6 UYANIŞ No. 1758—93 içtimai görüşler: Kadınların hakkı Büyük Millet Meclisi kadınlarımıza belediye işle- rinde intihap hakkını tanıyan bir kanun kabul ede- cekmiş, Gazeteler bu haberi tefsir etme ktelerken, ötede Nezihe Muhittin hanımın söyleyip söylemediği belli olmıyan birkac sözü hanımlar arasında fırtına lar kopardı. Şimdi de «Kadınlar mı modaya uymalı, modayımı kendilerine uydurmalı?» diye yeni birmes”- ele meydan aldı. Bilmiyorum kadınlardan me istiyoruz, onlarla neye bu kadar uğraşıyoruz ? Sanki bizi karnında ta- şıyan, ölüm tehlikeleri içinde doğuran, kanile ve südile besliyen, bin bir zahmetimizi, kahrımızı çeken, adam olmamıza çalışan anamız, sonra aşkımızı okşıyan genç kız; daha sonra bize hayatı yaşanır bir hale koyan karımız kadın değillermiş? Sanki hayatımızın en mühim hadiselerinde kadının hiçbir tesiri yokmuş? Kadın ihmali kabil bir kemiyetmiş ? Kadından bahs- edenlerimiz , sözlerinde merhametkâr ince bir istihza takınmağı âdet edinmişler. o Kadını hiç değilse, bir çocuk kadar himayeye muhtaç görmekle ondan daha kuvvetli,ondan daha mukavemetli olduğumuz zannım taşıyoruz . Babalarımızın kadın hakkındaki telâkki- lerini süya medeni bir şekle sokarak, onları kaba zulmümüzle değil, müştik istihzamızla tazip etmekten zevkalıyoruz. Elbet hakir olursa kadın alçalır beşer. Diyen Tevfik Fikret merhum gibi düsünen kaç kişi var ? Kadın da, erkek gibi, ne melektir ne şeytan. Kadın da bizim gibi bütün ayıpları ve faziletlerile bir insandır. O da erkeğin yaptığı her işi yapmak istidadile doğmuştur. Anatomik, biyologik bazı fark- larımız olmakla kadının insandan gayri bir mahlük olması neden lâzımgelsin? Kadının erkekten başka vazifeler görmesi tabiatin sevkile değil,içtimai hayatın tesiriledir. Esas itibarile iki cins arasındaki üfulevi fark, pek ehemmiyetsizdir. Kadınlara karşı tavrımızın böyle reybi olmasının sebebi, ceddani bir kadın düşmanlığı ile asri ve av- rupai kadın telâkkisini gayri şuuri olarak, birleştir- memizdir. Tamamile asri ve tamamile ilmi bir kadın telâkkimiz yoktur. Vakıâ kadınlarımızın da kendi haklarındaki fikir- lerinin pek salim olmadığını görüyoruz. Bir tarafta makul bir esası olmaksızın ifrat derecede bir gurura, öbür tarafta erkeklere karşı acze mağlüp görünüyor. Halbuki hakiki kadın için erkeklere karşı gurur ve aciz gibi uydurma şeler arzetmek her halde baya- gılaştırıcı birşey olsa gerektir. Kadın kadındır, ve kü- dınlık mevkii çok yüksek bir vakarı istilzam eder, Kadınlara belediye işlerinde intihap hakkı tanımak medeni zihniyetin, medeni hukuku icabındandır; fakat kadına bütün millet işlerinde de ayni hukuku tanımamak için bir sebep yoktur. Türk milletinin kadınları erkeklerinden nasıl aşağı telâkki olunabilir ki bütün Türk erkekleri o kadınların terbiyesile yetiş- miştir. Kadınlar cahil ise her türlü hak sahibi sayılan Şark'ın masal anaları CENGİZ”?LE ANASI — Mabat ve son — ANADOLU YOLLARINDA — Azerbeycan yutrları üstünde A * RIDA $ der- ler, bir dağ vardır, Tevrat demiş ki, Tufanın dalga- ları insan oğlunun ikinci atası Nu'hun gemisini bunun. üstüne atmıştır. İranlılar ona hâlâ Nuhdağı adını verirler. Ağrıdağ eteklerinden Batı tarafına doğ- vu bütün Anadolu toprağında Türk boyları, Oğuz oymakları yaşar. Yurtlarına eski türk aşiretlerinin atlarını vermişler. Çiğil diye, Tüker diye atlarınını Sa- yarlar. Deyişlerini (şiirlerini) dinledim. Hep yurt aşkı ile söylenmiş, mekteplerinde çocuklar bir ağızdan şu deyişi çağrışırlar: Ellerinde yayla kalkan İndin Altındağlardan Dedi sana Oğuz atan Kahramanlık en büyük şan Yürü, savaş, muzaffer ol! Bozkurt sana gösterir yol ! Cennet gibi yeşil gölgeli yutları, adalet kapısı diye acılmış sarayları var: hanları, hakanları yok;Millet işini düşünen ulu bir kurultayı varştaht üstünde buyruğunu Tanrı buyruğu tanıtmış bilgisiz sultanları yok! Haz- neleri üzerinde padişah soyu denilen yedi baslı ejder- halar oturmuyor. Bundan beş yıl evveldi, Bir gün erkeklerin yüzde kacı onlardan daha az cahildir ? Bizimki gibi bir memlekette kadınla erkek, esasen her memlekette olduğu gibi, birbirine denktir. Milli terazi pek güzel mmuvazenededir; ve erkek kefesi kadın kefesinden asla ağır değildir Binaen'aleyh, kadın hakkındaki içtimai telâkki- lermizin geriliğidir ki onlara bir takım hakları tanı mamağa bizi sevkediyor, Yoksa erkeklerimiz nekadar intihap hakkına lâyıksalar, kadınlarımız da o kadar lâyıktır. Buna en büyük delil, kadınlarımızın medeni hayata birçok erkeklerimizden çok daha kolay intibak etmiş olmalarıdır. Bizde kadın içtimai vazifesini erkekten daha iyi kavramıştır. Bunun aksini ispat etmek bence müşküldür. O halde kadın neden milli işlerde rey vermek hakkından mahrum tutulsun? Her medeni mes'elede radikal davranan türk de- hası, bu meselede de öyle görünecek, mütereddit ve opportunist kafalara kadının hakkını tanıtacaktır. Moda bahsine gelince artık beynelmilel olan bir zevk işinde milliyet aramağa kalkmağı da manasız görüyorum. Şüphesiz ki her millet bazı zevklerinde kendi hususi damgasını taşır; fakat moda gibi beynel- milel şeylerde zevki mahallileştirmeğe çalışmağa ne lüzum vardır? Kadının içtimai hakları mevzuubahsolurken, erkek- lerin bir de kadın modalarına müdahaleye ne hakları vardır ki? Kâzım Nami