ayrıtbir idir. LE Ciochard / is- |, Fazetede tramvaylara » tarifeler vesaire! ya- p iriitartmakta kullanı» iy © kadar bassastır'ki a, Mlttalen ufak bir toz D N itesir eder. mkizinci Yasırda Fransa») *olarak şemsiye kull ağ zaman köy. e diye yağ sona karşı gelmek Mr diye, itiraz etmişler" bir günde tartılırsa- İaikletinizden daha Çünkü sıcak hava| Diyana Dürben'e benziyen bir kız bulundu! Katrin, lanıyor; Diyana Holivuda gitmeğe hazır- ile birlikte bir film çevirecek Budapeştede bir/ sinemada ge- çenlerde Diyana Dürbenin bir filmi gösterilirken, ışıkların yan- dığı bir sırada bütün seyirciler “A, Dürben buraya gelmiş, diye haykırmışlardır. Herkesin gözü balkonda, ilk sırada oturan bir genç kıza takılıp kalmıştı. Hattâ bir çok seyirciler, imza âlmak maksadiyle yıldızların ya- nına koştular, Fakat biraz sonra mesele anla. şıldı, Balkonda oturan genç kız Dürben değildi. Fakat bir kardeş kaklar ona benziyen Katrin Ba . yer isminde bir Macar kızıydı. Ve “Jo gün oturduğu köyün şehrinden Böre bugünkü genç eDisi, erkeklerin doksanı aile hayatından değillerdir ve izdivaç- la netice vermeme Kileri gelmektedir. doğrudan doğruya İç," tesiri yoksa da çok Lo e bütün i arada gözün de i üye azalır. gümüş paralarında İs nin altındaki K. İng Zânnedildiği gibi, Jen 5 Georg kelimelerinin lk, Meğil, resmi yapan : Grayin baş harf- İrgüteredeki ahalinin “Solaşan bozük gümüş i, Yekönü 60 milyon, sim yekünu da 10 mü tutar, 5 de #5 bin harf S hemen her kelime ir, Yaz eğlence şehri wde Temmuz ve A- ' bir nisan havası © ve oraya gidenler iç, Yarısı güneşi, çıktı- tiya golf oynarlar. b vin dünyada en çok Olmasına sebep ola» AN €kseriya tek veya kelimelerden teşek. rilir, ii İaritasmın mütema- Du günlerde Ame Nezaret i mektepler £ küresi haritalarının Ya, kadar, yapılmaması ii ğ ti £vlenme ilânı veren eş İngilizdir ve bu ilk e 1696da çıkmıştır. Ve Pilistinde şeyh Miki mezar taşlarının ON gök misafirper- Sy, ME göstermek için Hi, Ozarlarmış “&,,, “Umurtayı pişirip ye yp yerler: Evvelâ , '*sle kaplarlar, son- ka, Görenler, Yumurta | tag, #ene durur. Bu müd Sy Yumurtanın içi sim ..— sonra Ççıka- ki, *& 500 kişi üzerinde 4 ate görüldüğüne ğa,» Yüzde 54 4 şap- yi e 16 sr sola | k 30 u da düz giy: ” Buda rahipleri her Peşteye gelmiş, ilk defa olarak si- nemada görünmüştü, 'i Bu benzeyiş duyuldu. Rejisör- lerin kulaklarına kadar gitti. Bir rejisör genç kızı bir tecrübe filmi çevirmek Üzere Peşte stüdyosuna davet etti. Stükiyoda geçen bir kaç saat içerisinde genç kırm Dür. bene olan benzeyişinin yalnız ha. rici şekillerden ibâret olmadığı anlaşıldı. Katerin, Dürbenle ayni yaştadır. Ayni yılın, ayni ayın, ayni gününde doğmuşlardır. Se si de Dürbenin sesine çok benzer, Tecrübe filmi çok muvaffakı - yetli oldu. Onun için Katrin şimdi Holiruta gitmek üzeredir. Holivut da bir stüdyo, ikleş genç kıza müşterek bir film çevirtmek tasav- vurundadır. Dürben ve Katrin bu filmde iki krrkardeş rolünü oyna. yacaklardır. Dürden şimdi müstakbel Partğ. | erinin gelmesini sabırsızlıkla bek- İemekte ve onu bir rakip gibi de- gil, bir arkadaş gibi karşılamağa hazırlanmaktadır. i Yıldız oluşunu, Dürbene ben Fi ÇE Katerin Diyananm, resmi bu- lunan bir afiş önünde. © g j > “ : x vi VA e j Bu benzeyişteki kuvvete Ka- terin de şaşıyor. zeyişine borçlu olan Katrin Bayer # de bu benzeyişi yüksek bir para | mukabilinde sigorta ettirmiştir. Eğer günün birinde yüzünün hatları Meğişerek o Dürbene ben. zemiyecek olursa sigorta yüksek bir tazminat ödeyecektir . PLANŞ 67 YARALANAN lan) TAYŞAN (kurşunu yeyince takla atıyor) , F. le Hövre totcbödlare çu dü plomb et fnit bowle) Gi felt la culbute) , İs tbe hare, hit by shot (is under fire, rollis over, stands on its bend, turas A somersayit ör somer, set) baum) d sonra, balıkla” | . Allahtan af dilerler, li İnsanlara hi bir ika, ek O müsaadesini balıklara o dayana- N onları yemekten Yane yorlar. Yalnız i dua ediyorlar, A: der Hasa (Krumme, Lampa), vem Sehrot ge. troffen (liegt im Fever, roullert, #teht kopf, #chiligt einen Purzel, . TABANI KALDIRAN (kaçan) TAVŞAN . FP: le Bvze gül dötale (gu #'enfuit, gul se #auve, gul s'dehappe) 4.k: the harsontkerun | Katerin, eşinin resimlerini tet. kik ediyor. (vuru. teur) ri araba) bır) te) Kırılan saadet Nakleden : HATİCE HATIP Sakliye ile Sadi on senedir evliy-| diler .On senedir bu ailenin saa. | detini bozacak en ufak bir bulut hayatlarının ufkunda görünme mişti, Sevişerek (evlenmişlerdi. Anla. şarak yaşıyorlardı. Mes'uttular.. Küçük bir evleri vardı, Onu ba sit, ucuz eşyalarla, fakat zevkle Sadi küçük bir memurdu. Beş altı sene de bir, maaşma beşon lira zamalabilecek bir insandı, Fakat onlar o kadar kanaatkâr ve aralarındaki anlaşmadan dola- yı öyle bahtiyardılar ki, bugünkü vaziyetlerinin devam etmesinden başka bir temennileri yoktu. Sadiye iyi bir ev kadınıidi ve kocasına dâima güler yüz göster. mesini bilirdi, Eğer bazan bir dükkân came- kânmın önünde güzel ve pahalı bir kumaş seyrederken, onu ala. mamanın ufak bir acı gibi kalbini sızlattığını hissetmiş bile olsa, bu! ufak mahrumiyeln acısını bir gün bile kocasına göstermemişti, Sadi ile Sadiye evlendikleri tari |“ hir üzerinden on sene geçtiği hal- de daima neşeli ve biribirlerinden hiç bıkmadan yaşamışlardı. Bu saadet belki de böylece on. Jar ölünciye kadar devam edecek- He Eğer bu gece Kurtuluşun yan sokağındaki yüksek bir binanm dördüncü katmda olan apartıman. larının kapısı çalınmamış olsaydı.. Bu gece karlı bir geceydi. Fırtı - na vardı, Onlarm küçük sofalarnda 80 baları yanıyor, Sadi, yüksek ses. le, yeni çıkmış bir edebi roman o kuyor, Sadiye kocasına bir sveter örüyordu. Kafesteki kanarya kafasını sarı tüyleri içine gömmüş uyuyor .. İhtiyarlığına rağmen hâlâ o. yuncu kalmış olan tekir kedi, Sa” 4. A: der "Gehtigel Hase 5. TAVŞAN KALIMRAN 5. F: Je batteur (ejrabat- 5. İ: the beater 5, b: der Trefber 6. AV ARABASI (avlanan hayvanları (o götürdükle- 6. F: la woiture â gibler Ce ehartot portant le gibler) 6, İ: the cart for the game 6. A! der Wildwagen 7. AV (öldürülmüş tavşan. 7. BP: le tablenu (de chasse) 7. İ: tbe bag (the böoty) 7. A: die Strecke (Jagdbeu. diyenin elinden düşmüş bir yu- makla oynuyordu. İşte tam bu sırada sokak' kapı. sı çalınmıştı, Bu saatte hiç bir ziyaretçi gel- miyeceğini bilen karıkoca biribir - lerine şaşan gözlerle bakmışlardı. Sadi kitabı elinde tutarak kapıya yaklaşmış, açmıştı. Kapının önünde, ayakta ibtiyar bir adam vardı. . Geniş bir palto giyiyordu. Yü- zU sapsarı, gözleri kederli bir a- damdı bu!. Kap: açılmca: — Sadiye hanımı görmek isti. yorum, demişti, Genç kadın ye- riaden doğrularak; — Emriniz, demişti. benim!.. İhtiyar adamı kapıyı iri gövde. siyle kapayarak ağır, ağır şu söz leri söylemişti: — Ben İhsan Şevkinin babası- yım.. Oğlum ölüyor. Son nefesini vermeden &izi bir kere deha gör. mek arzusunu izhar ediyor. Bu- raya geldim. Sizden, bunu evli. dımdan esirgememenizi rica ede" Sadiye Sadi de, Sadiye de sararmış! ihtiyar adam; — Ona bu teselliyi vermeğe bu son teselliyi vermeğe ve gözle- rinize baka baka ölmek saadetini tatmasına müsaade etmeğe zanne, derim ki vicdanen mecbursunuz?, dedi., Genç kadın cevap vermiyor” du. Rengi heyecanmdan kıpkırmı- zı idi, İhtiyar onun söz söyleyemi, yecek kadar müteheyyiç olduğunu görerek: — Dinleyiniz, dedi. Bu işi yap mağa sadece vicdanen mecbursu, nuz.. Aşağıda kapının önünde bir otomobilde sizi bir çeytek bekli- yeceğim. Eğer bir çeyreğe kadar gelmeğe karar verirseniz beraber gideriz , PLANŞ 68 s b the belloms © the handle for working the bellows â the discharge nozzle 8. A: der Verstünber (für palverförmige Sehâd. Yingsmittel) as b der Blasebalg © der Hardhebel zum Betrieb der Biasebil ge BUĞDAY YAYIĞI (buğ- dayların böceklerini ku, ru olarak (ıslatmadan) öldürmek için) a deposu (içine buğday konur ve tanelerin üze“ ri böcek öldüren bir madde ile örtülür) b el çarkı (sapi) © doldurma hunisi d boşaltma hunisi 9. F: ia barntte & blö (ap- pareil m, pour dâtruire les parasites du 6 par vole söshe) a le tambour (dansle. İhtiyar, arkasından kapıyı çeş- ti. Sonra, taş merdivenlerde sürü, nen bir ayak sesi duyuldu. Kapı kapanınca Sadi boğuk bir sesle: — Bu ne demek? diye sordu, Genç kadın ayakta duruyordu, Bütün vücudu titriyordu. Sadi tekrar sordu; — Bu adam kimdir? — Bu adam seni tanmazdan İevvel tanıdığım ve seni tanıdığım günden sonra kendisini terketmiş olduğum bir biçarenin babamdır, Anlıyor musun? Ve mevzu bahs“ olan hasta da doktor İhsan Şev kidir.. Dur.. inan bana.. bilirim, bana İtimadın vardır. Biliyorsun seninle yirmi bir yaşında iken ta, uştım, İhsanı on yedi yaşında bir çocukken tanımıştım ve tee rübesizliğim içinde onu sevdiğimi zannetmiştim. Ona kendisiyle ev. lenmeği vaad etmiştim. A ESKİ ZAMAN BANYOLARI — Haydi kızım, artık çık. Bir sa, uttir denizdesin, — Fakat anneciğim. Mayom daha yeni ıslandı, vücuduma su değmeği kit — Fransız karikatürü — gel Te blâ est introğelt «t röcouvert de poudre insecticide ou de disin- tart) bile volant A main (& palgnöe) « Tentonmoir m, de res, plissaze d Mentonnoir m. de vi. dange 9. İ: the apparatus for ân drossing # the drum (in whieh İhbe cornsecd is pomde, red over with the dressing) b the hand . wheel « the filling funnel d the emptying fünnel 9. A: der Trockenbelzappa- rat a die Beiztrommel (Trommel, inderda, Getreide, dns Saatgut mit dem Beizmittel cin gepudert wird) b daa Handrad © der Einfülltrichte d der AblaBtrichter