9 Ocak 1935 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 1

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

yi AŞ öne aat Milliyet bu adı»alıyor FİATI 5 KURUŞTUR. Sahip ve Başmuharriri : Siirt Meb'usu MAHMUT. 9 uncu sene No. 3203 ÇARŞAMBA 9 21İNCI KANUN 1935 Milliyetin yeni adıdır Tel: | Müdür : İdare ve Matbaa : 24318. Yazı ı.lırl müdürü ; 24318 Marmara kıyılarında zelzeleden yedı köy yıkılmıştır Laval ve Mussolini anlaştılar İtalya - Fransa Yakınlığı Mussolini ile Laval — arasındaki görüşmeler bitti ve Fransız dış işler bakanı dün Paris'e döndü. Bu görüş- melerin — sürdüğü üç gün içinde Ro- ma'dan gelen bir yığın duyum Aara- sından, İtalya ile Fransa'nım - şöyle bir anlaşmıya vardıkları gonıluyof 1 — Mussolini ile Laval, ilk önce, genel sıyasa üzerinde goruşmuşler ve her iki uluş (devlet) adamının ara- sında, bu bakımdan , bir görüş bir- hiği olduğu anlaşılmış. Uluş adamları arasında — yapılan görüşmelerden sonra bu yolda bir bildirim (tebliğ) çıakrmak ötedenbe- ri sıyasal tutumun gerekliği sayılır. Bunun içind r ki bu sözlerin üzerinde durulmaz. Öteki anlaşmalara gelin- ce; onlar da şöyle kısaltılmaktadır: 2 — Fransa, İtalya'nın Afrikadaki dileklerini az çok yerine — getirmeyi onaylamıştır (kabul — etmiştir). lu- nuı'tııkı lıılyı.nlu-, yapılan yurttaş- hk kanununa göre, birinci karından sonra Fransız yurttaşı — olacaklardı. Yeni anlaşmıya göre, birinci karın yerine, ikinci karın — konulmuştur. Bu, İngiltere ile Fransa arasında Tu- nus'taki Maltalılar için 1923 yılımda yapılan anlaşmıya uygundur. Fransa Trablus ve Somali sınırını İtalya'nın dilekler'ne az çok uygun biçimde de- Hetümddedir. AİSİ iştir. F ran- sanın buradaki — impar: l da büyüktür. Bir kaç bin kilometre top- rak Fransadan — İtalya'ya, ve yahut İtalyadan Fransa'ya geçmiş. Bunun büyük bir değimi olamaz. Ne Afri- ka'daki Fransız imparatorluğunu görünecek kadar küçültür; ne de Afrika'daki Italyan imparatorluğunu sezilecek kadar büyültür. Ancak ö- tedenberi sürüp giden bu iş üzerinde uzlaşmak, başka ı,lıır üzerinde de anlaşmıya varmak için ortada lıır di- lek olduğ göstermesi bak dır ki, bunun üzerinde özenle duru- lıbılvır Bıı otedenben ltnlyı ile Fran- Afrika lığmı bu bakımdan zorınıiıbik Iki u- luş sryasasının can yeri Avrupa'da- dır. Fransa ve İtalya'nın — genel sa- vaştanberi güttükleri sıyasa şöyle kı- saltılab 'lir: Fransa, Avrupa'da — istatükonun sürüp gitmesini ve hudutların değiş- memesini, İtalya ise, bunun — tersini ister. İki uluş sıyasasının ana çızgıle- ri bribirine uymuyor. Ancak her i- kisini de birleştiren bir durum var- dır: Gerek İtalya, gerek Fransa Avus- turya sınırlarının değişmemesini isti- yorlar. Daha doğrusu, bu ülkenin Al- manya'ya katılmasını — istemiyorlar. Son yıl üçinde böyle bir korku belir- diğinden İtalya Fransa'ya yaklaşmış- tır, İşte şimdiki görüşmelerin başlan- gıcı da budur. Gerçek her iki uluş ta Avusturya'nın Almanya'ya katılma - sma engel olmakta anlaşmışlardır; ancak bunun ne biçimde yıpılacagı ikonuşulunca sıyasalarının ana çizgi- leri birbir ne karşı geliyor. Her iki- sinin de bu sıyasaları dallı budaklı- dır. Her ikisinin de verilmiş sözleri, koltuk aluna almmış küçük uluşları vardır. Fransa, küçük andlaşma uluşlarını züı:eııdirmok istemiyor. İtalya Maca- r'stan'ı koruyor. Bu yüzden az kaldı Roma görüşmeleri suya düşüyordu. Ancak lıoyle lıır son dı iki uluşun ve bun- dan da en çok Almanya luznnçlı çı- kacağından, Laval Roma'ya gitmiş- tir. Şunu söyliyelim ki, bütün Orta Avrupa sınırlarını karşılıklı garanti altma almak gibi bir uzlaşmıya va- rılamıyacağı, Laval Roma'ya gitmek üzere yola çıkmazdan önce anlaşıl- mıştı. Ancak pamuk ipliğine hgluııl- mış olsa da, bu Orta Avrııp— işine, üzerinde anlaşılmış bir iş süsü ver- mek gerekti. Bize göre Roma'da ya- pılan işte bu olmuştur. Çünkü bildi- rildiğine göre, şöyle anlaşı!mıştır: 3 — Avuıturyın.m bütün komşu- ları birib'rinin iç işlerine — karışma- mak için aralarında karşılıklı bir and- n yıApuaklıı-. — Avusturya'nın — başı boşluğu (istiklâl) korkulacak bir kerteye ge- ek olursa, bu uluşlar -toplanarak karşılıklı danışacaklar (istişare ede- cekler). Görülüyor ki bu andlaşmalarda ilk önce düşünüldüğü gibi, Orta Avrupa smırlarının karşılıklı — garanti altıma ılııımııı yolınıı' Btıe göre, karşılıklı bıle girebilir. Çünkü — Almanlar, A- vusturya'nın iç işlerine başkalarının karışmakta olduğunu söyleyip dur- maktadırlar. Almanlara göre, Avus- turya'nın iç işlerine İtalya karışmaz- sa, Nazi fırkası iş başına geçer. On« arın snvleyıp durduğu şudur: «A- Vusturya işne kimse karışmasın. Se- çimde herkes kendi düşünüşüne bıra- kılsın, Nazi fırkası iş ba;mn geçer.» Ancak eğer Avusturya işine karışıl- masın sözlerinden dilek, Avusturya- da Nazi fırkasının iş bagınn geçmesi- ne yer — vermemek ise, iş değişr. O Anlaşma bayram içinde Romada imza edildi B.Laval Fransaya döndü. Macarlar, Al- manlar memnuniyetsizlik gösteriyorlar Anlaşmanın esasları nedır? Bay Mussolini ile Bay Laval ve an ataşmanın imzatandığı Şigi sarayi ROMA, 7 (A.A.) — Reuter ajansı bil- | vı'dııı ııyıfme ezcümle şunları söy « diriyor: Fransa Italya anlaşması Bay Laval ile y Mussolini şında bugün imzalı mıiştır. li nutuklar 'ltılyı ve Italyan hükümeti birçok senelerden sonra Fransa d_ıı-ı işleri anı — lulya hal selâml. Bu seyahatiniz e -3 arşılık! g ROMA, 6 (A.A.) — Bay M düni Fransız dış bakanı Bay Laval şerefine (Devamı 6ıncı sahifede) Sarre kimin? Bu pazar günü Sarre'lılar reylerini veriyorlar Almanların lehinde ve aleyhinde tezahürler oldu Fakat Almanlar emin gorünuyor (Sarda bu ayın on ü- çünde umumi reye müra- caat edilecek. Bunun için sinirler hayli gergindir. Beş gün sonra Sar şehir- lerindeki rey sandıkların- dan çıkacak neticeyi bü- tün dünya bekliyor. Bu olgun sanayi memleketi kimin olacak? — Almanya- nın mı, Fransanın mı, ken dinin mi? Uzaktan görü- nüşe bakılırsa, Almanlar biraz kendilerine güvenî- yorlar,. Bu güvence rağ- men el altından propagan dalarını da eksik etmiş de- ğillerdir. Pazara kadar ge- lecek haberlere intizaren, bayram içinde ajanslar şu malümatı verdiler:) Rev basladı SABRUK, 8. (A.A.)— Sar reyıaı'nıım ait ilk pus- lalar dün - sandıklara atıl- mıştır. Bu reyler, pazar günü pek ziyade meşgul olup rey vermeğe vakit bulamıyacakları tahmin e- dilen polislerle, hükümet memurlarının ve hastaha- ne ile hapishanede yatan- ların reyleridir. Bıı suretle reye ııhrık, ıbt:ıyıı-î oldıı. ,ve dün rey Sarda Almanlarır propaganda afişleri: Ne Bözdali üi < açlık, ne soğuk şilik alayların karşılaşması hâdisesiz ol- muştur, Sıflınık ıelırı, nazi ıleylıtırlm hra- i RK:rşılıHı ül ARBRUK, 7. (A.A.) —Almın hesine mensup alaylarla Hitlerciliğe l:: şı tarafın teşkil ettiği takriben 80 bin ki- da di mâni olmak için , elek- trik cereyanını kesmiş ve hıhp Maks- braun' ün h-ınıfoı-ııııloru ıçmık için yap tığı teş O zaman program harici hatipler (Devamı 6 1ncı sahifede) vakit yeııı ındlımı, Metternich'in yüz yirmi yıl önce yaptırdığı tanrısal (mukaddes) andlaşmıya benzer ki, bunun aması, her ülke sınırı içindeln' uluş biçimsin olduğu gibi kal dakl marız. Roma'dan şimdiye kadar gelen du- yumlar kırşııınd,ı, iki uluşun dış sı- bir şey — eklenmiyeceğini u- karşılıklı garanti altına almaktı. Bu- nun bugün ne kadar yürür bir iş aol- duğu düşünülecek bir soraktır. Avusturya başı boşluğu korkula- cak bir karteye ıelmce, kom;u ulu;- da, ilk önce söylendiği — gibi, bır emek birliği yapılmasma doğru büyük adım atıldığı anlaşılmamak- tadır. Arada gizli bir andlaşma ya- pıldi mı; onu bilmiyoruz. Yoku iki bildi zi rına g ; bizim i buna benıeı- b'r yüküm bugün de var- ayrıdır diyeceğ yor. Bu son xoruımelerden umutlanan geli- dır. Avusturya'nın başı Germain andlaşmasile ve ondan son- ra yapılan bir sürü anlaşmalarla ga- ranti altma alınmıştır. Geçen şubat ayında bu yandan her hangi bir kor- ku belirince; Ingiltere, Fransa ve I- talya'nın birbirine - danışacakları da bir bildir'm ile acuna yayılmıştı (i- lân edilmişti). Bunun içindir ki biz yapılacağı bildirilen yeni andlaşma- yı, on beş yıldanberi yapılan andlaş- malar ve anlaşmalar ile girişilen a- göre, hır h.lum Fransız — gezeteleri de az boşluğu St. lacaklardır ki, bunun bir li lduğu tüdülarz Bizce bu iş üzerinde yarm için de bir şey söylenemez. Fransa İtalya sıyasal geçiminin yannkı bıçıını, heı' ıln bu- yük uluş ar gibi, yarınki genel ııyaıal duruma bağlıdır. Bunun da ne olacağı belli değil. Bugünkü sıyasal karışıklık için- de yirmi dört saat ileriyi — göreb.le- ne ne mutlu!... A. Şükrü ESMER BANDIRMA, 8. (Milliyet, gece yarısı) Erdekten şimdi gel- 'Marmara adasında ve Erdek' te sarsıntılar devam ediyor Halk adayı terke karar verdi Milliyet muhabiri zelzele yerinden bildiriyor: Bütün Çeşme yolları kurudu, köyler yıkıldı, yer“altından korkunç gürültüler geliyor, Hilâliahmer yardıma koştu, ölenler var ve onu takip eden sarsıntı'ar Balıkesir ve Erdek ile Marmara adaları havalisin- de mıı!lıış tahribat yapmıştır. ikinci günü saat 10 u 52 dim. Zelzelenin mer- kezi Marmara adası- dır. Felâket tahminin fevkindedir. — Birinci sarsıntıda bilhassa a- danın cenubuna düşen nahiye merkezi Gün- doğu, Kalemi köyleri tamamen adanın şima lindeki Asmalı ve Sa- raylar köyü kısmen harap olmuştur. Adanın karşısında- ki diğer üç ada üzerin- Jehı beş köy de olduk- hasar görmüştür. Halk tarif edilmez de- dıkılıa 43 saniye geçe İstanbulda bir zelzele hissedilmiştir. Bu zelzele fevkül- merkezi İstanbulun 150 - 200 kilometre cenubu garbisinde olmuştur. Bu zclzele evinde rahatça oturanla - rın hi ileceği derecede olduğu için her tarafta duyulmamışlır. Bundan sonra rasathanede iki gün - denberi başka hiç bir zelzele kaydedil - memiştir. Halbuki dün Bılılıeıır ve civa- rmdı.kı habi :cı ma izel DeKri aptığı uzun uzadıya bıhıedılmektedu— Ancak zelzelenin devam ettiği hakkında malü- mat yoktur. Balıkesir muhabirimizin verdiği ma-« Tümat şudur: BALlKESlR, 7. (Müliyet — Zelzer lenin Balıkesir ve civarındaki tahribatı ldukça mühim bir şekildedir. İlk gün- lerde anlaşılı tahribat h ilöcindi vi- recede sıkıntı ve heye- can içinde perişan bir haldedir. Adada dere- cesi henüz anlaşılmıyan çöküntü- ler olmuş ve bütün çeşme yolları kurumuştur. L p ) Zelzelenin SA ei Sat yer altından korkunç gürültüler gel - mektedir. Bu son vaziyet karşısın« “da hâlk adayı kat'i olârak terke karar vermiş ve oradaki imdat he- yeti'de vapur gönderilmesi için i- cap edenlere telgrafla müracaat etmiştir, Marmara adasi felâketzedele- rine Erdek ve Bandırma halkı ace: le bir yardım olmak üzere Erdek- liler 300 liraya yakın para ve 3000 | ekmek, Bandırmalılar da (1800) ekmek vVe 65 çadir göndermişler - ©| dir. Bunlardan başka Balıkesir | Halk Fırkası 100 lira gondermıç- tir. Adalar halkı açtır, soğuğun şid ile Marmara adalarını gösterir harita feci tahribat yaptığı Erdek havalisi | deti altında yardım bekliyor. lnyot mıkamını mıılıtelıf Iıızılırdın res. * Bu gore zelzele bilhassa l-'.rdek ve civarın « da pek çok tahribat yapmıştır. Bilhassa Erdege bağlı Marmara na- Geçen cuma günü akşamı İstanbul merkez olmak üzere Garbi Anadolu ve Trakyayı büyük bir dehşete sürükliyen —HT T hiyesinde Gündöğdü köyü K ııecek derecede harap olmuştur. Bir çok (Devamı 6 incı sahifede) Marmaranın en güzel limarılarından Erdek'e bir bakış Yeni İtalyan Elçisi geldi Burada dış işleri ba- kanımızla uzun vakit görüştü Elçi itimatnamesini vermek için Anakaraya gitti İtalyanm Ankara sefirliğine tayin e- dılmı; olanı Belzrıt orta elçisi M. Carlo Pazar günü şehrimize gelmiş ve Pempıln oteline mııafı.r olmuqtur Ye- En çok buğday satan öl- keler arasına girdik Buğday ihracatımız 1934 yılında şim- diye kadar rastlanmıyan büyük yekün- Dış ölkelere geçen yıldan 36 milyon kilo artık buğday sattık ta-en son ıı(ahmkler, aradaki farkım e- y klığile ortaya koy: lara varmış ve Türkiye buğdav tarihin- de hakiki bir rekor teşkil etmiştir. Ihra- catimızın eski yıllarıa mümaycucun -3 ktadı Geçon yıl, bugdıy ihracatımız (1,128,000) kiloyu geçmediği halde (Devamı 6 ıncı sahifede) Öz türkçe yazı örnekleri ni lefır uç gün h kaldılı sonra â Cumhur Atatürke takdim etmek üzere dün ak - şamki trenle Aııkarıyı ııhıı.ı;hr Yeni sefir evvelki gün Perapalas o- telinde bulunmakta olan Dışişler bakanı Şu İtalya - Habeş işi (Lâfonten) in Kurt - Kuzu — masalma ne kadar b ! Masalı hepimiz biliriz: (Devamı 6 ıncı sahifedi B. Rüştü Aras Cenevreye gitti Dış işleri bakanımız ilk- önce Belgrada uğrayacak Milletler Cemiyeti konseyine riya- set edecek olan Dışişler bakanı Bay Tevfik Rüştü Aras evvelki gün Anka- radan şehrimize gel- miş ve dün akşam- Kurdun biri yolda giderken kurt, bir kuzu ile karşılaşıyor. Kurdun lı.ıKmı urt aç, kuzunun da eti körpedir. kuzuya: — Sen geçen yıl niçin"benim su- yumu bulandırdın? Diye çıkışıyor. Kuzu: — Ama Bay kurt, ben geçen yıl doimımışmn bile... — Öyle i ise, diyor, suyumu bulan- Ancak ha ©, ha sen, hqlın'deiılıırl? Va saki y | ki trenle Ce ye gitmiştir. Bay Tevfik Rüştü Aras evvelâ Belgrada uğ- rayacaktır. Cenev - reden dönüşte Ati«- naya uğrayacağı ha- ber verilmektedir. Milletler cemi - yeti konseyinin bu toplanışında Sar me selesi ile İraa - lrak T. Rüştü Âras ğızı — parçalı- yor. Italyaya, gittikçe üreyen çocukları i- çin toprak gereklidir, Habeşlilerin elinde de bir çok boş ıoprılı var. Saldırmak üçin bundan iyi ip ucu mu olur? Şimdi söylendiğine — bakılırsa büyük devletler bir araya — toplanıp bunu görüşeceklermiş. Atı alan Us- küdarı geçtikten — sonra, işin yoksa, sen tek bacakla arkadan seğirt dur... Hem ne gonışecelder? Kimin kime bir söz söyl kimin kimi kma « hudut ihtilâfı ve daha bazı müzakere edilecelstir. mağa yüzü var ki? Büyük savaş so - Gücsüzlük bir suçtur nunda şunun bunun topraklarını ken- di aralarında paylaşanlar da bu bü- yük devletler değil miydi? — Afrika ve Asya bir çapulculuk tablosundan başka nedir? Diplanıtlır, istedikleri kadar, göizli sıyasa kalktı desinler; görünen köy kılavuz istemez. Baskın yalnız dağ başmda değil, sıyasa alanmda da geçen bir akçadır. Boş yere kendimizi aldatmıyalım: Acun kurulalı beri kurt kuzuyu ye- miş, denizler — yaratılalıberi büyük balık küçük balığı yutmuştur. Bun- dan ötesine yaldızlı hap derler. Ben- ce bir kurt - kuzu masalı, bir ltnlyan « Hıbq vuruşumu lrm lııf ııyml gö- daha — Blmeliyiz ki bugün yer yüzünün dipdiri yaşıyan tek türesi şudur: Suçlu görünmek istemezsen güçlü ol- mağa çalış! Barutun kuru, kılıcın eskin ise kapımın önünden geçen kurt- lar senin yüzüne kuzu yumuşaklı- ğile bakarlar; yoksa en temiz eldi- venli Bay Ambasadör en şimşek ba- kışlı kurt olur çıkar. Barış, öyle — ince bir fidandır ki yalnız savaşa anık olanların tarlasın- da yetişebilir. Ben candan bir barış adamı oldu- ğum içindir ki ordumuza gönülden * bağlıyım. İsmail Müştak MAYAKON

Bu sayıdan diğer sayfalar: