vw Yazan: 5. N. Har haki (Milliyet) imdir. İşleri nasıl düzeltelim? Ahmet Vefik Paşanın patavat sızlığı. — Dizbağı nişanını ilk alan Türk kimdir? — İngiliz Sefirinin ikazı. — İki başlı oyun. Haci Akif Paşa, o gün, hâtıralarını | anlatıyordu: İ Ahmet Vefik Paşa merhum, biç | sözünü sakınmaz, fikirlerini, düşünce- | lerini, kararlarını dobra dobra söyler, devlet işlerinde en küçük bir ihmali, kayıtsızlığı affetmez, bir hükümet a- damı idi. İkinci defa Başvekâlete gel- diği zaman, ancak üç gün durabilmiş- Üç gün sonra hünkârın gazabına adı, geceyarısı, valilikle Bursaya gönderildi. Zatı şahaneyi gazaba ye- tiren mesele de şudur: 1878 O senesi haziranının dördüncü günü İngiliz Se- firi Sir Osten Leyard ile | Sadrazam Saffet Paşa arasında akt ve imza olu- nan mahut Kıbrıs ittifak muahedesi- nin ikinci fıkrası Başvekil Ahmet Ve- fik Paşayı düşündürüyor. O fıkrada, hıristiyan ve sair tebaaların himayesi, dahili idarenin düzeltilmesi vadolun- muştu. Vefik Paşa, ikide birde ihtar- | lara, ikazlara marız kalmmaması için | başlanma nı, yeni adliye teşkilâtı için erbabı i tısas ve vukuftan mürekkep komisyon- larca Avrupanın adli ahkâmından ve medeni usüllerinden iktibasen hazır- lanmakta olan kanun ve nizamların Kanunu Esasiye tevfikan Meclisi Me- busandan geçirilmesi lüzumunu padi- saha arzediyor. Patavatsızlık olursa bu kadar olurdu.,, Haci Akif Paşa merhuma © yerden söğe kadar hak verdim. Kanunu E- sasinin lâfını etmek değil, (hatır ve hayale getirmek bile, Sultan Hamidi küplere bindirmiye kâfidi. Padişah, dünyada bunu affedemezdi ve nete- kim Ahmet Vefik Paşa, ömrünün s0- nuna kadar menküp kaldı. Akif Paşa, gülümsiyerek bakıyordu: — Bu hâdisenin doğurduğu garip bir ibare vardır ki Sadrazam Sait Pa- şan eseri feraset ve maharetidir. Ab- met Vefik Paşa azledilince Başvekâle- te Sait Paşa getirilmişti. o İşte onun başvekületi zamanında, hünkârm ver diği talimat üzerine yeni yapılan ve neşrolunan bütün kanım ve nizamların ilk sayfalarına “Meclisi Meb'usanın içtimamda kanuniyeti teklif olunmak üzere,, ibaresinin yazılmasma karar verdi. Eski müdevvenatı kanuniyemi- zin hemen hepsinin kabında, ayni iba- yüzüme husus 53 ve 54 üncü maddeleri, kanun vaz'ını yalnız millete, milletin vekille- rine vermiş ve 7 nci maddesi hülüm- m salâhiyetini tayin ve tahdit et- Haremde Abdölhamidin okar yazarlığı » neşri elzem olan kanunların, “meb'usanca tastik olunmak ka; mevkii mer'iyete konması, bu ümit ve emniyenin de suya düştüğünü göster- mekte idi, Hattâ, İngiliz, Fransız, A- vusturya, Rusya Sefirleri, Kanunu E- sasi ilânile Düveli Muazamaya ve bü- tün medeniyet âlemine karşı Osmanlı İmparatorluğunun verdiği medeni slahkâr vaat ve taahhüdü olduğunu her vesile ile tekrardan ge- ri durmadıkları malümdur. Tan, Nabe Kraye, Viye Demosti gaze- telerinin ağır neşriyatı da ayrı... Ka- nunu Esasi ilân edilirse devletin, mil- İletin idaresi intizama girecek, (işler düzelecek diye hayale kapılanların ağızlarını biçaklar açmıyordu. Bu mü- tereddi hallerden dostların yüreği kan ağlarken, düşmanların yüreği de yağ bağlıyordu. O gün, Haci Akif Paşa hakikaten mütecssir görünüyordu: — Kıbrıs muahedesini yapan, sinir- İi olduğu için kaşı, gözü oynadığından “Kıpışık,, İâkabile anılan esbak Sad- razam Saffet Paşa, (İngiltere Hükü- in İngilizlerin en büyük nişanı olan Dizbağı nişanını alan ilk Türk - tür.. Ondan sonra Ahmet Vefik şa merhuma ayni nişan © vel Sadaretten infisalinden sonra İngiliz Sefiri, Saffet Paşanın Direklerarasın- da arka sokaktaki konağına gitmiş ve lâkırdı arasında münasebet getirerek: — İki devlet beyninde aktolunan munhedenin hükmü elbette mahfuz- dur, Fakat hali hazırda diplomasi sa- zatı şahane bizi silâhsız bırakıyorlar. tebani şahanelerine ve Hıristiyan Ce- maatlere bahşolunan teminatın gün geçtikçe bulutlar arasına girmekte ol- ması, bunun da Tanzimat gibi g ürileceğini gösteriyor. Saltanatı seni- yelerine olan fartı ihlâs ve muhabbe- timden dolayı bü noktai mühimmeyi i demiş, Saffet Paşa, © iza ile fa- — Bu ariza üzerine Abdülhamit ne ütün nezaretler umurunu teftiş etmek üzere Saffet Paşayı “Âli Müfettişi U- #mumi,, tayin ediyor ve konağına da telgraf muhabere makinesi ve memu- ru koyuyor. Paşa, tekrar enfiye çekti ve hafifçe gülümsedi: Gi — Nasıl? İlci başlı güzel oyun değil (Devamı var) Türkçe — Karacümlesi bozak padi- şah. — Abdülhamit hangi dilleri bilirdi? — Haremde nece konu- şulardu? GazininRoosvelt'e cevabı iDevletlerin 15 haziran (Başı 1 inci eahifede) ber o mütalladayim ki, telahr doğu | ran huzur ve itimadın bütün dünyada temini ancak küçükleşmesiyle kabil o- lan yüksek ülkü önünde hususi men- fantler bir tarafa bırakılmalıdır. Zira rişilecek gaye okadar © ehememiyetli- ir. Cenevrede konferansında şimdiye ka Jar sarfolunan emeklerin muvaffakiye te varmayışınn asıl sebeplerini şayan tekdir bir vuzuh ve açık sözlülükle ta rif buyuruyonsunuz. Malâmu devletleridir ki, silâh bıra- kımı için Türkiye Gi ce ile Cenevrede müldafaasından (hali kalma dığımız görüşe £ her noktadan tevafuk i ilâve etmeliyim. En geniş ma- masında hücum silâhlarının temamiyle kaldırılması bazı bütün memleketlerin taarruz imkân ve iktidarların ref'ine intizaren bunların tedricen, fakat sürat ie beri bağlr b söylenen mutukta boğazlar meselesini mevzu bahis etmekle ancak tecavüzü! kaldırılması ve müdafaanın ia tibdaf etmiş olduğumuzu di müşahade buyurmuş olmalıdırlar. İİ te bunun iiçadir ki, bu bahiste zatı & tekliflerini noktası noktasma pen bizim aulh arzumuza ve milel sahada eyi anlaşma alemşümül ülküye uygun ad- dediyorum. 1 mülâhazalara binaen, müsbet te liflerinizin tetkikine geçerek şunu Temeliyim ki £ Ğ i 4c Donald projesini silahları arallma yolunda şayanr takdir bir gay- ret olarak i ettik. Ve o projeye zatı devletleri tarafından ileri sürülen ve bizzat birim Cenevre meclisi buzu- runda izah ettiklerimizden ayırmiyan prensiplere en uygun şekli vermek içim, müzakereye hazırız. 2.— Bu zeminde atılacak yeni adım- ların zaman ve metodunun tayini bizim moktal nazarımıza o temamiyle uygun düşmektedir. 3 Yeniden silâhlanma vadisinde hükümetim, bu baptaki büyük münaka Salar önünde vaziyet almaktan şimdilik içtinap etmekde beraber. sulhun ecmi- Bini hedef bilen her tedbirin ancak mü sait bir surette karşılanacağı müliha- zasındadır. mi ademi te lâhları tahdit nün son derece fay olacağından temamiyle enütabıkız. irk hükümetini, i İ Tenis Turnuvamızın Programı KORT Ar Saat 1189 RASİH v AHMET FERİT 1545 MİSS BORNSTEİN » MİSS GORODETZKY KORT B: Sant SEDAT ». ORHAN » BALDİNİ galibine 1546 21-5-933 Pazar 1045 “m 5— CİRAS », NECMİ FAHİRE Hm. v MİSS CUMİNG DANIAL MELİH ». NECMİ RA- siH OHANNESYAN - VEDAT v MACHİDA - İKENO 1630 JEOFFREDİ - JAFFE v. | mas SUAT “SEDAT w. SEMİN - İCACİYAN | | | Maliye nazırı M. Jung İ Napoliye gelmiştir. MİLLİYET CUMARTESİ 20 MAYIS 1933 HARİCİ HABERLER| “En çetindevre Nutuktan sonra.. Cowaxrsda yeni bir imtihan daha CENEVRE, 19 (A.A.) — Silâhları | bırakma konferansının umu omis- yonu buzün öğleden sonra mesaisine yeniden başlayacaktır. Konferans re- isi M. Henderson okuyacağı bir mutuk ta konferansın mevcudiyet tarihinin | lecek olan bugünün dikkati çekecektir. Komisyonun bu- günkü toplantısında söze karışacak olan M. Norman Davis umumi mahi- yette bazı mülâhazalar ileri sürmekle | kalacak, ondan sonra M. Nadolny Al. man Başvekili M. Hitlerin son muticu- Bun birkaç kısmı hakkında kısa izahat verecektir. Nadolny tayyare ile geldi BERLİN, 19 (A.A.) — Silâhları a- zaltma konferansında Almanyayı tem sil eden büyük elçi M. Nadolny saat | altıda bir tayyareye binerek Berlin- den ayrılmış ve saat onda Cenevreye varmıştır. İngiliz Harciye Nazırı LONDRA, 19 (A.A.) — Hariciye Nazırı Sir John Simon hafta tatili 0- nunda Cenevreye gidecektir. Yardımcı kuvvetler CENEVRE, 19 (A.A.) — Havas A- jansından: Ordu mevcutları komite. sinde murahhaslardan birçoğu bazı murahhas heyetlerin alâkadar hükü- | metlerden alınış askeri malümattan | istifade etmekte olmalarını protesto etmişlerdir. Fransız o murahhası dün sabah tahriri bir beyanat okumuştur. Asıl müsellah kuvvetler, silâhları a» zaltma mukavelesile ne kadar çok azaltılacak olursa yardımcı ve muhte lit kuvvetlerin ehemmiyetini bu kuv- vetler sarih bir surette tayin ve tah- dit edilmedikleri halde - o kadar çok | İ tflerinin Cenevrede vaziyeti aydınlata. | memleketlerin tetkikat yap- ve mü Gini, çünkü muhtelif biribirine sual yermi, Çi mak, teftişlerde bulunma! kaşalara girişmek hakkını karşılıklı surette tatbik ve istimal etmelerinin reket olmıyacağını söylemiştir. Fransız murahhas beyanalına şu su retle devam etmiştir: | — Sadece hükümetlerin yapacak- ları beyanata istinat etmek lâzım ge- liyorsa ordu mevcutları . komitesinin vücuduna ihtiyaç kalmamıs olur. Bu takdirde emniyet ve eelâmetin-| başlıca unsurunu teşkil ötmesi ve Ya- pılacak mukavelenin tatbik için her teminat mahiyetinde olması icap eden kontrol mefhumü ne hale girer? ——— 45 kişi yandı CUJUACO - Meksiknda - 19 A.A— Bir bıçkıhanede çıkan yangın neticesin de 45 kişi yanıp ölmüştür. Cesetlerinin ancak on birinin tanmmasına imkân bu- ummaştur. İktısat Konferansı taksiti ne olacak? vAŞİ meclisindeki demokrat “ azadan M- Sewis Whip, M. Roosevelt'in kongre- den tam ve fevkalâde salâhiyet iste- mekten ziyade borçlu memleketlerin 15 haziran taksiti hakkıtda yaptıkin | rı tekliflere müteallik fikir ve mü: Iealarını soracağı zanamda olduğunu söylemiştir. İtalya Maliye Nazırı döndü . NAPOLİ, 19 (A.A.) — Dünya ik- tsat konferansının toplanmasını ko- | lay yöne ii yapılan görüşmelere iştirale etmek üzere Vaşington'# ön“ derilen İtalyan murahhas heyeti ile Nevyorktan Schacht Londraya uğrayacak BERLİN, 19 (A.A.) — Volff Ajan sından: Rayişbank umum müdü. Schacht, Amerikadan döndüğü *ra- da Southamptom'da yolculuğuna ara lık verecek ve M. Montagu Norman'la | görüşmek için oradan Lonüraya gide- cektir. : Volff Ajansı M. Sehaeht'ın Ameri- kaya gitmeden evvel Pariste Fransız bankası umum müdürü ile konusuz olduğunu da bu vesi hatırlatmak tadır. e 21 arasında hiç bir ayrılık mevcut ol dığı müşahade ile bahtiyarım. Binaenaleyh, eulh davasma verdik leri yeni teminattan dolayi zatı devlet lerine en hararetli | samimi tebrikleri arzetmekle mesudum ve yine söylemek le bahtiyarımi ki bu çerçeve dahilinde birleşik devletler hükümeti o Türkiye Gümhuriyeti hükümetinde tahakkek et | tifmek arzu ve azminin en hararetli ta Tafdarını bulacaklardır. Türkiyenin ye göne hedefi iktisat sahasında memleke tin refahı için kendi serbestisini temin ve her memleketin ayrı ayrı iyliği üe umumi refaha hizmet etmekten ve siya 4 sahada ise sulh içinde yaşamak ve meşru müdafa vasıtalarını, herkes İ- in ve her kese karşçı, olduğu gibi smi- hafaza etmekle beraber başksilariyle mü avüz vasıtalarını de | dırimasını kabul ediyor. Ancak İ | kendileri için haysiyet kıracak bir ha i | l | NGTON, 19 (A.A.) — Avan | Alman mahafili vazi- | yeti nasıl görüyor? BERLİN, 19 (A.A.) — Vol£ Ajan sından: Salâhiyettar Alman mahfelleri Başvekil OM. Hitlerin söylediği nutkun bütün dünyada uyandırdığı akisten memnun görünmektedir. Yeni Almanya parlameni kında — Alınan milliyetci nazariyesine göre — edindiği telâkkinin bütün dünya için bir tehlike sayılması- na imiân olmadığma hükmetmektedir. Adaletin, şerefin ve sulhun kurtarılıp İ korunması Alman milliyetçiliği için Kavi bir vazifedir. Başvekil Hitlerin İ ameli neticesine relince söylediği nutkun salâhiyetttar bilecek yesâne esat olduğunu tasdik et- mektedir Almanya, vaziyetinin siyasi bakım- İ odan doğrulup kalkınması noktasına isti- nat cimekle beraber, teferrüsta dit işler den her hangi birini balline imkân elver mez mahiyette görmiyor - Milli müdafoa ordusunun, icap eden selâmet talimatı gösterilerek, milis ku- vetleri haline konması ve siyasi teşek- küllerin kontrole tabi tutulması meacle- lerinin diğer memleketlerin de ayni ted birleri alması şartile tamamen hakikat- İeştirilmesi mümkün olduğu da yeni baştan beyan edilmektedir. Almanya taarruz ve müdafaai silâh- ları arasmda M. Roosvelt'in işaret etti- ği fark nazara alınmak suretile silâh | feri faşıyordu. i kuvvetlerinin umumiyetle ortadan kal- diğer memleketlerin bulundurmalarına müsa- ade edilecek müdefaa silâhlermın ksndi inden devamlı surette esirgenmemesi yolundaki noktai nazarda sebat göste riyor, İşte bu suretle bildirilen Alman direk cağı, müzakerenin geri bırakılması ya- hut konferansa iştirak eden memleket lerden bir kaçı aleyhinde mücadeleye gi- rişilmesi şeklinde baş vurulan eski usul- lere avdet edlimeksizin müsbet neticele- re ulaşabilmek için müsellah devletlerin de Cenevredeki mürahhaslarına lâzm | | fabrikalar saat külesi, lokomotifler, limandaki vapurlar dü. A Samsunda 19 mayıs Emsalsiz bir kalabalık ve heyecan içinde dün tesit edildi SAMSUN, 19. A, A. — Milli mücadeleye başlamak ve memleketi a rmak üzre Gazi Hazretlerinin Samsuna ilk çıktığı 19 Mayıs ta- rihinin 14 üncü yıl dönümü şimdiye kadar görülmemiş çoskun vet: kın şenliklerle katlulandı. iz N Saat 9 dan itibaren bütün şehir halkı Gazinin ayak attığı iskeleye ve onuncivarındaki Gazi parkına akın ediyorlardı. 25 kadar süslen- miş motör ve vapurların durduğu yerde merasim için işaret bekliyor- lardı, Tam saat 10 da verilen işaret üzerine nizam kolu vaziyetinde şehre hareket ettiler. Aralarında bulunan ve tâ uzaklardan hususi- yetle göze çarpan büyük bir motörde başlarında genç bir mülâzim bu- lunan bir manga asker vardı. Motörler hareket etikleri yerd en iskeleye gelinciye o kadar bütün mak suretile Gazinin büyük motörle getirilen 14 sene evvele ait gi paklı fotograflarını selâmltyordu. Halkın yaşa ulu Gazi hkaykırışları a- rasında iskelenin üzerine çekilen si yaklı bir perde genç mülâzım tara- fından yırtdarak Gazinin vaktiyle memleket afakındaki kara bulutları nasıl yırttığı temsil edilmiş oldu. Parka girilen yerde lisenin son sınıf talebesinden Hikmet Bey cid den heyecan yaratan ve gözleri yaşartan bir nutuk söyledi. Her cümle ere alkışlanan bu nutuk eski günlerin heyecanını temamiyle canlan- erdi. , Bilâhare parkın ortasında bulunan Gazi heykelinin önüne gidil- di. Heykele sayısı 20 yi geçen çelenkler konuldu. Bilhassa kız orta mektep, lise, sporcular, ticaret odası, Damlupunar ve İnönü mektep- leriyle kumandanlığın çelenkleri çok zarif ve göze çarpan | hususiyet- Haikevi bandosu İstiklâl marşını çaldı. Halk namına Maarif mü: dürü bir nutuk söyledi. Müteakiben geçit resmi başladı. Önde as- a sıra ile jandarma, polis, mektepliler, sporcular muntazam iyüşle geçtiler. Samsun sporcuları önlerinde büyük bir Türki- ye hatırası üzerinde Samsun noktasında Gazinin güneş açan resimle- rini taşıyorlardı. Bundan sonra esnaf cemiyetleri ise Âmasyadan, Bafradan, Çarşambadan gelen heyetler de geçit resmine iştirak ettiler. Küzımpaşa caddesini takiben C. H. Fırkası binası önüne gelindi. Burada da Fırka namına Süleyman Bey bir'natuk söyledi.. Ve Bafra maallimlerinden Yekta Bey, Behçet Kemal Beyin bir şiirini okudu ve Gazi odası ziyaretçilere açıldı. Burada ziyaretçilere fındık, üzüm ik- yam, ed gelen talimatı verecekleri ümit edilmek- | tedir. İtalya müsait karşıladı ROMA, 19 (A.A.) — İtalyan gaze- teleri Alman Basvekili M. Hitlerin mut- kunu mürait surette tefsir etmekte, bu mutulda kullanılan matedil lisanı ve göt imi sulh arzusunu takdirle keri hazırlıklara girişmek isteğind: ol- | darı yapılacaktır. milletler ilâhlar: | madığı da mütalânlarına katmaktadır. | lar, İspanyada © MADRIT, 19 (A.A.) — Havas Jansınd. İspanyol gazetelerinin he- | dale dikkati cekmekte, bu itidali M. Roosevelt'in beyannamesine atfet- mektedir. | Goer'ng İtalyada Büyük Faşist meclisi bugün toplanıyor ROMA, 19 (A.A.) — M. Goerin bu gün hava yolu ile Romaya gelmiştir. N Goering'in bu yolculuğu tamamiyle giz li tutulmuştur. Büyük Faşist meclisi yarın bir top- | lantı yaparak İtalyanın harici siyaset hususundaki vaziyetini tesbit edecek” tir. M. Goering ile M. Mussolini silâhları | azaltma hakkında M. Hitler tarafından iyzah edilen siyaset hakkında görüşecek lerdir. Bu konusmada dört devlet mira. | kr yolunda icabı takdirinde Yeni bir a- dım atılması meselesine de temas edile. cektir . ——— Japonyanın ileri gitme ğe gözü yokmuş VAŞİINGTON, 19 (A.A.) — Japon büyük elçisi M. Debuchi gazetecilere yaptığı beyanatta Japonyanm, büyük Çin seddinin e tarafmdan âni ücurnlarla rahatsız e- dilmiyeceği hakkında emniyet hâsıl e- der etmez asıl Çin topraklarını tahli- ye niyetinde olduğunu söylemiştir. M. Debuchi, Çinliler tarafından bir tah- rik olmadıkça Japonyanın Pekin ve Tiençin şehirlerini almak tasavvurun- da olmadığını da ilâve etmiştir. Boğuşmadan vaz- geçecekler mi? CENEVRE, 19 (A.A) — Milletler takaya bir tahkik komisyonu gönderil. mesi, muhasemata nihayet verilmesi ve Paraguay hükümetinin harp ilân: hak. kımdaki kararını geri alması hususları | derpiş edilmiştir up kısmında Çinliler | | | İ Bugünün şerefine saat 14 te spor sahasında Amasya ve Samsun idmancıları arasında müsabakalar yapıldı, Halkevi temsil şubesi tara fından Mete piyesi temsil olundu. Gece denizde ve karada fener alay ANKARA, 19. A. A. — Gazi Hazretlerinin millet ve memleketi kurtarmak için mücadeleye başlamak üzere Samsuna — çıktıklarının 14 üncü yıldönümü münasebetiyle memleketin her tarafında olduğu gibi bu akşam Ankara Halkevinde bir toplantı yapılmış, bugünün tari. hi ehemmiyetinden bâhis nutuklar söylenerek bu güne ait hatıralar say- gı ile anılmıştır. e” MALATYA, 19 (A.A.) — Bugün Halkevinde memleketin büyük kurtarıcısı Gazi Hazretlerinin Sam suna ayak bastığının 14 üncü yıldö- nümü münasebetiyle bir toplantı yapılmış, natuklar söylenmiştir. Çanakkalede bir vapur oturdu İSTANBUL, 19. A. A. — Dün akşam saat 11 de Çanakalede siz yüzünden İngiliz bandıralı 9800 ton gaz ve benzin yüklü seminol mo törlü gaz gemisi karaya oturmuştur. Türk gemi kurtarma şirketinin Çanakalede istasyoner bulunan Lövalet tahlisiye vapuru derhal vaka mahalline gitmiş ve kurtarma i- şine başlamıştır. Ayrıca muavenet için Büyükdere istasyonundan Se- zar tahlisiye vapuru da vaka mah alline gitmiştir. Geminin oturuş vaziyeti oldu kça mühimdir. Kazazede gemi 1921 senesinde inşa edilmiş birinci sınıf gaz gemilerinden olup Köstence- den Londraya gitmekte idi. M. Venizelos hakkında karar ATİNA, 19. A.A. — MVeniz elos'un suçlu tutulması hakkında isinde verilen takrir üzerinde yapılan müzakere bit- meb'usan mec miştir. n Karar bugüne (cuma) bırakıl mıştır. Muhalifler müzakerede ha zar bulunmuştur. Ece Mısırdan geldi Halis Bey son dedikoduların se. bep ve mahiyetlerini anlatıyor Pederi Halis Beyle birlikte ar ea nakliye pasolarmı elinden al- gitmiş olan 1932 senesi dünya gü i kraliçesi Keriman Halis Hanım dün E- | Bizi davet edenler arasında her mil- ge vapuru ile İskenderiyeden şehrimize gelmiştir, Keriman Hanım seyahatinden pek memnun olduğunu söyliyor ve ama vala nı pek özldiğini ilave ediyordu. Halis Mısırda hakkında yapılan ... mn Türk matbuatına aleseden | dedikodulardan müteessir görünüyordu. | Halis Bey diyor ki* — Mısırda o kadar davet karşısında | kalıyorduk ki, bazan bir günde iki çaya birden gitmek mecburiyeti hâsıl oluyor i «3 ir komite teşkil İla ini davet erme isteyenler o komiteye müracaat ediyorlar. Bu se- | in maddi wenfant katiyen mevzuu bahis değildi. Yalnız bizi davet | eden sinema ve tiyatrolarTürk Cemiyeti hayriyesine bir para veriyor ve Cemiye- ti hayriye de bizim zaruri masraflarını. zı görüyordu. İki ay Kahirede ve bir ay da İskenderiyede kaldık Mısırda herkes ten hüsnü kabul gördük, yalnız şayanı eset bir şey varsa o da Mısırda bir kaç kişiden mürekkep bir zümre ile karşılaş mamızdır. Bu adamların ellerinde bir de gszete var. Hükümler ucunda istedikle ri gibi oynayor. Az kalsın mukaddes milliyetimi de elimden alıyorlardı. Ham | dolsun Misir bülümeti bunları bir par- ça şamarladı. Gezetenin tahsisatını kes- | letten kimseler vardı. Mısırda hele Çer keslik ile alâkası olmyan “Türk ve Mir sırlıya az tesadüf edilmektedir. Davet edenler arasında eşraftan İshak Hüse- yin Paşa da vardır. Geç zamanlara kar dar kaldık, Yukarıda bahsettiğim züm- re benim bu mecliste Türklüğü inkâr et tiğimi, Çerkesim dediğimi yazdılar, bu- na imkân var mıdır? Çerkeslikle alakam yalnız refikamın Çerkes olmasıdır. Bir aksam sinemaya gittik, çıkarken halk yaşa ye bağırıyordu. Bu adamlar, bu kalabalığın arkasma (bir adam koy” muşlar, yaşa Çerkes güzeli diye bağırt- tılar. Cevap verseydim, döğüşmek lâzm gelecekti, Evimizde, odamızda Keriman piyano çalıyordu. Hafiye koymarlar, bs eğlencemizi hususi âlemlerimiz diye tas vir ettirdiler, Tehire sebep LONDRA, 19 (A.A.) — Gelecek A” Zustosun ilk günlerinde Portsmouth'd” yapılması evvelce kararlaştırılmış olan beynelmilel tayyare yarışlarının henüz belli olmıyan bir zamana tehirine bey- nelmilel siyasi vaziyetin karanlıklar çinde bulunması sebep olarak gösteril mektedir