1 38 Niyazi Ahmed Okan Tefrika No. emköyünde Aşir Efendinin m“ iğ 3 a © 3 5 ii ün, Amed tarafından kur ümayı W opkapı hi - m pr sarayı sahi erler köşk denilen kasır - kana e yaptırmadığını . Or kn yüz bni yazılmış da Bebek, abes vardır pi Br eli; ln olan servileri Birinci iğ nda izlee Elda 1301 de bi - camii ile altında bir Bi » bir “bir defaya sefiri i bir mülâkat İade cü 3 may üni üçüncü Ahmed Hal Yüne yakın bir yerde işa Yalısı ite Hidiv i Hala Emine Gis, in ik ay yıktırarak ye - “ici, Yalıları yaptırmıştı. MAR Rüştü. p Paşa ile Cevdet da alam gamanar oturdukları Ba yalı : Hekimbanı | Abdülhak - yük Kostantin Sen Mi başına gelenler . “Arnavutköyünden bir görünüş | Abdülhak Abdülhak Bu yalı, Paşadan sonra Faik Be: birine © intikal ('etmişti.. (1300) liraya ikinci Abilhami> - de satıldı. Fetihten önce, Boğaziçinin en meşhür yerlerinden “biride bu- günkü Arnavutköyü idi. Arnavut- köyüne (Büyük akıntı) gibi etini (Anaplos kailyon) “da denirdi. memeli ilk önce bü - ç (ME bir kilise yaptırmıştı. tırmış o olduğukilisenin “Vikos Mihailikos,, idi. Bu kurun- larda'Arnavutköyü de bu adla a- nılırdı. Bugünkü kilisenin eski ve ki yerinde yapılmı: olduğu tarihi bir (o hakikat bk kal KU rüden pe ig tarihte büyük roller İstanbul, Lötinler mii is- tilâ edildiği kurun, Rumlar, yağ - madan korkarak en kıymetli eş - yalarını bu kiliseye götürüp sakla- mışlardı. Fakat Lâtinler; bunu da haber almışlar; kiliseye girerek tablola - riş heykelleri “ve diğer kıymetli şeyleri söküp almışlardı. Lâtinler kiliseyi o tamamiyle < bozdular. Kilisenin son enkazını Fatih, Ru- meelihisarmı yaparken kullandı .. Buradakikilise, sonradan yapıldı. AArnavutköyü, Fenni Efendinin: Yareli bir güzelim aşkrile didei ter Arnabud köyü akındısı — di z akar Beyti ile, anlattığı (o akıntısı ile de meşhurdur.. Burada yeri gel- miş iken, Arnavutköyünde geçen bir vak'ayı da anlatalım: Aşir Efendi adında afyon çek - meğe düşkün biri, bir gece Arna- vutköyündeki bir ahbabının yalı - na misafir olur. Gece yenir, içi » lir, Konuşulur. Yatma zamanı ge - ii ev ögesn Aşir Efendiye: aç Buyurunuz v. Diye odasını çünkü, uzaktan bir ses: — Aşım. Ter. Diye bağırır.. Aşır Efendi, ken- di adını duyunca, yerinden fırlar. Efendim... . Diyerek karşılık vererk yata - ğından iner. Aşır Efendi, doğru pencereye Aradan yarım saat geçer, ayni ses gene bağrır: — Aşşş... JAK .. KIT (Arkası var) A — KURUN 31 me 1935 m l “Soyadı alan ee ların isimleri Doktorlarımız hangi adları aldılar? etemizin Ankaradaki yazarla - ike Bay Kadri Kemal eski aile ". olan Si sözünü soyadı ol muş Bursada eşerlağı Yeşil caddede perry evde oturan Bay Tevfik, ei Fazıl ve Bay gayb (nün) Boyâbadda tesviyeci Bay M. # Zeyrek caddesinde numaralı .dük- ânda berber M. F. zi (Sungur) Sam. un Tapu müdürü Bi Hayri (Akısı) BLM vee 'Tars va dei zade) lâkabi Oğuzcan) soya- lardır. ie adla anılacakları, İstanbulda, Vakit yerdim, . kısmı muhasibi Lütfi Oğuz, karı: çocuğu. Hemşireleri Bayan Gi ve Zeyneb, kardeşleri Bay Said ve Arif, anneleri Bayan Hava, Amca oğ! sabık ri noteri Bay Tevfik pink ları, İstanbul yeni lise talebelerinden Bay e Kuleli askeri eti den Bay Salâhaddin ve em$ire ve kardeşleri, is amca vi EE karısı, çocukları, Bay hem: Mep Barn yane se idi Hasan Emini Kaza Bay sildi İdi ei dı. Üçüncü Kolordu muhasebecisi Bay Tevfik ve e oğlu Tokat hâkimi Bay Na- fiz, diğer çocı kli Bay Namık, Bay ilmi, ez OYamnoğl Istanbul ir mus müdür iail (Gü- iz) Sultanahmed beşinci zl Hukuk kii DA (Akgüngör) İs - tanbul Ağır İmei — şiri Bay Kadri Ocal), si ibaşir mu: ni Bay Arif Uysaler, iin, Klod Farer caddesinde 34'nı Bay Ali Rıza (Noyan) isim ve e 'k: Ticaret : Bankası muhasebesinde Bay Vefki, karısı Ba- yan Feriha, kızı Bayi Bay Ergün “Tunçel, Almanyada tet - kikte bulunan kadın doktorlarımızdan Bay Saim “Sağlık,, Kı lede Bay Naim ve ailsi “Çevik,, soy admı al - mış! lardır. Doktorlarımızın soyadları rıb mecmuası doktorları - soyadlarını toplamış ve yazmıştır. Faideli göl rdüğümüz i- General Tevfik im — Halid Naci — (Tekin) a il hat Bakanlığı gi müdürü Dr. Zih- ni —(Ülgen). Fahrettin Kerim Te iğ ŞE Dr. Saim Ali — Dilemre. Dr. Ali Riza O (İstanbul Sıhhat müdürü) — (Baysun.) Yunus Vasfi (Balıkesir Sehid edi, rü) — (Yücel) Dee Ke Tabbı adli Can, Dr. Ahmed Ka il Prof. Dr. a mektebi) — Sonyürek. Dr. . - Bi kliye hastahane: oğlü Esad Raşil — Tuğsavul, Dr. Bak- teriyoloğ Fethi — Erden, Prof. Dr. Ahmd Kemal — Atay, Dr. Cemal (An- talya meri Tunca, Dr. Ali Şük. rü, (Çocuk H.) — Şareli, Dr. Opera- tör Orhan çi — Kurtaran, Dr. Re- ceb Ferdi — , Dr. Asım (Sıtma mücadele) — ar Prof, Tevfik Re- — ürhanettin ei zi hiye diğ — Süme Dr. med ii (Saylav) — Tuzer, ).— Çapçı. Or. in et Dr. Grit (Ba - larköy Göz (o hekimi) '— Uğur.“ Dr. mütehassisi) ahri İzmir Röntgen; İşık. Dr. Hüseyin Hulki (İzmir kulak hekimi) Kut. ei riş- kin. Dr. İbrahim Fetişi) — m (Kulak hekimi) Erel, Dr. Midhat (Kulak hekimi) — Kudsi (Edirnekapı Dispanseri €- Halkacı. Dr. Selânikli Zati (Ha- in la Dr. General: Ri ir. Ömer Faruki (Muave - neti içtim ye, — eğ Dr. Şükrü Kâmil — Talime Rifat Cafer — Sida. Prof. > mer — Akalm. Dr. Riza Nuri — Birgi, Prof, Ziya Nuri'— Birgi. Dr. Osman Şevki e Ein, Dr. Cevdet (Nasuhi — Savı in yam e gibiydim DE Kip korküsu “ia ie ii bni ve ağ diy » ayı si- da Kkülimani | ia — yese bund. | Mn ğ yılmadan evvel v ihtiyacmı em cevabi €stirmiş gibi; iyim Yanılmıyacağı - Fakat daha ys ve kendi ağzınız- dan duymak istiyorum. Yüzünde si eyler ak maksadiyle eğ Hafif hafif gülümsiyerek, (denize daldığını rdüm.. 3 Devam ettim: — Bütün bir hayat benim en olan mes'ud günlerin bülyasını ku- rabilir miyim?. Döndüğüm zamân büsbütün, birleşmek ve artık hiç ayrılmamak için söz verebilir mi- siniz?; Söyledikçe açılıyordum.. Düşünüyordu.. Hennl cevab vermiye- alien rahatsız olmayın! Ben beklerim!,. Gitmeden evvel — * 3 erin bir söz benim için Ya “Sizi bekliyeceğim!. iş yebiğ “Beni unutunuz!,, dersiniz.. Diye ilâve ettim. — ei düşüzmi'yorum Ve yalan söyliyeyim, şimdi pek az hetrlyabildiğim çocuk - luğumdan bile sizin için iyi hatı. ralarım var sanırım.. Gördüğüm ve bem gençlerin en iyisi siz- siniz. r pili Kağan çalıyorsunuz ki... ters Eril vermeğe doğrusu içim .. aZten olsaydı, bura- eder- razı olam: ya llişleğimi de takdir siniz... — Evet... Teşekkür edermi!.. He bitmiş görüyordum ... İçim sevinçle dolu (o kalbim daha hızlı çarpmağa başladı.. Derin ne- - | feslerle havayı koklıyor.. Işıldı - yan yıldızlâra bakıyordum.. Ar - tık Viyanada kemanımın © yayın her zamandan daha kuvevtle kul. lanacaktım... Selmanın hayaliyle neler yapacaktım..... a bin ahesör, sağnak halinde kafamı kışını duyuyor, Se! € saadetle gülüşünü seyrediyordum. Artık ona teşekkür etmek, veri- len sözü kuvvetlendirmek için el - lerimi sıkmaktan başka iş kalma- mış sanıyordum. Kalkmak için doğrulacak * ol - dum... Selma; yeniden söze başla- dı: —Yalnız!.. — Yalnız!!.. Ne var?.. ne diyecek?.. Acaba Diye içimden sordum... O devam etti: — Bunun için her wi evvel babâmın ve: annemin fikirlerini öğrenmek lâzı Onlar da sizin için başka aşi düşünmiyorlar .. Onlar da sizi beğeniyorlar.. oFa- emleliene esnaf kârlı... Avrupada bile meselâ or - ta derece de bir dektor, o yüksek bir artistten daha çok kazanıyor!,, Annem de ayni fikirde.. “Ben Ve- dad Beyin yerinde olsam doktor - luk tahsil ederdim.,, diyor. Babam ilâve ediyor:'“Öyle bir meslek ki çölde de, şehirde de para kazanır. (( Arkası var )