İttihat ve terakki masalları Bilmem fırka tarihlerinde İtti - hat ve Terakki fırkası kadar ça - buk ve kolay iktidar mevkiine gel- miş, onun kadar acele siyasi hatâ- lar yapmış, harbe girmiş, mağlüp olmuş ve toprak kaybetmiş fırka var mıdır? 1908 tarihinde Rumeli askeri isyanile başlayan faaliyeti 1918 mütarekesinde fiilen hitama ermiş ve on sönede ister istemez tarihe karışmıştır. Bir adamı olsun bir fırkayı olsun mahküm ederken bütün işlerini ayrı ayrı hükme tâ - bi tutmak insaf ve insanlık borcu- dur. İttihat ve Terakkinin de ku - surları yanında | iyilikleri olabilir. Lâkin bunları araştırmak bana düş mez, Yalnız bir şey gözüme ilişi - iin uzuoları hehüz yaşayan bu ölmüş fırkanın masalları hal - kı ne kadar alâkadar ediyor? Ga. zeteler bu fırka hakkında sütün sütun tefrikalar yazıyorlar, Doğru- su, tazyikıı tam mânasile seneler- ce üzerimde hissettiğim bir fırka hakkındaki bu masallar. ibretle o- kunacak şeylerdir. Fakat halkın bu tefrikalara karşı olan merakım | görüyorum da bir fırkanın böyle | bir tefrika romanı mevzüu olacak hale gelmesini büyük bir talisizlik sayıyorum ve ne de olsa bir Türk malı olduğu için acıyorum. | Çayırda buldum seni!. Ben birkaç gün evvel bu şarkıya ait bir yazı * yazmıştım. Hani bir gece kapımın önünden geçen biri- sinin bu şarkıyı söylediğini ve er- tesi günü bu vakayı anlattığım bir arkadaşımın beni bu çakır keyif şarkıcıya içtiği rakının markasını sormadığım için muahaze ettiğini, meğersem şarkıyı söyleyenin de bizim matbuat arkadaşlarından fa lan ve filân olduğunu yazmıştım. o beri her gece bu “ça: | Yrda buldum seni” şarkısı aşağı ayni saatlerde devam edi - Yor. Bunu söyleyenlerin kim oldu- Kunu bilmiyorum amma iş yüzgöz olmasın diye araştırmıyorum da. Bu şarkının ilk kahramanı olan | arkadaş ta bana soruyor: — Yahu! Gene geceleri sizin pının önünden geçiyor muyum ?. Ve bu “çayırda “buldum seni?” şarkısı üstüste her gece o kadar söyleniyor ki; nihayet valde dün bana sordu: — Kuzum oğlum! Bu (çayırda buldum seni) şarkısı çok mu me - da oldu? Yoksa bu bizim sokak - tan geçenlerin hepsi çayırda mı dolaşıyor?.. Tabii cevap veremedim.. FELEK tanbul Türkofis kadrosu Türkofis İstanbul © şubesinde son vaziyetten sonra müdür Ce - mal ve müdür muavini olarak Hay- ttin Şükrü Beyler kalmışlar - dır. Ofis raportörlerinden Şefik B. de şimdilik İstanbul şubesi kad- 'rosundadır. Şefik Beyin haziran - da yapılacak teşkilâtta başka bir zifeye tayin edileceği anlaşıl naktadır. İstanbul şubesinin (diğer me- yuları vekâlet tarafından tayin ilmek üzeredir. (iş Bankasından alman cetveldir) 14 Nisan 934 Akşam Fiyatları Istikrazlar : gn itikrası dahili 98.75-$ T. a lrilit iaikrenı sese ŞE ş ni i irk, 2 $ Tü i Yaa er il Y D. Yelları mean kler Bİ Kapanma 8 nt e 7 SN ESHAM Bankası Nama 8,80$ Reji & iline .80 Telefo 1078 > Terkon w Çimente e İtikat dey. © 1OZS v Şark dey. 180 dolu Hisse 2650 $ Balya tw Hayriye 16 $ Şark im. ecza i ÇEK FIYA TLARI ğ “911,69 ir 20184 sg 64250 Si 3456 422 a 260 0 Bükreşt 72819 64,651 $ Moskosa | 110050 NUKUT (Satış) Kuruş Kuru lr Lı 206 ane NED Ğ 20 A Teviçre erin 120 $ 1 Pereta 16 | Tire “fı . Ke, Belin İİ 20 Daha ms j2 19 em de MA $ 20 Dinar “ İ kuruşa yumurta ODADA Elli kadar firma Şikâyet ediyor Soğuk hava depolarında fiat yükseltildi! Ticaret odasına şehrimizdeki pastırma, peynir, yumurta ve yo- ğurt ticarethanelerinden elli fir - ma müracaat ederek İstanbuldaki soğuk hava depolarınm ihtikâr yapmakta olduğunu bildirmişler ve şikâyet etmişlerdir. İstanbulda altı tane buzhane | yardır. Yapılan müracaata göre bu buzhane sahipleri aralarına be- lediyenin mezbaha yanındaki 80 - ğuk hava depolarını tutmakta o - lan kasaplar şirketini de alarak bir tröst yapmışlardır. Tröst derhal buzhane (fiyat - larma bir kaç misli zam yapmış- tır. Evvelce beyaz peynir için buz- hane ücreti teneke başma 20 - 25 kuruş almirken 50 kuruşa çıka - rılmış, kaşar peynirleri 60 — 120 kuruştan üç liraya, o pastırmalar 80 — 160 kuruş yerine 200 — 250 ni sandıkları 100 kuruş yerine 200 — 250 kuruşa çı- karılmıştır. Buzhane sahipleri geçen sene de böyle bir hareket yapmışlar ve o vakit ticaret odası müdahale etmişti. Fakat o vakit Cümhurj; - yet buzhanesi rakip vaziyete diğinden tröst bozulmuştu. Şim - di bu buzhanenin de araya gir . mesile vaziyet daha kuvvetli şe - kilde kendini hissettirmeğe baş - | lamıştır. N Tröstün ilk işlerinden biri de Bomontinin Fenerdeki buzhane - sini 12 bin liraya tutup kapat - mak olmuştur. Bu şekilde bir de buzhane buhranı ihdas edilmiş - tir. Ticaret odası vaziyeti tetkik etmektedir. Elektrik tenzilâtından istifade için Sinema sahipleri Ticaret oda- sında yaptıkları son içtimada kendilerinin de sair sanayi erba- bı gibi elektrik fiyatlarının ten - zilâtından istifade etmeleri için teşebbüsatta bulunmağa (karar vermişlerdi. Ticaret odası dün bunun temi- ni için belediyeye müracaat et - miştir, Hamdi B. Ankaraya gitti Liman şirketi müdürü Hamdi Bey Ankaraya gitmiştir. Hamdi B. Ankarada şirketin yeni teşebbüs - leri hakkında hükümetle tem; “çarşamba ktir, EKONOMİ Yunan malı diye Japon malı Y Ki Sürrüğünden bir takım mensucatının N gibi çıkarılmak istenirken yala andığını yazmıştık. Gümrük ida resinin yaptığı tetkikat neticesin - de vakıa bu malların Japon malı olduğu anlaşılmıştır. Fakat “mal - lar Yunan malıdır.,, diye menşe şa hadetnamesi vardır. Bu itibarla | Türkiyeyi alâkadar eden tarafı | yoktur. Herhalde ne olmuşsa Yu - nanistanda olmuştur. Bu vaziyette balyelerin ithalinden başka bizim m yapılacak bir şey görülmemek: | tedir. Fındık fiatı düşüyor Geçen haftanın en mühim piya- | sa hâdisesi fındık fiyatlarının su - | kutudur. Esasen geçen senenin yüz | de ellisi kadar olan fındık fiyat - kilosunda geçen hafta 10-15 kuruşluk bir fiat sukutu kaydedil- | miştir. Yani evvelce 55 - 60 kuruş kadar olan fındık Fiyatları 40 - 45 , ça inmiştir. z İ Yeni tereyağları bekleniyor | Yeni tereyağı ve sadeyağların bu hafta içinde piyasaya geleceği tahmin edilmektedir. Şehrimizde - yağ stoku 4000 - 5000 teneke - li ir. Sovyetlerin aldığı zeytin Sovyetler bugüne kadar Türki. yeden 36,500 liralık 250 ton zey - tin almıştır. Sovyetler 150 ton zey- tin sevketmek üzere toplamışlar - dır. Zeytin fiyatları geçen senenin 8 - 17 kuruş arasında dönen seviye sine mukabil 34 - 30 kuruş arasın- dadır. Fiyatların bu seviyeyi mu- Dün Romanyadan gene bir kafile SANA | i P Ke “ Türk vatandaşı geldi ve iskân mın- ına sevkedildiler, Üç senede bir kantar çalıştırılamadı! Belediyenin koca heyeti fenniyesi nasıl oluyor da bu işi beceremiyor? Belediye meclisi dün üç celse ak dederek intihap devresini bitirdi. Adaları Güzelleştirme Cemiyeti tarafından Büyükada'da Yörük A- lide istimlâk yapılarak bir plâj vü. <uda getirilmesi için belediyeye bi- lâhare almak üzere 25,000 lira a- vans verilmesini teklif ediyordu. 934 senesi bütçesinde bu husus- ta irat ve masraf faslı açılması su- retile kabul edildi. Mezbaha resminin kilo üzerin - den alınması tarzında evvelce veri- len karar üzerine Iktısat Encüme- nine yapılan tarifeye geçilmiştir. İktısat Encümeni mezbaha resmi- ni (koyun, sığır, karaman) birleş- tirerek kilo başına 9 kuruş resim a- lınmasmı mutedil buluyor ve tar - tılma suretile resim alınmcıya ka- dar da şimdi hayvan başına maktu- an alınan resmin kemakân alın - ması muvafık görülüyordu. 3 senede bir kantar işletilemedi! Cevdet Kerim Bey. — Bu kantar işi ir görüşülüyor. Kantar getirildi; fakat nasıl iştir hi üç se. nedir bu muazzam heyeti fenniye teşkilâtı bir tek kantarı tanzim ede medi. Devlet, tahtelbahir alıyor, hemen tecrübeleri yapılıyor, suyun içinde gidiyor. 3 senedir, bir kan - tarı muazzam heyeti fenniye işlete medi. Bu, bizim için, ayıp olur.,, Cevdet Kerim Bey mümkünse halka ucuz et yedirmek için 9 ku- ruş resmin daha indirilmesini de teklif ediyordu. Ali Rıza Bey, kıyırcıktan 9, ka- ramandan 8, sığırdan 7 kuruşa lımmasını söyledi. Encümeni müzekkeresinde sığır e- ti için “lüks,, tür diyor, Bu tavuk eti midir? (gülüşmeler). Neticede encümenin teklifi ka- bul edildi. Hesabı kat'i gene kaldı Bundan sonra sıra hesabı kat'i- ye gelmişti; fakat müzakeresinin gece yarısında bile bitmiyeceği ko- nuşuldu, tehir olundu. Meclis son içtimaımı bitirdi ve zaptı imzalıya- rak dağıldı. 931 hesabı kat'isinin müzakere. si için bir fevkalâde toplantı ya - pılacaktır. 4639 çift 65 yaşından sonra evlenenler de var! Yapılan bir istatistiğe bir sene içinde İstanbulda (4639) gift evlenmiştir. En fazla evlen « me vak'ası olan kaza Beyoğlu - dur. Miktar itibarile - ikincilikte Fatih gelmektedir. Evlenen çiftlerin meslekleri en fazla ticareltir. Bir senede evle - le meşgul, (1151) i san'at erbabı, (559) u zi i iğe göre en fazla evlenenler (19 - 24) yaş arasında- dır. Bunların adedi (2139) dur. Yaşı (65) i mütecaviz olduğu halde bir senede (9) çiftin de ev- lendiği kaydedilmiştir. Troçki geliyor mu? Esbak Sovyet Harbiye komi « seri M. Troçki bugünlerde Avru - Hâmit Bey — Her kıvırcık ka - ramandan iyi değildir. Her cinsin iyisi ve fenası vardır. Bunu kan - tarda tefrik güçtür. Yeknesak re- sim adaleti temin eder. | | İ Nureddin Münşi Bey — İktisat | : Siz aca Belediye erkânr, Şehir Meclisi &- zaları, belediye le ve saire ve saire bir hesabın içir çıkamıyorlar: 1931 ema hesabi kat'i raporunda 578.000 ii- ralık yani yarım milyoncuk bir açık var.. O sene bu kadar fazla mas - raf edilmiş fakat nereye masraf e dilmiş, orası malüm değil! Fahat işin şayanı hayret tarafı da bütçe- nin, hikmeti hüda, mütevazin ol - masıdır, Bu takdirde akla gelen ih- timaller şunlardır; 1 — Ya bu kadar çek fazla va - ridat temin olunmuştur. (Binaena- leyh mesele yok!) 2 — Veya olunmamış ta beledi « ye herhangi bir müesseseye karşı borç altına girmiştir. Bu takdirde: a — Ya evrakı müsbite ortadan kaybolmulşur. (Gene mesele yok!) b — Ya evrakı müsbite mevcut- tur da henüz bir talep vâki olma « mıştır. (O zaman fena!) Bunlardan maada akla bir başka şık daha geliyor; 3 — Anonim bir zat şehirde gö- züne çarpan bozuklukları düzeltir mek için belediyeye yarım milyon- cuk bir teberrü yapmış ve ismini gizlemiştir. (Bu takdirde bu hami yetliyi canı gönülden tebrik ede - riz.) Biz böyle düşün Siz aca İ ir bir haber yoktur. Biz böyle düşünüyoruz, | malüm olurdu, padan şehrimize gelerek (tekrar Büyükadadaki sayfiyesine yerleşe « ceği rivayet edilmektedir. Maa - mafib, resmi mahafilde buna da - ba ne dersiniz? Başka sizin aklınıza bir şey geli- yor mu; veraset tarihile, piyango tarikile bu paranın kazanılmış ol « mas ihtimaleri de var, var amme, eğer öyle olsaydı şimdiye hadar Velhâsl bir muamma ki halle - debilene aşkolsun. Demek şehir iş leri böyle dönüyor. Böyle döndürü- lüyor: Bir defa 1931 senesi hesabı kat'i raporunun 1934 senesinde ne işi var?.. Aradan kaç sene geçti, bu zamana kadar neden aranmadı, so rulmadı. Hadi unutkanlık diyelim. , Fakat şimdi bu hesabın meden i- ginden çıkılamıyor? Yarım milyon. dan fazla lira bu. Az papra değil. insan mahallede kasap, bakkal ol. “sa nereye ne sarlettiğini nereden ne kadar para aldığını bilir. Kale mini eline alınca hesap eder. Bu hesapları yapmak için bir Einstein olmağa da lüzum yoktur. İki, üç defter, kuvvetli bir hesap kâfi, Bunları düşündükçe kendi ken * dimize acıdık, Biz de belediyeden bu sütunlar da bazan öteberi rica ediyorduk. Halbuki onun değil, bizim ahvalimize bakmağa kendi cebindeki paraya bahmağa lüzum gördüğü yokmuş! : üyoruz, 0 göre | nen erkeklerden (1424) ü ticaret. MAHKEMELERDE Kumkapı Cinayeti Komiser Mucip Beyin beraeti istendi Kumkapıda birinci komiser i - ken Nuri isminde birinin ölümüne | Ziya Ağdisesini falan okumazdık, sebebiyet vermekle suçlu polis ko- miserl en matrut Mucip Bey Adilin muhakemelerine dün ağır ceza mahkemesinde de - vam edildi. Dünkü muhakeme fev- kalâde kalabalıktı. Uzun müddet- ten beri devam eden bu mühim mu hakeme hakkında (iddia makamı mütaleasmı serdederek Mucip Be- yin Nurinin ölümünde dahli oldu- ğu hakkındaki deliller kâfi ol - madığından beraetini istedi. Bek - çi Adilin ise vazife halinde attığı kurşunlardan birinin, Nurinin ölü- münü intaç ettiği sabit olduğun - dan af kanununun da nazarı dik - kate alınarak tecziyesi istenmekte- idi. İddia makamının iddiasını müddei vekilinin müdafaası takip etti, Vekil Bey ise Mucip Beyin bu vakanın mürettip ve müşevviik ol- duğunu ısrarla beyan ediyordu. Muhakeme suçlu vekillerinin mü - dafaalarını yapmaları için başka bir güne bırakıldı. Yaşı tahkik edilecek Faizci Menteş Kasavi'yi öldür - mekten suçlu Feriköyünde Arna - vut Zihninin muhakemesine dün devam edildi. Evvelce celbine ka- rar verilen şahitler gelmemişlerdi. Neticede gelmiyen şahitlerin cel « bine ve Zihninin yaşının tahkiki - me karar verildi. Türk maarifi Ve Efgan Sefir Hz. tetkiklerine ait intibalarını anlatıyor Bazı Anadolu şehirlerinde maa- rifimiz hakkında tetkikatta bulu - Hire dün Bura dan şehrimize gel miştir. Sefir Hz. dün kendisile gö- rüşen bir muhar- ririmize şu beya- natta bulunmuş « tur: O sü — len Da İzmir ve e sa havalisinde kü gük bir tetkik seyahati ri mirden sonra, Manisaya, oradan da Balıkesir tarikile Bursaya geç. tim, Dolaştığım yerlerde valiler - den başlıyarak, Maarif" erkönunin ve mahalli Halkevleri mümessille. rinin ve halkın şahsım hakkında gösterdikleri alâka ve teveccüh beni çok mütehassis etti. Gazete - niz vasıtasile kendilerine teşek - kür etmek isterim. İzmir; Balıke - sir, Mağnisa ve Bursa mekteple - rinde yaptığım tetkikat Türkiye Cümhuriyeti Maarif siyasetinin öz lü ve semereli neticeleri hakkın » da bana çok mükemmel fikirler verdi. İnkılâbınıza karşı olan hay- ranlığımın çoğaldığını histediyo - rum, Burada birkaç gün kalaca - ğım. Bugün Kabataş, Kuleli hisele- rile İstanbul erkek lisesini gezdim. Yarın da diğer mektepleri gezece ğim. Çarşamba günü Ankaraya dön | | mek niyetindeyim, M. Yovtiç geliyor Yugoslavya hariciye nazırı M. Yevtiçi huduttan karşılamak üze- re şehrimize gelen Yugoslav se « firi M. Yankoviç ve hariciye ka - lemi mahsus müdürü Refik Amir Bey dün akşam trenle Edirneye hareket gli E Sefir hazretleri eli sete treni beliyeekler © ve il li; er ve misafirimizle birlikte . İstanbula döneceklerdir. SEFARETLERDE İspanya cumhuriyetinin yıldönümü Ispanya cümhuriyetinin yıl « dönümü şehrimiz İspanyol konso- İoshanesinde merasimle tes'it kei Üniversite İmeydanında yapılması muvafık gi Kum üstüne 8 katlı beto bina yapar gibi! Hususi mekteplerden biriniş beşinci sınıfına devam | eden bi) hemşire zadem var ki, dün onat eşya dersinden inkisarı ziya hâdi sesini okumakta olduğunu hayretl gördüm. Bugünkü beşinci sınıf de mek, dünkü rüştiyenin ikinci sınıf, demektir. Ayni tahsil kanalından geştiğim için iyice hatırlarım kı rüştiyenin o sınıfında biz, inkisarı Esasen 12 yaşında olan bir çocuk doldurmak, o kafayı lüzumsuz ve boş yere yormak demektir. Mektej lerimizin iyi randıman vermemele, vi âmillerinden birisini de bu nok: tada ararsak hiç te hatalı bir araş tırma yapmış olmayız. Bundan ev- velki bir yazımda bize kitap kar- du değil, hayat adamı lâzem oldu- ğunu iddia etmekle doğru bir ha- reketle bulunmuştum. İşte 12 yaşın daki çocuğun körpe kafasını inki- sarı ziya nazariyesile yormakla e- miniz ki bir kitap kurdu yetiştir. dikten başka hatalı bir yolda da yürüdüğümüzün farkında değiliz. Bundan bizim inkisarı ziya hâ- disesini çocuklarımızın okumama sını iddia ettiğimiz mânâsı çıha- rumamalıdır. Bu nazariyeyi an'a- mak, kavramak ve hazmetmek için Ker şeyden evvel o çocuğun beyni olgunlaşmış olmalıdır. 12 yaşında ki bir çocuk beyninden bu olgan- luğu beklemek haylı abes olur. Biz mektebe çok düşkündük ve gok samimiyetle çalışırdık. Şimdiki çocuklarda bu düşkünlüğü pek remiyoruz, Filhakika bugün mekti be müdavim talebe. adedi, bizim zamanımıza nis ayar ka etmiyecek kadar çoktur. Fahat bu çokluk müspet bir şey ifade etmek. ten uzaktır. Bugünkü çocuğun mektebi pek sevmemesindeki sebebin büyük bir Kısmı, talebe velis'nden fazla mek- tebe aittir. 12 yaşındaki bir çocu ğun kafasına inkisari ziya nazari- yesi gibi oldukça ağır ve ağdalı bir nazariyeyi sokmak ve onu hazmet- tirmeğe çalışmakla orun hem kafa sını vaktinden evvel yormuş, hem de onu okuduğu derse karşı nev- midi ve fütura sevketmiş oluyoruz, Maksadımız güzel bir bina kur- kes fer şeyden evvel temeli sağ om yapmak mecburiyetindeyiz. Kum üstünde 18 katlı gi na yapmakla hen elm çocuk kafasına malümat namı aj tında bir sürü şeyler sokmak ara: sında pek büyük fark yoktur. İlmi gocuğa, mide bulandıran bir hint- yağı şeklinde değil, ancak tatlı bir; şerbet halinde verdiğimiz gündür ki mekteplerden iyi mahsul alabis leceğiz. i Biz, o ğı çok s ik, şime |, diki çocuk okumaktan fazla futbol ve sinema perdesini sevi», j & yor. ocuklarımı: okuma işi ; KEİ hata Da e mektebe ait ise, diğer kısmı siz ki ana balara teveccüh eder. Sonra şunu da itiraf etmelidir ki bugünkü gençler, mektepteki vesa- it noktasından çok bahtiyar ve zen- gindirler. Bu kadar vesait ve kolay- lık içinde ondan istifade edeme- mek, ve ettirememek hazin olduğu acıdır. * ii Şe ei Salikanin ENİS Bütçe” hazırlandı ve ; | vekâlete gönderildi İstanbul Üniversitesinin bütçesi hazırlanarak Maarif vek İletin gönderilmiştir. Ünive için bir fizik lâburatuvarile kim!- ya, nebatat ve hayvanat enstitü! İri vücude getirmek üzere bütçe; hsisat konulmuştur. enstitülerinde fen faküli atr şeklinde bir dershane yapıla caktır. Bu binaların o Üniversi ülmüştür. Nebatat ve hayvanat erjs. itüleri müşterek bir binada te: dilecek ve bir de nebatat maniyede yanmış olan eski Şeyhij ri kapısı yerinde yapılması wverdir. Nebatat ve hayvanat titüleri ileride biyoloji enstitüsü mini alacaktı il i ir.