No. 1719—34 UYANIŞ iiR : Su perileri «Paravan» şairine : Bir fantom gibi gökte karanlıklar eriyor, Sabun köpüğü gibi kabarıyor bulutlar, İşiktan tüylü kuşlar ufka kanat geriyor. Güneşten ufuklara dökülürken yaldızlar li — Daha henüz geçmeden tatlı mahmurlukları Geliyorlar denize taşkın göğüslü kızlar. Gözlerinde sönmiyen bir aşkın izleri var, muzlara dökülen saçlar altından sarı Süküt perdelerini yırtıyor kahkahalar... İstanbul »9/V/92) BİR SEBEBİN DUVAĞI Bulutlardan bir pıçak İ. CEMİL Ufuklar açtı kucak. | Bulutlar kefen oldu, Ve magrip metfen oldu, Fakat anlıyamadım Bu sabah neden oldu? :'Muslih” Ferit LI) NESİR: DENİZ « Oscar Wilde » den Her tarafı bir kefen gibi kaplıyan bembeyâz bir sis var. Kışın ıssız |semasında vahşi ay boz rengi bu- lutlardan yelesile kükremiş bir aslanın gözleri gibi ışıldıyor. Çarkının başında gürültüyle kulakları tıkanan dü- menci karanlıklar arasında bir gölge gibi... Ve bir yü- rek gibi tıkırdıyan makina dairesinde parlak çelikten uzun çubuklar sıçrıyor. Başını taştan taşa çarparak kırılan fırtına bir göğüş gibi inip çıkan büyük kubbenin üstünde izler bıraktı. Dalgaların üzerinde sarı köpükten yapılmış ince iplikler, dolaşık bir yumakisgibi kıvrılıyor. MUSLİH FERİT « CREPE LAVABLE » dan şık bir ev elbisesi. 543