efrikası: KALLİYET İn 19 Rakfeden: M. Semalardaki ev ve yeşil kapı ucaba burası mı idi? İ | | her tekrar ortalıktan e kilde kaybolmuşt hibi Koverlih aşır bu adam bö; tır? Fantoma - Hırsız kapıcıya sor- mağa lüzum görmeden - yine eski mahcup tavrı ile asansöre atladı. Kimse, karşısına çıkmamıştı. (Se- malardaki bır ev) diye düşünüyor- du. Bu ev bundan başka bir yer o- lamazdı. Asansörden çıktı. Ve elek k ziline basmak üzere Kondon'- nun kapısı önünde durdu. birdenbire (o afallamıştı. Gözl gözlüğünün altında dört açılmıştı. Şaşkın şaşkın kapıya baktı. Yeşil!,, diye mırıldandı. "Se malardaki bir ev ve yeşil bir kapı! tupla olan bu mutabakat şa» cümleyi tekrarladı. Sonra hayretine galebe çalarak ka- pının ziline bastı, Belki alelâde bir tesadüftü ama gerek Koverlih'in gerek Barenjer'- in semalardaki bir evden ve bir şil kapıdan bahsetmeleri çok garip- u. Kapı açıldı ve bir hizmetçi ga- M. Kondon evde mi?. Diye sordu. | Hizmetçi sanki karşısındaki in- san değilmiş te garip bir mahlâk- muş gibi kendisini süzdü. M. Kondon kahvaltı ediyor sizi kabul edebileceğini zannet - mem. Dal başını sallıyord — İşte bu fena, dedi. M. Kon- don bu sabah pek meşgul galiba. Zannımda aldanmıyorsam Nomade bu akşam saat beşte hareket edi- yor. Kendilerine çok mühim bir iş için geldiğimi söyler misiniz? Hizmetçi gelen adamın müteva- zi elbiselerini şöyle bir gözden ge- girdi. Soğuk bir tavırla: İsminiz? diye sordu. İ M. Zıdliycü! Zorca bir isim- | dir. (Fantoma - Hırsız o buismin | tersinden okunursa daha kolay o- | lacağını ilâve etmek istemedi.) 1s- | terseniz bir kâğıt üzerine yazayım. Cebinden boş bir kart çıkar Ve yazdı. Hizmetçi: Eğer şark halıları satmak ba hanesile geliyorsanız zamanınıza yazıktır Diye homurdanıyordu. Dal kartı uzatarak: — Hayır, dedi, Lütfen M. Kon- don'a kendisine aMtmazel Mimi - | den bahsedeceğimi söyleyiniz. | | Bir müddet adamın ağzı açık kal dı. Sonra uzaklaştı. Bir dakika geçmeden geri dönmüş evvelki yük sek tavrı zail olmuştu. Lütfen Mösyö bu taraftan teş- rif buyururlarsa.. . Fantoma - Hırsız, şuni döşemeli bir odaya girdi. odanın için karmakarışıktı, Bir bavullar, çantalar, vesaire biribi nin üzerine yığılmıştı. Ralf Kondon bir masanın başına geçmiş kahvaltı ediyordu. Üzerin. de henüz rob dö şambr ve ayak! rında terlikler vardı, gelen misal re hain bir nazarla baktı. — Peki Mösyö... (karta baktı) Mösyö Zıdlıyçü ne istiyorsunuz ba- kalım? Dalın işi o kadar acele değildi. Odanın içinde dolaşmağa ve bib- loları tetkike başladı. Bir vitrinin içinde bulunan bir şeyin kendisini sureti mahsusada, alâkadar ettiği anlaşılıyordu. — Bu nedir? diye sordu, Kondon kısa keser. — Sun'i bir el, dedi. Pariste bul- dum. Bir kargaşalık esnasında bir mavi ve kur- Bu | İ jer bir tek kelime fransızca bilmi- | bu değildir. Marmara felâketzedelerine elini kaybeden bir apaşa aitti. Eli olmadığı için icabettiği zaman bu nu kullanıyordu. | Mükemmel!.. Dal bu garip ele evirdi çevirdi | ikaten, * dedi, sahici bir farkı yok! ondon soğuk bir tavırla; —Tamamile! diye cevap yerdi Benimle bir matmazel Mimi hal kmda konuşmağa geldiğ lemişlerdi? — Evet, doğ l Dal hiç istemiyerek sun'i eli ye- | zi s | rine koydu ve oturdu. Kondon soruyordu: — Niçin bu kız beni. alâkadar | ekmiş? bu Barenjer meselesin- de de ismi geçen matmazel Mimi mi? — Evet, ayni muhayyel Mimi. Kondon bakışlarını muhatabı üzerine diktikten sonra sordu; — Peki; buna dair bana ne yeceksiniz ! Samimi ak içir söyleyim: Size ondan bahsedecek değilim. Onun ismini sadece bura- için ku'landım. Koverlih geldiğini biliyor my- evvelâ | a.ne Ne olmuş? Öğrenmedi mi? hiç şüp- | hesiz, hâdise olduğu zaman gazete- | ler belki de * makinede idi. Gayet | garip bir şey. o Zannedersem Ko- verlih bu sabah şafak & Barenjerin apartımı için gittiğini Allah Y netice itibarile menfur bir taarru- za uğramış. Bir taarruza mı uğramış? — Evet, birisi, kendisine taban- ca atmış. Bereket versin sathi bir yara ile işin içinden sıyrılmış. Ka- #il kendisini ölü zannetmiş ve der- | hal kaçmış. Fakat işin daha garibi şu: (Fantoma - Hırsız iskemlesini masaya yaklaştırdı) Koverlih, Ba- renjerin katledildiği zaman oturdu- | ğu koltukta oturuyormuş. Telefon | ahizesi de yerinden çıkmışmış. Ta- bii Barenjer katledildiği zaman ol- duğu gibi, Galiba Koverlih te onun | gibi imdad istemi: aa Kondon çatalını bıraktı ve doğ- | | l ruldu. Ne garip tesadüf! Tesadüf bu kadar la da kal- mıyor, Silâh sesinden evvel Kover- lih te Barenjer gibi bir mektup ya- zıyormuş. Bu mektup (o Barenjerin yazdığı mektubun ayni imiş ve ay- ni şerait dahilinde yazılmış. Bu da ! muhay/ul bir Mimiye hitaben kale- me alınraış ve içinde aynile gökler deki bir evden, yeşil bir kapıdan bahsediliyormuş! — Bu şayanı hayret! (Kondon muhatabınm üzerine (endişeli, ve kurnaz bir nazar atfetti.) Ben Ko- verlihleri iyi tanırım. Fakat ne de- meğe gelip bana bu hikâyeyi anla- | tayorsunuz ? Dal ufak bir gülüşle cevap verdi: — Sizi alâkadar (edebileceğini tahmin etmiştim. Mimiye yazılan | her iki mektubun da fransızca olu- | şu şayanı hayret değil mi? Baren- yordu. Koverlih te kezalik fransız- canın Fe sinden haberdar değildi. Evet, çok garip! Fakat benim sizin le münakaşa etmek istediğim nokta Kondonun sabrison haddine gelmişti, — Peki, dedi, o halde? ne söyle- mek istiyorsanız ona geliniz. Fantoma - Hırsız, hiç acele etmi- yordu. Bir koltuğa (o gömül RE açık semayı seyre dal. . — Güzel bir apartımanınız var M. Kondon, dedi. Yüksek, aydm- lık, havadar bir apartıman, sema- larda bir ev. — Bitmedi — yardım Kuzamıza Marmara yer sarsıntı - kalanlara yardımda bu » seven yurddaşlarımızın adları ve verdikleri para güdur: Lira 110 Eski toplama 10 Bay Menase Kuzen tüccar 1 B. Sabri avukat 25 > B. Uzunköprülü Ali tüccar 10 LA Türki gazetesi okuyucula rından karşılıklı İ fastlerinin hiç de tehlikede bulunmadı. İ ğunu da ayrıca ifade etmektedir. MİLLİYET PAZARTESİ | A manyanın Silâhlanması (Ba de) veren şimdiki hazırlık safhası, en metodu ilham edecektir. anyanın cevabı 10.A.A, Havas muh larını müteakib, Fran- sa ve Ingiltere elçileri tarafından dün- kü gün y. Almanyanın vereceği € nüne hazır olaca Bu cevablar, Alman a elçileri B. Köst her ilki hük | e veya cuma gü- | Paris ve ve Fon Höş tevdi edi. Bülev da, prensip iti n kati şeklini vermek Imanya, Lom e ve serbest müzakerat için &sas olarak kabul etmekte imiş. Bilhassa | bu müsavat kaydında israr ediliyor ve | Almanyanın da aynen d ibi mü savi şartlarla müzakere eder bir partner olduğu teyid olunuyormuş Alman bit edilen | mdiden se- müstehat. n alâka muka anan, Londra'nın müzakere esasları üzerine, kı bir münakaş, tar, Ihtimal, kı ın noktayi, sının aktine çok taraf e bir andlaşmada, kendisinin si- a hususundaki hal mi kü bö nmasını görme , Almanya, Tuna kında Roma ve Paristen izahai tedir. İki? memleket arasın. udud. bulunmadığından, aheret © muahedesin. zum görmemekte — ve binaen. andlaşmasına, eskisi ç maktadır. Almanya, Rusyanın üzerinde de hakimiyeti böyle bir andlaşmanm kendisini, m müştere Sovyetlerle lü- bulur £ı bir alana sürüklemek ihtimali oldu. Almanya - Polonya arasmdaki yöni siyasa ile, Alman - Japon dostluğunun, Almanyanın bu tarzı hareketinde mües- sir olması ihtimal dahilindedir. Esasen Alman matbuntı Rusya aleyhinde a bayılmıştır. | unu tahmin ediyorlarsa hükümetinin büsnüniyetine şekil vermek lazm gelince müşkülât yeniden baş gösterecektir. Bundan ötürü, andlaşmaların kati bü- | kümlerini tesbit edecek olan umumi bir konferansın icabmda toplan ağırıl. ması için uzun uzadıya diplomatik mü- zakerelere girişilmesi bekleniyor. Alman gazeteleri ne diyorlar ? BERLİN, 10, A.A. — Nimresmi Ko- | respondans Diplomatik, Londra beyan | bamesi münasebetile diyor ki : Mevzuubahis olan, bir takım muay yen projelerin red veya kabulü değil, ancak muayyen bir program dahilinde, serbestçe ve müsavat üzere müzakerata girişmektir Bu gazete, Almanyanın İngiltere ile Fransanın arasmı açmağa çalışmadığını temin etmekte ve bilâkis bu devletlerin, silâhlanma mesaili hakında bir anlaşma» nm husulünü temenni hususunda mutabık kaldıklarından dolayi memnuniyetini izhar eylemektedir. Bu süretle, aynı gayeyi güden ulus- lar arası müzakerelerin dalma ilişmiş olduğu ölü noktadan öteye geçebilmek ümidi hasıl olmuştur. Bazı yabancı gazetelerin neşriyatına a, birçok milletler Londra prog- amına karşı itiraz beyan etmektedirler, Paris, Londra ve Berlinden başka, Roma nın, Pragın, Varşovanın ve Moskovanm işin muvaffakiyetine çalışma. Bu denlü mütehalif mes faatlerin telifi, ancak bir itimad, âfakiyet ve hulüs havası içerisinde kabili tasav- vardur. Göring diyor ki: (Başı 1 inci sahifede) ı ER Hitler sulhün başvekilidir. E- dan biri kendini müdafaadan âciz ka- Bay Hitler, garptaki komşumuzla an- zattı. Bu eli tutmak şimdi ötekilere Viyana üstü man tayyaresi, uzun müddet baş- Geçen hafta, gene böyle bir Al- ğı bir irtifada uçmuştur. hiyanetle ittiham edilen Fon Rin- cektir. bakanı ve esbak Styria valisi Rin- er hak müsavatı istiyorsa, bu sulhün Imca, sulh tehlikeye düşer. Sarda ka- laşmama için artık hiç bir engel kal düşliyor. ” tüüde (Başı 1 inci sahifede) vekâlet binası ve San Ştefan kili- maz tayyürüsi , bavs nizamilârınâ Rintelenin muhakemesi ai telen 23.935 tarihinde divanı Nazi isyanı sıralarında Roma telenin 25 temmuz 1934 günü çevir İ hükümeti tikrarını temin içindir. Zira uluslar- zandığımız fevkalâde zaferden sonra, madığı söylemişti. Hitler elini w- recek kadar alçaktan uçan bir Ak sesi etrafında dolaşmıştır. muhalif olarak 100 metreden aşa- VİYANA, 10 (A.A.) — Yurda harp tarafından sorguya çekile - elçiliğinde bulunan, sabık kültür diği rol hatırlardadır. ŞUBAT 1935 Osmanlı sr map İs i nası Mak De du. lık yapabilmesi için Osmanlı impa - andı. Bu rin 1913 te bir ittif, edildi. Bunun sey yardım Halbuki o zaman Bulgaristan Ege denizine kadar indi- | ,, Osmanlı edecekti. tu. Binaenaleyh bu i mp ğuna b temin cimiyordu diğer devletler ile harp ede se Osmanlı O imparatorli verecektir. Fakat bu mun! ğr böylece kalmış imza edilm. Diğer taraftan Av: Sırbistan aleyhine va Bu böyle hafif taslak müddet devam etmiştir. alıyordu. abilinden bir Avusturya | İstanbuldaki büyük elçi - büyük Os rluğunun çok zayıf ol e o Ruslardan çok ye haber gönderiye: ya veliahtı öldürülüyor 0 1914 Almanlara yazıyor ve beraber Bal - kı yapalım ve Sırbistanı ko- layca ezelim,, diyor. İstanbuldaki Alman ve Avusturya Türkler zayıftır diyip durur- ken erkânı harbiye reisi Enver paşa Alman büyük elçisine (e biz müttefik arıyoruz, siz bizimle müttefik olmaz iseniz biz başkalarile birleşeceğiz di yor. Sait Halim paşa da Alman elçisine biz sizinle | ittifak istiyoruz amma Rusya aleyhine diyor. Deniz müsteşarı Cemal Paşa, Fran- sada ve Buyani ile konuştuğu zaman Osmanlı imparatorluğunun Fransa ile ittifak istediğini söylüyor. Fransız hariciye müdürü (biz di cumhurreisi ile Petresburga yoruz, ondan sonra cevap (verebi riz) dedi, Bu Petresburg seyahatin - den sonra Fransızlar red cevabı ver- di Almanlarm İstanbuldaki sefiri ile olan muhaberelerinin hep ittifak a- leyhinde olduğunu gören Alman im- paratorunun erkânı | harbiyeye bir | mektubu vardır. Bunda © imparator (Türkiye kendisini bize arzediyor biz red mi ediyoruz? Öyle bir halde yiz ki Balkanlara ateş etmeğe hazır hemen si sarlmalıyız. Türkleri gücendirirseniz düşmanlarımıza gi - derler) diye yazmıştır. Bunun üzerine Almanlar virerek ittifakı yapmışlardır. Almanya ile ittifak 28 temmuzda ittifak projesi İs - tanbulda hazırlanıyor. Bu tarihte Al- manlar Sırbistana ultimatom ver - mişlerdi. Bu ulümetomda | gösterilen şartlar © kadar ağırdı ki kabulüne imkân yoktu. Almanlar ile ittifakı 4 kişi hazmla- mıştır. Bunların başında Enver Paşa vardı. Bu ittifak hemen herkesten giz- Ki tutulmuştur. Bu tarzda iş görmek ondan sonra | boyuna devam edecektir. | O vakit padişah beşinci Mehmet | denen, Mehmet Reşattı. Bu zat 60 yaşma kadar sarayda mahpus bir hal- de yaşamıştı Bu imparatorluğun batmamış ol- masma şaşmalıdır! 28 temmuzda ittifak projesi hazır- | lanmıştı. 1 ağustosta Fransa ve Al- manya seferberlik ilân ettiler. Sefer- berlik ilânmdan sonra harpten iç Bap hemen imkânsızdı. Ayni gece Al- manya Rusyaya ilâm harbetti Ağustosta da Alman - Osmanlı ittifakı imzalandı. Halbuki bu mmahede imzalanma- dan evvel | Rusyaya ilânı harbedil - mişti. Türkü o zaman Rusyaya lânı harbettiğinin kimse farkında de- ildi. Muahede © mucibince « Almanya Türk ordusunun * sevk ve idaresine filen iştirâk edebilecekti. İşte in fından harbe sürü) yenin haberi yoktur, &ancak 4 ku- mandandan başka, sadrazam Sait Ha- lim Paşa bu muahedenin tedafüi ol- elçileri ini çe- bu muahedenin hem tedafüi hem de tecavüzi oldu - Hunu söylemiştir. Muahede imza «- dilince harp işleri bakanı Enver şa umumi seferberlik ilân eder. dan da bakanlar heyetinin haberi yök ter Padişahın da iradesi alınmamıştır. Fakat Enver Paşa sonra (Ben şifa. | hen almıştım) demiştir. | İşin daha tuhafı maliye bakanının da seferberlik ilânmdan haberi olma- mıştır ki parayi hazırlayacak odur. 5 ağustosta İstanbuldaki Rus esfiri etine çektiği bir telgrafta erkâ- ye Reisi Enver Paşanın “Biz se- ferberliği swf ihtiyaten ilân ettik. kuv. | ri üklenidi e Itilâf dev at bundan yoktu. Enver İaçiiteredesi gemiler.miz yani Midilli vw an ge: or. Enver Pa- Bakı gelerek iki çocuğumuz oldu. Göben ıle Breslav İs. tanbala geldiler diyor. büyük harp başiadıklan sonra bizim işe karışmamızdan en çok ürken Rus- yadır, Çünkü biz İngiltere ve Fransa ile hudut leğudik, fakat Rusya ile hemhucut idik. Sonra boğazları kapa işte a bu nun için bizim barbe girmemiz için uğ- m en birinci uluştur. Ru İngilterenin bu Onun b ingiltereye gelin. işte düşünceleri şunlardır ca iki gayesi vardı: Osmanlı 4 sokmak indistan ordusu Sü- Süveygi Os- lan yapılası, giliz sıyayasına uye Osmanl üzerine Rusya, Fran smda epey münakaşalar olmı imparatorluğunun dilekli tarafli ratorl miyeti fakat bunu ancak harp içinde ve hai sonundaki anlaşmalarla yapal öildi. Adli kapitülâsyonların rılmasını değil, tetkikini tekeffül ediyor- Bunlara mukabil istenilen şey Alman gemileri rat ve zabilanın derhal geri gönderilme si idi, Çünkü bu gemiler Türklere satıl- mış vaziyette idi iölâf devletlerinin Osmanlılardan i#- tedikleri şeylerin ana hatları bunlardır. Almanlar ve Avusturyalılar ve Avustaryallara gelince bunlar Türklerin harbe girmesi için faz- la rar etmiyorlardı. Almanlar 10 ey. lâlde Marn muharebesinde gerilemeğe mecbur olmuşlardı. Şarkta da 20 teşri- ni evvelde Vistulde de ric'atbaşlamıştı. Yani iki cephede de tecavüzzi şekil kal- madı. Bu vaziyet üzerine Osmanlıları, harbe girmeleri için teşvik etmeğe bi lanzlardı, 27 eylüld. Boğaslar kapa mıştı. Bizi harbe sürüklemek için deniz de ve karada çalışılmıştır. Göbende buluna. Alman amirali “biz Türkleri talim © ettireceğiz fakat Marmara sakin çıkmamız Tâzımdır.,, demişti. Bu baha- ne ile Karadenize çıka gemiler 29 teş- rini evvelde Sivastopolu Alman amiral nin kumandasında topa tutmuşlardır. Bu yüzden Osmanlılar harbe girmiş ol- dular, Vakit epey geçtiği için İngil ler bu işten memnundu. Çünkü | dilek- leri yerine geldi. Hint ordusu Süveyşi geçmişti ve ilk harbe giren Osmanlılar- dı. Bu münasebetle sefiri memleketine demiştir ki: “Bu çarpışma haberini Ingiliz büyük elçisi kâfi derecede sevinçle, Fransız büyük elçisi de lâkaydile karşılamış- tato, Çanakkale harbi esnasında İngiliz harp işleri Bakanı ordu kumandanma talimat verirken Türkler o İngilizlerd. çek yılgındırlar. Eğer denizaltı gemile- riniz Çanakkaleden içeri geçer de bay- yağını gösterirse Türklerin tebyalardı ki askerleri Bolayma kadar kaçarlar. Halbuki ilerde göreceğiz ki Büyük harp te Türkler ccdatlarının çocukları olduk- larını göstermişlerdir. Almanlar, Fran- sızlar, İngilizler gibi Avrupanın savaşçı devletleri itiraf ederler ki Türklerin şe- raitinde kendileri harp etselerdi imkâm yok bu kadar dayanamazlardı. Çanakkalede iki kilometre kazanmak her şeyi kazanmak demekti, fakat Türk askeri yarım kilometre bile vermemiştir. Halbuki Almanların, Fransızların cep- helerinde o kadar sıkı tahkimat olması» na rağmen, Fransızlar sıkı hücumların» da 4» 5 kilometre almışlardır. İşt Türklerin bu kadar iyi harp etmeleri yük harbe bir şekil vermiştir. Itilâf devletlerinin Çanakkaleye yolladığı a$- keri kuvvet 3 - 4 milyonu bulmuştur. Sonra Rusyaya silâh nakledecek yol yoktu, Baltık denizine Almanlar, Ça- pakkaleye de Türkler hâkimdi. Ikincisi Ruslarda | iktisadi buhran baş göstermiş, adeta iktisadi hareket felce uğramıştı. Herkes Rusyaya silâh nakledilebil..ydi, Almanya daha evvel €- #ilebilecekti, demiştir. e Rusyada bol şevizmin çıkmasına da Büyük harbin uzaması sebep olmuştur. Harp uzayın- ca smüstemleke halkı işi azıtmış ve bir çok iddialar serdine başlamıştır. Bunun. için harpten sonra müstemlekelerin ida- resi zorlaşmıştır. lstanbuldaki Rus yolladığı haberde İ unu müm- denizdir. Karadenize | | nbulda kol » olarak kul nazıri ile bir ( de ası aktettikten sop/#i buradan E ada edecektir. Nuri Paşa, Ciyornale Di beyanatta bulunarak, Iran h nazırı Bay Közimi ile, memleket arasındaki mü lerin dostane mahiyeti hakli” mütabık kaldığını söylemişti Mumaileyh ezcümle (def olan t Paşa, Italy andlaşı akşan E ile onu müteakip linat etmekte, İraj muahedes mua İran 2,000 kilo da bir sahile malik halde, İrakın denize reci Şattülarab'dır. h de seyrüsefer se suretle mani olmıyacaksa nize olan yegâne mahreci deki , andlaşmalarla © mü hükümrani haklarından ds vazgeçemez.,, nazarı hedelere yegâne attülarab Umumi meclis pre toplanığğ te, möeliz birli veis cisi avukat vetle tah şekerde Fatihten üç yedek aza, asli ol m bu beş Şehir iki zat ta, dabi çileceği k mal, Beyoğlundan Bay Kemalin yerine cuma gür intihap, yapılacaktır. Bay Kadri de Beyoğlundan en fazla rey als” aza geçecektir. BOLU, 10 (A.A.) — viliyf mülhakatında bu sabah başlıyan meclis seçimi saat 12 de bitti. VW adına 16 üye seçildi. Bunların yan üyedir, Ç, H. F. namzetleri üyeler ittifakla kazandılar. Ikinci seçimler yüzde 95 rey ettiler . TRABZON, 10 (A-A.) — meclis seçimi bitmiş merkez ve da fırka namzetleri seçilmişle, lerin üçü kadındır. ELAZIZ, 10 (A.A.) — Vi mumâ meclisi seçimi bitmiş ÜC namzetleri müttefikan kazans/i Ovacık, Çemişgezek, Made dan olmak üzere iştir. © ZONGULDAK, 10 (A Vilâyet umumi meclisi ne C, H. F. namzet seçilmişlerdir. Meclisin yeni üye say15f'İ dir. Yeni üyelerin biri kadı köylüdür. Yeni Soyadı alan!af Büyükderede adliye müteköi Bay Etem ile biraderi Ankarsff müfettişi Bay lemail Hakkı € soyadını almışlardır. * Şirketi Hayriye Emirgö#'yl başmemuru Kemaliyeli Bay Hİ rından Bay Ali, ailesi Saniye Hamdi, Mahmut ve Davut cası Ahmet Tevfik ve silesi dı olarak selâmet, saadet len (Baysal) almışlardır. Hocapaşa bekçisi Mustafa soyadını. almıştır. Istanbul Deniz ticareti Mİ memurlarından Cemal el mütekait topçu miralayı Bai karı Kevser Gümşu, al şirketi tesisat bürosu şefi NU viş, Hayrettin, Sadettin, 71 Harika (Boyarlar) soyad” d Fatihte Abdullah Efendi da oturan Bay Hüseyin A Mehmet Hüsnü Çakar #9)! Jardır. * Eyüp nahiyesi, Rami Bey desi No: 6 da Necip Fuat adını almıştır.