Her hakkı mahfuzdur. Padişah durup dururken şüphe içinde bunalıyordu! Bunaltılı bir konuşma »- MİLLİYET CUMA 1 UBAT 1935 IHARICI HABERLER| Yazan: Son Yemen valisi Mahmut NEDIM Mutasaırıf ne yaptı?- Sultan Hamit buluttan nem kapıyor? — Yaparsınız, yapabilirsiniz, bu sizin için mümkün ve kabil değil mi? Bu sual beni kurtarabilirdi. — Bilmem ki, dedim, bana iti- mat eder mi? şüphelenmez mi, © kadar şeytan ve zeki bir adam ki... Ve hemen ilâve ettim; — Bahusus Hicazdaki son vaka- dan sonra! Padişah sadece; için?.. dedi. Derhal cevap verdim: — Hicazdaki son gailenin berta- raf edilmesinde naçiz bazı hizmet- lerim olduğunu elbette çok yakın- dan bildiği için... Sultan Hamit, telâşlı bir tavır- la sözümü keşti ve yüzüme baka- rak; — Bundan ne çıkar, bir mutasar- nıfın bulunduğu yerde ma olan inf, sarf gayret- ten başka biriş yapabilmesi mel- ket a bekliyebilirdi, anlayamıyo- rum Şimdi, durup dururken padişah gene şüphe'enmiş, hattâ, en garibi bizzat benden şüphelenmişti. Onu ikna edinceye kadar, yani yanlış anladığı, kendine göre bambaşka bir mânâ verdiği sözümü, kasdetti. ğim şeklinde anlatıncaya kadar ak- la karayı seçtikten sonra; » — Demek, bu işi beceremiyecek- siniz, dedi. Cemi Bu ismin telâffuzuna bir türlü ta- hammül edemiyerek; bu sefer aksi bir tavırla âdeta çıkışarak; — Kimin,.. kimin... diye bağırır. ken, ben telâşla tashih ettim; — Ebuldelal'ın yakınlarından bi ri vasıtasile yapmak Salik muvafık olur zannederim. Onun etrafında öyle bendeleri olmalıdır ki, bunlar efendileri gibi para için ber şeyi yar pabilirler, bu cinsten bir veya birkaç kişi vasıtasile, hem içeriden ş tahkik edilirse daha çabuk ve , — Acaba, dedi, mahremi varmı, Yaptığı işleri tek başına, hiç kimse- “iye”haber vermeden, bir şey söyle- “meden, herkesten saklayarak, giz- liyerek bizzat yapmıyor mü? — Öyle de olsa, dedim, hariçle, ecnebilerle temas ediyorsa, her hal- de bizzat dışarı çıkarak onlarla gö- rüşmüyor, arada, bir mutavassıt ve- ya mutavassıtlar vardır. Kimlerle cu elde edilebilir. bir kuş gibi Sultan Hamidin fikir- ezzyeri de bir intizam ker; başı- ın içinde çalkanan ler, ve EE dilinden dökülüyor, intizam sız, itratsız, gelişi güzel dökülüp gi diyordu: — Acaba maksadı ne? diye tek- rar sordu. — Acaba maksadına, yoksa.. yok sa?.. Voran, uzun, sıkıntı veren bu ba his, bir neticeye varmadan böyle. ce satlerle uzayıp gidebilirdi: — Temas ettiği kimseler, kimler- ———————— dinde olmayan şeyi başkasında uyandır. meye. yazili yaratmaya yeltenmektir.! Inandır- ustalığı, se sl el EMİ taimaz... İnansızlık, böyle oyunbazlıklar- ta örtbas edilemez! İnanansa, kör olsa, sözünün bir çifti ile dilsiz olsa gözünün bir bakışı ile içinde i mutlu yalazı İsnrşi- İnanmanın tüm ve yararlı olması da bilerek, tartarak, kavrayarak, ilerisini gö” rerek inanmış olmaya bağlıdır. dünç alınmaz; inân satılmaz. ulusal amaçları küçük, tek ve iğreti va» raklar için kullanmayalım! Büyük a - maçların buyruğuna girecek “serden geç " gösterelim; inandırmak istedi. ğümiz şeye baştan biz inanalım! Atatürk, inananların başıdır. Türki, inananların yurdudur. Alda! inanlar, oyalayanlar uzağa! Biz, müzün yolundayız! Behçet Kemal ÇAĞLAR iz ha lin le iş gördüğü anlaşılırsa maksadı- nm ne olduğu da meydana çıkar, her şeyden evvel bu cihetin temini lâzımdır. Diyecek oldum, kızgın, hırçın, | çok asabi bir tavırla, ellerini ha- vaya kaldırdı ve bağırdı; — Bu cihet nasıl ( temin edile. cek?.. Kim yapacak * bunu... kim, söylesenize... kim Dilimin ucuna g: — Hafiyelerin Tatlığna kıran mı girdi, ötekinin (o berikinin peşinde dolaşarak jurnallar uyduracakları- in biraz da hayırlı bir iş görsün- lar.» Bu cümle ağzımdan kaçacakmış gibi, dişlerimi sıktım, dudaklarımı büzdüm ve sustura. Padişahım bu sözünde birazda e bir tekdir vardı, o, bu hiddetli e; — Sana teklif ettim, sen de ya- pamam, diyorsun, o sonrada bu iş yapılsın diyorsun, nasıl yapılım? demek istiyordu. Bu noktayı an'a- 'mamış görünerek, ben de susuyor- dum. Bu sükütu Sultan Hamidin yeni bir endişesi ihlâl etti; — Sakın Yemen o İmamıilede münasebeti olmasın Ebuldelal'ın? Ses çıkarmadığımı görünce, tek- rar etti? — Ne dersiniz Yemen İmamı da eline almağa kalkar mı acaba? O ânda, kabıma sığamıyarak, e ğırmak, alabildiğine haykırmak tiyordum: — Bu adam, bu hale, böyle ba- #« boş bırakılırsa sizin yerinize, tah tınıza çıkmak, Osmanlı imparator- luğunun başıma geçmek bile. ister, lâfla, boş sözlerle, vehm ve vesvese ile vakit geçireceğinize onu zarar- siz bır hale getirmenin yolunu bu- lun.. ne duruyorsunuz? Fakat nasıl söyleyebilirdim, na- sıl bağırabilirdim? Padişahın hiddetine rağmen, ga- yet sakin, gayet mülâyim bir tavır- la, beklediği.cevabı vedim: — Hicazdan sonra Yemene de el atması beklenemez değil. Bu a- damdan her şey beklenebilir. Ye- men de, boş bırakılırsa, onun için Hicaz kadar müsait bir sahadır. Artık Sultan Hamidin gözleri- önünde şu kâbus vardı: “Yemen ve Hicaz karma karışık- tır, bir tarafta makamatı mukadde- se, bir yanda Aden'e kadar Ye- men kıtası Ebülhüdanın hüküm ve nüfuzu altındadır. Ve o Ebülhüda hilâfetini ilân etmiş veya Yemen i- mamını halife ilân ettirerek Ara- bistanı ona bia: ettirmiştir.,, O, bunu büyütüyor, . büyütüyor, ve başından tacını yerlere yuvar» landığmı görür gibi oluyordu. Ben ona bakarken bunu hissedi- yordum, Sultan Hamidin bu endi- Bu kadar vehim ve endi; de “acaba bana daha ne meki yapabilir, daha ne mel'anetler ya- pacaktır, hilâfetime, saltanatıma, taht ve tacıma da göz dikmiş mi- rağ diye diş bilediği adam, iki a- İzm ötede Serencebey yokuşunda» ii tekkesinde oturuyordu. Onu ko- lundan tutarak sürükleye sürükle- ye getirmek ve ondan yaptığı fena- İrkların hesabını © sormak Sultan Hamit için mümkün olmayan, hat- tâ zor olan bir iş mi idi? Hayır... O halde neden bunu yapmıyor, YP, da, kendi kendini yiyor- Sultan Hamidin Ebülhüdaya kar şı olan bu zaafınm sebebi ne idi? nesinden korkuyordu, bi sünden, mevhum A 5 e tinden, nüfuzundan mı? Yoksa onda ilâhi bir kuvvet mi tasavvur ve tahayyül ediyordu? Bu me i Sultan Ham üzerine yürü; bir akrepten korka korka, Bağıra bağıra kaçan, fakat sade ve müte- | Gi kaçan bir adam vaziyetin. | et , Başımda bir ağırlık, gözlerim Doğuda durum Çinliler de Cenevreden Ayrılıyor mu? LONDRA, 31 (A.A.) — Çin ile Ja- ponya arasında bir yaklaşma yapıl - mak üzere Japonlar tarafından ya - pılan tekliflere dair Tokyodan gelen Meksikada Amerika parası Bir ihtilâl Çıkaracaktı MEKSIKO, 51 (A.A.) — Bir ibtilsl barslerti , meydana haberler Londrada resmen teeyyüd et. | rik. memektedir ve bunlar bir tecrübe ba- lonu sayılmaktadır. Bazı Çin mümessillerinin Japonla. rm Mançukunda ilerlemelerine karşı Cenevrenin büyük bir memnuniyetsiz. likle karşılamalarına rağmen, Çinin uluslar derneğinden çekilmeyi kabul edişi Londrada hayretle karşılanmış - tar. Londra ile Vaşington arasında Bay Hirota'nm ziyareti o hakkında moktsi nazar teatisine devam olunmaktadır. Bu ziyaretlerin, 9 devlet anlaşma « larına dokunmadan Çin - Japon mü - nasebetindeki gerginliği gidereceği u- muluyor. Japonlar bir şehri daha aldılar HSİNKING, 31 (A.A.) - Mançuko- Japon ve Mançuko kuvvetleri Boer gö lü civarmda Mogol kuvvetlerine taa- ruz elmişler ve Kilakargol ırmağının şimalinde bulunan küçük Kalkamize ral etmişlerdir. İhtilöfi kendileri halledeceklermiş TOKYO, 31 (A.A.) — Salâhiyettar mahafilde mevcut kanaate göre, Man- | çuko ile Mogolistan arasında | çıkan hudut ihtilâfma ne Japonya (nede Sovyet Rusya karışmıyacaktır. Japon mabafili bu ihtilâfm iki alâkadar ta- raf arasında doğrudan doğruya hal» ledilmesi lâzım geldiği mütaleasmda- dır. Bu gar kralı 41 yaşında Gazeteler kralları için heyecanlı neşriyatta bulunuyorlar SOFYA, 31 (A-A:) — Kral Boris, bugün 41 yaşıma girmiştir, Bu müm » sebetle büyük kilisede dini merasim ya- pılmıştar. Merasinde, kral “Boris, © kraliçe, prens Kiril, prenses Evdoksi, hükümet azası, yabancı elçiler, eiki | hükümet azası ve Bay Kimon Georgiyeff, erlâ- Bı harbiye zabitleri, mezüniyet veril - miş olan bütün zabötler ve büyük bir, balk kütlesi hazir bulunmuştur. © | Gazeteler, halan daha iyi Bir“isfik. bale imanın ve ulusal iradeniâ tim sali diye tavsif ettikleri leral Borişis eserinden heyecanla bahseden makale - ler yazmaktadırlar. Atina - Mısır tayyare postası ATINA, 31 (Milliyet) — Ye tanın smuhtelif mahallelerinden Kar biz bom yohu yapılması dünlü Bakanlar medi- kararlaştırılmış! tari tar, kararmış, asabım bozuk, müteessir ve meyus bir halde Sultan Hamidin | yanından ayrıldıktan sonra bermu- “tat kızlar ağası Abdülgani ağanın odasına girdim. Ağa perişan hali- mi görünce; — Ne oldu, dedi, zatı şahane ge- ne hiddetli mi idi, bir şey mi söyle- di, balini beğenmiyorum? — Hayır, dedim, benim için bir şey yok, ancak, ben de zatı şahanc- nin halini beğenmiyorum. Bu ka- dar tereddüt, bu derece vehim gü- nahtir... — Ne oldu,ne var, niçin?.. diye Abdülgani ağa mütemadiyen soru- yordu. — Canım, dedim, şu Ebülbüda meselesi... Fakat sözümü bitirmeden, Ab- dülgani ağa, Sultan Hamidin kalbi- Bi, kafasının içini kendi kalbi ve miş kafası gibi bilen bu temiz a- — A... dedi, Ebülhüda mi?. oğ- Tum hiç meraklanma.. Hiç üzülme, ve kendini boşuna yorma... efen- Sebep malüm değil... ancak mu- hakkak o'an, Ebülhüdann hiç kim- seden korkmadan, hiçbir taraftan perva etmeden tekkesinde hüküm si. ceğidir.Ona kimse dokunamaz. Bunun hikmetini de kimse bilemez. Belki bir şey öğrenebilirim diye ağaya tekrar sordum: — Allah aşkınıza söyleyiniz ba- na, Ebülhüdanın nesinden korku- luyor? — Korkuluyor mu, onu da bil. mem, korkuluyorsa nesinden kor- kuluyor, onu hiç bilmem... Ağa bir müddet sustuktan son. ra, kendi kendine konuşür gi) —Bitm gi gü Bünyan şi erp bir ihtilâl © yapılmasın kararlaştırıl - miş olduğunu tasrih etmelstedir. Ihtilâlçiler, âsi general Villa Roal i- le umlaşınışlardı. Sovyet kongresi İUzak Şark hüdüdünün kuv vetlendirilmesi istendi MOSKOVA, 3i (A-A.) — Moloto- fun raporu üzerine Sovyet kongresin « | de müzakereler yapılırken br çok mu rahhas söz almış ve eide edilen üm » İ vatiakıyetlerin ancalt fırkayı idare e - denlerin ve dahi reis Stalinin de hasıl olabildiğini iş Bay Kodatakı, harici siyasete temas ederek alkışlar arasında demiştir ki? “Sovyet Rus doğru aram ka zanmek temayül! österen Hitle - rin kitabı Sovyet işçilerince malüm- dur. Binaenaleyh bu işçilerin Almanya um Sovyet Rusyaya karşı hattı hareko- ti meselesinde daha ziyade vuzuh İste mek huklarıdır.,, Bay Kodataki uzak şark hudutları - nm takviyesi lüzumunu da ehemmiyet. le kaydetmiştir. Bay Ruzvet 53 yaşında Amerikada, balolar, eğlen- celer tertip edildi VAŞINGTON, 31 (AA) — Bu - gün Amerikada, Bay Ruzveltin 53 üne cumhur, silesi ile beraber yemek yiye - çk ve sile ananesi (o mucibince yirmi bir resimle pastayı kesecektir. Bütün Amerikada ve uğak müstem- lekelerinde, çocuk felci hastalığına ya- kalanan çocukların uğrüşan. (Warms- yinge) teşkilâtları menfaatine balolar ve eğivnccler tertip edilmiştir. Ajlösile yemek yedikten sonra, roj « İ sicumhar, radyo ile çocuk felci hasta « Roma anlaşmaları ye yol açıldığım söyledi PARIS, 31 (A.A.) — Ayan dış iş İ ileri ve müstemlekeler komisyonları, (0p- | bir baide, Bay Laval ile Way Rol İ Avusturya, Macaristan imparatorluğu ve Tuna muvüzenetinde © alâkadar bü- tün devletlerin o mütekebil istiklâl ve tamamiyetlerine hürmet için amumi bir müuahedeye (kapı açtığını — söylemiş- tir. ii Çocuğu kaçıran değil mi? FLEMİNGTON, 31 (A.A.) — Ba yan Hauptman, Lâ in çocuğunun kaçı kocasının saat 19 dan 21,30 a kadar kendisinin yanında imanı fırında gördüğünü söylemiştir. Sovyet kuvvetleri 1931 Sosöşhidek beri yüzde ne kadar arttı? LONDRA, 31 (A.A.) — Moskova Arjantin tedbir alıyor BUENOS ALRES, 31 (A.A) — U- isyan münasebetile Ar, vo Haftada 45 saat CENEVRE, 31 (A.A) — Uluslar arası iş bürosu idare heyeti, dün 40 taatlik hafta ve bu haftanın ilk olarak tatbik edileceği sanayii tesbit mesele açi meşgul olmuştur. B, Laval yeni bir muahece! | | Limanın 1 Ji li bütçe ANKARA, 31 (Telefonla) — Maliye bakanlığınca > bakanlar heyetince tasdik edilen Istanbul ve İzmir liman umum | düklerinin şubat muvakkat bütçeleri bu akşam tel yasızile me: dürlüklere bildirilmiştir. Vilâyetlerde yeni maliye teşkilâli ANKARA, 31 (Telefonla) — Maliye bakanlığı bazı vilây€ yapılan yeni maliye, teşkilâtının tat bikinden iyi neticeler alı zarı dikkate alarak bazı mühim vil âyet merkezlerinde de yeni yapılması için bir kanun projesi ha zırlamaktadır, i Yeni kontenjan kararnamesi | ANKARA, 31 (Telefonla) — Ökonomi bakanlığı 20 şabatif edilecek yeni kontenjan kararname sini hazırlamağa başlamıştır. Ankaranın yeni otobüsleri ANKARA, 31 (Telefonla) — Ankara belediyesi tarafından yaya tsmarlanmış bulunan otobüslerden 20 si hazırlanmıştır. Bunla heyet Yekla ila teslim almağa gidecektir. Belediyenin otobüs martta başlayacaktır. Edirnede sular tekrar yükseldi EDİRNE, 31 (A.A.) — Bugün saat 16 da tekrar yükselmiye yan sular son dakikada yükseliş istidadını kaybetmiş biraz dura olmuştur. Karaağçia Edirne arasındaki münakalât durdurulmuştur. velki akşamkinden 44 santim noksan olan baskın yüzünden sular £ eski mahalleleri istilâ etmiştir. Her ihtimale karşı tedbirler alı Başbakan maliye baka- nile görüştü ANKARA, 31 (Telefonla) — Baş - bakan İsmet Inönü Maliye bakanı Bay Fuadı kabul etmiştir. Tekaüt kanunu ANKARA, 31 (Telefonla) — Tekaüt kanununun ikinci devresi- nin ayni kanunun tayin ettiği 1935 mali yılından itibare tatbik edile- ceği söylenmektedir. Maliye müsteşarı Bay Faik ikin ci devrenin tatbiki için henüz veril |, miş bir karar olmadığını söylemek: tedir. | İzmirde mensucat f8” rikaları faaliyette IZMİR, 31 (Milliyet) — mensucat fabrikal ların pars, yatından dolayı kapandığı, ö mi bakanlığının müdahlesi yeniden faaliyete başladığı zete tarafından yazılmıştır. ber doğru değildir, mesele katen tesis edilen gece işinin dırılması dolayısile bir kasım vi lenin açıkat kalmasından ibs Fabrikalar eskisi gibi günde atten ibaret faaliyetlerine etmektedirler. Hükümetin V€, kanın müdahalesi üzerine nin mühim bir kısmı tekrar İf almmışlardır. ga bif B ğ Kızıl ordunun kuvveti “ Kapitalist devletler tarafından ai bir harp: tehlikesi bizim için itiraz ey bir şeydir » , MOSKOVA, 31 (A.A.) — dafaa komiser muavini Bay Tan çevskinin kongredeki beyanatı u - zun alkışlarla karşılanmıştır. Ko - miser muavini demiştir ki “Kızıl ordu mevcudunun yüzde 45 buçuğş amele ve ordudaki köy lüler arasında yüzde 90 da Kolkoz ladur. Muharipler birliğinin fwkanın bütün kararlarına hususi bir dik - kat atfetmesinin sebebi bu suretle anlaşmaktadır. Kızıl muharipler, bu kararları tatbik mevkiine koyan ların önde gidenleridir. Kızıl or - 'dunun siyasal ruhi halleri her za - mankinden kuvvetli olduğunu ifti- harla söyliyebiliriz. Orduda fırka ve komünist genç liği azası nisbeti yüzde 50 ve ku » mandanlar arasındaki misbeti de yüzde 68 dir. Alay kumandanları- mızm yüzde 15 i ve fırka kuman - danlarımızın da yüzde 50 si muh- telif harp akademilerinden çıkmak tadır. Bu suretle ordu yalnız teçhi- zat itibarile değil silâhmı bilerek kullanması bakımından da mü Bay Tukaçevski bundan sonra tayyare teşkilâtınm faaliyetine ge çerek milyonlarca (o amelenin bir harp vukuunda orduya girebilecek halde askeri malümatla bu kurum- da teçhiz edildiklerini ekin ve daha sonra kimya harbine ederek memleketin kimya barlas karşı müdafaası ordunun tayyare kurumunun hududunu geçtiğini ve burun bütün memleketi işgal ede- cek derecede büyük bir mesele ol- en çe demiştir ki: devletler tarafın - ia gelecekte bir harp tehlikesi bi- zim için itiraz götürmez bir şey - dir. Bunun içindir ki, kimya har - bine karşı müdafaamızı kuvvetlen dirmeğe çalışmaklığımız lâzımdır. Tayyareler, altıncı Sovyetler kongresindenberi yüzde 330 ço - ğalmış, tayyarelerin süratleri bir buçuk, iki defa ve uçuş mesafele- ri ve hamule kabiliyeti de üç defa yükselmiştir. Küçük tanklar yüzde 792 çoğal- mıştır. Tanklarımızın sürati 3 ilâ altı defa artmıştır. Topçu ve süva- ri mitralyozları iki misli ve tayyare ve tank mitralyozları 7 misli artmış buçuk defa ve ağır toplar d# misli çoğalmıştır. Telsiz telg£ orduda tatbiki alanında b rakkiler elde ettik. Altıncı denberi telsiz postaları adedi de 1750 ve tayyarelerdeki postaları da yüzde 1900 art Deniz filosu da gir. y retto artmıştır. Altıncı ko mevcudumuzun yüz itibar el v şimdi yüzde 533 deniz gemisirfi de 1100 kıyı muhafaza gel yüzde 470 torpidomuz Hudutlar yakınında | yapılmış ve düşman ansızıD &# tihkâmları zaptedeceği için garnizonlar teşkil edilerek tahkem mintakalara tevzi tir. İ 1904 de Baltik deniziyle yi rafEYA ve uzak şarkta bir 9 'aa noktalarmın ikmali vi tahmin © masrafı çok geçtik ve bir 665 milyon ruble yerine 5* sarfettik (alkışlar). Müd miserliğinin 1935 bütçesi © milyara yükselmektedir. lar). Bu kadar yüksek rağmen, vatan müdafaa! için herhangi büyük bir devletten çok az MOSKOVA, 31.A.A. — 4 kongrası Molotof rapor relerini bitirerek hükö ve dışarı siyasetini tasvib© rarı ittifakla ve