FELEK SA —Gezgin yazıları — Görelim! Londradayız... Ölesini berisini o arada sinemaların: göreyim edik... Anam İstanbulda iken bile maya gider kadın değildir. Lâ- burada istedik ki; yeni bir şey ü ivarımızdaki bir sinema. gittik... You Her şeyden evvel haber vereyim Burada sinema, tiyatro gibi eğ- eler ateş pahana! Şöyle bal un ortalarında bir yere adam ina bizim “para ile 175 kuruş erdik... İçeri girdiğimiz zaman ranlık idi... Geniş ve ipekli kah- reyi perdenin önünde örg ça- biri vardı... Onun iki yanında yirmi tane (kadar Kırmızılar iş ellerinde birer mum taklidi itrik lâmbası © tutan kilise ço- etrafımızdakilerin ö- işlerinden ben onu kili- bir namara sandım. Lâ- ettiğini görünce | — Yanlışlıkla sinemaya derken söyü Yal girdik. y» içerledi.. Gitmeye kalktı. Bilmediğimiz yerde belki huylanır- r diye bekledik... Ne ise bitti, si- lama Başladı. Gerçi ondan da bir tey anlamadık ama hiç değilse pro- lestan ilâhisi de dinlemedik.... Buradan gördüm ki; İngilterede din kendi başına bir âlem olarak ışmakta ve ara (o buldağu yerde kendini göstermeye uğraşmakta- e Hele âyin bittikten sonra hal- Ya gerdek sahn Yinemada bir din n zat olurda... Fakat İngiliz her şeyi ayrı ayrı alan bir adam. Bu, ona pm Oturduğumuz yerin e ar i$- mi çok geçen meşhur (Hyde Park) Hayd parktır. Bunun da önünde ve gaddenin orta yerinde (Marble Arch — Mermer kemer). denilen bir kapı var. Bu kapı, Londranın eski surlarının muhafaza edilen bir kapısı, Şimdi şehrin göbeğine dü- « Parisin büyük buloarlarında mış tarihi hapılar vardır. Bizde ge- çende yıktlan, Eminönündeki Bah- $ekapı gibi bir şey. Bu kapinin dört tarafı açıktır... Orta yerde bir âbide gibi durur... Yani bir tarafından öbür tarafına İcinden geçmeden gidebilirsiniz... Buna vağmen akşam olunca - saat kaçta olduğunu bilmiyorum - kapı- nunucu sivri parmaklıklı kapıları #ıkı sıkı kapanır; tıpkı hale kapısı gibi. Bizim için bu gülünç bir şey- dir; Nasreddin hocanın türbes'nde- hi hapı gibi... Kapalı kapının iki adım ötesinden ardına geçebilirsi. hiz. Çok tipik gördüğüm bunu size İngiliz karakterindeki eski türe gü- düşünü göstermek için yazıyorum. İngilterede bugün gerçi muhafaza kârlik iktidardadır. Onlardan ev- tel, hükümeti bir iki sene ellerinde tutmuş olan Amele firkası zama- nında da asırlardan beri gelen bu âdeti değiştirmek kimsenin aklına gelmemiş. İngiltere ve İngiliz, kuvvetinin bundan geldiğine inanmaktadır. Bunu değiştirmek bize düşmez. İngilterede muayyen bir saallen sonra içki satmak yasaktır. Bizim oturduğumuz bina içinde son kerte taat on. Ondan © sonra satış yok. Bazı birahaneler saat on buçuğa kadar açık... İçki vermeyen birisi sabaha kadar açık. Biz de saat on bire kadar müsaade edildiği zaman bir takım yılışık meyhaneciler sız- lanırlar ve ikiye kadar izin isterler. Gelsinler de Londrayı görsünler... Dünyanın en serbest memleketinde şarhosluğa ve içkiye karşı nasıl ya- © salar koymuşlar... Bir Fransız'a görüşürken bana bu tedbirler hakkında diyordu ki: — Evet! o açık içki on birden sonra satılmaz. Onun için herkes kapalı içki alır & ve gider evinde içer. Ve deha çok içtiği için sarhoş olur. Bu iâİ börtur. İeki verme #aati- tini, tıpkı siremeların kapanma sa- af gibi kismalı be kestirmeliyiz... e di m Besi TT ŞEHİR HABERLERİ VİLAYETTE Yetim; dul ve Mütekait maaşı aaeaaz Maliye bakanlığından vi- lâyetlere bir tamim geldi Yetim, dul ve mütekait maaş- Tarı hakkında Maliye vekâletin- den vilâyetlere bir tamim gönde- rilmiştir; Tamime göre tayinleri yerleri- ne ait olan maliye memurlarının tekaütlüklerinde veya ölümlerin- de yapılacak (Ohizmet cetvelleri mensup oldukları resmi makamca mühürlenerek tesdik o olunacak ve resmi evrakile birlikte vekâle- te gönderilecektir. Yetimlerle dullara mâaş tahsi- si için tanzim edilecek hüviyet tahkik ilmühaberlerinin belediye kurumu olan yerlerde belediye- lerce tanzim ve tasdik edilmesi ve bu teşkilât bulunmıyan yerler- de muhtarlar veya ihtiyar heyet- lerince tanzim ve tasdik olunması lâzımdır. 5 Bazıları vekâlete ait olan ma- liye memurları için yerlerince hiz- met cetvellerinin tanzimine lü- zam yoktur. Yalnız sicil numara- İarı vekâlete bildirilecektir. Yeni Japon elçisi Bir çok siyasal vazifelerde bulunmuş olgun diplomattır Japonya'nın Ankara Büyük El çiliğine tayin edilmiş olan o Bay Iyemasa Tokuzawa, şubat ortala- rında şehrimize gelecektir. Yeni sefirin tercümei hali şudur: Bay Tokugawa Japonya'ya çok bizmetler etmiş ailesine mei , Ve Prens Tokugawa'- nın oğludur. 1909 da Tokyo ilimler Üniversitesinde tahsilini bitirmiş ve ayni senede Japonya'- nın Londra sefareti attaşeliğine tayin edilmiştir. 1913 te Japonya Hariciye Nezareti müşavirliğine ve 1914 te Hariciye nazırlığı hususi kâtipliğine tayin edilmiştir. 1919 da Pekin orta elçiliği ikinci kâtibi, 1921 de Londra büyük elçiliği bi- rinci kâtibi ve 1925 te ayni sefare- te müsteşar olmuştur. Ayni senede Sidney ceheral konsolosluğuna ve 1930 da Kanada orta elçiliğine ta» yin edilmiştir. Bay Tokugawa, bir çok kereler Milletler Cemiyeti heyeti umumi - yesine kâtip ve murahhas olarak gönderilmiş ve bir çok uluslarara- sı konferanslarda hazir bulunmuş tur, Japonya mukaddes hazine ve İngiltere İmparatorluğu dördüncü sinif ve K.C. V. O. nişanlarımı al- mıştır. Sovyet ressamlarının dergisi İkinci kânunun beşinde Soviyet ressamları tarafından şehrimizde bir sergi açılacaktır. mumi yerlerde kalmalarına göz ya- mulamıyacak kadar gom - olanlar. dır. Onların da bu hale evlerinde gelemleri kadar doğrit şey olamaz. Bence belediye içki lehlerin. fotoğraf eczalarını ölçmeye mah- sus gram dereceleri gi zeceğine içki verme saatini tahdit etse ve hem lokanta hem kahveler de saat ondan sonra ve sırf meyha- nelerde de on birden geç içki sat- mayı yasak etse asayişe, lâka, sıhhate, ve iktisada ne büyük iylik etmiş olur. Gazetelerde okudu- ğum bu rakının dereceli kadehle verilmesi -ki dünyanın hiç bir yerin de böyle garip şey yoktur - ayyaşa az para ile çok içmesini temin edecek bir tedbirdir. Ben buna ta- raftar değilim. Zaten belediyenin bu içki işlerine karışan memurla- rı ağzına ispirto koymayanlardan seçilmelidir ki; şarhoşa kolay gele cek şeyleri akla getirmesin! Eğer bu erken içki | saati usulü bizde de tatbik “olunursa evlerine ve çoluk çocuğunun yanına gece yarıları dönen ve babalarını yeme- ğe bekleye bekleye uykuları açlık- larına galebe ye gatık yüzlü ana- larının dizleri dibine . vrılıvermiş yavrularından o zıkkım için ayrı düşen babalar, geç vakit içecek bir gey ıyınca ister islemez ev lerine dönerler... İsterlerse evde iç» sinler, kadın onu yavaş yavaş yola getirir, İşte bizim Yeşilay cemiyeti- nin üstünde ( çalışacağı bir tarla. Havdi bakalım! İ mismuzlara veriyor. dün liman ke Ka Vapurculuk şirketinin yeni aldığı vapur ımıza geldi Dünkü Bulgariya bugünkü Aksu vapuru limanımızda Vapurculuk Şirketinin yeni al dığı Malyan bandıralı Bulgariya vapuru dün sabah saat 9 da lima- nmnza gelmiş ve Tophane önünde demirlemiştir. Yeni alınan bu va- Rıhtım iinde Yeni kadro Bay Ali Riza aybaşın- da dönmek üzere Ankaraya gitti Rıhtım ve antrepolar müdi ğüne tayin edilmiş olan Istanbul Vali muavini Bay Ali Rıza Çevik dün akşam Ankaraya gitmiştir. Bay Ali Rıza Çevik Ankarada rıh- tım idaresinin hükümete geçtikten sonra bağlanacağı Maliye Bakan- lığı ile görüşecek ve idarenin yeni kadrosunu alıp gelecektir. Rıhtım idaresi yılbaşından itibaren hükü- met tarafından idare edileceğin - den Bay Ali Rıza Çevik, ay başına kadar İstanbula dönecektir, Bay Ali Rıza Çevik dün, hare - ketinden biraz evvel bize dedi ki: — Ankarada Maliye Bakanlığı ile yeni idarenin teşkilâtı ve çalış- ması hakkında icap eden temasla- rı yapıp döneceğim. Ay başından evvel işi teslim alıp çalışmağa baş- liyacağız.,, Tazminat pazartesiye verilecek Rıhtım Şirketi, memurlarına ve receği tazminat ve ikramiye mik- tarımı tayin için hesap çıkarmakla” dır. Pazartesi günü tevziat yapıla- caktır. Şirket nizamınamesi tazmi- nat hakkımı yalnız kadroya dahil kette çalı - şanların ekseriyetin retli memurlar tazminattan mah İ ram kalmamak için teşebbüsatta bulunmağa karar © vermişlerdir. Bunlar arasında İS sene bizm” görmüş olanlar da vardır. Sipahi ocaği köngtesi Dün Sipahi Otzği senelik kon gresi toplanacaktı. Fakat ekseri- yet olmadığımdan kongre on beş gün sonraya bırakılmıştır. teşkil eden üc | purun bugünlerde tecrübeleri ya- pılacak ve muvafık bulunursa kat'i alım muamelesi yapılarak tesçil o- lunacaktır. Vapurculuk Şirketi ye- ni aldığı bu vapura (Aksu) ismini verecektir. Bay Karahan Moskovaya gitti Büyük elçi üç dört hafta sonra tekrar dönecek Soviyet Sefiri Bay Karahan dün Ankaradan İstanbula gelmiş ve dün akşamki ekspresle Berlin yolu ile Moskovaya gitmiştir. Bay Ka- rahan Moskovaya gidişinin sebep- leri hakkında matbuata şu beyanat ta bulunmuştur: — Moskovada bu aym sonunda toplanacak olan umumi Soviyet- ler kongresinde, hükümet âzasın- dan olduğum için ben de buluna- cağım, Bu kongrede ayni zaman- da Sovyet Icra komitesi de seçile- cektir. Üç dört hafta sonra tekrar döneteğim.,, BELEDİYEDE Birsayda no kadar et yedik? Geçen ikinci teşrin ayı zarfın- da İstanbul mezbahasmda 26,357 karaman, 3625 dağlıç, 4249 kuzu, 3267 kıvırcık, 3237 keçi, 2211 ö- küz, 145 inek, 381 manda, 185 da» na, 423 malak ve 7 boğa kesilmiş- tir, Koyun ve keçi yekünu 40,784, tığır yekânu 3252 dir. Tercümarlara verilen derslere devam ediliyor İstanbul seyyah tercümanlarına Bay Mamboury tarafından veril - mekte olan derslere dün ve evvek- ki gün de devam edilmiştir. Son iki ders Ayasofya ve Topkapı sarayı civarmda açıkta verilmiştir. Bay Mamboury bu dersinde o civavda bulunan eski Bizanslılar tarafın - dan yapılıp bugün mevcut olma- yan eserlerin ve âbidelerin yerle- rini göstermiş ve bunlar hakkında izabat vermiştir. Kn #irpar İİ Bugünün çocuklarına Başı Diğampalla ezilen Şeyh Saidin kuyruğu Menemende genç Kubilâyı soktu. Büyük devrimin bol ışıklı yolunda önümüzü kesen bu iki moloz une kolayca ve dez elden silip süpürdük. Geriye ve geri düşünceye (karşı korkumuz yoktur. Kalkanımız kılıç ve kırbaç değil, bilgi ve iştir. Dünün ve ge- rinin yoluna derme (çatma engel koymaktan ziyade onun yavasına yol açıp üstüne fabrika kurmayı da ha uygun © bulduğumuz içindir ki artık kımıldanmıyacağından kuş- kumuz yoktur. Geçen gün (Menemen)de diki- len mermer heykel dünü ve geriyi er. Türk devrimi baskın ve bozgun içinde yeşerdiği halde tutumu o kadar sağlamdı ki hiç bir zehir. li hava onun çiş e mi) mazdı. Diyarıbekir ve (Menemen, de baş © kaldıranları nefes alma- dan boğmamız . şuna gösterir ki Türkiyede - düne ve geriye karşı göğüs geren ve diş biliyenler bu devrimin dönmiyeceğine inanan bü tün yarttaşlardır. Kubilâyı, Türki- yeyi dünden — ayıran son gecenin son yıldızı oldu. (Menemen) de kurulan yalçın kaya Türk ülkesinin | Yönü doğuya arkasını veren ilk heykeli- dir. Bugünün çocukları, dünün olup bitenine göz gezdirirlerken (Ku- bilây) adı önünde duracaklar ve soracaklar. a Büyük devrimlerin silindirinden | “Pu genç Türk ne ; han izleri eksik olmez Sovyet deo: | © O gene Tirklin | yedi yüz yıllık rimi daha dün yüz — kadar adamı | bozuk bir inanışın geri tepen son kurşuna dizdi.Nazi partisi daha dün| soluğu ile can vermiş son Türk ol- ihi yüzü geçen adamını ipe çekti. | duğunu öğrenecekler ve dünün bu Faşist kurumu en küçük geri ve ay: | kanlı izini artık başka bir yerde kiri kımıldanışı kana boğmak için | görmiyeceklerdü A la MAARİFTE Hukukta Lâtince ders ker Roma hukuku desleri için yeni kitap hazırlanıyor Istanbul Üniversitesi Hukuk Fa- kültesinde, Roma hukuku dersleri programı yeniden tanzim edilmiş, faydalı bir şekle konmuştur. Ro - ma hukuku dersleri profesör Ho- nig ile doçent Bay Şemsettin Ta- lip arasinda taksim edilmiştir. Pro- fesör Honig Roma hukuku isimli büyük bir eser yazmağa başlamış- tır. Bu kitap doçent Bay Şemset- tin Talip tarafından türkçeye ter- cüme edilmektedir. “ Kitap önü - müzdeki ders yılına yetişecek, ta lebe kitapsızlıktan kurtulacaktır. Roma hukuku dersinin talebeye tam faydalı olması için &ir lâtince kursu açılmıştır. Lâtince kursu üç ay sürecektir. Bu kursta lâtinceyi Prof. Bartelinider okutmakta do- çent Şemsettin Talip te tercüme ve izah etmektedir. Profesör Bay Fa- zıl Nazmi Akalın da bir -Jâtince gramer bastırmaktadır. Bu kitap Türkiyede Jâtince ilk eserdir. Hukuk Fakültesi talebesinin dâ- tince öğrenmesi, Roma hukukunu iyi anlaması için, Dekanlık her tür- lü kolaylıkları göstermektedir. Ro- ma hukuku doçenti kıymetli genç- lerimizden Bay Şemsettin Talip, talebenin İö*ince öğrenmesi husu- sunda müzakereler açmaktadır. Fındıklı ilkmeptebinin tefrişi de bilti Uzun zamandanberi yapılmak- ta olan Fındıklı ilk mektebinin in- şaatı bitmiştir. Bu metkep son s€- neler içinde İstanbul vilâyeti ta- rafından yaptırılan mekteplerin hepsinden mükemmeldir. Metke- bin tefrişi bitmiştir. Yakımda bi- na imle açılacaktır. Bumek- tep dokuz yüz talebeyi alabilecek- tir, İlkokullar talimatnamesi değiştirilecek Kültür Bakanlığı tarafından kültür müdürlükleri için yeni bir talimatname hazırlanmakta oldu- ğu yazılmıştı. i Duyduğumuza göre, ilk okulla- zın mevcut talimalnamesinde de bazı değişmeler yapılacaktır. Ay- ni zamanda ilk okullard asınıf ho-* calığının kaldırılacağı, yerine grup hocalığı usulü konacağı söylen mektedir. Lütfi Fikrinin vasiyeti Geçenlerde . Pariste ölen Bay Lütfi Fikri'nin vasiyetnamesini â- çan heyet tetkikatına devam et - mektedir. Lütfi Fikri'nin bıraktığı eşya ve paraların muhtelif bayır iş lerine sarfedilmesi için bir prog - ram yapılmaktadır. Merhumun pa» rası ve eşyaları tesbit edilmiştir. Eşyaları satılarak paraya çevrile- cek ve bununla vasiyetnamede gös Fikri çok değerli birçok eşyalar bi- rakmıştır. Bu öşyalar yarm Kadı- köyündeki evinde satılacaktır. BORSA | (lş Bankasından alınan cetveldir) 27 K. Evvel 934 AKŞAM FİYATLARI IŞTIKRAZLAR b ri, va e Hrm ZE ŞA Müeesil Kuponmuz (7798 $ An. Tahvili Li) 4540 - " 2005 | An Takrili ili s . m zı ESHAM Ni m Mar b ag e e atay a dey. © 08180 Anadolu Hisse 28 İ balya 1, Şir, Hayriye 165 Şark m. ven 4. ÇEK FİYATLARI F. Fraasm 2205 $ Prak 19,004 .. 622 35,07,25 929,33 | Moskova 10,91,28 Nüyerk 795280 $ Berlin 19786 Cenevre (| 24557 $ Varşova 43120 Atina 438888 | Budapente 41825 Brüksel | 33865 $ Madrit 54125 Amaterdam © 11780 $ Bükre (o 782 ya 12) Viyom 43.5 NUKUT (Sat) Kuruş Karaş 20 F, Franz ep $ 20 leriçre o 8S 1 Dolar 1 1 Poneta 1s 1 Kur. Cek o, D6$ 1 Mark “ a m Ar. 2350 1 Zet un 1 İstertin © fl ” 20 Liret 213 | 20 Dimer . 20 Lara 23$ 1 Cermen —— 20 F, Belçika 118 Akin 232 30 Drabmi Mİ Mecidiye <1 9 Drabu — Mİ a Papasların kisveleri ve temizlik mes'eles Ruhanilerin dini ve ruhani âyin dışında sivil giyinmeleri hakicn- daki kanun her tarafta müsait bir ve ile karşılandı, ve takdir edil: li. Yalnız her değişime karşı itiraz edenler, muhalif tavır keş olduğu gibi ne yazık ki bunu da Türk - Yanan dostluğuna karşı bir sıyasa âleti olarak kullanmak iste. yenler bulundu. Fakat bereket ver- sin dost devletin ileri gelenleri va- ziyeti çabuk sezdiler. Ve Türk - Yunan dostluğu, hafif bir sarsıntı geçirmek şöyle dursun bilâkis bu sayede.daha kuvvetlendi bile. Şimdi de Bulgar gazetelerinden öğreniyorüz ki Bülgaristan'da da Balgar papaslarının elbiselerini tanzim etmek için bir cereyan baş- lamıştır. Bu hususta © bir makale yazan en belli başlı Bulgar gazete lerinden Mir diyor ki: “Bulgar papaslarının giydikleri elbiseler bagünkü hayat şeraitine ve bilhassa memleketimizin vazi- yetine hiç te muvafık (değildir. Çünkü bir sokaklarımız hâlâ çamar içindedir. Ve papaslar bu sokaklardan geçerlerken muhak- kak cüppelerini çamura bulamak- tadırlar.y, Mir gazetesinin yerden göğe ka dar hakka vardır. Filhakika Avru. paya gitmek için Bulgaristan tari- hiyle geçenler — Bulgaristan'daki çamurun ne müthiş bir şey oldu - ğunu, hiç olmazsa tren pencere - sinden, görmüşlerdir. | Bu vaziyet dahilinde her halde | her hangi bir papazın, bir ruhani- nin cüppesini toplıyarak dolaşma- st gerektir. Bu ise her zaman kabil olmadığından -papasların cüppele- ri daima çamura ve hele arkaları zifoslarla benek be « nek olmaktadır. İ Öyle ise niçin sivil elbise ka bul edilmiyor? Bir rahaninin en birinci vasfı etraftan hürmet celbedebitmesid:” Bunun için de her halde temiz ol- ması lâzımdır. Kisvesi çamur veya toz içinde bulunan bir papazın, bir rahaninin, yalmz o hara binişi ile hürmet kazanacağını zannetmek hatâdır. N Eski Osmanlı İmparatorluğunda bile biz öyle softalar gördük ki, “hadesten taharet necasetten ta - Maret” hükmüne yalnız zahiri şe- kilde itina ettikleri yani şer'an te- miz oldukları halde cüppelerinder çetik papuşlarından pislik akardı Ve görene hürmet değil istikrah telkin ederlerdi. Bunlar bu vazi- yetlerinde bile temizliği kimseye vermezlerdi. Ve pek sıkıldıkları zaman Nasrettin Hoca kitabında: ki meşhur vaziyeti takınırlar yani cüppelerini arkalarına toplaya — rak kendilerini o sun'i bir şekilde kambur ederlerdi. Bu garip şekil ve biçim, bittabi medeni ölem içinde o mühim bir varlık olan Türkiye Cumhuriyetin- tecviz edilemezdi. Onun için ev ziyetlerden kurtarıldı. Yeni kisve kanunu da gene ho- ve bütün ruha- sakalın traş edilmesi gibi, il edilmesi evve- General Fahreddinin mü- şavirleri geldiler ile Efganista narasmdaki hudut ihtilâfını hakem sıfatile hal ledecek olan General Fahrettin heyeti henüz işi bitirmemiş ve ka- rarını vermemiştir. General Fah- rettinin müşaviri olan Miralay Bay Ziya ve hariciyeden Bay Kemal, üç gün evvel; İstanbula Ankaraya gitmişlerdir. Fahrettin Tahranda kalmıştır.