Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
! £ "ı | 1 I 1 Hd ön 2 —— _üer îirkelindeıı— şikâyetler Tüccarlar Yerli şeker alamadıkları için değil Bozuk şeker verilmek istendiği için şikâyet ediyorlar Geçen sene dört fabrikamızın istihsalleri yekünunu birkaç sene evvel yalnız Alpullu fabrikası temin etmekte idi. Bunun hıkmetı nedır ? Bir bakkal dükkânında kesme ve toz şeker... Şeker tüccarları ile Şeker Şirke-| bozuk bir markası olan bü şeker- ti arasındaki ihtilâflar gün geç- tikçe artmakta devam ediyor, Büyük ve hakiki bir memleket meselesi olan bu hâdise karşısın- da, gazetemiz de her zamanki gibi ilk hassasiyeti göstermiş ve yur. dun, halkın menfaatlerini göz ö- nüne alarak neşriyata başlamıştı. Gerek yerli, gerekse Avrupa şeke- rini tek elden sattığına göre, ismi şirket, fakat hakikatte bir nevi in- hisar olan Şeker Şirketi, büyük; küçük bütün tüccarların yükselen sikâyetlerine nedense doğrudan doğruya ve müracaat olmalan ce. vap vermemektedir. Fakat buna mukabil geçen gün bir sabah gazetesinde Şeker Şir- ketinden alman malümatla yazıl- dığı hissolunan bir yazı çıktı. Bu yazının hülâsası şöyledir. “Yerli şeker fabrikalarımızın is- tihsalâtı memleket ihtiyacmı kar- şılayamıyor, İktısadi anlaşmalar imkânları dahilinde getirileri ecne- bi şekerler, nakliye istifadesi ido. layısiyle sahil piyasalarına arze- dilmektedir. İstedikleri kadar ve istedikleri zaman yerli şeker alamıyan tüccar bu vaeziyet karşısında — memnuni- yetsizlik gösteriyor. Geçen seneki istihsalât ancak 43.000 tondur.,, Bu yazıyı Ookuduktan sonra, gehrimizdeki muhtelif şeker- tüc- carlarının bazılarile temas ettik, Onların bu mütalea karşısmda ka- naat we noktai nazarlarını şöyle- ce tesbit ettik: 1 — Geçen sene dört fabrikamı. Zzın istihsalâtının — sadece 43.000 ton oluşu başlıca bir- mevzadur. Halbuki iyi bir faaliyet neticesi - bir kaç sene evvel yalnız Alpullu şeker fabrikası bu miktar istihsal yapmıştı, Son senelerde ise 4 fab- kanm istihsal yekünu ancak buna tekabül edebilmektedir. Bu büyük istihsal noksanlığı denildiği gibi bilâtefrik her mıntakada pancar mahsulünün yanmasından mt ileri gelmiştir? Başka sebepler de yok müdur?, Bu cihet başlı başına tet: kike değer. 2 — İktısadi anlaşmalar imkân- ları klişesi, ithal ettikleri bozuk şe: kerler için bir mazeret veya kal- kan olarak kullanılmak tir. İktisardi anlaşmalar Çek Şşeke- ri getirmeği zaruri kılabilir. Fakat Çekoslovakyanın ötedenberi en fena tinsi olarak tanımmış olan ve diğer markalara nazaran eskiden bir farkı fiyatla alman bu markayı israrla celbetinekte de bir zaruret olabilir mi?, ; Bu marka şekerin bozuk oldu. ğunüu şirketin bilmesi lâzımdı. Bil- memeleri aslâ bir mazeret teşkil edemez. Şeker sanaylinde fevkalâ-' de müterakki olan ve pek iyi ve birinci nevi şekeri de bulunan sa. bele Cekoslovakvanın en fena ve | istenmiş- leri evvelden tanımadıklarını, bil- meden ithal ettiklerini kabul dahi etsek 2 inci, 3 üncü, 4 üncü parti mübayaalarında ayni hatayı işle. mek ne dereçeye kadır şayaâanr tec- vizdir?. Bütün bunlara ilâvete bu malla- rın stok ve aktarma Buretiyle alın dığını ve getirildiğini — işitmekte- yiz; Şirketin hatası yüzünden ithal edilen bozük kesme şekerlerin ce- zasını, aslâ suçu olmuıyan, müsteh. lik çekmektedir. Mütavassıt tüc- car- öylece alıyom, ve-aldığı gibi de satryor. Müstehlik ise tam-küp şeker parası ödetiği halde. bak- kaldan yüzde 25, yüzde 35 dere. cesinde tozlu küp şekeri alıyor. 3 — Tüccar yerli şeker alama- dığı için şikâyet etmiyor. Sadece, bozuk şeker verilmek istendiği için müştekidir. Nitekim bugün piyasada iyi neviden tozsüz küp şekerleri vagonda 100 - 150 lira fazlasiyle satılmaktaldır. $ — Alpullu ve Eskişehir şeker fabrikalarının bu seneki istihsal. leri ancak kendi muhitlerini tat- min edebilecek bir hadde olmasına rağmen bu mıntakalardan İstan- bula her gün 5 - 10 yagon . şeker getirilmektedir. Bu da İstanbul ve sevahil ihtiyacını karşılamak için yapılıyor. , Bu gayet basit görünen hâdise Şeker Şirketine asgari 250 bin li. ralık fuzult bir masrafa malola- caktır. Vaziyeti anlatalım: Gerek Alpullu, gerekse Eskişehir Şeker fabrikalarının 938 senesi mahsulle- ri kendi mühitlerinin ihtiyacındarı fazla olmadığı halde bugün oralar- dan İstanbula sevkolunan şekerle. Ti yarın oraların stokunu tamarmla- mak için İstanbuldan bu mahalle- Te şeker sevketmek zârüreti kar- şısında kalmacaktır. Bu takdirde tahmini bir hesapla Alpullu ve Eskişehirden İstanbu- la bin vagon şeker getirilirse ayni miktarda şeker götürülecektir ki, bir vagon şekerin navlonu 120 li. rayı mütecaviz olduğuna göre bin vagön şekerin mütekabilen gidip gelme navlonu 250.000 lirayı aş- maletadır, Şeker Şirketinin kasasından çı- kacak olan bu fuzult masraf, sırf İstanbulda şeker işleriyle alâka- dar zevatın İstanbul ihtiyacını ev. velden nazarı dikkate alrp tedarik- H bulunmakta gösterdikleri ihma- lin neticesidir. Bu gibi ihmaller, idaresizlikler Şeker Şirketine çok zararlara malolmaktadır.., Yukarıki satırlara Şeker Şirke. tinin ne diyebileceğini bilmiyoruz. Tüccarların bu iddiaları karşısın- da şirket her halde daha fazla ef- kârı umumiyeyi siddetle alâkadar eden bu işde bir cevab verecektir. Yalnız memleketin ve halkın 'Üresinin sırlarını HABER — Akşam Postası — B NİSAN — 1930 Topkapı sarayında Dahili elektrik -tesisatı yaptırılâcak Müzeler umum müdürlüğü Os. manlı tarihinin en şayânı dikkat &- seri olan ve bütün hir saltanat ida- saklıyan Topka- pi sarayının bugünkü neslin gözle. ri önüne tamamen açılması için sar fettiği gayret ile müzenin yeni ye. ni kısımları açılabilecek hale geti- rilmektedir. Bilhassa Topkapı sara- yının en dikkate değer kısmını teş- kil eden harem bu meyandadır. Müzeler idaresi Topkapı müzesi, nin bütün kısımlarının elektriklen dirilmesine karar vermiş ve olduk- ça büyük olan bu işin başarılması için lâzımgelen tahsisat alınmış, projeler hızırlanmıştır_ Yalnız tesisat yapılırken müzeler mimarı nezaret edecek, ışık terti - batı sarayın güzelliği bozulmadan ve hiçbir noktası tahribata uğra - madan bilhassa ziyaretçilerin — göz zevkini bazmıyacak gşekilde yapıla. caktır, Bunün için Avrupada bü ne vİ eski eserler dahili elektrik tesi; satı yapılırken tatbik edilen usul de gözönünde tutulmuştur. Bu suret- le Topkapı sarayı — müzesinin bazı retçilere açılmaşı kabil olabilecek- tir, menfaatlerini korumağı kendine en büyük vazife bilen HABER, hâdisedeki bitaraflığını göstermek için tüccarların fikirlerini ve iste. diklerini yazdığı gibi Şeker Şirke- tinin de cevabını sütunlarına mem nuüniyetle geçirecektir. Ancak iki tarafın iddialarını ve bilhassa .halkla küçük esnafın fi. kirlerini de dinledikten sonradır ki bu ehemmiyetli mevzudaki ken- di fikirlerimizi yazacağız. Iktisat Vekâleti neşriyatı- mızı nazarı dikkate aldı Ankara, 8 (Hususi) — İstan- buldaki toptancı şeker tüccarları. nım geçen sayılarımızda mevzuu bahsettiğimiz şikâyetleri ile İkti- sat Vekâletinin ilgilendiğini öğre- niyoruz. — Aldığımız mütemmim mâlümata göre v şikâyetin asıl menbamnı bir yüzden övüneceği- miz bir #ebep teşkil etmektedir. OÖ da kendi şeker fabrikalarımızın çıkardığı şekerin piyasada her ci- hetten yabancı memleket şekerle- rinden üstün tutulmasıdır. Yerli ve ecnebi şekerin toptan fiyatı biribirinin tamamiyle aynıdır. Ya. ni Şeker Şirketi kesmeyi 28, kıris; talı 25 kuruştan vermektedir, A- nadoluya sâtılan gekerden zan ve bahsedildiği gibi fazla olmak şöy. le dursun, aslâ bir kâr mevzuu bahsolamaz. Şu kadar var ki memleketin ih- tiyacını kendi fabrikalarımızın çı- |kardığı şeker büsbütün karşılaya. madığı, dışarıdan da şeker - ithal milli bayramlarda geceleri de ziya- AM 8£ Üniversitede fakir talebeye <burs> İşi mümkün olamadı Kendilerine müracaat edilen zenginlerimizden ancak bir kaçı yardım vaadinde bulundu Üniversite rektörü tarafından dün üniversite talebesine bir çay ziyafeti verilmiştir. Bu ziyafet esnasında da, rek- tör talebelerle hasbihalde “bulun- muş ve talebelerin temennilerini «|alâka ile dinlemiştir. Bu arada, halleri, vakitleri yerinde olmıyan hukuk talebelerinin yurt mesele- ri de mevzuu bahsedilmiştir. Bu talebelerin bütün gayretlere rağmen hâlâ bir yurda kavuştü - rulamamalarının sebepleri — göz- den geçirilmiştir. Konuşmalardan anlaş'lmiştır ki, Üniversitenin, sırf bu talebeleri bir yurda kavuştur- mak maksadiyle 250 kadar zen i- nimize yaptığı müracâatlar ve ta-î edilmekte olduğu için asıl şikâyet te bu ithal olan miktardan ileri geliyor, Yukarıda söylediğimiz gibi tüc- | car yerli şekeri daha iyi, daha ko- lay, daha kârlı olarak. sürebiliyor ve israr ile Alpullu şekeri almak istiyor. Halbuki şirket, pek tabii olarak, yerli fabrikaların istihsa. lâtını kendi mıntakalarının mahal- N ihtiyaçlarına tahsis etmekte, nak liye ucuzluğu ve ticaret merkezi olmak İdolayısiyle de memlekete giren eçnebi şekerinin çoğunu bit. tabi İstanbul gümrüğünden sok- maktadır.. Bu yüzden de İstanbul daha faz- la ecnebi şekeri istihlâk etmek va. ziyetiyle karşılaşmaktadır. Görülüyor ki Şeker Şirketi yal- nız şeker ihtiyacını karşılamakla değil, birde yerlisi ve ecnebisi ba- kımından, bir müyazene takip ve tesisine mecbur oluyor. Her za- man tüccarın istediğini yapamı- yor. Geçimsizlik denen şey de bun dan doğuyor.., Bu halde şikâyeti kökünden &ö küp atmak için bir tek çare kalı- yor: Dışarıdan getirilen şekerin de kendi, istihsalâtımız ayarında iyi ve ayni olmasını temin etmek.. Bunüun da belki fiyat haddine ria- yet zaruretiyle imkânı yoktur, belki de bizim şekerlerimizin de, tütünlerimiz gibi bir hususiyeti varidır ve bunüun çaresi fabrikaları tam randımanla işletmek, yahut ta yeni fabrikalarımızın işlemesini beklemektir . İktısat Vekâletinin yaptığı tet- kikler elbette en doğrüyu ve en mümkünü ortaya koyacaktır. Tenton amca nın nezaketi lepler, müsbet bir netice verme- miştir. Üniversitenin talebine — 250 zenginimizden ancak on, on beş kişi mahdut bir yardımla , muka- belede bulunmüuştur. Rektör, ta- lebelere, bu ihtiyacın, münasip bir şekilde —mutlaka halledileceğini vaad etmiştir. Bu vaat bütün tale. beler tarafından büyük bir s#evinç le karşılanmıştır. Konuşmalara mevzu olân mü- him dileklerden" birisi de, imti . hanlara mütealliktir: Talebeler, şifahi imtihanlar ara- (Bında, - fasıla , bulunmamasından mutazarrır olduklarını söylemîş— lerdir. K Rcktor bu mıtıhanlara bırer gün fasıla verileçeğini vaad et. miştir. Gene talebelerin ricaları üzeri. ne rektör, eleme imtihanlarmın neticelerini de büyük imtihandan asgari idört gün evvel bildireceği- ni söylemiştir. Esnaf cemiyetleri reisleri Seçimleri tamamlanmış olan es- naf cemiyetlerinin yeni reisleri dün esnaf cemiyetleri merkezinde Tica- ret odası esnaf şubesi müdürü Kâ- zım Yorulmazın riyaseti altında bir toplantı yapmışlardır. 'Toplantıda, esnaf cemiyetlerinin halk sandığından temin edecekleri kredi işi müzakere olunmuştur. Es- naf cemiyetleri reisleri halk sandı- gından lâyıki veçhile istifade edile- mediğini, bunun bazı formaliteler- den ileri geldiğini söylemişlerdir. Bundan sonra esnaf hastanesi iq- şaatr meselesi üzerinde görüşülmüş ve hükümetten bütün cemiyetlerin topluca 50 bin liraya kadar teberrü edebilmeleri için müsaade istenilme sine karar verilmiştir. .—_—o—-—ı—ı Istanbul - Ankara telefon hattı Ankara, T (Hususi) — İstanbul - Ankara arasmda üçüncü — telefon hattmmın yapılmasma devam olun - maktadır. Bü iş yakında ikmal edi. lecektir. Posta telgraf idaresi bun dan sonra İstanbul, Ankara ve İz- mirde olduğu gibi diğer vilâyetleri- mizde de otomatik telefon tesisatı yapmak için tetkiklere başlamıştır. İği İîiîl;ı â Emniyet Sandığının yeni nizamnamesi Sandık neler mukabilinde borç verecek ? İstanbul Emniyet sandığı nizam- namesi bugünden itibaren meriyete girmiştir. Yeni nizamnameye göre, sandık, kuruluş — maksatlarma ait faaliyetini idameye ve inkişafa ya- ramak üzere Ziraat bankası iİdare meclisi kararile İstanbulun muhte- lif semtlerinde ve memleketirn diğer şehir ve kasabalarında şubeler — ve ajanslar açabilecektir. Sandığın halka ikrazları, halkın darda kaldıkları zamanlarda ihti- yaçlarırır gidermek maksadını kol- Iryacaktır. Bu ikrazlara karşılık teş kil edebilecek mallar şunlardır: 1 — Türk borsalarında kote edil- miş hisse senedi ve her nevi tahvil- lerle, bunların kuponları. 2 — Türk ve ecnebi altın ve gü- müş, paralar ve plâtin, altın —veya Tümüş külçeleri. 3 — Pliâtin, altın've gümüşten her türlü eşya. 4 — İnci, işlenmiş ve işlenmemiş elmas, pırlanta ve sair krymetli taş- lar. 5 — Satılması kabil, sandığın de- po ve muhafaza teşkilâtıma göre a- lmıp saklanması mümkün olan ha- lr, kilim, örtü, biblo ve harcıâlem o- lup kolaylıkla elden çıkarılabilecek sair ev eşyasile, kitap, fotoğraf ma- kinesi, saat gibi zata — mahsus sair eşya, 6 — Her nevi güzel sanat eserleri. 7 — Paraya çevrilmesi kabil her nevi sair menkul mal ve kıymetler. Her nevi muamelede bir şahsa verilecek paranın en yüksek haddile şekil ve tarzları ve bu ikrazların ye- nilenmesi veya vadelerin uzatılması şartları, — dahili talimatnamelerde tayin olunacaktır. Sandığın idaresi, bir müdürle muavinleri, muhasebe müdürü ve hukuk — müşavirinden mürekkep bir idare heyetine mev- dudur, ; Şikâyetler, temenniler Nüfus dairelerinde muameleler Harbiyede Kayahatun sokağım- da 45 numarada oturan — karileri- mizden Hayreddin — gönderdiği bir mektupta diyor ki: “Geçen senenin teşrinievvel ayın- da ailemin nüfusunda bir isim tas- hihi yapmak üzere Şişli nahiyesi nü fus memurluğuna müracaat etmiş tim. Bu ufacık iş için o kadar çok müşkülât çıkarıldı ki —aradan altı ay kadar bir zaman geçtikten sonra ancak birkaç gün evvel muamelemi- zi tamamlıyabildik. Muamelemi takip ederken benim gibi müracaat eden diğer vatandaş- ların da ayni güçlüklere maruz kal- dıklarını gördüm. Yüksek makamla rın nüfus işlerinde halka — kolaylık gösterilmesi hakkındaki bir çok ta- mimlerini bildiğim için vaziyeti alâ> kadarların dikkat nazarlarıma arze- diyorum. A —