26 Ocak 1935 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 7

26 Ocak 1935 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Markiz de Bazili yılanlarıyla beraber miş pasada Markiz dö Bazli iş m xde zengin birkadınmn garip bir Yakı vardır: yılan sevmek! ayan Yarabbi Allah insana her lü muhabbeti versin de yılan sev mizi yermesin! Yılan da sevilir ei; İnsan lâkardısr olurken tüy- hi diken diken oluyor. Fakat işte Markiz nedense yılanlara pek lar sarmıştır. Hem sevdiği yılan Medir biliyor musunuz? h Bir buçuk iki metre ve hattâ da- Uzun Boğa yılanları... Bizim bil- 5 iz yılanlar değil de dünyanın tehlikelileri... Hani resimlerini görürsek yalan ek; hiç böyle şey olur mu? Fa- oluyor işte. Tiksinmezseniz yu- Hand klişeere bir defa daha ice bakım. 1 Bakin Markiz dö Bazili yılana 0- *evgisini nasıl anlatıyort hd Benim arkadaşlarım iki Bo- yası Bir kız ve bir erkek, Evet hipşe Zannettiniz? Niçin tiksindi- ? Ben zaten bu gibi tiksintilere Yerkünm. Bazı dostlarım merakla ları görmek için gelirler... Önce van , korkarlar... Yavaş ya - değgz rini uzatırlar, parmaklarını cağirirler. Ve sonra hiç te korka: tiksinecek bir şey olmadığını Mg yılanları kollarının arasma Me Ve onlar da anlarlar ki bu Yolgyalardan korkulacak bir şey gün kendilerine pek alıştım. Bir Pam, nlar olmadan yapamıyo- damıg 20 Du iki Boğanın benim e- dada veyahut yandaki küçük 0- Yattıklarını söylersem inanır 12? Kendileri için güzel bir e Yaptım. Yastıklar koydum. Her te gap gla bu yastıkları içine arcak Ya durulmuş şişelerle ısıtıyo - Hünel onlar. kendilerine karı derler en bu muhabbete ihanet €- mi? si vardır. Bu yılanm en büyük kek deliğin başında nöbet bek- o i, aman ben başını tutarım Çe- ei biran çıktı mı koluma sarı- Uğrar, ylece kuvvet alır ve dışarı > Şüpdan dolayı çok memnum- bi, İla ifade etmek oley akar, Ve gli çıkarır. Ve sr f Yalanı, ; tey arın en ziyade sevdikleri yz kekulardır, bany,, ©» tayanı dikkat olan cihet Mun ç saatlarıdır. Kendi baayo - Su dj P* biraz ılık yani 20 derece a ldururum. Kız yılan — ki bo- Malaeize seksen santimdi — - " v eserdir. Tercü huy başma gaye zama | izde tavırlar olduğu halde de: | profesör dekter Bay Supbi imei De i te olmak lâzımdır. Çünkü ka kunmazlar. Ben vermeden bir şey | Baştan başa faydalıdır Nurinindir. | > Yılan güzel kokular ve banyoya girmek imiş Yılanlar banyoya giriyor! Tasını sıcak su musluğuna dayarsa sonra yanar. Onun için kendisini tutarım, O sabırsızlanır. Nihayet banyo doldu mu ikisi birden keyif- le içine atılırlar. Oynarlar, sevinir- biribirlerine sarılır. urun deliklerin - den küçük küçük habbeler çıka - rırlar. Bu oyun bitti mi, kız yılan ban- yonun bir tarafında, başı dışarıda olarak yıkanır. Ve sonra benim gelip kendisini çıkarmamı bekler. Oğlan yılan daha serseridir. O ba- na hiç kulak asmaz ve kendi ken- disine çıkarak etrafta dolaşır. İş- te o zaman şişe gibi, bardak gibi şeylere rastgelmesin! Yoksa hep- sinin altüst olduğu gündür. Geçen yaz beş gün ortadan kay- boldu. Her yerde araştırdım dur- dum. Eşyaların altına baktım. Oda ları dolaştım. Yoktu. Artık ümidi W im. Fakat günün birinde bir de baktım ki odadaki ocağın bacasından içeri giriyor. Hayret et tiğim cihet şu idi: Burada günlerce nasıl kalabilmişti. Sonra bir gün evvel ocakta bir sürü kâğıt yakmış tım. Yılanım nasıl olmuş ta yan - mal , Aşağı indi, üzeri kurum ve örümcek dolu idi. Kendisini te- mizlemek için hayli uğraştım. | Gıdalarına gelince; bu gayet ba- sittir. Ve hattâ bu yılanlar nasıl olur da bu kadar gıda ile yaşaya- bildiklerine şaşar kalırım. Kız yı- | lan al Mi ye işin miştir. O günden beri ma bir lokma aldığını görmedim. Oğlan yılanın hiç bir şey yemediğini zan- nediyordum. Halbuki o, arkadaşı- na nazaran daha kuvvetli, daha zinde görünüyordu. Geçen hafta bir gün banyo salonunda dolaşır- ken bir fare sesi duydum. Koştum. z Bir de baktım ki bir farenin kuy- ruğu yılan ağzından sarkıyor. Şimdi onun neden daima fare ko- vukları aradığını daha iyi anlıyo- " Yilanlarım gayet naziktir. Evi- sevgisi Iki Boğa yılanı ile beraber yaşayan kadın Bu uzun ve tehlikeli yılanların en çok sevdikleri şey almazlar, Onlarm dertleri fareler. dir. Bana kalsa farelerden kurtul. mak için kedi yerine yılan besle. mek daha iyidir. Çünkü yılanlar, kedilerin giremedikleri yerlere ko. laylıkla akarlar. Benim eskiden de bir çift boam vardı. Fakat öldüler. Arkaların - dan sanki çocuğum ölmüş gibi ağ- ladım. Bir tanesi soğuk algınlığından vefat etti. Ben farkına varmıştım. Derhal aldım. Onu sobanın yanın. | da ısıttım. Fakat soğuktan birden. bire sıcaklamak ona tesir etti. Za ten midesi de bozuktu. Çünkü üç tavşanı bir oturuşta haklamıştı. Ya şamadı öldü. Ötekinin yalnızlıktan içi sıkılı- yordu. Evde kalması için ne ka » dar uğraştımsa durmadı. Kaçtı, or- mana gitti. On beş gün sonra or- manda ölüsünü buldum. Bu izahatı (o dinledikten sonra Markiz dö Bazili'nin dostları hak- kında ne düşünüyorsunuz? Sizde de yılanlara karşı bir muhabbet başlamasının imkânı var mı? Allah göstermesin! Avusturyanın istikba.i (Baş: İ inci sahifede) Biz, Avusturyanm daimi surette istik- lâlime sahib olmasından başka bir şey istemiyoruz. Biz her türlü Anschlusa fik- rini reddediyoruz. Cana kıyan duşmanlar ile uzlaşma yapmaya üğraşmak çok büyük bir hata- dır. Ne ben ne de hiç bir Avusturyalı taarruza uğramış ve bir köpek gibi ka. nı akıdılniş olan Dolfusmu hiç bir za» man unutmayacağız. Günün birinde cis nayetlerini daha iyi tahakkuk ottirebil. mek için vatanperverler cebhesim gir meye çalışanlarla hiç bir uzlaşmayacağız. Avusturya için mücadeledeki | azmimiz inhina kabul etmez. YENİ NEŞRİYAT Hav.ciık ve spor Her sayıda biraz daha güzelleşen ve olgunlaşan Havacılık ve sporun 15 inci sayısı canlı bir kapakla süslü olarak çıkmıştır. Server Ziya Gürevin (Türk kuşu) yazısı, Behçet Kemal Çağlarm (Beyaz Ankara) şiiri, Abidin Daverin hava hâ- iâmiyetine dair görüşleri, © Vaşingi Mecmua 27 sonkünun için bir gök şehidleri sayısı hazırlamaktadır. Tay- yare cemiyetinin bu değerli organını bütün yurttaşlarımız. okumalıdır. Günün il tisedi iş e-i Dünyayı sarsan, milletlerden fertle- re kadar herkesi tlâkadar eden günün dertlerini sa yüksek âlimlerin metinle rinden anlatan bir (Başı Linci sahifede) maç olduğu için Güneş takım gibi sa- hadan çekilemeyen zavallı Galatasaray bu suretle 2-1 galip geldi ama, bir çok oyuncuların sakatlanmasına da mam. lesei mâni olamadı. kn fenası, merkez mubacimleri Sa. lâhattinin ayağı kırıldı. Kaieci Avni yü- zünden ve benden yaralandı. Nihadın dız kapakları kıyma makinesine düşmüş bir et parçası gibi parça parça oldu v- saire... Bu hailerden derece derece mes'ül ol- mas lâzemgelenler bulunabilir, | fakat asıl mes'ül, bir senedenberi her işte gös- terdiği zaafla futbolü (bu hale getiren Futbol heyetidir. Bu heyet Istanbul sporunun başında, futbol tarunmen öwinceye kadar ma du- racaztır? Geçenlerde — dünkü hakemin idaresde yapılan Beşiktaş - Fowcroahçe maçı da bir sürü sakailıkiarla bıtenitir- di. Bitmediyse bunu tesadüte | borçlu- yuz, xutbol heyeti bunu bizim kadar, hat- tâ bizden fazla takdir edecek bir mevki- der, boyle ouuğu hâlde, o hakeme dün gene maç idaresi verildi, Eğer futbol heyeti ber görüşümün ve tanminimin tahakkuk edıp eüneyece- ğini tecrübe elmeyi sabit bir fikir nali- ne gelirmişse, vazgeçim ye onun bilgiç- Biğini, in kuvvetini kabul ettim. Buna mukabil, Allah rızası için çekilsin ve yerini daha ehil bir heyete bıraksın 'da İutbolün cenaze namazma gitmek en- dişesinden kurtalalım. Fenerbahçe 9 — Bevkoz ! Dün stadında Fenerbahçe - Bey koz takımları karşılaştı. Hakem Bay Sa- di idi. Fener takımı şöyle idi: Hüsamettin — Yaşar, Fazıl — Esat, Riza, Lebip — Niyazi, Namık, Muzaf- fer, Şaban, Fikret. İhi telim arasında başlangıcndan s0- nunu kadar, büyük © bir kuvvet farkı göze çarpıyordu. Oyunun yüzde sekseni Fenerbahçenin i Dünkü maç faciası ,mm.n:yeyâne gölünü güzel bir şekilde lü yaptı. ün bir zamanda yapılan bu üç gole rağmen Beykoz takımında takdir edece gimiz nokta gayretini kaybetmemesidir. Bu gayrer pek az sonra meticesini verdi ve bir frikik esnasında bu İrikiki durdur maa.n «sam ocurun weykoz soliçi taki- yaptı. wevrenin sonuna doğru Şabanda, dığı bir pasla Niyazi cerdüncü goli skanci devrede halsimiyet gene Fe - nerbahçede idi. Devamlı hücumlardan sonra bir kornerde Fikretin © güzel hir şındelini Fener orfa muavini Ali Rıza bir kafa vuruşu ile köşeden gole çevir- di. Bu gole kadar, mağlüp vaziyetine rağımen gayretini takdir eltiğimiz Bey- kozun bir hatasını tenkit edeceğiz: Be- şinci golden sonra bazı Beykozlular sert ve favullü oynamağa başladılar. Bereket versin, maçı gayet iyi idare eden hakem bu sertliğin tena bir şekle dökülmesine meydan vermediği gibi, Beykozlular da bu sertiikten (keskin sirke küpüne za- rardır) sözüne uygun bi rzarar gördü. ler ve Fenerbahçenin golleri kolaylıkla biribirini takibe başladı. Muzaffer altıncı, — Fikret penaltıdan yedınci, gene Muzaffer ssksizinci ve do- kuzunca golier yaptılar. Maş bu suretle Fener'in iyi bir oyu- «nu ile 9-1 Beykoz aleyhine neticelendi. İstanbulspor — Süleymanive Geçen hafta talem çıkaramayan Sü - icymaniye, dün Taksim stadında Istan- bussporun karşımda daha fazla genç- lerden müteşekkil bir takım çıkardı ve muvaffakıyetli denilebilecek mütevazin bir oyun gösterdi. İstanbulspor ancak 0 - 1 gelip geldi. E. H. SAVCI Vefa umumi kaptanı Bav Muhte;eme Benim yazılarım dolayısile Sadun Sav» a'ya hilaben Akşam gazetesine gönder. diğiniz mektubu okudum. Kendisi ber ize lâzımgelen cevabı verecektir. | st buna benim yazılarım sebep ok duğu için ben de size kısaca bir cevap | vermeyi lüzumlu gördüm: Dünkü maçta birçok Galatasaraylının sakatlanması ve birinin ayağının kırıl- ması, Güneş takımının takımınızın fa vullü oyunu karşısında oyuncularını katlarmaktan korumak için, galip vazi- yetteyken bile, sahadan ne kadar haklı olduğunu göstermeğe kâfi. | dür, Saygılar. E.H.S. Kültür bakanı bugün gidiyor (Başı 1 inci sahifede) | | zak olduklarını göylediler. Bina şimdilik. müsaittir. Teşhir edilecek birçok eşya depo halindedir. Bunlar teşhiri için $6- killer arayacağız. Esasen müzeye tathir edilemiyecek kadar berbat bir surette gelen eşyalar teşhir edilmemiş ve tefrik edilmiştir. Terbiye si: leri değişmiyor aliye m eli, nin değişeceği şayiaları hakkında sordu- ğumuz sunle, Buy Abidin Özmen şu ce- vabı vermiştir: — Mekteplerimizde kurulmuş bir sis- tem varde. Esasen işlerimizi yürütmek için, daha önden ileri gitmiş milletlerin usüllerini tetkik ediyoruz. Fakat şu ve» ya bu milletin usulünü alalım diye, ve dün, ne de bugün bir karar verilmiş de- ğildir. Her usulün kendi hususiyetleri- mize göre, uyacak taraflarını alıyoruz. Yoksa, her hangi bir şekilde, terbiye u- si ile mizde, bir değişiklik mevzuubahis değildir. Yardım edilecek talebe Kültür Bakanı, yardıma muhtaç yük- sek tahaği talebesi hakkında sorduğumuz. suale de şu karşılığı vermiştir: — Geçen gün, (Universite Rektörü Bay Cemil'le birlikte, Maarif Cemiyeti. win Talebe yurdunu gezdik. Bu binayı müsait bulduk. Maarif Cemiyeti ile te- Büyük bir halis çelik fabrikasi; tüccarlarla Ankara resmi devairi ile münasebeti bulunan meslekden ve sanaye aşina Türkiyede bir mümessil arıyor tektifisrin Franmrca vaya Almanca olarak “KL 3167, rumuzi ile İstanbul 176 numerolu posta kutusu adresine ha iyi tedavisi için yeniden tedbirler » tanacaletar, Ankarada kurulacak tarih, coğrafya ve arkeoloji fakültesinin kadrosu da i- Simsiz olarak tesbit edilmiştir. Esas prog | ram da hazırdır. Fakültenin ilk yal tesisi bütçesi şimdilik 225 bin tira olarak tes- bit edilmiştir. ültür Bakanlığı mimarı o Bey Eg, dün Bay Abidin Ozmen tarafından kabul edilmiştir. Universite için yeni yapılacak enstitü ve Ankaradaki ortamektep bina- 1 inşaatı işleri görüşülmüştür. Bir müAisitenberi şehrimizde bulu pan orta tedrisat umumi müdürü Bay Hasan Ali Yücel de, bu akşam Kültür Bakan ile birlikte Ankaraya dönecek - tir. Tayyare Ihtifali yarın (Başı, 1 inci sahifede) , mektepler vesair resmi 20- vat ve müesseseler mümessilleri iştirik edeceklerdir. Programa göre merasim saat 15 te bi- 'Merasime MAK Türk Talebe Birliği de iştirik edecektir. İbtifalde ordu, şehir, İayrara Camsiyeli ve Türk Telebe Bin Hiği namına nutuklar söylenecektir. Talebe birliğinin daveti Milli Türk talebe birliği genel yazgan- ağradan : 27.1.935 tarihinde Tayyare şehitleri ibtifali vardır. Birlik üyelerinin caat 13,8 ta Fatihte Birlik bayrağı altında toplanmaları. ve bilhassa © erkek olmak üzere 567 dir. Soyadı alanlar Gümüşanede soyadı alanlar GUMUŞANE, (Milliyet) — Bura- da da her yerde olduğu gibi memur ve halk soyadı almaktadır. Bunları bi rliste halinde bildiriyorum: Vali Etem (Aykut), Mek mal (Bayar), idere heyeti ği Yu» suf (Günday), tahrirat başkâtibi Hu. lüsi (Ozbek), tahrirat kâtibi Mitat (Kararkelle), evrak memuru Necati (Saraçoğlu), evrak kâtibi Fazıl (Es kici oğlu), Yağ ye müdü üdürü Sül, yeri ye müdürü Sül (Songur), mü. vezzi Zikri (Yılmaz), Odacı Salih (Tuncel). Maliye Malmüdürü Raşit (Aktan), vari dat kthibi Rifat (Ozel), varidat kâ- tibi Ekrem (Atay), un koruma me: muru Kâmil (Atalay), Varidat kati bi Kadir (Yücel), Maliye muamelât memuru Rüştü (Es'en), Maliye kâti- bi Ahmet (Doğru), Hazine vekili 1 Hakkı (Bingöl). di A Mahkeme roisi Mahmut Celâl (Tü- zün), Müstantik Enver (Ergin), Mah. keme azası Şinasi (Bilgin), Hapisa- ne müdürü Abdülvahap (Özdemir), Zabıt & abi Muhitün (Aykaç), sü- vari mübaşiri Raif (Tuna), süvari mü başiri Mostafa (Ozer), süvari müba- şiri sühtü (Karacan), piyade müba- şiri Mustafa (Korkmaz), piyade mü- başiri Faik (Türk), Idarci hususiye Hususi »<h: sebe Md. Mevlit (Ak 80y), hususi muhasebe kâtibi Celâl (Ersoy), hususi muhasebe kâtibi N © mi (Aktağ), hususi muhasebe kâtıbi Hullsi (Taşçı oğlu), Encümen a: Süleyman (Daldaban), encümen kâtibi Nafiz (Elter), matbaa müz tibi İsmail (Kartal), matbaa müvez- zil Tursun (Güner). Emniyet dairesi Birinci komiser Mustafa (Atagün), ikinci komiser Mahmut (Üstün), 3 cü komiser Ali Sait (Karagöz), Polis me muru Faruk (Ural), P. m. Ömer (U- zun), P. m. Yahya (Oktay), P.m. Hüsnü (İpek), P.m. Nizamettin (Kün), P. m. Halit (Gürses), P.m, Etem (Atay), Maarif Maarif Mâ. Vehbi (Okay), Maa- rif kâtibi Baha (Ural), Maarif kâtibi Fahri (Ataç) , Bamun'lim ri (Akagün), muallim Şükrü (Tan), baş im Ahmet (Sargınalp), mu- allım Raşit (Ozlü), Mu. Ömer (Oz- türk), Mu. Faik (Oktay), Mu, Temel (Koçak), - Ortamektep Orta mektep müdürü Sait (Aydo- Zan), riyaziye Mu. Mehmet (Kum- basar), tarih Mu. Namık (Akman), Türkçe Mu, H. Avni (Oktay), Beden terbiyesi Mu. Lütfullah (Kanltek), Musiki Mu. Kemal (Saka). Nafia Mühendis Kâmüran (Pamukçu), Mühendis Vehdet (Gün), fen memu- ra Ziya (Yıldırım), fen memuru Ali (Aksoy), fen memuru Bü; idin (Fidan), Nafia başkâtibi Mustafa (Ataç), nafia kâtibi Şakir (İlter). Sıhhat dairesi Sıhhat Md. E Hakkı (Orkun), Sıhh kâtibi Ahmet (Seyman), Sıhh. memu ru Tevfik (Oner), Sıhh. m. Osman (Arık), Sıhh. m. Etem (Yarım), Sıhh. bademesi Uzeyir (Tilki oğlu), Sıhh. hademesi İlyas (Yazıcı oğlu). apa Tapu Md. Ahmet (Sungur), oda es Salih (Turhan oğla), fas Nüfus Md. Şahap (İnel), nüfus kâ «ibi Mehmet (Aksoy), Jandarma Jandarma K. Hüseyin Avni (AK kur), J. Yzb. Halit (Özer), J. onba- şısı Nuri (Çetinkaya), J. onbaşım Ib- rahim (Gürbüz), J. onbaşısı Sadullah (Gürbüz) - Jnhisarlar inhisarlar Md. Hüseyin (Ataç), inhisarlar takip âmiri Tayyar (Atsç) Orman dairesi İniresi Orman memuru Cemal (Ataç). Ziraat dairesi Ziraat memuru Abdürrahman (Oz- bek), Ziraat mücadele Me. Tevfik (Kılıç), Ziraat mücadele Me. (Oğuz) Baytar dairesi Baytar Md. Hüseyin Avni (Gür), Baytar sıhhat Me, Şi (Vural), Banka memuru Naci (Yilmaz), banka tevwilderi Hamdi o (Yalçın), banka oducısı Tahsin (Ozs0y). Belediye ç Belediye reisi Muhsin Ataç, Belediye zabitn me. Kadir Özen, İu memuru İbrahim Dikenci, Hat bakıcı sı Ferhat Yazıcı, Ha. bakıcm Yusuf Tunçel, Müveazi Şerif Ataeli. şubesi Şube reisi Fuat Angin. soyadı alanlar Tüccardan Mehmet Yücel, Köle oğul- larından Sıtkı Yıldırım, ekke d ahir Togan, Haravva sahit Erk, Eski mahkeme azası Hayri Elter, Mandırı Kül , Keşiş köyü emahtarı Huri Tosun. öyü: den Sülamnii oğlu Mustafa (Türkân) soyadlarmı almışlardır. Samsunda seçim SAMSUN, 25.A.A. — Vilayetin he rtarafında ikinci müntehib seçi mi bitmiştir. İkinci seçiciler ara- sında 113 ü kadındır. ÇANAKKALE, 25.A.A. — Ça- nakkale vilâyeti merkez ve mülha- katı için müntehib seçimi derin sev gi ve iatlı heyecanlar içinde geçti. Bayanların gösterdiği uyanıklık o- yünmeğe değer. Vilâyetin ikinci © müntehibleri 108'i kadın ve 339'u

Bu sayıdan diğer sayfalar: