3 Eylül 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3

3 Eylül 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ekonomi teşebbüsa İhracat ofisi, taze meyvaların ba- * memleketlere ucuzca makledilme | “iiçin şark demiryolları nezdinde te #ebbüsatta bulunmuştu. Türk mey- Yaları, Almanyaya ve diğer memle- ketlere sevkedilirken, Bulgaristana «a geçmektedir. Sofya sefirimiz Tevfik Kâmil B. bu hususta Bulgar şimendifer kum- Panyalarile de temas etmiştir. Sofya Mfaretinden. ihracat ofisine gelen vir telgrafta, bu temasların müsbet bir netice verdiği bildirilmiştir. Bulgar şimendüferleri, türk taze Meyvalarını neklederken, tarifelerin “€ Yüzde yirmi tenzilât yapacaktır. Yedi aylık tütün ihracatımız Yapılan istatistiklere göre, 932 se | esinin yedi ayında hariç memleket- İere müktar itibarile daha çok tütün | #evkedilmiştir. 930 senesinin yedi a Yanda €47 bin 946 iklo tütün ihrag #ilmişti. 932 senesindeyse bir mil- Yon 243 bin 226 kilo tütün sevko- UR ş tar. Bu sene, daha çok tütün ihraç et- Üiğimiz halde geçen seneye nazaran den memlekete daha az para iştir. Geçen senenin yedi ayda, hariç atılan tütünlerden & memlekete 919 küsur lira girmiştir. Bu senenin 3 ayında 870 bin küsur li izaha kâfidir. Üç gün şart değildir Son kararnamedeki bir maddeye #öre, ihracat tacirleri, bir malı il etmeden. üç gün evvel, ihracatı taç it komisyonunu haberdar edecek Bu şeklin ihracatı işkâl edeceği id üm kar, men epi ka Poliste Bir çocuk “in iki feci kaza olmuş ve iki yav Pace, biri yanarak biri de iple bo- nlar vefat etmişlerdir. Çengelköyde Tarlabaşında 22 nu- merada tütüncü İrani Hasa el. in 3yaşında Nermin, ayni semtte ikta olan Despinanm kızı Yor #oda ile ellerine geçirdikleri bir kib title yaamaktadırlar, Bir aralık, ku- İsyu Nermin eline almış ve bir kib- #t çakmıştır.. Bu itin a evi, kutuya da sirayet etmiş ve hep *i birden parlamıştır. ka emin, kutuyu atmak istemiş fa. J bu sırada elbiseleri | tutuşmuş- tar. Bir an içinde alevler Nermin vü- a sarmış, ondan sonra imdadı- »a Yetişilmiştir. Kızcağız kismen Yanmış bu halde Tıp fakültesine kal İmişter. Nermin, bu iztiraha da- sonra odaya giren Kadriye Şocuğunun ölüsile karşılaşmıştır. iedriye 'H. hadiseden polisi haber. di “tmiş ve tahkikata o başlanmış- Sahte elektrik memurları ka, Eesiktaşta bir fotografçı dük- ikp'na iki adam girmiş; kendile Üni karşılayan fotoğrafçıya: n bi ls mara biras sörlişmek isti. | tür. Polis talk'kat eyve | ihracatın Meyva ihracı için tüccara kolaylık Şark şimendiferleri nezdinde tta bulunuldu yomu reisi ve ihracat ofisi müdürü Cemal bey, diyor kir — Kararnamedeki bu maddenin ihraç işlerini müşkül bir hale koynca $ı iddins yanlıştır. Bir tüccar acele bir mal sevkedeceği zaman kendisini üç gün bekletecek değiliz. Bu şekil yanlış anlaşılmıştır. Malmı süretle nakletmek isteyen bir tacir hakkmda istisnai muameleler yapılabilir. Ta- cirlerin malı muhakkak üç gün bek- iletilecek değildir . Avusturya ile : vi ticaretimiz Avusturya sefaret müsteşarı M. Pişof ihracat ofisi müdürü Ce- may Beyi ziyaret etmiştir. M. Pişof Türk - Avusturya tica rİ münasebetlerinin inkişafı hak- kımda, ofis müdüritinden izahat almıştır. Türkiyeden mal isteyenler Avrupanın muhtelif şehirlerin den harici ticaret ofisine müraca- erek Türkiyeden ceviz kü- tüğü, fmdık, afyon, pamuk, ü- züm, incir mazı, kuşyemi, haşhaş, balmumu istenmiştir. Harici ticaret ofisi bu hususta alâkadar tacirleri tenvir edecek, kendilerine fazla tafsilât verecek tir. Çekoslovakya ile ticaretimiz oslovakya ile aramızdaki ticari münasebetler gittikçe azal maktadır. Diğer taraftan Prağda ki döviz mürakabe komisyonu, Çekoslovakyada satılan Türk ih- racat mali bedelerini Türki yeye göndermekte müşkülât çı- karmaktadır. yandı, bir çocuk iple boğuldu Dün iki feci kaza oldu yoruz, demişlerdir. Fotografçı bu iki adamı odasına almış, ne istedik lerini sormuştur. Oturmadan ev- vel oda kapısını kapayan bu iki adam demişler ki: — Sen gizli telle elektrik cere- yanı çalıyorsun, bu şirketçe anla- şıldı. Bize 40 lira verirsen bu işi örtbas ederiz bu suretle hem ce- zadan ve hem de aldığın fazla &- lektriğin bedelini ödemekten kur tulursun. Fotoğrafhane sahibi bu teklifi kabul ettiğini, yalnız 40 li. rayı verebilmek için on gün müsa ade etmelerini istemiştir. On gün- Hik mühlet bittiğinden fotoğrafha ne sahibi iki adamı yanına alarak Karaköyde (o Cenyo birahanesine götürmüş, zarfa koyduğu 40 lira- Yı verirken derhal sivi! taharri me murları yandaki masadan kalka- rak iki dolandırıcıyı cürmü meş- hut halinde yakalamışlardır. Sarhoş müşteri miştir. Gazino sahibi bira kalma dığını söyleyince | kızmış, sustalı gakı ile 19 yaşında Bekiri sol ko- lundan yaralamıştır. Carih yaka» lanmıştır. Araba kazası Lütfinin idaresindeki 3898 numa- ralı yük arabası dün aKsımpaşada Mahmut ağa yokuşundan inmekte i ken Bedriye H, isminde bir kadına çarparak yaralamıştır. Kaybolan para Fatihte kavun karpuz sergiciliği yapan Hâmit ile, arkadaşları Basri, Cevat ve aHönn epeyce içmişlerdir. Bu sırada fazla kaçıran Hamit, kendisine geldiği zaman 175 lirası Bin üzerinde yeller estiğini görmüş“ yanmaktadır. iLe da mistir Belediyede Terkos'un Devri Belediye şimdiden hazırlık yapıyor Belediye, 933 kânunusami iptide- sından itibaren terkos su tesisatına Belediye masını İl olmaması için tedbir ğ Terkos şirketinin su mikdarmı ço- galtmak için gölde yaptığı tesisat © zamana kadar bitecektir. Bir kaç sene evvel suyun daha te- miz ve saf halde akıtılması için Kâ- Bıthane civarmda terşih havuzları yaptırılmış ve bu havuzların masari- Fine ik olmak üzere nafin ve- kâleti suyun metro mikâbı başma ya di kuruş zam yapılmasına muvafa- kat etmişti. Halkın Sk verdiği bu yedi kuruşlarn yekü: terşih havuzların İnşaat masrafi 8 “denmiştir. Artık bu paranm alınmaması İâ- arm gelirken şirket suyun miktarını çoğaltmak için yapılacak yeni tesisa tn karşılık olmak üzere bu yedi kuru Şan alınmasında devam — edilmesini istemiş, afla vekâleti de şirketin bu talebine muvafakat etmişti Belediye tesisatı / satın aldıktan sonra bir şirket tesis ve suyu bir şir- ket marifetile idnre etmek, şirkette bissedar olmak fikrindedir. Gazi köprüsü Unkapanı köprüsünün günden gü ne harap olması Gezi köprüsü | im- şaatımın daha fazla techhür etmesine imkân burakmamıştır. Encümen, bu günlerde behemehal münakasayi İ- İân etmeğe karar vermi: Belediye, Gazi köprüsüne ait Tü- sumun tahisili hakkında kanun çık- madan köprüyü yaptırmağa teşeb- büs etmiş ve o zaman köprüyü beş milyon liraya yapmak istiyenler çık aştı, hayli para olduğu için köprü peşin bora ie Esasen in- ta ucuzladığından İibaye tiki milyon Tiraya ihale edile ceği anlaşılmaktadır. Köprünün için gelecek Fi akar ayni ayaş İs cat eşyamızın. karrür etmemiştir. Bu cihet te bu- günlerde halledilecektir. İzinsiz kat ilâve edenler Evvelce yapılmış bazı apartıman- ların üzerlerine belediye merkez fen heyetince keşfi edildiği görülmüştür. Temellerin mukavemeti ölçülme- den kat ilâvesinin doğru İr ve bu süretle hareket edenler bak İanda zabıt varakası tanzimile | in- şaatın derhal durdurulması alâkadar şube müdürlerine bildirilmiştir. Eşeğine iyi bakan- lara para verilecek Himayei hayvanat cemiyeti her se ne Eylülde Adadaki eşekleri muaye- ne ederek hangi eşeğe iyi bakılır İse sahibine hodiye ve para müküfa- tı vermektedir. Cemiyet idare heye- tinden bazıları birkaç güne kadar A- daya giderek bütün eşekleri gözden geçireceklerdir. Yol parası vermeyenler Bu aym on beşinden itibaren yol bedelini vermiyerek © bedenle çalış. mak istiyen mükellefler (e Yeşilköy. Bakırköy ve İstinye, Boğaz yolla Bu suretle çalışmak istiyenlerin lis- teleri vilâyele verilmiştir. Vilâyet bu gibi adamları kafile, kafile sevkede- etkir, Bunlar altışar gön yollarda ışacaklardır. üştür, Belediye iktisat müdürlüğü alla ve snebilerle sık bik terms ta bulman hammalların © temiz ve yelinasak giyinmelerini temin için kaymakamlıklar nezdinde teşebbü- satta bulunacaktır, Amerikalı seyyah- lar gittiler Evvelki gün kraliçe Marya ingeirile yek iin esli 30 Amerikalı seyyah dün de şeh- rin şsyanı temaşa bir çok yer- lerini gezmişlerdir. Vapur dün aksam avdet et- Tüccara A Balm b MP PEREZ E Dumlupınar Merasimi Ferik Mustafa Pş.nın söylediği nutuk Afyon muhabirimiz yazı- yor: 30 ağustos büyük zafer gü nünün yıldönümü mü il Dumlupınarda çok parlak ve sa mimi merasim yapıldı. Afyon meb'usu Cemal Bevle bir çok hatiplar zafer ve inki- İp hakkında nutuklar irat et- tiler, En son olarak birinci Ko lordu Kumandanı ferik Musta- fa Paşa Hz. çok beliğ bir nu- tuk irat etti ve orada bulunan yüzlerce halkın O yaşlarıyle “Yaşasın Gazı. yaşasın Ordu” nidalarile çok hararetli bir su rette alkışlandı. Mustafa paşa söylediğ nu- tuk ta Umumi harbin neticeleri nikısaca hülâsa ettikten sonra dedi ki; İşte arkadaşlar; bu suretle vatan parçalanırken Türk Mil leti her tarafta hakaret altında inlerken, Hâsılı her yerde kan, her yerde Feryadü fiğan ve enin yücelirken gür bir. ses, ilâhi bir hitap Türkçe ve Türklüğe — Yılma, yıkılma sen varsin ve e- bediyen var olarak kalacaksın diye bağırdı. İşte bu ses 30 Ağustos mu- harebesinin sabahı; Aziz ordu- | X* nun Zişeref evlâdı. Türk vata- nınm İayemut kahramanı olan büyük Gazimizin sesi ii Artık bundan sonra ölen ö- mitler, üfule yüz tutan mefkü- reler can ve hayatbuldu; bu ses etrafında toplanan Türk mille- ti mucizeler yarattı; Türk tari» hini kurtardı, Kuvvetli kudretli yeni bir Türkiye kurdu. Memleketimizin harimine ka dar sokulan düşmanın ayakları kırıldı. En nihayet bugün yâni 30 Ağustosta Afyon ve civarm da sim sıkı sarılan ve bağlanan düşman Ak denizin âmükına a- tıldı. Bunlarla beraber senelerden- beri bu vatanın hakiki sahibi o- lan Türkleri hiçe sayarak esir gibi kullanan. memleketimizi eriten bir saltanatın enkzı, bir şerzimmei kalilenin döküntüle- ri de vatanın sinesinden sökü- Küp atıldı. İşte arkadaşlar; bizi bu gün- lere eriştiren ve bu şanlı günle- ri gösteren yatan meç hul kahramanımız. aziz Meh- metciğimizdir. İşte burası istiklâl tarihini ka nı ile kazanan, İstiklâl ve hü- riyeti için kan döken, can ve- ren, Şehit düşen Türkün mu- kaddes mabedidir. İşte burası; bağrı yanık nine lerimizin. beli bükük dedeleri- mizin. daha göz Yaşları kuru- i idelerimizin, daha du vağı yüzünde iken *dul kalmış gelinlerimizin, £ Nişanlılarını gözleri önünde feda eden genç kızlarımızın öksüz ve yetim yavrularımızın memleketidir. İşte burası bu aziz vatan i- çin aşk ve rüyalarına vedı e den ku diyarı. dır, İşte burası; Türk İstiklâl yolunun geçtiğ yerdir. Biz bu günleri şu mukaddes mâbet önünde, şu meçhul Meh- metciğimizin mezarı başında Mübeccel Gâzimiz — başımızda olduğu halde aziz vatanımızm ufuklarına hür ve m€s'ut nazar larla bakarken, Bu vatanın şe. ref ve İstiklâli yolunda dökdü. *u | ğümüz kan ve gömdüğümüz canları ve onların mukaddes hatıralarını yad ve tes'it eder- ken muhtelif heyetler tarafın. dan şerefli ordum için gösteri- len teveccüh ve muhabbetlere karşı Ordum namına arzı şük- ranla hepinizi hürmetle selâm- lar. tevfikatı iyenin daima Türk milletine ve ordu- suna rehber olmasını ulu tan- rıdan dilerim.” İsmet Pş. Hz. Başvekil İsmet P3, Hiz. dün m sonra Heybeliden İs- mi ik dişlerinin tedi visile mesgul a ami Kol — Haydi e efendim.. Don verelim .., Mayo verelim... Altm Kum iskelesinin önün de iki sıralı satıcılar, vapurdan çıkanların yakasına alacaklı gi- / bi yapışıyorlar: — Don verelim, mayo vere- lim... Çapkın bir delikanlı, yanm- dakinin kulağına eğildi: — Vapur halkı, galiba hep donsuz... — Nereden anladın? — Baksana, don verelim di- yor... Altm Kumda, teşrifat kaide lerine göre yerler (o var. Altın Kum banyoları birinci sınıf. Gümüş Kum ikinci... Daha iler deki Bakır Kum da üçüncü sr- İ mıf banyocılar için. Fakat, ne dersiniz & burada altımdan ziyade gümüşe rağbet var., Gümüş Kum (| sahilinde kalabalık, kum gibi (o kaynaşı- | OE... Gençlik, neş'e kaynağıdır derler, Bu sözün ( hikmetini, kabina sığmayan bu (gürbüz delikanlıların arasına karıştı- ğrm zaman daha iyi anlıyorum. Gümüş Kumun bir hususi- yeti de fazla gürültülü olma- sı... Fakat, bu gürültü. | tuhaf değil mi, baş ağrıtmıyor. Me selâ bakın şu birdirbir oynayan çıplaklara... Kırmızı o mayolu bir Yahudi kızı, sık sık ebe ka- hyor: — Ayde be.... Çabuk olun... Yirmi kadar genç. hemen bir metre yüksekten, biribirinin ardı sıra. ebenin üstünden at- ladılar,.. Ve her atlayışta, bir nâra; — Hooples!... Yaşlı bir kadın, o porsumuş derisini, güneşte patates gibi kızartmakla meşgul... Yanmda ; ki kadın. ikide bir kumanda ve- riyor: — Tamam... Göğsün oldu. Şimdi yüzü koyun yat!.. Şimdi oynat ayaklarımı... İhtiyarcık. bu © tavsiyelere harfi harfine riayet ediyor am- ma, bir yandan öbür yana dö- nerken akla karayı seçiyor za- vallr... ki, bunların yaz başlangıcından evvel beyaz ırktan (o birer in- inanacağım (gelmiyor. Hele genç bir kız gösterdiler.. Ade- ta renk kolleksiyonu olmuş. Alacalı bir derisi Be- yaz, esmer, gok siyah... Çok şükür ki g cü usulü ortadan kalktı. Böylelerinin rengini dama- çok güçlük rr Gü Çocukluğumuzda duyardık: Eyyamı bahurda denize giril- mez... Girenlerin vücudü alaca- hı buli olur... SA hanım kız da Ey- yamı bahurda denize girmiş ol- masın?., Dikkat ediyorum: Mayolar, bu sene adamakıllı kısa.. O ka- dar kısa ki “yok, denebilir. gazino var,. Bany: Kar- şımdaki şişman hanım, tamam ) altıncı patlıcan dolmasını göğ- | deye indirdi.. Üstüne yalan ol- amma, bir okkadan fazla rası, büsbütün bakşa hit... Müşteriler, hep ağır baş- İk adamlar... o Konuşmalarına kulak verirseniz, siz de anlarsı- Biz? aylık G Istanbul Nasıl Eğleniyor? Altın kum Banyolarında.. Plâjda teşrifat kaidelerine muvafık yerler var. Altın kum, Gümüş kum, Bakır kum.. Don verelim, mayo verelim... -Gümüşe rağbet çok! - Patates gibi kızaranlar- Eyyam bahurda denize girilmez!- Kumlar üstün de poker partisi - Zahmetsiz kararan adam - Meşhur bereli kız.. , — Bir şeyim kalmadı iki gö- züm., — Bir aspirin versem. — Teşekkür ederim. — Muhtar Beyefendi.. Gü- neş fazla rahatsız ediyorsa bu tarafa teşrif edin... — Gelirim Beyefendi.. Hat- tâ emrederseniz birde poker ririz.. Plâjda poker (oynanır mı? m. Kumlarm üstünde dörder dörder toplanıp oynu- yorlar., — Rest, dediniz. — Sizi temin ederim deme- dim... — Beyefendi. siz şahitsiniz rest lerine... Hilkatin zahmetsiz karart- tığı bir Zenci, kendisine benze mek için güneş altında kavru- lanlara, dudaklarında müstehzi bir tebessümle mağrurane bakı. Bıyor., Genç bir hanım, kucağında yavrusu. meme verecek amma, nasıl versin?... Nihayet tenha bir köşe buldu. Kalabalığa ar- | der kasmı çevirerek çocuğu emziri yor, İnanılır şey değil, biz ne kadar değişmi $iz. kadını ne kadar kanıksa- muşız meğerse.. Kimse başını çevirip bakmıyor bile... Kadı- nı tecessüs etmek, onun mah- rem yerlerini hayalinde can- Olur şey değil. österilece İandırmak için bir (o zamanlar, türlü hileler icad eden çapkın- lar, nerede şimdi? Kadın. açı sanki görünmez bir el erkeklerin gözlerini kapadı. Altın Kum gâzinosundaki Rus Balaylakası; cünbüşlü bir raks havası ile banyodan çı. kanları , setler üstünde yukarı Boğaz temaşasına davet (o edi- yor.. Bir kısım halk, gazinonun ağaçları arasına © dağıldılar. Gümüş Kum. ondan aşağı kalır mr? Sahilde, gurup gurup toplananlar. gramofonları ha- rekete getirip meşhur bereli kız şarkısına başladılar; Yüzüüüüme bir baaaktım.. Kalbiiiimi sen yaaaktın.. Bu yıl girmiş henüz on dört yaaşına, Yaaşına, yaaaşına yaaşı- na! Sana kimler ders veriyor... (ilâhm) bütün dağılanlar derlenip top- lanıp iskeleye koşuştular, Maamafih, son vapuru ka- gırıp bu yeşil dağların başın. da sabahlamağı canma minnet bilen kim: bilir ne kadar deli- kanlı vardı? M. Salâhaddin Plâjda öyle ( vücutler var Ölü olarak istisal edilen şerirler, takiplerine çıkan müfreze kumandanı ve şerirlerin başı Erzurum muhabrimiz yazıyor: san olduklarına kolay — kolay | Hırsızlık, katil fiillerinden dolayı Hınıs hapisanesinde tabti tevkifte inde hapi- #anenin bacası yararak kaçan ve sonra da kendisine kendisi gibi birkaç arkadaş bularak şekavete başlıyan Hınıs kazasına tabi Taş- kesen nahiyesinin (Hasan ağa ko- mu) ndan Halit ve kardeşi Rıza i- le bunların arkadaşı şaki Avani Vilâyetin Hınıs, Hasankale kaza» da tarif etmek için her halde) ler alak şan ve Yapa; Ağlar | le, Dumlu nahiyelerinde soygun- öy basmak, adam işledikten sonra Haziran ayı zar- fmda da Tercan ve Hrnıs tuzlala- rını basarak kasa mevcudunu ve memurların üzerinde bulunan pa- doğru — Kelerişli Halit, çi ilerden Av

Bu sayıdan diğer sayfalar: