Haber % Telefon: 23872 Sene:; 8 - Sayı: 2572 %&———_?__—_————_===F_ NİSÂN 7 Son Havadiıisier AKŞAM POSTASE) 1939 CUMA İLÂN İŞLERİ; Tel. 20335 italya, Arnavutluğun işgaline başladı Arnavutluk Hükümeti, memleketin sulhan teslimi t*eklifini red etti Iİtalyan kuvvetleri Karadan, denizden ve havadan taarruza geçti Kral Zogonun beyannamesi Kanımızın son damlasına adar İstiklâlimizi muhafaza vemüdalaa edeceğiz! v o .—ı—". .iıç İ Ü ç ZAGREP: SELGRAT, '&_. DK ; y OGUJ Üa 4 < AVya 5 d B Ş j aa » ROMA. v ' çî'ı- .';. A ”. “ 1.0* ; FM ç İ v ğ *4,_', al-"ı Arnavutluk ve Yugoslavyan ın vaziyelini gösterir harita... Arnavutluktaki sivil İtalyanlar memleketten çıkarıldılar Roma, 7 (A, A.) — İtalyan aske- ri ve deniz kuvvetleri Arnavutlukta harekete geçmişlerdir. Kont Çiano, dün akşam Yugoslav sefiri Boeko Kristiç'i kabul ederek mumaileyhle İtalyan - Arnayut mü- nasebetleri meselesile alâkadar o . lan Adriyatikteki vaziyet hakkın - da görüşmüştür, Paris, T (A, A.) — Tirandan alı- nan haberlere göre Arnavutluk hü- - (Devamı 5 tncide) Almanya, Polonyadan 25 Senelik teminat mMmukabilinde Danzigi istedi İngiliz -Leh muahedesinden sonra İngiltere; Türkiye, Romanya, Yugoslavya ve Yunanistanla da anlaşmalar yapacak (Yazısı 5 incide) t * 'Arnavutluğun merkedi Tiranda nezaretlerin Bulunduğu %&İI:I İ deniz üssü vermeğe hazır... Londra, 6 (A, A.) — Bükreşten waîma.n haberlere göre, Romanya, İngiltere tarafımdan Rumen mülki tamamiyeti bahsinde verilecek bir garanti ve yardım vaadi mukabilin- ' (Devamı 5 incide) Harp çıkarsa Alman ve İtalyan orduları Bir başkumandan idaresinde hareket edecekler Roma, 6 (ALA.) — İtalyan ma - hafili, General Keitel ile General Pariani'nin halihazırda İnsbrückta askeri esasa müstenit İtalyan - Al |man mesai birliğini takviye etmek ve harp halinde müttehit Alman - İtalyan kuvvetlerinin müşterek bir askeri kumandanlığını tesis eyle - mek meselelerini müzakere etmekte olduklarımı beyan etmektedirler. Aynı mahafil, iki General arasın . (Devamı 5 incide) : 4 Run_ışn]ıa ile BuEıaris.lamn aralarını bulaış_a_ğpı_ıız h'ılt_lirilıi'ynr Bulgaristan Dobrica- -nın İadesini istiyor Romanya Hariciye Nazırının Ankarayı ziyaretinde bu mesele de müzakere edilecekmiş Romanya, İngiltereye Karadenizde bir ÇERÇE VE Seyyah ve Biz Dün Nuruosmaniye camiinin avlusundan geçerken kalabalık bir seyyah yığınına rasgeldim. . Belki üç yüz, belki beş yüz kişi. Ya şa- rab fıçısı gibi şişko, ya surahi boynu gibi sıska, kasketli, gözlüklü, golf — pantalonlu, klâsik seyyah tipleri. Seyyahlar bir et makinesinden çı. kan kıymalar gibi çarşmım karanlık kapısından fışkırıyor, cami avlu. suna dökülüyor, oradan otomobillerine doğru yayılıyorlardı. Hepsinde ruhi bir üniforma, Donuk bir tavır, emniyetsiz bir duruş, çipil bir ba- kış. p Yoluma tesadüf eden bu seyyahları, beş on adım içinde gözden ge- çirmeğe imkân bulamadan birdenbire müthiş bir manzarayla yüzleş- tim : Kapısı aralık bir tel dolapta bir kâse bal olduğunu haber alan si. nek buluları halinde, seyyahlara doğru korkunç bir akım başladı. Tek ayağının üstünde zıplıyarak, üç parmağı eksik ayağını gösteren dilen. ciler; yüzlerini armonik gibi kat kat kırıştırmış, ağlıyan çingene karı- ları; (oryantal, oryantal!) diye uluyan, işportacı yahudi tesbih satı. erları; bilmem hangi bucaktaki meçhul hazinesini ziyarete davet eden, harami kılıklı bazergânlar ve saire. Bu kadarınım hiç de ehemmiyeti yokut, O, yerle gök arasında don- muş bir vakar heybetile yükselen mabed âbidesinin eteklerinde, palas. parelere bürülü bir sürü yalnayak, başıkabak çocuk; kimi musalla ta. şının üstünden çişini aşırıyor, kimi küflü bir ekmek parçasında günde- lik kalorisini arıyor; bu sırada bir köşeye büzülmüş anaları da, su- ratlarmı kukumavca örtmüş, fakat yırtık pırtık çorablı kadid bacakla- rınt kalçalarma kadar açmış, tüyler ürpertici bir tabiilikle manzarayı tamamlıyordu. Seyyahlar da, balina görmüş avcılarm neşesile fo. toğraf makinclerini çevirmişler, bu manzarada buldukları Şarkı ve Türkiyeyi üst üste plâklara kaydediyorlar. Polis midir, belediye midir, halk mıdır, mekteb midir, gazete mi, dir; terbiye midir, ahlâk mıdır, akıl nudıir, zevk midir, zarafet midir; bize yabaner göz karşısmda çekidüzen verecek vasıta her neyse, geç sin artık harekete! Necip Fazıl KISAKÜREK