eri, ür Maki, Bafta Saray sinemasmda gösteril. (Zuzu) filmi denilebilir ki i şantözlüğünde- bütün kudretini göstermek vermiştir, N e geçer eni ekin Beker'in, kendisine müzik » töhretini kazandıran bütün mu- ile skeçleri gösterilmektedir. <N güzel tarafını teşkil etmekte iş ,.* mühteşem sahnelere fevkalâde Miyerik refakat etmektedir. Gelelim Meile isminde bir adam küçük” "ai kz 'ğ3 iki çocuğu büyütüyordu! Bi- içi, Sük, beyaz bir oğlandı, öteki mi- mel nl bir Arap kızı. Birisi eski adaşm oğlu idi, diğer Mesle'nr Gi ikiyi Şolişan bir soytarının kızı. Şim- ve yap de 10 yaşlarına gelmişlerdi. Mes- O, onlar için yaşıyordu. Şalıme Kebir paskalye gecesi, sirk n- dol 8. En ön sıralar çocuk” ahriyayı yuştu. Küçük bir kız, yeni bir dre di esvabı giymiş olan Jan'a tak- 8 üç ge öllerle baktı ve küçük Arap hi- dör ii alay etti. Zuzu da her çocuk kar arıng önünde gözyes- “ti , Hltmamak için kendini güç zapt Ac hi, © ece ilk defa olarak kalbinde la” hissetti, da koi On sene geçti. Jan da Zuzu Meyan adamlar oldular. Bir gün tup e Paristen bir mektup aldı. Bu mek Folpg,i bir arkadaştan geliyor ve Jan'a Beki Pir iy bulduğum i dek irin.» luğunu ordu. çökçis hiç te fena bir iş değildi. ir hayat başlamıştı. Mesle bir Jan, Fali'de © işlerine bakı - g Müğişein Kendine bir iş aradı ve bir çe- dük, dülkânma girdi, Bu çamaşırcı nin Kisin sahibi bir kadındı. Bu kadı- Koç, minde güzel bir kızı vardı. adaş men Zuzu ile Kler en candan 4 oldular, etti, Iki genç bir kaç defi Zuzu nğanlısı addettiği Jan'ı a biletine tesadüf ettiler va yavaş ida ir yn» © kadar sokuluyordu ki Zu- biç haberi olmadan iki genç mi- i ; ya pi w holde kış rövülerinin en ha- 5 zamanı İdi, Şu çalışma gü - Beka nün baş artisti çekilmez bir elm Hiç bir gün provaya vak- iye Yor, müteahhidin metresi- şımardıkça şamarıyordu. Za « OÖĞT ne yapacağını şaşırmıştı. f ETİ 4 . Saraysinemasında: Zuzu Umumi provudan bir gün evvel kontra» tını feshetti ve genç bir adamla beraber .. Müzik » holde herkes çok şkül bir veziyette kalmıştı, Ayni gün, Zuzu müzik - hol dansöz erinin elbiselerini getirsişti, Kızlardan biri alay olsun diye Zuzu'ya da hi afbi. se giydirdi. Aman, bu cici elbise Zaruya ne yakışmıştı.! Esvabını Jan'a gi için sahneye gitti. Perdenin öbür tara- funda ork prevnamı yapıyordu. Zu- 2u dayanamadı, sürükleyici müziğe uyu rak ianselreğe başladı. Jan kocaman bir projektörü onun üzerime tutmuştu. Zu- zu ns de gözel dansadiyordu.. Birden perdeyi kaldırdılar ve Zuzu salenda bu İunan gazetecilerin ve müzik - hol meğ- dörünün karşında daneetmek mecburi yerinde kaidı. Ve tabii beğenildi. Ve ge ne tebil ceklif yapıldı. O göce Zuzu'yu v-kusundan eyandır- dılar, Baba Mesle sirkte düşmüştü ve ölmek üzere idi, Zuzu deli gibi dışarr bırladı. Nereye gidiyordu?.. Kler'den yar- dım istemeğe koşuyordu. Fakat Kler ev- de yoktu. Dansetmeğe gitmişti. Onun gitüği gitti ve onu Jan'la ler. ken gördü. Birden gözleri karardı. An- İaaştı, Ayni esnada bir rovelver pi ve bir adain ölü olarak Zuzu'nun se yuvarlandı. Vuran adam silâh at- inş ve kaçmıştı. Jan | silâhi almak için koştu ve pölirler tarafından katil diye yaka'andı. Bu vaka filmi uzatmak için araya 80- kuşturumuştur. Her şey Jan'ın aleyhinde idi. Onu kur- tarmak için para lâzımdı. Avukatlar pt- rasız davaya girmezlerdi. Jozefin, Foliye girdi halkın sevgili yıldızı oldu... Bir sabah Zuzu gazstelerde — bir havadis okudu: “Bir katil yakalandı” deniyor ve'bir rı sim neşrediliyordu. Bu, dans salonunda: ki adamı öldüren adamdı. Zuzu komüsere koştu. Vakayı anlattı. Ve Jan'ın tahliye edilmesini temin etti. Ertesi gün Zuzu, Jan'ını bulmak için hapishane kapısma gitmişti. Orada bak- leyen bir kadın daha vardı: Kileri, Jan hapishaneden çıkar çıkmaz Kler'in kolları arasina atıldı. O zaman Zuzu, ken disi için müzik « hole dönmekten başka yapacak bir şey kalmadığını anladı... Film o kadar hareketlidir ki mevzuun adelâdeliğini unutturmaktadır. Zuzu, tübü, Jozefin Beker'dir. Ve © kadar hassas, o kadar komik, o kadar canlı, o kadar şirin bir Zuzu'dur ki, Kederi ve neşesi seyircilere dö sirayet tmelktedi v Jean Gabin hor zamanki gibi sanatın. i kudreti göstermiştir. bini bein tenhhi rolünde Pa- Ian, müzik « hol direktörü rolünde Mar- celle Vallâ, ve Jan ile Zuzu'yu büyüten adam rolünde Pierre Larguey fevkalâ » dedirler, Ve filmin kıymetini ürtermak- tadırlar. Az samanda ——— - Solda birinci: Charles Bickford göz- leri uzaklara dalmış düşünü; Solda aşağıda: Güzel bir deniz kar: da: Leila Hyams. Sağda: Tatlı bir yaz günü rüyası, Sağda aşağıda: Genç bir sinema ar tisti ski yaparken, öbür yanda başka bir artist kum çöllerinde kavruluyor. En altta: Yeni bir yıldız Pert Kelton iyor. Eğer patron olsaydım Türk sinemasında «Patron olsaydım» filmi muvaffakıyetle de- vam ediyor. Meozuu: otomobil fabrikasında mühendistir. Motörün sessiz iş- in bir âlet heşfetmiştir. Bunu'fabrika direktörüne kabul ettirmek istiyor fakat direktör ona küçük bir memur olduğu için ehemmiyet bile vermemektedir. Daha doğrusu kendi sevdiği kız Hanri'yi tercih ettiği için ona fena kızmaktadır. Icadını reddediyor. Bir gün fabrikada çalışan bir memura piyango isabet ediyor. Bu para ile bir eğlence tertip ediyorlar. Ve bütün fabrika müdürle- rini de davet ediyorlar. Hanri'bu eğlencede fabrikanın mteahhidi ile tanışıyor, dest oluyor. Ertesi gün alay olsun diye Hanri'yi fabsi- kaya 24 saat için müdür tayin ediyorlar. Bu 24 saat zarfında genç mühendis öyle çalışıyor ki iflâs etmek üzere bulunan fabrikayı, ica- dını Amerikalılara 250000 dolar mukabilinde, satarak kurtarıyor. y 4 Ve 24 saat için geldiği müdüriyet mahamına” yerleşiyor. Se: Marsel ile de evleni Patron olsaydım filmi #ade, basit olmakla beraber canlıdır, ha- reketlidir ve yeniliklerle doladur. Rene Cler'in «Yaşasın hürriyet» ismindeki filmini andırmaktadır. İş hayatına yeni atılmış olan Rışar Potie irmindeki yeni sahne vzâzu bu film ile ne kadar iyi bir san'at- kör olduğunu isbat etmiştir, Artistlerden Max Dearly ile bilhassa Fernand Gravey rollerinde fevkalâdedirler. Filme hareket, neş'e veren hep bu iki artisttir denebilir. Fernand Gravey'in canlılığına mukabil Marsel rolünü yapânü Mireille Balim çok soğuk ve çok do- nuktur. Çok güzel bir kız olah bu artist biraz da san'atkâr olsa idi çok daha Fazla hoşumuza gidecekti. Patron olsaydım filmi katidi nevi'ndeki filmle, ü sellerinden biridir. | Vm Gi ap iyii Sümerde: Aşktan korkmı.. Sümer sineması bu hafta «Aşktan korkma» isminde bir Alman opereti göstermektedir. Movzuundan ziyade bu filmin eğlenceli olmasına ehemmi- yet verilmiş ve istenilen netice elde edilmiştir. İlk kısımlar müstesna, aşk- tan korkma filmi çok boş mükâleme- ler, güzel tablolarla doludur ve hare- ketlidir. Fakat filmin kahramanları- nı tanıtıncaya ve asıl hikâyeye baş- laymcaya kadar olan kısım hakika- ten karmakarışık, uzun ve can sıkıcı” damn yızıbanesine girmiş daktlo ol. Buştur. , Mösyö Höfert tenbel mi tenbeldi. işine ber gün geç gelir bazan da hiç gelmezdi. Kate'nin hemen hemen hiç işi yoktu. Canı sıkılıyordu. Kate'nin pansiyon arkadaşı Trude de bazan sabaha kadar çalışıyor hiç nefes almıyordu. Zavallı kızcağığın yazı yazmaktan parmakları tutmaz hale geliyordu. O da vaziyetinden ki... lerinden memnun olmayan iki kızın, ikisini de menun edecek ça- reyi Teddi buldu: Ertesi gün (o Höleri'in yazıhanı: ve Trude gitti ve arkadaşımın birdenbire hastalandığını, yerine kendisini gön- derdiğini söyledi. lr. Ancak hikâyeye girilince hareket başlıyor, seyircilerin merakını uyan- dırıyor. Mevzuu kısaca anlatalım: Bir pansiyonda iki genç kız vardır: Bunlardan birisi Tedi öteki E ate'dir. Bu iki genç kizden birisi yani | Kate uzun cralardan öl sonra Höf: isinde bir e eğil 2 zamanda, o Kata de Luderig'in “55 öz diğerlerinin dansa tahammül ede.” Yelmelıpanı Ediyor ve ayni sözleri meyeceklerini” bildiriyor. yordu. Harp bitiyor. Eski ktâibesini gece gündüz ça- Helen de lordla evlenmiştir. lıştıran Ludwig'e derhal © bir tenbel- liktir ârız oluverdi ve Kate o gün nış salışmadı Höfert de Trude'den bu sözleri işitince size bir çalışkan olsün bir çalışkan olsun. İşten kaçmak için, arkadaşile yerini değiştiren biçare Trude'nin ogünkü günde çalışmak. ten canı çıktı. Eve gece yarısı dön. bildi. Fakat bir kaç gün bu vaziyeti bozmadılar, Kate o Ludwig'in Trude de Höferti'n yazıhanesinde çalıştı. lar, Bir kaç günlük ayrılık gençlere 5 mere ven belek hiç farkı m imi dan Kate'yi sevdiğini, Trud YE ga al e e Kmda thk, © öle Ludwig de biribirlerini sevdiklerini mül edemiyor. Selonda halkın coşkun < *“2 alkışları devam ederken Raul de locasın- da can veriyor. Raul rolünü George Raft | fevkalâde başarmıştır. Ve o kadar güzel dansedi- yor ki... Frances Drake ile ve Helen ro- İünü yapan Karol f.ombard ile yaptığı danslar fevkalâdedir. Müzik te çok gü- Raul dönüyor, Ve bir arkadaş bularak bundan beş sene evvel yarım kalan Bo- lero dansını tekrar oynamağa karar ve- *— riyor. İlânler veriliyor. Salon hıncahınç kalabalık... Seyircile- rin arasında Helen ile kocası da var. Raul'ün oyun arkadaşı o gece zil zur- na sarhoş geliyor. Dansedecek değil, a- yakta duracak bali yok. o Raul'ün çok müşkül bir vaziyette kaldığını öğrenen Helen kendi dansı olan Bolero'yu gene kendi Melek sinemasında: Bolero Bu hafta Melek'te gösterilen (Bele - © gün, olur, hir zayıf inima tesadüf eder- ro) filmi bir dans ve müzik filmidir. Fa. sen beni kapıdışarı edeceksin!.., kat, ne kadar güzel olursa olsun bir film © Helen kabul ediyor. Beraber Parite, de yalnız müzik ve o dan, oradan Lomdraya nihayet Belçikaya ge 40y bulunmazsa hoşa gitmiyeceğinden © çiyorlar, Her yerde alış & ilinde bi topluyorlar. Bolero filminde bir dansörün ba, Z. X geşen ülke biz tak kiye Ge 'amanla Raul, Helep'i Helen de Raul' w vermeğe başlamışlardır. Fakat arala cn A rında mukavele bulunduğundan biribir- , Rasul maden amelesidir | fakat dtisa (| erime hiç bi belli etmemeğe uğraşı» iptilâ şeklinde düşkündür. Yalnız başına Be ral lie ma yorlar. Bir aralık, Helen, kendisine ev- yaptığı danslarda muvaffak olamadığın — lenmeyi teklif eden bir lordu bile redde dan kendine bir kadın. arkadaş aramış diyor. ve Leon'u bulmuştur. Nihayet Belçika seyahatı esnasında an- ,, Raul ciddi bir çocuktur. Her zaman (| laşıyorlar, Mukaveleyi | filân bir tarafa vazife başka, eğlence başkadır” der ve vazil lenci bırakıyorlar. hiç bit zaman vazife ile eğlenceyi biri Raul, Helen'le beraber bir dans icat rine karıştırmaz. Onun için bir kaç oyun 2. içi «diyor: Bolero. arkadaşı değiştiriyor, ve Helen'i partö- Ve Bolero'yu ilk oynadıkları göce harp ner olarak almazdan evvel bir şart ko. — ilân ediliyor, dans yarım kalıyor. şuyor, © da: Raul cöpheye gidiyor. Zehirli gaz yu- '— iş başka, aşk başkadır, diyor. Biz © tuvor; Hastaneye kaldırılıyor. İyileşiyor #eninle iş arkadaşı olacağız. OEğerbir £ fekat doktor “bundan sonra ne i İki çift te nişanlandı... miş muradma, biz çıkalım... Kate rolünde Liane Halid çok can: Onlar ors derli, bakışları düşünceli olduğu za- manlar bile ağzı hep gülüyor. Trude rolünü yapan artist daha tabii oynu yor. Adolf Wohlbrück de, Hans Rich ter de ve küçük rollerdeki bütün ar- üstler de rollerini iyi kavramışlardır. zel Sally Rand'ın yelpazelerle yaptığı dans ta çok güzel. (Bolero) filmi hakikaten — güzel bir dans ve müzik filmidir.