No. 1726 -41 Ayağıma bir kamış parçası battı; ayağım şişmeğe başladı. Fazla yürüyemiyorum. Et ratımdaki kayalar bana pek yabancı görünüyorlar. Fakat yanıldığıma kvvetle eminim; çünkü buradan evvelce hiç geçme- dim. Öğleden sonra biraz uyududum. Ayağım fazla sıkıntı veriyor. Bağlayıp bir müddet dinlenmek isti- yorum. «7, Temmuz, 924: Erkenden hareket ettim. Aya- ğım şişmekte devam ediyor; acısı fazlalaşıyor. Alla- hım beni bir karargâha eriştir. Yolda kırılmış dallar gördüm, ve ayakkabı izleri farketmege başladım. Bu- nun bir beyaz adam olması muhtemel; Çünkü yerli- ler ayakkabı giymezler. Bütün gün izleri takip ettim. Bu izlerin sahibi kim ise yürümeğe çok meraklı imiş. Halsizlikten iki defa düştüm. Biraz istirahat etmeli- yim. Uyumuşum; uyandığım zaman epice bir müddet izleri aradım. Birşeye dikkat ettim: İzlerini takip et- ayni benim tabancamdan kulla- kurşun kovanı tiğim adam kim ise nıyor; 0,420 çapında birkaç t buldum. «8, temmüz, 924: Sabahleyin izin üzerinde yürü- meğe başladım. Kudretim bitti; üç gündür ne su ne de gıda yüzü gördüm. İzleri takip etmek güçleşiyor; gözlerim görmemege başladı. Bir müddet için izleri tamamile kaybettim, korkmağa başlıyordu Önüm- deki beyaz adamın kampma bir an evvel v olmak istiyorum. Tahminime nazaran pek uzak li lâzım gelir; çünkü izler ikileşti.Önümdeki arkadaşına iltihak etti zannındayım. Kendimi daha iyi buluyo- rum, biraz uyumak istiyorum, artık daha ileri git- meğe takatim yok. Üç el ateş edeceğim; işidecekle- rini zannediyorum. Tabancamın bu kadar ağır oldu- gunu evvelden hiç bilmiyordum; üç defa ateş etme- liyim, diğerleri bana lâzım olacak. <9, temmuz 924: Korkunç bir kâbustan uyandım. acıyor, dudaklarım susuzluktan çatlamış. bulamadım. Kolumu (kurşun kalemimle kanattım. Kan damlalarını boş kurşun kuvanlarına doldurdum ve içtim. Kanım o kadar tuzlanmış ki hayret ettim. Bir gürültü işittim, fakat bir az ilerle- yinee bir kuru dal kırılmış pak gördüm. Bey- hude ümitlerin zavallı esiriyir Ayaklarım acı acı e Kak yetişir yetiş- mez ilk isim tedavi olacak. Önümde gidenlerin neden böyle arka arkaya gittiklerine hayret ediyorum. Bir- az ilerde bir ağacın üzerinde kemirmeden mütevellit diş izleri buldum. Artık uyumalıyım. «10, temmuz, 924: Ayın onu mu, onbiri mi bilmiyorum; yalnız uyuyup uyanıp yürüyorum. Öğle- den sonra hava daha iyi oluyor. Takip ettiklerim ne yiyorlar şaşıyorum; biraz romları olacağını ümit edi- yorum. Nehri terkedeliden beri haftalarla yürüdüğü- mü zannediyorum. Halbuki muhtaram ancak sekiz gün evvel e gösteriyor. «Guruptan sonra—: Artık bu sondur. Tam şimdi atılmış üç boş edeli çakımı buldum. Şimdi ne oldu- gunu iyice anladığım üç ayak izide ormanın, e derinliklerine doğru uzanıyor. Onları İlk hareket ettiğim yere gelmişim. Bütün ihdekielin mahvuldu; üç gündür aynı «Ölüm. dairesi» üzerinde ane boş İl Çakımı yürümüşüm. Daha fazla yazamıyacağım çünkü ka- ranlık basıyor. Allahın inayetile daha üç kurşunum var. Bunları müskülâtla yazıyorum. Bu defter bulu- nursa çocuklarım özenin ki babaları ıztırabın en- gin zevkini tadarak er kendi kurşunuyla ka- padı. Adresim—Johr Defter buraya kadar okunabiliyordu, diğer kısım- UYANIŞ 677 Istanbul hayatı: PLAJ ve KADIN İstanbula oORus mahacırlarının ya- digârlarından biri- de Plâj'lardır.Yazın herkesin mükâleme- rine kulak verin eğer konuşanlar bir az genç iseler muhakkak denizden bahsedeceklerdir.Bu gün piyasada ismi geçen meşhur plâj- lar bundan altı se- ne evvel birer ten- ha deniz sahilinden ve yahut münzevi bir köyden başka bir şey değillerdi. İşte Flurya! Bu son saneler zarfında di- limize pelsenk etti- gimiz Flurya neha- i yet yanındaki köy- dekilerin bile gel- meğe zahmet etme- diği bir sahildi; fakat buzün öyle miya? ateşlerini Flurya denizinin serin ağuşunda söndürüp, kızgın kumları üzerinde tek alevlendirmek için Garip bir deniz kıyafeti Sevdanın ilk gelenler! Haftanın tek bir istirahat gününde musame hakâr mayoların sım sıkı sarıldığı vücutları görüp telzizi hayal etmeğe koşan iş adamları! Ve her cins insan Cuma, Pazar günleri onun ateş saçan kumları- nı dolduruyor! ları böcekler tarafından tahrip edilmişti. götürüldü, tahkikat bakiyesi Defter Belçika Korgosu polis reisine kemiklerin bulunduğu yerde hiçbir hırıstiyan mezarlığına £ yapılan uzun netice vermedi; ve zavallı ölünün ömüldü. Tabancası kendisinden bir kaç adım ötede yarı toprağa gömülmüş bir halde bulundu. kulla- nılmamış üç tane kurşun vardı, O zaman anlaşıldı ki betbaht «A. B. S» kendi kurşunuyla değil, açlık, su- suzluk ve yorgunluğun amansız eliyle gözlerini kü- İçinde pamıştır. «A. B. Sp» in defteri şimdi mevki askeri kuman- danı nezdindedir. Rotşoroya gelen her yeni beyaza bu defter gösteriliyor. Yalnız kemikleri bulunmuş olan seyyahın akrabasından birini tanıyan çıkar diye ümit ediliyor. Tercüme eden H. Refik