Dün Halk fırkasında Türkiye spor birincilerine armağan- lar verildi ve Türkün gücü anıldı. FİATİ 5 KURUŞTUR. Öztürkçe üzerinde Düşünceler Buzün öztürkçe ile yazanların ayrı iki Milüm kurdukları görülüyor. Daha çok- “lan birinci bölümdekiler (yalnız Pidenberi alışık olduğumuz sözler kul- | mak, kulağımızın yadırgadıklarından Küşleri yetesiye kaçınmak istiyorlar. 1- inci bölümdekiler ise, ne demek oldu- banu anlamak için boyuna ya Dergi'ye, Ya altlarındaki küçük sözlüğe bakmamız #ereken yazılar yazıyorlar. İk ek şta birinci soy — rs 1 yolu doğru buluyoruz. Yazdık- kimiz da, söylediklerimiz gibi, ne iste- | Mimizi karşmızdakine kısaca, kolayca | latmalı değil midir? Oyle ise kimse- in bilmediği sözleri kullanmak, büs- | tün yabancı bir dil konuşmakla, anla- Himak istememekle birdir. Alışık olmadığımız sözler kullananla- m karşı daha çok denecekler bulunur. cak onların tuttuğu yolu yanlış bu- lar işi yalnız bir yönden karşılıyan- ardı, İ Bu Setürkçe işi yalmız yazanlardan | il, okuyanlardan da özen ister. Bu Yardun yazıcıları yıllardan beri okuyan. | 1 düşünmekten, biraz olsun yorul. | Waktan kurtaracak yazılara pek bağlan- | ilar ; okuyana yorgunluk vermek san- | ki yasak oldu. | Alışık olduğumuz türkçede, söylemek lerimizin hepsini anlatmağa ye- Şer söz bulunur mu? Bulunmadığını, ilmameyacağını iyice biliyoruz. Ahş- Madığımız sözlerden kaçarsak, türkçe lere başvurarak yeni sözler yapmak- tan kaçınırsak, yazılarımızı okuyanlara Sahip ve Başmuhairiri : Siirt Meb'usu MAHMUT uncu sene No. 3165 (CUMA 30T.SANI1934 Avam kamarasında söz alan hatipler: Lloyd Georges, Churehil, Baldvin . .| Avam kamarasında mühim bir celse Almanların silâhlanması İngiltereyi de korkuttu Açıkça söylüyorlar: “Alman tehlikesi artık evrensel bir hal almıştır,, LONDRA, 29 (A. A.) — Avam ka- marasında, M. Çörçil kralm nutkuna verilecek cevapta değişiklik yapılma sını istiyen takririni vererek bilhassa demiştir ki “Alman fabrikaları ilen harp. şart- ları içinde çalışmaktadır. Büyük Bıi- İ tanyanm milli müdafaası ve hassaten Bava kuvvetleri, barışı ve İngil zlerin dercede değildir. Hiç şüphe yok ki harbin önüne geçilemez. Fakat he- atlıyacak bir şey olduğunu zan- yük Brtanya kendi emniyetini | şimdiden temine başlamazsa pek ya- kımda artık istese de bunu yapamıya- cak bir vaziyete düşecektir. Bütün Avrupa ülkelerinin dikka- emniyet ve hürriyetini temin edecek (Devamı 5 inci sahifede) dün wöyliyebildiklerimizin de birçoğunu | liyemiyeceğiz, yazılarımızın özü ya- vanlaşacak. Bundan korkmalıdır, çünkü *onra öztürkçe savaşı daha iyiye değil, a kölüye götürür. Türk dili yıllardır, yüzyıllardır sü- Ten bakımsızlık yüzünden, düşündüğü- Wüzü anlatmağa olduğu gibi, düşünme- e de elverişsiz bir avadanlık oldu. O- Bun şimdiki bulunuşunu yeter saymak uyana karşi da, kendi kendimize kar- Wda, ul uza karşı da bir suçtur. Onu zenginleştirmemiz gerektir. Demin yazarlarımızın okuyanları yor- imaktan kaçındıklarını söylemiştim. Gö- onların başlıca esirge- | Okuyanın kafa (1) Yormaktan çekinmesi, böylelikle uğraş- Haktan, yeni düşüncelere yeni biçim) Yamak yükümünden kurtulacak yazarın Pek işine gelir. Öztürkçe savaşı bir © yönlü değil, iki Yönlü bir iştir. Ona yalnız yazarların değil, okuyanların da canla başla, ken- lerini vererek bağlanması | gerektir. 'oksa o ancak dilimizden arapça, fars- $a sözleri çıkarır; yalnız çoğunu, yerle- Tini boş bırakarak çıkarır. İstenilen ise Bu değildir. Alışık olmadığımız sözleri kullanan- karın tuttuğu büsbütün torluğsuz bir yol Mudur?... Kim demiş! Oda pek öyle | Söyliyecekleri olmayıp çoluk | çocuğun İa bildiği lakırdıları kimsenin bilmediği | Sözlere bürerek gözboyamak istiyenleri | Sevindirir. Ne yazık ki bizde güzel sa | Vin, saverdemin bu olduğunu sananlar Şoktur. Yalnız onlardan kaçacağız diye Üürlerine uyup yavanlığa mı gidelim? Bir uçurumdan kaçacağız diye bir baş- kasına m atılalım? Ikinci bölümde kendilerini göstermek- basen amaçları olmuyanlar buluna ir; unutmuyalım ki dilimizi zengin tirmeğe çalışanlar da yine o bölüm- | dedir, Narallah ATAÇ (N. ATA) vas Sav-l dem - edebiyat (erdem-san'at) tehlike, (1) Kafa sözünün arapçadan alınma luğunu biliyorum; ancak biçimi | çok işmiştir. Hem Tarama Dergisi onu i€ sözler arasina almıyorsa da 0s- calar arasında da (göstermiyor; Manis Bandar, Yer, ş Saver- 5 torluğ- » başka kafasız, kafa tutmak gibi bundan yapılma sözleri türkçe diye alı- m şi Bay Muammer ERİŞ iş Bankasına ait bazı işleri görmek İçe bir keç gün önce Istanbul'a ge- genel müdür vekili Bay Mummer ERİŞ bu okşa Amkaray'a dönecektir. Başvekilin Bir tebliği Arap harfli yazılar okun- madan yırtıp atılacak ANKARA, 29.A.A. — Başve- kâletten tebliğ edilmiştir: Avap harflerile gelen ya Pin okunmayacağı bir kaç kez anlatılmıştı. Bugün dahi bazı | günselerin arap yazısını kullan- ikları görülüyor, Arap harfle- akı Eelecek her hangi yazının || şkunmadan yırtılıp atılacağını Yay: de kamuya bildiriyo- Yurt mallarına hile karış- iMersin iskelesinde üç tüccara ait yapağı | dün öğleden sonra kurumevinde top - Ökonomi Bakanlığının tebliği tıranlar ceza görecek denklerinin hileli olduğu anlaşıldı ANKARA, 29. A.A, — Ökonomi bakanlığından tebliğ edilmiştir: Tüccardan tütüncü Zade Ahmet ile kardeşi Hamdi ve komisyon- cu Hasan'ın İstanbul'a göndermek veya müsait fiyat bulunduğu tak- dirde mahallinde satılmak üzere Mersin iskelesinde bulundurdukla- rt yapağı denklerinin hileli olduğu Mersin simsarlarından Kemal ve Şefik tarafından borsaya ve odaya (bildirilmiş ve derhal (yaptırılan muayene neticesinde bazı balyalara un ve taş karıştırıldığı anlaşılmış- ter. Cumhuriyet müddeiamumiliği mütecasirlerin kimler olduğu tespit için takibata başlamıştır. Haber veren Simsar Kemal ve Şefika ve sürat ve hassasiyetle işe derhal el koyan vilâyet ve Odaya alenen te şekkür olunur. Her işte olduğu gibi ticarette de doğrulu ve ahlâk muvaffakiyetin temelidir. Bu tarzda Türkiye ihracat emteasımı tağşiş ve işlerine hile karıştırmıya cesaret Türkiye ökonomi hayatına ve inkişafına suikast etmeğe cüret etmektir. Bu günü Türkiye bütünlüğü içinde tüccar ve ihracat tüccarı unvanına bu suretle liyakatsızlıklarını göstermiş olan- lar tecziye olunacaklardır. Bu vesile ile bu gibi hususatta tüccar ve odalarımızın daima uya- nak olmasını ve benzer vaziyetlerden derhal vekâlete haber ver!'mesi- ni ökonomi bakanlığı diler ve Mersin odasına takdirlerini sunar . Atatürk Matbuat cemi- yetine “Basın kurumu,, adını verdiler Ulu önderin bu kayırmaları alkışlarla karşılandı ve basına yeni bir hız oldu Dünkü kurultayda genelyazıcı seçimi de yapıl- dı; ayrıca bir ad kutlulanması da yapılacak | lerine çekilen telyazılarına gelen kar şıkları birer birer okumuştur. İlk tel yazısı Cumhuriyet başkanı umumi kâ- tibi Rıza Soyad'ın tdi: “Basın kurumu toplantısmdan ötü- Basın kurumu (Matbuat cemiyeti) lantısını yapmıştır. Topluluk iç'n yeter arkadaş geldi- ği görülünce toplantı ba; ze baş Pariste Yeni temaslar Tevfik Rüş YAZIN görüş melerine devam ediyor PARİS, 29.A.A.— Tevfik Rüştü Aras, M. Politis tarafından verilen yemekte bulunduktan sonra görüş- melerine devam etmiş ve bilhassa M. Herriot ile müzakerede bulunmuştur M. Titulesco ile Tevfik Rüştü A büyük elçisi- nin bugün vereceği yemekte bulun- duktan sonra akşam Paris'ten ayrıla- caktır. PARİS, 20.A.A, — Tevfik Rüştü Aras bu sabah Sovyet Rusyanın Pa- I ris maslahatgüzarı M. Resenberg i- le beynelmilel meseleler | hakkında ras, Türkiyenin Paris uzun müddet görüşmüştür. PARİS, 29.A.A. — Türkiyenin Pa. ris büyük elçisi Suat, Tevfik Rüştü Aras ile M. Titülesco şerefine bir öğ- le yemeği vermiştir. Ziyafette ezcümle Romanya hava müsteşarı M. İrimesko ile Romanya, Yunanistan ve Yugoslavyanm Paris orta elçileri ve Türkiye büyük elçili- ğinin yüksek memurları hazır bulun- muşlardır. Londradaki Büyük düğün Alayı seyre gelenler bir milyondan fazla idi İ Si iL EA Yeni evliler: Kent dükiası ve düşes Marina (ingiltere kralı Georges'an oğul - larından Kent dühası Gevrges'un Yu. (Devamı 2 inci sahifede) Yalovanın imarı Fransız mütehassıs tet- kiklerini bittirdi Yalovanm umumi plâmnı yapmak üzere Parisen getirtilen su şehirleri | mütehassıs kaç güne kadar Parise dönecektir. Mü- (Devarnı $ inci sahilede) Habeşistan Tarziye verdi İtalyanın bütün isteklerini yerine getirdiler ROMA, 29 (AA) — İtalyanın A - dis - Abeba elçiliğinden bildirildiğine göre, Habeş hükü- fı yapılan sarkantı - lıktan ötürü, isteni- len her türlü ödek (taviz) lere razı ol- muştur. Böylece, a- yan 24 ünde, Gon - dar valisi, hükümet adıma, konsolosluğa giderek beylik özür ler dilemiştir. Gon- dordaki kıtaları kon solosluk avlusunda, baş açık, İtalyan 'bayrağmı selâmlamışlardır. Gondar po- Bis müdürü ile sarkıntılıkta önayak olan Habeş ımperatoru Haile Selâse lamış ve geçen toplantıda Türk büyük (Devamı 5 inci sahifede) İngiltere kralının oğulların- dan Kent Dukası Georges i'e Yunan prensesi Marina dün Londrada evlendiler. Tel: ( Müdür : 24318 Yazı işleri m İdare ve Matbaa: 24310 | Almanya ile ticaretimiz Almanya bizimle yaptığı i kleringanlaşmasına | mugayir hareket ediyor Almanyaya ihracat yapan tacirlerimiz muka- veleye rağmen müşkilâtla karşılaşmaktadırlar | Buna karşı ciddi | tedbirler almak zamanı gelmiştir Almanyaya ihracat yapan tüc carlarımız son zamanlarda mühim müşkülâla maruz kalmaktadırlar, Dün bu hususta bazı tüccarlar ga zetemize müracaat ederek uzun u- zadıya şikâyette bulunmuşlardır. Mesele şudur: l Almanya ile Türkiye arasında | bir klering anlaşması vardır. Her | iki taraf ta ithalâtını bu anlaşma- İ ya göre tanzim etmek mecburiye- tindedir. Halbuki Almanya bunu İ hiç nazarı itibara almadan yeni bi: ithalât rejimi: tatbikına başla” mıştır. Almanya aralarında kle - Almanya ökonomi bakanı Doktor Schaht ring mukavelesi olmayan diğer memleketlerle harici ticaretini na - | sıl isterse öyle tanzim edebilir. Fa kat bizkanle iü ekine man ide | ahdi bir vaziyet mevcuttur. Al- | manyanın Türk tacirleri hakkmda | tatbik ettiği yeni rejim ise bu ah- di vaziyete mugayirdir. Bu rejime göre Almanyaya ithalât yapan ta - cirler, Almanyada bulunan bir kon (Devamı Sinci sahifede a Hukuk fakültesinde dün sabah bir hâdise oldu Gürü itü çıkaran talebe hakkında ceza kesilecek;-tahkikat yapılıyor Üniversite rektörü diyor ki: Üniversite talebesinin devam mec- buriyeti yüzünden dün sabah Hukuk * fakültesinde bir hâdise olmuştur: Bu aybaşmdan beri fakültelerde | ber talebenin devam karnesi kontrol edilmekte ve fiş kesilmektedir. Dün 49 | bak Hukuk fakültesinin birinci fında, Roma hukuku olan birinci atte asistan Bay Fer't talebenin de - vam karnelerindeki fişleri toplamağa başlamıştır. On ki fişler toplanırken, | talebeler, gelmiyen | arkadaşlarmın kontrol fişini de ver » | mişlerdir. Asistan Bay Ferit fazla fiş İ verildiğini görünce bunun kim tarafın dan verildiğini sormuştur. Bunun üze- | rine talebeler gürültü etmeğe, ayalır larmı yere vurmağa başlamış, bazı ta | iebe asistana: Dışarı çık, şimdi ders var. Gürül tü oluyor, nat tulamıyoruz, demişler- dir. Dershanede gürültü artmış, ders vermekte olan profesör Honik ve do « çendi Bay Şemsi Talip dersi kesmel mecburiyetinde kalmışlardır. Asistan, (Devamı 5 inci sahifede) Armağanların dağıtlıması İlk Türkiye birincilik müsabakaların- da kazanmış olan sporculara dün Halk fırkası İstanbul merkezinde merasim- (Devamı $ inci sahifede) le hediyeler dağıtılmıştır. ig topluluğunda bir görünü; gelen sporcularımıza armaganlar verildi Bu münasebetle C. dan toplantı yapıldı, rekorcular övüldü H. fırkasında can- Bu merasimde Adliye bakanı Saraç oğlu Şükrü, İstanbul kumandanı Ge- neral Halis, beled ye reis muavini Hâ- (Devamı Sinci sahifede)