bir çatlak hda gazete okuyamadım. il bende bile bir acıkma Yandırıyor. Sırası gelince: ilm, gazetelerde de bir İM: diyoruz. Ama o Bir şey O gazeteleri o çıkmadığı de arıyoruz... Wi hızla dün çıkan akşam fnden biri elime geçince Na kemiği yalar gibi me - kadar okudum, Ve bu Minirden yazılmış ve ser - “Hile ile zekâ karşı kar- iye manşet konmuş ip gözüme ilişti. Bu mek- ir şehri | telefonundan Üiyor ve şirketin evvelce Unumi görüşme köşkleri- mağa karar verdiği yazı - Okumağa devam ettim lerin neden kaldırılmak Wi anladım. Efendim; o- takım kimseler mükâle « Mi olarak telefon makine- lacak beş kuruşluk yeri - İY rayında yassıltıp kut- Ülttükten sonra nikel yir- lar atıyorlarmış. Tabii MWrketi mutazarır etmiş, Eki, şirketin umumi tele- helerinin para kumbarâ- R20 kilo nikel para çıkmış... 4 gran: olduğuna gö- Wa kişi bu işi yapmış de - 8 açıkça halk dilinde &- ilen tarzda görüşülmüş | şirketinin — eğer veri- imar doğru ise — 25 bin salmış, Se bir gazeteye tuhaflık , Kari bunu okur ve Nİ — güler. Lâkin bunun E manası hafif bir sulisti- Ve para miktarımn âzlı - Kiyade genişliği bizi tasa- ek ahlâk yönünden bir Maatteessüf bizde böyle klar var: Tramvaylara & biletçinin görmemesin - görememesinden istifa- biletsiz geçip gidenler o- nlar küçük birer soysuz- ileridir. Büyür mü, bü - ? Onu kestiremem ama, İk ahlâk telâkkilerini biraz Wir. E, bu da iyi bir şey b İnsanlar her şeyden ev- Ve haksızlık nedir bunu (medeni) olurlar. Doğ - izmir telefon şirketinin & Köşklerindeki kumbara- 0 kilo geçmez para çıkma- “üşündürdü. Bilmiyorum or da düşündürdü mü? ... zamandır gazetelerin haberleri arasında israr ni bir şey vardı: Mtataj bitmiş plâkaj baş - Çoğumuz gibi türkçeyi Kanıyordum; bu iki keli - demek istediğini anla - kat bunun manasını ari- mn okuyuculardan bi- Yazdığı bir mektupta di- Numarataj, plâkaj.... Bi- ie kelime, Ve nihayet ne “ğun nümara ve plâka koy- Mek olacak... Lâkin gönül Du numarataj ve plâkaj- belediye “kaldırımaj,, , daha doğrusu başlasa âtaj ve plâkajdan istifa- K isteyenler doğru dürüst Wrüyebilseler... up baksız.., Artık İs - brine de kaldırımsız de- ımlı şehir nereye di - “A Dünyada ne de güç beğe- ir var değil mi2... B, FELEK 6 Mart İ olduğu gibi bu a ihtifal yapıldı dağa si ibi, bu yıl da bay- eden 16 Martta Eyüpte n mezarı başı , Kii Sant 15 de İstanbul müfti 9 Münir Müeryed Bokman gününün duyumu) 8: ; Bundan sonra yüksek tab- | Bay Rükneddin bir " p | | Bittikten sonra muzika Sa çaldı, Bir askeri müf - kumandasında havaya #derek şehitleri selâmladı şehrimizde bulunan b , yüksek tahsil gençliği, Mensupları ve diğer pek çok İştirak etmişlerdi. En son o Bimde bulunan askeri müf geçit resmi ŞE EKONOME Afyon Anlaşması İranlı murahhaslara son teklif yarın bildirilecek Iranlı lacak son teklif hi Mz alâkı rına yapı » Ekonomi ye sarılmamış, murahhas 'ahrana dönerek Iran afyon in- idaresile tekrar temasta bulun» hisaı maları kararlaşmıştır. Bakanlığın gön derdiği teklifte, İranlı murahhaslara yarın bildiril nihtemeldir. Iran inhasas müm. i cumartesi günü mem'eke lerine döneceklerdir. Yumurta nakiiyesi Şark demiryolları kumpanyasının yumurta naklıyı tar-fe hazırladızını kü ücretleri ancak yüzde 30 indiren bu yeni tarife Ni Bakanlığınca dik edilmiş ve tatbikına başlanmı; STANDARDIZE MALLAR — konomi Bakanlığındaki standardizas - mız daha standardize olarak çıkarı - lacaktır. Bu suretle çıkarılan malla - rımız değer fiyatla alıcı bulmaktadır. ODA TEKAUT SANDIĞI lir. Avrupada ticaret odaları si Jarmın nizamnameleri gözden geçiri- lerek b. proje bazırlanmıştır. MUZE MUDURLUGU — aş deki ticaret ve sanayi müzesi müdür- lüğüne, Ekonomi Bel müdürü Bay Sadi tayin edilmiş- tr. HALKEVİNDE Daha geniş Bir program Beyoğlu Halkevi çalışma vasıtalarını genişletiyor 23 Şubatta açıimış olan Beyoğlu Halkevi geniş mikyasla çalışmak için bir progra hazırlamıştır. bu prog - Tama” gore, evvelce Istanbul Halkevi tarafından Me, oçlunda eski Hıristi - yan Gençler Cemiyeti binasında açıl mış olan şube kâmilen o Beyoğlu Hal - belim devredilecektir, İstanbul Halke » vi ile Beyoğlu Halkevi idare heyetin den lan azalar bu binanın e ve teslimi ile o meşgul olmakta « dırlar Bu binada evvelce İstanbul Haike - vi spor şubesi çalışrordu. e Esasen bi- nada spor .çın kâtı mikdarda malze- me ile sason ve banyo, duş yerleri bu- lunduğundan Halkevi spor şubesi aza ları bunlardan pek çok istifade etmek te idi. Beyoğlu Halkevi de bu spo leva zummdan istifade için spor şubesine © hemmiyet verecek, ayrıca temsile de tracaktır. Beyoğlu ülün komiteleri teşek - kül etiniştir. Ancak aza mikdarı he - nüz çok fazla olmadığından bütün ko - mitlerde üçer kişilik idare heyeti bulun- maktadır. Bu hom'telerin reisleri de ayrıca idare meiks4ı heyetini teşkil etmek » tedir. Halkevi reisi avukat Bay Hâ - şim Refet; yeni binaya naklettikten sonra haftada bir konferans ve temsil sermek üzere bir program hazırla « mıştır. Beyoğlu Halkevindne İstanbulupor şubesi ayrılınca istanbul merkezinde sporcular ıçın ayrı bir salon hazırla” | nacaktır. Esasen r bütçesine İstan | bul Helkevi merkez binasına ilâve o- larak © pılacak salon için tahsisat ta konmuştur. Bu tahsisat Şehir Meclisin de kabul edilir edilmez derhal inşa- ata başlanacaktır. » Esasen Istanbul Halkevi bu salon için bir de plân nazırlamıştır. Bu plâ- na göre Halkevinin yanındaki arsa sa tn alınacak ve alt kat salonu sporcu- lara tahsis edi ktör, Vet kat salone Js umumi konfe - rans salonu olacaktır. . Halkevinia birkaç yüz kişiyi bir den toplayabilecek salonu olmadığı i- gin bu salon İştanbul Halkevinin bü - vük bir ihtiyacını temin etmiş olacak- tr Parasız muheseba kursisr İsianswl Halkevi Başkanlığından: ialoğlundaki o evimizde 1 Nisan 1935 tar amusa sibaren iunasebe ve muhasipl “ce bilinmesi zaruri hesap kursu aç 'scaktır. 1 — Dersler parasızdır. 2 — Derslere girebilmek için en az ilik mektebi bitirmiş olmak şarttır. 3 — Birinci kursun müddeti üç ay” dır. Kursu ikmal (o edenler ikinci kur - rine devam edebilirler, rsler cumartesi ve Salı gün- İeri saat 15 den 19 a kadar bir saat- tir, 5 — Biribiri ardınca üç derse gel- miyen tu'ebönin kaydı silinir. 7 — Vekika atabilmek için derelerin üçte ik.sinde bulunma! Nr 8 — Verilere yazılmak isteyenle- HİR zi MİLLİYET sALı 1 HABERLERİ 1 MART 308, se Ayasofya çöküyor mu? ön yöndeki temellerin gün geçtikçe çöktüğü görüldü Topraklar altından 300 yıl önce yapıldığı anlaşılan bir şadırvanda meydana çıkarıldı atıka enstitüsü tal avhında yapılmakta muhim neticeler el- Fakat takiyat bittiği devam eduemiyecektir. Elyevm Ay: sofyanın Soğukçeşme cephesindeki kapısının “nu xazılmaktadır, Burada 355 sne evsel Osmanlılar tarafından yapılmış bır çeşme bulunmuştur, Aya sofyaran allmdaki sahrmçlardan su a lan bu çeşme dört kemerli ve her ke- merde iki musluklu bir şadırvan ha- lindedi, S meri Ayasofya zeminin - den 3 metre aşağıdadır, Bütün yenili- ğini ve güzelliğini muhafaza etmek » tedir, Bu çeşme eski Ayazofyanın z6- mini arman sonra bu zeminin devamı aranırken meydana çıkma, Yapılan tetkikatta çe: BO - 9U sene evvel gömüldü; mıştır; Hafriyati idare eden Alman âsarı atika mütehassıslara göre bu çeş - menin gömülüşünde iki sebeb vardır: Biri Ayasofyanm Sultanahmed cephe sindeki şadırvanla diğer musluklar bi Vükara yapılmış, artık müslümanların abdest aiması ıçin bu musluklara ihti- yaç kalmamıştır, Diğer ve en mühim- mi Avasofyanm Soğukçeşme cihetinin temellerinin seneler geçtikçe basmak» la olmasıdır, Mütehassıslara göre bu basma çeşme yapıldıktan sonra başla mışlır,... binanın ezmininden itibaren ön taraf: 3 metre derinliğinde boşal- tılınca ye bu derinlik musluk ve yalak seviyesi olmak üzere beş metreye i - nince teruellerin istinad kuvveti azal- muş, bu yüzden temeller y. aş gökmüy * başlamıştır. Bunun için çeş- melerin gömülmesi ve zeminin bugün- kü toprak seviyesine çıkartılması za- rüreti hâsı' olmuştur. Bu basma ve çökme hâlâ devam etmektedir. Fakat tehlikeli oir halde değildir ve çok az, çok yavaştır. Zaten bu tehlikeden dolayı pek muntazan bir halde bulunan bu çeş menin olduğu gibi meydana çikarıl < masından vazgeçilmiştir, Çeşme epey ce meydana çıkarılmca fotğrafları a- lan İmacak ve sonra tekrar gömülecek - tir. Şimüiye kadar yapılan hafriyatta çıkarılar cserler la çok kıy - metli parçalar vardır. Hele bir oyma sütun başlığı vardır ki değerine paha biçilememektedir. Bulunan parçalar avlıda durmaktadır. Bunların monte -dilmesinden sarfınazar edilmişti Çünkü he parçalar eksiktir. Hem hafriyatı idare edenlerin tahsisatı bit- miştir. Eldeki bu parçalara göre eski Aya sofyanın kapının şekli tesbit edile- cek ve reuni yapılacaktır. İleride bu parçaların mome edilmesi de müm - kündür. Bu takdirde eksikleri eşlerine göre ya alçı veya çimento ile yapıla- caklır. Bu hafriyatla Bizans imperatorlu- ğunun gizli kalmış hazinelerinin aran dığı ve bu hazinelere giden bir yolun Fulunduğu, fakat henüz bu yolun içi- ne kimgenun girmediği hakkındaki şa yizlar yalnız da gülünçi Hr su yolundan bâşka bir. sey lük - mamıştn. Bu su yolunun Darphane su yolunun geçtiği o za - man gazetemizde yazılmı!şır. Ayasof- ya hafriyalında şimdiye kadar bulu - nanlar bizans eserleridir. ve büyük parçalardır. Bunun haricinde Osman- bara aid bn çömlek, (Ibrahim 1265) yazili bir mühür, Abdülmecid devrine aid bir mangır, kırık pipolar, çanak- lar ve çömlenlerdir kı bunların da hiç bir maddı kıymeti yoktur. Denizciliğimiz yükseliyor Vapurculuğumuz kendisinden bek- lediğimiz inkişafı gösteriyor “Aksu,, kendi Vapurculuk Şirketinin yeni al dığı gemilerden Aksu vapuru ge- lecek haftadan i- tibaren Karade - niz hattında iş - lemeğe başlıya - caktır, Bu mü - nasebetle evvelki akşam Aksu va- pürunda bir 2i » yafet verilmiş - ir. Ziyafene , #konomi Baka - umuz Bay Celâl sayar, Tayyare Cemiyeti Reisi ve Rize saylavı Bay Fuat, Deniz Müsteşarı Bay Sadullah Güney, şehrimizde Yulu- nan saylavlar ve deniz mücssese - leri erkânı ha - zır bulunmuşlar - dır. Baştan ba - şa donatılan Ak - su vapuru, bütün davetliler tara - fından gezilmiş bilhassa sonra dan ilâve edilen lüks ve mevki ka maraları çok be enilmiştir. Ziyafet sırasın- da Vapurculuk Şirketinin umumi müdürü Bay Mustafa bir nutuk a Serseri torpil denizden çıkarıldı lik övce Sakarya n: ğzmda gö- rülen ssrseri bir torpil evvelki gün Şı- le önlerinde tahlisiye vantaları tara findân denizden çıkarılmış ve limanı- muza gelailmiştir. Yapılan muayene. torpilin usun znmandanberi denizde kaldığını göstermiştir. m — vin â5 mart 1935 tarihine kadaz İstan - Bejvilü maki seri çevgen * dlarını yazdırmaları temen Bay Fuat Bay Sadullah adını alırken söyliyerek Bay Celâl Bayar'a te- şekkürde bulunm” e demiştir ki: “— İçinde top landığınız. . b Türk (gemisi buna benzer da ha ikisini bir y içinde alabilece bir varlık göster memiz, gerek E konomi Bakânı mızın, gerek di ğer büyüklerim: zin yardımlari ve - korumalari olmuştur. Arka daşımız Deniz - yolları idaresile elele ve yan yana yürümekliğimiz; ileri, geri kalmi- yarak müsavi adımlar âtmağa ka- vuşmamız bizi daha verimli çalış- mağa, çok kıymetli güveninizi art- Wracak işler başarmağa sevkede - cektir.,, Ekonomi Bakanımız Bay Celâl Bayar, Bay Mustafanın sözlerine karşılık olarak çok alkışlanan şu beyanatta bulunmuştur: “— Ben bu güzel geminin diğer tele. rüatı müstesna olmak üzere bana iözim olan yerlerini gezdim. Ve bugüzün ihtiyaçlarına cevap verdiğini gördüm. Medeni işleri - mizle, denizcilikteki terakkiyi tev's em tutuyoruz. Şirketin kısa bir za- manda inkişal eden bu muvatfa - kıyeti devam edecektir. Müteşeb- bislerine daha fazla muvaffakıyet- ler temenni ederek kendilerini teb zik eder ve bu sevince iştirake bü- tün arkadaşlarını davet ederim.,, Ziyalet, saat 22 ye kadar ayni samimi hava içerisinde devam et- miştir. Ekonomi Bakanımız bu akşam gidiyor Bayramı geçirmek üzere şehri - mize gelen Ekonomi Bakanımız .ây Müsta... Bay Celâl Bayar'ın bu akşam An- karaya dönmesi m BELEDİYEDE Son yıllarda Yapılan binalar Belediye istatistiklerinde ne rakkamlar var ? belediye istatistik şuebsi son se - neler içinde İstanbulda yapılan bina- lar hakkında bir istatistik hazırlamış tır, Buna göre: 1927 senesinde yapı” lsn nemarotajda Istanbulda mevcut binaların seyı 135444 tür. Bunun 89762 si ex, 1411 apartıman, 35082 dükkân ve mağaza, 9159 muhtelif bi- nadır. Bu, numerotajdan sonra yapılan binalar: 1928 senesinde 681, 1929'da 695, 1930 da 826, 1931 de 1289, 1932 de 1473, 1933 de 1179, 1934 de 1225. Bu rakamlara göre 927 yılından sonra geçen yedi yıl içinde Istanbulda 7377 bina kurulmuştur. Eskilerle bir- Hikte 934 senesi sonunda İstanbulda mevcut binaların sayısı 142820 yi bul muştur. Perakende kok fiatları Mahallelerde perakende kok kö - mürü sasanlar, fiyatlarm tesbitini be- lediyeden istemişlerdi. Yerli koklar muamele vergisi dahil olduğu halde depnda tesiim şart toptan 16,50, perakende 18,50 lira olarak tesbit e - dilsiştir. Mahalle aralarındaki perakende - ciler yerli kokları 19, Alman kokunu 24 liradan satabileceklerdir. Bu fiyat lara eve kadar nakliye ve boşaltma öreti cahil değildir. Adanın suyu .daların su ihtiyacını te- lâzımgelen evsafı haiz Beli min etmek ıçin bir su vapuru almağa karar vermiş- tir. Belediye evvelce de Ingiltereden bir vapar almağı düşünmüş, fakat kırk beş bin lira istendiği için bu pa- rs pahalı görülmüştü. Belediye da - ha ziyade ıki vapur almak istiyordu. Fakat elindeki para kâfi gelmediği ve bu yox Ja adaların susuz kalma- ması İstendiği ıçin bir vapur alınacak tır. Vaprun getireceği su ile şimdiki mevevi depo ve ileride yapılacak de- polar dukdurulacaklır. Umumi mecliste bütça müzakereleri İstanbul umumi meclisi bügün öğ- Icden sonra toplanarak, bütçe müza- karelerine devam edecektir. Mecli: bugünkü tcplarmasına, yedeklen asli azalığa avçen zevat ta iştirak edecek tir, ŞİRKETLERDE EN Yolcu, navlun YASİR. Yeni tarifeyi yapacak komisyon yarın toplanıyor Yolcu ve navlun ücretleri tarifesi- ni tesbit edecek olan komisyon yarın Deniz Ticareti müdürlüğünde ilk top- lantısmı yapacaktır. Toplantıda De - niz müsteyorı öay Sadullah Goney re islik edecektir. Oğrendiğimize göre, vap rculuk şirketi yaptığı yeni bir müracaatla bazı hatlar için navlun ve yolen üz etlerinin arttırılmasını iste - miştir. Komisyon, bu istek üzerinde tetkikata girişecektir. Ayni zamanda yolcu ücretlerinde b.r mikdar tenzilât yapılması da düşünülmektedir. Tuna postası Tuna yolile orta Avrupaya na yat yapmak üzsre vapur seferleri ih- das edildiğini yazmıştık. İlk Tuna pos tası, bugün limanımızdan hareket & decektir. Şirketlerin toplantıları Tizarıt kanununa göre, şirketler, genel .oplantılarını bu ay yapa caklardır. Sehrimizde mevcut şirket- ler genel topiamtı günlerimi tesbit et- . Bunlardan Elektrik iy Uskücar - Kadıköy balk tramvayları sirketi 31 inde, Vapurculuk şirketi 28 inde genel toplantılarını — yapacaklar - am (lş Bankasından alınan cetveldir) 14 MART 935 AKŞAM FIYATLARI KAR e TAHVİLAT atikram ŞER ER az $ Ar üne ak a0 $ An. maki 1 1 . LU 2,0 $ Am. takviki Hİ 5080 ESHAM Ve Mepa $ Tale e Müeesin 97 $ Terkos a Trkiye Cambu- ente 1328 viyet Bankası © 6482 $ Tttihatder. 980 Tramvay 24 arliynağ 095 m Şir, Hayriye ÇEK yz X 7 L, A ARI Yranaz P. Azmiae $ Kel Londra Milim as110 Nüyork 7048750 Atina S6 Brüksel 24067 11725 Kik Âsxeriik hizmeti Mümtaz FAİK Yirminci asırda o her şey gibi harp te makineleşti. Harp sana- yiinin ilerlemesi, yeni teknikler, yeni bilgiler, insanların adet iti « barile harpte o oynıyabilecekler! rolü haddi asgariye indirmek ga- yesini güdüyordü. “İstihsal, sahasında yani eko- nomik vadide makineleşen sâra- yi, insanların elemeğini nasıl a - zalttıysa, “ifna,, sahasında da ye- ni aletler, makineler, ve bilhassa tayyareler, askerlerin eski harp- lerde adetçe oynadıkları rolü a- zaltır gibi görünüyordu. Çünkü iki kişilik bir tayyare, bazan bin- lerce kişilik askerin yapabileceği işten daha iyisini, daha doğrusu daha fenasinı, başarabiliyordu. Vâkıa harp levazımı, tayyareler, tanklar, makineli tüfekler, zehirli gaz bombaları vesaire devletlerin bütçelerinde mühim bir yer işgal ediyordu; fakat bunun diğer taraf- tan başka bir iyiliği vardı Bütün mihaniki vesait bir defa temin e- dilince artık bazla masraf ihtiya- sna hacet kalmıyordu. Çünkü bunlara asker gibi bakmak, yiye- ceğini, içeceğini, evazımını, teç- hizatını düşünmek icap etmiyor- du. İnsandan yapılan tasarrufu, makineye yatırılmakla daha bü - yük bir kuvvet elde etmek kabildi. İlk bakışta cazip gibi görünen bu nazariye filiyat sahasında ka- bili tatbik görülmedi. Devletler her cihetten kuvvetli olmayı daha basiretli telâkki etti- ler, Harp sanayiinin yanında adet itibrile de çok kuvvetli ordular meydana geldi. Cansız vesaitin temin edeceği faydaları, canlı ve- sait murabbaa ve hattâ mikâba re- #ediyordu. Bununla beraber asıl endişe si- lâhlanmadan doğuyordu. Büyük devletler, asıl gözlerini harp ve- saitinin üstüne dikmişlerdi. Onun için asker miküarını tahdit edecek konteranslardan, müzakerelerden ziyade harp vesaitini tahdit ede- cek müzakereler ve konferanslar açıldı. Diplomatlar, uzun uzun konuştular. Tatlı tatlı söyleştiler. Ve her defasında bütün bu müza- kereler nihayet siyasi bir geveze- lik hududundan ileri geçemedi. Fazla söze ne hacet, bütün bu konferansların ümit kesici netice- lerini hep görmedik mi? Şimdi ise, silâhlanmanın yanında bir de as - keri kuvvetlenme siyaseti hâkim olmağa başladı. Mer devlet ordula- rın miktarını arttırmak, ve adetçe laik olmak endişesini güdüyor. Birçok devletlerin gizlice tatbik ettikleri bu usulü, © Fransa açığa vurdu. Ve nihayet Fransız Mev - lisi askerlik müddetini iki seneye çıkardı. Bundan maksat şudur: Fransada hersene bir sımf as - kere alınırsa, 240 bin kişi silâh a)- tında bulundurulmuş o demektir. Halbuki umumi harbın devam er- tiği o müddetçe doğum yarı ya- rya azalmıştır. Harbın çocukları " ise bugün askerlik çağına gelmiş- tir, Çünkü 1914 ten 1934 e kadar yirmi sene geçmiştir. O zâman tevellüdat yarı yarıya azldığıhdan bugün her sene silâh altına alınan askerin mevcudu 120 bine düşe - cektir, Halbuki askerlik iki sene olursa, her sene iki sınıf silâh al- tında bulunacak ve mevcut gene her sene vasati 240 bin asker ola- caktır, Haddi zatında makul görünen bu usulün esas itibarile başka se- bepleri de olması lâzımgelir. Va- diyeti anlatalım: Askere çağırma işinde başlıca iki güdülmektedir: 1 — Askere kısa hizmet yaptır- mak ve.efradı meselâ altı ay zar- fında terhis ederek yenisini almi, bu suretle talim ve terbiye görmüş vatandaşların miktarını arttırmak, (Vaktile Prusya bir muahede ile 40 bin askerden fazla bulundur - mamayı kabul ettiği halde bü u- sulü takip etmiş ve sonra Fran - sanın karşısına yüz bin kişilik bir ordu ile çıkmıştı.) 2 — Askerlik müddetini fazla- Jaştırmak, ve meselâ her sene bir sınıfı silâh altına çağırarak, iki senelik hizmetle, her sene iki sınıfı silâh altında bulundurmak. (Bu müuahedelerle bağlı olmayan ve harpten galip çıkan devletlerin siyasası olabilir. Bunlardan birincisi gizli kuv - vetlenme, ikincisi açık kuvvetlen- medir. Fakat buna mukabil birin- cinin, yani kısa hizmetin masrafı az, ikincisinin yani uzun hizmetin masrafı ise fazladır, ek! uzun ((Lâtjen sahifeyi cevirin)