Güzel yazı üsabakarmız Me Haftalık dahili ve harici vakayi akip ediniz <n şayanı dikkat bulduğunuz hadise hakkında Fa bir yazı yazıp bize gönderiniz. “© güzel yazılmış makalenin sahibine: yi ş 5 lira İkinci gelen makalenin sahibine: 2,5 lira Hakkı telif verilecektir. B: - deği yalnız liseler, yüksek mektep talebeleri iştirak tat, itler. Yazıların gazete yazısıyla azami (75 ve asgari 30 . 5 olmasi, kâğıdın bir tarahına yazılmış bulunması lâzımdır. İS yazılar cuma günü akşamıma kadar elimize geçecek tarzda postaya verilmelidir. Geçen müsabakayı kazananlar Yeti Yazı müsabakasında birinciliği Londra konuşmaları serlev- yay, le Mühendis mektebinden Refik Darcan, ikinciliği, Sanatın ke spmesi serlevhalı yazı ile İrfan Tanal kazanmışlardır. ü Mlerinin hüviyet varakalarile birlikte idaremize müracaat e- öfatlarını almalarını rica ederiz. DRA KONUŞMALARI Ge LON ş Bale e era 9 , r , ; 5 gelen tel yazılarının bildi- , mak zorludur, Halbuki İngilizler daha | düşüncelere daldırtıyor. | önceden bunu bir emrivaki olarak kabu- Pa Barba Bay Flandenle Dışi lile hukuktan tanınmasını, ancak onun ÜN Laval'bu ayın ton günü || Ka surâtle uluilar kurumuna döneceğini, ikegçekler. Cama ve cumarte- tere Başbakanı Bay Mak- şe Deşişleri Bakanı Bay Simon | » Avrupanın yaşadığı si- | dell karşısmda düşüm- tiği ne derecelere kadar olup ol- akya uşacaklardır. Konuşma- eyşan muavinile muhafazakâr j ve mührühas o Lordunun | mc onaylanınıştır. eş inanın düşünce birliğinin ne iş e kadar olup olmayacağı gibi ve içerisinde geçmesinden taz yanın O bugünkü durumuna X daha açıktır. Almanya genel it, “leşiklerile | yenilmiş olarak | Sonra yenen uluşlar ona yaşa- ni vermeya kolay kolay razı mayllele baştan silâhlanmasını batı Avrupasında barış işlerinin yoluna girebileceğini, bu suretle de genel silâh- ları azaltna ve emniyet meselesinin hal- line imkân olduğunu ileri sürmüşlerdir. Düşünce birliği diye gazetelerin yazdığı bu konuşma Fransanın ayrıca doğu ve- orta Avrupasında takip edileceği sıyasa ile çok alâkadardır. Almanyanın etrafın» | daki ulusları dostlarr içine almak ve onu tek başına birakmak © siyasasını güden Fransa için İngilterenin bu yoldaki dü- şüncelerini bilmek muhakkak ki hayı bir meseledir. Gerçi, Yuğoslav - Macar ulusların arasını bulmakta olsun, Sar sorağında olsun Fransa İngiltere ile nı yolda yürümüştür. Fakat © me: Almanyanın silâhlarma © işinde onunla aynı yolda yürüyeceğini kat'i olarak bil diremez. Fransa uluslararası antlaşmal; - Wahs etmiyerek onun o Versay | rın yükümlerine bağlanılmamasını onay- İİ. 406 elini ayağını seke sıkıya bağ- | layabilir, Karşılık uluslararası sözleşme NE Neanya ba vaziyete İtiraz ede- | ve bağlantılarla kendi ve birleşiklerinin Site değildi. Dik kafalık ede. | emniyet, selâmetinin temin edilmesini Yalı Mslde olmadığı içindir ki uz. | ister. Ancak Almanyanın bundan sonra | KİN ederi takip etti, Belki bu bal çok | silâblanmasının hukukan tanınmasına ti. Oluşlar oluşları kovalar- | lk Hillerle nizşlenonler ulusal /l n kuvvet alarak bir çığ rl Yor, kuvevtleşiyorlardı. Kanun | » &ye vlus kurultayına giren Nasyo- , ayal saylavların sayısı kaba- # duyguyla Almanlar, bir kü aj Perçinleşiyorlardı. Nihayet Hit. araya ata Alman unurunu koru» | Hindenburga, yapılan rek razı olabilir. İngiltere bu meselenin hal- linden sonra emniyet işinin konuşulaca- | ğına inanmıştır. Londrada konuşulacak sade bu değil, Sovyetler Rusyası ileri sürmüş olduğu emniyet tezi dahilindeki doğu antlaşması da Cenevrenin konsey dışmdaki sryasal konuşmalar, bu doğu antlaşmasının değerini bizlere anlatmış- tır, İtalyan - Fransa antlaşmasının yayı: mından çok doğu antlaşmasının genişletil Şi higsüninde, rakip olacak kuvvete | mesine çalışmak daha doğrudur. Şimdiye an başbakan oldu. Hindenburg | kadar buna Almanya, Polonya karşı ko- " de reisicumhurlukla baş. | yuyordu. Londrada bunun için de bir ka- rara varılacaktır. Bu kararın iye» tinden ötürüdür ki Leh ve Alman uluş a- damları, hazırlıklı bulunmak üzere buluş- muşlardır. General Göring Mareşal Pil- sudiski ile konuşuyor. Leh - Alman ant- laşmasının yıldönümü merasimle kutlu. lanmıştır. İşte bu vaziyetler ve ol karşısmda şimdi bütün acunun gözleri cuma ve cumartesi günkü Londra konuş» maralarma dikilmiş; acunun selâmeti için bu iki büyük ulusun anlaşmalarını ve wv. fahza için İngiltere ile bu verecekleri kararları heyecanla bekliyor. © kabul ediş etrafında anlaş- Mühendis Mektebi Refik DARCAN SAN'ATIN CEMİYETLEŞMESİ İ hafta var ki Istanbul şehir ti. | deti herkesin ibadeti idi. Bu suretle ce- Rakka didaktik eceler | miyet içindi ekiikin ve makimenla yık er talı akşamı tiyatronun ö- | tığını sanat yeniden kurdu. lanan kalatalık bunun bir imi.) , Her Sağda üzerinde durulan bir müna- Ma sh e dır. Sanat sanat için mi? yoksa | at Gt güzel delildir. in mi? Sanatı bir vasıta kertesine a ER, | idim kaş yak konum değerini indendir. Bedi his inse, | #umak demeletir. Sanat kendi gayesini he V8 İnsana mahsus olan ve bu | kendinde bulan bir varlıktır. Fakat sa NE, sanda aranması gereken | matm bu durumu, bu değeri onun ülkü beyi Hayvan hayatınm evren | için, cemiyet için işe yarar olmasa bir. meyse o kalışı yanında in- & 0 eke in?” | engel olamaz. Dünyada, bizim dünyamız» a da en büyük değer, insan değeridir, in- / an ei ir. En yüksek ga- tizerek bütün icrai kuv- tl de topladı. Şimdi Almanya ön kurtulmuş, bir baş etrafın- tir, Böyle Büyük bir kuvvetin üahedesi hiçe sayarak silâh- l emmi iyetle telâkkiye değer bir 8 Londra konuşmalarına €- gördiren nokta burdan geliyor. silâhlanma kaydını ortadan lede bu şekilde kabul et- i'pesi Fransanın çok ağrına .l layan, sürdüğümüz öm- ye, ülkü insan hayatının güzelleştirilme. b dn , Meyey eğer kılan, ruhumuzu yük- W si ve yükseltilmesidir. öyleyse gayesini Bücünü bu duygudan alı- iy, kı inde bulan sanatı, daha © yüklek e re atayan ie eee kali Bir gaye iii insan hayatının, ce- ği lardı. Aralarında maddi ve. | mpiyetin yükseltimsei, güzelleştirilmesi i- JİN ikişer ortaktır Bu yüzden o | Gin kullanmak: gerektir. Atina meydan. Mi e nlar arasnda bağlılık kur. | larında güzel, efsanevi vücudunu çırılçı ği garılçap- lak kentdaşlarına gösteren ve bu güzel. liği bozulmasın diye ana olmak mah. rum edilen Aspa “a gözle'imin önüne ge- liyor, Sanatin, güzelliğin, bediliğin ce- ki . na, vi Fakat çağlar değiştik söy, sok teknik girince iş JAnlar bivibirlerinden ayrıl- *r. İşteki bu ayrılık ruhla ak Me Ve höylece insanlar bi- | miyet için oluşunu bize bundan daha gü- ta leğini, ihtiyacını | zel ne gösterebilir? ; ada, esine karşı kaldı. Fakat Bu itibarla Istanbul belediyesinin be. dava halk temsilleri yapmak, konservatu- var konserlerini ve tiyatro fiatlerini u- cuzlaştırmak gibi işleri bu sera olup bi- tenlerin köklerini pek derinlere salması yönünden en aldırımlısı sayılmağa değer. Sam Ciş bölümünün artma- aday esna mücerret insanlık Salkt, ) müşterek bir şey dak “diyordu; fakat insanlar “ / el İni ortaklıklar kaldı. Hayatın en hızlı Bir gidişle bizi nere. ” Ne en PAğlilık yapıcıları gördük, | Jere götürdüğü belli olmayan bu çağda ka rüğü Güzel sanati kendimizi, ulusumuzu kurtarmak, bağı» mızı çamurdan yukarıda tutmak isteyor- suk dört elle sanate sarılmalı, hepimiz birer parça sanatkâr olmalıyız. Sanat... sanat için sanat. Fakat ulusun, cemiyetin hayatını güzelleştirmeğe yarayan sanstt... I Hukuk fakültesinden Irfan TANAL , Yarin insanı diz çöktüren ”€, bütün kalplere hitap aş İnsanların aralarında Niş İn, , S“cak olan en kuvvetli İlanı, Erdi. Oyle bir din oldu İ inancı, onun iba- | N MİLLİYET PAZARTESİ 4 ŞUBAT 1935 uyu B Dünyanın en büyük denizidir. Burada 9 kilometrelik çukurlar vardır Büyük Okyanosa serpilmiş olan | karaların umumuna “Okyanosya, ismi verilir. Bu deniz 175 milyo kilometre murabbaı vüs'atinde duğu halde üzerindeki o karalar mesahası hep birden ancak 9 mil yon kilometre o murabbamı bulu Ve bütün karaların on beşte biri ni teşkil eder. Bu (karalar birçol adalardan mürekkeptir. Japon ad: ları ile Asyanın cenubu şarkısinde ki Asya adaları Asya kıtasma ait telâkki edilir. Geri kalan ve Okya- nosyayı teşkil eden adalar Bahri muhitin Asyaya yakın olan cihetle rinde ve daha ziyade öenüp yarım küresine serpilmiş bulunur. Bunlar dört büyük takım teşkil eder. Avus turalazya (Avusturalya, Tasmanya| Yeni Zelând adaları), Melânezya, Polinezya, Mikronezya, - Melânez- ya (kara adalar) Yeni Kine ve ci- varındaki adalardır. Ahalisi zenci olduğu için bu isim verilmiştir. Po- linezya (çok adalar) Sandoviç ve | Fıci adalarından Pak (adalarına | kadar uzanan birçok adaları kap- lar. Mikronezya (Küçük (adalar) şimali garbide ekserisi Mercan te- şekkülâtından olan Karolin, Jilber ve Marşal adalara denir. Büyük Okyanos pek eski bir de- virde teşekkül etmiş bir denizdir. Birinci devirde Cenubi Amerika- dan Afrika ve Hindistan vasıtasile | Avusturalyaya kadar uzanan bü- yük kıta bu büyük denizin bulun. | İ duğu yeri kaplıyordu. İkinci devir. | de bu kıta parçalanmış, Asyadan cenuba doğru uzanan ve yeni Kine, | Avusturalyanın şark parçası kalmış tı. Üçüncü devirde Okyanosya şim- diki şeklini almıştır. Büyük Okya- nos dört tarafından ateşten bir çen- ber ile çevrilmiş gibidir. Garbi A. merika baştan başa yanar dağlarla kaplı olduğu gibi şarki Asyada ve bu kıtayi çerçeveliyen adalar üze- rinde de dünyanım en mühim vol. kanları bulunur. Büyük Okyanosun ortasındaki bazı adalarda da elân faaliyet gösteren yanar dağlar var- dır ki en mühimleri Sandoviç ada larındaki Maona - Loa dağıdır. Dünyadaki bütün karaların mundan daha büyük olan Bü u- Koğunun biddeti Okyanos mühim bir döküntü yeri- dir, En derin noktalar her iki taraf- a ve karalara yakm yerlerdedir. Yünyada en büyük derinliklere ma- k bir denizdir. Şili ve Pero karşı- mda 6000, 7000 metreye inen çu- urlar vardır. Fakat o daha derin r, garpta adalar arasındadır. n dalarından Mindanao ada- sınm şarkında plânet hufresi 9780 metreye iner. Burası dünyanın en derin çukurudur: Atal şeklinde bazı Mercan adala- rının bir tarafı açık olur ve dahilde- ki deniz parçasının hariç ile rabıta- se bulur, Dünyanın en Büyük ceb saati ii A Dünyanın en büyük binalarını yapan Amerikalılar, belki hep böy le azametli işler yapmaktan hoş - landıkları için mi, nedir, yine bir Amerikalı saatci dünyanın en bü- yük saatini yapmağa karar ver - miş ve bu kararı da meydana ge- tirmiştir. Bu saatte tıpkı cep saa - tinde olduğu gibi bütün çarklar, zeöberek ve saire aynen, fakat bü- yütülmüş olarak mevcuttur, Şu küçük yavruya, dünyanı en bü - yük saati ne kadar yaraşıyor. , Kolsuz çocuklar Bacaklarıyla Çalışıyor Hepiniz sapa sağlam doğduğu- nuza çok dua ediniz. Bazı yavru- lar vardır ki, dünyaya sakat gelir- ler ve bütün ömürlerince sakatlık- larına çare bulunamaz. Yalnız bun İ lardan meselâ kolsuz, doğanların ayaklarile de k işi yaptıkları görü ğumuz iki resim kolsuz iki ğun ayaki çocu- le ayni işi yaptıkları- nı göstermektedir. Fakat keşki on- lar da sapa sağlam doğsalardı da, kolların yapacağı işi ayaklarına bırkmasalardı. y VEL Sürat asrındayız. Tayyarede ol- otomobilde olsun, in- mümkün olduğu ka- dar az zamanda çok mesafe katet- mek istiyorlar. Otomobilde dünya sürat rekoru- nu tutan Malcolim Capbell işminde bir İngilizdir. Bu adam üç sene evvel Amerika- da Floridada Daytona plâjında oto- mobili ile saatte 408 kilometre ka- tetmişti, Ondan sonra “Mavi kuş,, ismindeki otomobilini yeniden yap- tırdı, motörünü değiştirdi. 1933 martında gene Daytonaya gider *, İnsan dostu Arılar insan cesa- retine hayret edersiniz değil mi? Vakitleri bol öyle insanlar var ki, hayvanları munisleştirmek için u- zun uzun uğraşırlar ve en nihayet muvaffak da olurlar. Insanlara en kolay alışan hay- vanlardan biri de arıdır. Fransada Daire isminde bir adam yetiştirdi- ği arıları çıplak vücudunda topla- mağa alıştırmıştır. Bu arılar ken- Otomobil ile saatte 500 kilometre REEL za Si bu sefer saatte 438 kilometreyi bul- du. Bu plâjı intihap etmesinip sebe- bi, bir otomobilin bu kadar yüksek süratte tehlikesiz gidebilinesi için Avrupada herhangi bir yol bulun- mamasıdır. Ondan sonra “mavi kuş,, tekrar j i, gene motörü ve tefer- Bu defa gene kendi rekorunu kırmağa çalışacak. Daytona plâjı dört beş kilofetre uzunluğundadır. Campbell otomo- bilinde 2500 beygirlik tayyare mo- törü kullanmaktadır. Yeni otomo- bil daha basık ve daha geniştir. Hayvanlarda kan Vücutlarına göre kanın mikdarı çok azdır Siz hayvanların vücudunda ne kadar kan olduğunu tahmin eder. siniz. Bir fikir vermek için şunla- rı söyilyelim: 528 kiloluk öküzde 18 kilo kan vardır. Sırasile 360 kiloluk atta 20, ! 48 kiloluk koyunda 2 kilo kan var- dır. Tetkiklere göre şöyle bir nisbet yapılmaktadır: o Köpekte yüzde 5,90, atta yüzde 5,50, koyunda yüz de 4,10, öküzde yüzde 3,44, tav - şanda yüzde 3,22, kedide yüzde 3, kuşta yüzde 2 ilâ 2,50 nisbetinde kan vardır. 500 kiloluk bir atın aşağı yu - karı 27 kilo kanı vardır. 710 kilo- luk bir öküz yapılan bir tecrübe - de 29 kilo kan vermiştir ki, cüsse- sinin takriben yüzde dördünü teş- kil etmektedir. ————n disine hiç bir fenalık yapmamak- tadırlar. Unutmamalıdır ki, geçenlerde bir yerde, arılar bir ata hücum et- mişler ve zavallı atı iğneliye iğne- liye öldürmüşlerdir.