9 Haziran 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a — — — — — ÇA - ei — A T ©& A & ee V hu x © . — 5 e bie. N 9 HAZİRAN — 1939 (kurtarma » biri İngilterede Sinda fank ildiğini de görmüşsünüzdür Den at İMyacaktır. Cak hareket şunlardır: ACik vardır. Bu odanın altındaki ki ğk adam, evvelâ Davis başlığını YET ve Davis ciğeri denen hava l tüpü arkasına takar. Böylece ğa tıpkı bir dalgıç gibi rahat ra- Nefes alması kabil olur. tdan sonra höcrenin alt kapağı am". adam içeri girince bu kapak ıi“ılîîmr, höcre yavaş yavaş süu ile “dürulür ve süyun tazyikı, gemi. 7 bulunduğu derinliğin tazyikine *Savi olunca üst kapak açılır ve K, bu kapaktan denize çıkar. î:;î birdenbire suyun yüzüne fır- » tehlikeli olduğundan, üst “Bağın bulunduğu kısımdan deni- Üzerine bırakılmış olan şaman. Ya bağlı ipe tutuna tutuna ya - va'ı_yavaş suyün yüzüne Varır.. mînft'int:i adam denize çıkınca, ge- İn içindekiler, höcrenin üst ka. K kaparlar ve höcrenin içinde- hîu boşaltılır, ondan sonra alt ka- %açılarak, buradan başka bir a. haj höcreye girer ve aynı mua « * tekrar edilir. Ğğ:îs âletlerinin kullanış sistem- k“lan göre, eskiden gemide son Ün adamın kurtulmasına imkân ka Uyordu. Çünkü kapakları açıp iüîamâk, suyu boşaltıp doldurmak %&mide birisinin mutlak bulun. * 4 lâzımdı. Halbuki son seneler- qa:n"-ma da çare bulundu. Son a- % bütün bu hareketleri höcrenin h konmüş kumanda manivelâla Yapıyor ve kazazedelerden de kurtulabiliyorlardı. Yalnız da ilâvye etmek lâzımdır ki, Üa 5 âletleri ile kurtulmak gemi - »%ğk derinlere değil, ancak insan W%ğnun suyun tazyikina dayana hhı- derinliğe batmasile kabil o du, lik?n_“n için Amerikalıların, icat et- hizâîll kurtarma çanları, bugün de. Mazalarmda daha pratik bir Yü âleti olarak kabul edili - tuîtu_“?nna çanı denen âletlerin kuîıîtimali de şöyledir: %îmj rma çanı, hakikaten çan bi- İlç C€ çelik bir odadır. İçine 8.10 %ğabilen bu odalar bir vinç va- 'ifil le batan geminin üzerine in - ÇS İYor burada, dalgıçlar, kurtar . daş Himnin tam tahtelbahirin ka - göre yapılmış olan alt kıs- tahtelbahire raptediyorlar, son — l * $ & « Tütgil Ün rh'—'“.ğ_ » denizaltı gemisinin Iİmdat | kaî';n iki hafta içinde biri Ameri- —© birçok in n ölümiyle neticelenen büyük | izaltı kazalarının tafsilâtını, en teferrüatına kadar takip etmi . &n kmmanuştır. Kaza tafsilâtı ara- Davis kurtarma âleti denen behq:âtaranlardan uzun uzadıya kiş lzaltı işinde çok mühim bir mev ** Olan bu âletler hakkında biraz vermek her halde faydasız ,Avis âletleri vasıtasile batmış ? tahtelbahirden çıkmak için ya - "e inin göydesinde bir veya iki Hinin çıkabileceği büyüklükte bir Dak tahtelbahirin içine, üstünde. Pak denize açılır... Suya çıka - çanları) nasıl AABER — Akşam Postası Son denizaltı kazaları münasebetile Davis kurtarma âletleri ve Amerikalıların kullanılır ? — aai Ve ĞKU vvi ra çanın alt kapağı açılıyor, taltel . bahirdekiler de kendi kapaklarını açıyorlar, kazazedelerden bir kısmı çana doluyor. Çan ve tahtelbahirin kapakları kapanıyor ve kurtarma çanı suyun yüzüne çekiliyor. İçin- dekiler gemilere alındıktan — sonra çan tekrar suya dalıyor ve bu ame- liye, kazazede'gemidekilerin hepsi Davis âletlerini kullanmak İçin tahtelbahirlerde bulunan höcrelerden birinin maktar ve Dayvis âleti ile kurtulup su yun yüzüne çıkan bir kazazede birden kurtuluncaya kadar devam ediyor. Kurtarma çanının Davis âletleri. ne nazaran bir iyiliği de daha de - rinlerde kullanılabilmesidir. Son kazalarda, dan fazla adamın hayatını bu kur tarma çanlarile kurtarmışlardır. İn- gilteredeki kazada bu usulü kullan- mak elde âlet olmadığından kabil o. lamfamış ve bu yüzden İngiliz mu- harrirleri bahriye makamlarına fe- İna halde hücum etmişlerdir. * |van vereceği yerde, ellerini korkunç * Ürman insan ları arasında: 24 YAZAN: İstihza ile yüzüme bakarak bozuk bir şive ile ne dediğimi — anlamaya çalışan Bazuto reisi dudaklarını ta çenesine kadar sarkıtmış, beni son derece istihazya şayan bir —adamı dinler gibi dinliyordu. Birdenbire: — Demek siz beyazlar hiç insan ağaçları görmediniz ha?.. dedi. — Hayır!.. İnsan ağacı — nedir? İnsana benziyen ağaçlarsa böyle ga: rip şekilli ağaçlar gördük!.. Fakat.. Reis tekrar delice bir istihza ile kahkahalar atıp göğsünü yumrukla- dı. — Vay gergedan kuyruklu vay!.. diye bağırdı. Sizler gibi beyaz de- ğil,; Fakat adam gibi siyah, canlı insan ağaçları diyoruz sana!.. Hay- şeytan böbreği yemiş adam, hay!.. Doğrusu, müthiş surette — şaşala- mıştım. Adeta kekeliyerek sordum: — Canlı insan ağaçları mı?. — Elbet!.. — Köonuşuüyorlar mı?.. Reis tekrar ulumaya benziyen kahkahalar fırlatarak göğsünü yum rukladı. Gülerken dişlerini açıp ba- şını, aynen bir goörü gibi de havaya kaldırıyordu. Herifin bu yabani gülüşü büsbü- tün tüylerimi ürpertmekteydi. Bir an bu yamyam reisin anadan doğ- ma yarı deli, yarı budala bir adam olabileceğini düşündüm, Hayretimi yenmiş, kendimi toparlamıştım. Bü tün ciddiyetimi üzerime alarak Ba- harangoya döndüm ve: — Baharango! sen bizim dostu- muzsun!.. Bu adamın söylediği doğ ru mudur? Yoksa bizim bütün dün yadaki ormanları etrafındaki insan- larla beraber yakabilecek — Alman kralile alay mı ediyor? “Fâkat' Baharangonun — bana ce- bir hayal görmüş gibi hayava kal- Amerikalılar 30| dırarak büyümüş gözle — geri geri gittifini gördüm. Bazuto reisi birdenbire — benim önüme fırladı. Bütün dişlerini fır- latan o yabani gülüşile gülerek iği- lip suratıma baktı. — Bana bak, beyaz adam! dedi. senin beynini cinler yememişse, ko- layl.. Eğer ayakların kızgın batak- İrk sularında yanmıyacak — kadar sağlamsa; sana bu ağaçları gösteri- rim!., O anda arkamda Baharangonun korkunç bir sesle bağırdığını — işit- diniz Ü Afrikalı tim: / — Hayır! Hayırt! Bunu yapa: mazsın!.. Hayır!.. Birdenbire Hansın öturduğu yer. den heyecanla fırladığını. — görerek arkama dönünce — Baharangonun kaskatı bir halde yere — yuyarlan- dığmı gördüm. Baharango — bayıl- Mıştı. Kenetlenmiş dişleri arasından be- Yyaz köpükler fışkırıyordu. Hans, elleri ve dişleri kenetlene- rek arkaüstü upuzun uzanmış olan Baharangonun bir adımda — başu. cuna sıçramıştı. Yüzünü buruştura- rak: — Allah belâsını versin!.. Sar'a galiba! dedi. O sırada olduğu yerde — taş gibi durmakta olan Bazuto reisi garip, HAYDI ÇE BANA Nçi Na ZzA Mürt — DİSNELE —ii o Ğ 2.«BENİM SEVA AAi ciciM Pa D CŞ MÜY AM . CICİMe İ ’FJ;J.?—,D' İNZİTEKRAR KAVUŞ 1 TUĞUMUZA O KA- x DAR, MEMNUNUM Ki samandırası t EYA. BORSADA LİDEMEK Ki BÜTÜN gn ç'ğııc PARA ıuıwsi'r'lıı__"ı_.ı*ıf:ıı SERVETİN KAYBOLDU EVET ... ALDIGIM HEPSİNİ DEĞİL | TAHVİLATLARIN. KIYM AMA. MÜHİM BiR ; Ti DÜŞTÜA İF. AY BE T- KLÂS ETTİM YAPA- R! ğ $ E ACELE EDİİİREVE GiDİR KıYA| İMERHABA dı—ıo GELDİEİ | Ğqongunnîxi' h ri'rîıjıi D şig 'âomç—;gğ Mh-ıî..NASı_Ljğ N—————y- :q HA-HA-HA »» Ğ SEN iİPEK KUMA | ! L. Busch 35Yılını vahşiler arasında geçirmiş bir Alman seyyahı < Demek siz beyazlar hic insan ağaçları görme ha? » iki kadın öyle ürpertici bir ses çıkararak ku: lübesi dışındaki adamlarını çağırdı. Adamlar koşarak içeri girdiler ve zenci kadını yerden kaldırdılar. Bi- risi yüzüne, göğsüne su döktü. Biri- si yüzünün üzerine yanmakta olan bir ağaç dalını getirip pokuzluyor. du. Diğer iki zenci de kadının vücu- dunu ısırmaya başladılar. Önümde telâşla, hiç şüphesiz Ba- harangoya hücum ettiklerini zannet tikleri cinleri korkutup kaçırmaya çalışryorlardı. * Gariptir ki kadıncağıza — yapılan bu şiddetli eziyetler derhal tesirini gösterdi. Baharango hemen yıldı- rım süratile ayıldı. Dişleri arasından inlemeye başla- mıştı. Hayır, bu sar'a değildi. Hang yrarlıyordu. Bu, şiddetli bir heye, can tesirile bir bayılmadan ibaretti. Baharango bayılmıştı. Baharango niçin bayılmıştı? Ni- çin Bazuto reisinin bana insan ağaç larınt göstermesinden bu kadar kor kuyordu? Neden bunu istemiyor- du? Yolda, buraya gelirken, goril insanları bana kendisinin gösterece ğini vaadetmemiş miydi? Bu garip insan ağaçları hikâyesi neden onu bu kadar heyecana düşürüyordu? Bu sualler beynimde âdeta vınla- maktaydılar. Vakia Bazutolar ken- di garip usullerile süratle ayıltmağa muyvaffak oldukları kadını kaldırıp sırtını kulübenin duvarıma dayaya. rak oturtmuşlardı. Fakat kadın he- nüz şuuru avdet etmemiş gibi ser“ sem sersem bakınmakta ve için için inlemekfeydi. Bu hâdise artık orada muhavere- ye devam etmemize maalesef mani olmuştu, Bazuto reisi şiddetle kız- mişti. Baharangoyu ayıltâan adamlarını vahşi hayvanlar gibi bağırarak dı. şarıya kovdu. Sonra kulübenin için de homurdana homurdana — dolaş- mağa başladı. ş Herifin patlak gözleri kan çanağı na dönmüştü. Yüzünün bütün da- marları oynuyordu. Kendisine şu aralık lâf şöyleme- nin bile tehliketi olacafımı — dettal anlamıştım. (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: