26 Ocak 1935 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

26 Ocak 1935 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MİLLIYET'in Tefrikası: 4 Sumers Dal'i tevkif ederek üzerini aramağa elması bulmağa çalışıyor Hülâsa (Fantoma - Hırsız gamile maruf ©- lan Marten Dal hususi bir baloda da- vetli bulunmaktadır. Bu baloda Fan- tomanın düşmanı fakat Martenin dostu bulunan polis hafiyesi Sumers de var- dır. Yani Dal iki şahsiyete sahiptir, Fan. yeşil mücevs Meğer bu bir genç kaz aşıkmış ve biraz sonra skandal mey- dana çıkmca vaziyetini kurtarmak için elması Dal'e vermiştir.) — Evet, fakat hiç şüphesiz bunu çalan adama da pahalıya mal ola- caktır. Del şaşkın şaşkıçı kaşlarını kal- dırdı: — Kim çalmış bunu? demek bu gürültünün sebebi bu imiş ha! ben de anlayamamıştım, ne zaman çal. mışlar? —Dahailk saatlerde Madam Koverlih'le danseden ( biri dansa zaşlarlarken, broşun yerinde yel- ler e i farketmiş. Demek kar- paşalığa hayret ettiniz! Kendi ken- dinize bunun sebebini sordunuz! Doğrusu ben buna şaşmıyorum. Dal masum bir tavir takımarak sordu; — Yoksa benden mi şüphe edi- | yorsunuz? — Hayır, asla! Fakat zannediyo- | rum ki broş sadece sizin cebinize uçmuş olacak! — Benim cebime mi? Sumers tekrar etti: — Evet sizin cebinize... Bu sizin son oyununuz Dal! Hırsızlığın mey- dana çılıtığı zamandan beri sizi gö- zümden ayırmadım.Bir aralık,bro-| şu cebinizden almak isteniz. Böy- le bir hareket yaptınız, sonra vaz- ; geçtiniz. Demek şimdi hâlâ orada. Dal hayret eder gibi & göründü. , Sonra alaycı tabiatı şaşkınlığına | galebe çaldı: —Ne müthiş muhayyile bu mon- şer! Ne hayal kudreti monşer! Siz ya katil yahut ta şair olmalı idiniz. Çünkü her ikisinin de hayal kudre- tine ihtiyaçları vardır. Bakın şimdi | ne hatırladım. Polis hafiyesini baktı ve gülmeğe başladı... uzun gülüyordu. Sumer: merak et- işti: — Ne var, diye sordu, Tuhaf bir şey mi oldu? -— Bu akşam bir lâkırdı işittim... Öyle bir lâkırdı ki... Dal gülmekten sözlerinin arka- sını getiremiyordu.. Birisile konu- şuyordum. O © zannediyormuş ki siz... yok yok söyleyemiyeceğim. Çok tuhaf. Bunu kendime saklaya- cağım. Sumers cididyetini ele aldı ve o- muzlarını silkerek cevap verdi: — Pekâlâ, saklayın canım. Size kim ısrar ediyor ki?.. — fakat şuna | dikat edin ki burdan sonra artık gülemiyeceksiniz. Ben kendi ken- dime Fantoma - Hırsızı yakalaya- cağıma dair söz vermiştim. İşte bu oldu. — Bundan emin misiniz Sumers? Şimdiye kadar birçok defada ya» kaladığınızı zannetmiştiniz, fakat umduğunuz gibi olmadı. Ve hırsı- zın ellerine kelepçeyi uzattığmız zaman o; sıvıştı kayboldu. Sumers kaşlarını çatmıştı, Fanto- m - Hırsız'la mücadele ederken uğradığı sukutu hayalleri, muvaffa- kıyetsizlikleri unutmamıştı. Dal ilâve etti: — Sonra anlamıyorum neden ©- nu bu kadar hararetle takip ediyor sunuz. Galiba bundan zevk duyu- yorsunuz.Fakat unutmayın ki,o hap| se girerse hayatınız neşesini kaybe | der. Tekrar iskambil falma bak- maktan veyahut posta pulu birik- tirmekten başka bir şey yapamaz- smız. Zaten gayet emin bir mem- badan aldığım bir habere nazaran onun polisle yapılacak bir hesabı varmış. Evvelce sizin gibileri bü- yük bir adaletsizlik yapmışlar ve |. kendisini masum olduğu bir cü- rümden dolayı mahküm etmişler. — Bunu da yeni öğrendim. Fa- kat ne yaparsanız yapınız mesele- yi ört bas edemezsiniz hırsız dai- ma hırsızdır. — Evet, doğru! Fakat eğer bu hırsızı yakalarsanız, vadediyorum size mükellef bir buket takdim e- deceğim. Fakat doğrusunu ister mi- Vaziyetiniz buna gayri müsaittir. Polis karakolların | uzaktasınız. Pencereyi açıp ta dat,, diye bağıramazsınız. Dü- * İ dandı: Hallere: M. Pb düğünüzü öttürdüğünüz zaman ce- vap alamazsınız. — İmdat mı isteyecek (o mişim? ne münasebet? Ben hırsızları ken- di kendime tevkif etmeğe kadirim. | — Evet, görüyorum ki o bütün muvafafkıyetleri kendinize basret- mek istiyorsunuz. Onun için Fanto- | ma - Hırsız'ı da bizzat yakalamak | istiyorsunuz. Fakat maalesef henüz | bu hırsız elinizde değil, Gülümsedi, fakat kül rengi göz lerinin derinliklerinde çok fazla bir endişe seziliyordu. Bütün nceleri bresn k-i olan cebinin üzerinde Rai ! tı. Üzerinden yoklaaı. “w pantalonunun cebine doğru indir. meğe başladı. Bu esnada sanki bir yerden bir gürül! itmiş gibi göz- lerini kütüphanenin bir noktasına dikti, Onu göz hapsi altına alan Su- mers de yüzde doksan dokuz ki- şinin yapacağı gibi hareket etti. Yani o da o noktaya baktı, Bu kı- sa bir zaman sürdü. Fakat bu müddet zarfında Dal'in parmak- ları, dünyanın en hareketli en se- ri parmakları küçük bir manevra yaptı, ve sonra dedi ki: --'Bir gürültü işitir gibi oldum. Fakat aldanmışım. — Şüphesiz... Ne oluyor? Bira- kın. şunu. Dalin elinde küçük bir rovel- ver parlıyordu. Namlusu polis ha- fiyesinin göğsüne dikilmişti. Sumers bağırıyordu: — Bırakın şunu, bırakın şunu... Size söyliyorum. Birdenbire Dal'in üzerine #1ç- radı, Yumruğu şiddetli bir darbe halinde genç adamın bileğine yer- leşmişti, Silâh keçenin üzerine a- yaklarının dibine düştü. Polis ha- fiyesi derhal bur'u aldı. Muayene etti, Ve istihkarlı bir gülüşle gül- dü. — Tabanca mı bu! Çoçuk ta- bancası.. Fakat belki cildimi de zambalayabilirdi. — Evet küçüktü. Fakat siz ne çevik bir adammışsınız.. Böyle sıçrayan bir insan hiç görmedim- di. Bana öyle geliyor ki Dal lâkırdısını kesmeğe mec- bur kaldı. Kapı açılmış ve Nikola Koverlih içeri girmişti. Üçüncü kısım —— Faka basan Polis memuru Evi sahibi ağır ağır içeri gir- mişt*, Pol'« memuruna baktı: — Ben ba.o salonunda idim. Nasıl? üzerini aradınız mı? — Hayır. henüz aramadım. Si- zi bekliyordum. Ben bu gibi şey- leri şahit huzurunda yapmak is- terim. 2 zaman hiç bir suitefeh- hüm olmaz. Koverlih cevap verdi: — Bir hata etmiş olmıyasınız. Hakikatte karım başka bir kimse- den şüphe etmektedir. Bana ka- hırsa Mösyö Dal'a itizar ediniz ve kendisin: serbest bırakınız, Sumers homurdandı: mı edecekmişim? ünü keserek cevap ver- — Şimdi itizar etmez. Zamanı- nı bekliyor. Mademki bu kadar şüphe ediyorlar. Üzerimi arasın- İar. Hadi ne duruyorsunuz, işte ape te vardır. Sumers kaşlarını kaldırdı. Dal in her şeyi yapmağa kadir olabi- leceğini biliyordu. Yaklaştı. — Hadi bakalım dedi, cebiniz- de ne var ne yok görelim. Ve usul dairesinde araştırma- ğa başladı. Dal hiç sesini çıkarmı- yor ve kuzu gibi duruyordu. Koverlih'e hafif bir sesle sor- du: — Kim bu adam tanıyor musu- nuz, ben polis hafiyesi zannede- rim. Sumers işini bıraktı. Ve şaşkın bir tavırla Dal'in yüzüne baktı; — Beni tanımıyor musunuz? İş- te bu tuhaf! Beş dakika evvel ba- na ismimle hitap etmiştiniz. Bu da bir dalavere olacak! Hadi u- zun etmeyin. Cebinizdekileri çı- karın bakalım, Dal ev sahibine dönerek mırıl- — Bitmedi — MİLLİYET CUMARTESİ, 26 IKINCİKANUN 1935 MÜTEFERRİK HAKEME Bir çoc çocuğu Öldürdüler mi? Elli lira için in Hberğa zehir şiringa etmişler Beyoğlunda Tarlabaşında oturan E- mine Şükran adl: bir kadının, gene o- rada oturan, Ihsan adlı bitinden, evli ol- madığı halde bir çocuğu olmuştur. Gerek Ihsan ve gerek Şükran, bu ço- cuğun doğuşuna hiç de sevinmemişlerdir. Zavallıyı ortadan kaldırmağı düşünmüş. ler ve bu işe de Misan kızı Araksi ile kocası Girayeri vasıta etmişlerdir. Araksi kadın bu teklif karşısında ön- ceden biraz düşünmüş, fakat kenda'ne bu işi yaparsa elli Jia verileceği söyle- hince nihayet razı olarak kocasıyle be- raber buldukları ilâcı çocuğa şarınga ile vermişlerdir. Çocuk üs saat kadeğ yaşa- sonra ölmüştür. Bundan iki gün sonra işi öğrenen zabıta, suçluları ya- kalıyarak adliyeye vermiştir. Fakat adli- ye tahkikatı eksik bulduğundan Jirayer ile Araksiyi tevkifhaneye, evrakı da tamamlanmak. üzere ikinci şubeye gön- dermiştir. Hâdiseden sonra hastalanan Şükran hastahaneye kaldırılmıştır. Yemek parasından Çemberlitaşta ahçı Musanın dükkâ « nda yemek yemeğe gelirken sucu Şa- | i Yardım kurmları kir ile çırak Mustafa © arasında yemek parasmdan kavga çıkmış, Mustafa Şaki- ri bacağından yaraladığından yakalan - mıştır. Hırsız kiracı Kumkapı liman caddesinde £ oturan Bay Azıninin karısı o Bayan Şaziyenin | odada bulunmadığı sırada çantasıdan 60 lira kıymetinde elmas yüzük, vessiresi çalınmıştır. Evdeki iki kiracı dan şüpbe edilmektedir. Çalınan eşya» dan bir İşısmı bunlardan birinin odasın- da bulunmuştur. Alacağını istediği için Beşiktaşta Ihlamur caddesinde oturan Ismail kendisinden alacağını istemeğe gelen kömürcü Tahsini bıçakla vurmak istediğinden yakalanmıştırı. Fazla duman Beyoğlunda Bostan caddesinde 53 nu maralı evin bacasından farla duman çık tığı görülmüş ve fazla ateş söndürül - müştür. iğne Evs taarruz Beyoğlunda İzzetpaşa sokağında Ne- riman apartımanımda Hasanın 4 numa Tah dairesine kiracısı Kemal sarhoş - lukla taarruz ettiğinden yakalanmıştır. Lokantada kavga Tahtakalede Şabam isminde biri Alinin Ikantasına gelerek kavga çıkarmış ve kavgada lokantanın camları karılmıştır. Her ikisi de yakalanmıştır. 23 kuruş için Ahçı Mehmed adında birisi bir kaç hafta evvel komşusu bakkal Aristididen alışveriş yapmış ve yir- mi üç kuruş borçlanmıştır. Ara- dan bir kaç gün geçdiği halde pa- rayı vermediğini görünce Aristidi, Mehmedin dükkânma giderek 23 kuruşunu istemiştir. Mehmed ev- vela bağırıp çağırarak Aristidiyi dükkândan kovmak istemiş, fakat alacaklı inatla parayı almadan çıkamayacağını söylemiştir. Bundan hiddetlenen Mehmed tezgâhın üzerinde eline geçirdiği büyük bir zeytin yağı şişesini A- parçalamış ye Aristidi ya ristidinin sol kulağının arkasma ralanmıştır. Zabıta tabkikata baş- lamıştır. Bir hamal denize düştü Yahya adında bir hamal sırtında büyük bir balya ile köprünün Ka» dıköy iskelesinden Burgaz vapu- runa girmek isterken ayağı kay- mış ve yükile beraber denize yu- varlanmıştır. Hamal Yahya vapur- la iskele arasına sıkışıp ezilmek ü- zede iken zorlukla kurtarılmıştır. Bir çok yerlerinden yaralanan ha- mal hastahaneye kaldırılmıştır. Fazla içmis Evvelki gece yarısı Çenberlitaş civarında mahalle bekçisi sokak- tan geçerken bir inilti duymuş ve e'safı araştırınca kaldırımın a bir adamım yere uzanıp örmüşkür. Bekçi hemen polis devriyelerine haber vermiş ve yaralı adam kal- dırılmıştır. Zorla söz söyleyebilen ve altmış yaşını geçmiş olan bu adam söyle- diği birkaç kelime ile kendisinin Yedikulede oturduğunu ve ismi- nin Adil olduğunu anlatmıştır. Bundan sonra bayılmıştır. Zabita derhal kendisini hastaneye götür- müştür. Yapılan tahkikata Adilin fazla rakı içerek sarhoş olup gi- derken düşdüğü ve başından teh- “likeli surette yaralandığı anlaşıl- mıştır. Yangın başlangıcı Şiy'ipalasta baca tutuşmasından bir yangın başlangıcı olmuşsa da söndürül. rriştür. İfa Orman fakültesi talebe cemiyeti, evvelki akşam Park oteli salon- larmda bu seneki mezun arkadaşları şerefine bir balo vermitşir, Ba- lo çok samimi ve eğlenceli geçmiştir. Yukarıdaki resimde baloya iş- tirak edenlerden bazılarmı görüyorsunuz. BELEDİYEDE Fakirlere Bunların birleştirilmesi için ortada bir tasavvur var Şehrimizde fakirlere yardım etmek i- gön teşekkül etmiş ve içlerinde Topkapı fıkaraperver cemiyetleri gibi çalışmağa başladıkları gündenberi çok hayırlı iş- ler görmüş cemiyetler vardır. Her se- ne belediye bütçesi tanzim edilirken bu hayır cemiyetlerine yapılacak yardımlar için de bir tahsisat ayrılmaktadır. An- cak son iki sene belediye, bunların ha- kiki ihtiyaçları nisbetinde yardım ede- memiştir. Belediye, bu hayır cemiyetle- rinin daha fasl bir hale gelme: lara toplu olarak bir para vermek fik- rindedir. Diğer tarafdan fakirlerin ihti- yaçlarına daha faydalı olması içi cemiyetleri birleştirmek dü vardır. Bunun için tetkikati yapılacaktır. Kapalı çarşıda evvela müsta- cel tamir yapılacak Belediye, Kapalı çarşının tamiri | için geçende bir keşif yaptırmıştı. Keşif neticesinde 200 bin lira sar- wn geldiği anlaşılmıştı. Maa- mafih bu para ile bütün çarşının ta- miri kabil değildir. Şimdilik en acele tamir işleri yapılacaktır. Bir heyet hangi kısmın daha evvel ta- miri lâzım geldiğini kararlaştıra- caktır. Tamir parası, dükkân sahiblerin- den uzun taksitlerle almacaktır. E'enmemiş ve pahalı kömürler Şehrimizde kâfi miktarda odun, kömür bulunduğu halde İstanbu- lan bazı fakir muhitlerindeki kö- mürcülerin piyasa fiatlerine uymı- yacak derecede pahalı ve tozlu kömür sattıkları belediyeye bildi- rilmiştir. Belediye, kömürün mut- laka elekten elendikten sonra sa- tılmasını temin ettirmeğe karar vermiş ve alâkadarlara emir ver- mişti, Halkın bu şikâyeti üzerine bele- diye zabrtasımm alâkadar olması emredilmiştir. Zabıta, elenmemiş ve pahalı fiatlerle kömür satan esnaf hakkında takibat yapacaktır. e amam Casa d' İtalia'da konser Sanaticr ve musikişiyas Madam Eri ka Voscow tarafmdan yarın sant 17.30 da Casa diltalin'da bir piyano konseri verilecektir. Konserin programı şudur: Fred Bach - Vivaldi, Concert pour Orgue. Beethoven 32 Variations. Chopin; Sonate op. 58 Si mincur, Al- leğro Mazstoso, Schezo - Molto vivace, Largo - Presto non tanto. ae Esgüisse, Granados; Lamaja et le Rossignol. Falla; La Vida Breve 1 er danse es - Küçük haberler ir stalistiğe göre İstanbul vilâyeti dahilinde 6141 eczahane bulunduğu an- laşılmıştar. * Etibba Odasinm bulunduğu binanın alt katında bir kütüphane vücuda getir- mek üzere hazırlıklara başlanmıştır. Bu kütüphane yakında tamamlanacaktır. Tıp işlerile uğraşanlar burada aradıkları her eseri bulabileceklerNir. * Uçüncü mıntaka | Etibba Odasına Bolu İstanbuldan ayrılarak Ankara E- tibba Odası mntakasma bağlanmıştır. * Gülhane hastanesi cildi Profesör muallim o Bay Talat Gülhane hastanesinden ayrılmıştır. Yerine Bay Ziraat amelesi Erazi sahiblerile amele hukuku telif edilecek ANKARA, 24. — Ziraat vekâleti, zi raat amelesi için bir iş kanunu projesi yapmaktadır. Iş kanunu, çiflik ve beğ sabiblerile, ziraat amelesi araamdeki ibtilâfları, gün- delik meseleleri tanzim edecektir. Adanada pamuk amelesile toprak sa- hibleri arasındaki meseleleri tetkik eden bir amele komisyonu vardır. Konusiyon elindeki bir talimatnameyle ameleye hü- viyet varakası dağıtuğı gibi, tarlada g ışıma ve gündelik işlerinde de bir ha- kem mevkiinde bulunur, Bugünkü şernit altında, amele komiz- ” unun kararlarını tatbik etmek için müeyyit bir kuvvet yoktur. Toprak Sahiblerile; toprak amelesi arasındaki İş meseldlerini tanzim etmek için bir ka nuna ihtiyaç görülmektedir. Toprak sahibleri de böyle bir kanun yapılınca istifade edeceklerdir. Kanun olursa, amele tedariki işi için, amele bü- roları kurulacaktır. | Hava hücumlarına karşı dersler ANKARA, 24.— Kız mekteble- rinde hava Bücumlerna karşı müdafa tedbirleri, gaz İrücumları hakkmda dersler verilmesine dair henüz bir karar yoktur. Bu mese- leler ileride müfredat programları değişirken tetkik edilecektir. Ziraat bankası müdürlüğü dürü Bay Fazlı tayin edilmiştir. pakiak Etibba odasında sergi iutanbul Edibe Odamda bir eegi kurulacaktır. Sergi için lâzmmgelen hazır hıklara başlanmıştır. Sergiye birçok eser- er gelmiştir. Bu arada Bay Abdullah Cevdetin bütün külliyatı da refikası ta- rafımdan sergiye gönderilmiştir. Sergi ö- nümüzdeki mart ayı içinde açılacaktır. Öz Türkçe ile Bilmecemiz Osmanlıca karşılıklarını yazdığımız kelime Verin Be Sörkçe mukabillrini yazarak çekimi. sin boş hanelerine © yerleştiriniz ve keserek “Milliyet Bilmece memurluğuna, Bilmecemizi doğru halledenler arasmda kura gekiyor ve kazananlara hediyeler veriyoruz: Müddet: Pazartesi günü akşama kadardır. Bilmecemiz 1234567891011 1 — Maamma 7, Büyük 3, 2 — Lühim 3 — Yemmtkken elı Se Asid bir devlet 3, “değil 3, Beyaz 2, leri sıfat yapan bir edat 2, n1 — İnce YUKARDAN ai : değil 5, Allah 5, 3— bir mehir İL Bmen taş a ikülea, 5 — Lâhim 2, İmza 4, $ — Şüphe 5, 7 — Eski bir medeniyet 3, Sefir 4, Rabut 0- 10 — Bir'meyva 3; Hücre 3, 11 — Dakik 2, Beyaz 2; Nota 2, Orta Avrupa Andlaşması © (Baş: 1 inci sahifediöiiği Ingiltere vaziyete bir tavir tekınınıştır. Ve edilmiş bi ufku geniş bir surette gözden istemektedi Kabinenin amacı, buna kari güçlükleri anlamakla beraber. nin Cenevreye dönmesiyle hart ği silâhlarının tahdidi oarak ve hellki de Berlinin çalışma Bi su hakkında ofkârı umumiye bir ' tesbit etmek Roma antlaşması, temenni #ÖR viplere mazhar olmadığı takf tuya meselesinin yeniden © İı, ve başbakan Şuşnig'in Pi raya yapmağı tasavvur etti; > Pek hs de tebarüz noktası tedir. Umit edildiğine gö Avrupa sulhunun en iyi za olan, noktayi nazarların birb işleri ve müstemlekeler komisyofi zahat vereceklerdir. B. Rollin, Somali ve Libya ya toprak verilme aşırı topraklarındaki! anlatacak ve tlalyanı i olarak Cibuti anlaşma muci daha mühim olan sahil ve hud larına ait olduğunu gösterece Milan, Roma ve Pariste yap s'ud anlaşmanın Afri Cibutideki hadise kep Fransız hükümeti, Habeşi: dundaki hadiseyi kapanmış #8; Mutasarrıf Bernard ile M öldürüldüğü yerlerde asayişin mesi yolunda tedbirler alımınası beşistan hükümeti nezdinde m da bulunacaktır, Hudud, isyan bilelerin taarruzlarından koru vaziyete getirilmelidir Fransız hükümeti tarafd cum öden kabilelerin, bir daha diselere meydan verilmemek bini isteyecektir. Kalimnoslular Yunanistan (Başı 1 inci sahifede) adasına göndermiştir. Fı dam muvaffak olmak Ee On iki adada İtalyan kili İmasını istemeyefi “| W Patrik Fotyos li sun, üstelik dayak yemiş ve murların müdahalesi üzeri! ayaklanmıştır. Bu kıyam üzerine İş vet göndermek mecburiyet mışlardır. Adalılarla bir çarptı Atinada çıkan Proia gaz" yazdığına göre, a; kümet konağı önünde tutulanlar serbest bırak istemiştir. Bunun üzerine ” askeri ve polisi ile çarpışma tur. Bir çok kimseler tır. Bu mçyanda denize d e de vardır. Çarpışma s8* sürdükten sonra sükün iade “© bilmiştir. ATİNA, 25 (Milliyet) daki İtalyan elçisi evvelki tina belediye reisinin İt j vereceği konferansta çıka £ seler hakkında dün B hariciye bakanına vekâlet olan Bay Çaldarisi ziyaret gyfi uzun uzadıya görüşmüştür “ kan Bay Çaldaris bu mü Kalminos adasmdaki ha€ Yunanistan ahalisi üzeri! tesirler bırakmakta oldu! Adada olup bitenlerin YU soloslarmdan alınan mamile bildirilmekte b

Bu sayıdan diğer sayfalar: