YAK ea Ankarada dün g_ece 12 dükkân yandı Ankara, 20 — Dün gece Bsaat 9,30 da Samanpazarmda bir yangım çıkmış ve kısa bir zamanda etrafa sirayet etmiştir. Ateş hırdavatçılık eden bir Muse- vinin dükkânmdan başlamıştır. Ate- şin çıktığı dükkânm ve civardaki diğer dükkânlarm tamamen ahşap oluşları yangınm pek çabuk geniş . lemesine sebep olmuştur, İtfaiye haber almasından dört da- kika sonra hâdise yerine yetişmiş, fakat ahşap dükkânlar ateşin ko . lay söndürülmesine imkân bırak - mamiştır, Ateş yarıma kadar devam etmiş ve nihayet 22 dükkân tamamen yan dıktan sonra bastırılabilmiştir. Ya- nan dükkânlar manifatura, hırda . vat, tuhafiye ve bakkaliye üzerinde iş yapan esnafa aittir. Maddi zarar kati olarak belli olmamakla bera - ber oldukça mühim tahmin edil . mektedir, Ateşin elektrik kontağımdan çık- tığı tahmin edilmektedir. Dahiliye Vekâletinde tayinler Ankara, 20 — Dahiliye Vekâ- leti hukuk müşaviri muavinliğine mülkiye müfettişlerinden Saim, Nüfus işleri umum -müdürlüğü muavinliğine tabiiyet müdürü Fu at, Ankara vali müuavinliğine ma- Ü © Maarif müsteşarlığı Ankara, 20 — Maarif müsteşar- İrğımna bu vazifeyi vekâleten yap- makta olan talim ve terbiye heyeti reisi İhsan tayin edilmiştir. halli idareler umum müdür mu. avini Dilâverin asaleten tayinleri yüksek tasdike iktiran etmiştir. TAN M. ZEKERİYA “Yıldırım harbi mi, yıpratma harbi mi? başlıklı ya- zısında, totaliterlerin bütün hazır- lıklarını bir yıldırım harbine göre yaptıklarımı, fakat harp olursa de- mokrasilerin bu yıldırım — harbini bir yıpratma harbine çevirecekleri- ni ve ÂAlmanyanın: 1 — Altın ihtiyatı bulunmadığın- dan, 2 — Petrol olmadığından, 3 — Harp sanayilerini besliyecek ham maddeleri bulunmadığından harbi kaybetmeye mahküm — olduklarını yazmakta ve bir gazetede Hitlerle konuşan bir Balkan diplomatının Hitlere: *Totaliter devletler muharebeyi kazanabilirler. Fakat harbi mutlaka Ldemokrasiler kazanacaklar,, demesi- Unin peki yerinde öldüğünu — söyle- mektedir. SA CUMHURİYET Nadir Nadi, Hatay — vilâyetinde, propagandalara kanarak, yuvaları- nı bozup ayrılan ekalliyetler hak- kımda, vali Şükrü —Sökmensüerin söylediği nutku ele alarak bu vatan- daşların gitmelerinde hiçbir. sebeb bulunmadığını, geçmişte yapılanla- rın unutulduğunu bundan — sonra hiçbir propagandaya kapılmıyarak akin bir hayat geçirmek istiyenler için yurtlarından daha iyi bir yer bulunamıyacağını kaydetmekte ve Hataylı ırkda: , orada bur lunan ekalliyetleri bu hususta her- gün tenvir etmelerini beklediğimizi ilâve etmektedir. ——— — ÜYENİ SABAH Hüseyin Cahit Yalçın, Almanla- rın '“hayat saha&rı,, tabirini ortaya attıkları günden itibaren istiklâl aş- kile yanan milletleri, — karşılarında dimdik gördüklerinden, binaenaleyh istedikleri bu sahayı başka yerlerde aramaktansa dostları İtalyanların Gaz aşleleti topraklarında bol bol bulabilecekle- rinden ve zaten İtalyanın yavaş ya- vaş Almanyanın hayat sahası hali- ne gelmeye yüz tuttuğundan bahse- derek demektedir ki: “İtalya, Almanya için pek güzel bir hayat sahasr olabilir. İtalyanın şimali Afrikada geniş bir müstemle- kesi var ki, rubu asrı tecavüz eden yor. Alman azmi, gayreti, tekniği inzimam ederse, orada büyük — bir medeniyetin inkişaf ettiğini görebi- liriz. Trablusgarp ve Bingazinin te- min edemediği ihtiyaçları, — zengin yaylaları, mütenevvi mahsulâtı ve belki de madenlerile Habeşistan, bol bol telâfi eder. Onun — için, AL- manya ile İ iribirleri i- aA e T Ka 'ke addedilebilir. Zaten arada.. sıkı bir dostluk teessüs'etmiştir. Mukâad des Cermen imparatorluğunun br raktığı tariht hatıralar da, iki mi:- letin ayni rejim ve ayni hâkimiyet altında yaşamalarını teshil edecek âmiller teşkil edebilirler. Fazla ola- rak, Almanyanın bütün — ukalâsı, hükeması, Roma medeniyetinin şi- malliler, Teutonlar, yani bugünkü Almanlar tarafından tesis edildiğini iddiada müttefiktirler. Bütün bu fiili, iktisadt ve tarihi sebeblere bugünkü siyasi vaziyetin de inzimam ettiğini unutmamalıdır. Çünkü Almanya için giriştiği mü- cadeleden eli boş geri dönmek - çok zordur. Karşısında kuvvetli bir mü- dafaa seddi var. Bu sed içinde en az müukavemet hattı Brenner hudutla- rmdadır. Binaenaleyh Almanya, â- deta mihaniki bir zaruretle İtalya üzerine akmıya mecburdur. İtalya, hiçbir taraftat garanti — edilmemiş bulunuyor. Almanlar buraya, âde- ta “askeri bir tenezzüh;, icra — eder gibi girebilirler. Zannederim ki, bu- günkü buhranı halletmenin en ma- kul, en kolay ve en kestirme yolu da budurı,. “Tırhan ,, liımanımızda " Almanyada İnşa edilen Mersin hattı vaputlarmdan “Tırhan,, dün saat 15,45 de limanrmıza gelmiş ve Kabataş önlerinde demirlemiştir. TMırhan 91,5 metre boyunda ve 13,2 metre genişliğindedir. Çektiği su 5.10 ve ana güverteye kadar olan irtifar 7,30 dür. Vapuür havuza alr . “narak temizlenecek ve liman fen keyeti humurunda teecrübeleri ya - pıldıktan Bonra selerlerine başlıya- Leaktn'. Adliyede yaz tatili bugün başladı Aldliyede bugün yaz tatili baş. lamıştır. Tatil 5 eylüle kadar sü- recektir. Yalnız ikinci, dördüncü ve beşinci cezalarla ikinci ticaret ve ikinci hukuk mahkemeleri nö- betçi kalacaklardır. Tatilde bu mahkemelerde çalışacak hâkim- ler de sonradan nöbetle izin ala- rak dinleneceklerdir. bir müddettenberi bomböş — duru-| HABER — Akşam PFostas. Idamdan köy Yaşı küçük olduğundan 20 sene 4 ay hapisle Ağır ceza mahkemesi dün bir i - dam kararı vermiş, fakat suçlunun yaşı küçük oluşu ile diğer bazı ge- bepler yüzünden karar 20 sene hapse indirilmiştir. Suçlu Çatalca civarmdaki köyler. de rençperlik eden Murat isminde biridir. Murat bundan yedi sene ev- vel amcası Fehmiyi öldüren Aaynı köyden Lütfi isminde birini bundan bir müddet evvel tarlada bir gra kurtulan delikanlısı yakayı kurtardı tüfeğile vurarak yaralamış, fakat hâlâ ölmediğini görünce de bıcağı- nı çekip Lütfiyi parça parça etmiş. tir. Mahkeme Lütfinin evvelce Mu - radımn amcasını öldürmüş olmasını hafifletici sebep saymiış ve Mura - din 21 yaşını da bitirmediğini na . zart dikkate alarak suçluyu 20 se- j|ne dört ay bir gün hapse mahküm etmiştir. Adliye Vekili jüri usulünü faydalı buluyor Larne sıslahathanesi daha - genişleti- lerek ÂAnkara civarına nakledilecek Evvelki gün Ankaradan şehri. mize gelen Adliye Vekili Fethi Okyar dün öğleden sonra adliye. ye gelmiş, müddeijumumi Hikmet Onatla muhtelif Aadli meseleler üzerinde görüşmüştür. Vekil, bil. hassa adliye sarayımım tahmin e. dilen bir buçuk seneden daha ev. vel yaptlabilmesi ve muhakeme. lerin serian görülebilmesi mev - zuları üzerinde konuşmuş, tet. killerde bulunmuştur. Fethi Okyar İstanbula bir haf. talık bir mezuniyetle gelmiştir. Bu müddeti Büyükadadaki evin. de istirahatla geçirecektir. Dün müddeijumumit Hikmet O. natın odasında kendisi ile görü- şen bir muharririmize Adliye Ve. kili, çocuk mücrimlerin vaziyeti. ni, hapisaneler ve bilhassa jüri usulünün ihdası hakkmda şu be. yanatta bulunmuştur!: — Çocuk mücrimlerin tam ma. nasile ıslahıhal , etmiş olarak memlekete nafi birer uzuvhalinde yetişmeleri için devamlı surette alâkadar - oluyoruz. Bumnlar için Edirnede tesis edilen ıslahhane iyi neticeler vermiştir. Bu tslah. haneyi daha müsait ve mütekâ . mil bir vaziyette olarak Ankara civarında naklen kuracağız. Diğer taraftan İmralı hapisa - nesinin de iyi neticeler verdiği - ni öğrendim. Zaten umumiyet. le büyük, küçük bütün mahküm. ların ıslahıhal etmelerini göz ö. nünde tutmaktayız. Yapılan İm. ralhı tecrübesi bu gayeye müte . veccih olarak çok faydah neti. seler vermektedir. Tutulan bu yol üzerinde yürüyoruz. Adliye vekili jüri usulünün memleketimiz mahkemelerinde de tatbiki etrafındaki bir suale de şu cevabı vermiştir: — Jüri usulü bence çok fayda. lıdır. Memleketimizde tatbike gelince bu bir tetkik mevzuu ola. bilir. Yeni adliye sarayınım inşası ü. zerinde müddeilumumi Hikmet O. natla bugün de görüştüm. Bina . nım mümkün olduğu kadar sü - ratle ikmali için çalışılmakta . dır.,, Satye şirketi aleyhine açılacak dava Son zamanda lâğvedilen De . nizbank, Satie şirketi aleyhine | asliye birinci ticaret mahkeme . sinde, Fmdıklıdaki Satie binası . nm satış akdinin butlanına dair bir dava açmıştı. Muhakemeye dün devam edil. miş ve davacı sıfatile limanlar umum müdürlüğü avukatı Faru. ki Dereli dinlenmistir. Zira De. nizbank lâğvedildikten — sonra Münakalât Vekâleti binayı li . manlar müdürlüğüne vermişti. Mahkeme bu hususta Faruki Dereliden vesika istediğinden a. vukat binanın Limanlar müdür - lüğüne aidiyetini isbat eder ev-| rakı dün mahkemeye vermiştir. Mahkeme bu evrakı tetkik için duruşmayı başka bir güne bı . rakmıştır, Soğuk hava tertibatlı vagonlar Devlet Demiryolları İdaresi tara. fından et, balık, meyva ve sebze nakliyatında kullanılmak Üzere Al- manyadan 6 tane frigorifik terti - batlı vagon getirtilmiştir. Her biri 15,000 kilo hamule al . mağa müsait olan bu vagonlardan, çabuk bozulan maddelerin ihraca - tında istifade edilecektir. Bundan başka memleketin muh - 'ltelif taraflarına taze olarak nekli icap eden gıda maddeleri için bu vagonların — kullanılması —muvafık görülmektedir. Getirtilen vagonlar, bütün ihtiyacı karşılamıyacağın « dan yeniden vagon sipariş edilmesi ihtimali vardır, Jehirden ve Polis Mektebi 153 mezun verdi Mektepte şehit polisler abidesi merasimle açıldı, mezunlar Cumhuriyet âbidesine çelenk koydular Polis mektebinin 52 inci devresi mezunları dün saat 13 de Taksim cümhüriyet âbidesine çelenk — koy- müşlardır. Bu münasebetle merasim yapılmıştır. Mezun polis talebeleri Taksimde yerlerini aldıktan sonra itfaiye ban- dosunun çaldığı istiklâl marşile me- rasime başlanmış arkasından mek- tepten üçüncülükle mezun olan Sa> mi Özsü tarafından bir hitabede bulunulmuştur. mektebe dönülmüş — ve saat 16 da . ektep bahçesinde inşa edilen “po- lis şehitleri,, âbidesinin açılma me- rasimi yapılmıştir. Merasimde vali Lütfi Kırdar İstanbul kumandanı general Halis, harp akademisi ku- mandanı general Ali Fuat, polis mü kamlar ve polıs erRâhi reyya Ural, Ahmet Balcıoğlu, Re şat Dirik, Mehmet Erçolak, — Rıza Uçkan, Ziya Gürkan, Cemal Aslan Şarafettin İroz, Abdullah Akçaya, Kemal Özçetin, Muzaffet Horasan Aziz Özyiğit, Sıtkı Dilek, —Hamit Gürses, Selâmi Dedeoğlu, Süley- matı Savaş, Halit Cebe, Mahmut Beyazkartal, Turabi Öetin, Salâhad din An, Hasan Saruhan, Sami Öz- su, Mustafa Dündar, Salim Akgün, 'Hüseyin Oğuz, Ahmet Karaca, Zi- ya Toğay, Kemal Şenüz, Abdurra- him Okut, Halit Uzunoğlu, Niyazi Bulduk, Nevres Bark, Fatih Gür neri, Niyazi Keçeci Ruhi Aktekin, Nuri Kubat, Hadi İçoğlu, — Fethi Kirişçi, Abdullah Dönmez, — İhsan Çertel, Tevfik Özcan, Bekir Saym, Recep Tüncer, Remzi Tuğ, Yunus Alpaydın, Haydar Kanturalı, İhsan rat, “Fansın AKOVMAK, dürü Sadrettin Aka .b%k,aw#mdm, Emin Varkansğğzrşt,&iâ Er muştur. İstiklâl marşı çalındıktan — sonra polis mektebi müdürü Demir bir nu tuk söylemiştir. Müdür bu nutkun- da demiştir ki: — Vazife başında şecaat ve feda- kârlıkla kanlarını akıtan ve canları pahasına Türk camiasının huzur ve sükununu koruyan polis mensup larının hatıralarını — ebedileştirmek necip Türk milletimizin bu vazife fedailerine karşı beslediği sevgi ve saygıyı canlandırmak için vücuda getirilen polis şehitleri — anıtı ile Türk polisi cumhuriyet devrindeki büyük eserlerine birini daha ilâve etmiş oluyor. 1893 senesinde 48 yerinden yara- lanarak şehit edilen Malatya mü- rettebatından polis Yusuf ile başlır yan ölüm ile bugüne kadar bütün Türkiyede bir merkez — memuru, 3 başkomiser, 4 başkomiser muavini, 72 polis ki ceman 80 zabıta memuru şehit edilmiştir. İstanbulda bir merkez — memuru, 2 başkomiser, 2 komiser, 3 komiser muavini, 32 polis şehit edilmiştir, ki yekün 40 tır.,, Bundan sonra polis müdürü bir kaç söz söylemiş ve âbide dayvetliler tarafından görülmüştür. Hazır bulunanlar büfede izaz edil; dikten sonra merasime nihayet ve- rilmiştir. Yeni mezunların iıi_mleri Mektepten 153 talebe mezun ol- muştur. Bunlardan 45 şi çok iyi, 105 i iyi, üçü orta derece ile mezun olmüuştur. Birinci, Mânisa mürettebatımdan 6 numaralr Ahmet Balcıoğlu, ikin- ci 21 numiaralr Antalya müretteba- tından Süleyman Savaş, — üçüncü 3 nümaralı İzmir mürettebatından Sami Özsudur. Mezunlar şunlardır: Hayrullar Cöker, Refik Tükeler, Şükrü Beüdemir, Reşat Üzsan, Sü- | Şükrü»Çebi, Alim Dündar, Tevfik Yaylalr, Mehmet Kılıç, Haydar Bir givi, Mustafa Peker, Enim Omay, Müstafa Özal, Şeref Oğras, Mehmet Çin, Etem Gökmen, Hüseyin Altın. Osman Gören, Mehmet Örer, Mut- talip Dikici, Sabri Tüfekçi, —Meh- met Akın, Hakkı Güngör, Hüsnü Sezer, Turan Özal, Sadettin Cankur tar, Cahit Mete, İbrahim Karapı- nar, Hüseyin Görlek, Mehmet Al- tın, Hamza Sapçı, Abdullah Yılmaz Ahmet Gülsökü, İsmail — Turgut, Sabri Akan, Mustafa —Karahan, Niyazi Değer, Ömer İnanç, İhsan Anibal, İsmail Yılmaz, Ayvni Ak, Bahattin Sevim, Reşat — Hamarat, Salih Özsu, Şükrü Aksoy Azmi, Ül ker, Ridvan Özpir, Yusuf Ak, Sa- 'lih Özkan, Hüseyin —Özku, Hilmi Aksoyar, Ali Dursun Eren, Halil Aşan, Saffet Aytar, Enver İçel, Ali Arkan, Salâhaddin Merih, — Saim Karaca, Sadi Tezyener, Hıfzı Seç- me, Halit Özgan, Abdullah Vural, Cercis Yaşar, Adil Alp, Mansur Öz demir, Ali Demir, Besim — Kiray, Mehmet Öner, Necmettin Pınarcık, Nuri Tonay, Selâmi Taraca, Hik- met Ak, İsmail Önal, Mustafa Kum ral, Fahri Yıldırım, Ahmet Süalp, Hicabi Çelikel, Sait Efetürk, Hasan Ertürk, Faik Ermeal, Fethi Paydar Refik Oral, Niyazi, Evren, Niyazi Şahin, Bayram Şengün, Şemsi On: tan, Refik Belsat, Kenaân Erturgut, Ahmet Kutultay, Hikmet — Yalçın, ri Köklü, Sabri Şendal, Halil Çul- cu, Ali Sünci, Ahmet Özkan, İbra- him Beşikçi, Süleyman Akkuş, Mu- sebir, Amerikaya 25 tay- yare sipariş edildi t Ankara, 20 — Türkkuşu ida- resi faaliyetini genişletmeğe ka- rar vermiştir. İlk iş olarak Ame. rikaya yirmi beş mollern tayyare sipariş edilmiştir .