— a Londra mektupları e, İnsiliz tiuatroları Pikadelli, Londranm bu Paris- | leşmiş işlek meydanı, en büyük ve en iyi tiyatroların bulunduğu yer- Gece, kalabalığın en kesifi | ep bu meydana varan caddeler- de kaynaşıyor.. Bu Sokaklardan kitara, muzika, santur ve bilmem musiki âletin'n sesleri geli- yor: Dilenmek İngilterede esaslı kanunlarla menedilmiş olduğu i- çin bu usulü bulmuşlar; güya çalı- “ yor, eğlendiriyor ve kazanıyorlar! te; İngilterede bir çok ananeler, | öyle sudan tevillerle hâlâ hükmü | piç nü icra ediyor gösterilmektedir. n © Hele işsizlik biraz daha artsın; bü | “tün Londra sokakları, birer Muzik | Holl olup çıkacaklar... İşte; bizi paltomuzun altımda üşüten soğuktan habersizmiş gbi yarı bellerine kadar yarı çıplak ka dınlar, Pikadelli yakinlerinde du- “ran iki katlı büyük bir otobüsten — bizde bir arada ancak bir baloda görülebilecek kadar fazla sayı - ş rlar.. Hemen in boynunda tilki ve bazıla a kaplan bulunduğu i- k arkalarında artık kö- peki sri yok.. Her kibar İngiliz k dırın eli, kolu, kuyruğu, hasılı bir © uzuv gibi yanıbaşında duran kö- pekler, bana her zaman, Lord B- 'verbrok'un artık modası geçmiş te © makuğ “İşçi kadı lar! Siz de reyinizi muhafazaki lara veriniz!” dediği"zaman; işç' kadının “Onu Leydilerinize söy'eyin! o Onların köpeklerinin ık masrafı bizim aylıkları dan fazla!” .diye haykırışını hatırlatıyor... Localarda ve arka sıralarda « “turan kibar orıfın ön sıralarda gü İerken kahkaharı kulaklarını yır- tan halka bakarken onların da İn Viz oldukalrını bilmekten esef ; en farkediliyor. İçlerin- >, Uyatrodan alacağı zevki ve ei dolduracak manzaranın ahengini bozmamak için hepsini kendisi gibi giydirmeği bir an için ıklından geçiren de var erde r; bu, görece- Zim “beşinci pPiyestir ve kanaatim bu: — İngilterede — söz've jest, Hayd Parkta; temsil ve raks, yatrolarda rezil edilmektedi T'yatro'arın en şöhretli ve iti- malılarında bile hep tulüat, bep Seacık oyunları! Kelime lerle yiyorlar ve sinirleri oynatı > yorlar. Su mükemmel ve muhteşem de .Ç korların yeni ve sade nım acıyacağı geliyor: Bu tu- ların göbek çal Amerikada © Yeni siyasi Ç Zümreler doğuyor B zümreler umumi menfa- ati her türlü fırka düşünce- erinin fevkinde tutuyorlar ii 48 N NEVYORK, 2. A.A. — Avrupanın bazı memleketlerinde, yeni nesle men © sup gençler arasında meşhut olan siya | d “faaliyetin inkişafı Amerikada his o- — İunmaktadır. Bu inkişaf hareketi, sene o sonunda icra edilecek olan intahabatta © mühim bir âmil olabilir. yz canpin ve bilhassa balı. İ demok- © #muhiti cebir sahillerinde, kadim. rat ve çümburiyetperver fırkalarının ii a gerisinde “ ganç muhafızlar” veya “ye © ni muhafızlar” mamile, 21 den 40 var şına kadar erkek ve kadınlardan teşekkil zümreler hasıl olmuştur. Bu zümreler, umumi menfaati her ” türlü fırka düşüncelerinin fevkinde tut- tuklarını temin etmektedirler. Şimal, garp ve orta Amerikada ise, gençlik zümreleri, kadim fırkalar hari- teşekkül etmek (istidadı gi #ermekte ve bu suretle üçüncü bir fı Alınan malümata nazaran, garp ia © takasında ve taşlı dağlar pileli e - “hali, hükümetin bu havaliyi | ihmal ve şark mıntakasile bahri muhit kebir sabil © lerine feda eylediği kanaati, Ve bu kanaat örflerde ve adetlerde iştirak » bulunmamasma rağmen, Montana, İ- — daho, Viyomüng, Novada, Utah, Kalo- © rado, yeni Meksika, Arizona, garbi Kan osas ve hatta belki de Dakota eyaletle. > Tini Birleştiren siyasi bir blokun teşek- — külü için müsait bir zemin hazırlıya- ir © Bu blolum, demokrat fırkasınm kas Jesi olan “Metin cenup” grubuna mü- şabih bir grup olması muhtemeldir. Garp eyaletleri hali | bazirdaki ikti- sadi programın bazı noktalarını şiddetle « tenkit etmektedirler. Bunlar, ezcümle, o toprak mahsullerini tahdit etmek tasav- ovürunu kabul etmiyorlar. e Ve bilâl azami mahsul elde etmeyi ve hüküme- ta, memleketin mütebaki aksamındaki İk ikiyaş derecesini kile almaksızın A. menfmab temin awlamazini öâki- LONDRA:27-3-34 maktan daha aşağılık bacak salla- | maları, Kel Hasanın Salaş tiyatro- İ sunun mukavva dekoru içinde de yapılsa gene seyircilerdeki coş kunluktan veya alaydan hiç bir şey eksilmiş olmaz. Suyun üstüne çıkan zeytinyağından daha hafif ve bulaşık, daima hi:s'n ve fikirle rin üstünde kalacak kadar hafif ve kirli mevzular.. Hep karşılıklı al. datmalar, aldanmalar.. Yazıhaney se memurlar ve daktilolar, saray- sa esirler ve cariyeler, mağaza ise hademeler ve midinetler, hasta - haneyse hastalar ve hemşireler, ki eyse papaslar ve rahibeler, dai- imi bir muaşaka, hayır bir zina baş alngıcı havası içindeler.. İlk fırsatta birisi, sonradan ter biye görmüş çatlak (bir resle, bir şarkıya başlıyor; musikili nuşmadır gidiyor ve diğer bir fır- salta bu gruplardan biri, dansla- rın bedii taraflarının şebvet ur: dırma kayğısının dişlerile didik di dik edilmesinden meydana gel mş bir müşterek ve acaip raksa başlıyorlar.. Hem de ne sudan, ne | manasız, me münasebetsiz fırsat ve vesilelerle... Her tiyatronun bir komiği var; piyes ne olursa olsun onun rolü birinci plânda; artık ne tez, ne fa ca, ne mevzu var ortada... Bizim “Sinirlerim yoktur” (Vasfi Riza), “Beh: ranm en ba tiyatrolarında tu- tunabilecekelr galiba.. Sonra; notaları — tabir caiz- — kusarak çıkaran o orkestra- lar! Bütün istidat ve zevkleri yala yıp yutan yamyam ve dejenere bir musiki, bir kart ve acaip hıçkırık, bir fasılasız ve azğın dövünme ha linde, ve orkestra şefleri, bir san- atkârdan ziyade bir canbazı andı- rıyer; Orkestrayı idare etmek i- | çin değ'l; bu çarpık havalara uya , durmak, hâsıl bir nevi vâryete yapmak için ortaya çıkmışalr gi- m Garp medeniyeti, ayni zaman- da, bir zevk, şuur ve heyecan buh ranı da geçiriyor... Yalnız para ve ahlâk buhranı değ'l; sanat buhranı da var! Hem daha daha acıklı, Burada aktör, artık bir canbaz veya bir meddah; tiyatro muhar- riri, artık bir kaçık veya bir mec- i artık bir demakağ veye bir lir... Yeni sanat mekteplerini yeni ibtlâller ve yeni kültürler doğura cak! Behçet KEMAL Korkuyorlar Rus propaganda- sının tesirleri Sovyetler Amerika efkârı umumiyesini Tokyoya karşı tahrike çalışıyorlam ş - PARIS, 2. A.A. — Havas bildiriyor: Portinaks Eko dö Pari gazetesinde yaz- dığı bir makalede, Amerika, Japonya ve Rasya münasebatını mevrru bahtede- rek, Tokio hükümetinin doğrudan doğ- ruya yapacağı bir hareke! a ile Amerika arasmdaki ihtilifl mesele- İeri halletmek istediğini ve fakat, M, Reosvelt'in va müşarirlerinin ponyanın sükütünün ifrat mış olması dolayisile buna mukabele ol. mali üzere Sovyet Rusyanın mali yar. demlarile teşci edilmesi icap edeceği Spin bulunduklarını kaydetmek Pertinaks, diyor : Sovyet propagandası, bundan diledi- ğ de ediyor. Ve Amerikan ef- i Toki karşı tah- yalnız Japonya aley- binde değil, ayni zamanda Anglo sonlar aleyhinde de çalı Japonyanm bir Asya getirmek için yapmakta ve sarletmekte olduğu faaliyetler kar- şısında ve Rus ve Japon ihtilâfnin yanın mükadderatını tayin ve tesbit €- deceğine bir karar vermesi ihtimalinin mevcut olmaması itibarile Sovyetlerin aleyhinde kıyam edemiyecekleri bir tes- viye sureti vucüde getirilmesi Amitrikanın ve gerek Asya topraklar da bulunan devletlerin menfaatları ica- — vesai radalara başedilen çok tenjanlar, diğer taraftan, ciddi hoşmut- suzluk sebepleri teşkil ediyor. Bundan başka garp o mntakası, hü- kümeti, paranın kıymetini iade yolunda kâfi derece himmet göstermemekle it. ham ediyor. Umumiyetle, gençlik hareketinin ne #uretle inkişaf edeceğini tahmin eyle- mek, şimdilik güçtür, Mamafi arpte i m teşekkülü igin sar- dereceye var- | ı HARİCİ HABERLER Mussolini'nin beyanatı M. Mussolini nutkunun tahrif edildiğini söylüyor İtalyan Başvekilinin “Paris- Soir,, gazetesine verdiği son beyanatın aslını neşrediyoruz M. Mussolininin Re - mada söylediği ve otra « fa ateş püskürdüğü nu - Gö tuktan sonra Paris - Soir gazetesi muharrirlerin » den birine Avrupanın va ziyeti siyasiyesi hakkın- da bir beyanatta bulun- duğunu telgraf havadi - Ruhsatnamesi olmıyanlar silâh taşıyamıyacaklar Dahiliye vekâleti suçların azalmasını temin için bir lâyiha hazırladı ANKARA, 2 (Telefonla) — Dah'liye Veköleti memlekette her se ne biraz daha hafifleyen suçların tamamen değilse süratle azalmasını in bir lâyiha hazırlamıştır. Vekâlet yaptığı tetkikat neticesinde memlekette işlenen suçların ek: 'nde sabıkalı ve şüpheli şahısların yanlarında silâh bulundurduklarının tesiri olduğunu anlamış ve bu gi- bilerin silâhtan tecridini lüzum görülmüştür. Bu sene geçen seneye nis betle toplanan silâhların daha az olması, suçların azalmasında müsbet tesirler göstermiş fakat müsadere edilen âdi silâhların hükümet tara - İ rak karılıp dökülmek, kıvranıp | Fransanın ise Ja- | mesini söylediğimi atfötmişler. Hal - si olarak neştetmiştik. Dün gelen Paris - Soir inde bu mülâka. yerlerini alıyoruz Muharrir mülâkatın dayetinde M. Mı nin her fani da fevkalâde ola, arak ta hayyül ettiği adami Gulmadığını kay- dettikten sonra kendisine şu suali sor duğunu söylüyor: — Roma protokollerini, bazı dev - letier aleyhine karşı | bilenmiş bir si lâh olarak tefsir ediyorla Herkesin meseleyi istediği gibi menedemem., Fakat Ro ; kim olursa olman; kim s ekmiş bir blok « Çok defalar, | birçok defalar bunu söyledim. Bu mer kezi Avrupada bir teşriki mesainin başlangıcıdır. Kim arzu ederse buna iştirak edebilir. — alyan filri bu olabil kat acaba diğerlerinin meselâ yasi gayeler için tatbik etmeğe fiki leri — Hayır, Macaristan bunda hepi: | miz.gibi iktisadi menafi görmüştür. — Bu müzakerat münasebetile, tarzı hareketi, İtalyan - Fransız münasebatı üzerinde hakiki bir mukarenet havasmın estiğini gös. şüphesi bu münasebat salâh kekeli Fakat bir netice « ye varmak için sözden başka bir şey lazımdar, Arzu ve fül lâzımdır. fikrinize göre hasıl olu - kolaylıkla e eder, Fakat dahası ver İki millet arasnda mevcut fikir yrılığı bazı anlaşamamazlıkları izah edebilir. Meselâ biz sizin “alay” de - diğiniz şeyi bilmeyiz. e uzum müddet düşündü ve san ki içinden yaptığı bir muhakemeyi neticelendirir gibi dedi kiz | arada bir fark vardır. Bu böylece ma | Italyanın plânı her kesinkinden da - İ tadan — Hayır, Ben bizim tarihimizde ve bizim edebiyatımızda alaycı şeklin re vaç bulduğunu bilmiyorum. — Şüphesiz. Fakat bu Fransanın ve İtalyanın büyük umumi meseleler etrafında sna bir mâni mi » dir? Hissiyat tarafını bir yere bıraka sm ve menfaatten bahsedelim. Mese- lâ silâhsızlanmadan... Pazar günü söylediğiniz nutuk bakikaten bir rü- cu olarak tefsir edilebilir mi? Size di yebilirim ki Fransanın bazı mahafilin de , sizin son muhtıranız üzerine av- det etmek istediğinize ve büyük dev- letlerin hakkındaki Statu çuo'ya artık rıza göstermiyeceğinize hükmediyor- lar. — Katiyen. Benim nutkuma gelin <6 onu tahrif etmişler. “Meselâ bana Almanyanın surette teslih edil. buki ben tedafüi demiştim. Herhalde Paskalya tatili ! İngilterede yüz binlerce kişi plâjlara gidiyor” LONDRA, 2. A.A. — Paskalya bay römları' münasebetile Londra ile Avru- pa kıt'a: araunda münakalât faaliyeti büyük miktarda artmıştır. Yalnız, cumartesi günü Kroydon ha- va meydanmdan Avrupaya 120 tayya- re kallemıştır. Deniz aşırı trenlerin ço- ğu iki misline çıkarılmıştır. Diğer taraftan hayanın fena olması! na rağmen birçok şehirliler, sahillere doğru dökülmektedir. Plajlara tehacüm evvelki rekorları kar | muştr. Blakpul plâjma 250.000, Hasting plâjma 100.000 kişi gitmiştir. Buna mu- kabil birçok vilâyetlerden Londraya da yüz binlerce kiçi gelmiştir. Hayt Park'a “Zerafet geçit resmi: görmeğe gelenlerin tayını 250.000 kişi tahmin ediliyor. Lok Ness canavarı da şölretilden bir şey kaybetmiş değildir. Binlerce otomo: | bil, gölün. etrafında dolaşmakta; motör. | ler ve gemiler de gölde canavar araştır. maktadır. Fakat meşhur canavar, — Ev ğer, hakikaten canavar mevcut İse — | John Simon'un ziyaretini iade etmek | maksadile 23 nisanda Londraya gide- Mesai bürosunda (Yanındaki tibi hususisidir) lâm olduktan sonra bana geliyor ki ha çok sizin plânmızda yaklaşmakta dır. Bilmiyorum niçin Fransa bunu ka bul etmek istemiyor? Çünkü ona şim- diki bütün silâhlarını bırakıyor ve ken disine bazı emniyet garantileri veri - yor.. Bundan başka, evet bundan baş ka silâhsızlanma konferansının ismi doğru değildir. Ne fikirle buna bu is mi vermişler? Ben katiyen silâhsrz - lanmanın olacağına kani değilim. K yevi ve bakteriyolojik harplerin or - kaldırılması. tamamile | ahlâki ir tesiri haizdir. Fakat nihayetüle - ir milletler biribirler irle öl- ürler Ve balik “bür silâköezlanma olması için bu demirin ortadan kal - dırılması lâzımdır. Daha müte: de, iki memleketi ayıran şeyin müa - hedelerin yeniden tetkiki meselesi olduğu umumiyetle söyleniyor Bunun vardır. Çünkü haksızlıkları tamir et - mek isteyen muahedeler ekseriya baş ka haksızlıklar doğururlar. Zaten bu muahedeler imza edildiği zaman da bunların ebedi olduğu zannedilmiyor- du. Muharrir bilââhara M. Mussolini- ye küçük itilâf hakkımdaki fikirlerini sormuş ve gene Fransız - İtalya mü- nasebatına mi Mr İyan Başveki li meticeye yani söylemiştir: iki devlet o araşmda çok iyi bir hava leri Bu hava İtalyanın ve Fransanın bazı umumi büyük me- sail hakkında müşterek moktai nazar | dan doğmaktadır. Bu havanın, iki mil let arasında on beş senedir muallâkta kalan mesailin çok yakında kaşa sma ve halline müsaade edebileceğini ümit etmek lâzımdır. Muharrir bundan sonra Başvekile en wühim sualini, yani beyneleailel vaziyetini sormuş ve bazı kimseleri folâketle rtefeül et tir. Duçe bu süple ki: — Bana kalırsa aldanıyorla. harbin yakın olduğuna kani deği Herhalde baruta ateş verecek Faşist | hükümeti olmıyacaktır. Rejimin ö - nünde daha pek çok maddi ve mâne- vi başarılacak işleri vardır. Bu işleri ise ancak uzun bir sulh devresinde ya pabilir. İ e Haydutlar Bir treni yoldan çıkardılar, yolcuları soydular HARBİN, 2. A.A, — Otuz haydut bir marşandiz trenini yoldan çıkart mışlar, hücum ederek soymuşlardır. Bu hücum esnasında iki kişi birçok kimseler yaralanmıştır. Haydutlar, askeri muhafızları esir et mişlerdir. Münakelât durmuştur, ölmüş, M. Si Lomd8 4 gidiyor ROMA, Z.A .A. — Hariciye müste- iç, M. Mac Donald ile Sir cektir, Fransada faşistlik LONDRA, 2. A.A. — Morning Post güzetesinin bildirdiğine göre, “ Vatan- perver Gençlik” isi taşıyan ve Fa- şistilğe, ynknneyi balaran Fransiz te- fından yeniden satılması sabıkalı ve şüpheli şahısların tekrar silâh el - de etmesine sebep olmuştur. Zabıta yalnız geçen sene sabıkalı ve şüp- heli şahıslardan 25268 silâh ve yaralayıcı âlet müsadere etmiştir. gbi şahısların silâhtan tecridi ve çin bu kanuni müeyyede zırlanmıştı caklardır. Bu iyetinin müsmer olmasi i- ve lâyiha ba düşünce ile he İmayanlar silâh taşıyamıya- hsatname kaydına tâbi o- lacaktır. ç lin en büyük zabıta'âı ruhsatsız olarak üze örüldüğü takd silâh memnu olsun olmasın bir aydan üç aya kadar ağır hapis ve 30 lira dan 100 liraya kadar para cezasına mahküm edileceklerdi. Yeni bir Adliye binası inşası için ANKARA, 2 (Telefonla) - Adliye vekâleti yanan İstanbul Ad- Uye binası yerine yeni bir binanın inşa edilmesi için bir lâyiha hazırla - mıştır. Bina için lüzamu olan para Edirnede yanıkkışlanın tamirile ha- pishane şekline sokulması için verilen tahsisattan geri (O kala cak para ve icta dairelerinde kalarak sahipleri tarafın dan alınmıyan paralardan temin olunacak ve para sahiplerine icra veznelerine müracaatlar paralarını almaları için kanunun neşrinden itibaren bir sene müddet verilecektir. ini, çapını mahal - bildireceklerdir. Halkın Jirde silâh sahibi Mayi madeni mahrukat inhisarı ANKARA, 2 (Telefonla) — Gümrük ve inhisarlar encümeni ma- yit madeni mahrukat inhisarı lâyihasının tetkikini bitirmiştir. Encü - men lâyihada kanunun neşri tarihinden ittbaren alâkadarların ellerin de mevcut mallartnt siparişlerin, sipariş mikdar ve (arihi 15 gün için- de bidrmetlerini, beyanname vermeyenler'n mallarından beş misli güm- rük resmi alınması şeklinde bir tadil yaptıktan sonra hükümetin tekli- fini aynen kabul etmiştir, Lâyiha maliye encümen'ne verilmiştir. Nafia vekili ile Tramvay şirketi murahhasları arasında müzakere ANKARA, 2 (Telefonla) — Nafia vekili ile İstanbul Tramvay şirketi mürakbasları arasında müzakereler bugün başlamıştır. Müzake reler şirketin bütün muamelâtı üzerinden cereyan'etmektedir. Burada beklenen İstanbul valiğ! Muhittin Bey de müzakereye işti- rak edecektir. Üniversitenin Yeni Teşkilâtı ANKARA, 2 (Telefonla) — Profesör Malche Ünivers'tenin yeni teşkilât lâyihası projesini Maarif vekiline vermiştir. İbrahim Tali Bey Ankarada ANKARA, 2 (Telefonla) — Trakya umumü müfettişi İbrahim Ta li Bey bu sabah geldi. ahiliye vekâletile temaslarına başladı. İbrahim Tali Bey ayın onunda Edirnede bulunacaktır. İGelecek Balkan konferansının İstan ae bulda toplanmasına karar verildi ATINA, 2. A.A. — Atina ajınsı bildiriyor: Balkan konferansı meclisinin dünkü celsesinde Yugoslavya heye- di namına M. İvanoviç ve Bulgar heyeti namına M. Sakazof, Balkan konferansının bir sene müddetle tehiri teklifinde bulunmuşlardır. Konferans meclisi reisi M. Papanastasyu, bu teklifin aleyhinde bu lunmuş ve bunun Balkan konferansının her sene içtimaa davetini amir olan nizamnamenin kati ahkâmına mugayir olduğunu beyan etmiştir. Mümaileyh, demiştir ki : “ Eğer ortada bir takım suitefehhümler, memnuniyetsizlikler var sa bunları ortadan kaldırmak için faaliyete devam etmek konferansın vazifesidir. Balkan misakını, Balkan yarım adasının diğer milletlerinin işti- rakini temin etmek suretiyle ilmam eylemek maksadiyle birbirimiz le adeta rekabete derecesine çalışmalıyız.” Bu izahatlan sonra konlerans meclisi, M. Papanastasyu'nun ge- lecek konferansın Istanbulda içtimaa davet edilmesi teklifini ittifakla kabul etmiştir. Bursaya giden Fransız seyyahları BURSA, 2. A.A. — Mesajeri Maritim kampanyasının Bursa be lediyesi ile yaptığı temas neticesi olarak bugün şehrimize Gülnihal va © puru ile 305 Fransız seyyah gelmiştir. Seyyahlar, şehrimizin tarihi €- serlerini ve görülecek yerlerini gezmişlerdir, Belediyemiz bir kolaylık olmak üzere seyyahlar tarafından alına cak Bursa mamulâtı eşyaların kıymetlerini franga tahvil ettiği gibi buna benzer birgok i kolaylıklar daha göstermiştir. Fransız o seyyahlar, şehrimizden çok iyi intibalarla ayrılmışlardır. Edirnenin imarına ait işler EDİRNE, 2. A.A, — Şehrimizde bulunmakta olan meb'uslarımt” zın ve vali, fırka ve belediye reislerinin iştirakiyle bir toplantı yapıla" X , rak Edirnenin imarına ait işler üzerinde konuşulmuş ve bir takım esa$| lı noktalar tesbit edilmişti: j - Bulgarların borcu iz Hamillerle müza- kerata başlanıyor SOFYA, 2. (Milliyet) — Bulyarista- nin harptest evvelki ve sonraki m yeni tediye şeraitini tayin etmek maksadiyle Londra ve Paristeki hâmil ler, biran evval müzakerelere başlamak için Bulgar hükümeti nezdinde israrla teşebbüste bulunmaktadırlar. Başvekil Gospodin Muşanof, hâmiller letolan müzakerelere 15 nisan ile 20 z Arnavutluk için İtalya ile Yuna- nistan anlaşmış BELGRAT, 2. (Milliyet) — Tir dan bildirildiğine göre İtalya Yun tan arasında Arnı irin nufus takalarma taksi ma yapılmıştır. "Arnavutluk hükün nin mim resmi organı olan “Besa” gifi! tesi, hükümetin bu gizli İtalya-Yi anlaşmasını Roma ve Atinada pro > i yazmaktadır. ie