“Güzel yazı müsabakarnız Bir haftalık dehili ve harici vakayii takip ediniz en şayanı dikkat bulduğunuz hadise hakkında bir yazı yazıp bize gönderiniz. En güzel yazılmış makalenin sahibine: 5 lira İkinci gelen makalenin sahibine: 2,5 lira Hakkı telif verilecektir. musabakaya yalnız liseler, yüksek mektep talebeleri iştirak slebilirler, Yazıların gazete yazısıyla azami 75 ve asgari 30 1, kâğıdın bir tarafına yazılmış bulunması lâzımdır. Bu yazılar cuma günü akşamına kadar elimize geçecek tarzda postaya verilmelidir, MİLLİYET PAZARTESİ 11 Ul İlk taksimetre Rİ > |B Geçen müsabakayı kazananlar | üsabakasında birinciliği Atatürk'ün ulusa (sözleri li yazı ile Galatasaraydan Muzaffer Cevdet, ulusumuz milli Dülküye tam bir bütünlükle yazı ile Istanbul lisesinden ikinciliği Inki- yürümektedir ser- Naşit Alp kazanmışlardır. Kendi Maji Hüviyet varakalarile idaremize müracaat ederek mühâfatları- larını rica ederiz. ATATÜRK'ÜN ULUSA SÖZLERİ Biyik Onderimiz Kamül Atatürk be- M. ne yeni saylav seçimi mü bulunduğu C.H. Fm ulusal birlik ve güveni son dört yıl içinde başar. işler üzerinde çok KE ii ii 1 ; i : H altımda ülkelerin nasıl kasıp ka- ZA Hi ye ve ökonemik gidişte her yıl daha zi- yade ilerlemenin en müsbet belgesidir. Barışı severiz, Uluslar arası sıyasa- sının karşılıklı güvensizlikler içinde çal- kandığı sıralarda bile barışı yaşatmak uğrunda temiz ve insel bir istekle eli- mizden geleni yaptık ve yapabilyoruz, çekten yararlı olabilmek ülküsle ula. ça ve devletçe güçlü bulunmak yolun» dan ayrılmıyacağız » Türk yurdunu durmadan yüceleştir. mek ideyelini güden temel sıyasamızın ana hatlarında, ökonomik kültürde, ba- yındırlıkta gelecek yıllar daha verimli yü- rüyebilmek için en güvenli destek bil. diğimiz ulusal birliğin çözülmez halde zincirlermesi, yurdun her bakımdan varlığını ve ergenliğini koruma işinde en yenilmez silâh olan ulusal duygu, u- hasal bütünlük, ulusal kültür alanların. da samimi inanlı, toplu ve güçlü bulu- nacağız. Bütün bu ideyellerimizin ger- gekleşmesi için yüce Türk , bütünlüğü nün, türlü güçlüklere karşi aksamadan yalçın bir kale halinde perçinleşmiş 6- larak ilerlemesi yolunda Atatürk, kuru- kuşundan beri önderi bulundağu C. H. F. na yurtdaşlardan itimat istemiştir. Yurdun en uzak köşesine kadar bütün yurtdaşların benliklerini saran önderi mizin sözleri içimizi ve dışımızı en gür kaynakların en bitimsiz inan ve gü- ven gürelerile peldeştirmiştir. Hiç çe- kinmeden, kuşkulanınadan, sanki önce- den görmüş, ve içimde. yaşamış gibi haykırıyorum: işi yoran, geleceği yaratan, Türk devvimi inanan ve inandıran ülkü- sü, coşan ve coşturan akışı ile yeni bir Gevrenin şahikalarına ulaşmak için hız- lanıyor: Oncümüz Atatürk'tür. Galatasaray iz Muzaffer Cevdet kilâpçı ulusumuz milli ülküye tam bir bütünlükle yürümektedir Ve yepyeni bir memleket olan İyeyi yaratan Yüce Atatürk in her nesnesini ve insanla- 48 bir hale kalbederek bügünkü ve müstakil Türkiye Cumhuri- m yeni Nm düşman istilâsıma uğrama- #örek olan şartları bir arada TM i liğin derecesini tayin edemez ; ç Selen bir heyecanla kendiken- ve karşılığını yine kendimiz Biz iyetten önce ne biç, daha kötü yıkılıp yu- varlığın perişan enkazı... #onra ne olduk: Her şey Yüksek Büyük Kurtarıcının « 7“Dyeni bir varlığa kavuşan ve ve iğ da durup dinlenmek Önüne geçilmez kuvvet saldı- ilerleyen, hür, müstakil, kendi kendisinden en kat'i Biç 4 Piç 7 , imiz Atatürk'ün bizlere iz y OĞU cumhuriyet sayesin- Biz bugün kadın, erkek yüce sekmesi kullanabiliyoruz. Yi- sayesindedir ki aile hu- “idi ğildir. Işte cumhuriyetin hayata inde ettiği kadınla Türk ulusunun alamı bi- hakkin göklere kaldırmıştır. Türkiyede kadın artık caniler gibi mahpus, veya umacılar gibi örtülü olmaktan kurtul. mmiştar. Bu onun hakkı idi ve inkilâpçi Türk kurumunun vazifesi, İşte son say- lav seçimine ve saylavlığa kadınlarımı- 2m iştirskini temin ile bu vazife ifa & dilmiş o hak yerine getirilmiştir. Burdan ötürü biz Atatürk çocukları ne kadar sevinsek, ne kadar krwanç duysak hak. kımızdır. Fakat bütün bu devrimleri yar pan cumhuriyeti bütün ulustan bibak- kin aldığı kuvvetle koruyan C. H. Fır- kasını içten gelen sevgi ve saygı ile an- mamak mümkün müdür?!, O yüce fır ka ki yeni Türki orada çalışan yeni zihniyetteki her yeni Türk yurtta. şı gibi yüce Şefin en büyük eserlerin- Atatürk yurdumuzu kur« tarmak için, bütün Türk ulusunu tek bir maksat etrafında toplayarak Anado- hu ve Rumeli Müdafani Hukuk Cemiye- tini kurduğu zaman C. H. fırkasının te- mellerini de atmış bulunuyordu. Daha sonra C, H. fırkası adımı alan Anadolu ve Rumeli Müdafani Hukuk cemiyetinin © zaman bir tek gayesi vardı: Düşmanı atarak ulusun hakiki istiklâlini kazan- mak.l Büyük Şef Kamâl Atatürk kurtarmak için yaptığı bu teşkilâtı va- tan kurtulduktan sonrna cumhuriyet ida - resinin şanlı bekçisi yapmış ve Türk w lusunu dünya sıyasal, ökonomi, ve kül- tür hayatında da akıllar ermez muvaffa- kıyetlere ulaştırmıştır. Inkılapçı ulusu- muzun milli ülküye tam bir bütünlükle yürüdüğüne son saylav seçimi parlak Bir örmek olmuştur. Kadın, erkek bütüm sandık başlarında hep yea e li ere İngiltere posta idaresi, Londra- daki eski ambarlarının küflü kö - şelerinde geçenlerde yukarıda res- mini koyduğumuz &leti bulmuştur. Tetkikatta sonra bu öletin on al - kıncı asırdan kalma olduğu ve me- safe ölçmek için kullanıldığı anla. şılmıştır. Otomobillerde gördüğümüz tak- simetrelerin en iptidai şekli olan bu âlet tahta bir yuvarlaktan iba - rettir. Bir kişi tekerleği sürmekte ve tekerleğe bağlı yuvarlak dön - dükçe, mesafenin uzunluğu anla- şılmaktadır. Fakat Çinlilerin mesafe ölçen âletleri her milletten daha evvel kullandıkları uhakkaktır. Hem Çin liler, mesafeyi bindikleri arabala- ra koydukları âletlerle ölçerlerdi. Gözümüzün hatları Hepimizin gözlerimizde görme- yen bir mıntaka vardır. Sağ gözü- nüzü kapayınız:ve sol gözümüzle siyah bir noktaya bakınız. -- işare- tini de aynı zamanda göreceksiniz. Şimdi elinisdeki şekli yavaşça gön lerinizden uzaklaşlırmız. o Veya yaklaştırınız. Tam 14 santimetrelik bir mesafe göreceksiniz. Yahut ta 2 işareti büsbütün kaybolacaktır. Şekeri alevlendirmek Çay zamanı bir şeker parçası a- İınız ve masadakilere bunu alevli alevli yakabileceğinizi söyleyiniz. Diğerleri kolay zannederler. Bir şe ker parçası alıp kibrili çakarlar, fa kat şeker sadece kararır, alevlen - mez. ; Siz bu işte muvaffak olmak için şekerin ucunu kimse görmeden ci- gara külüne balırınız.Şekerin ucun da görünmiyecek miktarda dahi ol sa, şeker, kibriti çaktığınız zaman alev alır ve bu alev epeyce devam eder. Alaylı bir eğlencedir. Sihirli murabba Bir murabba çiziniz. Yukarıdan aşağı ve aşağıdan yukart çizgilerle dörder haneye — ayırınız. Dörder hane olarak yukarıdan aşağı on al- tı, keza soldan sağa da on altı ha- ne bulunacaktır. Şimdi bu hanelere rakamları o şekilde koyacaksınız ki, her haneyi yukaridan aşağı ve soldan sağa (o cemettiğiniz zaman, elde edeceğiniz yekün hep 34 çı- kacaktır. Maymunlara göre insanlar Amerikalı âlim maymunların in- sanlara göre daha güç büyüdüğü- nü, fakat daha çabuk ihtiyarladığı- nı tesbit etmişti Hesap sualieri Biribirine benzeyen altı aded ra- kam'a on bine bir aded yazabilir : 9.999 9/9 ————— letinin yeni bir hız, yeni bir yüküelü çağına girmesi için tek bir varlık toplanmışlar ve Atatürk'ün göst yolda durmadan © yürüyeceklerini ve “Türk ulusunun idaresinde ve korun- masında ulusal birlik, ulusal duygu, v- lusal kültür en yüksekte göz diktiğimiz | büyük hizmetler yapacak bir keşil- ideyel” olduğunu bir kez daha bütün a- cuna ii Yazan: Istactul Lisesinde 1395 X Naşit Alp Dev tozu, , Dostlarımdan biri dedi ki: — Meşhur kimyager Bay Derin- pa tanırsın, değil mi? Aman git, endisini gör. Şimdi de yeni bir şey keşfetmiş. Merak ettim, Bay Deringör'ün '| oturduğu Avalim sokağındaki 12 numaralı apartımana © uğradım. Kendisini bulmak ta hayli müşkül oldu, Çünkü apartımanın hemen her katında bir çok “Deringör” ler oturuyordu. Bunların hepsi kimya- İ serin kardeşleri, amcaları, amca: zadeleri vesairesi idi. Nihayet asıl Deringör'ü yakaladık. Müşarüni - i| Jeyh beni nezaketle kabul etti ve çalıştığı odaya aldı: — Evet efendim, dedi, yedi se- ne uğraştıktan sonra | insaniyete te bulundum. Bu keşfim iki türlü tozdan ibarettir: Biri Dev tozu, bi- ri cüce tozu. Ve masasının üzerinde içi beyaz bir tozla dolu ayni boyda iki şişe gösterdi. — Şu tozdan bir kahvekaşığı a- lırsanız, hemen o saniye dev gibi büyürsünüz. Öteki tozdan alırsa - nız, aksine birdenbire cüceleşir: niz, Ve izah etti: — Dev tozunun esasında hamı- zı hummaziyet vardır. Bilirsiniz ki bu madde hayvani nesiçleri derhal genişletmek hassasına maliktir, Bu müstahzarın tesiri altında vücudu- muzun her hüceyresi inbisat etmek- te ve bu suretle normal bir adam birkaç dakikada iki buçuk, üç met- re boy almaktadır. Cüce tozunun esasında ise hummaziyeti hâmiz vardır. Bu madde Japonyada bir nebattan istihsal edilir. Hüceyre- leri süratle daraltır. O sırada sordum: — Affedersiniz (efendim, bu keşfin insaniyete büyük bir hiz - meti olacağını söylemiştiniz . Ben bu, hizmeti pek iyi anlayamadım. Acır gibi yüzüme baktı: 4X& Yavrum, siz daha çocuksu - “üüz”dedi, şimdi bir defa düşünü - nüz, Şimdi ben bir adama dev to- zundan veriyorum, Bütün vücudu | kabarıyor. Eli, kolu, bacağı, kafa- sı, beyni... evet, beyni de büyüyor. Meselâ mektepte bir talebe güç bir dersi bir türlü öğrenemiyorsa he- men bu tozdan yutar, obeynide büyüyeceği için bu sefer, güç gelen dersi kolaylıkla öğreniverir. Bunun tatbikatta sahası çoktur. Mühendis- ler, ustabaşılar, romancılar, muhar- rirler, daha ne bileyim, çok kimse- ler bu toz sayesinde ortaya iki üç misli iş çıkarabilirler. Tekrar sordum: — Ya cüce tozunun faydası ? — O'da kimseye kendilerini göt- termek istemeyenlere mahsustur. â sivil taharri memurları, po- Duvarda gölge Takriben iki metre uzakta bir masa üzerine yanan bir mum ko - yunuz. Ziya, duvar ve uzatılmış e- liniz ayni hat üzerinde olmak şarti le münasip veçhile ve biraz köşe- de olarak yerleşiniz. Şimdi duvara akseden gölgenin en büyük ve en net derecesini bulmak için vazi- yeti tesbit etmek iktiza eder. Son- cüce tozu lis hafiyeleri... bir taharri memuru katilin peşine takıldı mı, hemen cü- ce tozundan yutar, mini mini bir şey olur, şüpheyi © uyandırmadan her şeyi takip edebilir. Tam katili tevkif edecek zaman geldi mi idi, hemen bir kaşık dev tozu, bizim cücemiz birdenbire devleşiverir ve katil de yakayı eleverir. Bay Deringörcüce tozunun tatbi- katından bir misal getirdi: . Ailesi zengindi."Kendisine pa- ra verirlerdi. Fakat o çalmak zevki için çalardı. Kaç defa hapishane- ye girmiş, çıkmış huyunu düzelte. memiş. Bir gün © gardirop çalmış, ertesi gün otomobil aşırmış, sonra gittikçe işi büyütmüş, günün birin- de koca bir treni kaldırmış. En s0- nunda limana gelen bir seyyah va- puruna göz koyduğu zaman, aman aman, ailesi feryadı basmı; men koşup bana geldiler. K ne cüce tözundan (verdim. Şimdi kendisi üç yaşında çocuk boyunda» dır. Çalmak âdetinden vazgeçmedi ama, o boyu ile ancak zıpzıp, top- lu iğne gibi şeyler çalabili Bay Deringör me: lerini daha uzun uzadıya anlattı. Ayni zamanda da çay ikram etti. Hizmetçi çay (o tep: i büyük muhteriin yazıhanesinin üstüne koy muştu. — Siz kesme şekerimi istersiniz? ben toz seker kullanırım. Rahat rahat çayımı içiyordum. Birden yukarı kattan doğru bir ses bağırdı: — Bu şeker tat vermiyor. Başımı kaldırdım. Ne göreyim, Bay Deringör birden bire büyümüş, kafası tavanda, acaip gözlerle orta. lığa bakıyor, elindeki küçücük çay fıncanımı sinirli sinirli çalkalıyor- du. Eİini masaya uzattı. Tekrar $€- ker almak isterken, yanlışlıkla cü- ce tozunu aldı ve tozu olduğu gibi fincana boşalttı. Birkaç yudum iç- mişli ki, Bay Deringör gözümün önünde küçüldü.'küçüldü, en niha. yet yazıhanenin arkasında kaybol- du. Büyük muhterii görebilmek için, yazıhanenin üzerinden iğilıhek mec buriyetinde kaldım. Şimdi bonmar- şelerde satılan büyücek bebeklere benziyordu. Hayran hayran etrafı - na bakınırken, ' yakasına ya- in Bağırmasın diye parmağım işa kapatarak, müşarünileyhi evime getirdim. Bir papağanım vardı, ölmüştü. Boş kalan kafesine Bay Deringörü soktum. Şimdi boş zamanlarımda onunla karşı (okarşıya kalıyoruz. Ara sıra maymunlar gibi suratıma tükürüyor ama, zararı yok, çünkü kimyadan, fizikten yaman münaka şalar yapıyoruz. ra ellerinize ve parmaklarımıza muhtelif şekiller Yy e yaklaştı uzaklaştır. sure- Sa penle tn in muhtelif göl- geler husule getirebilirsiniz. Yukarıdaki şekiller muhtelif in- san ve hayvan gölgelerini nasıl vü cude getirebileceğinizi . gösteri- yor. İğne ile ok oyunu Bir tahta üzerine şekilde görü- düğü veçhile bir hedef resmediniz. Ve bir düzüne kadar da yorgan iğ nesi almız. Bunlar ile pek âlâ bir ok oyunu oynayabilirsiniz. Hedef resmolunduktan sonra oyunculara iğnelerini hedefe (atmalarını ve” oraya saplamalarını teklif ediniz. Allan iğneler hedefin yanma isa- bet eder ve yere düşerler. Siz eli- nize bir az iplik alınız. Onu iğ neye geçiri, Sizin iğne bu ip- lik sayesinde icap eden kuvvet ve istikameti alarak doğru gider ve hedefe saplanır. Bundan sonra oyuncuların iğne“ lerini çoğaltarak ve her birine ay- rt ayrı renkte iplikler geçirterek onların oyuna olan alâkalarını arttırabilirsiniz. Oyuncular iğnele- rini hep beraber atarlarsa oyun daha eğlenceli olur. Ve ipliklerin muhtelif renkleri sayesinde her- kes kendi iğnesini hedefte ta — Canlı yılan Kalınca bir kâğıdı soldaki res- me göre kesiniz. Bu suretle hale - zoni bir yılan elde etmiş olacak - sınız. Bu yılanı sağdaki resimde, gördüğünüz gibi bir yorgan i i riniz. İğnenin alt kısmını da bir mantara (takınız. Hepsini birden sıcak sobanın üze- rine koyarsanız, yılanın hiç dur - madan döndüğünü göreceksiniz. Öteberi * Kır atların yavruları si larak doğarlar ve yavaş yavaş on- lar da beyazlaşırlar. * Cep saatinin makineleri, ibti- ramdan beri hemen erasir hiç bir tadile uğramış değildir. * Yüz sene evvel kullanılan kib ritler de aşağı yukarı bugün kul - landığımız kibritlere benzerlerdi. İlk kibriti 1826 da John Walker isminde bir eczacı yapmıştır. Her kutuda yüz tane çöp vardı. Ve bu çöpler sürtmek #uretile ateş alıyor lardı, 1833 te Lucifer | kibritleri meydana çıktı, bu kibritler de kun lu kâğıda hızla sürmek sutetile ye narlardı. * Dünyanın en ihtiyar tayyareci. si İngilterededir. Bu zatın adı Ri- chardson'dur. Ve şimdi 73 yaşın - dadır. Pilot vesikasını da 65 yaşın dayken almıştır. # Âlim bir doktor uykunun vü- cudu en ziyade sâat 20 ile 24 ara « sında dinlendirdiğini anlamıştır. Diğer saatlerde o kadar o kuvveti yoktur. Geç yatmayı itiyat edinen çocukların kulaklarında küpe ol- sun. Hem ressam an Hem â'im Meşhur İtalyan ressamı Leonar- do Vinci dünyanın nâdir gördüü dehâlardan biri idi. Nebatatts” lardı, mühendisliği vardı,anatomist idi. Heyetşinastı, riyaziyeci idi İnsan kafasının tasavvur edebi. leceği tayareyi ilk defa çizdi ve bir paraşüt icat etti. Keşiflerinin ve tasavvurlarının en mühimleri şunlardır: Bir turbin makinası, bir denizaltı gemisi, bir seri ateşli top, mahruti mermiler. muhtelif bombalar vesaire... Ağaç ları aşılamak sanatını hayli ilerlet- miş ve kanımızdaki deveranın 88- yirlerini ilk defa o keşfetmiştir. Bütün bunları dört yüz sene ev- vel bulduğu düşünülürse, hariku- lâde dehâm e”! >