“MİLLİYET PAZAR ö İKINCİKANUN” 1935 Memleket hasreti ne dir? — Gezgin yazıları — 930 senesi (Pire) nin (Faler) rıh- tmunda bir çocuğa kunduramı boya- tıyordum. Galiba yakamda da Türk olduğumu gösterir bir rozet vardı. Çocuk bir yandan kundurama cilâ 8: yerken bir yandan lâfa başladı ve A- madolu şivesile türkçe sordu: — Efendi! Biz memlekete dönecek miyiz?.. Bu sucle ne cevap öerebilirdim?. Daha on beşine b-smamış bir muhacir gocuğu sekiz yıl «vel bırakıp kâçtığı yardunu özlüyorda... Bütün bir ırkın İngiliz malihülyasına kapılıp karan- lıklara sapması yüzünden yıkılmış 0- saklardan birinin bu adı okunmıya- cak noktasına ırkının suçları sayıp dökmeyi yerinde bulmadım. Onda za- ten artık elle tatular değeri olmıyan acı bir nedametin burun sızlatan kes- kin kokusu vardı.. Belki altı yaşında bıraktığı yerini sene sonra hatırlıyor, özlüyor- du... Sordum: - r — Sen nerelisin? — Manisalıyami.. — Manisu yandı, Yeniden yapıyor- ler. Burada deniz var. Kalabalık, Da ha güzel değil mi? Ne yapacaksın Manisayı?., — Efendi! Sen bilmezsin! Ora çok güzel yerdir. Bağları vardır. Ben bu hazin sözü (unutamadım. Memleket hasretinin bu sivri ve iç gıcıklayan keskintiğini tatmamış ol - makla beraber ona inanmak gerekti. Yanımızda çalışmış, senelerce İs- tanbulda halmış Anadolulu adamla- ramiz yıllardan sonra az çok rahat et- mekte olduğu iri, ve yerini berakıp köyüne döndükçe dı üm: — Nedir bunlar: çeke, Bunu dünyanın en büy teşem, en zengin şekrinde Londrada belki ingilizce öğrenece kadar kalamıyacağım. Belki onum tün köşe b,sağın öğrenemiyeceğim. Lâkin bir şey öğrendim ki; benim i- gin çok kıymetlidir: Memleket hasreti... Bu hasretin ko- kusu, tadı ve rengi. Memlekette yaşarken — sosyete dediğimiz kâh kozmopolit, kâk di ulusal fakat matlaka ve daima cilâlı ve içi nedir bilinmez (âlem) le enikonu münasebetim yoktu, Acı da olsa söylemeliyim. Frenklerin Milica dedikleri ve ancak (mahalle) ile türk- gçeleştirebileceğim muhitle olan mü - nasebetim adı yüksek bu sosyete öle- mi ile olan münasebetimden çok daha kuvvetli idi. Orada doğmuş, büyümüş bir şehir uşağı idim. Bütün bağları - Kale Taşa geyler ÜRE Ör dolayıdır ki: Burada emi has retini keskin keskin duydam... İstan- bulun çamurla sokakları, uykumu kaçıran gürültüsü, Silivri yoğurlçusu- nan sesi, höşede rasigeldiğim âşina- man gülüşü... Tanıdığım ve alıştığım her şey, önünden geçtiğim lokanta- nın men sirin, hiç yemediğim leblebisi, simidi, kısaca ne ki varsa birleştiler burnumda tütüyorlar... Benim gibi konuşmuyan, benim gi- bi işitmeyen ve benim gibi görme » yenierin bu güzel, yüksek, şık ve zen- gin şehri bana bir iğneli fıçı gibi ge- iyor... Aptailığıma, enayiliğime, hım- ve odunluğuma verenler İ vardır: — Hay haba herif hay! Londra gibi yerde sıkılıyor... diyen vardır. Hoşundu! Lâkin ben kendimi bildim bi deli aldatılmasım sevmiyen bir ada - mum. Başkasının kendini aldatması- na razı olmayan © bir adamın hendi kendini aldatmasına imkân var mıdır? Görüyorum... geziyorum, istifade e- diyorum ama gözlerim, bütün güzel- liklerin ardında bir yokuş, bir mina: selvi ağaçları... bir mavi deniz... bir haç küçük vapur... saldır suldur yü- rüyen adamlar... Tıklım tıklım dola tramvaylar arıyor, Sanmayın ki bizde her gün şikâyet ettiğim rahatsızlıkları, tedriginlikleri buranın rahatlıklarını düzenine, kolaylıklarına tercih edi yorum, Hayır... Anlatamam size!.. Bü- tün onlar toplanıyor, bir demet olu - yor ve bana bir serap gibi görünüyor. Bu demet bir menehje demeti olma- sın da karaçalı olsun. Benim için e- hemmiyeti yok... Gözüm, O kulağım, burnum ve ağzım (o bütün dünyanın belki hoşuna giden bu muhitte eski &- ginasını, eski gürültüsünü, eski koku ve eski tadınt arıyor... Bunu saklar- sam mürailik olur; özenti olur. Benim bu halim belki bir çoklarının garibine gider. Belki de beni ayıplayan bayan» dar ve baylar olur... aldırmam. Lond- zada memleket hasretini öğrendim... *Ve Faler rıhtımında kunduramı bo- yayan Manisalı muhacir çocuğunun sözlerini dört yıl sonra burada anla- dım.. Bu, bir kazançtır. Seyehat mi edeceksiniz? Alâ!... Çıkın, pin gö rün, Tahsil mi yapacaksınız? meli Gelin, okuyun, İğnenin Tetkik mi yapacaksınız... ne iyi?.. Araştırın, korcalayın ve bulun! Ayışveriş mi?.. Enfes, Alın sötin, ka sanı! is Lönin, orayı meye nİaE yerleşemezeiniz Muhit (sizinki) ol- isini hasreti nedir? o Bunu; Londra'nın otobüsündeki biletçi, Hayd yeşilliklerindeki buğulu ulak - lık, lonantada önünüze gelen altı ay evvel o müş piliç kızartması ve #tra- © fenizdi ikilerin size ei ne iyi öğ- ŞEHİR POLİSTE Karısı ara vermeyince... OKONOMI Dış panayırlarda Mallarımız Komitenin kurulması için bir komisyon ayrıldı Dış sergi ve panayızlara iştirak için kurulması kararlaştırılan (Mil& Kons - te) yakmda çalışmaya başlıyacaktır. Milli komitenin kurulması için Ticaret odasında bir komisyon ayrılmıştır. Bu komisyo: «yin 10 unda bir toplantıya sağırılmıştır. Dış ülkelerde açılacak cvrensel pa- nayır ve sergilere iştirak işini üzerine alacak olan bu milli İcomitenin esasları, bu toplantıda çizilecek ve faaliyete geç: mesi için bir proğram hazırlanacaktır. Türkofis, bu korütenin teşkili işine bü- yük bir ehemmiyet vermektedir. Milli komite şubat sonlarına doğru çalışmıya başlıyacak ve ilk olarak Gari ve Brüksel sergilerine iştirak işini or- ganize edecektir. Çekoslavaklar tütün aldılar Çekoslovakya rejisi tarafından İz - mirde beş lülün firmasından (200,000 kilo tütün satın alınmıştır. Satın alma fiatları 101-127 kuruştur. Ayrıca ayni reji Türkiyenin diğer mntokalardan da 1 milyon 69 bin kilo tütün satın alarak mübayaatmı İ milyon 269 bin kiloya çıkarmıştır. Çek rejisinin yeniden mübayaa ya - pip yapmıyacağı hakkında taze bir ha- ber alamamıştır. Yaz sebze Bu sene kuşın şiddetli olmaması te- sirile İzmir ve Adanada ilk yaz sebze-- leri epeyce bol olarak yetişiyor. Bunlar bilhassa Istanbul piyasasında çok rağbet bulmakta ve konserve seb- ze sarfiyatını azaltmaktadır. Taze bakla ve bezelye 40, çalı fasul - yesi 45, enginar 30, dolmalık biber 40, domates 30 kuruşa satılıyor. Denizyollarında yeni vapurlar Denizyolları idaresi yeni iki vapur alımı için teşebbüslere girişmiştir. Anka- rada bulunan denizyolları müdürü Bay Sadeddinin bu iş için ökonomi bakanlı- dile temaslarda bulunmaktadır. Vapurculuk çirketi ile denizyolları i- darösi arasında son yapılan ton ! bö- İümünde vapurculuk şirketinin bisse- si yüzde sekiz nisbetinde artmış, buna karşılık denizyollarınmki ayni miktarda azalmıştır. Bunun sebebi, vapurculuk gir alır olmasıdır. öt haklaşa ; vepez igiyeneiz GENE, il cikânundan itibaren daha azalmak ve- #iyetindedir. İdare, yeni gemiler almak suretile hissesinin arla.asına çakışacak- tar, Atı aylık ondülasyon ilâcı Vasil isminde birinin altı aylık on dü- iâsyon için bir ilâç bulduğu ve vilâyet sihhiye müdürlüğünün bu ilâç için tah- kikat yaptırdığını yazmışı Vilâyet sihbiy» meklürü Bey Al Ri- za Bayson diyor ki: — Berber dükkânlarında tetkikat yap terıyoruz. Dükkânlarda bulduğumuz ba meyi. ei sihürle kapadıktan sonra dahlil için Jâboratuvara gönderiyoruz. Tahlil neticelerini vekâlete de yazdık. Henüz malümat gele 4i, Bekliyoruz. BURSA l ma mmm Giy Büniüümilim alman öetveldiz) 5 İkincikânun 935 AKŞAM FİYATLARI ISTIKRAZLAR TAHVILAT İstikrezı daibli 9425 $ Rahim no 1933 Ergani © 5725 $ An mümesei 5156 Kuponsuz 2. 5 $ Am. mümessil 52,10 7 2840 $ An tahvili 1, 11 4885 Şir. Hayriye ÇEK FİYATLARI Franaz F.E $ Praği 1908 in 619 $ Belgrat, 3AN06 », Moskova 1083 Nüyork o 796922 $ Berlin 188,07 C.navre v1) yeme v Ati s un Biriket 339 $ Made 88315 Amsterdam — 11707 | Bükreş 7879 Solya 66,57,53 $ Viyana “2 NUKUT (Sata) Karış Kuruş s.s sm Li ta İT 55 — po 41 b kim bilir İşsizin biri zavallı kadını ağırca yaraladı Fatihte Karagümrükte kocasına para vermediği için bir kadm ağır surette ya | ralanmış ve hastahaneye kaldırıl Fatihis Karayümrükte uzun müd - dettenberi işsiz Zülfi isminde biri otur- | Bu adamım bir de işe giden lr Ge e b ami dır. Evvelki gün Zülfi karımdan para istemiş ve kadınc»: “Artık sen fazla o - İuyortun, bende para yok,, demiş, bunun ülfi kızarak eline geçirdiği bü- kla Eminleği üç yerinden a- lameşter. Zülfi yaptığı ci kaçınış ine de sonradan A Üsküdarda vapura yeti ünde bi ğancılarda İzzi arabasına Bahacutin, Hamdi, Şeref Hil mi bizmişlerdir. Araba Doğancılar yoku- şondan inerken at ürkmüş ve süratle yo kuştan koşmağa başlamıştır. İçerideki - lerden Bay Şeref Hilmi yere atlamış ve düşerek VWcudünün muhtelif yerlerinden yaralanmıştır. Yaralı hastahaneye kal - dırıkmıştır. bir pazar kayığı battı Dün sabah bir deniz kazası olmuş - tur, Küçükpazarda Mehmet paşa yokuşun da oturan Zafranbolulu 45 yaşlarında Tevfik 4165 numarl'r pazar kayığına Meyvahoştan aldığı 2 çuval un, 2 çuval | patates, 3 teneke yağ, 10 sandık porta kal, 3 sandık elma, İ sandık yumurtayi Ortaköyüne götürmekte iken havan birdenbire bozması üzerine Fındıklı ön. lerinde devrilmiş ve batmıştır. Kayıkçı kurtarılmıştır. Öldürdü mü, yanlışlıkla mı vurdu? m Saray kazasından Yaşar idd-t evvel ortadam kay - bolmuştur. Yaşar, iandarma tarafından ölü olarak bulunmuştur. Yapılan tahkikata göre Yaşarın, İz tranca köyünden Ali tarafından öld rüldüğü anlaşılmış, Ali yakalanmı Ali, Yaşarı avlanırken yanlışlıkla vurdu- ğunu söylemiştir. İki otomebil çarpıştı Evvelgi gün Mahmut isminde bir $0- * Si Galatadan, gezen mukabil tarafın- dan gelen şoför Alinin otomobilile kar- yılaşmıştır ve her ii otomobil süratle yollarına devam ettiği için çarpışma şid detli olmuş ve iki o Etomebilin camları kırılmıştır. Şoförler yakalanmıştır. Üsküdarda iki ev yandı Evvelki gece Üsküdarda bir yangın çıkmış ve iki ev yandıktan sonra söndü- rülmüştür. Üsküdarda Rumi Mehmet pa- şa mahallesinde Otcular sokağında 23 numaralı evde saat 19,5 da balık kızartı. lrken tava parlamış ve yangın çıkmıştır. Yangın çıkan ev ile | itti Salih reisin evi tamamen yandıktan sonra a» teş söndürülmüştür. Bu ev yedi odalı olup ahşaptır, Bura- li baba, takunyeci Hakkı, HABERLERİ MAHKEMELERDE Yangında Kasıt var mı? Bir karı kocanın Adliye- de davalarına bakıhyor Dün adliyeye Süleyman ve Eriketi ad- lı bir karı koca teslim edilmiştir. Bunlar- dan Süleyman mevcutludur, yani ad » liyeye mevcudem getirilmiştir. Bu karı kocanın suçları Beyoğlunda bir apartmanın iira ile tuttukları bir kalmıda eşyalarının sigorta parası olan 2500 liraya imrenerek, kasten yangın çikarmaktır. Ancak yangın çıkınca bu karı koca çalışarak ateşi söndürmüşler, itfaiyeye haber vermeğe lüzum kalma- dan yangrm söndürmeğe muvaffak ol muşlardır. Bu şekilde de östiyerek yan- gin çıkarılanıyacağı düşünülerek, hak « İarındaki tahkikatın gayri mevkuf ola rak devamuna arar vevrilmiş, ber ikisi de serbest bırakılmıştır. © Gazete tavaları Fener patrikhanesi ile Bay Zaharya arasmda çıkan bir davayı yazan Demole- ratiya gazetesi Bay Zaharya aleyhinde bazı yazılar yazmış. Bay Zaharya da gazeteyi dava etmiştir. Demokratiya ge- zetesi sahip ve neşriyat mü Yarkiyadis ve Bay Periklis'ten 11 bin Bar tazminat istemekledir. Dün davaya başlarmış, Bay Zahar- ya isteğini yenilemiş, Bay Yorkiyadis ve Periklis yazılan yazıda hakaret ol madığını söylemişlerdir. Duruşma dava kâğıtlarının, gazele neşriyatınn tetli- ki için başka gün: errakmaştı. ŞİRKETLERDE L.mın şirketinde tasfiye işleri Liman şirketi tasfiye mena ul olan heyet 12 ağustora bütün işini bitirecektir. Heyetin şimdiki halde belli alara y alacaklarını almak, borçlarını ödemek, satılacak mal- dam sltmaktır. ahi şirkete ait bulunan vemorkör, duba, mavna, su tankları, cer motörleri levazımatı, deniz müşanıma - ları ve saire olmak üzere 500 parça de pre ve ve tesisatı yeni şirkete satılmış de bulunmakta olan mali; velet ee Faik de bu satış işi- le alâkadar olmuştur. Satılacak başka bir şey yoktur. Yal. nız binada boş bulunan bazı odalar ki- raya verilecek ve yeni şirket mümma kunturatolar tanzim olunacaklır. ae alacaklarile borçları heyetince hesab edilmiş ve bunların bi- karşılamakta olduğu anlaşılmış» Rihim şirketinden çıkarılan memurlar Meg! şirketinin in hükümetimize bu malar işleri seç gan dı, 1, çıkarılan smarlar V anmdr Gi olanlar, Bereli oğen çıkarıldıkları için tazminat verilmiş, fa- kat ücretli olanlara verilmemiştir. Ucretli memurlar arasında 10 — 11 senelik memurlar vardır. Bunlar tez - « almadıkları için şikâyet etmekte» ler. BELEDİYEDE Saylav seçimi Hazırlığı Mahallelerde defterler bu akşam indiriliyor Seçmek be seçilmek haklamı haiz 0 lanlarım isimlerini gösteren defterler mahallelere asıknıştı. Defterler bu ak: şam indirilecektir. Bu müddetten sonra beş günlük mahkemeye müracaat müd - deti vardır. Bu zaman içinde, itirazları teftiş heyeti tarafından reddedilenlerin ve yahut yeniden itiraz edenlerin müra- cariları mahkeme tarafından dinlene” cektir. Mahkemeler, nihayet sekiz gü » ne kadar bu itirazlar etrafında kararla” rını vereceklerdir. Bu müddet te bittikten sonra münte- hibisani intihabına başlanacaktır. Mür tehibisani namzetleri henüz fırka tara- fından ilân Fırka müntehibisami namzetlerini « - yırınak işin her kaza içinde yoklama yar pacak ve şehir meclisi âza namzetlerin- de olduğu gibi müntehibisani namzetleri de bu yoklamalar neticesinde belli ola- caktır. Müntehibisanilerden kaçının er- kek, kaçının kadın olacağı da yokluma - dan sonra belli olacaktır. Halde mütavassıtlara rol verilmiyecek inşası yakında bitecek olan yeni Min idaresi hakkında belediye bir tali - matname hazımlamağa karar vermiştir. Talimatmamı hem sstrıların, hem haller menfaatini koruyacaktır. illerin vazi- Yeti, mutavassıtların yali. maliyet fi- atleri, nakliye işleri birer birer gözden geçirilmektedir. Yeni hâlde satış müza- yede suretile yapılacaktır. Her şeyden evvel aradrki mutavassıtların rollerine nihayet vermek esası gözönünde tutu- luyor. Bu suretle satıcılar daha fazla ka- zapacıklar gibi halk daha ucuz mal ala» tar, Seyriseferde düzen Dabiliye vekâleti, seyrüsefer işlerimi Şimdiye kadar şoför olmak için za- brta tahkikatından başka mesleğe mâni olan sıhhi ârızaların mevcut olmaması- Nizamnamesi Bayramdan sonra kütüğe © yazılanlar çoğalacak Soyadı kanununun tamam nizamna - Boyacı Süleyman, kundura tamircisi Ab- | mez —— öm an | mesi dün vilâyete gelmiştir. Soyadı a- dullah ve Hayriye isimlerinde beş aile oturmakta idi, Yang hakkında tahki- kat yapılmaktadır. * Kalbi durunca — Taksiinde Yağ - hane sokağında 26 mumaralı evde otu - ran 70 yaşlarında İstavri evinde kalbi - birdenbire durarak ölmüştür. * Elini makineye kaptırdı — Kur - tuluşta fabrikalarda | çalışan Mustafa makinenin kayışlarını takarken elini ma arr md Yaralı hastahaneye Adananın kurtuluş yıl... Toros Gençler birliği dün kurtuluşu kutluladı ve bir toplantı yaptı ilanlardan kendilerini kütüğe yazdırmak istiyenlerin müracanlları esasen kabul olunmakta idi. Fakat nizamnamenin gel mesi ve kanunun da bu ayın ikisinden i- Ayasofya müzesi Ayasofya müzesinin hazırlanmasına devam edilmektedir. Müzeler idaresi ca- mideki halıları ve hasırları kaldırtımıştır. Bu halılar Sultanselim camiine verilecek kat yaptırmış ve kütüphanenin eski ye- rinde kalmasını münasip görmüştür. Mü enin biran evvel açılmasına çalışılmak- tadır. Talebe birliğinin çayı geri bırakıldı Bayramın ikinci günü Talebe birliği- nin Dağcılık kulübünde vereceği çay i - teşekkül güne 8 inci günleri kapak günü 1) — 12 ye kadar vize yapıla - * Türk yükseltme cemiyetinin balosu Fl ki Br) bla iz le dine i Bay'amn icyu Mübarek ramazan gözümüzü açıp kapayıncaya kadar geçiser - di. Hemen bayrama girdik. Evet Ramazan hiç hissolunmadan tere yağından kıl çeker gibi kolay ol- du. Zaten kış Ramazanı hep böy- ledir. Bir defa öğle oldu mu ak - şam geldi demektir. Bir de ağustosun sıcağını düşü- nün aman efendim aman. Saatler yürümekle bitmez. Sanki / giü, yelkovanı mıknatıslar da yerinde durdurur, Ne ise daha ağustos Ramazan- larına girmemize seneler var. O - nun için şimdiden fazla düşünmi- yelim. Bugün bayram yabiz ona bakalım. Tatlı yiyip tatlı konuşa lem; zaten ismi üstünde şeker bay- yamı.. Şeker gibi bir bayram. Şe- kerliği şuradan belli ki biz yazıçı- ları bile iki gün kalem çalmaktan. kurtulacak biraz rahata kavuştu -< racak. Fakat acaba bayram rahat gü- nü mü dersiniz? Bence bayramı gürültüsü patırdısı, davulu zurna < #1, ziyaretleri, misafirleri yanında! âdi günlerin endişeleri, işleri, ça. : -leşmaları daha vahat daha gönül” eğlendiricidir. İnsan bir defa iti - yatlarından ayrılmaya görsün! Ne, kadar cam sıkılır. İşsizliğe alışan bir adama is. gördürmek zordur. İşe alısan bir' kimse ise issiz kalınca lan sıkılır, patlar, Fakat mademki bayram ölemle beraber geliyor, bizim için âlemle Beraber gelen düğün bayramdır, deyip geçelim ve onun için şen ol- mağa, sevinçli olmağa çalışalım. Dünyada neşesizlik kadar insa. nı bitiren mahveden şey yoktur. Günlük işlerimizi unutup böyle s€- nede bazı bazı iki üç gün vahat ça- labildiğimiz zaman düşüneceği miz şey neşe ve sevinçtir. Onun çindir ki belki de bayramlar müs- terek ve umumi keyifle ve coşkun. lakla bedbinleri, yorgunları tedavi etmek için icat olunmuştur. Hele ramazanın kıtlığından sonra bav- ramın bolluğu zıtla tedavinin en mükemmel bir usulüdür. Biz de şimdi yeyip içerken, ge-' Zip eğlenirken dalma neşeli olma: ğa çalışalım. Bayramdan sonra baş hıyacağımız işler için de bize ayrı bir kuvvet verir. Buna rağmen hayatta bedbir olanlar yok değildir. Böyle bedbir. doğanlar maalesef bedbin yaşama ğa mahkümdur. Burada aklımıza ge'misken bir frenk gazetesinde o okuduğumuz — bir fıkrayı anlatmadan ge çemiyeceğiz. Bir adamın iki küçük geli varmış. Bunlardan birisi fevkalâ- de bedbin, diğeri dehşetli nikbin i- miş. Frenklerde âdettir. Her âehe Noelde ocakların başına birer pa- buç koyarlar. Bu güya Noel baba gece gelir va bu pabucun işine ©- yuncaklar bırakır. Çocuklar da sa- bahleyin uyanınca bunları bularak sevinirler. İşte bu adam da geceleyin bed- bin çocuğun pabucuna bir çakı” bir küçük bisiklet, bir de düdük ba rakmış. Nikbin çocuğun pabucunu ise gübre ile doldurryuş. Ertesi sabah çocuklarının bed. bin olanına sormuş: — Noel baba sana ne getirdi? . Çocuk yüzünü ekşitmiş: — Aman demis bırakın şu No-. el babayı. Bir bisiklet Koymuş ki yürümez. Bir çakı koyrmıs ki kes- mez, bir düdük koymuş hi ötmez. Bu sefer adamcağız nikbin ge cuğa dönmüş: —*&, söyle bakalım sana ne ge tirmiş., , Çocuk sevinçle şu cevabi ver miş: e Noel > bana canlı bir at getirmiş ama.. İyi ze İzmi at kaçmış!. unun gibi canı sıkılmış, #0 murtkan adam daima somurtkan- 'der. Ufacık bir sarsıntı olsa dünya nın zelzeleden yıkıldığını zanne - der halbuki li adam ümitlidir, eek > Onun için biz de hep beraber bayramı fırsat bularak ke yiflenelim. Neşelenelim. Çünkü biz Noel babanın getirdiği atı da ka- Mk : ırsatlardan istifade etmesini bildik. Atı alan Üsküdarı geçme - di. Ve biz medeniyet yolunda uzun merhaleler katettik. Mümtaz FAİK