^"Onumüzdeki çarşamba Ağaoğlu Ahmed, Nurullah Ata, Suad Derviş, Eşref Ş*fik ve Peyami Safanın yazılarile Büvük Harbd* Çonakkale. Kanalı Kafkas c*ph«!eri v« ceph* g«risi har«kett»ri EPHEDEN CEPHEYE HAFTA' da NO. 3 8 5 2 Tefcrai ve mektup adred: Cumnurlyet! îstanbıu . Posta kutusu: tstanbuL No. 248 PaZai*teSİ 4 Teleîon: Başmuüarrtr te evl: 22366. Tahrlr neyetl: 24298. tdare ve matbaa bsmlle Matbaacılık ve Heşriyat Şlrket! 24299 24290. um uriyel 1935 Londra 3 (A. A . ) Havas A jansı muhabiri bildiriyor: YARIM AY I YARIM AYIN Ulkusü iseı Türkiyenin «n güzel mecmuası olmaktır Hıçbir mecmuaya değil kendi iHktisün» raktp olarak cıkıyor Turizrne biz Ne vakit özen Vereceğız ? u son vakitlerde Avrupanın çeşid ülkelerinde turizme artık değer vermenin yeniden canlandığını görüyoruz. Bütün Avrupa gazetelerinde sözgelimi İtalya için türlü öğme yazılan (ilânlar) basıhyor. Her öğme yazı gözalıcı resimlerle bezelidir, ve altında kalın punto ile şu rakamlar: % 50 den 70 e kadar ucuzluk! İtalyan trenlerinde orada gezecek yabancılar için son iki yıldanberi % 50 den 70 e kadar ucuzluk yapılmıs olduğunu biliyoruz. Bir kez Italyada gezdiğiniz kadar % 50 ucuz şimendifer parası ödüyorsunuz. Eğer bir de Romaya uğrarsanız bu ucuzluk bütün İtalya için % 70 e çıkıyor. Bu ucuzluğun ilk yılı bir smama için yapılmı?tı. Anlaşılan sınamadan iyi songular (neticeler) alındı ki şimdi onun ü* zerinde sürülüp gidiliyor, ve bu * ucuzluk dünyanın dört köşesine bildıriliyor, en uzakta oturan adamların kulaklanna ulaştmlacak ve hatta gözlerine sokulacak bicimlerde yapıhyor. Bu yayma i$inin oldukça ıleri para harcamakla yapılabileceğini de unutmamalıdır. Böylelikle herkes İtalyayı görmeğe çağınlıyor. Demek ki Italyada bu işin büyük değeri iyiden iyi}e anlaşılmıştır. İtalya böyle yapıyor da, baska ülkeler boş duruyor değil. Fransız gazeteleri turizrne dörtelle sanlınacak günlerde olduklannı gırtlaklarınm bütün gücile bağırıyorlar. Fransa ötedenberi yabancılann bol geldikleri bir ülkedir. Fran«ız gazeteleri bu kadannı yeter bulmuyorlar. Son yıllarda ecnebi gelişleri :«zçok azabms. BvBzaimanm önünc gpcmek, tersine dik (bilâki») memlekete artık yabanct getirmek için yeni düzenlere başvurulmasını hep bir ağızdan ileri sürüyorlar. İngiltere bile turizmi boşlamamaktadır. Bizim Ankara trenlerimizin yataklı vagonları restoranlannda bile kıpkızıllığile gözü çeken bir büyük Britanya hartası vardır. O ne güzel, o ne dantelâ yahlı bir ülke. Hartamn altmdaki yazılar size Ekosu görüp görmediğinizi soruyor: Görmemiçseniz ne duruyorsunuz? Der gibi bir dille. İsviçreden söz açmağa yer bile görmüyoruz. Bu memleket için oraya gelecek yabancıları ağırlamanın bellibaşlı bir zanaat olduğunu hep biliriz. îsviçre her yıl bütün Avrupanın bellibaşh gazetelerile kendisine aid öğme yazılan bastırdığı gibi bu yıl da ayni yolda yürümekten elbette geri durmamaktadır. Avusturya pek yerinde bir özenle ayni yolu kovalamakta, Macaristan bu işe hergün daha artık değer vermekte, dostumuz Yugoslavya bile turizmden kendi sayımına büyük yararlıklar çıkarmaktddır. Bulgaristanın bile Varna plâjile, hele Orta Avrupadan, pek çok yabancı getirmeğe olaganhk bulmuş olduğunu biliyoruz. Bütün dünya ülkelerinin biribirlerile yarışa çıkarcasma hep birden üstüne düştükleri bu işin yalnız bir süs için bu kadar özenle tutulmamakta olacağında kuşku yoktur. Bambaşka bir rejim içinde yaşıyan büyük komşu ve dostumuz Sovyetler Rusyası bile bu yolda Inturist adh başlıbaşına bir kurum kurdu, ve ona göre düzenler düzdü. Bütün bunlar yalnız şunun için: Ülkeye gelen yabancılar memlekete azçok para bırakacaklardır, ve bu paralar alışverişin kısır olduğu bu yıllarda havadan kazanclar gibidir. Hem altm değerli kazanclar. Çünkü yabancının memlekete getirdiği para dövizdir, demek ki altm. Bütün dünyanın bu uğurdaki hergün daha canlı çalışmalannı gördükçe bizim bu işe niçin hiç ilişik etmemekte olmakhğımızı düşünür ve bunu bir türlü anhyamıyarak derin iç geçirmelerile acmır ve acınınz. Ulkemize yabanct gez Saylav namzedleri listesi Almanyanm silâhlanmayarın ilân edilecektir sı üç şartla kabul edildi i Londra konuşmaları bitti j Kamâl Atatürk müzakerelere devam etti ve Fırka namzedleri tesbit oîundu Azlıklardan 4 kişi Türk vatandaşı olarak müstakil saylavlıklara namzedliklerini koydular Almanya, Şark ve Tuna misaklarına girecek, tahdidi teslihat mukavelesi yapılacak \ Doktor Abravaya Doktor Taptas Kertsttctyan Oattb Kemali Büyük ö n d e umumî idare herin dünkü beyan yeti, Fırka grunamelerinde «ser pu ve lcra Vekilleri Heyeti • best çalısacak »a I. Kamâl Atatürk 3 çubatta toplantılan nihayet bulduğundan nia Atatürkün rinrimt yurddasla dahi Yeni seçim müzakerelerine lcra vekilleri ve C. H. F. Umumî yasetinde yap • n n Ulus kürtü devam etmiştir. Cümhuriyet Halk idare heyeti ile C. H. F. Meclis tı&ı büyük içtisünden yapacak grupu idare heyeti üyeleri An • fırkasının »aylav namzetleri tesmada tasdik o • lan tenkidlerle karada vazifeleri basma avdet bit olunmuştur. Namzetlerin adlunmu^tur. miUt çalışmamn etmişlerdir. C. H. F. Genel Di lan ve Kamâl Atatürkün »eçim Bu kararlar efkuvvetleneceği kavanı seçim nihayetine kadar ö n için ulusa beyannameai 4 Şubatkân umumiyec* naatradeyiz.» dederle beraber İstanbulda kala ta ajansa ve yerlerine bildirilecek büyük »empati iniliyor, bu tnakcaktır. Içeri ve Dısan isler Ba • çind* karşılan sadla Fırkanın ve 5 Şubatta bütün yurtda ilân kanlan da alıkonulmuşlardır. edilmiş bulunacaktır. mış, bilbassa az«aylav namzed • 3. $ubat. 1935 2. Dolmabahçedeki aeçım hklara daha büleri Ustesinde 16 yük alâka ve hemüstakil meb'us heret kararile beraber bunlar ara» yecan vermîftîr. için boş yer bırakıldıgı da bHdiri»ında azhklara mensub vatandaf • Geçen meclirte 6 müstakil meb'us liyordu. ların dahi bulunmasmı kabul ettnlf, vardı. Bunlar General Ali Fuad Cümhuriyet Halk Fırkası müsta(Arkast bttfnct tahifcde) bu kararlar Fırka riyaset divam, kil meb'uslarm seçümesine müza • General Ali Fuad Müstakil »aylav namzedlerinden HalO (tzmir) T E B L İĞ lngiliz ve Fran siz nazırlan dün aksam Alman yaya asagida yazı lı teklifleH bil • dirmek hususunda mutabık kal • mislardir. Bu tek liflerin bütün ak sanu yekdiğerine bağb ve tat bikati da ayni zamanda ola caktır: 1 Alman Tngiltere, Fransa, Almanya, italya ve Belçika ara nnda tedafüi bir hava mukavelesi akti de yanin gayrimef Kararlaşmtfttr ru olarak yeniden silâhlanmasile hükümsöz kal Fransız hükum*tlerl, Almanya momış olan Versay muahedesinin bevafakat ederse, Almanya, Belçika v« sinci madd'esinin iptalL Maamafih İtalya ile, Almanya muvafakat etsilâhtan tecridi icab eden mintaka mediği takdirde ttalya ve Belçika i* hakkmdaki kayid bundan haricdir. le, mütekabil tedafüi bir hava mu2 Askerî seraitin yerine, umukavelesi akti hususunda mutabık mî bir silâhlan tahdid mukavele kalmşlardır. sinra ikameeL Nefredilen tebliğ Londra 3 (A.A.) lngiliz Fran3 Almanyanm Tuna ve Şark siz konuşmaları bugün saat 17,45 te andlasmalarma girmesL bitmiftir. 4 Almanyanm Uluslar Der Disan tsleri Bakanlığinda neşredilen neğine avdeti. Buna raüvazi olarak lngiliz ve lArkası altmct sahifedei Kadın saylav olursa ^M Bursadan çiftçi kadınlar namına saylav namzedliğini koyan Burgaz köylü vticenin bir mektubu Kadın saylav olursa anketimize Bursada kadın saylav namzedi Burgaz köyü çiftçilerinden Hatice Çiftçi şu cevabi yollamıstır. Nesredi y»ruz: t Kadın saylav olursa ne ya • pacak? anketimize ben de, çiftçi. kadın namına namzedliğimi koyduğum için cevab vermek lüzumunu duydum. Büyük Kurtancınm kurdugu tarihin kaydetmediği mkılâbUna yürüttüğü idarede kadın hakkmio. memleket için kadın düsünüs ve «d rüsünden de istifade edilmek t.» • rinin doğacağını Yüksek YaratLc.^ iman eden her Türk bekliyordu. Kadın, insan varlığının âmili olmak itrbarile hiç süphesizdı. ..i in • •an için, insanın tekemmül etmesi için erkekten daha derm, daha yüksek, daha alâkalı düsünür ve gö • rür. Zira; onun gayesi yetistirmek, yetistirdigini görmek ve ondan istifade etmektir. Tekemmül etthrilmis bir insan ufak, büyük duyduğu acıda, mühim bir anda düsüncesi, duygusu yalnız bir (anacığım) dır. Bunun için bu mahluku tenvir ettiriniz, istidadı IIIIIIHIMIln İranEfgan ihtilâfı tesinden: c Iran • Efga • nistan hudud me • seleüni hallet • mek için, General Fahreddinin riya seti altında bulu nan Türk hakem heyeti, ihtflâflı o lan Musaâbâd mintakasina vâ • sd obnuştur. Bu he>etin bir General Fahreddm kumı Türkiyeye dönmüstur. Diğer kumı ise General Fahreddmle, hudud meselesinin kalan kismmı tetkik ve hal • letmek üzere Horasan vüâyetinde bu • lunmaktadir. Meşhedde neşrolunan «Bahar» ga • zetesinîn muhabiri, General Fahreddinle mülâkatta bulunmuş ve General Fahreddinin, bu husustaki mütalealarini istemiştir. General Fahreddm gazete muhabirine aşağıdaki beyanatta bulunmuftur: « İran Efganbtan hududu ga • yet uzundur. Bu hududun şimal ve cenub kisimlari tayin edilmiştir. Ortada bulunan kisim şimdiye kadar kat'î «urette tahdid olunmamiftir. Halledü • raemis olan orta hudud kuminin uzunluğu takriben 300 kilometrodur. tran • Efganistan hükumetleri bu mintaka i • çîs, hakemliğimizi istemUlerdir. Biz, bu iki memleketi ziyaret ettik; tran Şahı Pehlevi Hazretleri ve Efganistan Kralı Mohamed Zahir Han bi • zi kabul buyurdular. İki devletin he • yetlerile birlikte hududlan tetkik et tik. Bu hususta yaptığimiz uzun araş tirmalarla Ud hiikumetin nazariyeleri • ni birbirine yaklaştıran mütalealari kaygincilerin getirilebilec^ğine hiç mi umudumuz yok dersiniz? Niçın olmasın? Memleketimiz güzel mi değil? Değersiz mi? Tersine dik çok güzel yerlerimiz olduktan başka bu memleket pek çpk uygurlukların üstüste yığıldığı çok tarihsel (tarihî) bir ülkedir. f Eksik olan çey işin uluşça (devletçe) çimdiye kadar özenle araşBu netice üç esas üzerîne yapilmiş ttr: 1) Her iki taraf hududda bulunan cTuzgölünden» istifade edecektîr. 2) Kif esnasmda Efgan kabileleri, hududda bulunan kuyulardan btifade etmiyecektir. 3) tran ziraat arazisi Efganistan kabOeleri tarafmdan her türlü tecavüz • den muhafaza edilecektir.» Hududlarin tayini bu üç esas üzerine istinad ettirilmistir. Hududda bir va • satî hat tasavvur ettik. tki devletin bu yeni hattan memnun kalacağindan süphe etmiyorum. Efgan kabOeleri kiş vakti asil daglarını terkederek İran koylerine tecavüz ediyorlardı. tranlılar bu tecavüzü silâhla reddediyorlardL Efgan kabüelerinin ihtiyacatini na • zarı dikkate aldık. Efgan kabileleri Tuzgölünün Efganlılara aid oldugu iddiasinda buhmmuşlardır. Efgan kabileleri, bu hususta haklı olmamakla beraber, Tuzgölü tranlılara göre, hiçbir ehemmiyet teskil etme diği için, bu gölü her iki memleket a rasinda taksîm ettik. Musaâbâd mintakasi hakkmda çı kan ihtilâf ehemmiyetli değildir. Mu saâbâd mintakası Umran mmtakala rina o kadar uzak değildir. Bu mmtakada ancak iki oda ile bir kabristan bulunur. Musaâbâd minta kası ziraate uygun değldir. Lâkin ba kıt'aya yakm olan ve Behu Şabe adile maruf olan mintaka gayet münbittir. Behu Şabede su boldur.» General Fahreddin, Maklen hattinda hiçbir değişiklik yapilmiyacagini söylemiştir. tınlıp taraştırılmak üzere bir kez gözönüne alınmamış olmasından başka değildir. Bir kez bunu yapsak elbet arkası gelecektir. Elbet bu alanda bizim de yapacak şeylerimiz vardır, hem de pek çok. Bunun için tek iç. olarak yalnız bir yol ona başhyabilmekKğimiz gerekiyor, işte o kadar. Hudud ihtilâfında hakemük yapan Türk heyeti Altı Bakan, dün An reisinin verilen kararlar hakkında beyanatı dederek hududlarm tayini için kat'î bir Muirda çikan karaya avdet ettiler neticeye vardık. EI . Belâg gaze İstanbulda yapılan içtimadan sonra Mecli» reim Kâam özalpla Fırka Genel Kâtibi Receb Pekerin dün Dolmabahçe sarayında altntmş fotoğrafları Evvelki sabah tstanbula gelerek inHhab münasebetfle Dolmabahçe saraymda toplanan lcra Vekilleri içtimama itirak eden Kültür Bakanı Abidin özmen, Adliye Bakam Saracoğlu Şükrü, Maliye Bakanı Fuad, Mülî Müdafaa Bakanı Zekâi, Baymdırhk Bakam Ali, ve Ekonomi Bakanı Celâl Bayar dün akşamki trenle Ankaraya hareket etmtslerdir. Bakanlar Haydarpasa istasyonun • da hükumet ve fırka erkânile birçok dostlan ve saylavlar tarafmdan uğurIantnışlardır. İç ve Dıs tsleri Bakanlarile Gümrükler Bakam sehrimizde kalnnslardır. Anketimixe Izmirden cevab veren Şefika ve muallim Saadet öğdiil fıtrisîne göre herseyi anlamak kabiliyetmi verrniz. Göreceksiniz ki, o kadın hakikatea mütalea edilmeğe ve ondan hersey beklemeye lâ • yık olur. Iste bu noktadan kadıa saylavından mutlak surette yüksek istifade edeceğiz. Bilhassa memle • ketin ekseriyetini teskil eden çiftçi kadmla, onun ihtiyaçlarile alâka • dar ve onun dertlerile mütehassis olan yüksek görücü bir çiftçi ka • dınından !!..*. \ Atatürk diyan iki seye muhtac, ' (Arkast dorduncü sahifede) Oz türkçe ÇAĞ OLDU KL Türk kızına Çağ oldu ki hakanlar otağmi paylas tın; Çağ oldu ki yurduna ı$ık sunan bir bastın; Çağ oldu ki adtaa Umay diye taptılar; Erdeminle erkeği tamamhyan yoldas • tm.. Bagaturlar yetuti Bagahır ellerinde; Gözlerin bir güneşti, kaynağı içerinde. Sezgi buldukça senden kanad açtı Türkeli, En kutlu yesim oldun toprağin üzerin Sonra kara bir bulut alçaldı tanyerin de, Aydin günler siiindi artık Türkellerin de.. Ne bağda güller açtı, ne bülbüller sa kıdi; Sushı coşkun ezğiler kopuzun tellerin • de... kanadsiz kuşlar gibi... Yurdun damari durdu en son vuroslar gibi... Her geceden sonra gün biraz daha karanp Gönlümüze yas verdi korkulu düşler gibL.. Arandıîar: Ne yüzden göklerde bu ka* raltı? Doğuda îşık sönmiiş; ağzıni açmis batı! Dibsiz bir uçuruma çöküyorken ülke miz, Ağlıyan yok; yürekler kayalar gibi katı!.. ILutfen tahıteyt çevirinis} Yiğitler yerde kaldı uıııııııııiHinııiııtıııııııınHiııııııııiMiıııııııııııııııiHiııı»"iıııiHiııiMiııııtıımıı«tııııııııiıUM"iiM»niMiı«iııııııııııinmnntııııtnıınHiBiıtniHnnm KaJtür Bakanının teftişleri Kültür Bakanı dün sabah Maarif Ana, algin, arkadaş, hepsinde özün müdürlü&üne uğramU, oradan tstan • pekti. bul lisesine giderek son smıf edebiyat ötkünç derken: «Türk kızı acun içinde ve riyazfve derslerinde hanr bulun tekdi!» nvjshır. ö?!eden sonra Universiteye . «Deli Dumrul» yolunda can verecek giderek iT.^lör Cemil Bilge ile bir müdkarisı det sonjsmüstür. Bize Türk kadinim anguliyan örnekti.. 3 Bacfl safcifede önderin beyannamesi. Yazan ASaogîu Ahmed. S incl sahiSede Demiryo11anmız<n askert ehemmiyeti Tatalil re tenkld. Yazan Feridun Osman, Bugfin YUNUS NADt Bir ara çiçek olup bulgu verdin ozana; Bir ara at üstünde kattın tozu diımana; Evirgen düşüncenle hanlara yol gösterdin; O çağlarda adimiz ün salmistı dortyana..