1 Ocak 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 7

) ğ Yedi! | Mek Durmuş Ağa — Beyefen- | #, vecsek vel.iinden bir çeyrek ev: vel geldiğinize göre karnınız çok | acıkmış olmalı! i Bey — Sorma, (Durmuş Ağa, | sorma... Açlıktan gözlerim, fena | karardı, Karnımda solucanlar kol. | tuk deyneği ile dolaşıyorlar. || gı Pormuş — sofra hazır Beyefen- i. Bey — Sofrayı yiyecek değilim. Yemek hazrı mı? Ki onu gri Durmuş — (kekeliyerek) hazır... Hazırdı amma. i Bey — Aman, birdenbire söy- eme, yüreğime iner. Yemeklerin başına bir kaza mı geldi? Ah bu aşçı kadın; gene kim bilir ne sa- karlık etti? muş -— Doğrusunu söylerim, ahçı kadının bunda kabahati yok. | Bey — Anladım. Yemeği ke- | di mi kaptı? | Durmuş — (Ağlayormuş gibi gözlerini oğuşturarak) hayır, Bf... Bey — Peki,ne oldu? Purmuş — Yemek, kediyi kap- b Bey — Çıldırıyor musun, kediyi allen mek Durmuş — Anlatayım BF.; ahçı | kadın, ize kızartma pişirecekti. | Kasaba gitti, et bulamadı. Piliç tavuk pişirmek d ne piliç, ne tavuk, i tavukçuda pe hindi, ne kaz, ne ördek, bi: şeycik bulamadı. Bey — Nasıl olur? Ahçı kadın da dünyayı kurutmuş! | urmuş — Merakir O kadındır, | €nce lâzım, Öyle sıska, bir deri bir kemik hayvan almaz. Semiz, Yağlılarını da onun verdiği paraya Vee zorlar, V ie 17 — Anladım. Bunun içi İ Bi ne tavuk, ne hindi, iz e ördek; bir şeycik bulamadı. | BE RŞ —Ş işte böyle amam, Bey. — Peki, sonra , ne yaptı? reel m Şardan la Fr # Güzel bir mantar ği hazırlamağa başladı. |—|(<£ Bay — kediyi ke: tarla yahı di eti de ser lokanı hep hali Anladım. Bunun içi sti, Kedinin eti lam ni yaptı! Adam sende, ke- tavşan etine benzer. Ek. talarda tavşan eti, diye ia tavşan eti mi yediriyor. diler sağ olsun.. Anladım vermin Ahçı kadm, bana haber ta iyecek, tavşan niyetine man- ili yahniyi yedirecekti, “Ben, o Kedi çn* eleyip sık © dokumam, kmde? olsa, yerim. — Söyle ahçı ds m yahniyi getirsin! ne de yahni ŞEY ald Bey — Galiba, se yanama, dın, yedin öyle mi? eos N $ — Öyle şey benden u-| g. mar mısınız, Bf.? Bey — Peki, mantarlar ne oldu? | gz Kediyedi! wvelce © neye, yemedi Berat — Yemedi diyemedim, ai yeğ mantarlar kedinin ba- Şimdi, ben ne yiyeyim? 78 — Daha kedi duruyor! Bilhassa yemek hayı kesmemek li sap oyunu.. Sofrada turuyorsunuz, Misa, sorunuz: — Şurada on iki kişi og Sağımda Aliye hanım, solumda met Bey var. Fakat içimizden e) sağımda ve aşkası bulunmak şartile, ya hepimiz kaç defa Memeni biliriz? k Derhal sesler yükselir: fa On iki defa... Yirmi döre de. Halbuki sorulan sahi » szalin hakiki ce. vabı bambaşlındır. > Biliyor muz isti » size bir he- 1 on iki kişi o- irlerden birine MUZ, Ah. her solunda bir 1 radakilerin her birinin sa- iki kişide yn her defasında on “— mi & bulunmak k âç e Kaç defa oturup — kalkmak | İ | i i bir âmil ini MİLLİYET PAZARTESİ 1 Yeni yıla neşe içinde giren yavrular Voltanı Veri z Volta ilk pilini Napoleon en noktasınd. ini biz bir mevki vardı Çünkü © arihte beşeriyete geniş ufuklar a- çan elektrik pili meşhur Volta rafından bulunmuştu. Bu meşhur İ- bü | alyan gene kendi. yatandaşların. n ilk pili Bonaparta gösterirken dan Gadvani'nin sevkile tetkikle- re girişmişti. Daha 1790 senesinde bir kurbağanın siniri ile adalesine medeni bir cisimle (o dokunulduğu zaman, kurbağanın ölü olduğu hal- de ayağını oynattığı görmüş ve KANUNUSANI 1934 Yukardaki levhada yedi sinek,ye di karo, yedi kupa ve yedi maça var, Maça 1, karo 2, kupa 3, sinek 4, sayı gider . Oyuncular ellerine bir toplu iğ- İ ne veya bir kibrit çöpü alırlar. Ve İ ortadan oyuna | başlanır. Noktalr hatlar kibrit çöpü ile takip edilir. Bu çizgili hat nihayet (oyuncuyu İ kenara ulaştırır. Resimde görüldüğü gibi hatlar birbirlerini katetmektedirler. A: cak oyuncu, bu hattı kendi istik: metinde takibe mecburdur. bu noktadan tetkikatını genişlettir- mişti. Artık kurbağadan sırrını öğ- renmek istiyordu. Bu bacağı oyna- tan esrarengiz kuvvet ne olabilir- di. İşte elektriğin noktai hareketi bu'tecrübedir. Voltaya göre her can lı mahlökta elektrik vardır ve sinir-| ler nâkıl vazifesini görür. O zaman âlimler “hayatın gizli menbar”Mikifülanduğuna kanidi- ler. Halbuki Volt Galvanizmin alelâ- de elektrik olduğuna kanidi. Fabro- ni isminde başka bir âlim, elektriği madenlerdeki kimyevi faaliyet at- İ fediyordu . Volta tetkikatına devam ederek, aklına geldiği bir nevi elektrik| meksefesi kullandı. Bu suretle daha fazla miktarda elektrik elde etti. Yuvarlak bir çinkoyu iki bakır yu- | varlak arasına koyarak, bu yuvar- lakların miktarmt artırdı,bu suretle| İ ilk pil vücuda geldi. Ondan sanra gelen bir çok âlim- ler, Poggendorf, Ledanchö, Bunsen Daniel, Fery ve diğer muheriler pi- li mükemmel bir hale geirdirler. Halbuki o zamandan bu vakte ka dar elekrik sanaviinin ne kadar i- lerlediğini hep biliyoruz. Sür'at her gün bir az daha artıyor a — 2 Bu hızla sür'atin nerelere varacağı kestirilemez Solda yukarda ilk ta; iri, yyarelerden biri, altta otuz sene sonra saatte 200 kilometre yapan bir tayyare, sağda yukarda yandan çarklı ilk avizolardan biri, altta 100 sene sonra ve şimdi tezgâhta inşa — edilmekte olan | Mesafeyi kısaltmak için insan- lar evvelâ bâcaklarından istifade * ettiler, Tabiatın verdiği bu iki w Si sayesinde insanlar arzu ettik- i leri şeye doğru yaklaşırlar, kork- İ tukları şeylerden kaçarlardı. Ya- / vaş yavaş hayvanlardan istifadeye İ baktı. Ya üzerine biner veyahut ! arabasını çektirirdi. Su yol d fade etmek için kayıklar yap Fransızların Normandiye ismindeki dünyanın en büyük vapuru daha fazla süratle ve daha az > or. gunlukla gitmek artık dul olmuştu. Fennin de yardı- 'e mesafeyi yıkmak için bir çok makıneler yaptılar. Şüphesiz sü- Fatin fennin bir neticesidir. İ motöre istinat ediyor. Otuz sene evvel herhangi bir ma- kinenin saatte bin kilometre gide- | bileceği akla gelmezdi. Fakat şim- yaklaşmak © üzeredirler ve larından!“ di tayyareler bu baş döndürücü rak | | gileceğine şüphe yoktur. Stratosphöre denilen yüksek ir- tifalarda tayyarelerin süratlerini saatte binlerce kilometrelerle ölçe- | ceğiz. Ya günün birinde yıldızlar arasında seyahat mümkün acaba sürat nerelerde duracak? Siyah nokta ile gösterilen yere gelirse bu siyah noktalı o yerden istediği istikameti takip edebilir. Her oyuncu sıra ile beş defa oy- par, en sonunda kim fazla adet kazanırsa, oyun onundur. Eğer orta ya her oyuncu para, hediye vesaire koyarsa, kazanan bunları alır. Ge- riye gitmek ve iki defa ayni nokta» ya ulaşmak memnudur- Deniz banyosu Bu çocuk aynada kendini söy- rediyor. Ne görüyor? Elbette ken- disini.. Fakat ne | şekilde? Deni banyosunda.. Bir odanın içinde ay- naya bakarken, şu soğuk mevsimde insanın kendisini denize girmiş gör-| mesi, geçen yazın hatıralarını can- landırmak itibarile de eğlencelidir. Bu güzel eğlenceyi o odanızda ber biriniz yapabilirsiniz. Resim- de görüldüğü "gibi (A) küçük ha- cimde bir ayna alınız. (D) işareti- le gösterilen şekildeki gibi büyük bir kâğıt hazırlayınız ve buna kâ- ğıdın elinizden geldiği kadar, bir deniz, bir kaya, uzakta bir fener, İ çiziniz. Elde boya ve kâğıt olduk- tan sonra aşağı yukarı herkes bu- nu yapabilir. Yeşil bir deniz ve ma- vi bir sema... f Bu suretle yaptığınız deniz res- olursa, | Yywlbaşında çocukları sevindirecek bebekler sıra sıra yeni annelerini bekle ilki Dünyanın nüfusu İki milyar Muhtelif memleketlerin istatis- İ tik mütçhassısları arada bir yeryüs zündeki nüfusun miktarını hâsap ederler. Son hesaplara göre buğün yeryüzünde iki milyar insan Var. Dünyanın beş kıt'asından en kala- balık onlanı Asyadır. Bu o kıt'ada bir milyar yüz milyon insan yaşı- İ yor. Ondan sonra Avrupa geliyor. Avrupada beş (milyon insan var, Daha sonra şimali ve cenubi Ame- rika... 250 milyon, ( sonra Afrika 140 milyon.. Avusturalyada ise tok riben on milyon nüfus yaşıyor. Bu istatistikçiler her sene dünya da ölen nüfusu da kaydediyorlar. Bunlara göre senede yeryüzünde İ 36 milyon insan ölüyor, fakat bu- İ na mukabil de 52 milyon çocuk do: ğuyor. Daha ince hesaplara göre, bütün dünyada üç saniyede veati üç ki- şi ölüyor ve beş çocuk doğuyor. En fazla nüfus Asyada olduğu. na göre, en çok ölüm de orada. Se- nede yirmi milyon kişi ölüyor. Fa- kat'31 milyon da doğuyor. Doğum- lar böyle fazla giderse, acaba yüz- sene sonra dünyanın bheli ne ola- cak? Noel mükâfatı Geçenlerde yüzüncü senesi tes'it edilen Nobel'in ortaya kendi ismi- ni taşıyan bir kaç mükâfat koymuş olduğunu hep bilirsiniz Bu mükâ- fatlar her sene milliyet gözetilmek sizin kim ona daha ziyade istihkak etmişse o adama verilir. Edebiyat mükâfatını iki sene evvel Ameri- kalı Sincler Lavis, geçen sene İn- giliz Galswoorthy kazanmıştı. Bu sene de İvan Bouninc isminden bir Rus aldı. Etikete göre, mükâfat Stok - holmde tevzi edilir ve mükâfatı a lan zat kendi memleketinin. sefiri tarafından İsveç Kralma takdim ilir, Bakalım, sizlerden büyüdü- zaman hangileriniz Nobel'in mükâfatlarından kazanacaksınız? ———— mini aynanın tam ka; smız. O suretle aynada görünsün. Bundan sonra (©) işaretile gösterilen ve bir dal. gayı tanzir eden ayrı bir kâğıt dai ha lâzımdır. Bu kâğıdın üst kası. nı da dalgalı bir (tarzda aynanın karşısında duran resitü- deki dalgaların boyası ile boyarsı- nız ve bu son parçayı aynanın alt kısmma yapıştırırsınız. Bu suretle ya siz, yahut herhan- gi bir arkadaşınız aynaya baktığı nız zaraan, kendinizi plâjda göre- ceksiniz. l yorlar