- B2 : 1stmat noktasmdan ayıracağını Ve D L - B yatçılar “daha o zâaman Avrupada ilerlemekte olan dinsizlik cereyanının günün birinde ahlâ- Oki unideleri, aile bağlarinı, vazife duygularını bunun iİn- sanlığı ve medeniyeti kömiren umümi bir küntü husule getireceğini de soylemışler ve milletlerini ikaz etmeye çalışmışları K Onların koıktukları akibet nıhayet gelip ÇÖ- çıktı. Fakat, birinci ve ikinci dünya savaşla- - rile başlayan bu facialar hâlâ devam etmekte- dir. Bugün aklı başında olan her ferd dünya- yı kaplamış olan bu kapkara kâhusun ve bu ıstırabın asıl sebebi, manevıyattan uzaklaşmak olduğunu kahul etmekte tereddud etmemektir. Dinin hakikatine, hakikf menşeine nüfuz edemıyenler taarfından bugüne kadar belki ir iddia nazarıle bakılan bu fikir ar- söküp atmak ıstıyenleı bugün - tekrar onun e- teklerine sarılıyorlar. İşte Fransa, işte Sovyet Ruüsya! O Fransa ki, dinsizliğe millk bir din sa- rıdan ve bunu dünyaya yayâan'ilk önce odur. O Sovyet Rusya ki bu duyguyu oîduı'mek için a hayale tekmil kıhse mensublarınım şayısı 72 492.665 dir. Bu sayı bu milletin tarihinde en büyük sa- yıdu Kilise mekteblerinin sayısı 163.000 i ge- , buradan der& alan çocukların sayısı 19 ımlyon (19.000.000) dan zıyadedn “Ticaret da- iresinin en son (yani 1942) tahminlerine na- zaran kiliselere yapı_an 'bağış ve vakıflar mec- , / muu 720,800.000 dolardır. Fransa ve İngiltere- de aynı hareket görülmektedir. 7 ekim 1946 ta- orihve 553 sayılı Tasvir gazetesinde, «Sovyet Rusyanın din taarruzun başlıklı yazı, dini ta- — inamile yok etmek azminde olan ve bu yolda " çok çilerlşmiş: bulunan Sovyet Rusyanın. var- lığını kurtarabilmek. için . dımn eteklerine nasıl sarıldığını, Moskova kılısesı baspapazı onunde _nasıl boyun egchgmı anlatmaktadn SEBILÜRREŞAD .vkadaı çalışsa ferdlerih vicdan ve yuhlarını, cö- “ nün birinde önların (Pey'amberlerın) tebhg Oti Sayı'2ö: . ö eş a Oo Olayları haiz oldugu onemle ve taraf 1 g- larak inceliyen ve bunları illetlerine l:ıaglan'ıa-X ,sını bilen, geçmışten ibret alan, geleceği iyi “görenler izliğin oğuracağı neticeleri ev- velden gördükleri gihi beşeriyetin istırabını - mi bir” barış ve Vlâzım geldiğinde şuphe etmıyoflar Fakat;”bu- örmediğimiz “bir takim bazıları, bumu 'anlatmaya çalışırken girift yollardan yuruyorlar, “yahud muhakemelerini sade bir taraflı yapıyorlaı, rada izahına lüzum sebebler rlolayısıle' “«Din» i de mensublarile veyahud dinden' san- dıkları hurafe ve batılalarla olçmeye cahşıyor—- yın M Rahminin tercüme ve bize lütuf “ ettilkeribu yazıların bir kısmında da şayet böyle bir şey hissedilirse bunların sadece Hırıstıya.nhk ve, hattâ Hırıstıyanlıgın aldığı hurafi şekle'aid*ol- duğunu unutmamak Jâzımdır. Bununla bera- ber garbde ılerlemekte olan dıne donuş cere- ar. Değerli ilim adamlarımızdan “sa; . yanlarını göstermek bakımından bu profesor- lerin yazılarinin, bı.raz evvel de soyledıgı.mız ,gibi, çok buyuk bır onemı vardır Hulasa Bu ün bu mutalealardan .Ssonra bız şu ne- ticeyi elde emtıs bulunuyoruz::. Allah ve ahlâk hkn msanda fıt— ridir, msanla hberaber.. doğmuştur. Bunu sön- | dürmeye cahşmak dinin. kaynagım ve imanin mahiyetini 'b]lmemekt 2 — Beşer, maddı alanda nekadar 11er1erse ilerlesin, hiç bir zaman, dinsiz yaşıyamıyacak— Allah fikrinin beşeriyetten. kalktıgı gün ©- nun kıyametı kopmuştur. Bunun aksini iddia etmek, insan ruhunu'tahlil etmemek, insanı adı bir hayvandan farklı gormemek demiektir.> — Sirf beşeri aklin mahsulü olari ve ıla— hi vahye dayanmıyan bır din. sıstemı, adı ne olursa olsun, din degıldır Ö, folsefi veyahut erhangi uyudurma bir mezheptır Beşer, ne . miyetin din ıhtıyacmı tatmm “edecek - Pevgam- berlerin tebhgatı hancınde, dım bir. sıstem ikü- _ramıyacaktn ü : - BSelim bir akıl ve "el ma'ksadla araştır- malarda bulunanlar, “dönü ettikleri metin ve müsbet esaslara gelecekler