3 NİSAN — 1939 Askerlik İma | 1988 eyinlü içersinde cereyan e- pin hâdiselerin sinirlere verdiği ger. Binlik henüz zail olmadan bu mart yı içersindeki birçok ehemmiyetli Biyasi vakaların biribirini koyala - nası her millete mensup insanların nde Çok derin bir tesir biraktı. iye kadar yalnız resmi makam Karın ve müt-hassıs muhitlerin İşti- Aİ Sahası, içersinde telâkki edilen izpok meseleleri bir halk meselesi arak ortaya koydu. Hava hücumlarıma karşı korun - İma meselesi bu meselelerin en ba Bında gelir. Her millet bugün bu Mesele İle imeşguldür. Dünyanın hiçbir taraf mektedir, Bu korunmayı yalnız hü. kümetten bekliyen hiçbir kimse kal- #mamiştır. Her yerde devlet ve mi- İet bu işte biribirine yardım ede - ek hava hücumlarma «karşı âcil runma tedbirleri almağa çalış - #maktadır, İ Ye yüzünün gergin manzarası karşısında bir harbin ne vakıt zu ivur edeceğini kestirmek mümkün Mleğildir, Siyast hâdiseler biribirini o kadar gârip ve beklenmez bir su- ette takin ediyor ki insan ber da- ikika bir harple karşılaşacağını di- Knmek mecburiyetinde kalıyor. Bugün patlayıverecek bir muhare- benin dünyanın hangi sahasında 0- nı, hangi milletleri beraber iri tahmin gayet müş. iz İştir, Onun için bütün dün. iya milletleri harbe hazır bulunmak mecburi yetindedirler. İtalarınm taarrurile başlıyacak gibi İgörünüyor, , Askerlerle diplomatların uyuştu” $u bir nokta var: Yarının harbi, ilân edilmeden ve ânl olacaktır. Bu mücadelede hiç şüphe yok ki bombarıiman tayyareleri mühim bir rol öynıyacaktır. Çok kuvvetli tahrip vasıtaları ile mücehhez olan tayyareler, hücum edilen millet Diyanna Durben Ayda üç bin lira kazanıyor “vimli küçük yıldız Diyanna #ven'in muvaffakıyeti gün geç. * artmiş ve bugün bizim para. lâ ayda 3000 İlrn kazanan bir Brat olmuştur. Halbuki daha ge- te sene ayda 1000 lira ancak ka- ziniyordu, .Hava hücumlarına karşı son sistem sığınaklar Yukardan aşağıya doğru: 1 — Belçika sistemi bir sığınak; Umumi Makta. 2 — Aym sığınağın tulârü makta. 3 — Soluk vermez kapılar. 4 — Yeni apartmanların temeli atı. hrken yapılması mecburi olan Bel çika sığınak modeli, şan etmek için hücumlarını asker- İlerden ve askeri mıntakalardan zi - yade açık şehirler üzerine ve sivil halk arasına tevcih edecektir. Eski İ Alman erkânıharbiye reisi Luden » dori “toptan harp,. ismini verdiği bu çeşit harbin nazariyelerini mü - teaddit kitaplarla izah etmiştir. İspanya ve Çin harpleri ise harp tayyareciliğinin tahrip kuvveti hak kında maddi ve kat'i misaller ver- miştir. ... Müstakbel bir harpte büyük şehir lerde yapılan umumi Sığınakların RİNEDEN Wap NE KAYORDUN” TENE ve işe yarayıp yarammyacağı meselesi mlnakaşa edilmekte olan bir meseledir. Bu umumi sığınakların ancak şe hir halkını kısmen koruyacik bir vasıta olduğunu kabul etmek icap eder. Çünkü şehrin bir ucunda otu ran bir vatandaş farzı iz. Umu- mi sığına| n birisi bu vatan - daşın evinden bir kilometre kadar uzakta olsun. Bu vatandaş gökten dökülen cehennem ateşi altında u. mumi sığınağa kadar nasıl gidecek tir? Şehrin her sokağında ayrı ay-.| rı sığınaklar “yapmağa ise hiçbir devletin malt kudreti kifayet et * yesi meselesi olmalı ve kanuni müeyyedelerle takyit edil - melidir. Her vatandaş, kendisinin ve ailesinin canını korumak işinin bir vatan borcu olduğunu bilme ve evinde muhakkak bir &iğı yaptırmalıdır. Hava hücumlarına karşı tedbir almağa büyük bir faaliyetle çalışan milletlerden birisi de Belçikalılar - dır. Belçika hükümeti bütün ev sahiplerini evlerine sığınak yaptır- |7 mağa mecbur tutmuş ve bunun için halka birtakım kolaylıklar gös. teri Bu aklarm ucuza maledilebilmesi için bi hassıs heyetler çalışm masraflı, en fazla mukavim sığınak modelleri tetbit edili Resimlerimiz bu müt lerin yapılmasını tavsi sığınakları şekillerini gösteriyor. Heyet bu sığınakların haric du» ATA. si, Süzla, ini ve iban kaymasını temin me şekilde yapılm ü tür, Bu binalar k gazlerin girmemesini temin için de “soluk sızdırmaz kapı, ismini verdikleri ve 3 numaralı krokide görülen ka- pıları tavsiye etmektedir. Belçika hükümeti sırf sığınak maksadile bankalardan borç para âlanlara, mülkünün muayyen bir hissesini teminat olarak gösteren « lere faizsiz bir kredi açılması hu. susunda da bir kanun hazırlamak - tadır, YANIM FAS ONU ÖLDÜR Pum, ler. E IYAZAN: L.Buseh 35 Yılını vahşiler arasında geçirmiş bir Alman seyyah Moreshyler gemi seferde olduğu müddetçe endişe ve heyecan İle beklerler e ölen erkeğin hahırasım tesz eden maşukaları ğın demiri de bir ağaç içine! bir taştır ki bu eştir. Denize salındığı başında üç erkeğin nöbet ve avdet düğümleri vurulmaya baş- lanır, Görülüyor ki yüz gün, yani üç bü çuk ay süren bu seyahat mühimdir ve yerliler için hiç şüphesiz büyük bir hâdisedir . Onun için Moresbyler gemi sefer nı müddetçe endişe ve he İ yecan içinde beklerler. Köyde | lanların, geminin âkibeti hakkım (falı hayır) addettikleri şeyler derece dikkate şayandır. Gem kibetini uğurlu ve uğursuz şar le keşle çalışırlar. Meselâ köyde birisi o vücuduru sağ tarafındaki uzuvlarında bir ses Birtme görürse bunu uğurlu sayar. lar, Sol taraftaki şeğirimeler ise u- Bursuzdur! Görülüyor ki göz seğirtmesi gibi itikatlar Melânezyalılardan kalma yüz binlerce senelik batıl itikatlar» dan başka bir şey değildir! Sonra Melânezyalılar rüyalarla da vekayii keşfe çalışmlar. Onlarda da rüyalar tabir olunur!., Meselâ birisi rüya» sında bir ot tutuştuğunu o görecek olursa bu hayra alâmettir. Yahut ları hem çok güzel, hem çok heye-! canlıdır. Mesel Moresby körlezindeki köy iç kizlar geminin güvertesine ve bermüutat dansederler!, Kayık yüklenip de mübadele se- 1 mı, geminin kaptan falarınım karıları evlerinde Moresby yerlileri bu O heyecanlı)c tutmaya mecburdurlar, Ta İ seyahat için (Lakatoi)delikleri üç | kay avdet edinciye kadar bu oruç İköşe iki yelkenli, bizim kofralars | deyanı ettiği gibi bu müddet zarfın. benziyen kayıklar inşa ederler. İn- | da yabancı bir eve giremezler. Ken- şaata daha ilkbahardan : başlarlar. |di evlerinden de dışarıya ateş vere- 2 kadar bitirirler, İ ra çömlek gibi top: k doldurup Papua ki orada Pa; rilmesinen ettir. Kayığın s£ tamamlandıktan sonra sihirbaz ortaya çıkar, gemiyi bir çok yabani köklerin duman'le baştan ba süler. Bu suretle kayığın kuvveti çok ve yapacağı seyahat u- gün bir düğüm vururlar. Bu suretle günlerin hesabı tutulur, Her on günde bir de bu düğüm- ler bir ağ ile sarılır ve gemideki tay- (aları akrabası biribirine ziyafet çe- yelken Zurlu olur! kerler, bir köpeğin bir kuş yakaladığı veya Bu tütsü merasiminden Bu düğümler tam elliye çıktıktan, | hut da ağzımda bir muz dalr taşıdı. lilerin kendilerinin dokudukları kı i 50 gün geşti sonra gemi. | fent görecek olursa bu fenaya alâ- şü hesap edilir met addedilir, Veya bir adam rüyasında büyük bir taş veya kaya görürse, yahut da meselâ kendini su üzerinde yüzen bir tahta parçasına binip suya bat- İtığını görecek olursa o vakit seya- İ hatteki geminin başma bir felâket geldiğine hükmedebilir!.. Gemi sağ salim döndüğü zaman ise yerliler Gemiyi daha 20.30 mil uzaktan görürler, O vakit o köyde müthiş bir sevinç başlar. Gemideki kaptan ve tayfaların karıları he men denizde yıkanırlar ve küçük kayıklara atlıyarak gemi (uzaktan karşılanır, Geminin her seferde dö- nüşü köy için büyük bir bayram 0- lur. Kadınlar bu bayramlarda de. nizde gıcır gicir yıkanırlar, sonra da yüzlerine gözlerine tebeşirle be- İyaz beyaz çizgilerle süsler yaparlar | ki bu ilk pudranın iptidai bir şekli olsa gerektir!.. Santa - Kruz adalarmın yerlileri Böyle uzak deniz seferleri için da- ha iptidai kayıklar yapabiliyorlar. Bunların kayıkları, bizim bildiği, miz basit bir sandaldan ve bu san İdalın arka tarafında bir kulübeden | ibarettir. Fakat Hermit adalarının İ yerlileri denizcilikte i ilerlemiş- lerdir. Bunlar bü; gundollar şek- linde, kaburgaları beyaz siyah çiz. gilerle işlenerek boyanmış, iki uçlas ri göndol gibi kıvrık, arkaya doğru dört köşe, biraz mail takılmış çift yelkenli ve birkaç çifte kürekli rif kayıklar inşa etmektedirler. (Devamı var) maştan üç köşe yelkenler takılır. rar geri EYTAN JITEMİYERİK EFENDİ SİNİN SESİNE DOĞRU YÜRUDE. NEY SİMLEY NE LERDE ipin