20 Temmuz 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 14

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

k | * $ | Fransız gazetelerinin verdiği ha- berlere göre, İngiltere ile Alman, (ya arasında yeni bir gerginliğe se- bep olan garip bir hâdise vardır. — Fransız gazetelerinden — birinin Berlin muhabiri vakayı şöyle anla- — “İki hafta evvel Londralı esraren. Biz M, Kingal tarafmdan Alman ' milletine gönderilen hitabe Berlin- “de büyük bir infial fırtması yarat - mışti. O kadar ki Müsyö Göbels / mühterem centilmene bizzat cevap vermek zahmetinde bulundu. Tabii “bu mektubun ne gibi cümleler ih . tiva ettiğini tahmin müşkül değil - ,'; AŞ leri.. Bizi aramağa çıktılar galiba! - Belki de gemiye dönmek zamanı | gelmiştir. Consonida Henüz yola - çıkacak halde değil.. Yürüyemez, — Mak — İsterseniz bir müddet burada kalsın, Siz gidip - gelirsiniz. — Dorton — Daha iyisi öyle yap. O mak.. Biraz uyursa kendine ge - _ (Mak — Ben de sizinle beraber |— geleyim de, arkallaşlarınızla görü- - 'Tömson — Acaba geminiz bir ' yolcu alabilir mi? - Dörton — Sizi mi? Memnuni - yet.” - Tomson — Hayır. arkadaşım 'İ*İalr, balıkçı gemisiyle dönmek |istiyordu. Ben burada kalıyorum. — Dorton — (Mak Rediye) Birlik ğ )te döneriz, (Tomsona) Allaha ıs . /— marladık, mister Tomson, -- Tomson — Eapıda, arkasından bakar,, Güle, güle oğlum. - Dorton çıkar. Mak — Oğlunuz mu? - Tomson — Evet, — Mâk — Kendinizi tanıtmıya - cak mısınz? — — Hayır, mesudum.. Büyük i- dealim tahakkuk etti, hem de ken- di olum tarafından. — Mak — Ama, bilmem ki yazık değil mi? (Tomson cevap vermez, Masa . başına oturarak bir deste iİs - — kambille oynar) - Tomson — En tuhafıma giden O nokta nedir, biliyor musun Mak, O TAN Nazi aleyhtarları -— Almanyaya garip bir mektup yağmuru başladı Nazi siyasetini şiddetle tenkit eden bu mektuplar Alman - siyaset adamlarını fena halde sinirlendiriyor Hattâ Müsyö Göbels, M., Kinga - lm bu hareketini İngiltere hariciye vekâletinin, yahut Lord Halifaksın bir manevrası olarak kabul etmekte de tereddüt göstermedi. Bunun ü . zerine Alman matbuatı da İngilte - reye ateş püskürmekten geri kal - madılar. Ikinci mesaj Bütün bunlara rağmen esraren - giz M, Kingal Alman milletine ikin- ci bir hitabede bulunmaktan geri kalmadı, Birkaç gün evvel, Alman idareci- leri yine paket paket bir takım mektubun huduttan geçerek halka dağılmış olduğunu gördüler, Bütün mektuplar, Londra veya İngiltereden postaya verilmiş olsa bu takdirde mesele bir dereceye ka dar basitleşecekti. Fakat Alman . yaya gelen M, Kingalın mektunpla- rimım yalnız İngiltereden değil, Fran sa, Belçika, İsviçre, Danimarka, Norveç, İsveç, hattâ —Almanyadan postaya verilmiş oldukları görül - müştür, . « Mektuplarla yapılan propagandaya en çok sinirlenen mareşal Göringtir. Bundan maada zarflar da biribi . rine benzemekten çok — uzaktırlar. Her boyda ve her renkte zarf var- dır, Bunlar değfğişik yazılar, yahut makine ile yazılmışlardır. Bunun için Alman posta kontro - HABER — Akşam Postası faaliyette len bütün mektuplara tatbik olun - ması lâzımdır. Bu meşhur mektupların miktarı acaba ne kadardır? Bundan on beş gün evvelki ilk harekette elli bini mütecaviz mektup dağıtılmıştı. Bu posta ile gelen mektupların eski - sinden daha fazla olduğu bildiril . mektedir, Peki bu mektupların muhteviyatı neden ibarettir? Evvelâ M. Kingal, Alman idare- cilerinin, İngiliz devlet adamlarımın söyledikleri nutukları aynen ter . cüme etmemeleri dolayısile teessür ve teessüfünü bildirmektedir. Bun- dan Müsyö Kingal taarruz bahsine geçmektedir: “Son seneler zarfında Alman mecburiyetlerinden bahso - lunduğunu cok işittik. Fakat size şunu arzedeyim ki talepler daima yeni taleplere yol açar.. Şüphesiz ki, bizim de taleplerimiz olduğunu hiç bir zaman düşünmediniz. ,, Bizim taleplerimiz İşte bizim taleplerimiz: 1) Nazi rejiminin harici siyaseti. nin değişmesi lâzmmdır, Daimi bir buhran içinde yaşamaktan artık bıktık, Bu belki sizin için müsavidir. An- cak şunu düşününüz ki biz milyon - larca kişi hâdiselerin uzun müddet bu şekilde devammı istemiyoruz. 2) Sizin Führerlerinizin bizimle sulh havası içinde teşriki mesal et. mek İsteyip istemediklerini bildir - meleri lâzımdır, Bundan maada M. Kingal Çekle - |rin içinde bulundukları vaziyeti, Alman (Yahudilerinin betini ve nazi devletinin lütuflarmı (!) ha. tırlatmaktadır. — * Bütün Almanyaya yayiılan bu mektuplar tabil nazi şeflerini çile - den çıkartmıştır. Fakat “şimdilik sabır,, diyorlar, biz de icap ettiği şekilde hareket edeceğiz.. Acaba nasıl hareket edecekler? Aynı şekilde mi? Almanlar tara - fından verilecek hitabeler muhak . kak ki M. Kingalm Almanyada ya- rattığı tesiri veremez.. oğlum giderken bana “Mister - Tomson,, diye hitap etti.! lünün yabancı memleketlerden ge . Son posta ile gelen Fransızların Entransijen gazetesi, sulh yolun- da İngiliz, Fransız ve Leh ordu- rr arasında yapılan bir anlaşma - dan bahsetmektedir. Bu gazete diyor ki: İngiltere, — Polonyaya gâranti verdikten sonra, İngiliz ve Leh devletleri arasındaki — müzakere ncticesinde bir harp çıkarsa Po - lonya ordusunun kendi yüksek kumandanlarının idaresinde — kal- ması kararlaşmıştı. Malüm olduğu üzere Fransız - İngiliz kara kuvvetlerine Franszı yüksek kumandanı —general Ga- cektir. Ayni zamanlda Polonya ordu. sunun da general Gamelinin ku- mandasına — verilmesi müş, fakat muharebe ve bilhassa emir neşri müşkülleri dolayısiyle bu projeden vazgeçilmişti.. Bir harp halinde Polonya or. dusu bir yandan şarktaki mütte - fiklerimizle temasta bulunacak, diğer taraftan da umumi direktif- lere uyulacaktır. İşte buü münasebetle Büyük Britanyanın deniz aşırı küvvet « leri umümi müfettişi general Edİ- mund İronsi de Londradan tayyas re ile Varşovaya gitmiştir. D “General İronside “Varşovada ' çok mühim görüşmeler yapacak ve bilhassa Leh erkânıharbiye rei. si General Smigly - Rydz ile ko« nuşacaztır. Esasen bundan bit müddet ev. vel de hava kuvvetleri hususunda küçük bir anlaşma yapılmıştı. Bu münasebetle bir Polonyalı pilot kafilesi Miralay Bojan ve binbaşı Orlinski'nin idaresinde ol- mak üzere on beş gündenberi Lon drada İngilizlerin yeni tayyareleri üzerinde talimler yapılmaktadır. melin tarafından kumanda edile« © düşünül- (4 İngiltere ve Fransız ordularına kumanda edecek olan general Gamelin PLÂNŞ 38 b 19, KA'BÜL (kaberun) O 10, F: le salsifis (İa scorso- O nâre) K 19, İ: the scorzonera or vi- y per's grass (also, but er- k fy) b 19, A: die Sehwarzwurzel 20. KARNABAHAR 20. F: le chou - fleur 20. , ety of it: the broccoli) En 20, A: der Blümenkohl 4 21. BEYAZ LÂAHANA (gö- . bekli lâhana) Z. Vi pomme, le cabus) ü 21. İ: the white cabbage (a- nother kind: the red cah- bage) z 21. A: das WeiBkraut (der BU Kopfkohi, der Kohi) 22. MİLÂNO LÂAHANASI (krvırcık lâhana) 22. F: le chou de Milan e K. chou ,'* Savoie, le echou 4 hpomm& - frise, le chou . bull&) 22. - ÜN İ: the savoy or Savoy A: der Wirsingkohl (das Ki , Welschkraut) O 28. VYEŞİL LÂHANA İ 28, F: le echou vert (le chou 254 roöneously: the black salsi- İ: the cauliflöwer (a vari- F: le ehou blanc (le chou | non pomm&) 28. İ: the kale or kail (the Scotch kale, the borecole, also called winter greens, curled, ör curly, greens) 283. A: der Grünkohl (Kraus- kohi) 24. MARUL (salata marulu) 24. F: la laitue (une salade) | 24, İ: the letfuce (a head of lettuce) 234. A: der Kopfsalat (Salat, Staudensalat, die Salat- ! staude; der Grüne Sa- lat; ein Haupt oder Hâuptechen Salat) “1,2 BAKLİYE FASİLE- SİNDEN 16-18, 20-24 YAPRAĞI YENİLEN: NEBATLARDANDIR 1-2 F: sönt des plantes lögumincuses (des lö. guminenuses) 16-18, 20-24 sönt des plantes â fenilles comestibles 1-2 İ: leguminous planta the fruits of which are le. gümes or legumens (İe- l gumina). 16-18, 20.23 cabbage plants ı 12 A: sind Hülsenfrüchte 16-18, 20.23 Krautpflan- i l / çalısmaları 20 TEMMUZ — 1939 Ingiliz, Fransız ve Leh ordularının iş birliği Sulh ve emniyet yolunda yapılan bu birleşmenin esasları nelerdir? Bir Fransız gazetesi bu hususta meraklı malümat vermektedir Bundan maada bir kısım İngi- giliz pilotlarının da Varşovaya gönderilerek Leh tayyarelerinde düşünülmektedir. Ayni zamanda hemen Danzigin yanı başında Leh limanı Cdynia- ya da bir İngiliz tayyare gemisi - nin yollanması mevzuu bahsolmak- , tadır. Bu şekilde birçok tayyare Po- lonya Boluvarı yolile Varşovaya gidecek, muayyen bir müddet için Polonya erkânıharbiyesi emrinde çalışacaktır. Bu vaziyetler Paris, Londra ve Varşova arasında siyasi ve diplo- matik sahalar!a olduğu kadar as- keri sahada da töem bir iş birlisi yapılmakta o'duğunu gösteriyor. Bu harsekette bir sulh ünsuürü vardır. emniyet ve İren Korday (Baştarafı 8 incide) Attık doktorluğa resmen allahaisz- marladık dedim, Fakat bu havadi- si işitince babam küplere bindi. “Ailemizin şerefi elden gidiyor,, de di ve beni evlâtlıktan reddetmeğe kalktı, Fakat görüyorsunuz ya, lebeliğim zamanında olduğu gibi ta. tili geçrimek üzere babamm evine gidiyorum. Kısa bir zaman sustuktan sonra | İren Korday anlatmakta devam e- diyor: — Her şeyden evvel yeni mesle- ğimde muvaffak olmak, terakki et- mek istiyorum. Hakiki büyük sanat kâr olmak arzusundayım. Film çe, virirken kalbimin — çarpıntılarında hakiki sanat heyecanını duyuyo . rum, Kısa bir zaman içersinde bü- tün dünya insanlarını güldüreceği- mi, ağlatacağımı Üümid ediyorum, Bu hususta hiçbir fedakârlıktan çe kinmiyeceğim.., Yıldızla görüşen gazeteci bu Ssı- rada ona çok şayanı dikkat bir su. al sormuştur: — Meslek uğrunda hiçbir feda. kârlıktan çekinmem — diyorsunuz... Her şeyi, meselâ büyük ve samimi bir aşkı bu uğurda fedaya razı o- labilir misiniz? Yıldız bu sual karşısında şaşır - mış, bir hayli düşünmüş, sonra se- sinde titriyen bir tereddüdle cevab vermiştir: — Şimdiye kadar böyle bir şey düşünmedim. Fakat bana öyle ge. liyor ki aşk ve sanat biribirine ma ni olamaz. Hattâ ihtirasla sevmiyen ler sanatkâr ölamazlar, Kendime mahsus bir Yuva, etrafımda dola . şan çocuklar, çılgmcasma Ssevdi- ğim bir adam. Bu hayal bir gün hakikat olursa o vakit sanatrm son kudretini bulmuş demektir, Yıldız mukallidinin yeni filmi Yıldızları muvaffakıyetle tak lit etmekle meşhur olan Mikey Runey yakında çeyrilecek olan bu filmde hünerini dünyaya tanı - tacaktır. Sanatkâr bu yeni film'le Liyonel Barimor, Klark Gebi, | Vallas Psri ve Hedi Lamarı tak - lit edecektir, Ahkısa bir zaman ' içersinde ailemle tekrar î:ıanştık. Şimdi tıpkı lise ta, N 2 h Uro Vüa Haı Şür düy eli İla Ca; b[_'f Vej Ttin Ser; Şar Ha İnş Öl, Liy Ne 21 22 Cİj Cİç Ri Sit Ti

Bu sayıdan diğer sayfalar: