i r AR x PA RE a A e re z Banananan Humavun han büyük bir oğlu Huma « babasma hiç le gitnlerini, uyumakla geçirmeğe başlamıştı. Fuiat Sher Şahin, Babar sülü . iesinilen intikam almak için Ef. ganistandan hareket ettiğ hava » disini duyar duymaz, birer uyku. etmek istedi, Asketinla başina geçti, Fakat birbirini takib eden mağlübiyetler neticesinde, Selime ti firarda bularak, İran toprakları na İltlen etti, Delhinin sarayma, yine Efgan Türkleri gelip yerleşmislerdi. Humayun Hân, İranda on jki se ne perisan ve sefil bir halde do . lastı, Hattâ oğin, bilâhire “Ekber” ismini alan cihanm en büyük Türk Mükan; Mehmet, bu sefalet yılla, rmda dünyayı geldiği zaman, onu #aracak bex bile alamamışlar, es- ki entarilerden ve gömleklerden kundaklar yapmıskardı. Bu elim sefalet senelerinde bile, bir törlü aklımı başma toplryamı » yor, Kadnm bu aerkir mı ktupları bircok Türkmen ri Kendi yekim, coğallıkea çoğalmış, hn edebilecek bir otlu meydana 4 vermisti, Birdenbire Humayun hânm be kadar kuvvetlendiğini gören İran da, biran evvel onun toprakların, dan çekilip gitmesini istiyor, bu sebepten tesekkiii eden orduya, arznsa hilâfma da olsa yardımlar. da balunuyordu. çecek hâkanmı bekliyordu, Fakat Küökan hiç da oralı değildi çuluğu bir türlü o dndaklarmdan ; a (Delhi)yi zapteder çok kıymetli bir Türk Mei Zini bile zahmet edip Me kontaktan eyrimik Dile beta, yazan: R.Ç, De, eski tahtana oturmuştu, Şimdi j vam müânasile bir sultan olduğunu düşünüyor, milyonlarca halin e . mirlerine itaat ettiğini hatırlıyor. bn, Fakat on iki sene evvel bura. dün kaçışmı, çektiği Sefaletleri, hattâ aç kaldığı günleri bile unu » | luvermişti! Keyif ve zevkine ke- | rışmasım diye, kendisine tekrar tahtın kazandıran karısını, (Ek, ber Hân) aavesini odasına bap, settirmişti, Artik yilzlini bile gör. müyordu, Saray yine bir afyon anbarı ha- Mini alıyordu, Kâh yutayor, kâh er buğrnu tüttürüyordu, — Hayat ve zevk bundaymış! Diyerek, uyukluyorün. Tahtrua kavuşmasmdan ziyade aiyonuna kavuştuğuna memnundu, Bu zaferinden tam sekiz ay ge mişti, Bir gün kütüphanesinde otur , muş, o kadar fazla afyon yutmuş ve çekmişti ki, hayaline birdenbire havalarda yürümek arzusunu can. Tandırdı, — Ben bir sultan olayım da, bir kuş gibi neve uçamıyayım! Diye bağırdı, Ve bu arzusunu tahakkuk ettirmek için daracanın önüme geldi, Kendisine mâni olmak istyenlere: — Bakmız havada nasıl yürü » nür! Ded. Ve atladı, Yürüdü! Fakat bu yürüyüs Hakka doğru yilrümek oldn! Yere düşen Humayun Hânm wn yüzlerce parçaya ayrrlver. Ne taht, ne saltanat, kaçan ni it yerine getirtemiyor! Bu afyon - Keş hifklimder da sevgilisi afyo , vun kurbanı oluyordu! Günde Yiiz dirhem afyon yuttuğunu rivayet ederler, e ————ğş—şğ—şğş—ş—ğ—ğ—ğ—ğ——ğ—ğ i KÜÇÜK HABERLER * Mâhrukat ofisi biriktirmiş oldu. $u mangal kömürlerile odunları ay başımdan iuibaren satmağı başlıya. saktır. Odunun çekisi dokuz liraya satacaktır. Ofin olinde bulunan o, dun ve kömlürlerin şimdilik yüzde ei. Usini satacaktır. Diğer yüzde elisi, ni kış mevsimine sakiıyacaktır. * Ban defa kapştılan 8 fırın yeri, ne Tırın açmak Üzerö müracaat eğen. ierden Üç tanesinin dileği Kabul cdi. miştir, —————— Nikâh Hüsrev Gereda ve Satvet Lokfı To. zanın yeğenleri Refla Tozan (le de. gerli #anatkârlarımından terzi Ya. Vüz Bezenin mikAh törenleri dün Be, yoğlu evlenme dairesinde birçok ak. Taba ve dostlarının huzurlariyle tera kam miştir. Yeni evilleri tebrik ve anadet için. de ömür stirmelerini temenni ederiz. HABER isoğuk damg vurulacak o Pazar günü sayfiyelere gezmeğe gidenler Ekmeklerini bora ber yötürmelidirler Son zamanlardı sinan tedbirler le ekmeklik un sorfiyatında mühim miktarda tasarruf temin edilmiştir Tasarruf miklarimn günde 600 çu val, yani yüz bin ekmek m dur, Fakat, yaz ayları dola yaslle şehre ve “sa sayfi: fazla misafir. geldiğinden bilhassa pazar günleri buralarda ekmek ?o8 Tı görülmektedir. Viliyet. allka- darlars gönderdiği emirde, sayfi » Yelere günü birliğine gideceklerin ve pazır gezintisine çıkacaklı- ekmeklerini bulundukları yerlerden temin ederek yola çıkmalarını ba tırlatmıştır. Diğer taraftan taşra ze ekmek kartı getirildiği de testil erlilmiştir. Bu srada yapılsın bir cürmümeşhutla Deşiktaşta İskender deposunda bir bakkalda 23 ağır iş çi, 35 büyük ekmek karlı bulun « muştur, Takibata devam olunmak » tadır. EKMEMLERE ETİKET YERİNE DAMGA Urun müddettenheri “şikâyetleri #wcin olan ekmeklere yapıştımlar kağıt, vali ve belediye reisinin tok. Mfi üzerine kaldırılmağa karar ve rilmiştir. Kiğt yerine ekmeğin ak tına soğuk derma vurulacaktır. Bu damgalar numara şeklinde olacak ve her fırının birer onmarsı olacak tr, olduğu şebirimi. Üsküdar Yerli Mallar pazarında suiistimal Üsküdar yerli enallar pazarı öntiş memuru Ali ile kupon ve tevz!l me, Mmurd Mayretlin, Kayar, ve Salt a dırda iki arkadaşları . le Binnaz ve Hamide adında İki kadın da bernber | olduğu halde sahiplerine o verilmesi lâzimgelen o kuponları o saklayarak ! bunlarla külliyetli salktarda basn veptire alıp Nikolaldis adında bu risine satmışlardır, Yuaknlanan mug'ular Üsküdar mit korunma müddehamuimiliğine veril mişlerdir. “ Atılay ,, şehitleri ihtitali Geçenlerde Çanakkalede 35 er ve subayla birlikte batan “Atılay, de. Bizelirmizda şehit olanlar için önü . müğleki pazarlar günü saat 16 da Yavuz zırtılısında bir (btlfil yapıla, caktır. ———0—-— Kalay tevziatı İstanbul vilâyeti emirine © verlimiş olan kalayın evvelâ kalaya o mutlsk #htiyaçları olan elektrik ve havuyazı idare ve pirietlerine tahslet takar, rür etmiştir. Aksam postası Aklı kaçtıktan sonra haşına gelen hakan Ekmeklere DOĞRUSU YA KİMSE BU EVLÂT YERİNDE OLMAK İSTEMEZDİ li “Bak hâkim bile. uzaktan uzağa sevişmek daha tatlı olur, dedi. Sen de artık ne ananı, nede kardeşini arama, rahatsız elme...., Birinci sulh ceza mahkemesinin wübasiri tannan sesiyle: — Emine, Hüseyijin!., Diye bağırıyordu.Fukat Bürasmı hir İinci defa tekrarlamasına lü zum kalmadı, İki ayrı sıraya otur. mus, siyah tayyörlü yaşlı bir ks. imla, kurşani gibiseli bir delikan- tı ayağa kalktılar, Kadın önde, erkek arkadan olmak Wzere mahke, meye girdiler, Kadm davacı, delikanlı da suçlu yerine oturmuşlardı, Az sonra hâ- kim başını okuduğu evraktan hay» Tetlş kaldırarak ve her İkisini de urun urun süzerek: — Demek, wir ann, oğulsunuz! dedi, Ve adımın Emine olduğunu söy. teğiği kadına sordu: — Anlat bakalım hanım, oğlun. dan niçin davacısın? Kam, haşmı mütesasirane iki tarafa doğru salladı ve: — Ah oğlum, dedi, ben oğlum- ilan davas: olmıyayım da, kim o. nün? Reni evlendiğinin daha ikinci günü sokkata bıraktı, Esyalarmı akp gitti, Bu yüzden darıldık. Ben de kendisini evlâtlıktan red- âcttim, Fakat geçenlerde tekrar evine geldi: — Ana, dedi, Oğlum oldu. Se ninle barışmağı geldim, — İstemem evlâdım, istemem, Ne senden, ne Üş oğlundan bir hs yır beklemiyorum, Beni rahntsız MALLA Vây sen misin kapıyı azmıyan! Evlât değil, ki haydut! Tuttu, ka. Ppıyı birkaç tekmede kırdı, Üstü me yürdüz — Seni öldürmiyeyim de, kimi öldüreyim ana? diye beni, anası bir hayli dövdü, yerlere baygm serdi, üstelik ölümle de tehditlerde bulundu. Yaşlı kadm sözlerini bitirince oğluna doğru gücenik bir tavırla baktı ve yüzünü boruşturarak ye « Tine oturdu, Hükim, bu sefer de delikanlıya döndü: — Sen ne biçim evlâtmışam, be oğlum, dedi, İnsan bu sayılı gün « lerdz nimetinin, büyüklerinin elini öpüp hayır dualarmı alması lâzım gelirken, kendilerini döver mi? Bu ne iştir, böyle? Bir fabrfkada ustabaşı olduğunu | siyliyen delikanlı? — Ben bir sey vapmafım ki, de di, bir suçum varsa sarun, söyl » yeyim? — Esn de ına başka bir sey sormadım, ki... Suçunu ören an - intir, sen de, ben dç, buradakilerin Bepsi de dinledi, — İyi öyleyse, anlatayım: Geçenlerde bir çocuğum . oldu. Komşular geldi. “Ayol ayıptır, annenle artık barış da elini öp, ha yer dunamı al,” dediler, Doğru olacaktı, Komşularımız , dan Swiiye ile kalktık annemin ç- vine gittik, Fakat daha kapıyı çalmamimin beraber kırkardeşim Aliye, pentvereden başmı uzatarak, Küfürlere başladı. — Ayol, ne oluyorsunuz, dedim et kavga etmeğe gelmedim, Annesi oturduğu Yerde kalktı: — Yalan söylüyorsun, dedi, kız kardesine İftirn etme, — Sen'sus hanım, Delikanlı antesine yiyecek gibi baktıktan sonra, sözlerine devam etti: — Kıukardesim bir taraftan küfrediyor, annem de bir Caraftan “biz Seni Teddettik, ne senin ne de oğlanın yüzü,” diye Fenalaştım, komsu bir bardak su istedim. Hepsi bu kadar, ğ e — Demek kapıyı kırıp anneni dövmedin? — Hayır, imtiyen, — Ya bu, annenin dövüldüğü - De dair olan doktor raporu neei? — Demek filim koptu? Sadiye de güldü; — Evet, bay hâkim, tam o sı. rada Koptu... — Pekiyi sen, söyle çekil, Mü- başir efendi öteki sahidi çağır, Rin şahit de Gülizar admdaki komşu kadındı: — Vaka günü, diye anlatmağa başladı, Hüseyin ile Sadiye, Emi - nenin evine gelmislerdi, Hüseyi ine: — Hayrola? dedim, — Çocuğum oldu (it annemin j etin #pmeğe zeldim, dedi, Ben de Pencereden içeriye çekildim. © Biraz sonra Hüseyn bize geldi? — Aman teyze fonalaşıyorum. na eserde ne böyle bir karikattirün kastedilmiş olabileceğini, ne de he, na böyle kölü bir niyet atfedilebi. leceğini, çünkt hikâyenin 1910 «lu yazıldığını ve benim daha o za - mandan İli eli Releh'ım hususiyçi lerini keşfedebilmem icin büyük bir kâhin otmaldığım lesp edeceği. nl isbata çalışmış, Fakat bu izahat #ansli memurunu İntmin etmemiş olacak ki Ufanm mesaisine devam edebilmesi için, sahsen o Göbelsin ise mildahale etmesi İizmzemis, O sıralarda, MI cü Reich heniz yabanet edebiyatla * #litre ediyor ve etrafa kars ondan korkusu ol. madığını göstermek istiyordu. İkinej iş birr dnha sonraya ra, «idir ve “İyi niyeti insanlar"'a alt, tir. Bir gin Pariste, Göbelsin bir adamı beni ziyarete Keldi ve son. Tarı söyledi: — Almanyada “İyi Niyetli in. sanlar"ın bir tereümesini neşret » mek istiyorur. 4 — Çok güzel, dedim, — Bu tereimenin kusursuz ol - #asmı istiyoruz, Arzu ediyoruz ki, sizin eserinizin tereümesini, de Proustun ffk tereimesindeki aynı hafalara düşilmesin. — Haklesmiz... — Su sırada, bu tereimey; Aİ. manyada yalar bir adamın hak AVRUPANIN. JUL ROMEN © — Ya, dedim, kimmiş bu a. — Prowst'un İkinci miltercimi, — Doğru, hakikaten iyi inti hap etmişsiniz... — Na yarfk ki bu adam yahu didir, — Bence bunun hiç bir mah. xuru yek, — Evet amma, bizim için bir hayli mahzuru var, Onun için bu. kımız sizden e rica ediyoruz, Dok tor Göbbelse bir mektup yazarak bugün Almanyada “iyi niyetli in. sanları"'nızı hakkiyle tercüme ede bilecek, “sizce bir tek mütercim mevend olduğunu ve hu müterei win de Franz Hesse) olduğunu hil dirmek lütfunda bulunacalesmız... Dr. Göbbel, sizi memnun etmek i çin, Jeah eden emirleri verecek ve tabi de “iyi “niyetli insanları M, Franz Hessele terelime ettir md müsandesini simş olneaktır, Hakikaten de böyle oldu, Sar reriimmdan iki sene son. 5 İm UAMMAS LUTFI AY ra her şey he kadar değişmisti, O sırada Londrada bulunuyordum... Ribbentrop da orada sefirdi, Ken. disini görmeyi aklımdan bile ge- girmiyordum, Son zamanlardaki faaliyeti hakkımda Londradn duy- duklarım bana hiç de kendisile gö rismek arzusunu (verecek seyler değildi, Bu kadar değişmiş bir n. damla konuşmanm ne mânası Kal. muıştı? Simdi herkese Tejimin ince ve uzlaştırıcı bir unsuru gihi değil haşin bir kölesi gib! görünüyor - du, Ribbentropun Londrada müs- fağni bir aristokrat tavrı takım. nıya çalışıp çabsmadığını bilmiyo- rum, Yalnız bildiğim bir ey var sa, orada hiç muvaffak olamadı. ddir, İngilieler onun hallerini be #enmiyorlardı. Londra »o4yetesin de kendini göstermek ve niifuz ka sanmak için İhtiyar ettiği bareket tarnı İnsilir efkörmdn, büyük nsjl #adelerle bir ayarda telâkki edil memesine sebeb olmuştu, Münihi takib eden günlerde tek rar onun sahsiyeti üzerinde dü. #linmek çehresinin, zihnimde can . lanan, mühtelif seldilerini, elime aldığım bir deste | iskambil kâğtı «ibi, yakmdan tetkik etmek fırsa. Uni buldum, O sıralarda en büyük emeline, Abetrin tahakkukuna yar dım etmeği bepimiz icin hir vazife olrak gösterdiği emeline, kavuş - mas: Reich'in hariciye nazırı ol. muştu, Fransuva Ponsenin 28 ay. iâl çarsamba sabahı Hitlerle vukn bulan görüşmesi hakkında önce telgraf haberlerine, Sonra şifahi rapora muttali oldum, Bu ö- rüsmede bir nokta benim hazar dikkatimi cefbefmişti, Fransuva Ponse, sayet mücssir hir ifade İle, ön plânda, Mitlerle görüşürken, Ribbentropün da arkada, küçük bir masada oturduğunu İsaret e diyordu, Fransnva, Ponse Çekoslo vakyays karsı vald olacak bir ta. arrorun Al için mucip ola. bileceği feliketleri (hatırlatarak buzan Hitleri o mütehatsis ederek şevler söyleyince devlet reisinin vehresi değisiyor, yumusuyor gibi oluyordu, O zaman kuru, hilekâr ve müstahzi bir 4:4 yükseliyor, RI bentrop, gerideki | kilçilik masastr dan kati ve yarık bir ağızla müha hale ediyordu: sefir haz. — Yamlıyorsunuz, retleri,,. Biz her seyi dlşündük... Ter ihtimali göze almış bülunuyo. Yüz. (Devamı var) EE Kesik 25 TEMMUZ — 1942 memurların terfihi Vilâyet muvaffakiyeti görülenleri idercihan terfi Vüâyo: makam: ufak memurların terfihi için mühim bir karar vermiş. Ur, Bu karrrr göre uzun müddet ay m: mevkide kalmış ve muvaffakiyet! olan memurlar tercihan bu. lunduklari vazifenin bir üslin dere. cesine tayin olunacaklardır. Bilkas. sa yilâyetin gehir harici köy ve Kasa, balarmda hizmet gören memurlar. dan vaz'felerinde fazia muvaffaki , yet gösterenler merkeğe Oterflana, unseaklardır. , Yeni anacak memurlar mümkün olduğu kadar küğük dereceler ve v. zak nahiye vo kazalardan işe başla. tılacaktır. Bu üretle memurlara ayrıca bir tejvik ve takdir o imkânı İyi çakşan memurlarla © değiştirile, cektir ? ; : İ ELİ bi ii ir i ğ i ; i j i j 3 i i ik ! z i