16 Eylül 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3

16 Eylül 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Çankayadan Akropola Bir haftadan beri Akropol ile Çankaya arasında yumuşak, tatlı bir Akdeniz havası esiyor. Türk ve Yunan siyasetinin biri» birine bü kadar yakm © olduğunu kim iddia edebilirdi? Daha bir kaç gün evvel e yıldö- nümünü heyecanla tekrar ettiği miz büyük zafer deyi ifade ediyor- du? O zafere tekaddüm eden yeisli, mustarip o günlerimizde Beyoğlu- nun aldığı manzara bize neler his- settiriyordu? Bütün bu hâdiselerin çıplak manası karşısmda bugün daha ta- ze bir hakikatle karşı karşıyayız. Türk ve Yunan milletleri bir cep- hede birleşraişlerdir. ... İsmet Paşanın kendine hâs bir görüşü vardır. O askerlikte olsun, siyasete olsun, maliye ve iktisat işlerinde olsun teferrüatla, mazari- ye ile meşgul olmaz. Maksadı en kestirme, eri pratik yoldan arar. Siyasetie dolambaçlı, girintili fi- kirlerden nehet eder. — İktisatta yarım tedbirlerden o hoşlanmaz. Askerliğe gelince; (İnönü) onun er. möevazı eseridir. Hakihadi bu kadar (o seven ve maksadma darma bu yoldan vâsıl olmayı pek iyi bilen İsmet Paşa “Türk - Yunan o münasebetlerinin böyle dostluktan çok yüksek bir si- yasi abitname we tevsik edilmesini de böyle hakikatler üzerinde yürü- mek suretile temin etmiştir. Yunanlılarla milli bir davamız kalmamıştır. Balkan muharebesi ile Yunanlılar ırki rabıtaların em- rettiği vahdeti kazanmışlardır. Bu isti omar için daha geniş hayaller beslemenin vahametini 'de Anadolu macerası ile anlamış- Tarlır, Binaenaleyh (o Akdenizde karşı karşıya konişuluk eden, Trak- yad yanyana arkadaşlık eden iki teşekkül artık mücadele- ye sebebiyet verecek dava kalma- mıştır. Şu halde Büyük harpten sonra bir türlü istikrar bulamıyan Avru- pa vaziyetini ohesaba katarak konişu komşuya anlaşmak en tabi- i, en kısa bir Yunan siyaseti Kral Yorgi za- 'manından beri daima Avrupa dev- letlerinin milzakma | takılıp kal- mıştır. Haltâ son Anadolu macera- sa bile bu tesirin neticesi oldu. Yu- nan siyaseti bu maceranm vahim neticesinden sonra rüştünü kazandı. Biz mili (o istiklâlimizi kazandık. Onlar da harici siyaset. lerinde istiklâl kazandılar. İşte iki milleti serbestçe elele veven bu tabii neticedir. yer si Pu şanın her muummayı en sade şe- kilde çözüveren cevval zekâsı bu hakiki görmekte gecikmedi. Iddia edilebilir ki diğer Baikan Devletleri masında mevcut kesif zıddiyetler de onun her müşicülü basitleştiren --kâsı ile , aydınları- makta gecikmiyecektir Büyük Mustafa Kemalin büyük sözleri bunu içaret ediyor. Burhan CAHİT BORSA (Iş Bankasından alman cetveldir) 14 EYLÜL 1933 Akşam Fiatları “# İstikrazlar Tahvilât İstikraz dahili 97505 Elektrik —— 1033 İstikrar 95.— esra 2 Şark D. yatları 280 D. Musahidei Çim, Tramvay 48, İÇ Tetiahe day. 38, Anadolu Hisse 2750 $ Sark day ıs Beğ 32 İ Baya im Şir. hariyâ O 15,28 © Şark mena o 290 ÇEK FIJATLARI Paris 1208 4 Pes 15975 Londra 675 $ Viyana 4375 Nüyerk 6825 $ Madrit 30425 Brüksel 33866 $ Berlin 1977 Milano 882 $ Ziei 422375 Atina 834 Porte O 37665 lili ziya $ Belerat 34145 Solya 67205 $ Bükreş 4050 Amsterdam © 11604 Moskova 106725 NUKUT (Satış) Kurup Kuruş w 167 İ iş, Av. 2450 i GTİ 1 Paza 16 i 141 $ 1 Mark w 24$ 1 Zelei » WTİ 20 Ley » 24 $ 26 Dinar » 818 $ 1 Çermeviz 2 1550 Altan n 16 5 1 Mecidiye — mi ma kaan | “| İthalât ruhsatiyesi Ekonom! Yeni talimatnamenin tetkikatı bitiriliyor Takas usulünün ilgasından sonra yeni bir talimatname hazırlanacağı li yi hazır- Bi Ali Rana Beylerden mürekkep ola- rak teşkil edilen komisyon tetkikatı nı bitirmek üzeredir. Tetkikat bittik- ten sonra İstanbul, İzmir, Samsun ve Messinde birer komisyon teşkil edi- Komisyonlar mmtaka tica- irlerile ticaret odaları umu- leri ve yine ticaret odaların- lan dan mürekkep olarak ça- lışacaklar, takas usulünün ilgesı ta- rihinden evvel muntazam mukavele- nameler ile muameleye girişmiş olan tacirlere ithalât ruhsatiyesi verecek- lerdir. 3500 tacir ceza verecek Sicilli ticarete hiç okaydalmıyan tacirlerle vaktinde tesçil muamelesi yaptırmıyanlar Ticaret Odası tara fından seye verilmişlerdi. Şim- diye kadar mahkeme (3500) tacir hakkında (5) liradan (25) liraya ka- dar para cezası vermiştir. Tesçil mu- amelesini yaptırmıyan tacirler o ka- dar çoktur ki mahkeme haftanın mu- ayyen bir gününü bu işlere hasretmiş- tr. Madenciler toplanacaklar Amerika iktisadi si tesiri ile maden aylarda hissedilir bir düşüş vardır. Ayni zamanda maden piyasasına hâ- kim olan İngiliz lirasının sukutu de- vam etmektedir. Bu husus hakkında vaziyeti tet- kik etmek ve tedbir almak üzere ma- denciler yakında umumi bir içtima aktedeceklerdir. Bütün sene taze üzüm Gelen malümata nazaran üzümün yaş Bu suretle üzümün bütün sene taze olarak yenilmesi mümkün olacağı temin | edikmekledir. Posta kolisi ile mahsul satışı Son zamanlarda Avrupada bazı mem Jeketler mahalli bazı mahsulleri iü münü arttırmak içi posta ile nakk için posta ücretlerinde mühim tenzilât yapmağa başlamışlardır. Ticaret odesı milli mahsullerin korun- ması noktasından çok faydalı olan bu şeklin bizde de tatbilcinin kabil olup ol- madığını tetkik etmektedir. Macar hükümeti müstahsil tarafın- dan müstehlike gönderilen üzümü. ha- yiyene hali isi ora ücreti üzerin- tenzilât yapma; la. maktadır. X dave Oda bu. şeklin bizde de tatbiki için teşebbüsatia bulunacaktır. , Inhisarlarda | Haftada bir gün ucuz sigara in Bu sigaraların ketleri yalnız o gün için tenzili Bat ci ketini taşımaktadır. İnhisarlar idaresi bunun bizdede tatbik edilip edilemiyeceğini tetkik et mektedir. a Bu şekilde fevkalâde muvaffakiyetli her çü peer ale zeri tadilât yapmak için hazır. lanmaktadır, ei Son zamanlarda bir kısım sigaraların salışlarınm hemen hiç derecesine inmiş olmasına mukabil, evvelce daha az satı- lan daha fazla satılmakta oldu ğu nazarı dikkati celbetmekte idi. İnhi- sarlar idaresi bu eksiliş ve artış hangi meviler ve ne miktarlar üzerinde oldu- ğunu muhtelif zamanlarda satışlar üze rinden tetkik etmiştir, Bu tetkiklerden alınan netice gör a e ke esi e sml sigaraların s8- tığı azalmıştır, Fakat şayanı dikkattir ki, en ucuz olmasına rağmen tütüne kar $ı halkım rağbeti yoktur. rai. . Inhisarlarda ank n 10 senede mezun olan talebe 'nından bu seneye kadar İstanbul ilmek teplerinden mezun olan talebeler hakkın da hir istatistik hazırlamaktadır. Mevcut malümata göre son on sene zarfmda İstanbul” ilkmekteplerinden o tuz yedi bin yüz iki talebe mezun olmuş ve bu talebelerden büyük bir kısmı orta m sanat mekteplerine yazılmış Küçük haberler Bakırköy hekimi Fevzi Bey de Eminönü kaza- 4 belediye başhekimliğine naklen ta- yin edilmişlerdir. Umumi Meclis çtimaındâ mü- Teşrinisa! İSTANBULDA GEZİNTİLER Ali Babanın bağında. him meseleler görüşülecek! Bağdaki üzüm çeşitlerinden: Hacıoğlu Siyahi, Hacıbalbal, Alşeker, Balşeker, Seherhanım, Tergömlek, Nurunigâr, Alpehlivan.. Teşrinisanide açılacak olan şehir retleri gelmektedir. ge Belediye, hâlâ eski tarifeye göre ücret alıyor. Belediye, yeni tesisat i- çin edilecek masraflar müstesna ola- rak; halka suyu asgari bir fintle sata- caktır. Yeni su tarifesi, meclisçe ka- bul edilir edilmez derhal tatbik edi- Jecektir. 3 X 'Meclisin meşgul olacağı diğer mü- him mesele de bir komisyon marife- tile Yeniden hazırlafan belediye za- bıtası İalimatnamesidir. Bu talimat- namede belediye suçları zamanım ihr tiyacma göre yeni baştan tanzim edil. diğinden belediye işler rülebil mesi mühim Talimatname müzakere edilirken bü- tin şehir işleri mevzuu bahsolacak» tar. Bakırköy doğum evi Hirmâyeietfal Cemiyetinin Bakır- köy şubesinin açmış olduğu doğum evi civar köylülete de yardım etmek- tedir. Bu doğum evi çok ağır doğum vak'aları karşısmda bir çok kurtarmıştır. r Doğum evinin kalörifer | tesisatı ve bazı noksahlarının ikmali için be- iediyece bu sene iiçin tahiisat veri- İecektir. Ayrıca bir hayır sahibi do- ğum evinin yarında bir de bakım evi inşasını deruhte etmiştir. Deyiştrilen Terkos boruları Saraçhı ile Şehzadebaşı yagan e Şakar mx edilerek düzeltilecektir. Belediye, bundan sonra diğer semt serdeki terkos tesisatının ikmalile meşgul olacaktır. İstanbulun su şebe- kesi haritası tamamile çıkarıldığı i- çin bu haritada bozuk olarak gösteri- len ve tamirine imkân olmıyan su $€- bekesi baştan başa değiştirilecek- tir. Belediye, inşaata bu ay zarfmda başlıyacak ve terkos tesisatın be- lediyeye geçtiğinin senei devriyesine tesadüf eden kâmunusanide terkos su mniktarı eskisine nazaran bir misli lacaktır, Vakit küresi nihayet işleyecekmiş Saatlerin ayar edilmesi için Ga- .atada yangın kulesine konulan vakit üresinin uzun müddettenberi işle- mesi temin edilemiyordu. Yapılan tec zübeler müsbet çıktığından rasatha» neden verilen işaret üzerine vakit kü- resi yakında işliyecek ve saatlerin ayarı temin edilecektir. Fırıncılar itiraza başladılar Günde on beş çuvaldan aşağı işli- yen fırmlarm kapatılacağı yazılmış- tr. Bazı Ümmi şimdiden iti- aza ekmek yaptırıyorlar, başkasına satış yapmadık» İarı için muamele vergisi vermi, e rı aybediyor. Bunlar un için vergi vermediklerinden yı ekmeğin kilosunu para aşağıya satabiliyorl, den de işledikleri çuval yor. Çuval adedi nazarı itibara alı narak yapılacak bir tasnif doğru olamaz. Neticede dı mü- him bir yekün tutan varidatını kay- Ya kok ucuzlamalı, ya havagazı Son günlerde havaların soğuması odun ve kömür fiyatlarında da der- hal tesirini göstermiştir. veline kadar 250 kuruşu o geçmiyen odun fıyatları az zamanda 350 kuru- Naim ömü, de her sene oldu- ğu gibi fahiş bir fiattedir. ” Belediyenin kok kömürü fintle- rinde bir nokta nazarı dikkatini cel- piyasaya daha ziyade hava gazı şir- ketleri çıkar. . Bu şirketler have gazı fiatlerini yaktıkları kömü- rün fiatini de dahili hesap © ederek halktan almaktadırlar. Halbuki o kö- mürden elde edilen koku sonra çok yüksek bir fiatle satmaktadırlar. Belediye bu şirketlerden ya koku ucuz satmalaı ahut hava gazı fi atlerinde tenzilât yapmalarını istiye. cektir. Seyyahlarda en fena tesir bırakan şey Belediye turizm şubesi şehrimize gelen seyyahlar üzeride menfi te- sir yapan şeyleri tetkik ve tesbit et- miştar. rm en kısa yoldan iza- lesi için çalışılacaktır. Bunlar Mr en ziyade göze çarpan seyyahlardan fazlı, - mağa kalkanlardır, a amal, şoför, arabacı gibi züm- relerin ekseriya Kk z tikla rı hsreketlerle seyyahlar menfi tesir hasıl ettiği görülmüştür. Üzümünü ye de bağını sorma de- mişler ama, bu atalar sözüne pek ku- lak asmak niyetizdv diğilim. Sis ister sorun ister su,rev.n, üzümünü yedi” ğim, üzüm suyumu ıçtığım, batiz bir aralık sirkesini kömladığım bu güzel bağı, oku.yucularıma — anlatmadan ©- demiyeceğim. Bir ıncan o kahvenin kırk yıllık hatırı var da © canım üzüm sa'lım'arının bir sötuniuk yazı kadar değeri yok mu? #fendim; bizi geçen cuma, Al Ba- banın bağın usvet elliler. Ahi Belo, sir da 490) «geçkin, caki bir base.» Yuşma, başma, iecribesan, bilgisine arm », vu sevimli ihtiyar Odası azasmdan Ziya Be — Sade üzüm mü? — Kimse duymasın ama, Gzümün koza da var. — Demek annesinden gizli yor? — Öyler.. Ve anlattı: — Malüm ya, bu sene bizim bağı içki içmiyenlere tahsis ediyoruz. . Ha- rmız için ilk ve son olarak bir kaça- mak yaptık... Merak etmeyin, rakı da var. « — Mükemmel... Öyleyse... Biz de vadediyoruz, geliriz. . Edirnekapısmdan, dört arkadaş, bir arabaya atla — Çek, Ali Babanın bağma!. . EN# Naci, tenha yolu, açık ve temiz havayı bulunca coştu, başladı şarkıya,. Ve bu fasıl Arabın yalel'i gibi, uzadık- ça uzadı: Usfalıyem, bahçeliyem, bağlıyem, Kurşun değmiş yüreğimden dağlı yemi. Hadi arkasından bir karşı yakalı: Kalbim, kalbi Eli€ Naci seslendi: — Yanlışlığa mahal kalmasın. . Ge- enler, sazende değil, hanende! Ziya Bey, başında geniş hasır şap- kası, bizi bağın kapısmda karşıladı. Artık kütük kütük dolaşıyoruz ve tebii kütüklerde sallanan renk renk ların tadıma bakmayı da unut Başta Gazi beyendi. . Sonra İsmet zi > Paşa misketi. . Daha sonra Çavuş... Pon Bir çocuk boğuldu Denize düşen cesedi aran- dıysa da bulunamadı iddet dolaştıktan sonra vapur bareket edeceği sırada iskeleye çikmak istemiştir. i , Cemile iskeleye atrlarken müvazene- sini kaybederek denize düşmüştür. Bu sırada vapur da manevra zabıta araştırma yapmışsa da gocuğun cesedini bulmak kabil olama- sü 2 İğne yarasından ölüm Balatta Karabaş mahallesinde Yako nun 3 yaşımdaki Eron ismi ğ hale Har kak de yakalanmıştı. Bir kayıkçı kendini denize attı Haydarpaşada Tahir kaptanın kayı- ğında çalışan tayfa Yunus, Sl GL e ema imdadına yetişmişlerdir. Gene toslaştılar 2444 numaralı $0- sindeki otomobille Saraçhanebaşında för Sebrinin idaresinde! Çavuşun pembesi, beyazı... Ya 5 yapıncakların g öm di Üzüm di Hacıoğlu Siyi b Hamburg misketi, Alşeker, Balşeker, Kral, Beylerce. , .. Seber Hasım, Eren köy siyahı, Vodina, Tergömlek, A- masya, Nurunigâr, Sarıyer, Alpehli- van... Bağı çepçevre dolaştıktan sonra ma- sanın başına döndük. İlk kadeh, Yeşil- hilâlcilerin şerefine içildi. Ziya Bey anlatıyor: muzda bir siyah üzüm var. aşkolaun. — Bağı, İki salkım yiyebilene — Çok mu tatlı? — Hayır! Yalnız insanın başını dön- tabii bir Gürüyor! Ama, bilseniz ne sarboşluk. .. Bir okka üzüm tüğün altına uzan. . Öyle del uyku çekiyor ki dokunma keyfine!. . Merhum üstat Ahmet Rasim, ü; için, rakıyı hap halinde kullanmak & detim değildir. dermiş. Aki Baba bağında Ziya Beyin sarhoş edici üzümlerinden sağ olsaydı da rahmetliye bir salkım yedirilseydi, â- caba suyunu bırakıp hapta mı karar kılardı dersiniz?.. Sofrada, çok neşeli idik. Üzüm ta- bakları boşalıp doluyordu. Hemen bütün çeşitlerden yedik. Bu dumanı » buğulu, buğulu, ağız- da kütürdiyen salkımlara (o bir türlü doyulmüyor. . . Hele misketin, kendine mahsus öy- Je bir kokusu var ki üzüm salkımı de- ğü de sanki çiçek demeti. Evvelâ Mekan, Güm skin Ye Ali Babanın bağı, kış için sirke, hardaliye ve üzüm turşusu, hazırlıya- cak, Mişket üzümünden yapılmış sir- 'kenin nasıl bir sirke olacağını siz dü- şünün artık... Ziya Bey, bu sirkeleri hususi kaplara doldurtarak © ağzımı mübürledikten sonra Ali Baba sirke- si namı altında piyasaya çıkaracağını söylüyor: Mükemmel bir fikir! . Alı Babanm bağında kütüklere ev- lât gibi bakılıyor, hastalıklı bir tek Sofra Alinin, bağ Alinin, ama, mi- deler dö bizimdi. Akşam ortalık kararirken bağdan ayrıldık. Elif Naci, tramvayda söyleniyordu: — Bu dakikada dünyayı bir misket sından M. SALAHADDIN Kadastro teşkilâtı Yeni ihdas edilen postalar ii nasıl çalışacak? esas likler imlerin daha kolay inkişafını te- min edecek mahiyettedir. Şimdiye kadar mevcut bulunan ka- ismi esir beretlerinin e olarak tebdil edilmiş ve iki kadastro komisyonu vi inişi. yan va rey SR teyiltme gene ütü Bey ri , Göncü heyetleri, beyeti bi iri. rl e olam alemci beyler Lei yal . İlini kemleyon da şimdilik sere kezde çalışmaktadır, Postalar bundan sonra kadastrosu pılmakta olan yerlerde tutulacak daire- lerde çahışmaktadırlar, ————— m... .—— vak yere düşürmün, zavallı adamı Zindan yaralamış ve şoför Sabri yakan lanmıştır. Müstehcen destan ve plâklar Pencereden düşen çocuk Galatada Mandıra sokağında oturan Hüsnü Efendinin kızı 3 yaşında Hasibe evin penceresinin önünde öynarken ye- re düşmüş, muhtelif yerlerinden yarala- narak hastahaneye kaldırılmışlr. FELEK” Balkan palas Dostlarımdan yaşlı, gün birisile geçende bir gün Cihangir ta- raflarında dolaşıyorduk.. Dostum © civarda uzun zaman olurmuş yangin- dan evvel oraları bilen, hattâ oradaki eski aileleri tanıyan bir adam oldu- ğu için her adım başında bana bir geç- miş vaka anlatıyordu.. Ağır ü- rürken yolumuz, şimdi yerini tayin €- demiyeceğim güzel bir mevkide çok güzel bir konağın önüne düştü, Eski. den yapılmış bir metin binanın edilerek mükemmel bir hal Zi ye apartman yapıldığı du. Binanın kapısında (Bali 1.9) yazılı idi, Dostuma sordum: — Bu güzel bina kimindir? O anlatmıya başladı: — Efendim vaktile bu konak Ana- dolu ve Rumeli Kazaskeri Osman Mol. lann konağı idi. Bu adamcağız pek idsresini bilir takımdan olmadığı i bina harap hale geldi. Tuttular kat kat kiraya verdiler. Kendisi de zemiz katında otururdu. Birinci katta otu- ân Moralı bir Rum ailesi — ismi pek hatırımda değil — günün birinde ko- nağın o kalma temellük etti. Osman * #lolla bağırıp çağırdı, hattâ bir ker de Moralıyı döydüyse de civardaki © «umşular, Ruma hakverdiler. Herif kata yerleşti, Zaten evvelce pek mum tazam vermediği kirayı da büsbütün vermez oldu. . i kilacı ayni usulü tatbik ederek o ka- tn sahibi olduğunu iddia etti. Osma; diğerleri de Bul hak verdiler, o da ikinci ğm arka tarafın- daki selâmlık dairesinde eskiden beri Eflaklı zaten çoktan beri imal sahibini tanımıyordu. Balkan rnus harebesi esnasında da tavanarası ka tında oturan bir Arnavut Osman Mek laya isyan ederek “bu kat ta benim- dir,, dedi. Böylece kos koca konak kiracıların eline geçti. Osman Molla © balıkını kimseye anlalamadı. Zaten evine ban kına bakar bir adam olmadığı için ça- bucak bezdi ve işi olduğu gibi bıraktı. Yaktile konak Osman Mollaya aitken mal sahibi aleyhine birleşen kiracılar, katları ele geçirdikten sonra biribir. © lerime düştüler. Hattâ bir aralık Hır. | vat, Bulgar ve Moralı kiracılar ara- ia bir kavga oldu, bir kavga oldu ki; mahalleli yetişmese, biribirlerini öldüreceklerdi. Bu kavgada Bulgar kiracı hayli dayak yedi Bu iş senelerce böyle (devam etti, Kiracılar arasındaki gürültü her gün aların biribirlerile münazaalı oluşun- dan istifade eden bir takım serseriler maal sahibi bir adamdı. Evvelâ kendi katın tamir etti, Ailesinin işlerini'dü” zeltti. Konu komşuya kendini say- ? dırmıya başladı. Diğer kiracılar b Du gördüler. , Eli ayağı tutar, kaba. dayı biradam olan ve konağın asıl sahibi olması lâzımglen bu adanın © oturduğu kat mamur, ve sağlam bir ha'deyken, dizerleri harap, kağ” şamış ve emmiyetsizdi. Orada oturan aileler cfradında geçimsizlik © derece | fazlaydı ki, konu komşu taciz olmıya barladılar. ği önce Moralı Rum kiracının ahfa, dından Yayımoğlu ismindeki adam, zemin katındaki Türke müracaat ese rek, binanın temeli ve kapısı ona at olduğu için aralarında bir anlaşma yapmayı ve kendi katının da emniyet ve xdaresıne karışmasını rica etti. Doa © şa görüştüler, eskiyi unutup yeni ve siki biz ahpaplık kurdular. . Arkadan, Bulgar kiracının torunlar kia oturan Romanyalı Karvlertu onlara wtihak etti. Arkadan tavar; re! Bey de onlarıa birleşti ve bü gören dördüncü kattakı Hır. diğerleri gibi kendi katının ulu ve ari ie idare YE azan etti. Türk işe vazıve. e der elm. z, konağa giren çıkanı mıza. mi iza ma koydu. Kapının ve merdivenleri selâmetmi temi etti. Katları ta müşterek bir çi ünüz hale Ki. ların pavuna air, verir. İşlerine kar, hatiâ ona kendi hesaplarına im- za salâhiy'tunı bile vermişlerdir... Bu ismi de bundan üç sene evvel oturan kiracıların umumun ifad: e- debilşin diye 9 buldu ve koydu. . Bak nc miş ii * a arada lan sari ü mafız balaşin, vakur birisi çılayorda. Dostum hürmetle selâmladı ve bös 5 — İşte o! dedi... na FELEK ————-- inde 97 numaralı evde oturan Arabas eğlu İbrahim, Tütün

Bu sayıdan diğer sayfalar: