Bir Ingiliz, yahut Amerikalı o- cem vardı. Kendini tanımaz - dm ama, mektuplaşırdık. Bundan İS sel kadar oluyor, benden sor - Muşta: “Bu kadar yenilikler ara - neden soyadı edinmiyorsu - M2.” Ben de ona birkaç seneye alar onun da yapılacağını söyle- itim. Tabii bu bir keramet ya - falcılık değildi. Hanidir, bu in lâf edilir dururdu. İşte | ki çattı... Yavaş yavaş artık her İİ) birer soyadı edinmeye başladı. yüke ediyorum: Soyadı seçen » İe göze çarpan müşlerek bir dü Mince var. Kendilerine taktıkları ın mutlaka bir mânası ol - istediği mânada bir ad seç- kalkınca iyi ifadeli adları işinin aldığını görece - k) (Oğuz) (Üs- id ypcak ve bunlar biribrlerinin ht- ie akrabası sanılacaklar. Avrupa Ma DA eketlerde ya!) Ayni adı taşı- birkaç aileye tesadüf edilir. yola al Manında - birçoklarının ve hele Bilindilerin soyadları yokmuş... ME ra elman edilmiş. O zaman bu aileler Ro - Roz. , Ayzenştayn, Rotenberg, 1 2enderg, Ayzenberg ve bana a pembetaş, demirtaş, kırmı dağ falan gibi mânalarda adlar ef İse edinmez. Meselâ Hımbıl, adi, ba, Sünepe, Mıymıntı, Süp Mankafa gibi simli Kr mez, Onun için soyadının kim- RR Benzememesini istiyorsanız mânası olmıyan bir ad takınma * Meselâ Soca, Bakra,“Kim- İş Sibi hiç bir şey demeyen söz: © Tabii böyle bir ad aldınız mı ye sizin gibi iz harfleri bir a toplayıp tıpkı o sözü yapma - İN arr öeizin see: dek » Yahut ta bir münasebetsiz Seçersiniz, onu da kimse ken - ti Mal etmez o da tek kalır. Me- © Hiç kimse soyadı olarak , Tembel, Öküz gibi sözle- N Ay mez ve bunlardan birini al - “lan da rahat rahat adı benim işle soyadı hakkındaki düşün- bu kadar, EE Simdi bütün eşe dosta, okuyu- Kime, ve beni tanıyan ve tani- İ lara ilân ederim ki; bugüne yazılarımın atında imza 0 İl, (Felek) sözünü kendime edindim ve nüfus kütüğüne da teşebbüs ettim. (Fe Ke nen vardir Bİ İli renklerin Firmament dedik - İk, Ve arapçada cem'i (eflâk) o - ve yıldızların topuna t üsü kayıkhanelerin önün- İSerlerinden teknelerin kızak - Sekilmeye yarayan ve deniz kadar izgaravari yere di- ir. Mycaba (soyadı) edinmenin; koyverme gibi bir duası ya- hacı dehmiyeti gibi siyfet Ta lacak mu, FELEK Buğday Alım yerleri Bu yıl yeniden on iki alım merkezi açıldı Buğday fiatlarını korumak maksa- dile, Ziraat Bankasınm üç yıldanberi, devlet namına buğday satın aldığı ma- Jümdur. Ziraat Bankası, Anadolunun yalnız bir kaç yerinde kurduğu alım merkez. lerini geçen yil, 20 ye çıkarmıştı. Aldığımız malümata göre; | Ziraat Bankası ihtiyacı göz önünde tutarak bu alım merkezlerini arttırmıştır. Bu yıl yeniden 12 alm. merkezi açılarak işe başlanmıştır. Bu merkezlerin: çoğalı müs B tılması, m tahsilin menfaatine çok elverişli ve uy- ğun . görülmektedir. Yumurtaların kontroluna başlandı Yumurta ihraç nizamnamesi dünden in komtrol korsisyonu da kanunen ça sevkedilmiştir. Bundan sonra, ayın 28 zinde bir vapur kalkacaktır. O posta ile gönderilerek yumurta lar, tacirlerin müracaatlarına göre, haf- ta içerisinde muayene edilecektir. Hajvan parkı Ziraat vekâletince hazırlanan (hay- van hareketleri) talimatnamesi tatbik edilmeğe başlanmırştır. Bu talimatna- anin, Anadoludan getirilen hayvanla. rın geçirilecekleri yollar hakkında gös- terdiği hülcümler bir müddettenberi tat. bik edilmekte idi. Mezbahâ ve hayvan borsasmı alâ- kadar eden bükkümlerin de, aralıklı tecrübelerle tatbikine girişilmiştir. Oğrendiğimize göre, bu arada hay- van parkları kurulması için hazırlıklar yapılmaktadır. Bu işi, hayvan borsası Kesilmek üzere mezbahaya getirilen ve borsada satılan hayvanların muha fazalarıma itina edilmesi için bu park- lar çabuk hazırlanacaktır. Hayvan par- kı, Sütlücede hayvan borsası (yanımda yapılacak, 10 bin bayvan alacak büyük. Jükte olacaktır. Verilen malümata göre, bu park i- çin 8 bin lira kadar sarfedilecektir. Bu yüzden dünya çinleo piyasası sağlam bir hal almıştır. En son mü- him sevkiyat Belçikadan © yapılmıştır. Ön beş gündenberi çinko fiatları 63 peniyi kaybetmemiştir. Dünya buğday vaziyeti ettiği ve diğer bazı memleketler de buğday yetiştirmeği arttırdığı için Avrupa ha- rici memlekötlerin 150 milyondan faz- la buğday satm alması beklenemez . M. Vhittemore gitti in mozayiklerini gitmiştir. M. Vhittemere Pariste şim - diye kadar gördüğü işler hakkında bir rapor yazacak ve nisanda tekrar Aya fosyada çalışmak üzere Istanbula ge- lecektir. Tm BOR SAZ Zİ (İş Bankasından alınan cetveldir) 22 T. Sani 934 AKŞAM FİYATLARI ISTIKRAZLAR TAHVILAT lotikrazı dahili D425 $ Rihtm 1033 Ergani | 975 An Mümessil Kuponsuz 2745 $ Am, Tahvili, İl 4530 UN 2620ğ Am Takribi 8 m 2645 ESHAM Ja Bankası Nama 10 $ Reji kuponase 220 1 Kimine 30 $ Telefon 10 ” Müeenin | 108.$ Terken 1950 “Türkiye Cumhu. Çimente 1325 riyet Bankası ©, 88 İ irühat dey. 15 Tramvay MEOİ Şekder. azan Anadolu Hiree 2755 e Şir Hayriye © 15505 Şark mean 475 ÇEK FIYATLARI ÖKONOMİ ii BELEDİYEDE Tramvay Tarifesi Komisyon yeniden tenzi- lât yollarını araştıracak Yeni ve daimi bir tramvay tarifesi yapılmak üzere Nafıa Vekâleti, bura- i tarife komisyonuna bir tezkere | tir. Komisyon önümüzdeki İe toplantılarma başlıyarak tarife işini görüşmeğe başlayacaklır. Komisyona şirketler komiseri Ibrahim Bey riyaset edecektir. Yeni hayat şart ları gözönünde tutularak, tarifede ye- miden tenzilât yapılması için çalışıla - caktır. Şimdiki muvakakt tarife o za- man kalkacaktır. Yol parası Birincikânum sonuna kadar bütün mükelleflerin yol parasmı vermeleri lâzımgelmektedir. Yılsonu olduğu için © vakte kadar borçlarını ödemiyenler, yüzde on ceza w ir. Bozuk yağlar San günlerde yapılan muayeneler. de Istanbulda satılan yağların yüzde doksanınm karışık ve hileli olduğu an laşılmıştır. Belediye, bu gibi fena yağ bir müca - girişmek için tetibr almağa ka rar vermiştir. Bumun için, Fatihteki tahlil lâbaratuvarı genişletilecektir. Belediye zabıtası teşkilâtmda da bo - zuk yağlarla mücadele ve konrol için ayrı bir kısım ayrılacaktır. Üsküdar iskele meydanı Usküdar iskelesi meydanının ge - nişletilip gözelleştirilmesi için ebledi- ye bütçeye yeniden tahsisat koymuş- tur. Meydan güzel bir şeklelkonduk- tan sonra, Doğancılara ve Bağlarba- şma giden ana yollar da yeniden ya- pılacak, iki tarafma ağaç dikilecektir. Beş yıllık yol programı Belediye beş yıllık yol programı tatbikatı 1935 yılı sonunda bitmiş ola caktır. Yolların mühim bir kısmı ya- pılmıştır. Bu yollar bittikten sonra, belediye yeni bir beş yıllık yel progra mı yapmak için tetkikatta bulunmak İhtikâr yok Var diyenler komis- | yona gidebilirler gülerden doğan bir ihtikür vaziyeti ok madığı yolunda karar verdiği malüm- dur. Bu kararı ele alan bir sabah gaze tesi, komisyonun esnaf cemiyetleri mu- rahhasları tarafından verilen raporlar üzerine bu neticeye vardığını kaydedi- Dün bu İmsüsta komisyonun reisi, ölçüler ve ayar başmüfettiş vekili Meh- zmet Beyle görüştük. Mehmet B. bize dedi ki: “ — Komisyon tetkikatım çok ince ve hassas davranarak bitirmiştir. Piya» sada yapılam tetkikler, | istatistiklere, mukayeselere ve ral dayamınak: tadır. İhtikâr olmadığı yolundaki ka- rar, söz birliğle © verilmiştir. Hattâ, ölçülerden gayri bir çeşitte de ihtikâr olmadığı neticesi alınmıştır. i Bu açık tetkillere o râğmen, bazı | kimselerin hâlâ iktikâr yapıldığı yo- | lunda iddiaları görülüyor. Bn öddinle- rını bize de duyurmak gayet kolaydır: Müracaat etsinler, kendilerine me- mur verelim. o Hâdiseyi tesbit ederek zabıt varakası tanzim olunsun... Mese- isterlerse iş le de halledilsin.,, MİLLİYET CUMA 23 TEŞRİNİSANI Ybtikâr komisyonumun, piyasada 2) HALKEVİNDE Kış için Yeni program Bütün şubeler daha özlü günlere hazırlanıyor İstanbul Halkevi kış için yeni prog re heyetince tasdik edilmiştir. Bu prog yama göre temsil şubesi Istanbul, Bey- oğlu kısımlarında her on beş gü bir defa temsiller verecektir. seneki temsiller pek çok rağbet gör - | düğü için bu sene de bu temsiller tek lanacaktır. Bu #ene temsil şubesi- nin hazırladığı yeni eserler vardır. Temsillerden evvel birer de konferans verilmesi düşünülmektedir. Bu konfe- ransları İstanbulun tanınmış bilkinleri vereceklerdir. Spor şubesi de; bu kış için hazırlıklar yapmış ve çalışmağa da başlamıştır. Beyoğlu kısmında voleybol maç - ları hazırlanmıştır. Bu maçlar mektep ler arasında yapılmaktadır. Edebiyat ve dil şubesi de bu yıl i- şin bir çok konferans serisi hazırlamış tur. Edipler, tanınmış şairler tarafın - dan verilecek bu konforanslarda bil - hassa yeni dil esası üzerinde çalışıla- caktır. Halkevi yeni dil için de Bey - oğlundaki kısımda bir kur açılacak - tır. Müzeler ve sergiler şubesi için yıl itibaren hava güzel oldu- Zu cuma günleri Istanbulun güzel ta- raflarını tanıtmak maksadile gezinti - ler hazırlayacaktır. Bu gezintilerde bilginler tarafından tarihi sözler söy- lenecektir. Dershaneler ve kurslar şu besi ise Halkevinin Istanbul ve Bey- oğlu kısımlarında geceleri fransızca, almanca, türkçe derslere başlamıştır. Bu şube ayda bir toplantı yaparak ye ni işler hakkında muallimlerden alal danışmaktadır. Güzel sanatlar şubesi ise bu sene Ankarada temsil edilecek operalarla meşgul olmaktadır. Kütüphane meş - riyat şubesi bu kışın Halkevi mecmua- sını çıkaracak ayrıca kütüphaneyi de büyütecektir. «. 5 Köycüler şubesi'ise ayda bir defa toplantı yapacak ve ayrıca köy duvar gazetesini çı Bunlardan başka köylüleri uyandı- rabilmek ve okuma tadınr vermek i - çin bilgili kitaplar çıkaracaktır, Konferans Halkevinden: 1 — 26-11-1934 pazartesi günü sa- at 17 de Cağaloğlandaki merkez sa - Idnumuzda Müze ve sergiler şubemiz kimitesi azasından ve asarıatika mü- ezleri şark ererleri mütehapsısı Hik - met Turhan Bey (Ayıntaplı mütercim Asım efendinin hayat ve eserleri) hak kında projeksiyonlu bir konferans ve- recektir. / 2 — Bu konferanstan sonra konser- vatuvardan bir heyet tarafından Oda musikisi ve şan i verilecektir. Konferans ve konser herkese açıktır. Ecza narhı Komisyon yarın Arka- rada toplanıyor Ecen ve ilâç fintlarına marh koya- cak komisyon, yarın öğleden sonra An- karada toplanacaktır. i Komisyonun çalışmalarına şehrimiz eczacıları namma iştirük (o edecek beş kişilik heyet dün akşamki trenle An- karaya gitmiştir. Bu heyetle, Nizamet- tin Talip, Hüseyin Hüsnü, Necip, Ce- vat ve Hasan Beyler bulunmaktadır. Komisyon, on beş gün | içerininde, esasları hazırlanmış olan narh konul ma işini bitirecektir. Tarife, Sıhhiye vekâletinin de tas dikinden sonra derhal tatbik edilmeğe başlanılacaktır. ar İl Ltirp: Kadın evine Le Journal gazetesinin fıkra muhar- riri Clöment Vawtel geçen gün bir ya- zısında Napolyonun Jozefine yazdığı bir mektabun kırk” altı bin franga (bizim para ile 2900 lira) satıldığını kaydederek: â — Ne garip tecelli, diyordu. Koca kahraman şan ve şeref peşinde hoşar- ken aşkı da taptaze idi, Fakat impe- ratorluk tacını başına koyarken sevgi- lisi tarafından aldatılmış olmanın alö- ie i de beraber taşımağa başla. ! Napolyonun kadın hakkındaki fik- ri, yükseldikçe değişti. Avrupayı tit - vettiği devirde kadına bir karınca ka- dar kıymet vermez oldu. Aldatıldığını bildiği halde ehemmi- yet vermiyordu. Hattâ zinâ sözlerinden birini bu vesile ile söyle- miştiz — Zinâ, bir kanape meselesidir! Bundan sonra büyük adamlarda kıskançlık duygularının yeri olmadı - ğı hakkında bir kanaat belirmeğe Başladı, Ayni ökibete uğrayan (Viktor Hü- go) da aldatıldığını biliyordu. On de- huzuncu asrın iki numaralı büyük «- damı denilen şairin alnında esatiri şi- ir ve sanat çelenklerile beraber harısı — j7» dönmelidir tarafından aldatılmanın işaretleri yan yana görünüyordu. Büyük adamlar, dehalarının bir caizesi nedir çok defa aldatıl- mak talisizliğine uğramışlardır. Anlaşılıyor ki parlak şeylere gö - nül veren kadınlar aşk davasında da- ha basit, sönük zehâları tercih edi - 5 gali de, eği düşüncelerle üklü olmanın verdiği gurur ve hod- Binlik büyük adamları kadınların gö- ünde çirkinletşiriyor. Clesment Vautel bunlardan bah'- settikten sonra: — “Aldatılmış erkekler bununla kendilerini teselli edebilirler. diyor. Belki onlar da büyük adamdırlar!,, Bence kadın öyle bir mahlükter hi isterse imperatoru da aldatır, iki ipli hammalı da aldatır. Şehir Meclisi azasından Nakiye Ha- nem hemşiremiz? — “Kadın artık evine dönemez. İş hayatına girmiştir... Diyor, Ben ba fikirde değilim. Ka- dın yuvasına dönmeyince kendini kür- taramıyacaktır, Görülüyor ki aldatsa- lar da sadık kalsalar da onların yeri evdir, Hayat b'r kasırga gibi erkekleri yer MAHKEMELERDE Kalp Para basanlar Üç kişi sorguya çekildi ve içeriye alındı Istanbul emniyet müdürlüğü kalp Para basmak, sürmek ve para basanlar ra yataklık etmekten suçlu üç kişi ya- kalamış, dün adliyeye vermiştir. Bunlardan biri Bergamalı Halil e fendidir. Istanbulda kendini Hüseyin Avni diye tanıtan bu adam Galatada Hacı Mimi mahallesinde oturan Zeh- ra hanımı kendisine metres yapmış, s0n- ra da Zehra hanımım evinde basla ma kineleri o yaparak 10 ve 5 kuruşluk kalp paralar basmaya başlamıştır. Bu paraları da Samur Sabri adlı bir İşte polisin yakalayıp adliyeye ver- diği kalp para bancılar ve sürücüler Adliyede gerek Zehra hanım, gerek Bergamalı Halil efendi ve Samur Sab- Ti efendi yedinci sorgu hâkimi Adil Be- ö ilerdir. Bir dava durduruldu Bir yazısından dolayı morleta çalı- şanıncun uaman ağa Nizamettin Na- zif beyi işti. Osman ağa bu davasından vazgeçmiş, hökim- ler de duruşmanm durdurulmasına ka- rar vermişlerdir. Mimur süsü Beyoğlunda bir randevu kendine memtr süsü vererek çikarına çalışmaktan suçlu Salâhattin ef. nin du- ruşması 3 cü cezada © yapılmış, duruş- ma suçu işlenirken görenlerin dinlen mesi için başka göne bırakılmıştır. Hırsızlık Şişlide bir çok evlere girip Mes'ele halledil ibtikâr yokmuş! Evet, iktikâr yokmuş. Komisyon böyle karar vermiş. Biz zaten ihti- kâr olmadığını bu sütunlarda ko- misyonun kararından çok evvel söy lemiştik. Demiştik ki: “Eğer ko- misyon azaları kara kaplı iktisat kitaplarında tarif edildiği şekilde ihtikâr arıyorlarsa bunu imkânı yok bulamazlar. Çünkü bu mâna - da ihtikâr bir matı ilerde fazla fi- yatla satmak için depo etmekten ve sonra piyasaya çıkarmaktan ib: rettir.,, imde mal depo edecek hal var ki ihtikâr olsun? Ayıptır söylemesi ihtikâr bize hâs bir kelimedir. Bugün Avrupa- yı baştan aşağı dolaşın, tröstlerin ellerinde tuttukları bir iki maldar başka şey üzerinde ihtikâr yapıla- namı göremezsiniz. İhtikâr keli mesi yoktur. Belediyelerin, vilâyet lerin, komün'terin uğraştığı iş fi- ül iği meselesidir. Hayat pahalılığı selâ et fiyatlarında olduğu gibi, fiyatlar gayritabi değil, tabii bir şekilde yükselmiş olsa bile beledi- yeler, komün'ler derhal meseleye vaz'iyet eden ve fiyatları düşür - 'meğe. çalışırlar.. Bu gayretlerin bisçok yerlerde semereli neticeleri Bizde ise bir ko:nisyon toplan- dı, altı yedi aydanleri meseleyi tetkik etti vc nihcyct ilam veya - hut beraet kararı veren bir jüri he- i gibi bir tek kelime ile neticeyi — Hayır!. dedi. Bu hayırı daymak için mi aylar dan beri bekledik? Ya komisyon garip bir tesadül eseri olarak: — Evet! diyivereydi? Fiyatların şehrimizde gayrita. gi barakılmıştar. Eli tabancalı adam Palto hırsızı Kemal adlı birisinin paltosunu çal- maktan suçlu Ferit efendiye Sultanah- met ikinci ceza mahkemesinde iki bu- çuk ay ceza kesilmiştir. da bir işini gördürürken bir nüfus kâ- ö iş, fakat bu kâğıdm uy- durma olduğu anlaşılmıştır tr, Mack ilürdirde ba kiğıd uydur ma olduğumu bilerek kullanmış değil. dir. Kendisine nüfuz kâğıdr Şıkarılma işini Artin efendiye vermiş, Artin e fendi de bu işi 20 liraya © yapacağını bildirmiştir. 20 Hirayı aldıktan sonra da bu nüfus kâğıdını getirip Mardiros e- fendiye vermiştir. Mardiros efendi de uydurma oldu- VİLAYETTE Milli emlâk işleri emüdürü Şefik Bey lotanbula düm vali maeevimi Ali Rıza Beyi ziyaret Şefik Bey, Istanbul milli emlâk mü- dürü ile de emlâk işleri için görüşmüş- “Safik Bey, burada kaldığı günlerde Romauyadan gelen Türkler lerden 1700 kişi Nazım vapurile gel Bunlardan büyük bir kısmı Elizi- ze gönderilerek yerleştirileceketir. Ge- riye kalanları da, hükümetten yerleş- irilmek istemediklerinden © istedikleri Istanbul Maliye Şubaiari Istanbul tahakkuk o müdürü Talât Bey dün maliye şubelerini gezerek a- raştırmalar. yapmıştır. ————— den yere çalarken hiç olmazsa başları e in Üinlendirecek ılk bir kucak bulsunlar. YE öürhan Cahit KOROGLU Bit bir şekilde yüksek olduğu bu- gün, gün gibi âşikâr bir hakika: tir, Belki hayat pahalılığı İndex'i diğer senelere nazaran düşük ola- bilir, Fakat bunun düşük olmasın- dan fiyatlar gayritabü bir şekilde yüksek değildir. mânası çıkarıl; maz. Maliyet fiyatı ile satış Fiy. ları arasındaki farka bakmak'lâ - zumdır. Bu fark eğer yüksek olur- sa, hayatpahası Index'i di bile olsa fiyatlar gayritabii bir şekilde yüksektir neticesine varabiliriz. Diğer taraftan umumi refah ve ha- zanç seviyesini de gözönünde bu- lundurmak lâzımdır. Yurttaşlarımı zan hakiki vaziyetini bize ancak bu gösterebilir... Onun için bütün bu meseleleri gözönünde bulundu rap ona göre tetbir almak zarure- tindeyiz. Belediye mademki fiyat yüksek liğine karşı umumi mağazalarla bir tetbir alamıyor, bari ticaret namı altında yapılan dalavereler için bir gerili Bu da ancak pazarlık usulü - nün kaldırılması ve bunun yerine maktu fiyat usulünün ikamesile ka bildir. Bir müşteri aldığı mala ne fiyat vereceğini bilmezse daima bir ü - züntü içindedir. Ve daima ucuza bi le alsa kendisinde daima aldatıl - dığına dair bir kanaat vardır. Bu gün bir mal için bir yerde meselâ yüz karuş istiyorlar, halbuki onu başka bir yerde pazarlıkla 50 ve Deli kırk kuruşa almanız kabil - lir, Avrupadan gelme tıbbi müstah zerat için bile bu pazarlık usulü caridir. Bunun önüne geçmek sı rası artık gelmiştir de geçmiştir bile. Muhtelif mallar için fiyat eti- keti usulü ihdas edilse ve pazarlık ortadan kaldırılsa gayri tabii fiyat yüksekliği de hiç olmazsa haddi as gariye iner, ve dalavere de biraz azalır. Şüphesiz bu bütün halkın ve hattâ esnafın da lehinedir. Çünkü malın fiyatlarını görmek birçok müşteriyi ekseriya o malı almağa sevkeder, Bu yapılamaz mi acaba? Mümtaz FAİK İstanbul - Edirne Yolu ae Yirmi beş köprü beton- arme olarak yaptırılacak Edirne - Istanbul yolunun Tekir- dağı mmtakasında 25 köprünün beton arme olarak yapılması kararlaştırılmış. tr Bu köprü, Çorlu, Silivri, arasında dar. Kışın geçit vermez suların üzerine kurulacak olan bu köprülerin yapılan & memleketin iktiradiyatı üzerinde bü