arifesi değildir. eN E Yalnız dinlenme gü- nünüz olan cumanın ——.. Ankara 25 (Hususi) — Beş se- melik sanayi plânı zaruri olarak Ziraat meselelerini meydana çi- Armıştır. Kayseri, Nazilli, Kom ya Ereğlisi gibi büyük pamuklu dokuma fabrikaları işe başladık- tân sonra, pamuk istihsal; mesele: sile karşılaşacağız. “Eldeki hesab- lara göre bugünkü pamuk mahsu- lü fabrikalarımızın sarfiyatına Yetişmiyecektir. Bu vaziyet karşı- sında mahsulü arttırmak Jâzımdır. alnız mahsulü arttirmak ta kâfi değildir. Türkiyede dokuma sa- mayiine uygun tarzda pamuk ye- tiştirmek de icab ediyor. O halde Pamuğu arttırmak, hem de pa- muk cinsi üzerinde ıslahat yap- mak mecburiyetindeyiz. Türkiyede pamuk ziraati, diş **, inkişaf etmişti. Türkiye pa- Mukçuluk tarihi tetkik edilecek Wrsa, bu kolayca görülür, İngil- ii Pamuklu mensucat fabri- Finin İlerilemesi, Adanada da Pam; sali Ziraâtinin genişlemesine Yet vermişti, şartlarına v nL: & bugünkü hale gelmiştir. Halbuki MY ad Pamukları elyafı kısa Li için, müstak!) olarak, pa- U fabrikalarına ham madde olmak şartmı haiz değildir. Av- “pa fabrikaları, bu pamuğu diğer ağa katarak kullanmaktadır. raya lacak ia, Adina pamuk ai » Yalnız ihracat şartlarına “Yun bi : Duşu, m 2 NCELER ilm m diyorum, ne yapayım, ne anlı sanlı p #aleiYim, be günde binlerce sapıcı- m binlerce mmektüb'alani bir sine- gm böyle oluşuna canım sıkılmı- deki, yük başın ağrısı büyük olur, da by nim ağrılarım büyük, başım yük olursa sonra ne yaparım? tez SİNİ sazla. rayakalartmdadı böül- alirim, “diyordum, Rv mektublardan kimi çatar bana, ki- “ beni över; Ne çatanlara kızarım, “venler koltuklarımı kabartır. Be bu yazdıklarımı da öküyanlar varı we sevinirim yalniz. Bir çöcuk se- 5 Selin müktublandan kirninin altında AZANIN adı sanı yardır; kimisi «okuyu- * » der geçer, kimisi «Bu ya- 1s imdi * yaldığımi anlarsan > ede tax diye bir bilmece söyler, - belki onlardan biriyle bir vapur- ki ği bakışarak gitmişimdir, bel- Ğ başkasiyle bir tramvayda yan ya- » Otürmuşumdur. Bunu ne onlar bilir, e beni, Gelen mektublarım kimisi öyle güzel öyle duygulu bir dille yazılmıştır ki bas VA örnek olur. İşte şu sön aldiğim mek, ib. Ben onu kimin. yazdığın belki liyorum, belki bilmiyorum, Sene 17 No: 5845 — Fiatı her yerde 5 kuruş Fazla pamuk yeti mahsulün cinsi ıslah edilecek Pamuk mahsulümüzün zın ihtiyacına memleketlerin alış vaziyetine gö- | dana pamukculuğu > ihracat | göre kurulmuş, büyümüş| a sırada, tek tük okuyucularım | mektub alırım. Arada sırada, tek | kın, ışıklı parçaları var ki içinde bunları CUMARTESİ — 26 Kânunusani 1935 m Telefon: 24240 (idare) - 24249 (Tahrir) - lde) z zevkle geçirtecek bir gazetenin adı olacaktır. Bütün cumanızı: size Klişe) 24248 (Matbaa) «20113 ( İ Izmir taraflarındaki pamuk tarlalarından birl ayni zamanda, Türkiye sanayiine uygun bir ziraat haline getirmek- tir. Yeni pamukçuluğun inkişafı ancak bir kaç sene içinde olabi- | lir, Beş senelik plân mucibince, fabrikalar açarken, Türkiye zi- raatini de bu fabrikalara müsaid bir hale getirmek lâzımdır. Ziraat plânlarının en mühim hedefi bu- dur. Bu hedefe varmak için şim- diden hazırlıklara girişmek olâ- zımdır. Öğrendiğimize göre başbakan pamuk meselesi hakkında iktisad | vekâletinden bir rapor istemiştir. Rapor hazırlanmış, kendisine ve- rilmiştir. Başbakan ilerideki dokuma ih- | tiyacına göre pamuk yetiştirmek m r ziraat halinden çıkarıb, (Devamı 4 üncü sahifede) OKUYUCU MEKTUBLARI Bileyim bilmiyeyim öyle cana ya- öteki okuyucularıma da kendimi alamadım... İşte: «Ne yazık ki güneş kolusünu” yaşa» Yışının yarısı sandığın bir çağda kokla. mışsın... Bu senin güneş kokusu bana yılları getirdi. Anadolunun ortasında yüksek bir yayla köyündeydik. İstanbuldan çocuk çıkmış orda bü- İçi elim çocuk başımın altında, gözle. rimde artık çeşitlerini ayırdığım yıldız. lar, kulaklarımda yaprak hışırtıları, uyür. dum. Güneş doğarken fırlardım döşe- ciğimden. Yatakların üstüne güneş sıcağından solmasın diye bir cicim örter damdan aşağı inerdim. O vakitler başımda, ya- naklarımı gererek örülen iki altın ör. göm vardı. Beli kusaklı ak entariler giyerdim.. . O günlerin üstünden yıllar. geçii, | Beni şimdi bir gün güneşlenen yataklar doyurmuyor artik. Köy güneşlerinin ısıt. tığı ve kokulandırdığı döşeğimi - arıyo- ram. Ben ne erken duymuşum güneşin kokusunu, sen ne geç duymussun...x okutmaktan rüdan doğrüya © yazdı. Şimdi ben al. una nasıl, ne yüzle kendi adımi koya. cağım bu yazının? Orban Selim ştirilecek, fabrikalarımı- yetmiyeceği anlaşılıyor | tanbuldaki Iyunan başvekilinin sözleri İçinden gelişi güzel parçalarını aldı. | ğm mektub budur. Bugünkü yazım doğ- x ğ Buğdayı koruma kanunu İleride değişiklik yapılması düşünülüyor Ankara 25 (Hususi) — Ziraat müsteşarı buğday meseleleri hak- kında ziraat vekili ile (görüştü. Yarın gene İstanbula dönecektir. Buğdayı koruma kanununda tadi- lât yapılıb yapılmiyâcağinı sor- dum. Müsteşar dedi ki; «— Bu hususta bir şey söyle- mek mevsimsizdir.. Vekâlet lü- zum gördüğü takdirde kanunda tadilât yapabilir, Bu ileride, ve- kâlelin yapacağı bir iştir.» Diğer tarftan verilen malüma- ta göre Ziraat vekâleti başka memleketlerde buğdayın nasıl hi- maye edildiğini tekrar tetkike lü- zum görmüşdür. Söylendiğine gö- | re müstahsili daha iyi himaye e- den usuller tatbik“ edilecekdir. Mevcud koruma kanunundan müs- tahsilden ziyade köylile banka a- rasındaki orta komis- yoncuların daha ziyade istifade ettiği anlaşılmışdır. Mamaafih İs- komisyonun Taporu geldikden sonra himaye usulleri düşünülecekdir. N Samsun belediye reisliği Samsun 25 (Hususi) — Belediye reisliğine lise almanca muallimi bay Hüsnü seçildi. Kalimnos vakası Italyanın'bir teşebbüsü, tüccarın, Atina 25 — Jtalyanın Atina sefiri dün başvekili ziyaret etmiş ve Atina belediye reisinin italyan mektebindeki o konferansı esna sında olan hadiseler hakkında görüşmüştür. Böşvekil bu münasebetle Ka. limnos adasındaki hadiselerin Yu- “| »anistandaki akislerinden bahset. miştir . . Yunanistanın Kalimnos konsolosundan gelen rapor, alınan haberlerin doğru olduğunu gös- termektedir. a — Bir elden idare ——— Belediye Şi Halic ve Akayı ala rketihayriye, cak mı? “Üç idare birleşirse masraf azalacak, şehrin geliri artacak,, diyorlar Akay, Halic ve Şirketihayriye vapurlarından birkaçı Belediye ile Haliç şirketi arasın | ketin taahhüdlerine riayet etme- daki anlaşamamazlık devam edi- yor. Şirket, zarar ettiğini İleri sü- rerek belediye hissesini “verme- mektedir. Bu hisseyi verecek hal- de olmadığının karar altına alın- ması için de mahkemeye müracaat etmiştir. verib. duamızı — Hayir, artik dua ile peynir gemis e... — Artık bize para Diğer taraftan belediye de şir- | A diğini ileri sürerek mukavelenin feshini iktisad vekilliğinden iste- miştir, Belediye mahafili mukavelenin yakında feshedileceğini umuyor. Kanundaki bir maddeye göre de müddeti biten veya imtiyazı sahifede) (Devamı 4 üncü alanlar azaldı!.. nin yürümediğini anlıyanlar çöğaldıl.