Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
(Daştarafı 8 incide) Amerikan kadını yeknasak tu - Valetten çok çabuk bıkıyor. Sık sik saçlarının rengini değiştirmek isti . yor. Fakat saç boyatmak hayli u. zun bir iştir. Amerikalılar bunu da basitleştirmişler, saç renklerini, ay ni tonda olmak şartile, değiştir - mek, açıklaştırıpn koyulaştırmak i - çin çok kolay bir tarz bulmuşlar. dır. Bu maksatla Lümineks ismin. de berberlerde ve ttriyatçılarda sa- tılan bir toz yapmışlardır. Bu toz- | Tarım her rengi vardır, Bu tozlar su İle eritilince ve saçlar bu su İle çal. kanmca istenilen nüansı saçlar üze. rinde görmek mümkün oluyor. E - ğer bu nüans hoşunuza gitmediyse ertesi günü Ssaçlarmızı yıkarken başka bir nüans elde etmek müm- kündür. Bu boyalar bilhassa kesta, | he renkli ve reflesiz saçlar üzerin. de çok muvaffakıyetli neticeler ve- - Tiyor. - Kadm uzün saçlarından sıkılmiş- lmca saçlarını feda etti, Fakat çok Mmaymun istiyordum. Ebeveynim razı olmuyorlar. “Biraz sabret, evlenince, bir maymuna malik o- - lursun!,, diyorlardı. Baba — (Gülerek) Bu tabirleri kullanarak mı söyledin?. Peride — Evet., Anne — (Hiddetli) Fakat terbi | yesizlik etmişsin.. Artık izdivacın bozulmasını pek tabil 'buluyorum.. — Baba — (Kahkahayla gülerek) — Gel Perideciğim canım kızım ... Çapkın, seni o kadar seviyorum ki! Sen de hayvanlarını sev.. Bazı kızların öyle fena huyları var ki! Sen de beni kaplumbağa kadar seviyor musun?, HIKAYECİ Permanan nasıl yapılır N zaman İşgal ediyordu. Hayata atı. lımca saçlarını feda etti. aFkat çok kısa saçlarm modası da yavaş ya. ' vaş azaldı. Bugün —Amerikada ve Avrupada eski 'zaman topuzlarıma rasgeliyoruz, Fakat en kolay tuva- let yapılmasına imkân veren saç- lar uzunluğu 20.30 santimetreyi geçmiyen saçlar olduğu muhak . kaktır. Buğünün kadınını işgal e- den en mühim mesele saçlarının u- zunluğu değil, onu nasıl tarıyacağı meselesidir. Yüksek — mi? — Alçak mı? Yukarıya doğru taranmış yüksek saçlar modasınım çıkışt henüz bir sene olmadı, Fakat bu modanın da ha doğarken öldüğünü ilân eden . ler oldu., Fakat buna rağmen bu moda devam ediyor ve daha da de. vam edecek gibi görünüyor. Ense- ye inen ve ense Üzerinde kıvrık de- metler halinde toplanan saçlar çok beğeniliyor (şekil 1). Yine bu modanm teferrüatmdan evvel ensede toplanmış saçlar da kolay kolay unutulacak bir tarz de ğildir (şekil 2). İstanbul birinci ticaret mahkeme- sinden: Ege vapurile Inebo!udan namına gönderilen 26 balyâ “Ufgana 2it 1296 sayılı konşimentonun zayi ol- duğundan bahisle ibtaline karar ve- rilmesi Mehmet Celali vekili Gala: tada Fermenecilerde Şirketihayriye de avukat Mustafa İrfan — Yelmek tarafından baarzühal talep ve işbu konşimentonun hamili olduğuna da ir vesika da ibraz edilmiş olmakla Ticaret kanununun 638 inci madde- sinin kıyasen tatbiki suretile ziyar iddia olunan konşimento kimin elin de ise 45 gün içinde mahkemeye ib- raz etmesi ve aksi takdirde bu müd- detin hitamında iptaline karar ve- rileceği ilân olunur . HABER — Akşam Postası Çukurnvada Ev kadını Adana (Hususi) — Adana erkek- lerinin eşlerine karşt hürmet ve mu habbeti hergün biraz daha büyü- mekte ve Adanadaki aile - ocakları- nın nizam ve saadeti artmaktadır. Bunün için yegâne âmil Adana ev kadınının, Adana kızının artık bil- gi almağa başlamış olmasıdır. Ona bu bilgiyi Adana İsmet İnönü kız enstitüsü veriyor. mağa çalışan Adana kadinının el- leri, bu modern müessesede bir hü: ner dâaha öğrenmekte ve ince sanat eserlerini ne büyük bir zevkle başa- racağını isbat etmektedir. Üç yıl önce açılan enstitü, bu müddet içinde Adana — kadınlığına birçok faydalı şeyler — öğretti. İki devreli olan İsmet İnönü kız ensti- tüsünde nazari derslerden — başka, şapkacılık, moda, dikiş, çiçek, çama- şır, nakış, çocuk bakımı, yemek pi- şirme, ütü, kola dersleri verilmekte- dir, Enstitünün ikinci devresinde bu derslerin biraz basiti — gösteriliyor. Türkçe ve fransızca ile beraber bu- rada diğer derslerden de muhtasar bir program tatbik — edilmektedir. Bu moödern kadın yetiştirici mües- sesenin çatısı altında 600 den fazla kadın ve kızı çok nefis eserler mey- dana getiriyor. modern müessese İsmet Iİnönü enstitüsü, en iyi yuva kurabilecek evsafı haiz yüzerce kız v2 kadın yetiştiriyor Enstitüye ıkı__p»avıyo.'ı ılave edıldı Adana İsmet İnönü Enstitüsüne ilâ ve edilen büyük alelyelerden biri Ötedenberi yalnız pamuk topla- yetiştiren Atölyelerin vitrinlerinde, en za- rif bir kadının müşkülpesent ruhu- nu okşıyacak her şeyi var. Muhakkak ki önümüzdeki yıl bu müessesede talebe sayısı bini aşacak tır. Bu yıl enstitünün binasına ilâve edilen iki büyük binanın inşaatı da tamamlandı. Bu iki yer tamamen ameli işlere, 'bilgilere tahsis edildi. Şimdiye kadar İsmet İnönü ensti- tüsü 500 den fazla bilgili ev kızı ve ev kadını yetiştirdi. Sivasta Uçarı ve kaçarı vurabilen avcılar yetişiyor Sıvas (Hususi) — Sıvas avcılar klübü bu kış bir çok av partileri ter tip etmiştir. Avcılar klübü sade av ve spor gayesile çalışan bir cemiyet olmaktan ziyade, sosyal hayatta bir varlık yaratan, Sivasa neşe, sıhhat |saçan bir kuruluştur. Âv —mevsimi —af haricinde de orda toplantılar yapı- ©, | lir. Fakat bilhassa kış geldiği zaman | klüp azaları faaliyetlerini genişletir- ler. Tipi ve fırtınanın ıslık çaldığı ortalığı altüst ettiği sıralarda avcı- lar dağlara yayılırlar. Soğuğun şid- detiyle herkesin kapı dışarıya çık- madığı — zamanlarda klüp azaları dağ bayır aşarak av peşinde koşar- | var, Bu atalar sporunu çok iyi orga- nize eden klüp azalarının bir husu- siyeti de uçara ve kaçara atmaktır. Klüp azaları adeta sabit hedeflere atış yapmaktan zevk almazlar. On- ların hedefi ya kaçan bir tavşarn veya uçan bir keklik olmalıdır. Avcılar klübünün geçen yılki kon gresinde okunan — rapordan şu sa- tırları alıyorum: “Ayvcılığın bizi biribirimize ve yurdumuza bağlıyan bir hususiyeti vardır. İşte biz avcılığa bunun için vurgunuüz, Gece gündüz — bizi dağ dağ dolaştıran sevda da bundan baş ka bir şey değildir. -Devlet Demiryolları ve. Limanları: ee GÜ Ş işletme Ümuüm y sda di Ti idaresi ilânları & . Muhammen bedelleriyle miktar malzeme ve eşya her grup ayrı ayrı şembe günü saat 10.30 da Haydar yon tarafından açık eksiltme usulile Bu iğe girmek istiyenlerin her kat teminat vermeleri ve kanunün me saatine kadar komisyona müra Bu işe ait şartnameler komisyon dır. ; 1 — 31 kalemden ibaret sıhht hammen bedeli: (1478) lira (2) ku lira (86) kuruştur. " © 2 — 6 adet (49092 kor. Nazari s Lik kazan saçıi. Muhammen bedeli: kat teminatı: (5991) kuruştur. (23 ve. vasıfları aşağıda yazılı-iki grup ihale edilmek üzere 27.4.939 per- paşada gar binası dahilindeki komis satın alımacaktır. grupa ait hizalarında yazılı muvak- tayin ettiği vesaikle birlikte eksilt- caatları lâzımdır. dah parasız olarak — dağıtılmakta- laboratuvar alât ve — edevatı. Mu- ruş ve muvakkat teminatı: (110) iklette) — 2000 X 2000 X 26 m/m. (798) lira (72) kuruş ve muvak- 71) 154 Cı. D. — Bu yolcu ne taraftan gel- | Ü. di?. g 8 srdaler nı işaretle: — Bu taraftan.. Rolan aratdığı Aratenin sevinçle titredi. | — Peki bu-yolcu —— halde miydi?, — Sakin mi?. Ne çüiyörsunuüz... Arkasını takip eden avcıların /— sellerinden kurtulmak istiyen bir — yadan domuüzü gibi telâş ve he. Adım başında | bir korkü ile arkasına bakıyor « *i yecan içindeydi. 'dı.. Sanki bütün Venedik polisle- ri bir olmuş ta peşine düszmüş gibi *or'lola öyle bir atlayış at- ladı ki görmüş olsanız şaşardı- ' — nız; Rolan, dü: - Bambo... Sonra sanıdalcıya tekrar sual - sormağa devam etti: — Peki, bu yolcuyu taşıyan — göndol nereye gitti?. - e— Gölün karşı yakasına.. — — Öna yetişebilir misin? — Bal_:alım bir tecrübe ede. K rize KAHRAMAN HAYDUD KAHRAMAN HAYDUD 155 * Ziyah mantolu tek bir yol- sarayı- adamın İzini bu'muş olmaktan mütevellit bir sakin bir İskala Brinoya dön. — Odur, anlığor musun?. Ö, h Ğ ıi - zeldn d üüü . * — Haydi öyle ise, .Çabuk yo- la çık.. İskala Brino gondola atladı. Şandalcı uyuyan diğer iki arka- daşını kaldırarak küreklere ta- rıldılar. Rolan haydudu köşkün içine çekmiş ve yanına oturtmuş. tu.. Ellerini elleri içine aldı, İs. kala Brino için için hıçkırarak ağlarken ona kalbinin samimi hislerini, tesellilerini döktü, Rolan, Venedikten pek bi- çimsiz bir zamanda ayrılıyordu ; Evvelâ Leonoru ikirici bir teh- likenin tehdit etmesi ihtimali vardı. Saniyen: İcraat merkezi Vene dik olması itibariyle plânlarının tatbiki geri kalacaktı. . Bunları düşündü. —Fakat ta. kibine teşebbüs ettikleri adamı bırakmak, kurtulmasına mey. dan vermek te işine gelmiyordu. Ara sıra sandalcılara bağrıyor - du: — Çabuk, daha çabuk.. Son- ra gene İskala Brinoya dönüyor, teselli verici sözlerine başlıyor. dü, Göndolün karaya yaklaş. makta olduğu sırada Rolan köşk. ten çıktı. Göndolur baş tarafın- da ayakta iduruyordu. Göndolcu : — Yaklaştık,, Kara gözüktü.., — Peki ama, nasıl oldu da takip ettiğimiz gondola yolda rast gelmedik?, «- «W İ dlali Vİadik — sladi — Göl geniştir.. Biz dosdoğ- ru geldik, o ihtimal sağ tarafı ve yahut sahili takip etmiştir, fakat, hayır işte bakın ! , — Susunuz.. Gördüm.. ' Yüz kulaç uzakta, sahile ya- nışmış bir göndol vardı.. Bir kaç dakika sonra karaya yanaş.- tılar, Rolan ve İskala Brino gon. idaldan atlamıştı. Karşılarına iki üç sandalcı çıktı.. Rolan üzerlerine doğru yürüdü ve sordu: — Burada he anyorsunuz? Sandalcrlardan biri ilerledi: — Ekselâns! Biz fakir gon- dolzularız.. Buraya bir yolcu getirdik.. Venediğe avdet için rüzgârın hafiflemesini bekliyor- duk. — Buraya getinliğiniz yolcu ne oldu? Nereye gitti. Siyali raantolu bir adam.. Haydi, çabuk cevap veriniz.. Yoksa öldüğünüz gündür. “ Göndolcular, bir müddet bi. ribirlerine bakıştılar, tereddüt eldiyorlardı. Nihayet ilk defa söz söylemeğe cesaret eden cevap verdi: — Buü adam filvaki bize seya. hati için oldükça mühim para verdi.. Fakat süküt etmemize mukabil bir şey vaad etmedi.. Bi- naenaleyh söyleyebiliriz. — Elbet.. Ben de söyleyen- d !—J-—f— ....-l' lere bol bol para veririm. Gondolcu, Rolanın uzattığı altını sevinçle aldı.. İki büklüm oluncıya kadar eğildi.. Eli ile bir noktayı göstererek: — Sorduğunuz adam işte bu tarafa gitti, — Çok oldu mu?, — Hayır, beş dakika evvel.. — Onun kim olduğunu tanı. dınız mı? — Hayır ekselâns.. — ÖO halde buraya kadar ki. mi getirdiğinizi bilmiyorsunuz? — Bir yolcu, o kadar.. Fazla sını bilmeğe ihtiyacımız yoktu. Rolan gondolcunun bütün bil. diklerini söylediğine kani oldu .. Kendisini getiren sandalcıya döndü: — Arkadaş, bana yazı yaz- mak için, hokka, kelem bulabi- lir misin?. Goöndülcü Rolana kendini ta- kip etmesini rica ile sandalına atladı. ' Baş tarafta bir küçük dolap açtı burada bir iki şişe Şarap, ekmek, tuzlu balıklar ve bir de hokka takımı vardı. Rolan oturdu, Sandalcınım tuttuğu fenerin ziyası ile yaz" mağa başladı. Bitirdiği zaman kâğıdı kat, ladı. Fakat koyaçak zarfı yok« tu. | |10.30 Ren: Ankara Radyosu TÜRKİYE RADYODİFÜZYON POSTALARI Türkiye Radyosu - Ankara Radyosu ; DALGA UZUNLUĞU: 1639 m. 183 Kcs./120 Kw, T:A.Ğ. 19,74 m. 15195 Kes./20 Kw, T.A.P. 31,70 m. 9465 Kes./20 Kw. TÜRKİYE SAATİLE CUMARTESİ — 8/4/1939 13.30 Program. 13,35 Müzik (S0« listler - Pi,). 14 Memleket saal ayarı, - ajans ve meleoroloji haberleri, 14.10 Türk müziği (Halk türküleri ve oyun havaları). aÇlanlar; Hakkı Derman, Eşref Kadri, Hasan Gür, Hamdi Ta- kay., Okuyan: Mahmut Karındaş, 14. 10 - 15.30 Müzik (Cazband - Pi.,). 17. 30 Program. 17,35 Müzik (Dans sa- ali » PL). 18.15 Türk müziği (Fusıl heyeti - Karışık program). Çalanlar: Hakkı Derman, Eşref Kadri, Hasan Gür, Hamdi Tokay, aBsri Üller. O- kuyanlar: — Celâl Tokses ve Tuhsin Karaküş. 19 Konuşma (Dış politika hâdiseleri). 19.15 Türk müziği (llalk musikisi - Aşık Veysel ve İbruhim). 19.30 Türk müziği: Çalanlar: Vecihe, Reşat Erer, Zühtü Bardakoğlu, Busen Kam, Refik Fersan. Okuyan: Muzuf- fer İlkar. 1 — Numan ağanın şev- kezla peşrevi. 2 — Dedenni şevkevza beste « Hüsnü zatın gibi bir dilber simin endam, 3 — Suphi Ziyanın - Şevkefza şarkısı - Şimdi ay bir servü simindir suda. 4 — Leminin - Şevk- efza şarkısı - Şikâyet elme canunum. 5 — Rüşen Ferit Kam « Kemençe tak- simi. 6G — 11. Mahmut - Şevkelzu şur- kı « Ey servü gülzarı vefa. 7 — Dedü- nin - Şevkefta yürük semaisi - Seri zülfü anberinin. 8 — Sait dedenin - Şevkefza saz semaisi, 20 Ajans, me- teoroloji haberleri, zirat borsası ((fi- yat). 20.15 Temsil (Kral eğleniyor! Rigoletto), Yazan: Victor Hügo. Ter- cüme ve radyofonik montaj: Ekrem Reşit, Temsile küçük orkestra Necip İşkının idaresinde, Verdinin rigo- letto operasından parçalar —çalarak iştir.'tedeceklir. 21.15 Memleket sa- ât ayarı 21.15 Esham, tahvilât, kam- biyo - nukul borsası (fiyat). 21.25 Neşeli plâklar - R. 21.30 Konuşma (Su sporları hakkında). 2145 Mü- zik (Opera aryaları - PI.), 22 Hafta- lik posta kutusu, 22.30 Müzik (ÖOpe- retler - Pl.)., 23 Müzik (Cazband - PI) 2345 - 24 Sön ajans haberleri ve yarınki proğram. Yabancı Radyolardan Seçilmiş Parçalar Proğramdaki vakiller Türkiye sa- nil Üüze-ine ve öğleden sonraki snal o« tarak verilmişlir. OPERALAR VE SENFONİ KONSERLERİ Berlin Devlet Akademisinden 7. Berlin (uzun d.) 9. Budapeşte: R., Sı- raun: “ölüm ve bahsebadelmevi” (Stokouskinin idaresindeki filâdelfi- na örkestrası) 910 Leipzig: R. Sirauss proğramı: “ölüm ve bahselbadelmevi “zeruşt böyle söyledi” vesa, (bizzat bestekârın idaresi altında, Veimar Devlet orkestrası tarafından) 10. Ro- ma gr. : “Andrea Chenler" (Giorda- no) 10. Varşova: “Rakastava"Sülli (Sibelius); piyano konçerhosu (mo- zari); 'Akşam” Senfonisi (Haydn). “Korilolanus” uyertürü (Bethoven); 4 üncü senfoni (Şuihan) “Çeukların köşesi” (Salnt - Saens), ODA MUSİKİSİ VE KONSERLER 7.10 Münih: Triyolar. 7.45 aPris (PTT): aŞıkı, keman. 8.15 Varşova: Füg, süit (Bach); Sonata (Brahms). 38.30 Budapeşte: Viyolonçello. 9 By- ı'e_l: Örg, aryalar (Bach). 9.55 Lon- dra (R.): Şarkılar, 10.50 Turino gr.: Piyano koönseri. HAFİF MUSİK İVE OPERETLER 8.15 Berlin (uzun d.): Hafif par- çalar. 8.15 Leipzig: Valslar. 9.10 Bres lav: Varyete müsikisi, 9.10 Viyana, Stuttgart: İlkbahar programı, — 9.15 “rankfurt: Operet parçaları (Strauss Suppe, Lehar, ves.). 10 Turino gr: Tafif musiki, 1020 Strasburg: İlk- bahar havaları. 10,30 Napoli gr: “Melodi ve Ritm”, 1 (Gece y. sonra): Stutlgart: Öpera parçaları. DANS MUSİKİSİ 11 Söotlens; 11.20 Münih, Napoli * ir.; 1140 Hambürg; 12.15 Turinöo ir.; 12.30 Londra (R.). HALK OPERETİ Bugün 16; akşam 9 da (Yeni oöperet) ZIR DELİLER 3 perde (Zozo Dalmas) şarkılar söyliyecek.. TURAN TİYATROSU V Buğün saat 15 de tale- J beye; gece 20.30 da b UMUMA Erluğrul Sadi Tek, ve arkadaşları Gündüz: (Karanlıklar içinde) büyük aile faciası 3 P. Gece; (Beşte gelen) ?odvil 3 P. (Se) Atilâ Revüsü., Mıçe' Pençef varyetesi..