676 v UYANIŞ No. 1726—4l Belçika Kongosunda Edvard gölü ile Giyo gölü arasındaki mesafenin tam yarısında Rotş- oro isminde bir köy vardır. 1914 senesi teşrinevvelinde bir yerli avcı Rotşoro köyünden on mil uzakta çalıların ara- sındanda bir Avru- palımın kemiklerini buldu. Bu kemiklerin ya» nında bulunan bir hatıra defterini o mevkiin askeri ku- mandanına teslim et- ti. Bu büyük sırrı açacak olan emma reler bu deftere mü- nhasırdı. Defterin ilk sahifesi üzerinde ki (A.B.S.) harfleri me- vent ve altındaki mühür de (S) monog- ramını taşıyordu; ilk sahifeleri kaybolmuş ve silinmişti. Fakat mütebaki kalanlar büyük bir tirajedi yi hikâye ediyordu. A- şağıdakiler o oradan çıkarılmıştır : «3, temmuz, 924 : Tüfenğimin bütün mühimmatı bittişneh- ri terkedip orman- «Ümitsiz bir haldeyim, takatım lar arasından ilerle- meğe o çalışacağım. Rotşoronun o solunda (o bulunduğumu (tahmin ediyo- rum; fakat o kadar emin değilim. Epice ilerle- dim; artık su bulmaktan ümidimi kestim, Hararetim bütün şiddetiyle avdet etti; susuzluktan çok musta- ribim. Güneş batarken arslanlerın göğremelerini işittim; uyumak için bir ağaç üzerine çıktım, oturduğum ça- tal hiç rahat değil; &ivrisinekler de çok eziyet veri- yorlar. «4, temmuz, 924: Bu gün istiklâl günü. (*) Çok * “Ty Mezkür defterin sahibinin Amerikalı olması muhtemeldir. Müellif Bir ölünün macerası G. E, Siuart-reid fazla baş ağrısı hissediyorum; kininimde tükendi, Suya dair hiçbir alâmet. görünmiyor. Bir tavşan vurmak istedim, fakat tarlaları narasında kayb- oldu; tabanca ile avlanmak pek kolay değil. Bu sabah bir kaç saat yol yürüdüm, lâkin açlık ve susuzluktan istira- bım fazla. Bu kurak mevsimde hiç yiye- cek bir şey bulunmu- yor; azıcık kök bul sam ona bile razıyım. Tüfengimi attım, fay- dası dokunmayan bir şeyi taşımakta mana yok. Öğleden sonra geç vakit çamurlu bira çukur buldum. Bu mütefessih sudan bir mıktar içtim. Şid- detli surette hasta- yım;kendimde ağaca tırmanacak kuvvet hissedemiyorum. top- rağın üzerine uzan- dım, ve öylece uyu- dum. Geceleyn ayaz pek şiddetli idi. «5, temmuz, 924: Bir nehre tesadüf et- meği arzu ediyorum. Ağaç kabuklarını ke- mirmeğe çalıştım;hiç hoşlanmadım. Fakat biraz osusuzluğumu giderdiler, Birdenbire üç metre önümda bir tavşan sıç- radı; tabancamı kaldırır kaldırmaz gözden kayboldu. Bir yeşilliğe geldim;su bulacağımı ümit ediyordum;dikkat edince bunların yosun olduğunu farkkettim. Hiçbir yer- de su yok. «6, temmuz 924: Bütün gece açlık sancıları içinde kıvrandım. İzlandalıların ayakkabı köselesi kemirdikle- rini işitmiştim: Tecrübe etmek istedim, Faydasız azap çektim. Her nasıl olursa olsun su bulmalıyım. Küçük bir papağanı değnekle yere düşürürdum. yok, devam edemiyeceğim: »