e amm AA m mM Gİ e FK AKI KTAT bi gr” 932 de kadınların çok hoşuna giden adam CLARK GABLE Sinema jönprömiyeleri de za man zaman moda oluyorlar. © Şimdi sıra Clark Gable'de.. Bütün Amerikanm bayıldı- üs bu genç, evvelce dördüncü, beşinci plânda bir aktör olarak didimip çalışıyor, eh, şöyle böy- le geçinecek kadar para kazanı- yordu. Fakat insanda meslek aş kı olunca, kolislerin tozu artis- tin burnuna lavanta kokusu gi bi gelirse, hayat değieşbiliyor. Klark, 17 yaşmdayken ken- dini maceraya atmıştr. Bir de- fa tahsilini bıraktı. Ön iki sene yirmi mesleğe girip çıktı. A- merikayı yukardan aşağı, sol dan sağa dolaştı, durdu. Fakat son yolu onu bir gün stüdyo kapısına çıkardı. Eğer tahsiline devam etseydi. Clark bir hayat, burjuva bir izdivaç, müşteriler, belki de küçük bir ev ve bir de Ford otomobili... Clark ilk beş yaşında büyük babasının evinde bü; tü.Ondan sonra başka bir kadm la evlenen babası kendinisi ya- Bra aldı, Fakat kazancı, çocu ğun tahsil masrafına kifayet etmiyordu. Çocuk bir sene bir | dü. lâstik fabrikasında puvantör- lük yaptı. Daha o zaman iri el- li »tlet yapılı bir delikanlı cl. | on muştu, Fakat her hafta bir gece ti-. yatroya giderdi. İstikbalinin ibresini başka tarafa çevirmek ten mes'ul artistler, onu teshir ediyordu. Bu sebepten Olark artistlere daha ziyade yaklaş- mak, meselâ temsilden sonra onların yedikleri lokantada ye- mek yemek için birkaç gün öğ- le yemeğini hazfediyordu. Bu suretle tanışıklık oldu. — Artık Clark sahneye, kolislere girip çıkıyordu. Hattâ kendisine kü- çük roller de veriyorlardı. Fakat evlât & vazifesi çok geçmeden kendisini babasının yanma davet etti. İkinci defa karısfı ölen babası Oklohama- da, bir petrol şirketine girmiş- ti, Clark bu yeni işe alışmak i- çin haylı uğraştı. Lâkin sahne- de geçen kısa zamanlar onu bir miknatıs gibi, & tekrar geriye cezbediyordu. Okadar ki | ilk fırsatta hemen tiyatroya dön- Sinema öyle herkese kolunu açmıyor Sinema semasına şu son za manlarda yeni doğan yıldızlar- an bir tanesi de Tallulah Bankhead'dır. Bir çok sinema yıldızlarının hemen hemen hayatları biri- birine benzer. Fakir bir aile- den doğmuşlardır. İrmek istemiş, inkisarı haya- Ciark Gable Seyyar bir trap geçmişti. Trup müdürü öteberi hizmeti | dokunur diye, Clark'ı haftada Sinemaya | kızıdır, Bu imtiyazlı vaziyeti- dolara kabul etti. Macera ve bohem hayat Fakat Clark bugün bu yattan edindiği & tecrübeyi bir milyon dolâra değişmez. İki sene o trupla dolaştı, sevindiği günler oldu, yeise düştüğü gün ler oldu. Sonra truptan ayrıldı. Bu se fer delikanlı odunculuğa başla- mıştı. Lâkin içindeki ateş sön müş değildi, Biraz para topla- yınca, şehre indi. Bu sefer ga- zeteciliğe başladı. o Orada da tutturamadı. Bir telefon şirke. tine gi Bir sene de orada ça Tıştı, Nihayet Portland'ta Jo- zefin Dillen ismindeki bir kadının idaresindeki tiyat- ro grupuna girdi. o Hattâ bir müddet sonra Dillon ile nişan- landılar, 1924 sonbaharı... Clark talihini (o bir defada Los Angeles'te tecrübe etmek İstedi. Oraya gitti. Kimse ken- disine metelik vermedi. Ancak ni Talbulah Bankhead ii | Sinema Haberleri * Cazanova da Fransada ses Hi filme alınacaktır. * Fransada Or-film isminde yeni bir firma işe başlamıştır. * Sabık Alman (Başvekili Von Papen'in yeğeni İsabelle von Papen film artistliğine baş lamıştır. ! * Amerikalı haydutlar Joan | Çrawford'a kaçıracaklarını bil- diren tehdit mektupları göder- mişlerdir. * Marie Dressler'in sinema- dan çekileceği bildi: ir, Goldwin Mayer Jimmy Durante ile mukavele- yi yenilemiştir. Artist her haf- ta kırk beş bin frank alacak. tır, Buster Keaton ile de muka: vele tecdit edilmiştir. * Amerikalıların yeni çevir. diği Raspoutine filmi yirmi milyon franga mal olmuştur. * Charlie Chaplin kendisin- den yüz seksen altı milyon frank vergi isteyen maliyeye karşı itirazda bulunmuştur. © | * Mary Pickford yeni bir; film çeviriyor: Esrar. * Clara Bow'un son filmi A- merikada büyük bir gör İlk temsilde üç binden insan otomobilini ablu- ka etmiş bir halde bulunuyor. lardı, * Buddy Rogers Metro Gold win ile yedi senelik bir muka- vele yapmak üzeredir. | * Amerikada bir televizyon stüdyosu yapılıyor. & Masraf kırk om. Lubitsceh Paramount için bir film çeviriyordu. Onu fi; - yona aldı, Bu başlangıç i lerin kapısını açtı, Artık Clark? | a gerek filmde, gerek stüdyo- | da karnımı doyuracak işler ve- riliyordu. Fakat daima ikinci | plândaydı. O da Josephine Dil İon ile mütezavı hayatlarını ya şamak için, vaziyeti kabul edi- | yordu. Filmde bilhassa haydut rol- leri oldu mu, hemen Clark'ı ça- Herırlardı. Zaten o.da bugünkü vasiyetini ona medyundur. Joan Crawford'la bir fit çevir | di. Talih gülmeğe başladı. Ar- | tik ondan sonra (o yükseldikçe | yükseldi. Filmleri sökün ettik | çe etti, Şimdi bütün kadınlar, çıl- gınca bu adamı ariyorlar.Geniş | omuzlu, iri elli; tam erkek tipi | bir adam.. Ayni O zamanda dünyanın en güzel dişleri, en müsamahakâr tebessümü. O- Dun sert sadeliğidir ki, kendisi ni okadar sevdirmiştir. MİLLİYET CUMARTESİ 17 ama me inal mmm se başka memleketlerde açılır. nün birinde bir rejisör oradan | aktiristi, Genç kadın Amerika- geçmiş. kızı görmüş ve rande- | da bir şey yapamayacağını an vu vermiştir. İşte yol açıldı. | layınca, talihini tecrübe için Fakat Tallulah —bu isim A- | kalkıp Londraya geldi. merikada bir şelâlenin Fransızlar bir darbı mese- dir— Amerikada Alabama hü- | li vardır: Kimse kendi memle- kümeti kongresinde bir azanın | ketinde peygamber olamaz. der ler. Bu darbi meselin bilhas- ne rağmen, Tallulah onsene|sa sahne tında tecellisi Süleymaniyeliler | devamlı sayinin mükâfatını gördüler Beşikta ta Beykozu bire karşı üç sayı ile mağlüp etti Dün Galatasarayla | Süleymaniye | klipleri BE male) © Kadıköyünde siyah beyazlılar üç seneden bari ted. | Sabahleyin | Cümhuriyet gazetesi rici bir suretle gençleştirdikleri ta- | tarafıdan tertip olunan genç takım- kımları ile senelerden beri büyük | Jar yaktin müsabakalarına de- külüpler zümresine dahil olan ve her | VAM bi z zaman şampiyonluğu ezeli rakibi i- | , İk karşılaşma Süleymaniye - Be- maç yaptıktan sonra kazanan ve. | Şiktaş genç takımları arasında oldu. ya kaybeden Galatasarayı mağlüp | Beşiktaşlılar güzel bir oyundan &on — şi yn se Dünkü oyun ayrıca klüp idareci undan sonra Galatasaray » İstan lerine de çok güzel © bir misal göz. | bülepor gençleri karşılaştılar. Bu termiştir. maç güzel ve beyocanlı oldu. İstan- Bu son zamanlarda tevali eden | bölsporlular teknik bir oyun oyna- imağlöbiyetler klüp idarecilerini ta. | alarma Galatasaraylılar kımlarını gençleştirmek sevdasına | maçı 2-2 beraberlikle bitirmeğe mu- düşürdü. Esas itibarile çok güzel o. | vaffak oldular. lan bu fikir msalesef mütemadiyen yanlış tatbik edilmektedir. Hangi klüp takımını gençleştirmek isterse hemen müteakıp haftaki maça yep- yeni ve hiç birbirlerile & oynamamış Resmi Lik maçları: Beşiktaş - Beykoz B. takımları a-| | rasında yapılması mukarrer olan ma | sa Beykozlular muayyen vaktinde gelemediklerinden Beşiktaş B: takım oyunculardan mürekkep bir takım; hü lip - çıkartıyor ve gayet tabii olarak mağ- | iki takım bilâhare aralarında gayri öp olayoki Ha mağlübiyet bir e ER AKRAN, e İİ iyor ve e ea okan) Beykozlular bütün oyun imtidadın | ir Bila di Be talan İZ ca hakim oynayarak 4-0 gibi büyük | e e ma taşı va, | bir farkla galip geldil Neticede elemanlar dama taşı va-! emen Ml ziyetinde kalıyor ve bafta içinde hiç | Mey Aş kmde > e takımda oynayacağını bi- birinci a mali rai emiyor. kaya başlandı. Her iki tarafın ga Bu takım gençleştirmek (değil, “YA! çi bay di isevendu bile bozmaktır. İ rağmen ilk devre 0-0 a be.| Süleymaniyeliler ise hiç böyle ha- | "abe z vekek etmediler. Uç ela e) de Kanallar Mk dastz çalıştılar © ve yep yeni bir te-| KiMİYOĞi tesise sınvaftak mn kımı vücüde getirerek * hasimlarını | zordu kalesini sıkırtırmağa başla. yendiler. Galatasaraylılara | gelince! ve amd galebe ile metice- dünkü mağlâbiyetlerinin yegâne s0-| iler. bebi yukarıda da söylediğimiz gibi | Beşiktaş - Beykoz kararsızlıktandır. İ Son müsabaka Beykoz. Beşiktaş Sarı kırmızılılar oyuncu tecrübe | birinci takımları arasında yapıldı. sine Tik maçları ile başladılar. Ge nun hemen başlarığıcından İ- a ee rem Berre anar ile bu hafta çikan Galatasıray takı- | giriştiler. Ve bu vaziyet | devrenin mı arasında çek büyük değişiklikler | yirminci dakikasına kadar bu şekil | yardı. Dün senelerce ayni yerde oy-! de devam ettikten sonra akınlar Bey amış olan oyuncuların yerine Yep | kozluların âleyhine tehlikeli bir şe yeni elemanlar konmuş, ve bu ele-! kil almağa başladı. Beşiktaşlılar Hak manlar beraberce birinci takım kad- kımın ayağiyle yaptıkları ilk glleri- | rosunda çok ender . yer almışlardır. le bu canlılığm semeresini elde et Dün Galatasaray çıkarabileceği en | tiler. kuvvetli şekli çıkardığı helde mağ-| Bu gol Beşiktaşlıların U gayretini lüp olmuştur bunun da yeğine sebe- | daha fazla artırmağa / vesile oldu. bi oyuncuları dama taşı gibi değiş | Sağdan soldan yaptıkları hücumlar- irmeketir. in Beykoz kalesini sarsmağa devam | Takım hakikaten o gençleşecekse| ettiler. Devrenin son dakikalarında on bir kişi seçmeli ve her maçta aY-| Hakkı ikinci gölü dö atmağa mu- ni onbiri oynatınalı. Belki dört beş | vaffak olarak devreyi 2-0 lehlerine maç kaybedilir, fakat altıncısı kaza- | bitirdiler. nakır. İkinci Devre: Maçın nasıl cereyan ettiğine ge:| Devre başlar başlamaz, Beşiktaş Tince: z klar ilk hücumlarında sağ içlerinin Oyunu ilk devresinde Süleymani- | ayağıyle üçüncü gollerini de attık- yeliler tam değilse bile nisbi bir hâ- | tan sonra yavaş yavaş birinci devre. kimiyet tesis etmeye muvaffak ol-| deki oyunlarını, | canlılıklarını kay- dular bu arada birinci devrenin 44 | betmeğe, Beykozlular ite bilâkis bu inci dakikasmdn sağ açık güzel bir | gevşiklikten istifade ederek, oyunla- hücüm yaptı ve klübü lehine ilk go-| rını açmağa başladılar ve güzel hü- N kaydetti ve birinci devre bitti. cumlara giriştiler. ci devrede, Galatasaraylılar hâ! Diğer taraftan, Beşiktaşlılar, oyu- aldılar © ve Süleymaniyeyi | na biraz da sert bir manzara vermiş tıkıştırdılarsa da yan Yana oynama- | bulunuyorlardı. Şu kadar ki, bu sert mış olan forvet hattı fazla iş göre- | lik hâkemin mütemadiyen vermeğe kaldığı favullerle oyunu ken medi, Bu arada Kemal Şefik Asım-| mecbur Süleymaniye | di aleyhlerine bir cereyana sokuyor dan aldığı bir topu kalesine Beş altı dakika İ du. Maamafih o Beykozlular bunlar- dün hakikaten © eyi oynayan Cafer | dan istifade edemiyorlar. ©, Vole bir çekişle ikinci sayıyı Süley-! Nihayet, soldan yapılan bir Bey- maniyeye kazandırdı. Bundan sonra | koz akınnı Beşiktaş | müdafilerinin oyun kâh Süleymaniyenin kâh Gala- | gayri nizami bir hareketle kesmele- tasarayın lehine olarak golsız devam | ri yüzünden hâkem Beşiktaş aleyhi. etti ve Galatasaray 2-1 mağlup ol-| ne bir penaltı verdi. Beykozlular bu du. suretle ilk gollerini kazandılar. Bundan sonra Beykozlular oyun- da nisbeten hâkim bir vaziyet aldılar sa da maalesef elde ettikleri pek va- sh fırsatlardan istifade edemediler. Bilhassa, ortadan bir hücumları. GALATASARAY da merkez muhacim, (kalede kimse Avni bulunmadığı bir sırada bile, acele Mithat © Bürhan üzünden topu kaleye sokmağa mu- Asım Bülent | | vaffak olamadı Rebii, Kemal, $. Rasih Leblebi | Oyun bir müddet daha ayni vazi- Necdet yette devam ettikten sonra 3-1 Be- SÜLEYMANİYE şiktaş takımının galebesiyle metice- Nuri lendi. Menan Necdet Diğer maçlar Dün Taksim Stadyomunda Süley- maniye B takımile Galatasaray B ta- kımı oynadılar ve sıfır sıfıra berabe- re ç İkinci küme maçlarında da Eyüp- Hilâl ile oymadı ve Eyüp 6-1 kazan. ir. Nevyorkun istemediği Tallu- lah Londrada kısa bir zamanda yükseliverdi. Hususi hayatı herkesi alâka dar etti, Konuşma tarzmı tak- Ht edenler çoğaldı. Ondan son- | Dün radır ki Tallulah memleketine döndü, Son piyesleri arasında La dame au Camlia'da son dere ce muvaffak oluyordu. Ameri- kaya gider gitmez Paramount i ve muhtelif tanınmış ecne- angaje etti. İlik film çıktı. Bunu diğer | "az edilen dereceler hususi mahiyet. filmleri takip etti, Fakat hiç bi- | “©” |. ri Londradaki tiyatro salonla- Ping Poug ven ayağa kaldıran enavaffakı şampiyonası Tallulah'a belki bir gün talih | Dün sabah Ping Povg şampiyo- gülecek * dersiniz, Belki, Fa. | ye pyperme ve İatanbalıyordan kat şimdi o, eskisi gibi m a le i genç değil, eskisi gibi güzel değil, Uykusuz geceler onu, vaktin. | den evvel harap etti. F İdman Birliğinin Kaç türlü kırmızı renk bilirsiniz? Çamaşır deyip geçmeyin, kadır çamaşırı meğer bir âlemmiş! Önünde serilen top top kumaş | ların her birini kırmızı temaklı in- ! ce parmaklarile ayrı ayrı muaye- Be etti. Renklerine uzun uzun .. yan yana koyup aralarında mukayese yaptı.. bütün bunlardan — Pijamalık istiyorum... sarı birman olacak... fakat altın rengi; yok rahat edemiyorum... kat kat toplanıyorlar... Affedersiniz çildi- Ne yatmak kabil, ne de oturma! Kendisine kumaş çıkaran genç | hanmma döndü: — Geçen sefer sizden ateşren- gi açık kırmızı birman istemiştim. — Ah hanımefendiciğim bir- man yokmuş... maroken bulduk... Bursaya yazdık... iki güne kadar gelir... Çok kırmızılar var ama is- tediğiniz renkte (değil. Siz 111 renkli kırmızı istiyorsunuz. Biz “çamaşır,, diyip geçeriz... Fakat çamaşır, bi dun ça maşırı bam başka bir ölemmiş.... İnsan büyük asri hir çamaşırcı ma ğazasında bunun nekadar o ince | bir iş olduğunu anlıyor... Meğer biz erkek vatandaşlar bu işi kadar cahili, hattâ eçheli imişiz. tarım size.. kaç türlü maz zannedersiniz değil mi?.. İş- te kara cahilliğimiz burada baş- ildiği Mek er varmış... Bilmem ateş kırmızısı, nar kırmızısı, güneş kırmızısı, ya- kut kırmızısı, alev kırmızısıkiraz karmuzs. wmlara nazaran yr tandaşlardan bu kırmızıları tef - rik eden çıkarsa “aşkolsun!” de- Büyük çamaşır mağazasının İş tirahat salonunda oturuyoruz.. İpekiş'in yeni açtığı çamaşır İ dairesinde. .. Biraz ilerde küçük, bir mendilin uzun o münakaşası.. biz olsak: — Adam sen de. Nihayet mendil! .. deriz. Halbuki kazm ayağı öyle değil. .. — Kenarlarını — brode istiyo rum.. Kübik bir şekilde işleme mendilin kenarından ortaya doğ- Fakat müseller ru uzanacak. şeklinde olacak. .. Marka (gene ayni renkten işlenecek... “S” nin Küçük katil MALATYA (Milliyet) — bap isminde bir çocuk elinde mahküm olmuş, yaşı küçük oldu- ğundan cezası altı aya indirilmiş” tir. Ev basan şakiler MALATYA (Milliyet) — Adı. yamanın Biricik köyünde Ömer oğlu Reşit Ağa isminde hali vakti yerinde birisi vardır. Ağanın na- mını işiden Gaziantebin Elif kö- yünden Yusuf oğlu Ahmetle Ki. nal köyünden Halil oğlu Bekir bir gece geç vakit tanınmayacak kıyafete girerek Ağanın evine mü sellahan girmişler, zinet eşyası ile paralarmı imişlerdi. kişiyi yaraladı ÇANAKKALE, 12 — Evvelki resinin TE de neti, ın 10 gülibiyetile neticelen- gi i ve Fener Yılmaz ikinci ta | üzere, ker vr işlemenin ucuna değme sin. Aman pek rica ederim. “S ile işleme arasında yarım parmal kadar mesafe kalan... Bir kenarda renk münakaşası — Bu sene yeşil, mor, kırmız — Maron, lâcivert te çok gipi . onlar klâsik renk- Aman ben bir oranj düm.. bayıldım bayıldım... Makastar güzel, genç bir ha Zaman zaman atölyeni: ralıklanıyor: . kombimezo: provası için teşrif etmez misiniz? Hanımefendi arkadaşlarında" müsaade istiyerek kalkıyor.. Ka pının yanında bir grup, “Femina' mecmuasının açık yapraklarını: üzerine iğilmiş sarışm, kumral, si yah, kestane rengi başlar... — Noel edisiyonu — değil mi? Aman “ekran” modasına bak. Joan Krawfort'un pijaması fena değil... Ne dersiniz hanımefen- gör diciğim?. — Vallahi bon kendi hesabı- ma Evelin Brent'in sahahlığını pek beğendim. . . Arada bir makastar sesleniyorlar: — Bakar mismız?.. Bunu ay- k mümkün müdü, astar hanım mecmuadaki resmi tetkik ediyor: Hay hay efendim. Aynes .. Evelin Brent model harim. iste rim. kumaşları getirtin de.. Dahili telefon makastar hanı mın süslü tırnaklı parmakları ara sında çınlıyor: İ —Ale.. Naşir Bey. aşağıdar | bana yeni renklerden — sabahlıl rsenize. . Telefon kapandıktan sonra ö teki hanımefendi: — Ben de Joan Kravfortun jamasını istiyorum.. Aynen mi efendim? — Tabii efendim... — Fakat şu yanlarında garne ler olmasın.. Malüm ya Joan Krav fortun boyu biraz uzundur. Banr iyi yakışmaz... — Ne renk istiyorsunuz hanı mefendi?.. — Kırmızı.. fakat gelincik rer Pek âlâ.. getirteyim mi ©- — Hemen getirtin.. Bir çocuk Haşlandı Ve hastanede vefat i Kasımpaşada M | sındaki mânevi evlâ. Hasan dört gün evvel kaynar su ile haşlanmış, dün hastahanede m Kumar Zabıta memurları Galstada ve Yo mişteki bazı kahvelerde silâh araştn dilmişlerdir. Bunların ellerinde yakalanan ba- yulun içinden bir fotoğraf makinesi çıkmış, mazmunlardan Dellasola bu makineye fazla ehemmiyet vererek makineyi almak için polislere birçok ti Himayeietfal balosu Himayeietfal cemiyeti etrafın- dan şul tta verilecek kişlik balo hakkında mü;