SİMLER Bokg eldiveni &vletler iü ür ler l Mazyorlan. gazeteler harıl ne c zimperatorluğu ile yi iyeti ke üren bir savaş sürüp d yeme Arab yarımada: göller taze adam un ısmarladığı i ile filân im tah- 'a boks eldiveni w İ, de ndan ayın on dör - ii Bölgelerini doya do Cünkü Y saadetini vermedi - Maç emenli ile Hicazlı bü m iki emperyal'st Üstüne Gelmiş iki Meni ag er ama Fakat N sağlam kaldı. İğ, İZİ kiyilarında sor lr ör iy w sayısız ölüle - ai güleşi de biz sade- İk Doğu örüyoruz, B k ne ruz. Boks eldi. Akat biz Yumruklar çarpışı- tn Bedenen eldiven- maç yapan, güç larin yem eldiveni hal halini m bu eldiveni İn lu Fransız giy- giydi. MN, a miele yaşıyor. ii km için her şeyi re Çünkü onlar ken i davalarına i i- iş, Kendi “gücüne eN Ertem NE “cek seyyahlar Rezolute sey» Pömiz 8 NR bin saat on dörtte İyi ilk Kr Tayyare ih, Yü, örler cemiyeti ta- N ; yay mobil hazırlan» Ma et gezdirmek ü- ey tercümanlar da ay- Arkadaşını m ikmi Were 3 — KURUN 31 İkincikânun 1935 sesi YA MN öldüren bir genç! ! Nobarı öldüren Lütfik, onsekiz yaşını tekmillemediği için altı seneye mahküm oldu. Kavganın sebebi anlaşılamad! ir öldürüş davasına ait mu- miş, dava, geç vakit karara bağ- lanmıştır. Suçlu yerinde Lütfik isminde bir genç bulunuyor. Daha on se- kiz yaşını tekmillemiyen bu genç, arkadaşı Nobarı öldürmekten suç ludur. İki arkadaş, bir gece şöy- le biraz keyif yapmak istemişler, kolkola yola çıkmışlar, bir hayli içmişler. Bu sırada bir müddet te Sandıkburnunda Çakır Mehme - din kahvesinde oturmuşlar Dö - sing yol üzerinde kavga etmiş- ler. Kavga kızışmış, ve Lütfik ar- kuya kapılan suçlu, kaçmış, yan- gın yerlerinde saklanmış ve ni - hayet Üsküdara geçmiş. Oraya ayak basar basmaz da, yakayı le vermiş. İki arkadaş arasında çıkan kavganın sebebi ne idi?. Sarhoş- luk tesirile, hiç yoktan, e incir çekirdeği doldurmıyacak bi — mi kavga etmişlerdi, ii - Suçlu ve avukatı mahkemede söz söylerken, nefsi müdafaa vaziyetinde kalış iddiasmı orta - ya atmışlardır. Bu iddiaya göre, Nobar, Lütfike taarruza kalkış - mış, Lütfik kendini müdafaaya girişirken, — olmuşsa . olmuş, Noj muş. Müdafaa cep - hesinden, Sali 'anm böyle oldu - ğunda ısrar ediliyordu. akşam geç vakit bildir - diği kararile, mahkeme, bu iddi- ayı reddetmiştir. Mahkeme, bu taarruz iddiasının suçlu tarafın Bafradaki dava! Burada bir şahidin ifadesi alındı! “Altın kaçakcılığı Avram mahküm oldu, diğerleri beraat ettiler Türkiyeden Yunanistana al - tın kaçırmaktan suçlu ire rin duruşmalarına dün sekizinci ihtisas mahkemesinde irili e dilmiş ve neticelenmiştir. Dü; ruşmada, suçlu görülenlerin vekilleri müdafaalarını yapmış - lar ve bundan sonra mahkeme - nin kararı kendilerine bildiril - miştir. Okunan mahkeme kararma gö re; Galatada şekercilik yapan Avramın nasıl ve nereden topla dığı bilinmeyen altı yüz altını Yu nanistana göndermeğe teşebbüs ettiği kanunen sabit görülmüş ve kendisinin tevkif tarihinden iti - baren sekiz ay müddetle hapsine, kaçırmağa teşebbüs ettiği altın - ların kambiyo müdürlüğü tara - fından tesbit edilen kıymetine müsavi olarak 5776 lira para ce- Bafra tacirlerinden Hamid Ka-| zası vermesine » ve pda başka Ila aleyhi da Sicile 8 ai, nununa muhalif hareket davası 8- | verilmiştir. va Yuranista çılmış. Burada, üçüncü ceza mah-| na kaçırılma vasıta olacağı kemes'nde bu müdafaa şahitleri- nin istinabe yolile ifadesi alındı. Bu şahid “Sapan” Türk ano- nim şirketinin vek'li Rıza Sabri- dir. Reis Hikmet, Sordu; — Bafra tacirlerinden Hamid Karamolla, aleyhindeki ölçüler kanununa muhalif hareket dava- sında, tarafından zam yannamesi verilmiyen ve muaye- nesi istenilmiyen ri baskülün, yanan fabrikasın yangmda hasara uğradığı a bulun duğunu ve sonra tarafmızdan ken disine getirildiğini söylemiş. Za- mânında yanname verip mua» yene ettirmemesine sebeb olarak, zannını göstermiş. Malümatı- nız nedir? Şahid şöyle cevap verdi: emanet olarak verdiğini, o si- a unutmuş olacak! — Geçen celsede niçin gelmed' iz? için Rene çağ- sl ri ene Müdde'umumi Here ra cezası alınması lâzım seleceğini ileri sürdü. Reis Hikmet, aza Hü- seyin ve Tahir, şahidin mazereti- ni kabul ederek, kendisini bir li- ra para cezasından affettiler. Re- yz LL is, bir daha mahkemeye çağırıldı kk mize iddia edilen va vapuru ikinci kaptanı Bay Hüsameddinin ken- disine verilen altınların kendi e- vinde sakladığı fakat Yunanista- na götürmek istediği anlaşılama- dığından beraatine, diğer taraf, Naum, İstemad ve ve Yorginin suçta medhaldar olmadıkları an- laşıldığmdan beraatlerine karar verilmiştir. B r okunduktan sonra hâkim Bay Akif, kararı alâka - darlara kısaca hülâsa etmiş ve ka rarın bir hafta zarfında temyizi kabil olduğunu söylemiştir. Elmas işi Mısırdan memleketimize el - dosya si istintak hâkimliğine verilmiş - ti. Kararname yazılarak sekizin- ci ihtisas e verilmiş- tir. Bu kaçakçılığın dün on beş kişiyi aşi lara yakında başlanacaktır. zo enleri n çağırıldıkları de mazeretsiz olarak mahke- gün A” | meye gelmemelerinin kanunen ce- za verilmesini icab ettirdiğini i- zah etti, Müddeitumuminin isteğine uy- gun olarak istinake kâğıdı, Bafra mahkemesine gönderildi. diğ ak, sözünde kaldığını kaydederek, si lâhın bir defadan fazla ateş edil- miş olmasını, yaralayışın öldür - mek kasdile olduğuna bir delil mahiyetinde saymış, ölenin, daha ölmeden alınan ifadesinde ken - disini vuranın Lütfik olduğu yo - lundaki sözlerine, şahidlere ve ve diğer delil ve emarelere daya- narak suçu ceza kanununun 448 inci maddesine uygun görmüştür. Kavga sebebine gelince, bunun anlaşılamadığına kararda işaret edilmiştir. Suçlu Lâtfik, 448 inci madde mucibince on beş sene ağır hapse mahküm o! muş, ancak on sekiz yaşını hunduğu gözetilerek, ceza müd - tabancanın müsaderesi kararlaş- tırılmıştır. Diğer taraftan, suçlu, öldürdüğü Nobarın varisi olan Sultan Kadına beş yüz lira taz - minat verecek, ayrıca 3,800 kuru: tutan mahkeme harçları bedeli- ni ödeyecektir. Suad, Kemal ve Abdürrah - man Şeref tarafından verilen ve müddeiumumi Kâşif hazır bulun duğu halda bildirilen bu karar, | Gezintiler | Dünya kadınları- nın dilekleri! Gazeteler, Uluslarası kadın top uluğu başkanının nasıl karşılan- dığını yazdılar. Gene bu konuş - malarda dünya kadınlığının han yi ülküler peşinde koştuğunu gös eren sözler de geçiyor. o iy i “Yl diz” işler görecekler ve tarihin övece- Şi şeyler yapacaklar. Bu toplulu- ğun böyle mutlu bir sona varması nı kim istemez. Fakat doğrusunu orarsanız, ben onların program - larını, kongre için sıraladıkları mevzuları görünce irkildim. Sıya sal haklar en başta yer alıyor. Ka dına yeni istek sınırları açılıyor ve bu sinir yıpratıcı çapraşık iş- ler üstünde nefes tüketmelere de ğer veriliyor. Onların sıyasal haklar uğurun da didinmeleri gücümüze gitmez. Fakat acunun bütün şe > araya toplayan ii dör la bir toplantı niçin yaz sıyasa çivisine mıklanıp kalıyor? Neden bu emme analık yer almamıştır? Niçin çocuklar üs sıyası sarplara atılan kadınlık, bunun dışında ve bundan OoOönce (düşünülecek ai v ir “yuva, bus: b Tündüğunm unutmuş bulunuyor. Korkarım ki bu gidiş iyi olmaya- cak ve çatılar sarsılacak. Hepi « miz biliriz ki kadın evin temeli, yuvanın ana direğidir. Onun dı » ittifakladır. şarıda ağır ve çok yükler altına ia 1 ——| girişi, yarının geçimi üstünde boz- Şemsiveliler!. . | çanlar doğurabilir. Öyle sanıyorum ki, kadınlık, Mahkeme Pal ODUNMA başka yollarda bugün varmak is- üzer' 'eri DME Fesat vr lar Gİköl, akşam üzeri, muhakeme dinlemek üzere İstanbul ağır ceza mahkemesi salonuna girenlerden birkaç kişi, ie bei ları altına sıkıştırar. irmiş ” ler, bunu gören illa me reisi Bay Ahmed Suad, şemsiyesi bu- lunanların derhal dışarıya çıkma larını söylemiştir. Bunun üzerine şemsiyelilerden bazıları dışarıya çıkmışlar, ba - zıları kalabalık arasında kalmış- lardır. Fakat reis, şemsiyesi bulu nanların hepsi dışarıya çıkmadı ğı takdirde, polis çağırarak üzer- lerini arattıracağmı bildirince, salonda kalan şemsiyeliler de daha evvel ik çıkmağı ter- cih etmişlerdir Şeker kani Muvazaa suretile Türkiyeye kaçak şeker satmaktan suçlu gö - rülenler hakkındaki dosya seki « zinci ihtisas mahkemesi istintak hâkimliğine verilmişti. e ei tetkiki bitmiş ve kararnamı zılmıştır. Yakında rk int sas müddeiumumiliğine verile - cek ve duruşmalarına başlanıla - r. ——— Bay Alı Rızanın cenazesi kaldırıldı onu saylavı ve Türkiye Turing ve otomobil klübü ikinci reislerinden bahriyeli Bay Ali Rı- zanın öldüğünü dün yazmıştık, Ali Rızanm cenazesi dün öğle üzeri age damn evinden kal- dırı'mıştır. merasiminde Vali ve Belediye re reisi Bay Muhid- din Üstün“'ağ, fırka vilâyet idare heyeti reisi Bay Cemal Tunca, ri gerçekleştirdi. Onların biz er - gı sağlam temeller kurulabilir. OO Ben öte- denberi sürekli bir dünya ba- rışıran onların yumşak ellerile ö » leyen bir tek söz bile yok. Gittik- çe büyüyen mezarlıklar karşısın. da kadının kendi kendini isteye. rek verimsiz bir tarla haline ko - anma yok. Umarız ki Türk kadınlığı işi daha yük - sekten gören bir varlıkla prog- nginleştirip yüzümüzü a - ğartacaktır. Gezgin e e GN Sergiler komitesinde Dış sergi ve panayırlara girme komitesi dün toplanarak, son gün- ler zarfında yapılan sergi ve pa- nayır çağırmalarını gözden geçir- miştir. Komite bu hususlarda birçok kararlar vermekle beraber henüz ir bütçesi olmadığından bu ka” ör tbik sahasma mi IF. Bu düşünen Ökonomi Bakanlığı, bu yılın ileri bu komite için hisse ayırai mı bazı saylavlar, bahriyeliler bulum