a FYT TTTT ÇF HABER — V MTş Bu şehrin derdı F Istanbullu kiracılık- tan nasıl kurtulur ? Bir profesör şu Tikri ileri - Ankarada olduğu gibi İstanbulda da uzun vadeli taksitle ev yapacak bir şirket kurmak lâzımdır Binaların tamiri ve boyanması işinde de Istanbul Şehrimiz halkının bir kısmı ara sında apartman. kiralarında fâhiş bir ihtikâr mevcut olduğu kanaatı, gâh bir dedikodu, gâh bir şayia ve dert yanma halinde devam etmekte- dir. Bu hususta yaptığım tetkikler es nasında, daha birçok mütemmim noktai nazarların ortaya avıldığını görüyorum. Nitekim, Gazi Terbiye Enstitüsü |— profesörlerinden Şükrü Sayan di - yor ki: “—. Apartman kiralarınım son O bir iki senedenberi artmakta oldu - Bu hakkında yaptığınız neşriyatı takip ediyorum. Ben de kirac: ol . duğum için tabit bitaraf değilim. Fakat, mevcut bir hakikat varsa, apartman kiralarının tezayüdün - den dolayı vakıt vakıt göçetmek mecburiyetinde kaldım. Çok şükür şimdi iyi ve insaflı bir ev sahtbine rastladım da münazaasız bir şekil de kontratımı temdit edebildim. Bu meselede gerek apartman sa- hipleri, gerek kiracılar kendi man tiklarına göre haklı ” olabilirler Fa Kat bence asıl düşünülmesi icap e den cihet şudur: İstanbul halkını kiracı'ıktan kur- tarmak! Pek iyi biliyorsunuz ki, Ankarada ev ve apartman buhranı vardır. Hem de fazlasile... Ve bu yüzden tabit kiralar da fâhiştir. Bunu nazarı dikkate alan hükü - met, bir kooperatif şirket eliyle An., karada “bahçeli evler,, mahı lesinin vücut bulmasını teshil etti. Böylece, inşaatr aynı zamanda başlıyan ve aynı zaamnda bitirilen 150 ev ile mevcut mesken buhranı- nın önüne geçilmek için ilk adın: a- tılmış oldu. Bu inşaatı Kavaklıderedeki bina- larm yapilması takip etti. SUIP'UVOI' » halkı kolaylık beklıyor ! İşittiğime nazaran, Nafıa Vekâ sına tevessül edecekmiş. Bu hu jeler hazırlanmış, de ayrılmış. Aynı zaamnda “bahçeli evler;, mahallesinde yeniden inşaata baş “ lanmıştır, Bütün bu tedbirler, pel:l güzel gösteriyor ki, Ankaarda mesken buhranının önüne geçilebilmek im- kânını verecektir. İşte, aynı kolaylığı İstanbul için de yapmalı. Ve bilhassa ev alacak veyahut yaptıracak kadar paraszı bu lunmayan vatandaşları her sene o. radan oraya taşınmaktan kurlar - malı. Neden? Çünkü, Ankarada yapılan evler, muayyen ve uzun vadeli tak- sitlerle şagilleri tarafından satın a lınmaktadır. Gayet pratik bir usul değil mi? Herhangi bir eve peşin birkaç yüz İira vererek kiracı gibi giriyorsunuz. Sonra, her senede “oör mal kira ücretini geçmi yecek 'se'slde alınagelen taksit bedelini ödüz aa sunuz. Birkaç sene sonra artık * rilecek taksit kalmadığı icin, evvel- ce kiracı imiş gibi her ay veya ker sene para verdiğiniz eve sahip olu- yorsunuz. Bu, gerek memleketin iş sa! genişleten, gerek imar hardıe.ıı.r teşvik eden ve gerek halkı ömrü ol. dukça kiracı kalmatkan ve sürün - mekten kurtaran güzel bir tedbirdir. Demek istiyorum ki, yuk: 1dı işaret ettiğim veçhile aynı — sistem İstanbulda tatbik edilebilir. Şehri belediye eliyle ayrılan gayri'ttes - kün sahaları teşekkül edecek *. --at kooperatif şirketlerinin emrinec ve - 'x iî? rilebilir. Bu şirketler, aynı tarzda leti pek yakında 450 evin yapılma - susta tanzimi icap eden plân ve pro binaların yerleri . İy Profesör Şükrü Sayan hü?&n' olmak üzere muhtelif tiplerde evler yapabilirler; Muhtelif tiplere neden lüzum görüyorum, onu da izah edeyim: Bir ailenin nüfusunun az veya çok olmasına göre mesken ihtiyacı deği şir. Büundan başka, -herkesin mali küdreti aynı değildir. Meselâ ben, 4odalrbir.apartmanda oluruyorum Fakat daha bir başkasma 6 odalı bir ev, veya üç odalı bir apartman lâzım olabilir ve yine meselâ Len, 4 odalı bir evi satın alabilitim de 6 odalı bir binanın taksit bedelleri- ni ödemek mali kudretinde bulun - mıyabilirim, . İşte, bu esasları gözönünde *uta. rak muhtelif tipte evlerin yapılması fikrini öne sürüyoruum. Söylediklerim, bir keşif — değildi. Gayet iyi hatırlıyorum ki umumi harpten evvel de aynı noktai naza - lar ortaya atılmıştı. Hattâ ahsap ve seyar bir nümune ev getirt'imiş ve Sultanahmet meydanında, — şimdi Güneştn büyük bir sıhhat ve hayat kaynağı olduğu anlaşıldığı tündenberi bütün yer yüzünde çıp. lak gezmeğe doğru mühim bir tem#Yül var. Fransız aileleri bu yaz çocuklarını hemen hemen çıplak bir halde gezdirmeğe başlamışlardır. p&risin Tüyleri bahçesi Park Monse Tüksemburg bahçeleri gibi umumi yerlerinde resimde gördüğünüz kıySfette çocuklara bol bol rasgeliniyor, Halbuki bundan on sene evvel bu kıyafette bir çocuk böyle yerlerde görünseydi annesine yanaşıp: — Madam... Çocuğunuzu öldürttek mi istiyorsunuz? Diye ihtarlarda bulunanlar olurdu. , Başvekâlet arşiv Mmüdürlüğü em rinde bulunan hamamın arkasırda kurulmuştu. Fakat bütün bu tasay- vurlar güzel bir hayal olmaktarı ile ri geçemedi. Maalesef hiç bir vali ve belediye reisi de böyle mutlu bir işe önayak olamadı. Ben, bu temennimi İstanbu.un ça lışkan Vali ve Belediye Reisi üt - fi Kırdarın enerjik varlığından ü - mitvar olarak ortaya atıyorum,,, Meyzuumuzu alâkadar eden :: mesele daha var: Binaların tamiri. Belediye, asfalt yaptıracağı cad . delerdeki evlerin sahiplerine, te menni mahiyetinde birer mextup göndermiş ve şehrin manzarası": çirkinleştirmemek için binalırın ta- mir edilmesini, cephelerinin bovan masını İstemiş. Halbuki, benim ile konuşan -ir - çok ev sahipleri, belediyenin arzu - sunu yerine getirmekten çok mem nün kalacaklarını söylemekle bera ber, şu engeli öne sürdüler: Parasızlık! Halbuki bir çok Avrupa memle- ketlerinde bu mahzur da göz ö.- nünde tutulmuş ve çüâresi de bu- lunmuştur. Şöyel ki; Mahalli idarelere bağlı birer yardım teşekkülü vücuda getiril- miştir. Bu teşekkülde her evin her, apartmanın birer — dasya sı vyardır. Memurlar, her binanm ne zaman tamir edilmesi lâzım geldiğini bilirler. Bu vakit geldiği takdirde mal sahibine müessese tarafından bir davet mektübu ya- zılır. Bunda deniri ki: “Tamir için binanızın keşfi ya- pilmiş ve bu hususta sarfı icap e. den meblâğ tesbit edilmiştir. Mü- essesemize müracaatla çekinizi a- lim ve tamire tevessül edin,.,, Şunu da unutmamalıyız ki borç olarak mal sahiplerine verilen pa. ranın faizi yüzde ikidir ve bu pa- ra uzun vadelerle ödenmektedir. Bu süretle, mal sahiplerinin “pa rasızlık,, t öne sürmelerine imkân kalmamaktadır. Düşünüyoruz ki İstanbulda, be- lediyenin, mürakabesi altında böy. le bir müessese kurulamaz mı?... Ve mülk sahiplerine ayni tarzda yardım edilemez mi?, Bu mesele hakkında vali ve be- leliye reişi doktor Lütfi Kırdar ile görüştüm, Sayın muhatabım şunları söyledi: '— Pek iyi bilirsiniz ki mesken- 'erim içi sahibinin, fakat dışı hal. kındır. Halkım zevkini temine hiz- met mecburiyetinde clan müesse- seler de belediyelerdir. Mal sa. üipleri, mülklerinin dışları — için, >—mmenin zevkine riayet etmek va- zifesiyle mükelleftirler. Fakat, bu hususta onlara - yar- lim etmek te lâzımdır. İşte, bu iüşünce ile mal sahiplerini koörü. vacak Lir teşkilât vücuda getirme- T tasarladım. Lâx.2 biliyorsunuz ki İstanbıul büyük bir sehirdir ve evlerin eba-i dr ayni değildir. Onun için tec. — mek kızarmakla kimyaca terkibinin işe yarayacak mağdtl” K M YND K 26 AĞLSTOS — 1939 kızarmış ekmekk Ör. G. A M İnsanın her gün vit duna lüzumlu olan y bulması için en iyi, en kibaf ” 4 sul, şüphesiz tereyağı yem tir. Bizim sadeyağ dediğif , Yazan : mutfak yağları da kim vakra, tereyağ demektir. Fe* onlar uzunca zaman saklan”| bilmek için eritilip tuzland! tan sonra, içerilerine hiç * karışmadığı farzedilse bilt' tamin ve madenler bakımımd" ne hale geldiklerini bilmek * rer birer kimya ve vitamin tahlillerine tâbi tutmrya bağlıdı" Halbüki taze tereyağ halis vitamin kaynağıdır. Piş* den yenildiği için vitaminlerinin ateşte kaybolacaklari '__ şüphelenmeğe de yer kalmaz. Kimyaca terkip bakımım” tereyağlarındaki halis yağ maddesinin nisbeti sa<:îı:3.n':ıg131"”ı kinden yüzde on nisbetinde daha az ise ide tereyağından yür en fazla yeyince o da tamamlanır. Amma tereyağından alacağımız kaörinin pahasmna bakmi JP malısınız. İstanbul üniversitesinin çıkardığı mecmuanın £ çen yıl tarihli bir nüshasında görülen piyasa fiyatına gö tereyağından bin kalorinin fiyatları, İstanbul tereyağı 01“ 22, Bursanın yahut Polonez köyünün olursa 12, Yalovanw K lursa 15, Alemdağının tereyağı olursa 18 kuruşa gelir. fiyatlar sade yağlariyle bin kalorinin fiyatından biraz Y sek olmakla beraber vitamin bakımından daha emnij’etli B lunca tereyağımın fiyatına pek te bakılmaz, . Tereyağını güzel kokusundan ve nefis lezzetinden .doll yalnız tek başına yemek te mümkündür. O zaman midedt nısıra giden başka türlü gıdaları beklemeğe de ihtiyacı ol yaçağından iştahı kesmeden, mide usaresini azaltmaldan dağ ruca barsaklara ineceği de şüphesizdir. Ancak tereyag böyle sadece yiyenler pekaz bulunur. Hemen herkes t* yağını ekmeğe sürerek yemeyi sever. Fakat tereyağını francelâyla mı yemeli, yoksa bayağ! mekle mi?. Öğle veakşam yemeklerinde bayağı ekmek yerp âdeti olanlardan bile bir çoğu sabah kahvaltısında - Saı az ekmek yenildiği için - francelâ yemeği severler. Francelâ, terkıbındekı nişastanın biraz fazla olmasıni” idolayı yenildiği vakit daha lezzetli gelirse de gerek - vitâ M ( : leri, gerek madenleri cihetinden bayağı ekmeğe nisbetle hıy l h lice yavandır. Gerçi buğdaydaki vitaminlerden bir çog“dı N tuntkepeğinde kalırlarsa <da- bayağı ekmeğin yüz gı'a"“ tü b *€ lij Üte 1y 9: p gene YÜZ ViÇU ndaüdi DA Vaikakiakik adiliş AldiVÜni ikmiy bu vitaminlerin nisbeti yüzde ancak 16 kallardır. n—adcnıe gelince bayağı ekmekte bulunan madenlerin ikisinden baş” | hepsi francelâda azalır. Onun için bayağı ekmek vitamill madenler: bakımından francelâdan !daha değerlidir. Ancak bayağı ekmeği kızarmış yemek elbette tercili lunur. Yalnız lezzetinden dolayı değil, suyünün bir kt buhar olduktan sonra mideyi daha az dolduracağından.- Ek. Ülz ne halel gelmez, ekmeği kızartacak kadar sıcaklıkta vitâ ler de telef olamaz. Kızarmış ekmeğin üzerine süreceğiniz tereyağı 1kî tüf vitaminden bol bol getirir, fakat mevsimine — göre... olursa tereyağının yüz gramında  vitamininden 4000ı olursa 2000 ölçü bulunur. Bu vitaminin insanı mikroplü * talıklardan koruduğunu ve çocukları büyüttüğünü bilîfsm. b ti Tereyağının büyük bir değeri de D vitamini vrem?” dendir. Yüz gramında bu vitaminden yazın 156, kışın 76 çü bulunur.* Bu da kemiklerin sağlamlığı için lüzüuml “d Tereyağındaki madenlerin miktarı pek ehemmiyetli değ de ekmekte hiç bulunmıyan üç madeni tamamladığı İçİN zarmış ekmekle tereyağ üç türlü vitaminli ve madenleri mam mükemmel bir yemek olur, Bunun yalnız bir mahzuru vardır. Ekmek te tereyaği vücudumuzdaki sulu maddelere ekşilik verir. Ondan g0 Ü kızarmış ekmek üzerinde tereyağı yedikten sonra bir ee sütlü kakao içerseniz onun yüzde 9,91 derecede alkalen : masr ötekilerin ekşiliğine karşı gelir. Artık, fence mer dilecek hiç bir şey kalmaz, r“ vübesiz bir teşekkülün ilk hamlz-! de muva'lak olamıyacağını, yap- £ tığım tetkikler sonunda anladım — Tu sabah gene traş olma,mıssın Macid! ğu kanaatine vardım. Esasen, mevzuuübahs olan hu- leyi talik ettim. Şımdıhk r,x" h. ve bugün için bu fikrin tatbik sa. sus, İstanbulun imarı bakımından | bullulara biraz sabretmek a hasına konmasının imkânsız oldu- ön plânda gelen mübrem bir ih. ı.ıyaç teşkil etmediği cihetlt 5#'1 j Li i | | x N MHdA / K ai YNO gf y yt