MAL BESA HATUN ARENGi7 Z; HABERİN TARİHİ ROMANI: 54 Yazan: Muzaffer Muhittin Miray, gelenlerin Bizans askerleri olduğunu farketti , Bi uzun yolu tercih etmeleri her SAREİ bir ihtimale karşı emin ol. Balat içindi, Pakat tam vakit geceyarısmı geç İ, neresi olduğunu tayin ede. Dedikleri bir. ormanın kenarından Stmekteydiler. « Birdenbire yolun önlerini 8ol tarafından Bağ atlılar çeviriverdiler, “pleki xwhlar giyinmiş bir adam “içe olarak: — Du ön | wi? alin üzerinde zayet dalgm ein yol aldığı için bu sesi an- taç itmiş, birdenbire ürkerek a- AM dizginlerini kısmıştı. Öseleinin zarhir süvarilerle çev - | | Ül olduğunu görünce hemen kı Fi çektiler ve durdular, AY bu aralık bulutlarla kaplan MA okluğu için yol ÇAAt atlların zırhları karanlığa en parlamakta idiler, karanlıktı, | Bizans askerleri farketti. Fakat > Kimdir 0? “Ye bağırdı. , Sivariler hiç ses çıkarmadan yak Atilar, inin bir Bizans zabiti ol- armdan anlaşılıyor. ki Bu zabit türkçe de agiz Sıçramakta olan atını etmiye çalışarak: — Haşmetlü Bizans tetlerinin emirler imparatoru le mevkufsu - Duz Dedi, Miray birdenbire gaşaladı: — Biz mi ? Zable tekrerladi —Evet!,. — Fakat... > Ne fakatı? İY sararmış bir halde: | B Fakat milmkür değil! ye bit derhal ürltormasınn kol “ilen bükülü bir kâğıdı çıkardı. > İste emir elimizde! Deği, Miray; > Pakat siz bizim kim olduğu - ZN biliyor musunuz? İYe bağırdı. ve gayet sakin bir sesle cevap âçç Evet. Miray ve refiki Can, j “ar. gg ray hayretinden donmuş gibiy, | Tekrar itiraz etmek ietedi: ala Biz bizzat imparator hasretle. dan > yakınlarısınız Ve kuman -| Yonu hilosun emriyle İzmite gidi -| e Bunda bir yanlışlık olacak! İ ii, Zabit uu: miz ünlışlık mı? dedi. Bu kabil “olu bilhassa sizin için kestik! i halde imparator hazretleri- irlerile kılıçlarıızı muvak teslim ediniz!, Si Din kutay teri çlarımızı mı? Demek ağır — Hayır, ihtiyat! | Pe müthiş bir darbe yediğini | İ - 191. Askerler 50 . 60 süvari- ği ih, etekkeptiler ve hepsi pürsi -| akü, ukavemetin hiçbir suretle raki olmıyacağını gördü, Teslimi an başka çare yoktu. dan 2 bü ne demekti? Ahilos bun | Yay, aba haberdar değil miydi?| ii Ni <evrilmeleri için yine saray asl emir verilebilirdi?, ni e daha fazla bekliyemiyeceği- tiren bir tavırla arkasına <c “kerlerinden birine: Ey göverlerin klıcını alınız!, yı İRİ verdi, ! döner Yin Pı hemen kılıcını çıkarıp tes. eti, © Adamma vermesini işaret Sonra ve. : 2 Bi biddetini İhühim bir yere gitmekteydik! Siz: Emri yerine getiriyorum, g Üz! Fakat bu işte mutlak bir yanlış - lik olacağında Yine imparator rar ederim! stlerine ait mühim bir vazifenin ifası huz: mesul olacağmızı ihtar ederi Dedi, Zahit Miraym yanıbaşma yol vererek: — Ben de vazifemi ve aldığın kati emri yapıyorum! dedi, Hattâ mukavemet etseydi, ra tesebbüs etseydi k yakalamak Emir maalesef bu siddetlidir!.. stme yahut fira- ar: Şimdilik Dramahllos çiftiiğindek süvari karargâbima kadar gelecek- siniz!, Alacağımız emre kadar ora, da mevkuf kalacakemız! Hâdise bun dan ibarettir! Dedi, Miray ölgün bir haldeydi. E bir şeye maruz kalacağını asla ak. lından geçirmemiş reden geldi mıştı, Bizzat imparatorun © kadar e - hemmiyet verdiği gizli kıta kuman- danr Ahilos namma hareket ettiği halde yine impartor tarafından der. hal tevkifinin emredilmesindeki hik meti bir türlü kavrıyamıyordu. Bir defa eğer tevkifi üzün sürerse hem gizli kıta, hem Ahilos mahvolmuş demekti. Onun içir bu te sen kâtiven haberdar hükmediyordu. Yolda süvarilerin önlinde ve BI, zans zabitinin atbaş yanmda yürür ken süratle bunlar: düşürüyor, gld- detli bir yeis ve tehevvlre kapılı - yordu, Zabite:; — Fakat, size tekrar temin rim ki bu işte behemehal olacaktır! Zirr ben imparatorun mabeynei oğlu Abilosun namı, PLANŞ 39 un frult composö (de po- drupos tites eh&es)) 4. &: the fruit (8he raspberry, the rasp; fruit) 4. A: die Fr ere; vine . DİKEN (şevk, ibre) A—D: İNEBLİ NEBATLAR Armut 1. ÇİÇEKLİ a yaprak b çiçek (floriföre b Bo * flower) som) 1. Az der b! zapta izans zabitine “Ödemez bir halde: 1. F: le ramenu en flcurs a Ja fenille la fleur 1. İ: the flowering, or a the leaf b the flewer (the bios, nu gayet mühim bir devlet vazife - #at imparator tarafından dahi müm "din olamaz Zabit, bu # adamın üzüne hayretle x tarafmdan da mı lamaz? Diye tekrarla, — Evet, olamaz! Çünkü impara. orun sop derece eh iyet verdi z k menafi ve nahvolacaktır! Zabit hayret içinde: — Fakat ro yapayım? Benim c imden ne gelir? dedi, Miray hararetle devam etti; — Her halde, dedi, sizin de be- »im de mesuliyetimiz imal pek oktur, İş ar dıktan sora, Fa, kat meye yarar ki o vakıt iş işten çmiş olacaktır! Onun ricada bulunacağım! çök insan İBAN için, size Mu yap manızda hiçbir mahzur olmadığı gi. bi gerek sizin ve gerek benim me - süliyet ihtimallerini de tamamile or adan kaldırmış olacağız! MI tabiyey son derece mahirane bir müracat etmekte ve mu - vaffak olmakta idi, Zabit yumuşa - mıştu — Söylediğiniz tedbir mademki! mesuliyeti mücip gey değli, nedir? Diye sordu. — Biç! Vukuu hali yarm akşam İzmitte bulunacak olan Abilosa ha. ber vermek! Bundan ibaret! Dedi, Bizans zabiti tebessüm etti: —Buk Peki, bun hil kendi emir nefe” yaparız in rim, Miray zabite hararetle teşekkür etti, Kapıya iki » Zabit kendisi Wi. Giderken yine adam gönderees ğini müsterih olmasını söyledi, (Devamı var) rappro- 5. F: A—D: an aggreate iht (die Himbe- Sammelfrucht) isaacıl MESLEK AŞKI... —i— “Marifaturacı Kubkin o oğul | ları,, firması hesabına idare ediler sile memurum! Zenim tevkifim biz! Fe. git - Her se fabrika mektebinin moallimi dor Lukiç Sısoyef zi mek için hazırlanıyordu. ne imtihanlardan sonra fabrika müdürlüğü tarafından bir ziy nek âdetti, Bu ziyafetler. de, ilk tedrisat müfettişi, omü meyyizler ve fabrika idare heyeti afete et ver bulunurdu, Ziyafetler, resmiyetlerine rağ men, sürekli, şen ve tatlı olurdu Muallimler, farkı unutup, yalnız kendi e- meklerine güvenerek, doyuncaya kadar yerler, ahbapça içerler, ses. leri kısılıncıya kadar bağırıp ça gırırlar, şarkı sesleri ve öpüş şa pırtılariyle bütün fabrikayı bas- trrarak akşam geç vakit dağılır - lardı. aralarmdaki rütbe Sısöyef, fabrikadaki hizmetinin yılları sayımına karşılık olmak zere, bu ziyafetlerilen on üç tane sinde bulunmuştu. Şimdi isecon dördüncüsüne hazırlanıyordu. Kendisine mümkün mertebe res-| mi ve muvafık bir şekil vermek istiyordu. Yeni siyah kostümünü tam bir saat elbise süpürgesiyle temiz. ledi.. Hemen hemen bir o kadar zâman da aynanın karşısında mo- dern gömleğini giymek için uğ raştı. Düğmeler iliklerine girmi - yordu, Bu hal, onda, karısının he- salına olmak üzere, bütün bir şikâyet, öfke ve azarlama fırtına- sum kopmasına sebep oldu. Etrafında pervane, :gibi dön. imekten biçare kadımcağızın der. manı kesilmişti. Nihayet kendisi de azap duymağa başladı. Mut- faktan, Oo teruizlenmiş tozluğunu r. Ayağma o geçirmeğe yoktu. Dinlenmek için bi- zanıp su içmesi lâzımgeldi. Karısı içini çekerek Ne ka di . Bu ziyafete gitmesen daha iyi olur. v (meyvaları, İnebleri ye. nen nebatlar) Wsiguillon #, fruits m, baceiformes baies /, eorestibles, plan. tes /, baceiföres) 6. İs'the priekle A—D: İ: berryfruit, berry - bushes A: der Staehel A—D: A: Becrenobst, Beerenstriucher r or Pear - Tre DAL b die Blüte YEMİŞ, MEYVA (ar- mut, silmiş) ikiye bölünmüş, ke- ) a sap (kuyruk) b et düb) dios- wiz (the twig in « ortu çeşelek, mesken) d küçük çekirdek (tohum) 2. FP: le fruit (a polre; cou. pös en deux) a İa gucüe (le pödencule) b le pulpe (a ekair) © le örür (a logo) ih Zweig d le pöpin (la semenee) İ: (he Irnit (the penr; cut Sısoyef hiddetle onun sözünü Besti; — Rica ederim, bana akıl öğ retmeyiniz!.. Son imtihandan memnun kal. madığı cun: sıkılmıştı.. İmtihan güzel mişti Büyük sınıf tallabeleri ç in muallimin fevkalâde İyi cevaplar vermiş, omükâfatlar müdü gevlet Amirleri kalmışlı dr. Lâkin, muallim için bu azdı Talebeden Babkin her zaman hiç yanlış yapmazken bu imtihanda alınışlardı. Gerek fabrika rü, gerekse vaffakıyetten memnun mu. üç imlâ hatası yapmıştı. Sergeyef ecandan 17 yi 13 e darbede . Müfettiş genç, tecrübe siz olduğu için zor bir imlâ parça. sı intihap etmişti. Müfettişin ricası Üzerine imlâ yazdıran civar mektep muallimle rinden Liyapunof da, arkadaşça bir iş yaparak kelimeleri yazıldığı gibi değil de, âdeta çiğner gi söylemiş Muallim, karısının yardımiyle tozluklarımı ayağına geçirip ay- nada bir a kendine baktıktan sonra çentikli bastonunu eline al. d; ve ziyafete gitti. Fakat ziyafe- tin tertip edildiği yerde, fabrika müdürünün dairesinin tam önün de ufacık bir münasebetsizlik ol du. Ansızın öksürmüştü.. Öksü. sarsıntısından başından şapkası yuvarlanmış, elinden bas- tonu düşmüştü. İçeridekiler bu öksürüğün sesini işidince, hemen dışarı fırlamışlardı. Sısoyef mer- divenin en alt basamağına çök - iş, terler.-içinde “kalmıştı. Mü fettiş hayret etti; —A aa !Siz misiniz Fedor Tu. kaviç? Siz de mi geldiniz?. — A, gelirsem ne olur? — Eve oturmanız, zannedersem daha muvafıktı Bugün çok has tasinız... — Bunda şaşılacak ne var? Bu- gün de dünkü gibiyim. Yalnır, stigmas (in tbe middle) and the mens die Blüte a der tünterstlindige) Fruchtkpoten i b der Keleh (die Keleh- biütter) € dir Narben (in der Mirte) und die Staubgo- fübe “ sta- Salkım frenk üzümü Br gr oi sitraucn 1. SALKIM & salkımlı frenk Üzümü meyvası (inebi) b sap L F:la grappe a la groseille  grappe (üne haic) b Je pödenenle 1. İ: the buneh of currants a the current (a bemry) b the stalk with the fruit, 1, A: die Frochttraube a die Johamnisböcre (*ine Beere) b der Fruehtstisl (Trau, benstiel) eğer mevcudiyetimle huzuru âli- yorsam o başka... nizi rahatsız Geri döne — Aman efendim, rica ederim; bu sözlere ne lüzum var? ir fikri nasıl ak orsunuz ki biz değiliz, siz- bilâkis çok mem- nun oluruz.. Safa geldiniz, buyus Tunuz?. . Zira, biz Fabrika müdürünün dairesi kâ. nmıştı. Biç ıarma ve Gİ- ir yemek odâ- sı... Büyüğü yemeğe, küçüğü me- zeye tahsis edilmiş iki dolu masa, İnik pancurlardan süzülerek ge. çen bir ö riyası,. Loş » luk.. Pancurlardaki İsviçre man- zaral, arma ve tabaklardan bir saffet ve kassasiyetiyle akan ince, pul, pul domuz su- cukları; hem bütün bu şeyler, yağlı, munis gözlü, yuvarlak gö. bekli, iyi kalhli bir Alman olan ev ine ne kadar benziyorlardı.. milen ziyafete hazırl Alman “Olegrafe lâsiyle süslenmi enç kız Adolf Anderyeviç Bruni, etrafında, me yangın muş gibi, 4 dönüyor - eri dolduruyor, tabak» düzdtiyordu. OVe bunların hepsini de, sanki misafirlerini eğ- lendirmek, onlara karşı olan mu masasının ferıl habbetini isbat etmek için yapı- Misafirlerin oOmuzlarını özlerinin içine bakıyor. iyor, ellerini uğuşturu- yor, velhasıl iyi bir köpek gibi yaltaklanıp duruyordu. yordu, Sısoyefi görlince, kesik bir ses. te: — O, Fedor Lukaviç! Gözleri. safa geldiniz., ız: bile dinle- miyerek ha? Beyler size bir müj- de vereyim: Fedor Lukaviç gel. dil, r A grappe Currant - Bush A: Der Johannisbeer. Pedagoklar artık meze masa sının başına toplanmuş, atıştırı yorlerdi. 3. YEMİŞ (yeşil frenk üzü, mü) 3. F: Je İruit (la gresellle vyerte, une groseille â ma. guerenu, ure bale) 3. İ: the fruit (the gooseber. ry, coll, the gocsegog) & berry) 3, A: die Frucht (die Stachel. besre; cine Ecere) U The Currant ÇİÇEKLİ DAL a yaprak b çiçek salkımı (salkım halinde çiçek) #: le Tameau en fleurs (floriföre) a İn feville b Ja grappe de feurs (lw flcurs /. en grappe) 2. the flowering or blos. saming, twig (ihe twig iz flower) a the loaf b the cluster o! flowors ör blossoms 2. 4 the flowering, or bos, 257