Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
x Adımız, andımızdır. 11, ŞUBAT 1935 PAZARTESİ Viyana, T0 (A.A.) — Dün saat on beşte Viyana üzes rinde haçlarını gösterecek kadar aşağıdan uçan bir alman tayyaresi Başbakanlık binası üstünde dolaş- mıştır. Geçen hafta da gene bir alman tayyaresi yüz metreden aşağı bir mesafede uçmuştu. C#N ALTINCI YIL. No: 4865 Her yerde 5 kuruş e yi b ea Pi z Gündelik KADIN SA YLAV OLDUKTAN SONRA... So_yial varlığımızda yaptığımız devrimler kadının erkekle her ba- kandan denk haklar almasiyle en olgun biçimini bulmuştur. Artık Söğsümüzü gererek derin bir kı- vancla söyliyebiliriz ki bugünkü “f_l'k kurumu tipi, en ileri ve en ül- külü bir kurum tipidir. Çünkü ku- Tümumuzun ana prensipleri geç- Mişin baskısı altında doğmaktan Ziyade bilginin yüksek temellerin- den hız alıyor. Buna göre türk ku- rumu bugünkü biçimile büsbütün Patriyarkal (*) aile esasını yıkmış ve konjügal aile diriliğine girmiş- tir. Artık kadın soysal iş bölümle- Tine erkekten hiç ayırd edilmiye- cek bir durumla karışmış bulunu- Yor, Her kurumun kendisine göre 50_Ysal bir yüzü vardır. Soysal biçi- min bütün incelikleri bu ana yüze Söre bir biçim ve renk alır. Patri- Yarkal ailede erkeğin sonsuz bir gücü vardı. Onun her buyruğu ve her dileği, kalın da içinde oldu- Su halde, bütün aile tarafından yapılırdı. Roma imparatorluğu ça- ğinda son ününü bulan erkek gü- Cü gittikçe devletin güresi ve dile- ği karşısında eriyordu. Son mede- ni yasalar artık patriyarkal aile ti- pinin bir anlatışı olmaktan ziyade bu yeni düşünüşün, bu yeni görü- $ün ürünleri idi. (Türk, İsviçre ve alman medeni yasaları gibi) artık bugün özel haklarda kadının er- kekle bir olduğunu evetlemiyen ileri ülke kalmamıştır. Fakat sıya- sal haklarda kadın denkliğini o- nayan yerler kültürce en ileri o- lan yerlerdir. İşte bizim ülkemiz de bunlardan biri olmuştur. Patri- yarkal ailede kadın, evde bulunan koltuk, kanape, tablo gibi bir mal- dı. Bunun için ilk çağlarda Ro- '“a%a kocası kadmı istediği vakit irebiliğ. ve kendisine hiç bir yerden hiç bir şey sorulmazdı, Çünkü herkesin malını istediği gi- bi kullanabilmek hakkı idi. İşte, bu biçim karşısında kadın sadece eğlence ve çocuk yetiştirici oldu- ğgundan, kendisini bu yöndem için- de olgunlaştırmağa çalışmıştı. Ka- festeki bülbülle evdeki kadının yaşayışı bir idi. Kadının yüzlerce ve hattâ binlerce yıl süren bu u- Uzun esirlik yaşayışı onların psi- kolojik varlıkları ve fiziyolojik bi- çimleri üzerinde de pek çok iz br- rakmıştır. Çünkü kadın her gün ir adım daha yaşamaktan uzak- asarak bir süs ve bebek haline gelmeğe çalışırken beyin olgunlu; nu ve beden terbiyesini hiçe saymıştı. Patagonyalı bir kadınla Bârisli bir kadını anatomi ve fizi- Yoloji bakımından karşılaştıran ir bilginin sözlerine inanmak ge- rekirse patagonyalı kadının paris- İ kadından çok erkeğe yakın bu- nduğunu ve çünkü birincisinin Yat kadını olduğunu söyliyor. 8 inci asırda Moliyerin “Les Pre- Cieuses ridicules,, de bahsettiği adın tipi dirilik kadını bakımın- dan kadının en bozulmuş bir ör- neğidir. Her vakit sinirli ve olup ten şeyleri taşırılmış gören, göz- €ri yaşlı ve en ufak bir şey kar- $ısımda bayılan, Alfred dö Müse- hin romanlarında bize anlattığı adınlar gün geçtikçe azalmakta- dır. Soysal birçok baskılar altında Oğru yöndemini bulmuş olan bu mıldanışa daha büyük bir dirlik - Ve daha büyük bir güc vermek ge- vektir. Umulur ki kadm, cinsinin ir takım inceliklerini daima sak- Tyacaktır. Ancak krepdöşinin ba- Yıltıcı kokusu ve dudaklarmı_kı Üke rujile her yerde bir süs ve 18 aA (*) Patriyarkal: erkeğin küdreti Ü- terine kurulmuş aile biçimi. Başbakanımızla Fır - kamız umumi kâtibi Bakanlarımız geliyorlar İstanbul, 10 (Telefon) — Seçim iş- Teri için birkaç vakittenberi İstanbulda bulunan Luşbakan İsmet İnönü C, H. Fırkası Umumi Kâtibi Bay Receb Pe « ker içeri ve dışarı işler bakanları bu ak- şamki (din akşam) ekspresle Ankara: ya doğru yola çıkmışlar ve Haydarpa « şa durağında askeri erkân vilâyet ve belediye ve fırka ileri gelenleri ve İstan- bulda bulunan saylavlar ve daha birçok tanınmış kimseler tarafından uğurlan- mışlardır. İtalya - İrak ; anlaşması Roma, 10 (A.A.) — İtalya ile Irak arasında bir dostluk anlaş- ması yapılmak için birkaç aydan- beri devam eden konuşmaların yakmda sonuclanması bekleniyor. Anlaşmanın şubat sonlarında im- za edilmesi sanılıyor. Yarın Bağ- dad'a gidecek olan Nuri Paşa im- za için tekrar Roma'ya gelecektir. İran dışarrişler bakanının söyledikleri Roma, 10 (A, A.) — İran mu- rahhaslarile, sı- nır konuşmala- rında bulunmak üzere, şimdi Ro- ma'da olan İrak - Dışarıişler — Ba- kanı Nuri Said Paşa, İtalya ile bir dostluk and- laşması yaptık- tan sonra, bu akşam buradan Bağdad'a yolla- nacaktır. Nuri paşa Ci- yornale ditalya- ya — söyledikle- rinde İran Dı- şarı İşler Ba- kanı Bay Kâzımi ile, her iki ülke arasındaki münasebetlerin eyili- ği bakımından anlaştıklarını söy- lemiştir. Bakan demiştir ki: Irak görüşü Erzurum anlaşma- sıyla sonraki anlaşmalara dayan- makta olup, İranım 2.000 kilomet- re uzunluğunda bir sahili olduğu halde, Irak'ın denize biricik mah- reci Şattülarab'dır. Irak, İranın Şattülarab üzerin- de gidiş geliş serbestisine hiç bir suretle engel olmıyacaksa da, de- nize olan biricik mahreci üzerin- deki, andlaşmalarla belli edilmiş, hükümrani haklarından da aslâ vazgeçemez.,, B, Titülesko Balkan anlaşması başkanı Bükreş, 10 (A.A.) — B. Titü- lesko, bu yıl için yunan Dışarrişler Bakanı B. Maksimos'un yerine Balkan andlaşması başkanı ola- caktır. Romen Dışartişler Bakanı, aynı zamanda küçük anlaşmanın da başkanı idi, Bay Çaldarisin Kutlama. telyazısı Bükreş, 10 (A.A.) — B. Titü- lesko, B. Çaldaris'ten aşağıdaki telyazısını almıştır: “— Balkan antantı yasasına gö- re balkan antantı konseyi başkan- lı_ğını çağrıldığınız şu sırada ken- di adıma ve B. Maksimos'un adı- na en samimi tebriklerimi arzede- rim. Başkanlığınız altında, yüksek şahsi meziyetleriniz sayesinde bal- kan antantının gelişmesi devam e- deceğinden ve dört ülkenin sarsıl- maz birlik örneğinin amili balkan antantı bulunan düzenli barış prensiplerinin bütün Avrupa'da (Sonu 2 inci sayıfada) pi Ivak Dışariişler Bakanı Nuri Paşa Posta ve Telgraf Umum müdiirliiğü Bay Nazifin Vekâlet em- rine alındığı haberi yanlıştır Dün çıkan Milliyet gazetesinde Pos« ta Telgraf Umum Müdürü Bay Nazifin Vekâlet emrine alındığına dair bir yazı çıktığını duyduk. Bay Nazif Vekâlet em rine alınmamıştır. Ve işinin başında ça- lışmaktadır. Bay Nazif'in işinden ayrıl- masını gereklendirecek hiç bir hadise bahse konmuş olmadığından vekâlet em rine alınmış olan posta işleri müdürü Bay Yusuf dolayısiyle bir isim yanlışlı- ği olarak çıktığını sandığımız bu duyu- ğun aslı yoktur. raf tanrısı gibi sadece yoğaltıcı bir varlık olarak yaşaması artik bu yeni kadının yaşayış. yolu de- gildir. Yeni biçim kadın çalışan, kazanan her şeyi erkekle beraber yalnız bir bakışla araştıran ka- dındır. Yeni türk kurumunda soy- sal ayırdlar olmadığı gibi cinsi ayırdlar da yoktur. Her şey sadece yırdlar da yoktur. Her şey sadece türk ulusu bakımından araştırıl- malıdır. Kadın hakkındaki bu ye- ni biçim düşünüş yurdumuzun er- dem inanışlarına da uygundur. Çünkü türk köylüsünün, tarihi biz- ce belli olmıyan kurunlardanberi yaşayışı böyledir. İşte biz bu_y_aşa.— yışın türk ulusunda olgun biçimi- ni görmek istiyoruz. Necib Ali KÜÇÜKA . BAA A Yeni tefrikamız r 1San Michele'nin kitabı Yazan: İsveçli doktor Aksel Munt okurlara sunan : Fransız akademisi üyelerinden Piyer Bönva Türkçeye çeviren: Nasuhi Baydar « / . Bu kitab bizim anlayışlarımızı, düşünmek, duymak, yaz- mızı altüst etmiştir. Onda herhangi bir yazı biçimi mucize — onun yazılabilmiş olmasın- PİYER BÖNVA mak itiyadları ile münasebet aranamaz. Asıl dadır .. * » Mektuplarımız yerlerine nıçın varmazlar ? Postada biriken ve y erlerine varmıyan mektübların zarfları bize bu işin içyüzünü anlatıyor Geçmiş devirlerdeki devlet makinesi- nin bozukluğundan ve ulus işlerinin özen tusu asılmıştır. Bu, mektubları yerlerine gitmiyen, geç giden, açılan; hulâsa pos- sizliğinin bıraktığı bir — itiyadd d nedir, bugün bile bazı hallerde kendi ih- mal ve kayıdsızlığımızın - sonuclarını devlet kurumlarına yüklemekte kiç te « ta y uygun olmıyan bir yolsuzlu- ğa uğrıyan her yurddaş, bu kutu yolu ile, Umum Müdüre şikâyetini bildirir ve ) MT da kondi yap an Makara postahanesinde Bir İki gün içinde biriken adressiz veya eksik adresli mek tubların yığını reddüd etmeyiz, Mektublarımızın ker - yan yollariyle ve atlı tatarlarla, aylar « dan sonra bile yerlerine dıkl yazı ile karşılık olarak gönderilir. Ulusu işinin en ufak noktasına kadar ürüül, L L kontrolsuz devirlerin üzerimizden lıîıliı silinmiyen tesirleri © kadar derindir ki, ve olan güvenine KA ' büyük değer meti, posta gibi günlük hayat üzerinde. veren Cümhuriyet hükü- Bir pertavsızla Bakarsanız göreceksiniz ki bBu mektubların aereye gönderildik. leri belli değildir. ' üstün bir pista İdaresina kavuşmuş ol « duğumuz bu günlerde bile hatayı ken « dimizde aramaz, yerlerine gitmiyon mek tublarımızdan posta idaresini suçlu tu « tarız, Bay Ali Çetin Kaya Bakan olduktan __._—-_______--——ı' ı# gEzmmmm rközleği HUŞ sonra posta merkezlerine bir ş kâyet ku Fotoğrafta görüldüğü gibi bazı ki rolü pek büyük olan bir işte, en ufak bir yolsuzluk ve ihmale meydan verme- mek için esaslı tedbirler almıstır. Ru mektupların hiç adresi yoktur. tedbirler sırasında, asılan kutuların müs- bet tesiri az zaman içinde kendini göstermistir: Halk, posta işleri üzerin- (sayılayı çeviriniz )