6 = •• CnmhuTİyet, 4 Şubat Memleket Hikâyeleri Bir sonbahar cünbüşü Yazans Feridun O«man 2 Zfl seslermra son akisleri kuytu orman köselerinde perde perde sönerken, bir dakika ortalığı iki kadının çığhğı kapladı. Çaylâk görünce kanad kaldıran tavuklar gibi otılar da eıngirakh ellerini ha Taya yükselterek yaygarayı ba» mışlardı. Dünden Acm Salihle iki «rkadasmm hain gözleri ve elle • rindeki kambnr belli yatağanlar ürkiktç çizgilerle panldamakta fcirbirlerile yarıs ediyorlardı. Re şid saskinlığından durumunu boz • mağa vakit bulamamıstı. Salihin haykınsile kadınların feryadı da • ha bitmeden Cafer, geceden bir böîük gibi, gölgesine karıstığı heyulâ ileminden kopup koca su testisini kaparak ocağa fırlattı. Işık birden sSndü, odunların beynir.e bosalan su kümesi ateşi cısıldata cısıldata yutarken, pehlivan kor lu bir (1) enseyi kavrayarak Sa • lihe çullandı ve gürledi: Efeliği kim düsürdü de sen buldun eşek sülâlesinden inen Dündenaçın veledizinası? Karanlığın koyuunda cehenne mi bir daire çizen yanık odun Salih ; n suratında patlarken artık çığlıklar bjrbirini takib ediyordu. Kılkuyrukla Cafer de tozluklarındai bıçaklarını çektiler ve birbirine ilşüştüler. Dalgasız ve ufuksuz bir d^niz gibi yeryüzüne çöken gece • nin perdeleri ardından vakit va kit ete, kemiğe vurulan bıçak sesleri, inlemeler, sıkışan, hırlayan sohıMar duyuluyordu. tsmail kaptan daha ilk çatışma olmadan çarıkları yağlamıj,: Medet! diye bağıra çağıra ormaaı boylamıştı. Işık sönür.ce Resîdin aklına da mihanikî olarak ayni sey geldi ve aksamdan tarlantn alt kıyumda bir çalıya bağladıkları a • tına doğru »egirtti. En büyük korku olarak, ertesi günü babasma hesab vermek kafasını altüst edi • yordu. Bu akşam köye «çiftçilere tarla üleştirecegim» (2) bahene • bile gelmişti. $imdi de iş tnaraza • ya dönmüs, Salih kiitük gibi yer • de yatıyor, diğerleri boğufuyordu. Kim bilir kadınlar ne olmuştu. Kaidınlan hahrlayinca Reşidin zih • Bİnde isliyen bu düşünceler yürii • yüsünü kaybettiler. Raziye neyse i n ı ı Canfes ne civelek tnahluktu. Soyuna vergi o!an baygın esmer güzelliğinden baska o kadar fıkırdak, oyle sakraktı ki hasba! He • le oytıarken, hele keklik gibi se • kerken o kıvrılıp bükülmeler; o yıkılıverecekmişcesine çöküp ka nadlan binbir reakten oyah kele fcekler gibi uçuverişler... Sanki belkemiği yokhı bu kadınm! Rejid, on sekiz yasının ilikl°rinde kadın Istiyakı tüten bakir ihtirasüe tit redi ve elinde olmadan arkaya baktu Cümbüş yerinden kendir.e doğru bir gölge süzülüyordu. Pe •ine de başka bir heyula rkleşmisCumhuriyet meydanında bando bulunacaktır. Alayin onfinde motosîkletlî po • lisler yol açacak yollarda zabıla tertibat alacaktır. Alaym Taksimden hareketi olan saat dokuzdan •laytn Üniversite konfersns saio Buna gelinciye kadar biitün nakil vasıtalan duracaktır. ti. (3) Biraz sonra kadınm «be • nim ne suçum var, dokunma Allahı seversen..» diye inledigini duydu. Arkadaki erkek homurda nıyordu: « Bıçağj çektken asıl siz de • gil misiniz ıirfintiler!> Residin k^anında ilk defa erkeklik ve kıskançlık yildınmı dolas • tı, tabancasını çekti, erkeğe doğru ateş etti. Karanhğı, sessizliği yer yer delen bu dört »ilâh sesinin yarattıği durgunluk içinde takibci • nin boş bir çuval gibi yuvarlandı • ğı görüldü. Canfes aon takatıle Residin koluna yapıstı: Ne yaptın çocuk, gençliğine yazık değü mi? Elini neden ka • na bulaştırdın Delikanlı bir kadm ovnatma âleminden duyduğa heyecana ek lenen baskın, vuru»ma, kaçıs, bir kadını kurtarmak kahratnanlıği nın gururile adam vurmanm kor • ku ve sajkınlıgından sonra Can • fesin bu azarım duyunca büsbü • tün allakbullak oldu. Dizlerinia bafrı çözüldü, düsmek üzereydi. Duruşun kötülüğünü kavrayan ka dm genci göğsünden dirsekledi, Aptallığın »ıra»ı değil, kaçahm, dedi. Bir hızda kır ata ulas • tılar. Reşidin eğere »ıçramasile Canfesi bir çamasnr bohçası gibi terkiye çekisi bir oldu. Bir daki * ka sonra çatal »iivarili beygir ormanın kasabaya giden yoluna karısmıstu Sabaha karsı, •ütninesinin kasaba kenarındaki evine, arkasmda bir kadınla çıkagelen Residin • bal ayı demiyelim! bu bal gece*i pek kisa sürdü. Ertesi günii vak'alarm izinden onu bulan arkadaslan o • lanlan anlatmca genç adam büs • biitün bitti. Pehlivan Caferin sal • ladıği odun yartnası Salihin çene kemiğile on kadar disini kırmıs, Kılkuyruk Salihin bir arkadaşmı dört yerinden bıçaklamıştı. Reşi • din athğt kursunlardan birisi de diğer köylüyü ayağmdan yarala mifh. Günün bolraacası 1 2 ! Londra konuşmaları bitti 8 ı 4 6 1 Araya afanm oğlu da kanstıfi için vak'a kasabada heyecan uyan« dırmısti. Uç suçlu birer birer ya • kalanıp hapse hkıldılar. Muhake* me uzun sürdfi. Resid • yasından otürii • üç, diğerleri beser sene eexa yediler. Delikanlı, gençliğinin bu en güzel yıllanm kasabamn sarnıçtan bozma hapisanesinde çürütürken Canfesden başka onu a • rayan olmadu Güzel ve vefalı çingene kızi günasın yaptığı ziyaretIeri hiç sa?ırmadı, Reşido kekik kokulu kaplarda höşmerim (4) le sarmasık iplerinden bağlanmıs nerkisler, mayıs çîçekleri taşıdı. FERlDUN OSMAN <1) Bnse: Ucu korlu odnn . (2) Ole? tirmelc: Taksim etmek • (3) EUeçmek: Yapışır gibi ardına düsmek (4) Yumur. ta ile un ve baldan yaptlmıs köylu tatlısu yer ve Beykoz kazalan, 1516 Osküdar ve Kadıköy kazalan, 1617 Be • yoğlu k?za*ı, 1718 Beşiktat kazaa ikinci seçicileri reylerini vereceklerdir. Geç kalıp ta reylerini veremtyn müntehibler bnndan sonra reylerini kulla • nacaklar ve saat 19 da sandık kapanacak derhal reylerin tasnifi yapılacak' tar. Balo Cuma gSnü ak^amı saat 22 de Halkevi tar?faıdan Perapalasta yeni »aylavlarimiz serefine bir balo verilecek • tir. Bu baloda seçüecek tstanbul say • laviarı kutlulanacaktir. Bu gece biitün firka teşkilâtı ve resmî binalar tenvir edüeeek, muhtelif eğlenceler tertib olunacaktir. Mıhailof hakkındaki yalan haber Rey atımı Bütun bu merasim saat on bire kadar bitmis olacağından saat 11 den itibaren rey atımı başlıyacpktır. Ikinci seçiciler su sıra ile ka Salara gör« rey atacaklardır. 1112 Eminönu kazası ikinci seçi«fleri, 12 . 13 Fatih kazası, 13 • 14 Adalar Bakukoy kazalan, 1415 San IBaı tarafı birinct sahifede\ tebliğ, İngütere, Fransa, Almanya, Belçika ve ttalya arasmda müsterek bir hava mukavelesî akdine dair teklifi ibti • • va etmektedir. Bu mukavele, imza e • denlerden herhangi birisi tarafmdan te1 !•!• cavüzde bulunulmajinin öniine geçil • İB I mesini istihdaf etmektedir. •1 Tebliğde deniliyor ki: tngiltere hS • • I 1 kumeti, Fransiz İtalyan dostluğunu m!• • 1 • kişaf ettirmek hususunda Fransa ve tSoldan sağa: talya tarafmdan Romada yapüan be • I Kat erl, içinde oturdujumuz yer. yanatı samimiyetle karsılar. 3 Nota, sizin mufredi, birşeyl söy Ingfltere, açikça bildirmistir ki, sayet leylp baaka, şeyi kasdetmeCı. Avusturyanin istiklâli ve tamamlılığı 3 Hamamda onunla su dökeriz, en kıy tehdid altinda kalirsa Roma anlaşma • metll maden, kolun ucu. t u ı imza eden diğer devletlerle müxa • kerede bulunmiya âmadedir. 4 İmparatordan küçük hütcumet reisi, önün aksl taraf, bağlama edatL tngiltere ile Fransa, ne Almanyanın ne de silâhlari sulh muahedesQe tayin 5 İsüa, lspirto. ediüniş olan devletlerin bir tarafı bir 6 Gemlde çalışan, boçta gezen. hareket ile mezkur vedbeleri değistir 7 Kılıç onun İçinde durur, blzl domek hakkina malik olmadıklan husa • ğuran, 8 Bir yerde klı» İle «turan, 5küz bö sunda mutabık kalmiflardır. Fakat tn • giltere ve Fransa «u hususta da muta yuklüg^inde slyah renkte hayvan. bık kalmiflardır ki, sulhün tesisine en 9 Almaktan emlr, blrşeyln aslı deiyi yardim etmek caresi Almanya ile ğil de ondan azmış olan. diğer devletler arasinda urmımi bir an • 10 Blrşeyi ilerlde almak lçin önce • Iasma yapilmasidir. den verilen bir kuım para, bir kumaşa Ayni zamanda hukuk musavatmhı sonradan llâve olunan parça, bir kaba • emniyet sistemi içînde teminine dair ohatl olmamıs farzetmeüc. II Muayyen sanıanlarda alınan mu lan 11/12/1932 beyanatmm hüküm • Ierine tevfikan bu anlasma umumiyetl* kannen para, kalbur. •ilâhlar hakkinda bir uzlasmayi da ih • 12 Birşeyin bir yerde bıraktıgı eser, tfva edecektir. Mezkur uzlaçma Al . geceleyin yatarken glyilen uzun elbise. manya hakkmda Versay nraahedesinin besind maddesi hükamleri yerine kaim Yukarıdan aşağı: olacaktir. 1 Bir evin veya apartımanm ilk ka~ Nanl uyuşulda? tı, bir yere oradan girllir. Londra 3 (A.A.) Havas «jansı 2 Merlçe homju nehir, beraberllk emuhabirinden: Fransiz tngfliz mü « datu zakerelerinin, beklenibniyen bir şekil3 Üzertne ev yapılan yer, nahal, llkde nzaması, bu mSzakereieri bir çıkbaharaan aonra gelen mevslm. maza götürmek tehlikesmi gösteren 4 Note, bos lftkırdı. müfkülier zuhur ettiğini kat'iyyen ifa5 Nota, büyuk sokak de «tmez, bualds, Havas ajanst tara. 6 Suya batıp çıkmıa, henlte evlen fından, Fransu morahhaslan her tür> meml« kadın. lü beyanattan imtina ettikleri için dün tngüiz meharîlmde yapılan bir anket7 Uzun jeytert olçrnek lçin kullanı ten sonra, itflafın muhakkak olduğu lan ölçü, Teomanm oğlu büyük Türk hu. anlaşılmıştır. Bu Hflâf, metni dün gece kumdan. sureti kat'iyyede kararlastırılıp, hu 8 Ös tttrkçe hazırlanmak. •abah nefredilecek olan bir tebliğ ile 8 Birseyi göstermek lçin baz&n «!«te> resmen bildirilecektir. yerine kullanılan, zaman, hayran ve lnFransa, eski miitterik devletlerin, san rucudünun adele kısmı. Versay maahedesinin beşind kumnraı 10 Meydan, hayvanlann kırmm rentptalmi Almanyaya tekKf etmelerme ge yakın renklert lçin kullanüan tabir. ve muahedenin askert şeraitmin yerfne 11 Oayret, yemln, parlakük, 111093 tarihindeki beyanname ah12 Bir vil&yetin ea büyuk memurn, kâmma mustenld bir •flâhlan azaltma hakanlann en buyuğu, baglama edatı. uroumî mukayelesinin ikamesine ta « Eovelki bulmacatun htdledilmiş ştkli raftardrr. Bu mukavele, onu imza edeeek buİ V S » 4 1 > « T 8 » 1 O 1 İ I J tün devletlere bahşedeceği mSsavi bir S|AiY|L AjV[BiM|E|B|U|S emniyet rejinti. dahilinde Almanyaya E LİA'BKİAİSİAİBIAH da hukuk musavah vermîş olacaktır. Ç A}N|K|I)R|IİBİE|M!R|E Fakat elzem olan emniyetm temmi Içtn, Almanyanın ayni zamanda AvosI|NjB|A|N|B|RlA|BİB|A|K İ turya istfklâlini tahtı emniyete alacak MJBİEİR •İA B|BJLÖİF Tuna andlavmasmı ve Avrupanm şarI|AJR|B|A ZİAİI kmdaki arazi statukosuno zamân al İİR MH'İKİEİN tma alan sark andlavmasını imza et • IlL|EİBjBK|A Z A N mesi icab eder. LJEİNİÎİNİBİB A1§İKİA Bundan başka, Alraanyanm Versay S|E|MİAİB|B,A|R|A muahedesindekl askert şartlarm yerine ikame edileeek olan orrramt silâhE|RİI|T| T [AJ.Nİ E İ B İ S İ I İ V İ A İ B İ F İ A Iart azaltma moaveiesinin, Uluslar DerneÇjnm çerçevesi içinde ve hukmS aîttnda tanrimi mesaisme istirak etmek uzere, Cenevreye bir mümessfl gon • dennest lizımdır. Ren nehrinin sol «aAnka 3 (A.A.) Dahiliye Vehilinhı askerlikten tecridrae aid madk&Ieti Matbuat Umum müdürlü • deler, tamamen muhafaza edileeek • ğünden bildirilmistiri tİr. Viyanada çıkan «Neues Wiener Bir muharebe vukuu halinde tayya • JournaU m 29/1/935 trihli »ayı • re kuvvetlermin ansizin yapacağı bassında çıkan bir Sofya telgrafma g3 kmla muharebe üzerindeki kat'î tt • re Makedonya koraitası reisi Mi siratı fikrinden mülhem olan M. Flandin ve M. Laval, Lokarno muahede • hailofun Rodos adasında öldürül sinin bu sabadaki kifayetsizliğfle bu ihdüğü yazılmaktadır. Bu haber yatiyacin taraamlanmasi lüzumu hakkin Iandır, Mihailof Kastamonudadır da M. Makdonaldı iknaa muvaffak olve sıhhati yerindedir. muşlardir. •1 1 1 ! • 1 1 •1 1 • 1 İHİ 1 ! •! İB B • • |B I 1 ! • I • •1 I I 1 !• 1 ı 1 • 1 1 * T 9 • 1 0 11 1 2 •1 1 1• Almanyanın silâhlanmaı sı üç şartla kabul edildi Her türlü hava tecavuzlerine karşl derhal mukabelede bulunulacaktir. İki memleket devlet adamlan, tedafüî bir hava mukavelesi akdine karar vermislerdir. Bu mukaveleye ilt ; lak etmeleri, Almanya, ttalya ve Belçikadan ta leb edileeek tir. Bu mukaveleyi imza eden dev letlerden bîri, hava tarikîle bir hücuma maruz kaldığı takdirde, di • ğerleri, mütecavize karsı hücuma vğrıyan devlete derhal yardım etmeği taahhüd edeceklerdir. Almanya, imza etmek istemese bile, bu mukavelenin eheramiyeti afik&rdır. Londra 3 M. Laval, pazartesi günü, saat 11 de Parise döne • cektir. M. Flandin, pazartesi sabahı tayyare ile Londradan ayrılacak • tır. Çek Tütün Rejîsi Bir parti daha Türk tütünü alacak Çekoslovak rejisi için memleketi • tnizden tütün almak uzere 934 sene sinde açilan münakasa neticelenmif ve kazanan tüccarlar partilerni sevke başlamulardir. Yekunu 1,229,000 kfloya baliğ olan bu münakasada 165,000 kilo Düzce, 65,000 kilo Gön«n, 144,000 kflo tzmit, 160,000 kilo tzmir, 205,000 kılo Bafra, 70,000 Trabzon Polat hane, 330,000 Irilo Taşova, 90,000 kilo Samsun tütünü satılmifür. Tütünler mayıs nihayetine kadar teslim edüe • cektir. Sevkiyat Tuna yolile yapilraaktadir. Satılan mallann bedelinin nisft serbest döviz olarak ödenecek, yarisl da Çek fabrikalarinin memleketimize aid matlubatüe takas olunacaktir. Çekoslovak rejîsinin yakmda yal niz Türk tütünlerine mahsus 2,5 mil yon kiloîuk yeni bir münakasa açaca ğı haber verilmektedîr. • •• • 1 1 • II Yoznadda zelzele Yozgad 3 (A.A.) Dün ve bu gece sehrimizde birkaç yerde »arsmtt olmustur. Sarsmtı bugün öğle üzeri tekrar duyulmus ve 10 «aniye sürmüştür. Sarsmtınm siddetli olmasına rağmen zarar re ziyan yoktur. « \ Almanyada mecbari askerlik Paris 3 (A.A.) Amsterdam daki salâhiyettar mehafilden alı • nan malumata göre, bedenen sağlam, 19001915 doğumlu Alman memurlan, iki aylık bir askerî hizmet içm hazır bulunmak emrini almışlardır. Ayni mehafil, Alman hükume • tinin gelecek nisanın 1 inden iti • baren, mecburî hizmeti askeriye usulünü yeniden kurmak niyetinde olduğunu beyan etmektedir. La clef du Français Lise ve ortamektebler fran • sizca dersl'ri için Ali Nazim» tarafmdan telif edilen bu esrr Ma • arif Vekâletince mazhan tak • dir olmus ve geçen ders senesin • de mekteblerde büyük faydasi gS • riilerek mevcudü kalmadığı için yeniden banlmistir. tkmal imtihanlaıi olan talrbeye bütün lise ve orta mekteb idarelerîne tavsiye olunur. Birinci kısim 23 tkinci kuim 34 Uçüncii kısim 40 Muallim kumi 150 kurustur. Toptan «lan mekteb idarelerine tenzilât yapihr. Memiekctimizde ilk defa nesro • Jurtan bîr eser. Alman tedihatı hakkındaki rakamlar Londra 3 (A.A.) Reuter a jansınm haber aldığına göre, Fransiz nazırlart tarafmdan, Alman teslihatı hakkmda tngiliz nazirla rma tebliğ edilen rakamlar, umumt erkanıharbiyenin raporundan çıkarılmif olmayıp, sadece bu dosyadaki esasiara müsteniddir. Diğer taraftan, tngilizler de, Alman tesHhatı hakkındaki, malumatlarını Fransızlara bildirmislerdir. Bazı müşahidlere göre, tngi • lizler tarafmdan verilen rakamlar, Fransızlarınkinden üstündür. Cumhuriyet Muesseseleri tarafmdan çıkarılan çocuk kitabları Her kitabcıdan ve gazele satılan yerlerden arayîniz Küçüklere Hîkâyeler Yazan: Server Bedi Zarif cild ve renkli gömlek içinde bol resimlİ otuzdan fazla hikâye 75 kurus. 1 K Bir Varmış, Bir Yokmuş, Cocuk Masalları Uç renkli güzel bir tablodan kapak içinde cildli ve resimli masalîar. 75 kuruş C|A|DlB|t|Z Amerikada Bir Türk Çocuğu Büyük Seyahat Romanı Yald'zh ve gayet zarif bir cild içinde renkli tablolar ve resimlerle süslü lüks baskı. 150 kurvr Taşradan potta pulu da kabul olunur. Türkçe. Fransızca, ln^iiizce, Alraanca, Ispanyolcs, Italyanca lis«nl»n için McrouHn, Muallim ve Zabitana B E R L İ T Z 9 d e yeni kurslar açılıyor Hususî ve umumî dersler Meccanî bir tecrübe dersi alınız. mahsus hususf tarHe vardir Kayıt açi1tni|ttr. Ankara: Konya caddesi • Islanbul: 373 Istiklâl cadd«si kadar gizlemeğe çahşsın. Ben malumatımı edindim. Artık onun bana izahat vermesine muhtac değilim. Adnan sordu: Kadını tanıdın mı? Nenin nesi olduğunu biliyor musun? Şahsan tanıdım ya, yeterl Locada, kadm, arada bir, âşıkının sözlerine tebessümle mukabele ediyordu. Ağzı bu suretle aralandıkça iki muntazam dizi teşkil eden dişleri parhyordu. Öyle cazib bir gülümsemesi vardı ki, çehresinin bütün kusurlanm unutturu yordu. Cemil ayağa kalktî. Adnanı birlikte BÜrükliyerek, ta, onların o turdukları locanın hizasında başka bir boş masaya gitti, yerleşti. Buradan, kadının lâkırdısı da işitilebiliyordu. Cemil, iyice kulak verdikten sonra: Bu kadm Türk değil.. Yerli de değil.. Nedir acaba? dedi. Bilmem. Rus mu yoksa> 3 Zannctmcm. Genc mühendisin, onu bu ise bulaştırmaktansa, ölümü tercih et' mek yolundaki ifadesini hatırlıyan Cemil, kadına alıcı gözü ile bir daha, yakından baktı. Bu cazibe karsısmda herşeyin mümkün olaca ğmı teslim etti. Kadınm ağzından çıkan her kelimeyi, Yahya Kerim, nadide ve ke yif verici bir madde gibi, adeta içerek dinliyordu. Bir saate yakmdır buraHalar3ı. Kapıyı kolhyan orta yaşh adam, dolu kadehinin parasını ödemiş, ve onu içmeden bırakıp gitmişti. { Yahya Kerim, durmadan, etrafı na bakınmadan, sevgilisile konuşuyordu. Kadın da daima müte bessimane karşıhk veriyordu. ö nündeki kocaman kadeh boşalmı*b. Demindenberi bütün bir paket sipahi ocp^'nı tek başına içmiş • ti. Her bir sigaradan iki, üç nefea çekiyor,, tablanın içerisinde ezerek söndürdükten sonra gene bir baskasını yakıyordu. Urftcn *Cumhuriy«tM in tefrikasıS 9 Cemil, kendi kendine söyleni yordu: Acaba buraya mı gelecekler? Adnan: Kimlerden bahsediyorsun, ÎMIahaskına?. dedi. Cemil güldü. Ben kimlerden bahsederim? Ne bileyim? Senia mühendisten. Buraya mı gelecekti? } ettiğimizi hissettirme. Malum ya, Öyle tahmin ederim. biz buraya tesadüfen ve eğlenmeYalnız mı> ğe geldik. Çift gelmesi daha yakıjık aAdnan başını salladı: lır. Şimdi anladım! Hiç merak et Anlamıyorum. me. Anlarsm. Garsonun getirip te hışîmla onKadm, çizgileri ayn ayn tetkik lerine bırakıverdiği kestane suyuedilince çirkin olmakla beraber henu kahve niyetine içtiler. Ta uzakyeti meçn^ıasile güzel, hatta çok taki sahnenin üzerinde, çatlak sesgüzel görünüyordu. Burnu kalkık, li bir kadm ingilizce bir türkü söyağzı kocamandı. Fakat gözlerinde lüyor, sar'aya tutulmuç gibi zipzıp öyle bir cazibe, teninde öyle bir sıçnyordu. Kafalan dumanlı seyirrenk vardı ki, öbür kusurlann ü ciler bunu mütemadiyen alkıslıyor, zerinden kayarak geçen nazarlar, kahkahalar, söz atmalarla teççi ve bunlara takılıp kahyordu. teşvik ediyorlardı. Locanın koyu kırmızı mahfazası Cemilin, durmadan etrafı te • Içinde, açık san elbiseaile cazib bir cessiis eden bakısları, karşı taraftezad teşkil etmişti. Kumral saçtakj İpcalardan birine takılıp kallan bu m£.nzaraya hoş bir baçka • mıçtı. Orada oturan iki kiçiden, arlık veriyordu. kası bu tarafa dönük olan erkeğin önünde duran bir billur kadehYahya Kerim olduğunu farkede ten, ikide birde bir yudum alarak, bilmişti. Karşısında genc, güzel bir hararetle, ne?e ile birşeyler anlakadm oturuyordu. tıyordu. Zabıta memuru, arkadaşmı durtCemil, uzaktan hep onun haretö, ona mühendhi gösterdi. ketlerini takib ediyor, birini kaçır Sakın, dedi. kendilerini takib mıyordu. Yahya Kerimin arkam dd nük olduğu için, Adnanla Cemili gönnesine ihtimal yoktu. O, aradasırada, öne doğru iğiliyor, kadınm kadehine içki dolduruyordu. Tuhaf çocuk! îçki kullanı yor, esrar içiyor, âşık... Sonra da, hayatını tehlikeye koyan bir hâdise ile de daha yepyeni karşıla? mış.. Kalkıyor bara geliyor, gülüyor, eğleniyor.. Biraz evvel karaımdâ ağhyacak gibiydi. Bu perhiz ne, bu lâhana tursusu ne?! Cemil, kendi kendine boyle söylenip dururken, barın içi boçalmağa başlamıştı. Ön sıralardaki masalardan gayrisinin müşterileri hep gitmişti. Ta kapının yanında, orta yaşh, kır saçlı bir adam, önünde dolu duran kadehe el bile sürmeksizin, çıkışı kolluyormuş gibi, muttasıl o tarafa bakıyordu. Yorgunluktan bitab bir hale gelen garsonlar da, boçalan masalardan bir tanesinin yanına çökmüsler, aralannda bahşıs hesabhyor lardı. Cemil gene yavaşça soylendi: Bu kadını benden utediği