ği : A ŞA KA MG YAŞ YA AŞ A NM Me e rm © pılan işlerin On cümhuriyet senesinin | Balkan haberleri “ecnebi gözüyle bilânçosu Yunan muhalifleri Meclise “Hangi cepheden bakılsa inkişafa doğrul mesut bir değişiklik görülür IHozan Darülfünunü profesörlerin- © den M. 1. Morf, Türkiye Cümhuriye- tinin ilk on yılı hakkında bir makale © neşretmiştir. Bitaraf bir ecnebi güzü ile memleketimizde on sene içinde ye- nasd görüldüğünü göster mesi itibarile makaleyi iktibas ediyo- ruz: > Teşrinievvel 1933 te Cümhuri- kürliğı sayesinde müşkülâlı göstermek faydasız değil dir. 1908 e kadar Ormanlı İmvarator İoğu mutlak bir saltanat halinde idi. Bu tarihte “Jön Türkler” in tesirile mut İakiyet meşrutiyete tahavvül etti. Cihan Harbi ve 1920 Sevr munhe- © desi küçülmüş ve inhilâl etmiş bir im paratorluk bıraktılar. 1920 - 1922 Yu nan istilâsı “Anadolu ve Rumeli mü- dafaai hukuk cemiyeti? azalarınn milli duyğularnı uyandırmıştı. Pek ip tidai vesnitle mücadeleye atıldılar. 1921 de Başkumandan teyin edi- — len Mustafa Kemal evvelâ Yunan or- © dusunun ileri hareketini durdurdu. Bilâbare 1922 de düşmanı tamamiyle imha etti. Düşmandan tablis edilen vatanı yeniden düzeltmek icap ediyordu. Bi Tinci iş saltanatı ortadan kalmak oldu (1 Teşrinisan: 1922). w- zun ei e sonra bir çek meseleler arasında memleketin hu dutları meselesini de haleden Lozan © mumhedesi imzalandı (24 Temmuz 1923). “Halk Fırkası” tesis olundu ve ga 'yelerini tahakkuk ettirmiş olan dani hukuk cemiyeti” ni istihlâf et- Türk hükümetinin idare merkezi ola-ak seçildi vs 29 Teşrini- evvel Sy te Türl. Cümhuriyeti ilân Türkiye Cümhuriyetinin.. Ormanlı İmparatorluğunda tey: sımlar. Aktif 1 Hanedandan ka iki milyon Türk-altını kıymetine eş- bu gelir Yunan ordusunun istilâsı dolayınyle son de- rece azalmış bulunuyordu. 3 — İnhisarlar. Pasif 1 — Din ve siyaset noktai naazr- larında tefrikaya düşmüş bir halk. © 2 — Büyük kısmı tekrar inşa olun maya muhtaç bir memleket. 3 — Memleket dahilinde tedavül © eden ve hiç bir karşılığı bulunmıyan 158 mliyonluk kâğıt para. 4 paratarluk (borçları, Bu yenin senelik vereceği miktar 2ilâ 3,4 milyon Türk altın lirasını bulu- Anlaşılıyor ki, balledilecek mese- Je çok büyüktü ve ilik görüşte tahak- kuku, gayri kabil addolunuyordu. Türk milletinin birliğini temin et- scnebi tesiratiyle ve taraftarları ile tmek icep etti. “ Cümhuriyet, komşulermn takdir hürmetini celbeden bir ordu teşkil, hanedan azasmı nefi, dini mahkeme- Jeri lâğv ve Cümhuriyet rejiminden ilham alan kanunlar ihdes ederek bu birliği tesise muvaffak oldu. Türk ve Yunan akalliyetlerinin mü badelesi de memleket iş.erinde ecne- bi tesirlerini izaleye yarayan tedbir- lerden birisini teşkil eder. Rusya ile tesis olunan samimi diple- masi münasebalına rağmen bolşevizm le mücadele şiddetli olde Sulh ve dahili asayiş siranti inki- şaf ettirmeğe bais oldu. Hükümetin ve Ziraat Bankasının yurdımlariyle istihsal çoğaldı. Hayvan vebasına kâr w açılan mücadele mükemmei netice- ler verdi. Hastelıklı hayvanlar 1923 te (27,000) den 1932'de (166) ya düştü. (1925) te âşür kalktı ve halk tara- fmdan sevilmiyen bu verginin yerine kazanç üzerine istinat cden başka vergiler ihdas olundu. Bir çok esbaptan doğan Kürt isya mi bir kaç aylık tenkil hareketini i- <ap ettirdi. Kadastro teşkilâtlandırıldı: Uzun Milliyet'in romanı: 75 in romanı: 7 mesaiyi istilzam eden bu eser emlâ- kin mübadelesini teşkil edecektir. İnhisarlar ıslah ve teksir edildi. Müskirat inhisarı alkoli memleket da- hilinde imale başladı. Ticaret, Ceza, Deniz, Icra ve İflâs ve Medeni kanunlar ıslah olundu. Bu suretle taaddüryi zovcat kaldırıldı, s- ile ismi kuruldu Kadınlara bazı hu- suzatta intihap hakkı verildi. Türk mahkemelerinde kıdın hükim görül 'meğe başlandı. köprüler ıslah ve tezyit zırda (30,000) kiio metrelik yol araba nakliyatına müsa- ittir. Movcut demiryoları hökümet tara- fından satın alındı ve (2,000) metre yeni mi yapıldı. Vu # Kürüldi. Son seneler zartında bu ban kalar iktisadi buhranm tesirinden ma sun kalmadılar. Fakat plânçolarının tetkikinden sağlam esaslara istinat et tikleri anlaşılmaktadır. Yeni bir Merkez Bankası ihdas ©- Tundu. 158 milyonluk mütedavil kâ- İt para devlet tarafmdan gösterilen bazı garantler mukabilinde bu ban kanın uhdesine verildi. Halihazırda bu paraların altın karşılığı yüzde 10 a geçmiş bulunuyor. son on sene zarmda tedavül. deki ea para miktarı- tezyit edil- memiştir. Türkiyenin bütçesi mütevazindir. Fazla olarak son senelerin o hesabı masarifata nazaran bir fazlalığını gör Varidatın kriz dolayısiyle tenaku suna mukabil masrafların azaltılma- Alarma ü ve Millet Meclisi siki tedbirlere müracan £tettiler. Bu me- yanda memurlar maaşlarının 1929 se. nesine nazaran yüzde 30 a kadar yük selen bir nisbette kesilmesine riza göz terdiler. , Krizi teakup edecek devirde Tür- manza- ra arzedecektir. Tevaris edilen harici borç miktarı son itilâf mucibince (100) milyon altın Türk firasından (8) milyona inmiştir. Bu da 14 mil- yonu tecavüz eden bir millet için pek Zğır değildir. Hiç şüphesiz iktısadi ve ilmi inki- şafı için yeni Türkiye daha bazı fe- dakârlıklara © katlanacoktır. o Yeni Türk harflezinin kzbulündenberi Ma- arif çok terakki etmiştir. İlk mektep talebesi 1923 te (346,000) den 1932 de (542,000) e, orta mektep talebesi. ayni zaman zarfında (6,000) den (30,000) e çıkmıştı iler, yüksek mektepler ve Darülfünun talebesinin arma miktarı bu nisbetleri geçmek- tedir. Halihazı.da vüksek tahsilin yeni- den teşkilâtlandırılması ile uğraşı. maktadır. N Türkiye sulhperver bir millettir. Komşularının hiç birini endişeye dü- şürmemektedir. Bir çok devletlerle dostluk muahedeleri aktetmiş” bulun- maktadır. eli Türkiye kendisini alâkadar eden işlerde muhlar ve müstakil hareket etmektedir ki, bu gayet sarih bir hak tr. Eskiden kapitulüsyorlara mazhar olan Avrupa artık bu hakikati anla- malıdır. 1923 te Lozanda Lord Görzon İs- met Paşaya: “Siz, Türkler demiryol- larınızı millileştirmek istiyorsunuz, fakat biliniz ki, onları satın alacak paranız yoktur, bir gün onları tekrar sizden alacağız”, Satm alınan (3,000) kilometre de-» miryoluma Türkiye yeniden (2,000) kilometre daha ilâve etti. Lord Görzon'un kehaneti, Türkiye için fabr ile söylenilebilir, tahakkuk etmedi. Başmda Gazi ve İsmet Paşa gibi adamlar bulunan Türkiye muvaffaki- yet yolunda yürümektedir. Başarılacak müşkülât henüz çok- tur; fakat bertara edilecektir. Yeni merkez Ankara sehrinin fevkalâde inkişafı Türk milletinin ve şeflerini, nelere mukadder olduklarını göst meğe mükemmel bir misal teşkil et- mektedir. Lozan Darü'fünunu Profesörlerinden M. HORF ESRARSIZ HAYAT Hollywood'da sinema yıldızlarının romanı Yazan: VİCKİ BAUM bazı alâmetler. Hafif kanlı ikrazat, vücutte bir zafiyet. İnsanı düşündü. ren haller. Tren, günler ve gecelerce, vagon- larını dağlar, geniş ovalardan sürük- leyip götürürken o kadar gürültü, öy Je müthiş bir şamata yapıyor ki... Dra ke kompartımanında oturmağa çal sıyor, fakat olamayor. Yatakta olsa daha rahat edecek. Zenci kondöktö- rü çagırıp güpegündüz yatağını yap- trıyor. Perişan çehresinde eski tebes sümden biraz bir şey belirtmeğe çalı şarak: — Pek iyi değilim, dedi. Artık hiç korkmuyor, burada kim- .. e tanımıyor. Yatağa yatın- Terc:me: KAMRAN ŞERİF olmaslı yüzüğü bir sabah düşüp ta u- zağa kadar fırlattı. Yüzüğün cildinde bıraktığı açık renk bir şerit halinde- ki iz o kadar acaip ki... Zaten her şey acayip görünüyor. — Eğer tren biraz dürebilse, olduğu yerde kalahilze. deği yalniz bir çeyrek... © oil İileğede Tren durdu, fakat ileşemedi.Hat tâ daha fenalaştı; Süme isterap > ha zalimleşiyor, sıkıntı bir kat daha artıyor. — Ah, tren yürüyebilse... Nev - Yor ka, Dworsky'ye kadar süratle yoluna devam etse... Her halde daha iyi ola- cak... Dıworsky bir otoritedir, mucizeler yapan bir insandır. Dworsky, dahili gelmeğe razı oldular | Bu karar herkesi memnun bıraktı ATİNA, 27 (Milliyet) — Siyasi va- ziyet iki muhalif zünarenin. ta içinde meclis mesaisine iştirak ede - cektir. Bu haber memlekette sükün iste- yen efkârı umumiye üzerinde memnuni yet Yet hal etmiştir. İstanbullu rumlar tazmi mat isleyor ATİNA, 7 (M$iliyet) — İstanbal - nin bir an evvel eleme öçin peg gelen makamlar nezdinde abm karar vermişlerdir. M. Çaldaris - M. Condilis ihtilafı ATİNA, 27 (Milliyet) — Başvekil ile M. Kondilis arasındaki ihtilâf devam etmektedir. M. Kondilis dün ve evvelki gün Harbiye nezaretine gelmemiştir. İbtilâf Kondilisin dostu mebus M. Ra - dopulos'u müsteşarlığı tayin etmek is- temiştir, İstanbul - Atina telefonu ATİNA, 27 (Milliyet) — Selânik yo- telif şehirleri ile telefon muhaberesi başlıyor. Atima ile İstanbul arasındaki için 6.30 altın drahmi ücret tayin edilmiştir. Yunan Cümhuriyetini muhafaza ATINA, 27 (Milliyet) — Dün soat 11 de (Cümhuriyet idaresinin muhafa - zası) İçin (Etual) sinemasmda bazı â - yan ve mebusan azaları tarafından kon- ferslar verilmiştir. Bu koferanslarda bü tün cümhuriyetçi vatandaşlar bazır bu- Hanmuşlardır. Lâkin bu toplatnı yavaş yavaş bütün cümhuriyetçi âlemin iştirak etmesi ile büyük bir miting şeklini al - muştur, Romanyada kadın polisler BÜKREŞ, 27 (Milliyet) — Romen Dahiliye, mermreti, Ünürersi isa Min. Nataliya Oprescu il zunu Mİ, Daniela Antonesi Yk sivil polis memurluğuna ta; Romanyada kadını polisliğe ilk adım atılmaktadır. Diğer dan Mm. Elena Romainstanu ise Cemi- yeti Akvamda (Kadın ve çocuk ticareti aleyhtarı) heyetinde Romanyayı temsil etmektedir. Balkan Hariciye nazırları bir arada BÜKREŞ, 27 (Milliyet) — Romen Hariciye vekilimiz Tevfik Rüştü Bey ile Bulgar Başvekili M. Muşanov ve Yu - ann Hariciye nâzre M. Maksimor da Bükreşi ziyaret edeceklerdir. dm A a il Bek de geleceğini bildirmiştir. Bulgar kralının Balgrat miştir, Bulgar Kralmnı Bel, Yi Yaglar bank ANMA Söğam yıldönümüne, yani kânunüevvelin 17 si ne tesadüf etmektedir. Bulgar trenlerine mahrukat yetişmiyor: me dairesi müdürü, ada sı hakkında demiryolları anzırı Bojvova a izahat vermiştir. Halen demiryolları mi dürlüğü, hangi trenlerin sinirden kaldırılması lâzım geleceği hakkımda tet kikatta bulunmaktadır. Neuliy muahedesini protesto SOFYA, 26 (Milliyet) — Bugün, Neuliy muahedesinin protestolarına baş lanmıştır. Bu münasebetle Bulgar mil. K teşkilâtlarından Otets Paisiv memle- ketin 120 semtinde protesto komiteleri protesto yerleri tayin edilecek- yaar Sofya sokaklarında nümayiş et) — SOÇLA, 20 Gn - Zarya ya in ameleleri, bu lie de bili alâkadar meni ra karşı mücadeleye ve protesto nüma- yişlerine davet etmiştir. Bu sebeple, öğle üzeri saat 12 de İski iş müdüri- elik b Küçük Iktıbaslar Macaristanda sular Milyonlarca sene kablettarih devirlerinde Avrupa- nm, bugünkü Macaristan bulun- duğu yerde jeolojik bir haile oldu. O devirde bütün Macaristan ovası dahili bir denizdi ve sathı bugün- kü toprak seviyesinden yüzlerce metre yüksekti. Bir gün (müthiş bir zelzele oldu. Denizin dibi ka- rıştı ve yükseldi. Bir volkan hasıl oldu. Uzun zamandanberi büyü- yen bu volkan şimdi Macar payı- takır hâkim ni Gerard dağı dır. Geolojik dram merkezi Avru- payı bir baştan öbür başa kadar değiştirip evvelce deniz dalgaları örtülü olan koca bir (o saha gayet tabii bir ova haline (girdi. Tuzlu | suda yaşayan milyarlarca mikros- kopik protozmeler Budapeşte top- yağının altında bir kaç metrelik ta- bakalar teşkil ederler. Toprağın bu suretle sarsılması başka bir netice daha verdi. Son şiddetle fışkıran bir çok menbalar hasıl oldu. Avru- | pada kaplıcaları hakkile şöhret a- lan bir kaç şehir | vardır. Fakat Budapeştenin öteki | şehirlerden farkı arazisi dahilinde üç yüz ka- | maden menbamın suyu fışkır- makta olmasıdır. Ta kadimeden- beri bu menbalar şöhretini muha- faza etmektedir. Romalılar bu men balar için (Budapeşte civarında kamp kurmuşlardı. Suların şöhre- " Hergün bir yazı Ne kadar kitap basılıyor, hangileri okunuyor? Bir de kitapçılardan dinleyelim.. ti Asyaya varmca Attilâ ordusu ile buralara kadar geldi ve Macar P. yıtahtını kendi şehri yaptı. Bilâha- re Türkler buralarda bir çok ha- mamlar inşa ettiler. Macar payitahtı © arazisindeki emsalsiz menba serveti o kadardı ki, bugün kaybolan Tuna üzerin- deki küçük £ bir adacıkta bile alt- | mış sıcak menba vardı. Tunaya dö- külen bu sular sayesinde, nehir an- <ak müstesna ahvalde dökülmek- tedir. Bu dağın cenubunda yüz el- li kadar müshül maden suları var- dır. Budapeştede de o kadar meb- Yeni harflerle basılan kitaplar içinde en çok basılanını meydana çıkarmak sahiden güç işmiş!.. Ankara caddesindeki belli başlı kitapçılar bana © kestirme bir şey söylemediler. Fakat O dolambaçlı sözlerden de acıklı (o hakikati 8€z- mek bir dereceye kadar mümkün aluyor. Kütüphane sahiplerinin verdik- leri malâmatı noktası noktasına kaydetmeği, bu bahis üzerinde ge- Dişi güzel mütalen yürülmeğe ter- cih ettim. İlk suali Sudi Beye soruyorum: — Yeni harflerle bastığınız ki- taplar içinde en çok satılanı han- gisi oldu? Sudi Bey acı acı gülyor! — Kaldırımlarda okka hesabı satılan kitapları görüyorsun!.. Biz de hangi kitap satılıyor ki?.. Yürüdüm. Alt yandaki Muallim Halit Kütüphanesine — giriyorum. Ahmet Halit Bey, sualimi hiç ya- dırgamadı: — Açık mr konuşalım, yoksa.. — Elebtte açık konuşmak iyi.. — O halde, azizim, benim yeni harflerle basılmış kitaplarım için- de en çok satılan (şunlar oldu: Namaz sureleri. Amme, Tebareke, Yasin.. Bir de Mevlidişerif. Bun- ların her birinden kırkar bin bas- tm. Hepsi satıldı. Mevlüdü ben- den sonra, ayrıca yedi matbaa da- ha bastr. (5) sene içinde 200 bin- den fazla Mevlüt satıldığını haber verirsem sakın mübalegaya hamlet me! Din kitapları (o böyle.. Gelelim halk kitaplarma.. “Âşık Kerem,,in muhtelif tabılarile satış adedi (80) bini bulur. Yalnız Devlet matbaa- sı (10) bin Âşık Kerem bastı. Öteki âşık kitapları da en aşağı 40 - 50 bin.. Tercüme © romanlardan “Garp cephesinde yeni bir şey yok!, bin Reşat Nuri Beyin Yaprak dökü mü,'iki bin satıldı. Şiir kitapları içinde de rekoru kıran “835 satır, oldu. Hele “Ar- sen Lüpen,,in 10 bin satış yapma- sı şaşılacak şeydir! Bir sene evveline kadar, meslek kitapları hiç olmazsa biner tane satılırdı. Bu yakmlarda 300 o den fazlasına çıkmıyor. Kanun kitapları arasında halk tabakalarını alâkadar edenleri ol- dukça iyidir. Meselâ (bunlardan “İcra ve İflâs, o kanunu kısa bir zaman içinde (25000) tane satıl dı. Çocuk kitapları düşkündür. En çok (1000)... Çok okunan edebi eserlerin başında Falih Rıfkı ve Yakup Kadri Beylerin kitapları - nı tereddüt etmeden sayabilirim. Falih Rıfkı Beyin her eseri, en aşa- ğı bin tane | satılır. Fakat şu bir kaç eser, nevileri içinde, umumi zul sıcak su menbaı mevcuttur ki bu sulardan şehrin şokaj santralı için istifade edilmek istenilmekte- dir. Gerard o dağının eteğindeki suyu 1500 - 2000 met- inden gelmektedir. Top- rağın sathına çıkıncıya kadar muh- teli$ arazi tabakalardan geçer bu sular, tedavi hassalarını bu temas- lara medyündurlar. Menbalar 24 saatte bir milyon litre mikâbı su vermektedirler. Buralarda o radi- yim, Hahitn, kükürt, kireç, baz demir vesnireyi ihtiva eden men balar vardır. La Tribune de Geneve Bir ii abii Onu Oliver'in mide- sinden süratle, hemen o ande söküp a- tabilecektir. e “Kilometre taşları, na kadar daha on gün mezuniyeti | var. Fi, imalini tehir ederler. Eğer iyileşmesi daha uzun sürerse. yerine bir başlınsı olsa...” Chicazo'ya yare Biraz morfin alabilse, iyile- * iyileşemiyordu. Şimdi yapyalnızdır. Tobias'ı kema- lihuşunetle eşya furgonuna kapatmış. lar, herkesi ssrmağa kalkıştığı, huy- #uzluk ettiği, biraz da kudurmuş tesi. rini hasıl ettiği için ağzma ağızlık tak- mışlardı. Arasıra hizmetçi Oliver'i i yokluyor. İri, bir kadın: Açık renk tırnaklı, gibi yumuşak, solak avuçlu güzel es- Gözleri merhamet do- | mer elleri va; vücud: duymuyor. Kadın ona yardım ediyor, ona dayaklık ediyor. Düşkünlük larında Oliver başını kadının göğsü- ne dayayıp buhran geçinciye kadar yarım saat avaz avaz bağırıyor. Chicago'ya geldikleri zaman Oliver kadına elli dolar bahşiş verdi. Kadı- nın gözlerinden iki damla iri yaş aktı. Oliver artık yalız yürüyecek bir halde değildir. İki hamalın kolunda istasyonu geçip taksiye kadar gitmek anan için bayağı bir kahramanlık ol- Olelin doktoru #9kin ve sevimli bir İcra ettiği smnate karşı oda isızdır. ö- yon için diğer bir mütehassıs doktor çağırdı. Bir çok tekliflerde bulundu! Hastahaneye nakil ciddi bir muaye- ne, radyografi, harlı Scattle'de uzun see yapılan tecrübelerin tekrarı, ez — Yok, teşekkür ederim, diye mı- rıldandı, Bucada duramam. o Yalnız yarma kadar bana biraz yardım ede- ere New - York'a varımcıya kas ir. — Nasıl yardım?.. Ne istiyorsunuz? — Meselâ biraz morfin. Doktor hastaya şüpheli bir nazarla baktı. Morfinömanların sevgili pikür- lerine kavuşmak için yalancıktan has alanlara biliyordu. Fakat has- tanm perişan çehresine, kansız cildi- ne, ufacık şık bıyığının üzerindeki e- lemli çizgiye bakımca böyle bir geyden süphe etmeğe imkân kalmıyordu. Oliver'e pikür yapıldı. Ne garip ki morfin hiç para etmedi, hattâ hastayı uuyulmadı bile. Bir hastabakıcısı onu Chicago'dan New - York'a götürdü. Merkez garının kargaşası için bazı kimseler (dönüp bir delikanlının içinde yattığı bir sed- yeye bakıyorlar. Osiver Dent'in göz- leri kapalı. Nakledilirken her adım- da birâz daha alçalmış gibi bir his hâ- sıl oluyor. Asansörle iner ii nahoş bir his. Mustarip çehresindeki kapalı gözlerile daha şimdiden ölmüş bir in- kitap satışı için ne miyar olabilir, ne de hattâ bizde bir fikir uyandı, rabilirler. Satışların bu kadar durgun olu" $u, bilhassa eski (harflerle basık mış kitaplarım okka fiatine piya- saya dökülmelerinden ileri geli- yor. Cildile birlikte © koca kitabı on kuruşa alanlar, ondan daha ufak hacimde bir kitaba yüz kuruşu bir türlü kıyıp veremiyorlar. Muallim Halit oBeyden sonra Suhulet Kütüphanesine uğradım. Semih Lütfü Bey, ucu yaldızlı si- garasnı fosurdatarak içiyordu. Sualimi alâka ile dinledi ve ne- ticede: — Faydalı bir anket. Mülalea- sında bulundu. Sonra, başkalarının ne söyledik- lerini öğrenmek merakına düşerek: — Halit Beye sordunuz mu? de- di. — Evet! Sordum. — Ne diyor? — Halk kitapları satış yapan ki- tapların başmda gelir.. Diyor. — Evet... Yazık ki hakikat bu!.. Ben halk kitapları basmadım #- ma, vaziyeti biliyorum. Benim tabı ettiğim edebi kitap- lar içinde, son on sene zarfında en .çok satılan romanlar Peyami Safa, Aka Gündüz, Mahmut Yesari ve Etem İzzet Beylerin romanlarıdır. Şairlerden yalnız Faruk Nafiz ve Nazım Hikmet Beylerin şiir ki- tapları aranıyor. Ben şimdiye kadar 25 gir kita- bı bastım. Yalnız (3) tanesi satıl- dı. Ötekileri ne arayan var, ne 80- ran.,, Kanaat kütüphanesi sahibi İlyas Bey, kitap satışlarının hiç bir za- man bu sene kadar düşkün olmadı” ğını kaydederek şunları söyledi: — Halk okumuyor değil. Oku- yor. Daha da okuyacak: Fakat han“ gi kitabı o okuyacağını bilmiyor. Biz naşirler, halki yavaş “yavaş kültür eserlerine alıştıracak yerde onlara bir takım âdi masallar su- nuyoruz. Naşir, yalnız satış yapma ğı değil, memleketin irfanma hiz- met etmeği düşünmeli Kanaat kütüphan çıkardı. ğı yeni harflerle basılmış kitaplar ya en çok satılan, Bürhan Cs- hit Beyin “Gazi Mustafa Kemal,. isimli eseridir.,, Hilmi Kütüphanesi sahibi Hi- mi Bey: — Henüz ümidimizi kesmedik, diye söze başladı, ve ilâve etti — Bütün gayretimiz, ilerisi için» Yarını düşünerek çalışıyo- di ruz, j Benim en çok | sattığım kitap halk için yazdığım “Din kitabı, dır. On beş bin basmıştım. On iki nini sattım. Maamafih din kitaplarınm satı şı da son günlerde durdu.,, İkbal Kütüphanesi sahibi Hüse- yin Bey; gayet kısa cevap verdi: — Benim, en çok sattığmı kitap, Faruk Nafiz Beyin “Akın,, piyesi- dir!,, Eğer, siz bunları okuduktan son“ ra da en çok satılan kitap hangisi olduğunu keşfedemedinizse kaba - hat benim değil!.. Çünkü, eğer or- taya atılmış bir yalan varsa, ben kitapçıların yalancısıyım! M. SALAHADDIN ittabi değil. Hülâ büyük ve güzel (o Oliver Dent olduğunu hissediyor; şimdi. bı- yıkları var, yakasında bir buket... Bi ri onu tanımış olsaydı ne olacaktı? O- Tiver Dent bir sedye içinde New - York merkez garından geçiriliyor! Onu uyandıran adam Dwosky idi. Haşin bir adam, bir otorite. Dwosky vakit kaybetmiyor. Hasta, sedye küçük bir salona, kuvvetli lâmbaların altına naklediliyor. Muayene. Radyog“ rafi, — 168 e ne yapılacak? — Mide. Bu, hastahanenin argosudur. Zaten başka söylenecek söz de yoktur. Üç gün sonra Dwösky hastanın mi- desini ameliyat etmeğe karar verdi. Bu şüpheli bir midedir. Dwosky gayet nadir bir vaka ile karşılaştığına hük- metmeğe mütemayildir. Linite plas- tigwe yani daha az iimi bir bisanla r3i- de cidarlarında müzmin yara. (Bitmedi)