Haber 26 Ağustos 1939 sayfa 3 | Gaste Arşivi

26 Ağustos 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

26 Ağustos 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

' in AGUSTos — 1939 PEnasal K '“M POSTASI ve Neşriyat Müdürü .""' Rasim Us *-—â_'ğ: Tsiınhumıedhfuv 20335 su..... TLARI Bğuııı; " n |= İ—ıı 400 4 VWata dait: (*Samak sanati , k"lnm İMIZ Fransız muhar-* İ €n cazibi M. Andr& ı"â'lâuı'ıu iddia ede:sek öy. %ı Orum ki yanlış bir hi lmayız. Hem O, ya mlcketmm değil, baş | karileri icin d2 «azip- k&d bizde de okunuyor; lı Meaf İklimler, Disraeli'nin ı 'bl Cemberi, Cephe sohbet- b"tmuhımlen dilimize çev- “'Vel Thibaudet, hayli za Bih » Ondan bahserterken: Düi 'am'tan açık kâalan ye- Poşa, » diyordu. Bu tahmin W k"a fiktı: M, Andr& Mauüro- Plarr da Anatole Fran - , Bibi okunuyor ve kariler w zümreye hitan edi t seven, doğrudarı doğ. hıtab eden eserlerden ı : t& ân, çiddi —meselelerden , faka e bahsedilmesini is- İ 'r,q!-yt hazperest olduğu için Pa ç Olarının başında giden, çetin kitaplardan w % T2ümre, -“Sonob,, ların ' M“Vdîlderi kitaplar vardır: Berçekten okumazlar, k lâzım geldiğini bil. Werler' ikinci kısmı ise anhl'ı'nll'ak okurlar, onların W*kîen kavradıkl afti - y.%z“f Sanıp kendılerı Oo ZOr* A”dr €ri için iftihar ederlet: Maurois'nın kitapları € France'mnkiler gibi, nt dlr Onlara feykalâde kalacaklarını iddia et- düî:â“ Yoktur; bitirip do bi - üzım ce haylı boş oldukları- Pika blüunmadıgmı farke- bîâla Zarar yok: herhangi Yinca da kolay kolay e- hhka&nayız. 'll l| y*fkırıu Nan â;d“ Maurois'nın en yehi uılze çeyrildi: Yaşamak h“ı_ hize Bu da evelkiler gibi tat. velmull'taknrn düşünczeler a- Ni yererek okun :yor. mda ismi: “Un art de %urkçede Bir yaşamak Ydi şüphesiz güzel ol - lkı de fransızcadaki ma- f' * M. Maurois, “Ya- Ş açi demegı münasib bul- İeı,% ak sanati”, — “İşte boyle okumalı, böy. Yle kumanda etmeli, b“kı ı,, demek olu:, l Bd al'tdız vivre,, de ©ncak K Yyaşanır, böyle de se. ’k%“lanası Yardır. Bu muance'ı etmek bilmem kabil utercım fazla arama" %t k“abı yer yer okudum, bir türkçe ile %ek l lâzım olan da bu idi. % Sanati”, daha ziyade mı Unı etwsElttıl».leı-ı bir milesse - 3 1t6 des Annales'da ve- h;ıîa l*;Tanslardan nürekkep İır Maürois'nın — sözleri k"lkhibln ddar zevkle dinlenmiş- hıt.,f'în Üa türkçesini okuyacak 0- aa0 Zevki bulmalarını le « K Nurullak ATAÇ £ *& % knabsvı Ti e 50 kuruş. Vö ünç Tem L » C. Müter- Ka —'lıı., "'cm tamam yazma- Tdim; itina ile çalışmış; siçinde — buluyor, DOĞRU... Şehn' Tiyatrosunun değer- lı sanatldırı Vasfi Riza Zebu, bugünden izibaren bu sütun- larda çıkacak — yazılarında, son defa otomobille Avrupa- ya yaptığı seyahatinin ve o- radan Amerikaya gidişinin enteresan görüşlerini ve inti- balarını anlatmağa . başlayor. FH Bu sene leyleği ayakta gör- düm galiba. Altı ay, tiyatronun penceresiz, havasız sahnesinde geceli gündüzlü çalıştıktan son - ra, tatil devresini, haylâz mek .- tep çocukları gibi; candan ve gö- nülden çekiyorum. Otuz bir mart, 'Türk tarihine belki, kötü bir gün olarak geçmiştir amma, Şehir Ti. yatrosu sanatkâriarınm “Azâd,, arifesi olduğu için pek mübarek bir gündür. Çünkü gsanatkârlar “Bir ni- san,, la güneşe cıkmak, nefes al. mak hakkını kazanmış olurlar.. Anlamıyorüm, iktiyarladım. da ondan mı; yoksa akordum bozu- lüyor da,sahnede,kendimi fazla HAŞ PT e F , b gi D GN ben bu çalışma zamanı olan altın cr ayın nihayetinde, ıslanmış, Gü- rümüş, iş görme kabiliyetini kay betmiş bir nesneye dönüyorum.. Ne kafamda düşünme hassası, ne vücudumda kıpırdama hareke ti kalıyor.. Tiyatro kapanıp da kendimi, bizim köyde, evimin ya tak odasında, bizzat yatağımın orada — solu- yorum.. Ne kadar zaman gürer bu sırtüstü yatmak bilmem.. Fa. kat bir gün geliyor ki, baharm kokusu tam burnuma kadar dâ - yanıyor.. Bir gün geliyor ki; çi. çeklerin rengi gözlerime kadar yaklaşıyor.. İşte o zaman, kabu- ğundan sıyrılarak uçan kelebek. lerle beraber, bana da havalan- ma hevesi musallat oluyor.. Bir gün yine tırtıl olup sahne dekoör- larma yapışmecaya kadar o diyar senin, bu diyar benim, elim asa- s1z, sırtım abasız dolaşıp duru. yorum., : Geçen sene orası, evvelki sene şurası; şimdi de yolumun üstüne Amerika çıktı.. Bilmem buna ser serilik derler mi?., Deseler de, yüzüme karşı söy. alle tefsir ediliyormuş. miş. yor: dir!.. isterdik.) KOL 0 M B’UN YUMURTASINA Yazan: VASFi RiZA ZOBU Maliğ Bea Bu sene de İeyleği ayakta gördüm galibal. Korkunç bir karar|! ÖYTER ajansmın Tokyodan bildir- diğine göre Rus . Alman paktmımn imzası Japon gazetelerinde büyük bir İnfi- Bir dJapon gazetesi şu teklifte bulunu- — Japonya büyük infialini, büyük hid. detimi süküt etmek suretile İzhar etmeli- Büyük hiddeti süküt etmek suretile iz- liyecek değiller a.. Hem ne der. lerse desinler.. Ben o yerlerde ne ler görüyorum, ne acayip, ne tu- haf şeyler., İyilerini yazıyorum: Allahın bir kulü, yarım ağızla olsun “teşekkür ederiz,, bile de. miyor.. Derken bir de hoşuma gitmiyen bir şeyle karsılaşıyo- rum, Onu da yazıveriyorum: “Te şekkür,, e susan ağızlar bu sefer “tekdire,, açilıyor, sövüp sayıyor. lar,, Adam sen de, ne derlerse de. sinler.. Maamafih, bu seneki yo. lum üstünde bulunanlar ne met. he, ne zemme aldırış eden millet. lerden değil.. Onun için, bu sene hücuüuma uğramaktan korkmuyo - rum.. Asayiş berkemal.. Elimi ko lumu sallaya sal'aya bu eski, köh ne dünyadan; taptaze, yeni dün. yaya ağır ağır ilerliyeceğim.. Ba. kalım âyinei Gdevran ne suret gösterecek. H Leyleği ayakta gördüm gali. ba, demiştim.. Değil! Ayakta de. gil,, Bu sene, uçarken havada z;"_-rı';*]ı(i;ıs olacağım.. Yölum öyvlen. |. Amma biz buna gelinceye ka - dar neler gördük!.. Geçen sene “Kaf dağını,, aştık.. Leylânın Mecnunu, Ayvazın Köroğlusuyla aşık attık.. Dağ bayır demedik. Güneşin doğduğu yeri aramağa gittik. Şimdi battığı tarafı mı bizi yıldıracak!, “Ya Settar!,, di. yip sefere koyulduk işte.. | Ve 4k öb Evimin önünden otomobile bin dim, Niyetim, Fransa sahillerin- de, Bahri Muhiti Atlasi kıyıların da inip, Kristof Kolomp gibi, bir gemiye atlayıp * Hindistan,, m beri tarafımnı bulmak.. “Kristof Kolomp .gibi,, diyorum, İnanın ki; ondan hiç bir farkım yok.. Aklımca, azim ve bilgice demek istemiyorum, estağfürullah.. ben zerliğim: Onun, Amerika hak. kındaki vukufudur... O, vapura binip Avrupa sahille rinden ayrılırken, Amerika hak. kmda ne biliyorsa, ben de onu.. Ö, acayip bir memleket, yine a. cayip insanlarla karşılaşacağını her halde biliyordu. Ben de bili. yorum., Amma onun, bunlar hak Lâf değil: Dağ dağa küsüyo Gazeteler Almanyanımn İdeoloji saha- sındaki müttefikine ihanet etmiş olduğunu yazıyorlarmış, Japon gazetelerinin bu hid. det ve infiali Berlinin Japonya - rasında da bir ademi tecavüz paktı akte- dilmesi maksadile tavassutta bulunacağına dair olan rivayetler üzerine büsbütün art-- hâ Rusya a. Okuyucularına şu — Kadın hangi yaşta güzeldir?.. Ne beyhude bir zahmet Çünkü bu mesele ta yumurta mı tavuktan aynidir. bilinmesine imkân mr Bu ise mümkün Çıkmaz bi BIR gazete * 13 devamda., Kadımm hangi yaşta güzel olduğunun Çünkü bumnu bilebilmek lctn evvelâ bir kadının yaşını bilmek gerektir. mü ki?! maz, Bünuüun için aklın sayıp dökee mıştır. Buğün bu imkânsızlaşmıştır.” 2 — Gerek demokrasilerin, yoktur. millet olamaz. 3 — Harbe saik olacağından tecavüz paktı İse, cavüzden menetmektedir. tır ki, bu, mihver devletlerinin d uğramaalrına sebeb olmuştur, maz, harbinin ne demek olduğunu çok insanlardır. vermelerine imkân düşünülemez. mek İçindir, lar henüz onu işitebiliyorlarsa... Dünyaya henüz akıl hâkimse neden harp olamaz ? Yazan: ÜNYAYA eğer henüz şuur ve akıl hâkimse, hâdiseler henüz aklın dizgininden kurtulmuş değilse ve insanlar henüz ken- di mukadderatlarına kendileri hükmedemiyecek — kadar şuurlarını kaybetmemişseler, bütün korkunç görünüşüne rağmen, harb öla- 1 — Bugün bir gaflet harbi yapılmasına artık imkân kalma- Çünkü büyüğünden küçüğüne kadar bütün devletler tepe, den tırnağa kadar silâhlanıp hazırlanmışlardır. Çekoslovakya hâdi- sesinden evvel böyle bir harbe, nazari bile olsa, ihtimal olabilirdi. masından korkulan iki tarafın mes'ul şefleri de harbe yani bir harbi tarihi zaruret haline getirecek hiçbir Avrupa me- selesi olmadığına kani bulunduklarını en kati lisanla söylemişlerdir. Hele milletlerin tamamiyle bu kanaatte olduklarına şek ve şüphe | Bu kananatleri hilâfımna harbe girecek ne bir devlet, ne bir bu pakt evvelâ iki tarafı da herhangi bir te. Bundan başka Japonya mihver devletlerinden dısarda kalmış- Yalnız kara harbiyle, şüphesiz ki, harb bitemez. Sulh cephesi denizlerde mütl O halde bu kadar büyük bir muv 4 — Nihayet, buzün devletlerin başında bulunanlar bir cihan Sulhle hallolunabilir meseleler için modeniyeti ateşe O halde yapılan harb hazırlıkları nedir?.. Bugün politika yalnız kuvvelle yürümektedir, Bütün hazırlıklar yıldırım harbi denilen bir gaflet harbi ve son zamanlarda görülmüş olan cmrivakilere artık moydan verme. Hulâsa, mantık, mutlaktır ki böyle konuşuyor. Ancak, insan- ? M. DALKILIŞ eği sebebler, sanırız ki, şudur: gerek totaliterlerin, yani çarpış- değecek, korkulan eğer Rus - Alman ademi eniz harbinde müthiş bir zaafa riş bir surette hâkim bulunuyor. azenesizlik ortadayken harb ola- iyi bilen ve asla mecnun olmıyan kında hiç bir malümatı yoktu.. Benim de.. İşte benzerliğimiz.. DA A a sansanı — kimi, gliyela çe bir Yere çiksa'da! —— “Ey ahali, Amerikaya nere. den gidilir?,, diye bir sual sor. sa.. Herkes gözünün önüne hari- tayı getirir. Kimi İstanbuldan vapura bindirir, İtalyadan, yahut Fransadan aktarma yaptırarak yolu gösterir., Bir başkası, Sirke ciden treni kaldırtıp, ya Fran- saya, yahut Almanyaya yollaya . rak, falan filân Hmanlardan trans altantikleri tavsiye eder.. Fakat, başka tir adam çıksa da: “Efendim, Amerikaya Edir- neden gidilir,, dese; bu: “Üskü . dara, Sivastopol, Batum yoluyla gidilir,, demek gibi birşey olmaz mı?.. Amma, hiç te öyle ..egıl Meselâ işte ben, Mecidiye kovun- deki evimden vedalaşıp, arkam - dan da bir kova su döktürdükten sonra, Beyoğlu, Eminönü, Rıza. paşa yokuşu tarikile Amerikaya gidiyorum, Rumeli, Makedonya, Besarabya yoliyle Amerikaya.. L Bu yolda ilk merhale “Edir. ne,, dir. Bu güzel şehre otomobil. le gidebilmek için geçen senele . re kadar, hemen hemen yolumuz .M—. "'— ” Çifte di *,TOMOBİL kazalarından yok gibiydi.. Fakat bugün “Lü- leburgaz,, a kadar açılmış olan asfalt yol öyle 'güzel ki, Altımız kayıyor. Onun için, ben Lüle. burgaza kadar süratle yürüyüve. receğim.. #R4 Her tarafta imar göze çar- pıyor.. Ben bu yolun yabancısı değildim.. Evvelki sene de ayni vasıta ile buralardan geçmiştim. Amma bugün yabancısı oldum.. Her taraf, her geçtiğim şehir, öyle değişmiş ki.. Muhacir köyle. ri imrenilecek kadar şirin.. Müfettişi umursilikle, kızılay, elele verip geçen senelerin dağla- rma, bağlar kurmuşlar, Balkan . lardan hicret eden Türkler, bu yeni köylerin zarif köşklerire yer leştirilmiş. Sokaklarından geçerken dua ettim: sut olsunlar.!,, diye, Dedim a; her şehirde bir faa. liyet göze çarpıyor.. Bunda “as. ker,, in çok tesiri vardır. Şansı olan şehirler; fırka -veya kolor - du merkezi olan şehirlerdir. Or. du evleri, komutanlık binaları şehirlerin — birer ziynetidir.. E. dirne yolundaki şehirlerde de bu (Devamı 5 incide) Rasgele har ne müthiş bir karar değil mi?,. r Çifter mi başladı ? şikâyet e. p duruyorduk. Buyrunuz: * ! Galata Tıhtım caddesinde şolör Alinin li ir anket|! lâ 6 çok — mühim nu sörüyoör: yuk mu yumurtadan, çıkmıştır meselesinin idaresindeki taksi otomobili biri erkek iki kişiyi birden çiğnemiş!.. Yahu, kişer ikişer yenen armuttur!... biri kadın, Bu kadar bira ne oluyor ? İRA ucuzladı. Arkasımdan ga.zeteler Yeryada başladılar: Buhran içinden çıkılmaz bir hal sarfiyat gittikçe artıyor, bira ucuz, Takat aldı, ortada yok, her yerde bira ihtikârı başladı! var? sarfiyatı Yoksa halk mek için biraya mı bafirıp yiyor" |.. Ne oluyor, anlamıyoruz. Bu kadar bira neden*., ekmekleri yumuşatabil- _a : : Mim. 4 “Çoluk çetuklariyle me-.|. Hayatj Bilgileri ) PRATIK Bugünden itibaren, okuyucula- rımız, mütehassıs bir heyet ta- rafından idare edilen bu sütun. da ansiklopedik bilgilerini art- fıracaklar, hayatın her safha- sı hakkında malümat bnulabile- ceklerdir. Bu — yazıları saklamakla kıymetli bir kazanmış olacaksınız. kesip cser 1 — Köşcelik. 2 — Akord anahtarı, 3 — Adi diyapazon. (La sesi için). 4 — Dört notaliı diyapazon, 5 Üç tonlu diyapazon, 6 — Kromatik diyapazon, T — Anahtlar ve köşelik bu şekilde takılır. lllıll.l!u'lll! di l"l'lı WH lll “ hıuı Mı“ l AAA MNN AM LALdi d d AA DA AMA U Burağa tellerin nasıl akord edildiği v görülüyor Piyano akordu Piyanonun çok çalınması, uzun müddet metrük bırakılması, kuraklık rutubet vesaire akordunun buzulmua sını İntaç eder. 3 Piyano akordu sada kanunlarına yükufla' kabil olabilir. Akord anhenk demeklir. Yani tellere verilen muh - telif nolalarla elde edilen ahenkdar sesler demeklir. Tellere verilen muh- felif sesler kulağı tırmalamamalıdır. Bu sesler on iki notadan ibaret ve gam denilen heyeli ıımıımı)c)ş teşkil ederler. Akoört için ameli usüller — Eğer lamir edilecek bozukluk mühim ve umumi ise (meselâ teller kopmüş, a, kort tamamen bozulmuş ise) bir pi« yano akorl ustasının celbi lâzimdır. Eğer bozuklük hafif ve ehemmiyelsiz ise buna hacet yokltur. Maamalilı a « kordu yapabilmek için musikiden an lamak, yani seslere kulağı alışik öl- mak, âlâlı lâzim-yi — elde bulun- durmak şartlır. Bu âleller üçtür: a — Bir diyapazon. Bir sademe ile hali ihtizaza geli- tilen diyapazon dilleri dördüncü ok, tavın (Oa) sına muadil tabit bir ses verirler, b — Tellerin bağlı olduğu maka - racıkları çevirmeğe mahsuş hir anah lar. c — Yanyana bulunan telleri tec - vit edip ihtizazdan men için ucları deri veya meşin kaplı bir ağaç ka - mâ, Akort yapmak için evvelâ piya . nonün üst kapağı, sonra da kiüâvyeyi kapatan üslüvaneyi kaldırınız. Bünu yaptıklan sonra piyanonun önüne o, furunuz. Fakat olurduğunuz verde vücudünuz biraz sola dönmüş olmalı |ki kolayca hareket edebilesiniz. Şim- di önünüzde piyano tellerinin bağlı olduğu tahta açık bulünüyor. Piya - no klâvyesinin mürekkep olduğu ve- di öoklav nolalârından her biri için bir , iki veya Üüç tel vardır. Pesl sos, lerinin tek telli, orta sesler iki telli, tiz sesler Üüç tellidir. Tellerin bağlı oldüğu makaralardan her birinin ya, tında bir harf vardır. Beyaz bir luş- la harekele gelirilen nola tahtada yal nız bir harfle gösterilmiştir. la nolası A ile, si nolası B ile, &! (Do) notası C ile, Re notası D ile, mi notası B ile, fa notası F ilc, sol İnolası G ile göslerilmişlir. YYamsıt5incide) aa. l5 » ğt a vi Cet ei İ a dud D Kazd !' 6 ae aa y e * ineelil el a İK —ü

Bu sayıdan diğer sayfalar: