İttihat ve > İZ May Terakki! (BAHAEDDIN ŞAKİR BEYİN BIRAKTIĞI VESIKALARA GÖRE) Müsülmanlık ve hırıstiyanlık münakaşası | İshak süküti B; Abdülhamitle mücadelelerine devam ettiği halde arkadaşlarının hücumundan kurtulamıyor Dr. İshak Süküti B. Dr. Nazım Beyle yaptığı bu “tarihi,, münaka- şalar esnasında Romada bulunuyor du. Abdülhamit tarafından Roma sefaretine memur edilmişti. Fakat İttihat ve Terakki ile olan münase- batinı kesmemişti. Uzaktan neşri- yata ve icraata yardım ediyordu. Hattâ sefaretten aldığı maaşımın büyük bir kısmını da cemiyet işle- rine sarfetmekten geri durmuyor- du. Fakat kendisi sık sık hastalanı- yordu. Vefatıma tekaddüm eden aylarda dektorların tavsiyesi üze- rine Romayı terkederek Roma ci- varında hastalara mahsus olan yük sek bir tepede ağaçlar ve bahçeler içindeki “Grand Hotel de Frasca- ti,, ye gitmişti. | Dr. Nazım Beye yazdığı bir mektubunda diyordu ki zılarına yüksek memuriyetler ver- dirirken Dr. İshak Süküti Beyin de Roma sefaretine tayid'edilmiş ol- duğunu yazmıştık. İshak O Süküti Bey sabık genç Türk arkadaşları - ile olan mü ini muhafaza ve Abdülhamide karşı yapılan mü cadeleye devam etmekle beraber gene eski arkadaşların hücumu - na maruz kalmaktan kurtulamıyor du. Dr. İshak Süküti Bey bu hücum lardan deleyı çok muğber oluyor- du. Dr. Nazım Beye yazdığı mek- tuplarında diyordu ki: “İyi bir nazarla bakarak tenkide girişmek bitaraflığı istilzam eder. Onun için bir takım şahsi adavet- ler gözetenlerin ve şahsiyetle umu- rıştıranların iftiralarını hiçe saya- hücumları bende rım. Bugi zerre tesir hasıl etmez. Çün- kü şahsi ikati daima örter. Onlar isnatlarında mübalâ- ğa ederler. Nihayet herkes onların gârazkâr olduklarını anlar, Mese'â bugün birisi kalksa da benim hafiye olduğumu söylese ve yahut gazeteye yazsa belki bu ha- vadise birkaç aklı kısa inanabilir, Fakat ne rüfeka ve ne cidden beni kai He cidden taniyan- lari Sangalaklarin dalka. vuklâr bahisten hariçtir — o hava. dise inanamazlar. Bu gibi isnatlar. vie alip birisi varsa o a üz! it'tir. Fakat ül. hamit bile: “e — “Sükütü ne kadar alçak olsa da gene hafiyefik etmekten dah yüksektir .,, der, ie Onun için bana karşı « yapılan bedhi daha ziyade mem Bun olmam İâzrmgelir. Çünkü o is- patlar yapanlar asıl kendi mahi - yetlerini ortaya çıkarmış olurlar. Dünyada herkes bir yol tutmak- ta muhtardır. Tutulan o yolu ten- kit etmekte de diğerlerinin muhtar olmaları lâzımgelir, fakat o tenkit- lerin haddi ve gayesi tecavüz edi - lirse tenkit, ârlık şeklini a - lir. Garazkâr bir tenkitçinin cani- lerden farkı yoktur. Hattâ onlar - dan daha giddetlidir. Çünkü bir câ- ni ne kadar kana olursa olsun, cemiyeti beşeriyeden olsa ol- sa yirmi beş kişinin katline muvaf- fak olur, yahut olamaz. Nihayette yakayı adaletin pençesinde görür, Fakat garazkâr bir tenkitçi belâ. gatile, fasahatile bir heyeti içtima iyenin öldürmeğe de mu - vaffak olabilir, tabii fırsat düşer ve talih te yardım ederse! İşte dün yada bundan büyük cinayet ve ha- baset tasavvur edilemez. Halbuki bizim tenkitçilerde böy le bir iktidar ne gezer? Cehil ve ga raz onların gözlerini o derece rümüş ki daha maksatla hafiyel biribirinden tefrik etmekten âciz- dirler. Meselâ Ahmet Saip Mısırda çı- kardığı gazetesinde diyor ki: “Osmanlı gazetesini çıkaranlar Dr. Abdullah Cevdet'le Dr. Ishak Sükütidirler. Ey ahali, bunlar sa- tılmış alçaktırlar!,, Ahmet Saip bu gülünç tezyifler- le derecei muhakemesini ve iktidar kemşuuranesini meydana koyuyor. Çünkü bir kere bizi tanımıyan biri- si bu yazıyı gördükten sonra me- vak edip bir de “Osmanlı, yı oku- sa, o adam neder? (Ne diyecek: İshak Süküti 1500 frank maaşa na- il olduktan sonra gene bunun ayda 1200 frangını sarfederek “Osman- İı,, yı çıkarması olsa olsa Abdülha- mitten bir imtiyaz koparmak dir diye hükmeder. Fakat müruru zamanla imtiyaz filân mevzuuba- bis olamıyacağını anlar. © Ondan sonra da ya divane olduğumuza ka rar verir veyahut (o bu adamların, maksatlarına vâsıl olmak hususun- daki içtihatları bu yolda imiş der, geçer. Menfaatperest olan bir he- rif gün bugündür der, aldığı maaş- lardan kimseye on para bile gön - dermez. Bizim halimizi tet kik eden bir kimse mesleğimiz hu- susunda, velev hatalı olsun, doğru bir içtihat takip ettiğimize kanaat getirirse, o zaman Ahmet Saip ile taraftarlarını ne namla yadeder? İnsaflı düşün Nazım! Bir takım garazkâr edepsizler, vicdanları hi- lâfına Ahmet Saibe taraftarlık ede Bunları uzun uzadıya yazmam” sehen bn kabil herifle rin daha ileri gitmelerini istemem. den ileri geliyor, çünkü ne kadar ileriye giderlerse, o kadar rezil o- luyorlar,,, Dr. İshak Süköti Beyin Rahmi Beyden de şikâyetleri vardı. Rah- mi Bey gitmişti ve orada İshak Süküti Bey hakkında güya bazı iftiralarde bulunuyordu. Dr. İshak Sül-ati Ray bunlara çok kız- dığı için Dr. Nazım Beye yazdığı mektubunda diyordu ki: “Rahmi Efendi meselesini açtı - ğımdan dolayı kusuruma bakma. Müddeti hayatımda bana bu kadar tesir etmiş olan bir hadise geçme. miştir dersem mübalâğa etmemiş olurum. Çünkü ben Rahmiye karşı gösterdiğim safiyet ve ciddi mu - habbeti pek az kimselere göster - mişimdir. Hattâ Omuhabbetimin derecesi şundan ki aleyhimde suikastler tertip ettiği halde bile ben gene onun lehinde idarei kelâm ediyorum. Buna Akil Muhtar Efendi de şahittir. Memu- riyeti olmadığını benim mühimse- memezliğime atfederek her tesa - düf etti aleyhimde namusuma tecavüz edercesine sözler söylen - mesini ne ile tevil edelim? Ben ge- ne onun hakkında sesimi çıkarmı- yordum. Vakta ki İstanbuldan © gelenler Rahmi Efendinin hakkımda öteye beriye neşrettiği o manasız sözleri söylediler. O zaman hayrette kal- dım. Ben ne yaptım? Bir adamın emniyet ve itimadını mu sulistimal ettim, yoksa dostlarımın hukukuna mı haksız olarak tecavüz o ettim? Sizler de bu meseleyi bitarafane olmıyarak muhakemeye koyuldu - muz. Size doğrusu o çok kırıldım. Çünkü Rahmi Efendiyi bu hareke- tinden dolayı biraz takbih etmeniz. lâzrmgelirdi, bitarafane muhake - me bu yolda olabilirdi. zarfında bir birader gibi sevmiştim Bunu buradaki arkadaşlarım değil, düşmanlarım bile, sorsanız teslim ederler.,, Dr. İshak Süküti Beyin yazdığı bu mektuplar 1900 senesinde idi. O zaman Genç Türkler arasındaki geçimsizlik bazılarının memuriyet almasından bazılarının ise açıkta kalmalarından ileri geliyordu. İs- hak Süküti Bey — Bitmedi — İHARİCİ HABERLER İlngilizlerin tavassutundan MILLIYET CUMARTESİ 17 MAYIS 1934 Silâhsızlanma davası bir şey ümit edilmiyor İman murahhasının Londrada yaptığı temas- ların da boşa çıktığı bildirilmektedir | LONDRA, 11. A.A. — Alman lamıyacağında tereddüt göstermek. yanın silâhsızlanma murahhası | tedir. M. Von Rippendrop dün M, Simon Gazetelerin mütüleatı ve M. Eden ile yarım saat görüş- PARİS, 11. A.A.— Gazeteler, dün M. Henderson ile M. Bartu | arasında yapılan görüşmelerin mü- müştür. Mümaileyh Londrada da- ha bir kaç gün kalacaksa da İnği- Uşakta yağmurlar! Dolu yüzünden bir ev çöktü, içindeki iki çocukla bir kadın kurtarıldı UŞAK, 11. A.A. — Burada ve mülahakkatta yağmur devam e- diyor. Bazı yerlerde dolunun hasarat yaptığı tespit edilmiştir. Bür- han Fatih mahallesinde Mekmet ağanın evi bu sabah yağmurdan müt hiş bir gürüllü ile çökmüştür. İçindeki “hi çocukla bir kadın halkın yardumı ile kurtarılmıştır. Belediye meclisi maili inhidam olan evle- ri araştırmaya başlamıştır. Kızılhisar köyüne dün şimşek düşmüş on- yedi koyan, iki kuzu öldürmüştür. Nüfusca zayiat yoktur. KONYA, 11. A.A. — Konya ve civarında ve ezcümle kurak sa- ha olan yerlerde eövelki gece başlıyan yağmur sürekli bir surette des vam etmiştir. liz nazırlariyle yeni bir mülâkatta bulunmıyacaktır. Mümsaileyhin si- lâhsızlanma konferansını netice- ledirmek imkânlarını araştırmak için Londraya gelmiş olduğu göz önünde tutulursa mülâkatın böyle bet neticeler verdiğini zannetme- mektedirler. Matin gazetesinin yazdığma gö- re M. Henderson hava silâhları- nın azaltılması için bir nevi uzlaş- ma teklif edecektir. Fakat acaba Rus heyeti Kayseride KAYSERİ, 11. A.A. — Mensucat abrikasının inşaatına nezaret ede- cek olan üç kişiden mürekkep Ruş heyeti gece şehrimize gelmiştir. bu mudaheleyi yapmak ihtimal varmıdır? Bu suale yalnız bir günkü gö- rüşmeler cevap verebilecektir. Bu, her halde Londraya e'leri boş dön- kısa sürmüş ve tekrarına da İü- zum görülmemiş olması Alm: 3 me talibatınm'İngiliz nazırları | nez- dinde müsait bir kabul görmediği- ne Velâlet eder. 42 senedir muallimlik yapan hanım TEKİRDAĞ, 11, A.A, — 47 sere muallimlik yapan Karaca Kla vuz köyü İlk mektep muallimi Fatma Hanım maarif vekâleti tarafın- dan para mükâfatı ve takdirname ile taltif edilmiştir. Vali Bey riya- setindeki bir heyet bugün fazilet mükâfatını Fatma Hanıma vermiş- Paris mülâkatları PARİS, 11. A.A. — M. Hender- son ile Barthou arasında yapılan mülâkatlar Cenevre vaziyeti etra- fında cereyan etmektedir. Bu sa- bah toplanan kabine M. Barthou' nun İngiltereye verilen 17 nisan muhtırasında tetkik olunan hattı hareket temamiyle tasvip olunmuş- tur. Bu hattı hareket şudur: “ Fransa Almanyanın muahede. ler hilâfına olarak tekrar silâhlan- masının meşru bir şekle sokulma- sına muyafkt edemez. M. Herider: son İngiliz nazırldrının bu bapta ne gibi sureti haller derpiş etmek - te olduklarını M. Barthouya bil. dirmiştir. Bütün ihtimaller ciddi bir tarzda tetkik olunmaktadır.Ma maih Fransanm 17 nisan notasın- dan sonra almış olduğu seyirci va- ziyetinden ayrılarak yeni teklifler. de bulunmasına ihti ır. İn- gilizlerin tavassüt teşebbüsünden hiç bir şey ümit edilmiyor ve M. Henderson bu vaziyet karşısında umumi komisyonun 25 mayista iç- timaa davetinin münasip olup o- Romanya-Lehistan Bükreş mülâkatıs” Türk yumurtası nın mahiyeti M. Bek'in ziyareti dolayı- Avam kamarasında bu sile bir tebliğ neşredildi BÜKREŞ, 11. A.A. — Lehistan hariciye nazırı M. Beckin Bükreşe yaptığı ziyaret münasebetile dün akşam aşağıdaki resmi tebliğ neş- | vap veren M. Armsbygore demiş- rolunmuştur $ Lehistan hariciye nazırı M. Beck ile Romanya hariciye nazırı M, Ti- tulesco aralarında üç mülâkat ya- parak günün metelelerini tetkik et- mişlerdir. İli hariciye mazımı yal. nız nektai nazarlarının teyit fu- satına nail olmakla kalmamış ay- | | giltereye fazla mıktarda yumurta ni zamanda her türlü ihtimaller | müvacehesinde Lehistan - Roman. ya ittifakının sağlamlığını da mü- şahede etmişlerdir. Esasen Lehis- tan hariciye nazırınm Romanya milli bayramında bulunması iki memleket arasındaki münasebalın ne kadar samimi olduğunu gös- terir. o “İğ” İki hariciye nazırı, noktai nazar teatisinde bulunmak ve iki mem- mek istemiyen M. Henderson için hiç yokdan iyi'olacak ve bu teklif. le iktifa edecektir. Journal gazetesi silâhların azal- tılmasını sade tayyarelere inhisar ettirilmek istenilmesi aleyhinde bulunmaktadır. Bu gazete diyor ki: “ Kara, deniz ve hava silâh'arı- nın birbirlerine bağlı oldukları 'eransında prensipi, Cenevre konf: bir çok defalar teyit edilmiştir. reddecekleri zamanları başkaların. dan istemek çok kolay bir şey o- tur.” Matin gazetesi bu ilk temastan doğan havayı şöyle tarif ediyor: “ Dün her iki taraf da gayet ke. tum davrandılar. Fakat M. Hen- iciye nezaretinden ürültüsüzce çıkıp kayboluverme- si, hiç olmazsa şimdiye kadar, te- şebbüsünün Fransız hükümeti ta- rafından kabul edilmediğini tah. min ettirmektedir.” Harici ticaretimizde Ve İngiltere mesele izah edildi LONDRA, 11. A.A. — Avam kamarasının dünkü toplantısında ticaret nazırı namına bir suale ce- tir ki 5 i Önümüzdeki sene Türkiyeden İn- ihraç edileceğe benzemektedir. Türkiye bu sene İngiltereye pek «ehemmiyetsiz mıktarda yumurta ihraç etmişti, Gelecek 14 eylüle ka: dar yumurta ihracatının temdidi için yapılmış olan teklifler üzeri- pe Türkiye hükümetinin nazarı | dikkati celbedilmiş ve tahdit hu- susunda teşriki mesaide bulunma- İ sı rica olunmuştur, ! ! Belçikada lisan meselesi BRUKSELLES, 1. A.A. — Resmi Jisanm Fransızca olması ve fran- sızca ile flamancadan her ikisinin de resmi lisan olarak ma. it sili sının yalnız adii bususata hasredil. İekeli alâkadar eden meselelerde öbek belde İ siyasi faaliyetlerini tanzim etmek üzre ayni İa telakiler yap i kanun meclisinde müzakereye başlanmış- tır. mayı kararlaştırmışlardır. m m BÜKREŞ, 11. A.A. — Lehistan | saat 8 de Varşovaya hareket etmiş hariciye nazırı M. Beck bu sabah tir. İ tir. Türk tayyarecileri Harkofta , MOSKOVA, IL.A.A. Türk tayarecileri yanlarında İllin olduğu halde Donetz havzasına gitmek üzre dün Hı lardır. o uçmuşl Türk tayyarecileri Harkofa muvasaletlerinde hararetle karşılan mmışlardır. Harkof tiyatrosunda verilen müsamerede hazır bulunmuşlardır. çalmıştır. üzerine türkçe (olarak “Türk misafirlere hararetli dost se- ibaresi yazılı idi. Orkestra Türk ve Sovyet milli marşlarını Türk tayyare filosu kumandanı Celâl Bey Harkofta hareketin: den evvel Sovyet Rusyadakii Sovyet Rusyada geçirdi iz ib alarını su suretle anlatmıştır: günleri asla snutmıyacağız her şehirde hararetle kabul olunduk. B ilhassa Harkofta gördüğümüz hüs- nükabul biz fevkalâde mütehassis etmiştir. Bu güzel şehri daha liyi tarayabilmek üzre fazla k-lamadı ğıma çok müteessifim, M. Venizelos Sakız adasında SAKIZ, II (Milliyet) — Liberallar reisi Mö Sakız adası merkezinden kalmış ve ada içerlerinden gelen ba- tün gün Venizelos dün bü- zı heyetleri kabul etmiştir. M. Venizelos refakatinde madamı ve maiye- ti bulunduğu halde ihtimal bu akşam Limni adasına hareket edecek ve- orada 24 saat kaldıktan sonra Midilli adasına gidecektir, Orada bütün ada ahalisinin ist'râklle Mösyö Vennizelosa hararetli istikbal ğı söylenmektedir. M, Venizelosu is 'ikbal etmek için Midilli |dün akşam Midilliye hareket etmişlerdir. M. Venizelos Midillide irat yapılaca- mebusları edeceği siyasi nutkunda hükümetin muhalefetle anlaşamaması mes'ali- yetini hükümete atfedecektir. ÇEŞME, 11. A.A. — Sakızdan alınan haberlere göre eski Yu- nan başvekili M. Ver!zelos dün sabah vapurla ada sahillerinde bir gezinti yapmış ve akşam üzeri Sakıza dönmüştür. Gerek M. Venizelos gerkse Yunan donanması “halâ Sakızda bulunmaktadır. Yunan manevraları ve İtalya Atina, 11 (Milliyet) —Gerek Hariciye Nazırı gerek Bahriye Nazır: bir Italyan harp gemisinin Yunan torpido mahripleri filosunun manev- ralarım takip ve hareketlerini taras sut ettiğine dair verilen haberlerin asılsız olduğunu beyan etmişlerdir. Aldığım malümata göre hakikat Yunan kükâmetinin müsaadesi üze rine İtalyan denanmasının bir mua- vin gemisinin Yunan sularında bahri tetkikatta bulunmasından ibarettir. İnönü za feri kutlulandı BOZOYUK 11 (Milliyet) — İnönü ini her- sene İİ mayısta İnönü şehitlik el alemi alir na alınmıştı, Bu münasebetle Eskişehir ve Bilecik halkı, valileri, asker ve sivil erkân ve memiwin şehitlik âbİdeğ önünde | toplandılar. Büyük şehitlere saygılarım sundular, yüz bir kurban du, pilâvlar kesildi, kazanlar karul- ve helvalar pişirilerek bütün hazır olanlara dağıtıldı. İs- met paşanın, Ga-'ye zafeni bildiren telgrafı fatiha gibi okundu ve şehit- lerin ruhlarına sunuldu. Haydutlar Amerikaya Amerikada bir çok milyon Borçlu olan devletlerin ve- ları olan birisini kaçırdılar İrecekleri taksitler meselesi ARKADYA, (Kaliforniya), 11. A.A. — Bir çok milyonları olan Vilyam ( Hohs, Kaliforniyadaki muhteşem malikânesinden iki hay« dut tarafından kaldırılmıştır. Hay- dutlar henüz bir fidye istememiş: lerdir. Fakat milyonerin karısı ga- zetecilere istenilen parayı verms- ğe hazır olduğunu bildirmiştir, Mil ( ECNEBIi MATBUATINDA OKUDUKLARIMIZ ) Polska'dan: Bütün Lehistan gazeteleri ya ari lariciye Nazırı M. meş dü ve cikan lr ” lıkları içinde doğmuşlardır. Asri ra- bıtalarin biribirine bağlı olan iki mem- leket tahakkuk eden gayelerini müş- terek mesai öle tarsin etmişlerdir. . 10 may:s gününde Lehistan milleti kal- ben ve fikreen dost ve müttefik Ro- manya ile beraberdir. Figaro'dan: Figaro gazetesi Fransanın, Japonya leyhinde yapılacak h. i bir ha- rekete iştirak etmesinde ühim mah- dır: 6 Şubata kadar bizi idare eden sulh ni inin buzlu arazisi üzerine ekmeği pek tabi bulabilirlerdi. Bizim selhpercerlerimiz eski muha- riplerin kanları içinde boğuldukların- dan ih seki haklarım elde etmekde. silâhsızer dir. Bu sulh, angle » sakson Lerâ Cecirin “Japonya eley- vale milan ği larımızın, hine müttehit hareketi, gülünç dualarına karşı sağır kalmamızı icap ettirmektedir. Bunla- rın tevhitlerini değil fakat gösterdik- leri Tel takip edelim. Bulgarie'den: Ankaradan Sofyada çıkan La Bul. garie gazetesine verilen habere göre Yunan Harbiye- Nazırı Ceneral Kon. dilis'in Ankarayı ziyareti her iki mese- de Denen simay müzakereye girişmek içindir... Muhabire göre bu meseleler şunlardır.; 1 — Trakyadaki gayri askeri mın- ir i gayri tahanın, emniyet noktai lan ile gası lü Z 2 — Harp zuhurunda Türkiyenin, arazisinin emniyetini temin için boğaz- ları hapatması, Bu muhabire göre bu iki nokta hak- kında Türkiye ile Yunanistan arasın- da esasen tam bir itilâf mevcuttur. icap ka met te bunu Cemiyeti akvamda mevzu. u bahsedecektir. Esasen Ceneral Kon- dilis te Trakyadaki gayri askeri mın- takayı istihdaf eden bugünkü istatoho. nun, iki memleketin emniyetini temin lemiyeceğini beyan etmiştir. Bir müddetten beri beliren bu * leplere karşı, İtalya ötedenberi muha: lefet etmektedir. iztanın, bu | «t İgarıs- tana müteveccih olduğu zehabı tevlit etmesini arzu ridir... nminnsnzl La Bulgarie gezetesinin muhtacı te- yit olan bu haberini, Bulgar mahafili- nin Ankara mülâkatları hakkındaki görüş tarzlarını tebarüz ettirmek mal- sadile naklettik. , L' İntransigeant'dan: L İntransigeant silâhsızlanma mese- me İn mein vaziyetini tahlil e- iyor ve ir ”Silâkazlanma bir nihayet değil, bir vasıtadır, Sulhü tesis için oldukça fe- na bir vasıta,. Zira daha kalabalık ve daha sanayileşmiş bir millet, daha az nüfusla ve daha a2 sanayileşmiş bir milletin hususi silâhları olmasada hakkından gelir. Eğer İagiltere bizim istediğimiz kadar samimiyetle sulhü istiyorsa, bu sulhü devamlı suretle kurabilmek için bir tek sözü kâfidir. a lidir ki Rhin aa im hus- udumuzsa, ayni zamanda İngiltere- nin de hudududur. Bu da hakikaten doğru bir sözdür, Fransanın ezilmesi pek kısa bir zamanda ilterenin €- zilmesi demektir. Henderson'un bun- dan şüphe etmediğini ümit ediyoruz... VAŞİNGTON, 11. A.A. — Ame: rika, Avrupalı borçlularına 15 ha- ziranda vadesi hulul edecek olan borçlarının taksitine mahsuben bu taksitleri temsil etmek üzere yapa” cakları sembolik tediyatın kabul e dileceğini bildirmiştir. Ayni zamanda son günlerde ha- riciye nezareti buradaki siyasi mü: messillere ve bu meyanda İngiliz, Fransız ve Belçika sefirlerinde kıs men tediyatta bulunacak olan men: leketlerin de Conson kanunu ah- kâmına tabi olacaklarını bildirmiş tir. Bu kanun, tamamen veya kıs- men tediyatta bulunmamış olan memleketlere ikrazatta bulurulma sını menetmektedir. Bulgar amelesi Filibede 26 bin tütün amelesi grev yaptı SOFYA, 11. A.A. — Filibe tü- tün imalathanelerinin 26 bin ame lesi ücretlerin artırılması için grev ilân etmişlerdir. Asayiş bozulmamıştır. Valinin ile müzakereler cereyan etmektedir.