Define Peşinde p Tarzan, karısı ve arkadaşı Define adasına gidiyorlar. Burada gizli bir define vardır. Plâna göre defi- neyi ararlarken karşılarına bir o - rangotang çıkıyor. Fakat bu, iyi bir hayvandır. Beraber bir kaplanın hücumuna uğruyorlar. a Kaplan pençelerini O germiş,| Bu müddet zarfında Tarzan da! Yau uzanmış, gözlerini ve ağzı | boş durmamış, arka taraftan ge- â, iş. Onların üzerine atılma. | çerek, bir ağaca çıkmıştı. Fakat rlanmıştı. ağaca çikarken de yerden, ko n Tarzan, arkadaşı Verpere, bi.| man ve keskin kenârli bir taş da| m, İlerde bayılmış yatan karısı- | almişte. Koltuğunun ültınde bir üret ederek: Jetma gibi taşıdığı bu koca taşı,| ye Sen, dedi, onu al, emin bir | dalların arasma çıktığı vakıt, eli- Big götlir ve ayıltmaya çalış. | ne almış ve kaplanm üzerine at- ze, Kaplanla tek başıma çarpışı- | mak için hazırlamıştı. Hayvanm sırtma b: p, Siran bunları söylerken etra- rleştirn u* Kendini müdafaa edecek bir »Y arar gibi Baktnmıştı. oi der gibi bir|ta iveket yaparak, sağ elindeki ka | önünden ya popağ kavradı ve müthiş bir | lince, Tarz: amurtu ilo kaplanm üzerine atıl | ri gitmesini x, Tarzan, onu kurtarmak için | alarak, tar altma #eril- 4 Xdi hayatmı tehlikeye koyan | miş ve kalkımaya çabalamakta o. İN bab, yiğit hayvana hayran ol- | lan kaplanın üzerine taşı koyver- |, Ybu, Fakat, onun kaplana kur-| di. gp Sitmesine gönlü razı değil -| Koca taş, oldukçada yüksek > Onunla beraber kaplanı öldür | bir yerden ve büyük bir hızla a- “Yİ düşünüyordu İtıldığı için, kaplanın üzerine dü ş Pakat, bu vahşi hayvan sanki yg Pnunun işe karışmasına da - anla kızmış gibi, daha büyük 1, siddetle ileri atıldı ve pençe- n birini Orangotangın &80l İ “uzuna indirdi, reydi, Tİ cüsseli maymun bu ağır| Tarzan ağaçlar atladı ve ken İtbenin altnda ıztırap çekmek. | disine hakiki bir dost gibi hare. yi, Meraber, sarsılmadı ve sağ e - | ket etmiş olan Orangolangın eli, deki kalm odun parçasını kal- | ni sıktı Ve, sanki hayvan lkırdı atığı gibi bütün hızı ile kap - | anlarmış gibi: “am üzerine salladı — Bravo! dedi, Müşterek düş | Kaplan, sağ pençesini Orango- | anımız geberttik, Şimdi defi * İtten omuzuna geçirdikten son | DEYİ aramıya gidebiliriz. Eğer de ârka ayaklarınm üzerinde yük | finede bulacaklarımızdan ; senin Mlerek başını ileri uzatınış ve ağ | de işine yarıyacak bir şey olursa V açarak maymunun başmı | Sana veririm. araya hazırlanmıştı. Orangotang, onun na söyledi, Fakat, Orangotang iri cilsse - | 7i #AİSDAŞ gibi güldü ve yerinde Birer, Ümit edilmiyecek kadar oynıyarak sevinç hareketleri gös mk bir hayvandır. Aynıza.| terdi, da zekidir. Başmı kaplanm kaptırır mı hiç! Bilâkis ilaç daha akıllı davranmış, e « pe eki 8opayı indirmek için kap Sm, başımı uzatmasını bekle - Miİgti, ağır taşı yere -yuvanlanma Sarsat ölempimdi. v5; ör Orangotang. sopasile bir vuruş re yu dığı bu hayvanm adım geri çeki « eliyle döha ge- ret etti ve nişan için; onun aj günce hayv | kertti. K , | gürtül ile inledi v boşanarak yan t Kaplan ölmüş ağzmdan kan rafa devrildi. eya ölmek üze- ... Tarzan, arkadaşı ile karısını ir mağarada bırakarak, Orang- olankla (beraber, defineyi oara- mıya gitti, Elindeki plâna göre, ilerlediği Kaplan, hakikaten getil avlan- | için define bulunduğu gösterilen si Başını uzatır uzatmaz O. b bulmak Tarzan için Fakat, define mağarasma gel- ye tangm sopasmı burnunun | Tipe Yedi. Bir pençesini ma -) Mun omuzuna attığı için, ha: 2. sopayı indirmek Üzere ger Kuy gru çekince pençesi ora” e, ldu ve bir yandan muva esini kaybederek, diğer tarı eml asma yediği sopadan ser-| | lang <rek paldır küldür yuvar.| | Va; me HABEP ÇOCUK SAYFASI Bilmece kaponu $ NİSAN — 1939 —. dan daha'iyi İKesip biçmece oyunu! Yazısız hikâye eğ İ dikleri zaman, oranın da iriyarı bir hayvanm elinde olduğunu gör Zekâ oyunları y Babası küçük Tu jö v edersen kaç kilo ol - | g dana çıka ! v m " caba koyunun ağırlığı nedir? | #4 Turgut bunu bulmaya çalışır - ken öteden annesi de — Dur, ben de bir gey sorayım dedi. Bu da senin zekânı ortay koyacak Birisi diyor ki: “Benim hiç xardeşim yok, fakat gördüğünüz şu adamım babası benim babamın oğludur... Gösterdiği adam kimdir? Kar- deşi olmadığına göre “babamın oğlu,, dediği kimdir? ... Turgut bunları bulmaya çalı -| şıyor. Fakat şimdiye kadar bu * lâmadı. Size vuruyor. Siz bu. labilir misiniz? i Yumurcak arkasma bir alay çeyi yüklenmiş gidiyordu: tahta tüfek, ko va, ter Küçlük bir kervan Timbuktudan düler. Bu, bir gorildi. Fakat, may mun arkadaşımı hiç de iyi karşı. lamamiış, elindeki sopayı kaldı - rarak ona karşı hücuma geçmiş- | Fakat, düşmanı da beraberce yenecek - j lerine emin bulunuyordu. Elin * deki kemendi hazırlayarak ma «| ğaraya doğru çıktı. İ (Arkası var) BİLMECE Öyle bir çift rakam bulunuz ki, bu iki rakamın mecmuu bulduğu . nuz sayının tam Deşte biri olsun. Yahut da bulduğunuz sayıya 9 ilâve ederseniz adedinizdeki rakam: | Jar yerlerini değiştirsin. Birinciye bir kol saati, ikinciye bir kilo, üçüncüye yarım kilo çiko- | lata verilâcektir. Ayrıca 200 oku" yucumuza muhtelif hediyeler veri- lecektir, Geçen hafta ver diğimiz eğlencenin allini burada gö- iyorsunuz. Verdi gımiz şekli bu bi - çimde kesip birleş. di Ta üşterek”| Tarzan bu müşterek İrtldü. Zaten | fena fena güldü. kalkmış, Orauna gidiyordü İlk günler oldukça iyi geçiyor sayı -| lırdı. Fakat sonraları bedevilerin | bir hucumunda kervan yağma edil dan kalakala iki kişi kaldı. ts Hânri ve Rişar olan bu ada, yanlarında 4 matra suları kalmıştı | Matraları 2 şer 2 şer paylaşdılar Rişar bu çöllerin yabancısıydı fakat Hanri buralarını azçok bil yordu. Bu sıcak kum denizinden kurtulmak için daha 85 kilometre. | : vardı. Yanlarındaki da gittikçe azalmaktaydı. Hai Rişarın su içmesine mani oluyor günkü sularr idareli kullanmak İ cap ediyordu. Halbuki Rişar ka ha kana su içmek istiyordu. Gene su içmek istediği bir za- manda Hanri tarafından menedi - lince gizlice elindeki tabancasının sedef kakmalı kabzasmı okşayarak B- iki kişi yerlerde kâh sürükle. merek kâh koşarak giderken uzak- ta güzel manzaralar görüyorlar, fakat onlar bu şeylere koştukça manzaralar da kayboluyordu. Ar.) tik bir tek matraları kalmıştı. Bu) matrada tabikdir ki 2 kişiye yetmi. yecekti, tirirseniz * işareti moydana geli Onun için 9 kilometre uzakta Finonun yaramazlığı Kuşlar dukları Bahar geldi. A . açlar çiçek açtı uçuşmaya e ötüşmeye başla» r. * Kurlar çok gü el manzaralar teş- İkil ediyor. Bunlar dan bi, üzel bir ablo halinde res - metmek İstemez mi İ siniz? İşte size, hâzır yapılmış bir resim Yalnız, u boya mak kalıyor, Ağa ca, çiçeklere, İara ve kuşların ü. gerine konmuş ol - incire ne renk vermek lâzım, bunu siz bulacaksınız. Resmi kalem boya ilede boya yabilirsiniz, sulu boya ile de, Su İu boya ile boyamak İsterseniz Arkadaşı Cin All onn gi — Bun ne böyle? diye Yazan: OĞUZ ÜKE a. a dei fimarem ge $ Pp İz Hikâyenin mwharriri, o Galatasmırıy Y şubesi talebelerin. den 151 Oğuz Üke len, birleğ- geliyordu. bulunan kuyuya içle nin gitmesi lâzım Bunu seçmek elbette güçtü, onur | # için aralarında bir iskâmbil oyun er. Bu oyunda kupanır yedilisi kime düşerse o gidecekti. | Cayrmyacaklarına dair y ettiler, Matrayı ortaya koyd İl lerden başlayın. Çünkü, boya ta - şacak olursa, sonradan vuracağı. nız koyu renk burasını kapatır ) Rişar sararıyor bozarıyor renkten renge giriyordu. Nihayet dayana- madı, eli gayri ihtiyari beline gitti tabancayı çekti, bir çift çipil göz işan aldı, bir gümleme ve duman | arasında: — Ah yandım! diye bir ses du- | yurda x Rişar kudurmuş gibi oldu koştu bir cesedin “üstüne Idi matrayı çengelden çıkarmak ken gözleri büyüdü, fal taşi gibi açıldı. Çünkü attığı kurşun ilk önce matray: delmişti ve için. | deki suları sahranın kizgm kumla- rına dökmüştü. Rişar kapandığı cesedin Üstünden başını kaldırdı. etrafa baktı: her taraf kum, kum, gene kum, gene kum! tıpkı eskisi gibi silâh tekrar kalktı, ölüm sa. düştü, bir | Ar İ turladı le çan tabancanın tetiği ve duman... Galatasaray lisesi Ortaköy şubesi No. 151 OĞUZ ÜKE İskambil kâğıtları heyecanla dağı. | tıldı. Kader Hantiye gülmüştü kupa | nn yedilisi ona düştü. Hânri yerden matrayı aldı. vr belindeki kemerin gengeline taktı Hanri Rişara “bakkın; helâl et diyerek henüz on metre gitmiş — İmtihanda hiçbir senle yanlış cevab vermedim, İyi biliyor musun? - Aldanmağa imkân yok ki, hiç İbir sunle cevab vermedim,