31 Ocak 1935 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 12

— Hâlâ, beni gördüğü günden - beri hayattaki “Hedef,, ini şaşır - düşünemiyor?! — yemi bu öyle. sana bi "ismek istediği yorum. dee an mı? « Bir daha gi , Zer (| umumiyetle gözü kapalı olurmı orada yüz yüze geliş imkânını veren bu gitmedi Balak! evleniş şeklinin haricinde, Baz müstesna ütü olmaz değilmiş! yi — Kesili d ğ / emdi sn başmı sal - Tay emel Kökçe in direktörü, karısı ile| lat birlikte gezmeğe çıkıyor. Kendisi, — Sönhei, efendim. Evet, .. evet! dalında. Gözüne karısının omzun- pars kürkü ilişince, şöyle söy-| lüyor: — Bu hafta içerisinde ikinci de- al > güm omzuna alıyor: £. Parst faz“| bü İa yorarsan, sonra seyirciler önünde numara yaparken küskünleşir! Çocuk Ve Elma ! Komşu kKadmlar, o karşı karşıya oturmuşlar, şundan bundan konu - şuyorlardı. Bir aralık bahis çocuk- Hepsi de birer bi - pa Sermed, dalgınığı ile meşhur damiandi Bizi i lığın tesirile, bazen kendisine söy- bir söze cevab istenilince, şaşırır, söylenilenlerden kula - ğmda akis arteri bir kısmına göre cevabı hiç Sitemli vermesi de hesaba artık ne acayip cevap” lar verdiği, ne gaflar yaptığı, ne çamlar devirdiği tah- Sermed, daha gençtir de. Bu dalgınlığı, yaş ilerlemesi dolayı - sile değildir. Pek öyle —— iş, güç de görmez. Fakat, deri: hislere aid kitaplara meli sar - Hilkatin hikmetine, bun- yanlar arasında, dalgınlığının bir şaheseri (per Eğer onu tanı. ei ; iy , kendisini ta- şık varsa, bu als, size germesi Hepinizin 'ayrsilehâdiseyi biliş vaziyetinde Yulunmanızın imkânsızlığını dü- sünerek, dalgınlığın şâheseri sa- ilan bu hâdiseyi, kısaca notede - lim! rmed, bir gün bir kadınla a ORG. Bu, uzak zetedeki ilmi bir makaleyi okur- öbü güzel kadın, bir si dındı. Bir tarafta genç erkek, ga- i | şeyler anlatıyordu. Neler?. Ser - | Tanmıştı! Kadın, bir aralık sözlerine şöy- | : ledevametti: — Eski —— evlenişler, rmuş, i evlenenler ai evvelden ” tanışmazmış. Gelin, güvey ancak ! düğünde koltuk merasiminde kar- şılanırmış. Lâkin, ancak DALGIN | a £ taruyış do- güzel bir ka - ; “Yıldızlar arasında boşanma ba aldı, yürüdü!, ma sayıfasında anlat attığımız bu me zua dokunan bir belke kari - katürü, — Bundan e kaç defa, kimlerle, nerelerde ve hangi tarihlerde evlenip boşandı Bu sualler Ea kalan yıldı z da, noteri sual karşısında bırakı - yor: Maksadınız ne?.. Hatussmiz kuvvetli olup olmadığını mı anla - maki istiyorsunuz?! Lâmianın kocası F erdi i ye tutuldu mu, karısmın # cinden durulmazdı. Tabil,? içinden sevinir, sevincini ya vurmazdı. ” Bununla beraber, mek kadaşlarından Feriha, gi rinde onun gizlemeğe bu içten sevinci sezdi. Şö; di: — Lâmia!.. Sen, kocan” oluşundan pek memnun 0” sun. eden? — Nezle oluşundan mu oluyorum ?. Ferdinin mi*$. ne acayip şeyler söylüyor” riha! — Hele, hele!.. Doğrus! le, bakayım. Memnun oli sebebi nedir?. Nafile, ama; a. en cinin farkındayım. YalnıZ kadın istemez, hiç bir ka e yaklaştırmaz, hiç bii EĞLENCE. eek öpücük vermez! Feriha, bir kahkaha atli, — Vallahi olur şey de sen, Lâmia! l Nezle bahsinin kadında” na olan cephesi böyle. Boşuna Yakış! tramvaya ( binmişti Dalgmhıkia tramvaya içerisinde nuttu. Tabakasma el attı. Bir ci - gara çıkardı, dudakları buki canı cigara içmek istiyor - Tam bu sırada gözleri, yer - de birkaç izmarite ilişti. Yoksa bu yasak kalkmış mı idi? Ya - nından geçen biletçiyi elile tuttu, Kir Garson, çağırdığı aşçıya müşte- İriyi gösteriyor: — İşte, domates sosunu beyen - miyen müşteri! Aşçı soruyor: di iramvay, içerisinde cigara va içilebiliyor mu? ayır. — ei bu yerdeki izmaritler? — Bu işte siz kârlı çıktınız Onları, şimdi tramvayda cigara içilip içilmediğini sormağı akıl matesin nesi ez er vi biçağa bakan müş - vermiş, nasılsa görüşüp sevişmiş- İer ve büyük büyük babanız, bü - yük büyük annenizi kaçırdıktan sonra nikâhları kıyılmış. Siz de ZE. yüzüne baktı ve birdenbire mütadı üzere, cevap verdi: — Olur şey değil!, Bu kadar yaşları ilerlemiş adamlarda, böyle çocukça hafiflikler yapı - yorlar, demek! Bu arada, içlerinden biri şöyle dedi: — Bönriliei Gia bay kyar diğ Jamağa ben mı, eline bir elma ver, sustur! — Midesine mi aşar indi — Yok, canım!.. Öyle sizinki gi- bi bir elma verince susmaz, aklin etmeden kibrit çakan yolcular yere attılar. dan yana olan cephesi i nasil di de bunu izah edelim: nezle a bundan şikâl iri Fakat, içinde o vinçlidir. Bi kançlık münakaşaları tav! ca, rahat eder, istediği bestçe gidebilir. Hattâ bu! öyle k. — Peki, eğer bu köp — bir yerden sucuk ten çıkarılır mı? — Benimki de elmaya bayılır, fa- iki tane vermeli!