Yeni radyo anlaşmasını imza etmedik Dinlediklerimiz Dinliyeceklerimiz Fransada © Çok kuvvetli bir istasyon kurulacak orada büyümü Ve Ankara istasyonunun neşriyatı büsbütün bozulacak “Buda'nın Güvercini, Klâsik eserler! | Buda'nın güvercini Hafif operanın. üstadı ismi verilen Reynaldo Hahn Venezuela” da doğmuş olmatına rağmen çok küçük yaşta Fransaya gelmiş ve tahsilini orada yapmıştır. Daha on bir yaşında Paris konservatuvarlarına giren Reynal- do en dört yaşında-iken ilk bestesini neşretmiştir. Meşhur Fransız bestekâr, Massenet'in talebesi olan Reynaldo ki küvveti ile meşhur hocasının büyük bir tesiri Mozart'tan birparça bulanlar da vardır. ismindeki hafif opera, Hahnde melcğide- görüldü.“ Onda Reynaldo Ha” Montröle toplandığını yazdı ğimz ve müzakereleri hakkınd. ber h serdiğimiz rauntazaman malimat hn'ın en büyük eseri sayılır ve o tarz operaların en başında yer alır. Bestekârm ondan başka daha birçok hafif operaları vardır. “Budanın güvercini akşamı saat 9,30 da Paris (PTT) radyosunda orkestra ve koro heyeti tarafından çalınmıştır. milletlerarası konferaner, bir buçuk ay bir çalışmadan sonra dağ ve “Avrupa mantakası,, ndaki rad. yo istasyonları arasında yeni bir | dalga uzunluğu taksimat: hakkın. da zalaşma yapık radyo süren On yedinci asrın büyük Buna pek anlaşma deyemiyece- ğiz. Çünkü konferansa iştirak e. den memleketle kutlamıya hazırlanıyorlar, n beşi bu anlaş." maâyı imza etmemiştir. Türkiye de © bunlar arasındadır, ile buna bşlıyor. Anlaşmayı imza etmiyen diğer msmleketler de Sovyetler Birliği, Yunanistan, İzl burgdur, anda, ve Lüksem- | muhiti de adeta iki neille'i tutmuştu, Bir Bu beş memleketin, yeni anlaş, | sanatlarını biribirinden ü mayı imza etmemesinde ayrı ayrı © sebepler vardır. Bizim, anlaşmayı kabul etmeyişimiz de “Türkiyeye, monharriri bü teklifi kabul etti sene doğumunun Üç yüzüncü yıldönümü nü Fransada edebiyat ve tiyatro sahasında büyük bir programla “Berenice,, i muharririn en meşhur eseri onun sanat nazariyelerini en iyi bir şekilde anlatan pi e Corneille (Korney) arasındaki Rasin'in doğumunun 300 üncü yıldönümü münasebetile iklerinden Racins'in (Rasin) bu oluyor. Bu yıldönümü Bu arada radyoya da bir rol düşmektedir. Radio Paris bu ak- sam (perşembe) saat 6.45 de temsil çieceği “Berenice,, (Berenis) ( olmamasına rağmen Raci- rekabet çok bü tü, Sanat ye ayrılmış, bir tarafı Racine, diğer tarafı Cor. irile münakaşa ediyorlar, iki klâsik ü stadın sün tutmaya çalışıyorlardı, Bir aralık Corneille'in hayranları aynı mevzu nun, bir de Racine'in bir piyes yazmasını teklif ettiler. İki piyes zerinde bir ©* ikisi de elle iü kalem- © dalga uzunlukları yeni baştan tak. sim edilirken muvafık “bir nokta yerilmemi. Evvelce de izah ettiğimiz gi bi, bizim radyo könleransındaki | kazanmış oluyor. Çür şikâyetimiz, pek kara ra Paris (Radio Par dan idi. ., bumdi laşmada o dalga i mak hakkı bize verilmişken , An © kara radyosu kurulmadan evvel o aklı olarak, An. D.8 evvelki an asyonun. raya yakın bir noktada Radio Pa. ris kurulmuş ve bizim sahamız © kendi neşriyat sahası içine almış © tu. 1639 metrede Ankara radyos “açılınca 1648 metredeki © Parisin neştiyalı İle çatp'şma ol suya başlamıştır. Bu Ankara rad.| duyulan | yosunun neşri dan ıslık sesini doğurmaktadır. Montrö konferansında P radyosuna U dığı givi Fransaya ayni dalga &-| p zerinde 450 kilovat küvvetind (yani 500 kilovağık Moskovadan gelen bir © kuvvete) yeni bir istasyon kur. sonra Avrupada ikinci hak hakla verilmiştir. Bugünkü Radio Paris 60 kilo.| vat Üzerinde çalıştığına göre, ye" mi Bransız istasyonu Ankaran neşriyatını bozan sahada çok da, Ba kuvvetle çalışacaktır. a ile şarki Aksleni © takası” istesyonları ars ga uzunluğu taksimatını yapma oplaımı? gelecek sene 3 - © srart gecesinden itibaren tatbik c. *tir, Bugünkü halle 1933 de Türkiye ile Yunanistan gibi iki “büyük Balkan memleketinin da “hil bulunmaması anlaşmayı ehem- © miyetsiz bir mahiyete indirmekte. radyo konferanamdan İyi bir netice alın. dir .Onum için bu seferki “muş sayılamaz. sunu bozan uzun dalgâ den çalış. Radiç a bir yer bulunma. n bu konferan. lerini ve arşın arşın kâğıtlarım alarak rahlelerinin başma geçiyor» ar, üyne maviden me ire Yes YE YE VEYİTYUYTET: - akada “Bereri ün usutulmuş bulunuyor. Demek ki mü. tmm Ümidinin aksine olarak, Racine | Zerenice,, Fransız edebiyatının klâsik - İ devresine ait şaheserlerder biridir. Hakikaten, Racinede Corneille ve Molliereden daha üstün tw- tularak Fransanm en böyük klânik tiyatro Üstadı sayılır. Jean Racine 1639 senesinde doğmuştur. Gayet küçük bir yaş- Xa babadan ve anadan öksüz kalmış, ona ve kız kardeşine büyük babalar: ile büyük anneleri bakmış, b Port Royalda bir cizvit mektebimie kuyan Racine'in üzerin- de bu mezhep adamlar nın bilyük bir tesiri olmuştur. Racine piyes yazmıya başladıktan sonra Cizvitlerle olan alâkası: kesmiş, fakat 1677 de, bugün onun en büyük eseri sayılan “Phedre,, in düşmesi üzerine tekrar onların kendisine dönmüştür. Râcirle hayatının sonlarına doğru iki din! piyes yazmıştır. Bun lardan biri 1689 da yazdığı “Esther, , diğeri de 1691 de yazdığı “Athahie,, dir. > 24 Yaşında ölen bir bestekâr Brüksel, 1 (orta dalga 453,9) İstasyonu bu akşam (perşembe) Türkiye saati ile 9 da Belçikalı bestekâr Guillaume Lekcu'ya bir proğram ayırma 24 laş'nda ölmüş olan bu bestekâr istikbal için büyük bir deha olacağını müjdeliyordu. Fakat bu kadar genç bir yaşta ölmüş olma sına rağı yine birçok kuvvetli eserler bırakmıştır. Cesar Franck, talebesi olan Guillaume'a kendi sanatinden bir cok şey vermiş ve onu iyi bir istikbale hazırlamıştı. Meşhur musi” kişinas ve sanat müstekkili Vincent d'Jady de onun yarın için bü- vük bir dâhi olacağını söylemişti. Jsaye de G. Lekeu'yü takdir eden bir bestelkârdı ve onün kendisineithaf ettiği sonatayı daima berabet zalardı. Brüksel radyosunun “bu akşamki Lekeu proğramında bu sona tadan başka bestekâr daha birçok güzel eserleri çahnacaktır. Milletlerarası Racine'in yazdığı sabakayı Corneille hayran n 4 Brükse'de büyük bir musiki şenliği yanı ıyor Avrupanın muhtelif şehirle: İc zaman zaman musiki şenlikleri | vam ed:ce Bunların beşında ALİ tivale ona Bayrcuth şehrinde ya- | miştir , aller gelir. Orası es denberi âdeta bir musiki merkezi, Brüksel festivalin. halk oyunlarma bü rilmiştir. Festivale Bu sene Brükselde de böyle memleketler kendi mil İbir musiki şenliği tertip edilmiştir. Bu, daha ziyade milletlerarası bir dans müsabakası olacaktır. 30 nisanda başlamış olan Brük- bir müsabaka yapılacaktır. İ yo ile neşredilecektir. dans müsabakası i festivali 14 moyra kadar de Şimdiki halde fes memleket iştirak et- Festivalin bir çok kısımları r&i- Dinledikle İRaayada 5 Dinliydesderiniiz imerikan radyolarında şarkı söy- liyen meşbur sinema artisti Dik Pover ü Amerikan radyolarında şarkı söy. liyen artisilerden Madlein Carelt e NER yansız. şantözlerinlen Bladanı | Madeleine Martion | T ' “in vağyo ertistlerinden « alam Helene Lefevrs eder! | li raksların oynayacaklar ve bunlar arasında Belçika rriro eriis'lerinden Emmy Daclmon add, li İ İnsana bir defa, 4 MAYIS Kaptan babaya cevap Yazan: Dr. G. A. Sayın O okuyuçularımı dan bir kaptan gazeteye, hem de resimli, bir mektup gönder” miş. İnsanların karınlarında - yukarıdan ve aşağıdan * çıkan gazlerden haber soruyo» Suali çetin olmakla beraber mektubunun Galatadan, Arap camii tarafından gelmesine bör kılırsa Sürmene'nin özünde olduğuna büyük ihtimal bulu nan kaptanın mektubunu ©& vapsız bırakmak imkânsız ök w emrini yerine getirmeğe çalışaca- n mi sayın okuyucumuf lirse de, siz bilmiyorsa demek kaptanların mutlaka ihtiyar olduklarına delâlet etmez. Bu kaptan da benden çok genç olsa gerektir. Fakat kaptan- İara baba demek onlara lâyık olan hürmeti göstermek için- Bir kaptan genç de olsa gene köndisine hitap edenin ba- zu kadar muhterem sayılır. Ancak, bu kaptan babe derin denizlerin üz alışmış olduğundan bana sorduğu sual de pek derin.. İki taraftan çıkan gazlerin nerelerden geldikterini tek- mil anlatmağa ne gazetede bana verilen yer yetişir, ne de b€- nim bilgilerim.. Onun için, şimdilik yukârdan çıkan gazleri söyleyeceğim. Öteki taraftan çikan gazlerin tafsilât na girişmek ayıp da olur sanırım. Eskiden, uzun yolculuğa çikan gemilertie başlıca ko- manya kuru fasulye olduğu için gemilerde burdan söz açmak belki ayıp sayılmazdı. Fakat bu zamanda taze sebzelerin kon. serveleri çoğaldığından, hem de ucuzladığından o gemilerin kün fasulye komanyası azalmış olsa gerektir. Gemiciler hâlâ gazierden söz sçıyorlarsa, Liberli ve baharlı yemeklerden çokça yiyorlar, yahut çokça peklik çekiyorlar demektir. Yukarıdan çıkan gâzler - tabii . mideden gelirler. ON Man dolayı ağızdan gelen gazleri eskidenberi mide bozuklu. ğuna hamlederlerdi, Midede fazla mayalanma hasıl oluyor da ondan gaz çikiyor, denilir, Nitekim ai arı karışık mez&- lerle çokça rakı içenlerin de durup dururken ağızlarında pitu kokulu gazler çıkarmaları hemen hemen âdet olmuştur. Buna bakarak, rakı içmeden gaz çıkaranların da mideleri bo- suk olduğu san'lır. Vakia mide bozukluğunun da, ağızdan güz çıkmatına 8€- olan bir tiirlliai varol — Milamin-aineialimenier ve UN adalele ci Oldu mideöe çok kalın- ca güz hasıl olur ve - eski zamanda daha nazikçe dedikleri gi teftih gelir. Fakat bu türlü mide bozukluğunda şiddetli baş ağesı, devamlı bulantı ve her vakit vücud kırıklığı ve yorgunluk gibi alâmetler insanı dahâ ziyade rahatsız ettiği gi, teftih de zaten adı gibi nazik ve hafif olduğundan midesi bozuk olanır,, ötekilerin yanında bu küçkük alâmetten şikâ- yet etmek hatırına gelmez. Tettih geldiği vakitte de, ağzını eliyle kapaydrak onu belli etmemeğe çalışır. Ağızdan gürü ile çıkân, etrafta bulunanların işittiği, onları çıkaranın da şikâyet ettikleri gazlerin gerçekten bir mi- de bozukluğundan gelmesi pek nadirdir. Butürlü gazler almasını bilmemek. idi da vermi iş. be - Türkçesini söyleyelim geğirmek - nefes ten, hava yutmaktan yani havayı ekciğerlerine göndereceği yerde mideyi hava İle doldurinaktan ileri gelir. defa tabit olarak, gerçekten bir teftih gelir, Bunu devamlı sanarak ilk gâzleri çıkarırken, farkında olmadan, burunu tıkans .ndan hava yutar, bundan midesi gerilir, sonra o havayı çıkarmağa çalışır ve böyle yapa yapa t herkesin önünde mideşislen gaz çıkarma Nefes almak vücudun. pek tabii ve lüzumlu bir işi olmak. la beraber herkes iyi nefes almasını bilmez . Nefes alırken Jesini hava ile doldurur. Çocuklar nefes almakta daha acc- mi olduklarından çoğu meme emdikten sonra ağızlarından gaz çıkarırlar. Bu da çocuğun midesi bozuk olduğuna değil, meme emerken midesine hava gittiğine delâlet eder. Ondan dolayıdır ki, spor kotaları gençlere her şeyden önce ağızlarını kapayıp burunlariyle nefes almasını öğretir- ler. Böyle yapmea hem akciğerler hava ile daka iyitlelar, hem de hava mideye gitmez. ; Üstüste geğirerlerin de bu çirkin iletten kurtulmaları için er. İyi çare ağızlarını kapayarak burunlariyle nefes âli. mağı « kendi kendilerine mümareze yaparak - öğrenmektir. lerseniz, dikkat ediniz; Netes almasını bilen sporcu genç- mi: | ivaz kökümeti Tahranda bir prens Şahpurla M xısa dalga radyo istasyonu kürme. Fevziyenin âhları . ya başlamıştır. Tesisat 45 bin İn- gün, radyoda ilk defa olarak f55” İ iliz lirasına bir İngiliz şirketine SA söz söylenmişti. hale edilmiştir. Ve inşaata baş - O gün Kahiredeki ni arımıştır. imi, arapça olduğu gibi, N da, Kahire radyosundan neşredi” mişti, İranda radyo makinesi oi Taksan kısa dalga İs İ simdiki halde 2 kilovat kuvvetin. ie olacak sonra 10 kilovata çıka” “ılacaktır. lar bu neşriyatı takip etmis Bu suretle, Iranda Taüyo yonu kurulmadan evvel, dost ği Bu rüretle Asya şeesrleketlerin.| hısım bir memleket Olan ye! den birinde daha radyo kurulmuş | radyosu ile farça neşriyat yar” Malâmdur ki oveliahdmış oldu. ölüyor.