KM A AA Üniversiteye alınan ecnebi profesörler dün Türk profe- sörleri ile tanıştılar, şeref- lerine bir çay verildi. FIATI 5 KURUŞTUR ya devletçiliğini tatbik eden Türk devletinin himaye ve muavenetinden bir an şüphe ANKARA, 4 (Başmuharriri, *n) —Senelerden beri,Cümhuriye! Fırkası programını | tatbik Mes'uliyetini omuzlarına almış bir hükümet reisi olan İsmet Paşa Haz-| etleri, onuncu yıldönümü Münasebetile, çok yerinde ve | za Manında bir mekale neşretti. Muh- terem başvekil; “Fırkamızın dev- ilik vasfrnr,, bütün O kuvvet ve Vuzuhu ile bu mekalesinde tebarüz ettiriyor, bilhassa o Halk Fırkası Togramındaki devletçilik vasfını, Komünist ve Marksist bir Programına hâkim devletçi Bi gibi göstermeğe yeltenen gayri- p*9'ül bazı unsurların iddialarına suretle set çekmiş oluyor. Cümhuriyet Halk Fırkası prog- Tammdaki devletçilik vasfının Ko- Münist ve Marksist bir e partinin evletçilik vasfından anladığı ma- | hâdan büsbütün başka bir şey ol- ne has teşrih © ve anlatan Oomümtaz aşvekilimizin bu yazısından son- Tâ, umarız ki, millet ile hükümeti Başvekilin irinden hiç bir vakit ayırmı Yan Halk Fırkası (o devletçiliğinin ykirı tefsirlere uğratılmasına ar- ttk meydan kalmaz. , Bu vesile Şimdiye kadar mevcut vaziyet ve | yakikatleri türlü tefsirlere uğratan- ar çok oldu. Orijinal ve milli ol- duğu iddissile ileriye sürülen bazı | tezlerin; — belki de farkına varıl- Komünist ( Fırkasımın “hgre mukarreratı, bu fırka mü- | ile şunu hatırlatalım ki, 8 inci sene No. 2780 Sahip ve Başmuharriri PAZAR : Siirt Meb'usu MAHMUT 5 TEŞRİNİSANİ 1933 Makalesi : Fırkamızın Devletçilik Vasfı Yeni Fransız kabinesi dün beyannamesini okudu. Goe- ring yangın davasında bir maznuna küfürler savurdu. Tel: ( zakerelerinin zabıtları, Marksizim prensipleri ve tatbik esasları meya- nında yer bulması; hususi bir dik- kate değer. Bu vesikaların bir gün lisanımıza aynen çevrilmesi; fırka- mız azası için, bütün vatandaşlar için çok enteresan bir tetkik ve ib- ret mevzuu olabilir. Halk Fırkası muhterem umumi kâtibinin geçen seneki resmi sarih beyanatından sonra şimdi fır- ka hükümetinin reisi sıfatile muh- terem başvekilimiz de devletçili mizin hususi teşebbüsleri tahrip e- den, onları, sistematik bir şekilde imha ve inkıraza sürükleyen, va- tandaş faaliyetlerine meydan bı rakmıyan, bütün istihsal vasıtaları- nı ve mevzularını münhasıran ken- di eline geçirmeğe azmetmiş mut- lak bir devletçilik olmadığını anlat- mış oluyor. Türk milletinin milli birlik ve beraberliğine, milli husu- siyetlerine, milli hayat şartlarına uy gun ve büyük Türk milletini kısa bir zamanda en ileri memle- ketler seviyesinin de üstüne çıkar- mayı, Türk yurdunu dünyanın en mamur ve en medeni memlekel seviyesine yükseltmeyi ülkü bilen bir devletçilik olduğunu — izah et- miş oluyor. Muhterem başvekilimiz ki: diyor en | “Devletçiliğin müdafaa vasıtası olup olmadığı yedi sekiz seneden | beri münakaşa olunmuştur. Fakat son seneler artık bu münakaşa, ma- | ».. Memleketimizde yapılacak o kadar iş vardır ki daha uzun yıllar hem devletin, hem de vatandaşların mütemadi ve mütekâsif faaliyetleri bu sahaları doldurmağa kâfi bile gelmiyecektir. Halk fırkacının nasız ve bedihi bir mahiyet aldı. En kuvvetli, en zengin devletler, tasavvur olunamıyacak devlet ted- birleri ile, iktısatlarını müdafaaya ve kurtarmağa çalışıyorlar. Demek | ki bizim — devletçilikte müdafaa kavvetini görmüş olmamız fırka- huriyet Halk Fırkası için ancak övünülecek bir isabet ve doğ- ru bir karar cümlesinden sayılmak icap eder. Muhterem İsmet Paşanm hakkı vardır: Milli varlığı başka türlü korumağa imkân yoktur. İktısatta serbest meslek nazariyesinin Türk milletini iktısadi esaret ve zillete, | korkunç sefalete sürükliyecek bir felâket olduğunu bugün takdir et- memiş, kavramamış hüsnüniyet ve aklıselim sahibi biç bir vatandaş olur mu? Osmanlı İmparatorluğunun feci vaziyetini, yarı müstemleke halini | hatırlatan başvekilimiz devletçili ğin memleket iktısadiyatı üzerin- hayırlı ve verimli izah ediyor: dilmediğini görüyoruz. En serbest zaninolaman bir san'at veya ticaret müreffeh olabilmek için mutlaka devletin yardımına ve müdahc ne ihtiyaç göstermektedir. Su ba- şında bulunduğumuz için, bu ihti- yacı her gün görüyorum ve sonra “Serbest mesleğin, | Kındır. ler iktisadi; devletçiliğe ! rüçhanı için &yni mevzuların delil olarak zikrolunmasına şaşıyordam. Dikkatle vazetti iz gümrük hi- mayeleri veya diğer £ tedbirlerin mevcut olmadığını bir an için ta- savvur edebilir misiniz? En kârlı ve verimli bir san'at veya ziraat bir tek müşteri o bulamıyacak kadar, rekabet karşısında perişan olur. Yediğimiz ekmeğin o ununu dahi memleket 'dahilinden alamayız. Osmanlı İmparatorluğu — gibi bir misal henüz hatırlarımızda pek ya- “Türlü krizlerden dolayı en ser- best nice müesseseleri senelerden beri sert fırtınalara karşı tutundu. ran devletçiliktir. Ticaret gibi en serbest sahalarda, dar vaziyete dü- şen tüccarları (meselâ tütün tüc- carlarını) korumak için hükümet geçen senelerde hususi (o tedbirler | almıştır. İnhisarlar her sene hasat zamanında © piyasaya müdahale ederler ve bir sene devlet inhisarı, ve devletçilik aleyhinde (o hayalât kıran nice müteşebbisler görmü- şümdür ki mevsiminde inhisarların piyasaya müdahale etmesi için bü- tün idraklerini sarfederler.,, Asırlarga teraki sermayeler$, ihi dayandık fiefi teknikli memleket. | tinm, hükümetlerin. | ce ne büyük bir taassup ve kıskan lık ile korunduğunu, en ehemmi milli yat kuvvetlerine yetsiz miktarlar ve rak- kamlar Oüzerinde devlet o damlarmın günlerce nasıl müdafa- | lar gibi devletin “yapıcılık kuvvet Müdür; 24314, Yası işleri müdürü! 24318, İdare ve Matban: 24310, etmemelidir.. iirt Meb'usu MAHMUT ada bulunduklarını, umumiyetle bu mevzular üzerinde (one kadar gergin ve titiz olduklarını, inhisar. larınm piyasalarmdaki fiat nâzım- lığımı ne büyük bir hassasiyetle ifa- ya çalıştıklarını görüp te (o muhle- rem başvekilimize yerden göğe ka- dar hak vermemek olmaz. İlk gü- nünden beri vaziyeti kavramış ve görmüş olan bu büyük Türk devlet adamı; büyük bir mahviyet göste- rerek bu görüşünü; i lime ve temiz vatanperverliğe atfe- diyor. Her halde hayatın müsama- ha bilmiyen sert tecrübelerinden muvaffakıyetle çıkmış olan böy! büyük şeflerin elinde, müstakbel inkişafını; derin bir haz ve memnuniyetle şimdiden görme- mek kabil değildir. hâkim müna- liyat tarifelerine devletçe olmanın iktısadi faydaları kaşa edilemiyecek derecede bedi- hi bir mahiyet almıştır. Başvekili miz, kısaca Türkiye Cümhuriyeti şimendiferlerini “bir imtiyazlı iş- letme şirketi,, gaye ve hedeflerile nazarı almak istemiş olan | ihniyetin ne kadar gülünç olduğu- vu da ayrıca tebarüz ettiriyor. Halk Fırkası programma inan- mış ve bağlanmış bütün vatandaş. | ve kudretine,, iman eden o muhte- rem başvekilimiz, bu sarsılmaz fır. ka kanaatini şu suretle ifade et- mektedir: “Biz iktısatta devletçiliği inkişaf için ve yeni düzeni kurmak için de feyizli ve müspet bir yol sayıyoruz. Demek istiyorum ki yalnız müdâ- faa gibi muhafazakâr bir noktai nazardan değil ileriletmek ve inki- şaf etmek gibi genişleyici politika için de müspet ve en müessir vası- ta sayıyoraz.,, Devlet ile yurttaşların faaliyet sahaları mevzuu hakkında muhte- rem İsmet Paşa, fırka programınm. ruhunu, esasını artık tefsire, tevile tahammülü olmayan bir açıklıkla ortaya koymuştur: “Devlet ancak ferdin yapamıya» cağı şeyleri yapmağa çalışmalıdır., nazariyesi basiretle mütalca olun- malıdır. Bir defa efradm yapabile- ceği bir şeyi devletin bahırmuz bi- zim devletimizin yapmaması şayas nı aruzdan da fazla bir şey, lâzım bir şeydir. Çünkü her şeyden sarf. nazar yalnız maddi vasıta (o bakı- mından yapacağımız işler o kadar çok ve o kadar mühimdir ki bun- lardan efradın yapabileceği kısmı- na vesaitimizi dağıtmamak, elbet- ir. Maahaza be- in, efrada ve- ya devlete ait olması o işin talep ettiği vesaitle ölçülemez. Mesele- nin bütün memleketle alâkası ve ya hususi menfaatlere terkedilme- si ihtimalidir ki bu hususta karar vermeğe esas olacaktır.,, Bu türlü temiz ve doğru yış; İsmet Paşa gibi (o samimi ve mümtaz devlet adamlarına ne ka- (Devamı 2 inci sahifede) riikmeenieseaseşamsessiryieesesiiseyes erenleri yeke Kek ame ALİNNİLYE TE Ge EŞ in İLİN SENTE EŞLE eb aile aesarenemeeeeeeaaeeeeme Üniversite kadrosu Selânikte görülmemiş bir gün Gazi Hz.nin doğdukları eve dün levha kondu “Gazi dünyaya huzur ve refah temini yolundaki hareketin şefidir,, M. etlerinin doğ ğu ev üzerine konan levha mera Şimle açıldı. Selânik halkı bu tarihi gaballeye giden yolları ve civarını ıştu, Evin önünde Yunan Me- k ikinci reisi M. Trikopis, 'onferansa iştirak eden bütün beyet alar, mahalli hükümet erkânı, ko- yolu kumandanı Kamenos ve beledi- 401t€ evin cephesine konan Tevhayı ör »N Türk ve Yunan bayrakları âyan undan ve Yunan heyetinden M. akkalbaşı tarafından kaldırıldı. ve ha sürekli alkışlar arasında mey » N N Gıkmca M, Papanastayo kısa, e kat mânalı bir nutuk irat etti. Bal- sy #ulhü davasının tahakkuku yo - de la Yorulmaz mesaisile temayüz e- © M. Papanastasyo bu mutkunda ez- Sümle dedi ki buzıPurası yalnız Türk milleti iyük şefinin dünyaya geldiği müte - bir yuva değil O yalnız dost " milletin şefi değildir. O yalı inin büyük kurtarıcısı değil na Ayni zamanda Balkan bir piti filirinin şampiyonu ve dünyaya ve refah temini yolundaki bü- şefidir. Tarihi, hürri - deli let, ta medeni dünyanın iftihar et- ae bir sahsiyeti görmekis sonsuz bir *vİnç içinde o, dünyanın takdirleri- taraklı olarak üzerinde toplamış, em sip geder bir insandır. Muhterem Ga- mille Ankarada demişti kiz “Balkan ieti etleri, kardeş milletleriz. Bu mil. il arasnda ayrılık olamaz” Bü - veis için mânası olan bu evin e hep birden haykıralımı: Türkiye, Yaşasın Gazi!, lerce devam eden alkışlar a- Papanastasyonun nutku EZ Gazi Hz. nin doğdukları ev nda “Zito Gazi!” avazeleri yük » İniversite profesörlerinden M. İspiropulos iki millet arasmdaki sarsılmaz dostluğu daha ifadeye vesile teşkil eden nutukar söylediler ve Atina elçimiz Enis Bey bu nutuk- lara mukabelede bulundu ve Türkiye pamına teşekkür etti , (Devamı 2 inci sahifede) İsmet Paşadan Helen milletine Başvekilin mektubu coşgun alkışlarla karşılandı ATINA, 4. A. A. — Türkiye baş-| vekili İsmet Paşanın Balkan kons | feransları ve Balkan hükümetleri nin elbirliği ile çalışmaları lehine olarak meb'usan meclisine gönder: dikleri mektap reis | tarafından o- kunmuştur. Bu mektubun okunuşu çoşgun al- kışlar arasında dinlenmiştir. Amerikanın iki filosu birleşiyor Vaşington, 4 (A.A.) — Bahriye na- zırı muavini Amerikanın büyük atlas fi losunun Atlas Okyanosuna nakli me- selesinin ciddi surette tetkik edildiği. ni bildirmiştir. Nazır muavini, Amerikan filosunun gelecek yaz Atlas Okyanosunda bir do- laşma ve gezinti yapmasına M. Roose- velt'in müsaade ettiğini de söylemiştir. Filonan sonbahar nihayetine doğru Büyük Okyanosa dönmesi muhtemeldir. Bu mezuniyet M. Roosevelt, M. Swan- son ve Bahriye nezareti erkân arasında yapılan bir müzakere neticesinde ve- rilmiştir. Zengin mün- dericatla | lonlarını gezmişler ve kendilerine ders sahifedir. İ Tıp fakültesi Ecnebi profesörler için dün Üniversitede tanışma merasimi yapıldı M. Malche ve Neşet Ömer Bey Ankaraya çağrıldı M, Malche ve Neşet Ömer B. Maarif vekâleti tarafından vuku bulan davet üzerine Üniversite emini Dr. Neşet Ömer ve vekâlet müşaviri Pr. M. Malehe bugünkü trenle Anks- raya harcket edecekler. Üniversite kadrosu ile alâl ğu tahmin edilmektedir. Kadro ikmal edilmiştir. Kadronun gelecek hafta ba şında ilân edilmesi ümit edilmetkedir. Bazı noksanlar dolayısile, Üniversite- de tedrisatin başlanması Teşrinisani nin İl inden 15 inci gününe tehir edil- miştir. Şimdiye kadar kendilerile mu- kavele yapılan ecnebi profesörlerden şehrimize gelen 20 zat dün öğleden sonra Üniversiteye gelmişlerdir. Dün #nat 15 te Üniversitede tanışma ve ta- mıştırma merasimi yapılmıştır. Mera - simde Üniversite emini Dr. Neşet Ö- mer, Vekâlet müşaviri M. Malche, Tevfik Salim Paşa, hazır bulunmuşlardır. Neşet Ömer B. kısa bir nutuk irat ederek ecnebi pro- fesörlerine vazifelerinde muvaffakı - yet temenni etmiş ve İstanbul Üniver- sitesinde vazife aldıklarından dolayı İ bu teşriki mesaiden Türk ilim âlemi - nin memnun bulunduğunu ifade et « miştir. Merasimden sonra profesörler ken- di fakültelerine giderek lâboratuvar- larını, kütüphanelerini ve mesai sa- plânarı tevzi edilmiştir. Şehrimize gemiş olan “ecnebi pro- fesörler meyanında beynelmilel bir göh- ret olan “Roman ve edebiyatı” profe- #örü Dr. M. Leo Şipitzer de vardır. ANKARA, 4. (A.A.) — Amerika Reisicümhuru M. Roosevelt Hazret- lerinin 29 birinci teşrinde Nevyork' da Amerikalı Türk dostları cemi- yetinin tertip ettiği bankede oku- nan ve radyo ile Amerikanm her tarafına neşredilen hitabesi şudur: “ Türkiye Cümhuriyetinin onuncu yıl dönümünü birlik- te tesit etmeküzre toplanmış olan Amerikalı Türk dostları- na, toplantılarına karşı duydu- gum alâkayı bildirmek iste- rim. Bir milletin tarihindeon sene gibi bir müddet bir dö- nüm noktası teşkil edebilir, fa- kat bu müddet bilhassa Türk milletinin tarihinde pek husu- si bir ehemmiyeti haiz bir dö- (Devamı 10 uncu sahifede) M. Roosevelt'in Türk dostlarına hitabesi “Türk milleti bütün dün yanın dikkat . ve hayranlığını üzerine celbetmeğe muvaffak olmustur., Dün umumi mütarekenin yıldönümü m ünasebetil pılan âyi ni ruhanide...