16 Eylül 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

16 Eylül 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sinemalarda Nizamlara riayet Sinema mevsimi artık yavaş yavaş başlıyor. Geçen hafta o (Saray) ve (Melek) almamaları açıldı, Bu hafta da belki (İpek) ismini alan ceki (O- pera) kapılarını açacaktır. Yeni itfaiye mülehassısının İstan- bula gelmesi üzerine sinemalarımızda du yeni bazı tedbirier alınmakta ol- yleniyor. Biz, bu tedbirlerin inin evvelden beri alınmış ot- duğumu biliriz. Her akşam | itfaiye ekiyle sinemalardaki bu söndürme vantalarını kontrol ederler. bir noktaya hem macılar, hem müşteriler hesabın. Belediyenin bütün rağmen bazı sinemalar fazla müşteri olduğu zaman yollara fazla sanalya atmakta ve böylece muhtemel | bir çabuk çıkışı zorlaştırmaktadırlar. Çok defa bu yüzden sinemanın boşalması güçleştiğini hep görmüşüzdür. mek lâzmmdir ki; bir sinema salonu müşteri yer detmekle hayatrımumiyeye tedbiri ihmal etmemiş | ol İacaklar ve şüphesiz müşterilerini kaybetmiyecek- lerdir. Nizamın menettiği bu şeyin mâale- sef emirlerin tatbikindeki müsamaha- dan ileri geldiği meydandadır. Tıpkı bunun gibi sinemalarda ciga- ra içmek yasağı “da bariz bir ihmal yüzünden gevşemiş ve bazı salonları" mızda hemen hemen ortadan kalk- mıştır. Halkın sihhatile alâkadar ©- lan bir tedbirin böyle tecavüze uğ- raması doğru değildir. Bizde maale- sef emirlere, nizamlara hürmet edil- mek için daimi bir takip | lâzandır. Her adım başında memur koy- mak ta kabil olamadığı için memle- ket kanunlarına böylelikle hürmet- sizlik ediliyor. Başka memleketlerde her vatandaş böyle bir bürmetsizliğe mâni olur ve emir ve nizamlara her- kesi riayete hürmete icbar eder. Biz- de ise suçlu olan susacağı yerde — Sen ne karışıyorsun! diye terbi- yesizce mukabelede bulunur. Uma- İm ki zamanla umumi sıhhat ve ha- yata karşı olan vazifelerimizi idrak | Kr m m kn li ilam başlarız. (Başı 1 inci sahifede) İlk tutuşta Örer,siki bir hamle yaptı ve kafa kapınak istedi. İtalyan (tehlikeyi atlattı. İk saniyelerde, İtalyanın teknik i- Ubarile daha yüksek olduğu göze çarpıyor. Ömer yanlış teknik kulla- narak, mütemadiyen atak yapıyor ve yoruluyor. Mukabilinde İtalyan kud- retini temkinli sarfediyor. Bu arada yerde çalışırken, Ömerin kolunu ya- kalayan İtalyan hakemin gözü önün- de hem kolu kaldırmak bem de ©- yunculuğile kafayi kıstırmak sureti- le favül yapıyordu. buna, düdük çalmayınca yan hakemleri i- şe müdahale ettiler ve favül kabul &- dildi. Bundan sonra İtalyan tekrar bir kol kaptı fakat Ömer yerinde dav- Yanarak üste geçmeğe muvaffak ol- lu. Şimdi Ömer üstte fakat bu uzun sürmedi çok fazla temkinli olan Ital- yan güzel bir açık bularak tekrar üs- te çikti. Güreşin bu kısmı ayakta biribir. lerinin hafif noktalarını denemekle Seçiyor. Ömer gene alta düştü. İtal- yan müthiş surette hâkim görünüyor, kuvvetini ve bilgisini tam manasile gösteriyor. Bötün böklefe Tağınen Öner çok fazla dayanıyor. İtalyan güreşçi mütemadiyen Ö- Merin s0! kolunda uğraşıyor ve favül apıycş. Güreş gene durdu. Yan ha- defa olarak itiraz ettiler, İlk on dakika geçti. Italyan on daki- mm galibi, e İkinci on ika başladı. Gü ok seri oluyor. 4 ikisi bir kleye gir- ve üste çıktı. Maamafih üstte Ö- Ter bir şeyler yapamadı. Bir arada talyan çok tehlikeli bir vaziyette minder dışma düştü. İtalyan tekrar üste çıktı. Fakat bu arada ikinci en dakika bitti. Ne- va İtalyan hükmen galip. Y, — Yusuf Arslan — Çuaglia e Arslan iyi oyuna başladı. Ra- Dün Dün İtalyan güreşçilerini yendik | Sex yarasa | kam umar) Hava bozdu ij güreşçilerini yendik. Bulgar ve Beşiktaş © takımları bir arada * Henri Garat “Bir erkeği kaçırdı lar,, isminde yeni bir macera filmi çevirecektir. Senaryoyu yazan Rene Piyel, sahneye koyacak (o olan Max Ophueli'tir. * “Sirlar, isminde von defa bir film çevirmiş olan Mary Pickford sonb: harde New - York sahnelerinden bi- rinde temsiller verecektir. Mary'nin sinemayı kat'i surette terkedeceği söyliyenler de var,. * Fransada tiyatro ve ( sinemaya mensup bazı şahsiyetlerin teşebbüsü Üzerine, Alman milliyetçileri arasın- daki sanatkârları himaye için bir teş- kilât vücuda getirilmesine karar veril miş! * Nathalie Hoyanko "Volga atef- ler içinde,, isminde bir film çevirmek üzere Tourjanaky tarafından angaje edilmiştir. — Filmin ismi belki değiş tirilecektir, İnkijinoff'un da bu film- de oynaması muhtemeldir. * Paramount'un müdürlerinden M. Schaefer gazetecilere vaki beyanatın- da iki bin küçük sinemanm açılaca- ğını söylemiştir. Amerikada © işlerin başladığına bir alâmet daha. - * Fransız sinemacılığının tanınmış şahsiyetlerinden o Emile Chautard “Yaşamak için bir sebep daha, fil- minde rol alacaktır. Bu filmin diğer başlıca artistleri şunla Frederic Mareh,Gary Cooper, Miriam Hopkins, Edouard Everett Horton. * Anna Bella ( Berline gitmiştir. Paul Fejos'nun Viyanada ikmal et- iği “Gün ışığı,, filminin ilk gösterili- şinde hazır bulunacaktır. * Alman artistlerinden Helke Jur- gensen'e Hollywood'dan teklif vâki olmuştur. * Los Angeles Belediyesi ayni şe- şere- fine rejisörlerden Cecil B. de Mille $6- refine bir ziyafet vermiştir. * Metro Goldvin'e merbut firma- lardan Loew İne son kırk hafta içinde 46 milyon frank temettü hasıl etmiş- tir. Bu, buhran senelerinde nadir ka- zançlardandır. * Lil Dagover, Dolly Haas, Henny Porten, Paula Vesely gibi tanınmış sinema artistleri bu mevsim Berlinin muhtelif sahnelerinde temsiller vere- ceklerdir. wi. e : fi ç n J / a gi ğ ta N ve ğ * ce Sa fay Pe” y » kull (ipek film) tarafından çeemelie olan (Leblebici oHerhor Ağa) opere- tinden bir sahne kibi İtalyan da çok sılu © güreşiyor. Daha ilk dakikalar olduğu için fai- kiyet tebellür etmedi. Bu arada Yü- suf Arslan güzel bir kafa kaptı fa- kat minder haricine düştüler. Yusuf üstte güreşiyor ve mütemadiyen kle takmağa uğraşıyor. Yusuf Arslan faik vaziyette. Yu- suf Arslan eziyor. İtalyanm (şarmı) | bozuldu. Yusuf bilhassa iki oyun üzerinde yer ediyor. Kafa kol kapma vefkle- ler). Yanal. Arılan mia düşü Yine şansızlık. > Güreşçimiz tam o minderin kenarında , , Arslan güzelbir o ba çin büyük bir alâka ile takip edilmek- tedir. Yusuf Arslan tekrar üste çık- tı. Ve çok güzel bir tarzda devam ©- derken bıtti. Neticede Yusuf Arslan hükmen galip. 72 — Saim — Fidel: Saim ilk dakikalarda hafif tutuşlar yaptı. Ve üste çıktı.Biraz da orada çalıştı,Mün der kenarında ters bir yazıyette düş tü ve 20 saniye kadar altta çalışma» ğn mecbur oldu fakat güzel bir kur- tuluşla | tekrar çıktı. Şimdi üst te çalışıyor ve tehlikeli vaziyetler ih- das ediyor. Saim bu arada bir Amerikan kle- sile hasmını çok tehlikeli bir hale sok- tu fakat İtalyan kurtuldu. Saim çok ustalıkla güreşiyor v mütemadiyen oyundan oyuna geçi. yor. İlk on dakika bitti Saim e İkinci on dakika başladı Bütün ci devrenin başından. berı kolladığı yi kleyi ansızın dı. Fakat İtalyan ani hareke- karşıladı ve kurtuldu. , Güreşin müteakip kısmı Saimin «aikiyeti altında cereyan elti Saim hükmen galip. — Galagati: Ahmet çok sert başladı,çok kuvvetli oldu! gu belli oluyor. Yalnız müsabaka ka Teniyor. - Yalnız mutlak olan bir şey varsa bu çocuk biraz daha (tekniğini yükseltirse çok iyi bir güreşçi ola- caktır. Bu güreşte faikiyet nispeten İtalyanda.. Birinci on dakika bitti. İtalyan ga- » 57 — Mustafa — Nicola Ciovou- niz , İlk dakikada © biribirlerini & dener- lerken İtalyan güreşçi bir oyun tat bik etti. Fakat Mustafa kurtuldu. Şimdi ayakta güreşiyorlar. İtalyan gene bir kol kaptı Mustafa minder narizine çıktı. lik on dakikanın neticesinde be- rabere ilân edildi. , Ikinci dakika: Ve neticede Mus- tâfa alta düştü. İlk üç dakikada İ- talyan üstte çalışıyor. Maamafih İ- talyan yerde iyi değil, Mustafa üç da- fa kurtuldu ve puvan aldı. Üç daki- ka bitti. Mustafa üstte çalışıyor. Gü- zel bir çeviriş yaptı ve puvan aldı. Mustafa vaziyete hâkim. İtalyan güreşçi çok yoruldu. Mustafa bir çeviriş daha yaptı. Ve gene puvan al- Dört dakika ayakta: Bizim güreşçi çok faik güreşiyor, İtalyan güreşçisi çok yoruldu. Bizim güreşçi mütemadiyen puvan toplu- yor. Neticede Mustafa sayı hesabile galip. 100 — Çoban Mehmet — Caudi Çobanın müsabakası çok büyük bir alâka ile takip ediliyor, Çoban ilk sal dırışlarda hasmını zorluyor, İtalyan güreşçisi Çob: Maamafi, tekmil ibneler Çak ayarında olan" bu İtalyan dayanı- yor. Çoban güzel bir bel kavrayışı ile Mi. kafa ile karışık yere indi: Çoban gene bir tek kol Eapte İtalyanın kurduğu köprü; 8 dakikada rt yere anil Beşiktaş 2, Bulgarlar 0 Beşikta; d Ml Klübü tarafından inim ün Beşikta Şe sahasmda ilk maçı Beşiktaş birinci mi yaptı ve derhal önünde ber halde iyi bir tesir burakma salar gerek. Hakem Kemal Halim Be- yeme vE ği eman saat 16,45 idi, Beşiktaş takımı Hakkı. m mahrum, Andan Hüsnü Feyzi o Nuri | İbrahim Eşrel Şeref Nüzm Bamiyo Hayati Hakkının boşlğu Pera klüpten Bam: biyo ile doldurulmuştu. İlk akını Bul garlar yaptı ve derhal Beşiktaş haf Filmde on » beş | metro bö- yunda bir maymun Edgar Wallace'ım muhayyelesinde doğan ve filme alman harikulâde bir mahlük vardır: Kong. Bu Kral Kong son derece kuvvetli bir devirleri hatır- latan bir adaya etmektedir. Fil- mi yapanlar, hattâ muhayyelede de olsa tabiat kanunlarının hesaba ka- tılması lâzımgeldiğini görmüşlerdir. Wallace 'gibi muharrirler, . filmlerile korkunç bir mahlüku kolayca tasav- vur ve tasvir edebilirler. Fakat filme alınmak lâzımgelirse... Bir (defa Kong iri bir maymun olarak canlan- dırılmıştır. Boyu 15 metre; yalnız kafası 2,20 metre, burnunun uzunluğu 0,60 met- ilâ 20 santimetre. Bütün bunlar bir tarihitabii müze- sindeki Orang - Otanş maymununun iskeletine göre hesap edilmiştir. Fakat böyle muazzam bir kitleye nasıl can vermeli? Bütün hareketleri tanzir edebilmek için hep ayni boyd. 74 adet Kong imâl etmek mecburiy: hâsıl olmuştur. Bunların bir çoğu: dan yalniz bir tek sahne için edilmiştir. Meselâ finalde Ko katli bir binanın dibinde öldüğü 7: man... Filmin bir çok kısımlı Kong'un bilhasan kol ve b: #: ile iktifa edilmiştir. Meselâ Kong lmin kahramanı , olan Fay Wrayi kocaman avucunun içine alıyor. Bu sahneleri içinde çevirmek için Kong'un kullanılan kolu yedi metre- dir. Bu kolun içi bir çok kablolari, çevrilmiştir, Kol, nn olan hare ti vermek için de vinç kullanılmı Bu kablolardan şunu veya bunu mek veya bırakmak surcile kola iste- nilen hareket verilmiştir. Bir sahnede de £ Kong'un kafası lmıştır. Kong bu sahnede yaka- müthiş dişlerile çiğneyip 'parçalamak- tadır. Bir zenciyi ezmek için ayaklar da gösterilmektedir. Bu suretle korkunç şet saçan halleri tı &ibi filme alınabilmiştir. lan netictsiz bir kaç hücumden sonra Şerefin falsolu bir vuruşu Beşiktaşa az. daha bir gol kazandırıyordu, Oyunun tarzı cereyanı çek seri, iki takım da ko #uyor; atlıyor, cabalıyor, fakat bütün bu geyrcilerihep boş. Ne Beşiktaş, ne de Bileme güzel bir kombinezon ya- ml Yedinci dakikada Nâzrm topu bir a- ralık #oh'tarafa gönderiyor, buradan 7a- ye bir yas alan Bambiyo güzel bir vu- ruşla Beşiktaşa bir gol kazandırıyor, bu golden sonra biraz açılan Beşiktaşlılar Bulgarlar nısıf sahalarından çıkarıyor- lar, Lâkin muhacim hattı o kadar ber- bet bir oyun oyniyor ki, gol çıkarmak mümlün olamıyor. Bu ara, Nâzım top- la Bulgar kalesine yanaşırken, iki Bul- gar müdafii Nâzrmı hatalı bir şekilde tu tuyorlar, hakem penaltı cezası veriyor, © derhal itirazlar başlıyor, Bulgar kaptanı kendi kalecisini penaltı atılırken kale. den bunu gören Beşiktaş kapta nı Hüsnü de, Eşrefe, topu dışarı atması» nı söyledi, hakemin düdüğü ile Eşref to pu avuta attı, Kemal Halim Bey bunu bir izzetinefis meselesi telâkki ederek Eşrefi sahadan çıkardı ve Beşiktaş oyu- nuna 10 kişi ile devam etti, Aradan beş geçmemişti ki, Bulgarlar bir pen altı cezası “bendi yaptılar ve bermutat ge bem 'dahale eden Bulgar kaleciyi çıkarmak is tedi ve asıl mesele de burada tehaddüs ati, Bulgar kafilesi reisi başta olduğu belde bütün Bulgarlar hepsi birer âmir meseleye müdahaleye başladılar. Onun haftaymin bitmesine 7 dakika var tarafın. Beyin ala bii maa erk Orme lip gelmişti. taş okadar fena bir oyun yn alanın her halle” Tarsa Li Atletizm müsabakaları İstanbul atletiz:e.birinciliği ve Ati- na olümpiyadı için seçmeler dün Kadı- iyündeki Fenerbahçe size yapıl. mıştır. Müsabaka oldukça bir kalabalık kütlesi tarafından seyredilmiştir. Bu haftaki müsabakalar ve meticele- Şş Taka Sami nu 2 — Yayadabuldu 3 — Raif hayvandır ve ) Amerikan sinemaları ka- zanmağa başladılar 1930 senesindenberi zararına çalı- şan sinema sanayii kâr etmeğe başla” tiklere göre sinemalara oğum tos içinde haftada 60 milyon seyirci gitmiştir. Seyirci miktarı 1929 senesinde haf- tada vasati 70 milyon ve buhrann en şiddetli zamanında 40 milyondu. Sinema sanayiinin umumi kârı 300 milyon dolar tahmin (ediliyor. 100 milyonu ile yeni filmler yapılacaktır, —— — Haftanın filmleri MELEK: Çarşamba akşamı Bu hafta © Melek sineması maruf Fransız komiği Tramel'in Suzy Ver likte çevird mindeki komediyi gösterecektir. Film fransızcadır. SARAY: Perşembe akşamı Eski (Glorya) ve yeni (Saray) si- nemasında (Metro - Goldwin) Şirketi- nin maruf Amerikalı ars o Clark Gabile ile çevirttiği (Saf kan) ismin- deki hissi film gösterilecektir. Film fransızcalaştırılmıştır. Hava bozdu “Ege,, vapuru 24 saat teahhurla geliyor Hava, iki, üç gün açık ve güzel geç- tikten sonra, dün doğru bozul- mağa başladı. Dün sabah güneşi ve ww sağı görem İatallalr iy bir Cim gs ireceklerinden emin olarak Boğaza, A- İlamı bölmesn pllğlera > dağılmışlard, Fakat havanın öğleden sonra birdenbire bozması ve her an yağmur ihtimalleri: nin artması herkesi şehire dönmeğe mec bur etti, Dün öğleden sonra saat on beşe doğ ru çıkan bir Karayel fırtmasiyle bera- ber siyah bulutlar gök yüzünü kapladı. Rasat Gelen malümata nazaran Akdenizde de müthiş bir fırtına hüküm sürmekte" dir. Bazı kazaların olmasından endişe €- İskenderiye postasını yapan Eğe va- purunun dün İzmirden limanımıza mu vaseleti bekleniyordu. Ege vapuru, İskenderiye ile Pire ara sındaki açık denizde fırtmaya tutuldu. ğundan muvaseleti yirmi dört saat ge- çikmistir, Eşe vapuru, fırtınalı denizde bir hay li çalkandıktan sonra güç halle İzmiri tutabilmiştir. İzmir yolcularını dün akşam çıkara- bilen, Ege, bugün öğleden sonra saat 16 da limanımıza gelecektir. Bir kaza. Dün Bedros isminde bir kayıkçı da Boğazdan inerken Yeniköy önünde bir- denbire fırtınaya tutulmuş ve kayık ala bora alarak Bodros denize düşmüştür. Uzaktan kazayı görenler. derbal yetip mişler ve Bedrosu kurtarmışlardır. 2 — Fürüzan 3 — Haydar “Mualla, Bizim, Tevfik, Türk sinemacılığı pir vE Bu sene elde edilen terakki mühimdir Türk sinemacılığınn günden güne ilerlediğine şahit oluyoruz. Geçen Per- şembe akşamı İpek sineması mevsimin ilk filmini göstermesi münasebetiyle ver diği Gala müsameresinde bu ilerleyişin fili delillerini gösterdi. Evvelâ İpek stüd yosunun hazırladığı aktualite bir film gösterildi. Münir Nuretin Beyin bir film artis- ti olarak söylediği Urfalının şarkısını da dinledikten sonra, mevsimin ilk filmi olarak «Kahirede Aşk Geceleri» göste- rildi. Bu Fransızça sözlü film cidden gü zeldi, Misir bütün hususiyetlerini te- barüz ettiriyordu. İnsan seyahate çıkmış gibi, filmde bütün Masırı bir iki saat içinde dolaşmış gizyen, Sene baylamğncı için ge iy ie- tihap edilmiş bir Sinemanın. ri tertibatına da bu sene hayli itina edilmiştir. Mükellef tez yinatı ile bu bina Beyoğlunun en büyük ve en sanatkârane süslenmiş bir sinema- # olmuştur. Bu mevsim İpek stüdyoda hazırlan- mış dört beş Türkçe film daha gösteri- Tecektir, Bu sene Türk sinemacılığında göre- ceğimiz bir yenilik te şudur: İpek Stüd- yoları “Darülbodayi artistlerile anlaşa- rak aslı İngilizce veya Almanca olan filmleri Türkçe konuşturmak suretiyle gösterecektir. Pek yakında aslı Almanca olan bir filmin bütün artistlerini Türkçe konuş- tukları halde seyredeceğiz. Rus sahne vazuı Poudovkine ve aktör Livonoff Geçimsizlik Dikkat edilirse pek iyi anlaşılır ki, geçimsizlik kadının vazifesini hakkile kavramamış olmasından ve husüsile erkeğin kendisinden ne istediğini ihata etmemesinden ileri geliyor. İnce görüşlü ve sezişli bir kadınm her şeyden evvel ev yor- gunluklarını kocasından saklamak ve onu tatlı bir yüzle karşılamak usullerini bilmesi icap eder. Bir ev kadını, kocasına günün yorgunluklarını unutturacak en ya kın ve eşsiz yerin ev olduğunu an- latabilecek kadar zeki ve ince ol- malıdır. Bir kadının mehareti, kocasını evine bağlamak hususunda göste- receği liyakatle ölçülür. Bu da gü- ler yüzlülük, tatlı sözlülük ve yu- muşak tabiatlilik ile temin edilir. Bir ev kadını nihayet insandır, mahzun olur, mükedder olur, fakat elemlerini sükünetle karşılamak fendini de bilmelidir. Hiç şüphe yok ki, ne kadar duygusuz olsa bi- le, etrafında dönen şeylere lâkayit kalamaz. Karısının kendisi için, müşterek yuvanın saadeti için yap- tığı fedakârlıkları ergeç anlar, O zaman eşine karşı beslediği hür- met ve muhabbeti artar.. Bir ocağın saadetinde (o maddi şeylerin ehemmiyeti hiç bir zaman ön safta zikredilemez. Yanlış an manevi temeller içtimai bir teşekküldür. Onun ken- disine mahsus kanunları, nizamla- rı, usulleri vardır. Sırf maddi şey- ler üzerine kurulan ve manevi bağ- larla çevrilmiyen ailelerin ekseri- ya nasıl felâket uçurumuna yuvar- landıkları sık sık £ görülen şeyler dendir. Zamanımızda aile teşekkülünün daha ziyade maddi düşüncelere is tinat ettirilmesidir ki aile mefhu- munun daralmasını, kısırlaştırılma sını intaç etmiştir. Eğer gençlerimiz aile kurmak me- selesinde maddi şeylerin tali ehem miyette kaldığını yakından bilse- lerdi, aile teşkilinden asla kaçın- mazlardı. Gençlere bunu filen an- latmak vazifesi de kadınlarımıza düşüyor, Onlar kuracakları nümu- ne yuvalarile gençlerin aile haya» ârin; gri kolaylaştırma ©

Bu sayıdan diğer sayfalar: